Etiket: devlet bahçeli

  • Erdoğan’dan Bahçeli’ye bayram tebriği

    Erdoğan’dan Bahçeli’ye bayram tebriği

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli telefonda görüştü.

    Edinilen bilgiye göre görüşmede, Erdoğan ve Bahçeli karşılıklı olarak birbirlerinin Kurban Bayramı’nı tebrik etti.

    SİYASETTE HAREKETLİ GÜNLER

    Siyasi gündem geçen hafta oldukça hareketli günlerden geçmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Merkezi’ne iade-I ziyarette bukunup, Özgür Özel’le bir görüşme gerçekleştirmişti.

    Bu görüşmenin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den bir açıklama gelmişti. Bahçeli açıklamasında, “AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir.” ifadelerini kullanmıştı.

    Bahçeli’nin bu açıklamasının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Cumhur İttifakı kararlılıkla yoluna devam etmektedir.” demişti.

    ERDOĞAN: CUMHUR İTTİFAKI OLARAK ASLA DURUŞUMUZDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ

    İspanya ve İtalya temaslarını tamamlayarak yurda dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan ise uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, “Sayın Devlet Bey’in yapmış olduğu açıklama bir devlet adamı yaklaşımıyla, sakin, herhangi bir tartışmaya fırsat vermeden yapılmıştır. Konuyu bu şekilde kapatmış olması, bence gayet isabetlidir.” ifadelerini kullanmış, Cumhur İttifakı’nın duruşundan taviz vermeyeceğini söylemişti.

    BAHÇELİ: BİZDE ÇATLAMA OLMAZ, KAYA GİBİYİZ

    Kurban Bayramı sabahı, bayram namazı sonrası gazetecilere konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli ise son açıklamasında, “Cumhur ittifakı devam edecektir, bizde çatlama olmaz, kaya gibiyiz.” şeklinde konuşmuştu.

    KAYNAK: NTV

  • Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nı ziyaret etti

    Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nı ziyaret etti

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, bayram namazı sonrasında MHP’nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in Beştepe’deki anıt mezarını ziyaret etti. Bahçeli ardından, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nı ziyaret etti. Bahçeli, burada kahvaltı programına katılırken vakıftaki vatandaşlarla bayramlaştı.

  • “Cumhur İttifakı devam edecektir”

    “Cumhur İttifakı devam edecektir”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kurban Bayramı namazının ardından MHP’nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in Beştepe’deki anıt mezarını ziyaret etti. Bahçeli, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Alparslan Türkeş’in kabrine kırmızı beyaz karanfil bıraktı, bakır ibrikle su döktü. Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Bahçeli, Türk milletinin Kurban Bayramı’nı tebrik etti.

    “MHP sayın Cumhurbaşkanımızın yanındadır”

    “Türk siyasetinde kargaşa, kavga oluşturmak isteyen unsurların her gün yalan fitne üzerinden görüş beyan ediyorlar” diye konuşan MHP lideri Bahçeli, şunları aktardı:

    “Bu da toplumun belli kesimlerini rahatsız ediyor. Bütün seçimler geçmiştir. 2028’e kadar olan süre içinde Cumhur İttifakı’nın önünde 4 önemli yıl bulunmaktadır. Yapısal reformların gerçekleşeceği, kurumsal yapının yerleşeceği, demokratik yaklaşımların daha da gelişeceği bir ortamlar milletin huzurunda bulunurken, ‘hükümet çatlayacak’ gibi milleti karamsarlığa iten, geçim pahalılığından, hayat pahalılığından bahsediyorlar ama toplumda hayatı zehirlemekten bir türlü vazgeçemiyorlar. O nedenle sayın Cumhurbaşkanının kararlı tutumu, Cumhur İttifakı’nın birleşenlerinin uyumlu çalışmaları ve millet için her türlü fedakarlığa hazır olmaları gelecek için Türkiye’nin önemli meselelerinin çözümü için çok büyük bir program hayata geçirecektir. Ümitliyiz, güvenliyiz. Cumhur İttifakı devam edecektir, bizde çatlama olmaz. Bir ne kerpiç ne toprağız. Kaya gibi Cumhur İttifakı’yız. Uluslararası gelişmeleri yakından takip etmektedir. Kayaların parçalanması gürültülü olur fakat sonuç vermez.

    MHP sayın Cumhurbaşkanımızın yanındadır. Türkiye’nin önderliğinde dünya barışını, emperyalist güçlere karşı olan mücadelede büyük bir başarı elde etmenin çabası içerisindedir. Oraya köstek değil yardımcı olmak lazım. O nedenle temennimiz barıştır, kaynaşmadır, dayanışmadır. MHP üzerine düşen her türlü sorumluluğu, her türlü fedakarlığı yaparak yoluna devam edecektir. MHP’yi anlamayanlar, kırık masalar üzerinde gelecek vadedenlerin, masayı nasıl dağıttıklarını utanmadan hatırlamaları gerekirken şimdi yol gösterici duruma düşmüşlerdir. Allah onları ıslah etsin.”

  • Bahçeli’nin Kurban Bayramı mesajı

    Bahçeli’nin Kurban Bayramı mesajı

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kurban Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Bahçeli’nin mesajında şu ifadeler yer aldı:
    “İnsanlığın barış, huzur, refah, istikrar ve güvenlik özlemlerinin sekteye uğradığı bir dönemin bütün sancıları geniş çapta yaşanmakta ve yaşatılmaktadır. Manevi zayıflıklar, dayanışma ve yardımlaşma zaafları, empati hissiyatındaki zedelenmeler maalesef dünya genelinde ciddi düzeylerde havi ve hakimdir. Daha medeni, daha muasır, daha mutlu, daha müreffeh bir ortak geleceğin inşa çabalarında gözle görülür darboğazların varlığı ve yaygınlığı hakikaten de inkâr edilemeyecek boyutlardadır. Müesses uluslararası düzen ahlaken, hukuken, vicdanen ağır sarsıntı geçirmekte; bu sarsıntının sosyal, siyasal ve ekonomik sonuçları insanlığın yaşadığı manevi krizle eklemlenince vahim bir dünya tablosu tezahür etmektedir. Çivisi çıkan, zembereği kopan, meşruiyet temeli bozulan bugünkü insanlık döneminden yegâne kurtuluş reçetesi, asıl anlamına muvafık insan haklarına, faile ve fiile göre farklılaşmayacak evrensel hukuk ilkelerine bağlılık ve riayettir. Şu çarpıcı hususu bilhassa ve kaygıyla ifade etmek istiyorum ki, çocukların katledildiği bir dünyanın medeniyet vaazı, hürriyet vaadi ham hayalden öte bir anlam taşımamaktadır. İnsani felaketlere savrulmuş bir dünyanın merhamet iklimi kurak, muhabbet iradesi bulanık ve kuşkuludur. Soykırım suçunun alenen işlendiği bir dünyada insani miras ve emanetlere saygı ve sadakatten bahsedilmesi eğer saflık değilse ileri düzeyde saptırmadır ve hatta sapkın bir istismardır. Milyarlarca insanın mağduriyet kapanına sıkışarak gelir, servet ve eşit hak dağılımı adaletsizliğine gömüldüğünü dikkate aldığımızda; aynı şekilde açlık, yoksulluk, zulüm, terör, göç ve diğer pek çok sorunla boğuştuğunu hesaba kattığımızda küresel ve bölgesel merkezli haksızlığın sürdürülebilir olmadığı net olarak anlaşılıp teyit edilecektir. Dünyanın kaotik bir çıkmaza sürüklenmesine karşın Cumhuriyet’in yeni yüzyılında Türkiye’miz müessir ve müstesna bir görüntü çizmektedir. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleri umutları yeşertmiş, tarihin çağrısıyla istikbalin çehresini aydınlatmıştır. Toplumsal ve siyasal istikrarı tahkim ve takviye edecek ekonomik toparlanma ve serpilme dönemi de çok şükür ufukta görülmüştür.

    Bu nedenle ülkemizde anormal hiçbir şey yoktur, hatta normalleşme safsatalarıyla milletimizin sinir uçlarını tahriş edecek gizli gündem teşrifatçılarına ikna olacak ve itibar edecek de olmayacaktır. Gerçekleri çarpıtarak, fason teklifleri sıcak tutarak, fiyaskoya dönmüş anlayışlarını münafık taktiklerle kapatmaya çalışarak kendilerine siyasi nefes borusu açmaya heveslenenlerin gayeleri boş, gayretleri boşunadır. Yumuşama mesajlarına özenle saklanan ve sarılan yalan, dedikodu ve iftira kampanyasının hangi sinsi emellere, hangi sakat hedeflere odaklandığı az veya çok bellidir. Bir yanda yumuşaklık pozu veren, diğer yanda meşrep ve müktesebatında taşıdıkları nefret ve öfkeyi sağanak halinde yağdıran siyasi hasis ve hırçın zihniyetlerin ikiyüzlülüğü bugünlerde utanç verici düzeylerdedir. Kutuplaşmayı törpülemek yerine kurnazca tahrik edenler, husumeti örselemek yerine bayağı şekilde taçlandırıp tasdikleyenler elbette milletimizin gözünden ve gönlünden kaçamayacak aciz ve acıklı durumdadır. Üstelik fitne/fesat kışkırtıcılığı yaparak kutlu davamızı, fedakarlık ve iman numunesi camiamızı Türk düşmanlarının siparişiyle sorgulamaya, yargılamaya ve terörize etmeye kalkanlar Allah’ın şahitliğinde ifade ediyorum ki, bedelini adalet ve millet nezdinde çok ağır ödeyeceklerdir. Hakkımızı, hukukumuzu savunmak şeref konumuzdur. Ne hakkımızdan, ne hukukumuzdan, ne de şerefimizden taviz verilmeyecektir. Puslu havada Müslüman mintanı giyen iblisin şirret tuzakları boşa çıkarılacaktır. Dileğim ve temennim, bayram günleri münasebetiyle herkesin bir vicdan muhasebesi yapması, dürüst ve samimi şekilde gündemdeki meseleleri ele almaları, sabır ve tahammül eşiklerimizi zorlama yanlışından derhal dönmeleridir. Bayram demek barış, sevgi, hürmet, hatırlama ve kardeşlik demektir. Ancak kardeşliğin veya barışmanın tek yanlı olması akıl dışılıktır. Milli vuslatı siyasi vurgunculukla kundaklamaya azmedenlere müsaade edilmeyecektir. Bayram sürecinde, kendi iç dünyamızı, çevremizle kurduğumuz irtibat ve ilişki ağlarını yüreklice değerlendirmeye ve yeni baştan tefrik etmeye müştereken ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. Anlaşılmaktan ziyade anlamaya, dayatmadan ziyade diyaloğa, kutuplaşmaktan ziyade kucaklaşmaya, ihtilaftan ziyade irade ve istikbal mutabakatına doğru kalıcı bir geçiş sağlam ve sahici adımlarla gerçekleşmelidir. Ne var ki bahse konu bu geçiş kalıcı ve köklü olmalıdır. Kurban Bayramı’nın ahlaki ve manevi zenginliğiyle yepyeni bir uzlaşma sürecinin yollarını açabilir, karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı güçlü bir dönemin ihyasını da elbirliğiyle başarabiliriz. Ne kadar birlik ve beraberlik içinde hareket edebilirsek o kadar güçlü olacağımız özellikle bilinmelidir. Türkiye’nin ve Türk-İslam medeniyetinin maruz kaldığı karanlık senaryoları tesirsiz hale getirmek, üzerimizde oynanan oyunları bozup atmak her şeyden önce milletimizin engin ve tarihi mukavemetine bağlıdır.

    Doğudan batıya, kuzeyden güneye büyük bir aile olan Türk milleti; bayram şuuruyla, adalet ve hakkaniyetin mihveri olduğunu her saha ve zeminde, bunun yanında dosta da düşmana da ispat edecek dirayete, kabiliyete ve kapasiteye fazlasıyla sahiptir. Türkiye ve Türk vatanı 85 milyon Türk vatandaşının yeryüzü cennetidir. Ayrılmamızı, bölünmemizi, birbirimize düşmemizi planlayan tüm odaklara verilecek en etkili cevap tek ses, tek nefes, tek yürek, tek bilek halinde duruş göstermektir. Çünkü biz Hakkari’de kesilen kurbanın duasını Tekirdağ’da yapan, Şırnak’ta takdim edilen ikramı Ankara’da alan, İstanbul’da uzatılan eli Batman’da tutan, Yozgat’ta akan gözyaşını Mersin’de silen büyük bir milletin evlatlarıyız. Besmeleyle kesilen her kurban, sıkılan her el, gülücükler saçan her yüz, hasret akşamlarından sonra şafakla doğan her vuslat birliğimizin harcı, dirliğimizin haysiyet kubbesidir. Kurban ibadetimizin kabulünü Cenab-ı Allah’tan diliyorum. Şehit ailelerimizin, aziz milletimizin, Türk-İslam âleminin mübarek Kurban Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum. Tüm babaların “Babalar Günü”nü tebrik ediyor, en iyi dileklerimi sunuyorum. Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan aziz vatandaşlarımıza bilvesile saygı ve sevgilerimi sunuyor, Hac farizası için kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin ibadetlerinin kabulünü niyaz ediyorum. Dokuz günlük tatil münasebetiyle yola çıkan, tatile giden veya sıla-i rahime seyahat eden vatandaşlarımızın can güvenliklerini riske atmamaları için trafik kurallarına harfiyen uymalarını hassaten rica ediyorum. Bayramımız mübarek, devletimiz ve milletimiz var olsun diyorum. Aziz vatandaşlarımı saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.”

  • Bahçeli: Geniş tabanlı ittifak temennimiz

    Bahçeli: Geniş tabanlı ittifak temennimiz

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün gerçekleşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel görüşmesinin ardından gündemdeki gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

    Açıklamasında kutuplaşmanın ve kavganın sonu ve sonucu olmadığına vurgu yapan Bahçeli, “Sıcak gündemin üst sıralarına yerleşen temas ve görüşme trafiğinin Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan karalama kampanyasına dönüştüğü de her türlü izahtan varestedir.” ifadelerini kullandı.

    “MHP, MEZKUR DAVANIN DURUŞMASINDA HAZIR BULUNACAK”

    Gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini vurgulayan MHP lideri, “İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür.” dedi.

    Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in Ankara’da öldürülmesine ilişkin davanın 1 Temmuz’da başlayacağını hatırlatan MHP lideri, “MHP mezkur davanın duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır. Yurt içi ve yurt dışı menşeli çıkar odaklarının, yıkım ortaklarının, siyasi istikrar muhalifi çevrelerin, bilhassa da Cumhur İttifakı muarızlarının partimizi töhmet altında bırakmak, bir yol ayrımının inşasını sağlamak maksadıyla kesintisiz faaliyet içinde oldukları meydandadır.” ifadelerini kullandı.

    “GENİŞ TABANLI İTTİFAK MHP’NİN SAMİMİ DİLEĞİ”

    Bahçeli, AK Parti ile CHP arasında ittifakın MHP’nin samimi dileği olduğunu söyledi. MHP lideri, “AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak, AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir.” ifadelerini kullandı.

    “CUMHUR İTTİFAKI’NDAN TAVİZ YOK”

    “Buna rağmen Cumhur İttifakı’na bağlılığımız kararlılıkla devam edecek, TBMM’de kanun tekliflerine verilen desteğimiz aynen sürecektir.” diyen MHP lideri, “Cumhur İttifakı’ndan tavizimiz, geri dönüşümüz, yarı yolda bırakmamız, ilkelerinden ve hedeflerinden cayma göstermemiz mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

    “CUMHURBAŞKANIMIZIN TEMASLARINI SAYGIYLA KARŞILIYORUZ”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde gerçekleştirdiği görüşmeler üzerinden ortaya atılan iddialara da yanıt veren Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmeleri, kurduğu ilişki ağlarını, icra ettiği ikili temasları saygıyla karşılıyor, zatı devletlerini daha da rahatlatmak için bir kez daha feragatle hareket edip karşılıksız inisiyatif alıyor ve bu tercihimizi aziz milletimizle paylaşıyoruz.” dedi.

    Bahçeli’nin açıklaması şöyle:

    31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini müteakiben Türk siyasetinde, demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partiler arasında normalleşme ve yumuşama arayışlarının temel alınarak çok bilinmeyenli yeni bir denklemin kurulmak istendiği gözlemlenmektedir.

    Zira her şey milletimizin huzurunda gerçekleşmektedir.

    Milliyetçi Hareket Partisi iyi niyetli, yapıcı, yol açıcı, millet ve ülke lehine olduktan sonra söz konusu munzam ve muhassıl diyalogları kuşkusuz makul ve mantıklı değerlendirmekten en ufak rahatsızlık duymayacaktır.
    Kutuplaşmanın ve kavgaya tutuşmanın sonu ve sonucu asla yoktur.
    Kucaklaşmak, konuşmak, milletimizin talep ve sorunlarına müşterek akılla çözüm aramak, bunu da başarmak siyasi partilerin asıl ve öncelikli görevidir.

    Elbette buna diyecek veya itiraz edecek halimiz ve hevesimiz hiç olmayacaktır.

    Ancak sıcak gündemin üst sıralarına yerleşen temas ve görüşme trafiğinin Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan karalama kampanyasına dönüştüğü de her türlü izahtan varestedir.

    Dikkat, temkin ve titizlikle takip ettiğimiz nevzuhur gelişmelerin esrar perdesi aralandığında başka hesapların, alttan alta körüklenen farklı beklentilerin varlığı müşahede ve mütalaa edilmektedir.

    Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin normalleşme ve yumuşama ortamına şaşı baktığı, şüpheyle yaklaştığı, hatta zarar verdiği televizyon ekranlarından, sosyal medya platformlarından ve gazete sayfalarından devamlı surette ileri sürülmektedir.

    İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür.

    Milliyetçi Hareket Partisi mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır.
    Yurt içi ve yurt dışı menşeli çıkar odaklarının, yıkım ortaklarının, siyasi istikrar muhalifi çevrelerin, bilhassa da Cumhur İttifakı muarızlarının partimizi töhmet altında bırakmak, bir yol ayrımının inşasını sağlamak maksadıyla kesintisiz faaliyet içinde oldukları meydandadır.

    Bizim sevdamız Türkiye, mensubiyet onurumuz da büyük Türk milletidir.
    Ne yapıyorsak, ne söylüyorsak Türkiye ve Türk milletinin çıkarınadır.
    Bu kapsamda siparişi yapılan normalleşme ve yumuşama atmosferinin sürdürülebilir hale gelmesinin önünde şayet Milliyetçi Hareket Partisi bariyer olarak telakki ve tarif ediliyorsa,

    Bu konuda da geniş bir ittifak husule gelmişse, bize düşen sorumluluk ülkemiz ve milletimiz uğruna her türlü fedakarlığı göze almak, gereğini ise gönül huzuruyla yapmaktır.

    AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak, AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir.

    Buna rağmen Cumhur İttifakı’na bağlılığımız kararlılıkla devam edecek, TBMM’de kanun tekliflerine verilen desteğimiz aynen sürecektir.
    Kaldı ki Cumhur İttifakı’ndan tavizimiz, geri dönüşümüz, yarı yolda bırakmamız, ilkelerinden ve hedeflerinden cayma göstermemiz mümkün değildir.

    Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da şartlar ne olursa sonuna kadar yanında ve arkasında olacağımızı, kesinlikle yalınız bırakmayacağımızı herkes çok iyi bilmelidir.

    Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmeleri, kurduğu ilişki ağlarını, icra ettiği ikili temasları saygıyla karşılıyor, zatı devletlerini daha da rahatlatmak için bir kez daha feragatle hareket edip karşılıksız inisiyatif alıyor ve bu tercihimizi aziz milletimizle paylaşıyoruz.

     

     

    NTV

  • Bahçeli’den dikkat çekici yüzük paylaşımı

    Bahçeli’den dikkat çekici yüzük paylaşımı

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün TBMM’de partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Bahçeli, grup toplantısının ardından Instagram’daki hesabından dikkat çekici bir paylaşımda bulundu.

    MHP lideri, sosyal medya hesabında turkuaz renkli bir taşın yer aldığı üzerinde “Allah bana yeter” yazılı yüzüğünü paylaştı.

    Bahçeli’nin grup toplantısındaki rozeti de dikkat çekiciydi.

    MHP liderinin ceketine taktığı rozette, Göktürkçe ifadelerin yer aldığı bir akıncının yer aldığı görüldü.

    KUR’AN-I KERİM’DE GEÇİYOR

    “Allah bana yeter.” ifadesi Kur’an-ı Kerim’de Tevbe Suresi’nin 129’uncu ayetinde geçiyor.

    Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an-ı Kerim tefsirine göre ayette, “Buna rağmen yüz çevirirlerse de ki: ‘Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur, ben yalnız O’na güvenip dayanırım; O, büyük arşın sahibidir.’” deniliyor.

     

     

    NTV

  • “Terörist belediye başkanı, milletvekili istemiyoruz”

    “Terörist belediye başkanı, milletvekili istemiyoruz”

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Toplantısı’nda konuştu. Bahçeli, 2 Haziran’da 3 ilçe ve 4 belde de yenilenen seçimleri değerlendirerek, “Milli irade tecelli etmiş, resmi olmayan sonuçlar belli olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi, Aksaray’ın Sağlık Beldesi’nde seçimi kazanmış, demokratik yarış halinde olduğu diğer bazı seçim bölgelerinde de az farkla geride kalmıştır. Mesela Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde olan budur. Öncelikle belirtmeliyim ki, oy versin ya da vermesin aziz milletimizin her güzel insanına teşekkür ediyorum. Sağlık Beldesi Belediye Başkanımız başta olmak üzere, 2 Haziran’da seçilen her belediye başkanını tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nin aday ve teşkilatları, yenilenen seçimlerin hazırlık döneminde azami feragat ve gayretle çalışmıştır. Gönül isterdi ki, daha iyi sonuç alalım, daha müessir olalım. Ancak milletimizin takdir ve tercihi neyse bağlılığımız ve saygımız tartışmasızdır” diye konuştu.

    “CHP Genel Başkanının Kayseri Milletvekilimize karşı sergilediği tutum yakışıksız olduğu kadar mesnetsiz ve temelsizdir”

    “Yumuşama kisvesi altında lafla peynir gemisi yüzdürenlerin ne yapacağı ayrıca ele alınmalıdır” ifadesini kullanan MHP lideri Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
    “Milliyetçi Hareket Partisi başkalarının gündeminde konu mankeni değil, kendi gündemini inşa ve ihya etmede mahir ve muvaffakiyet sahibidir. Milliyetçi fikriyatın bıçkın zekâsıyla demokratik faziletin birikimli zenginliği bizim anlayışımızda terekküp ve temerküz etmiştir. Nitekim milliyetçilik ile demokrasinin ikiz kardeş olması şöyle dursun, bir yüzün iki yanağı, bir köprünün iki yanı, bir kürenin iki yarısı olduğu alenen ortadadır. Fakat sözde demokrat, özde demagog olanların bu gerçeğin hakkını bırakınız teslim etmelerini bilakis algılamaları ve anlamaları için kırk fırın ekmek yemeleri bile faydasızdır. CHP Genel Başkanının, yenilenen Pınarbaşı Belediye Başkanlığı seçiminin hitamında Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve Kayseri Milletvekilimize karşı sergilediği nezaketsiz ve sevimsiz tutum yakışıksız olduğu kadar mesnetsiz ve temelsizdir. Milliyetçi Hareket Partisi, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan Pınarbaşı Belediye Başkanlığı seçimlerinde usulsüzlüklerin ve hukuksuzlukların olduğunu iddia etmiş, bu iddianın ispatıyla da seçimin tekrarı kararlaştırılmıştır. Kayseri Milletvekilimizin terör estirdiğini, küfürler eşliğinde önüne geleni tehdit ettiğini söyleyen CHP Genel Başkanı müfteriliğine yeni bir halka eklemiştir. Bu şahsın ağzından çıkacak sözler bunlar mı olmalıydı? Bir parti genel başkanı değerlendirmesini bu çerçevede mi yapmalıydı? Milliyetçi Hareket Partisi’nin herhangi bir milletvekili veya teşkilat mensubunu terörle ilişkilendirmek sadece ağır bir bühtan değil, aynı zamanda yumuşama pozları veren bir zatın edepsiz beyanatı ve eşik tanımayan hezeyanıdır.”

    “CHP Genel Başkanının yolu yol değildir, sözleri itibarlı ve isabetli değildir”

    “CHP Genel Başkanı, terör ve terörist görmek hususunda önüne geçemediği bir merak içindeyse bize değil, yanı başında vazo gibi tuttuğu, kol kola girdiği, emel ve hedef birlikteliği içinde olduğu DEM’li bölücülere bakması en doğru ve doğal tercih olacaktır” diye konuşan Bahçeli, “Bize küstahça üslup hatırlatması yapan bu şahsın, önce kendi ağzını yıkaması, diline hakim olması, hırs bürümüş gözüne bizi kestirmekten derhal dönüş yapması ikazen tavsiyemdir. Parti yöneticilerimizi ve milletvekillerimizi doğrudan hedef alan, yalan ve yanlışlarla dolu iddialarda bulunan CHP Genel Başkanının yolu yol değildir, sözleri itibarlı ve isabetli değildir. Kendisi her şeyi yapacak, aklına her eseni söyleyecek, her filmin içinde başrole talip olacak, sonra da normalleşmeden ve yumuşamadan bahis açacak, diyorum ki, bu terazi o sıkleti çekmez, yumuşakça duruş Milliyetçi Hareket Partisi’yle bağdaşmaz, asla da yakışmaz. Bir yanağımıza tokat atana diğerini dönemeyiz. Ya aynısıyla cevap veririz ya da uzanan o eli kırıp atarız” dedi.

    “Dünya alemin derdi biz olmuşuz, anlaşılan alayına külahlarını ters giydirmiş”

    “Bazıları söz konusu dümen çevirmek olunca hemen kaptan kesiliyor. Bilmiyorlar ki dümenciliğin sonu aylaklık ve ayakçılıktır” diyen Bahçeli, “Biz kendimizi hiçbir zaman yüksekte görmedik, sadece siyasi müflislerin ve ikiyüzlülerin seviyesine inmedik, inmeyi de hiç aklımızdan geçirmedik. Öylelerini tanıdık ki, biraz adam ol diyeceğimiz ilk anda yutkunduk ve vazgeçtik, çünkü onlardan imkansızı istemenin boşuna bir heves olduğunu defalarca gördük ve şahit olduk. Dünya alemin derdi biz olmuşuz, anlaşılan alayına külahlarını ters giydirmiş, uykuyu da haram etmişsiz. Allah’ın izniyle buna devam edeceğiz. Halkın, hakkın ve hakikatin peşinde koşar adımlarla ilerleyeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Kaynaşmanın ve kardeşçe yaşamanın çatısı Türkiye Cumhuriyeti’dir”

    Siyasette yumuşama arayanların önce sevgide uzlaşacak cesamet ve cesaret gösterebilmesi gerektiğini söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bunun dışında gürültü kirliliğine, açılan tiyatro perdelerine karnımız tok, aldırışımız yoktur. Her insanımızı aziz bilen, her vatandaşımızı kardeş sayan bir fikir ve fıtrat kalibresiyle önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben demekten, aklımızda Türkiye’yi tıpkı bir bayrak gibi taşımaktan bir an olsun taviz vermeyeceğiz. Onun bunun değirmen taşında öğütülecek, şunun bunun istismar sofrasında meze olacak ne bir arkadaşımız ne de siyasetimiz vardır. Yumuşama ve normalleşme diyenler, şayet Türk ve Türkiye sevgisinde, Türk milletinin ortak aklı ve ortak paydasında kararlı ve kati buluşmaya tamam diyorlarsa, bunu da fiilleriyle ve fikirleriyle tescil ediyorlarsa, haydi buyursunlar, bize her yer Türkiye’dir, Türk milletinin has bahçesidir. Kaynaşmanın ve kardeşçe yaşamanın çatısı Türkiye Cumhuriyeti’dir. DEM’lenmek bu çatıyı çökertme girişimidir. Bölücülük bu çatıyı yakıp yıkmaya azmetmek demektir” diye konuştu.

    “PKK’lı sözde Hakkâri Belediye Başkanı’nın kirli yakasından nasıl tutulmuşsa diğer belediye başkanlarının ve milletvekillerinin de yakalarından öyle tutulacaktır”

    Hakkari Belediye Başkanının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmasına ilişkin konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, şunları aktardı:
    “İçişleri Bakanlığımız hukuk sınırları dahilinde devreye girmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin hükmü şahsiyetini, egemenlik haklarını amasız, fakatsız muhafaza etmiştir. Bu kapsamda İçişleri Bakanımızı ve mesai arkadaşlarını yürekten kutluyorum. Bir teröristin 31 Mart seçimlerinde aday gösterilmesi evvelemirde demokrasiye kastetmek, hukuku işlevsiz hale sokmak niyetiyle arkasından dolanmak, devlet ile yöre halkını karşı karşıya getirmenin hazırlığını yapmaktır. Silahlı terör örgütünü yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüt propagandası yapmak suçlarından Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması süren ve hakkındaki kararın açıklanması an meselesi olan bir PKK’lının seçimlere katılması başlı başına skandaldır. Halkın iradesine ket vuran, hukuka kara çalmak için teşebbüs içinde olan bayraksızlar bellidir. Demokrasi ve özgürlük istismarıyla Türk ve Türkiye düşmanlığında söz kesen hainler bellidir. ‘Kayyuma karşıyız’ sözleriyle, bölücü terör örgütüne açık veya gizli hizmet eden, destek veren kimlik ve kişilik yoksunları bellidir.

    Ama hepsinden daha belli ve daha bilinir olan da Türk devletinin ve Türk milletinin muktedir gücü, yılanın başını ezen demir yumruğudur. PKK’lı sözde Hakkâri Belediye Başkanı’nın kirli yakasından nasıl tutulmuşsa, inanıyorum ki, diğer kanun ve ahlak kaçkını sözde belediye başkanlarının ve milletvekillerinin de yakalarından öyle tutulacaktır. Türkiye, muz cumhuriyeti, kabile devleti, işgal ülkesi değildir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm Türkiye’de terörist belediye başkanı, terörist milletvekili istemiyoruz. Sözde kayyum edebiyatı yapanlar önce bölücü terör örgütü PKK’ya nasıl baktıklarını, onun siyasi aparatı DEM’e nasıl yaklaştıklarını netliğe kavuşturmakla mükelleftir. Şimdi, gerçek emellerini maskeleyerek normalleşme ve yumuşama sözlerini tedavüle sokan DEM’lenmiş CHP’ye sormak isterim; bizim hangi konuda yumuşak huylu olmamızı bekliyorsunuz? Bölünme ve ayrılmada mı? Bin yıllık kardeşliğimizi bozmadı mı? Nasıl bir uzlaşma ve normalleşme vasatını kafanızdan geçiriyorsunuz? Devletimizin nasıl parçalanacağını mı, vatan topraklarımızın nasıl taksim edileceğini mi? Yumuşayarak ve normalleşerek hangi karara varacaksınız? Şehitlerimize nasıl ihanet edeceğinize mi? Gazilerimizi bir kez daha nasıl yaralayacağınıza mı? Kahramanların hatıralarını nasıl ayaklar altına alacağınızı mı? Terörist Demirtaş ve DEM’e övgüler yağdıranlar, sorarım hepinize, maksadınız bunlardan hangisidir? DEM’lenmiş CHP’den tutun da diğer muhalefet partileri söylesin de bilelim, bu kokuşmuşluğu nasıl telafi edecekler, neyi ve neleri ileri sürecekler?”

    “Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları aleyhine tedavüle sokulan karanlık senaryolar artan dozajlarla ilerletilmektedir”

    Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücü gençliğin Türkiye için bir felaket olacak böyle bir kavganın tarafı olmayacağını, bunu önlemek için demokratik ve meşru zeminlerde sonuna kadar mücadele edeceğini söyleyen MHP lideri Bahçeli, şöyle devam etti:
    “DEM’lenmişlerin, bu konularda nerede durduklarına göz atması ve bizi hedef alan ithamlarda bulunmadan önce çok iyi düşünmeleri tutarlılık gereğidir. Ekonomik abluka, diplomatik kuşatma, siyasi yıldırma ve teçhiz edilen kara kampanyalarla sonuca gitmek isteyen iç ve dış husumet kampının yakın hedefi Milliyetçi Hareket Partisi, Ülkü Ocakları ve Cumhur İttifakı’dır. Menfur saldırıların asıl maksadı ve esas içyüzü gözümüzden kaçmamaktadır. Bir ayağı yurt içinde, diğer ayağı da yurt dışında bulunan meşum operasyonların kumanda merkezinde Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nın stratejik meşguliyetini sağlamak, enerjilerini içe dönük harcamasını temin etmek yer almaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları aleyhine tedavüle sokulan karanlık senaryolar artan dozajlarla ilerletilmektedir. Yargıya intikal etmiş bir cinayet davasında partimizin ve Ülkü Ocakları’nın suçlanması, hatta dahilde ve hariçte Ülkü Ocakları’na suç örgütü gölgesi düşürmek için kolları sıvayan ajan ve provokatörlerin sırtının sıvazlanması tesadüf değildir. Hepsini biliyoruz, hepsini takip ediyoruz, verilmeyecek bir hesabımızın olmadığını cümle alemle paylaşıyoruz.”

    “Bugüne kadar sessiz kalışımız Ülkücü katillerini unuttuğumuz anlamına asla gelmemelidir”

    Hesaplaşmaya hazır olduklarını ve hesaplaşmadan kaçmadıklarını dile getiren Bahçeli, “Hesap soracak yüreğe ise sahip olduğumuzu hiç kimsenin yabana atmamasını bekliyor, aklından çıkarmamasını temenni ederiz. Başkaları için küçük, bizim için çok önemli bir ayrıntı da şudur: ‘Hesaplaşacağız, ama helalleşmeyeceğiz’ bugüne kadar sessiz kalışımız Ülkücü katillerini unuttuğumuz anlamına asla gelmemelidir. Dün kanımızı dökenlerin bugün sözde mahkeme kurup Ülkücü müdafaasına tevessül etmeleri utanmazlığın sınır tanımadığına acıklı bir örnektir. Ülkücüyü, Ülkü Ocaklarıyla ayrıştırmanın, dahası terörle ilişkilendirmenin zillet ve kabus dolu düşünü kuranlar eninde sonunda mahcup ve mağlup olacaklardır. Bize hazırlanmış bir iddianameyle ilgili olmadık lafı edenler her şeyden önce ellerine ve vicdanlarına bulaşmış Ülkücü kanlarını temizleyecek edep ve onuru gösterebilmelidir. Bizim hiç kimseden öğrenecek veya duyacak bir şeyimiz yoktur. İlk silahı çekenlerin, ilk mermiyi atanların, Türkiye’yi Marksist-Leninist uçuruma itmek için her ilkelliği tatbik edenlerin binlerce dava arkadaşımızın kanına girdiğini yaşayarak biliyoruz ve onlarla, onların izinden yürüyenlerle her seviyede hesaplaşmaya hazır olduğumuzu üstüne basa basa açıklıyoruz” diye konuştu.

    “Kurdun boynuna tasma geçmez, geçerse itin boynuna geçer”

    “Milliyetçi-Ülkücü Hareketi geçmişte haksız yere suçlayıp hunhar saldırılarla iradesinden, istikametinden, inancından ve davasından caydırmaya azmedenlerin” diyen Bahçeli, “Bugünkü siyasi ve ideolojik uzantılarının bir cinayet davası üzerinden MHP ve Ülkü Ocakları düşmanlığını güncelleme teşebbüsü aşağılık bir tertibin, alçak bir tezgahın, dış bağlantılı bir kumpasın varlığına işaret değilse acaba nedir? 12 Eylül öncesi yarım kalan mücadeleyi şayet tamamlamak için gün sayanlar varsa, ben de diyorum ki, sizden korkan sizin gibi olsun, yolundan dönen namert olsun, davasının onurunu savunmayan şerefinden mahrum olsun. Hesaplaşma teklifimizi yineliyorum. Hatta hodri meydan diyorum. Hasbelkader bir ara partimizde yer alsa da şimdilerde neyin hesabı, ne hesaplaşması diyerek ileri geri konuşan çürüklerin vakti saati geldiğinde ipliğini pazara çıkarmak, ne kadar ahlaksız olduklarını deşifre etmek davamıza vefa borcumuzdur. Kurdun boynuna tasma geçmez, geçerse itin boynuna geçer” ifadelerini kullandı.

    “Filistin devletinin dünya çapında tanınmasından başka bir seçenek yoktur”

    Filistin’i tanıyan ülke sayısının 147’ye ulaşmasını umut ve memnuniyet verici olduğunu ifade eden Bahçeli, “Bu sayı hızla yükselmeli, İsrail’in işlediği soykırım suçu en başta küresel vicdanda mahkum ve telin edilmelidir. ABD Başkanı’nın 31 Mayıs 2024 tarihinde açıkladığı 3 aşamalı kalıcı ateşkes planı ve buna Hamas’ın olumlu bakması müspet bir gelişmedir. Ne var ki, İsrail yönetiminden çatlak sesler yükselmektedir. İsrail Başbakanı caniyahunun 1 Haziran 2024 tarihinde Hamas’ın yok edilene kadar Gazze’de kalıcı ateşkesin olmayacağını ileri sürmesi katliamların süreceği yönündeki şüphe ve kaygıları maalesef kamçılamıştır. Gazze’de sadece açlıktan ölen çocuk sayısı 37’ye çıkmıştır. Hiçbir insani değer ve mirasın kabul etmeyeceği bir trajedi Gazze Şeridi’nde hüküm sürmektedir. ABD’nin, Birleşmiş Milletlerin ve İslam ülkelerinin İsrail üzerindeki baskılarını daha da artırması geldiğimiz bu aşamada adalet ve insanlık görevidir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde; egemen, siyasi ve toprak bütünlüğünü sağlamış bağımsız bir Filistin devletinin dünya çapında tanınmasından başka bir seçenek yoktur. Aksi halde beşeriyetin en kötü senaryoya maruz kalarak yaygın ve yıkıcı bir savaşın doğması kuvvetle muhtemeldir” dedi.

  • Cemal Hünal’dan Devlet Bahçeli’ye çıkış!

    Cemal Hünal’dan Devlet Bahçeli’ye çıkış!

    Uzun süredir sokak hayvanlarıyla ilgili devam edilen tartışmada hazırlanan yasa tasarısında hayvanların belirlenen sürede sahiplenilmemesi durumunda itlaf edileceğini konuşulmaya başlandı. Hayvanların uyutulmasına karşı çıkan oyuncu Cemal Hünal, Devlet Bahçeli’nin sözlerine de tepki gösterdi.

    “SOKAĞIMDA KÖPEK OLMASI BENİM İÇİN GÜVENLİK”

    Katıldığı etkinlikte Magazin Burada’ya konuşan Cemal Hünal, “Ben köpekleri çok seviyorum. Sokağımda köpek olması benim için bir güvenlik. Ve dünyada çok az şehir kaldı sokaklarında hayvan olan… Sokaklarında bizim gibi hayvanlarını itilaf eden şehirler, bizim gibi geri zekalılar, aptallar; Bu şehri aynı Londra, New York gibi sıçan basan bir şehre çevirecekler” dedi.

    “ALLAH BELAMIZI VERMİŞ, İŞİMİZ RAST GİTMEZ”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Uyutunca nasıl uyutulacak, ne kadar uyutulacak, kim uyutacak?” sözlerinin hatırlatılması üzerine de de tepki gösteren oyuncu, “Bir de böyle soranlar var. Onlar da biz yönetiyorlar. Allah belamızı vermiş bizim. Bizim işimiz rast gitmez” ifadelerini kullandı.

    BAHÇELİ: KÖPEKLER NE KADAR UYUTULACAK KİM UYUTACAK BİLEN YOK

    Kızılcahamam’da düzenlenen Ülkü Ocakları Eğitim Programı’nda gazetecilerle sohbet eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sokak köpekleriyle ilgili yasa hakkında şunları söylemişti: “Zannediyorum Meclis’te veyahut da hükümet nezdinde konu ele alınacak. Belediyeler üzerinde belki tasarruflar sağlanacak. Buna da bir son verilecek herhalde, çünkü çok tehlikeli boyutlara ulaştı. Konunun önerilen şeklini tam bilmiyorum. Kim ne maksatla öneriyor. Uyutunca nasıl uyutulacak, ne kadar uyutulacak, kim uyutacak? Bunları bilen yok. Ama dün hayvanların sevgisi üzerinde aşırı derecede yorum yapanlar şimdi sokak hayvanlarından şikayet eder konuma gelmişlerdir. Demek ki hudutsuz, sınırsız sevgi bir şeye yaramıyor. Televizyonlardaki tartışmaları dinliyoruz. İkiye bölünmüş vaziyetteler. İşte en çok ağırlık kazanan şey, köpekleri uyutma konusu. Köpekler, Türkiye’nin neresine giderseniz gidiniz öğlen sıcaklığında mutlaka uyurlar ve herkes görür onu. Ama bu uyutma nedir, kim yapacak, sınırı ne kadar, kaç saat uyutacaklar? Bunlar tabii belirsiz.”

  • Netanyahu’yu tüm öfkemle lanetliyorum

    Netanyahu’yu tüm öfkemle lanetliyorum

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında konuştu.

    Siyasette normalleşme sürecini değerlendiren MHP lideri Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) sert eleştiriler yöneltti.

    “Normalleşmesi milli ve ahlaki normlara uyması gereken muhalefet partileridir.” diyen Bahçeli, “Özgür Bey’in bu gerçeği anlaması dileğimdir. Yumuşama için önce Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) korkusu ile yüzleşmesini, Türk milleti ve Türkiye ortak paydasında adam gibi duruş göstermesini kendisine tavsiye ediyorum.” ifadesini kullandı.

    İsrail’in Gazze saldırılarına tepki gösteren Bahçeli’nin hedefinde ABD yönetimi de vardı.

    MHP lideri Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

    “İstanbul, 571 yıl önce zincirlerinden kurtulmuştur. Zulmün, zilletin kalesi Bizans, Sultan Fatih’in ve kahramaran neferlerin mağrifetiyle yıkılıp gitmiştir. Fethimizin emanetleri zai edilemeyecektir. Bizans heveslerini kara bulutlar gibi İstanbul’un üzerinde tekrar dolaştırmayı düşünen, bununla ilgili gizli gizli proje hazırlayan iç ve dış operasyon maşalarından İstanbul mutlaka korunacaktır.

    “İSTANBUL’U YÜZÜSTÜ BIRAKANLARIN SİYASİ YÜZSÜZLÜĞÜ YÜZLERİNE VURULACAKTIR”

    İstanbul can çekişmektedir. İstanbul’u yüzüstü bırakanların siyasi yüzsüzlüğü ise yüzlerine vurulacaktır. İstanbul’un kötü yönetimi fethin mirasını çarçur etmektedir. İstanbul bizim 571 yıllık davamızdır. ‘Zulüm 1453’te başladı’ diyenlerin alayı, düşman kampında toplanan Bizans uşaklarıdır ve bizim bunlarla hesabımız er ya da geç görülecektir.

    İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI

    İsrail’in kanlı saldırıları aralıksız devam etmektedir. Katliamlara her gün yenileri eklenmektedir. Gazze’deki tablo kahredici boyuttadır. Refah’a düzenlenen saldırıların durdurulması istenmiş fakat İsrail buna aldırış etmemiştir. İsrail savaş uçaklarıyla ölüm saçmıştır. Netanyahu yani Caniyahu başta olmak üzere İsrail yönetimini tüm öfkemle lanetliyorum. Caniyahu ve savunma bakanı hakkında talep edilen tutuklama kararının uygun zamanda icra edileceği kaçınılmaz bir akıbettir.

    “İSLAM ÜLKELERİ AYAĞA KALKMALI”

    Beklentimiz İsrail’in katil Başbakanı ve Savunma Bakanı hakkında ülkemizin bir an evvel yakalama kararı çıkarmasıdır. Somut adımlar atılmalı. İslam ülkeleri ayağa kalkmalıdır.

    “FİLİSTİN DEVLETİ TANINMALI”

    Filistin Devleti tanınmalı. Demokrasiden bahseden hiçbir devlet duyarsız kalmamalı. ABD tarihi hukuki ve insani sorumluluktan kaçmamalıdır.

    “ŞAM İLE İŞBİRLİĞİ KURULMALI”

    Şam ile işbirliği kurulmalı. Bölücü terör örgütünün kaynağında Türkiye ile Suriye’nin eşgüdüm halinde yapmalarını önerdiğim askeri operasyonlarla kökü kurutulmalıdır. Terörizmin kalbine mızrak gibi inmekten başka çaremiz yoktur.

    “ABD, SURİYE VE IRAK’TAN DERHAL ÇEKİLMELİ”

    Türkiye’nin 2021 yılı sonunda satın almak için başvurduğu F-16 savaş uçağının temin süreci hızlandırılmalıdır. ABD Suriye ve Irak’tan derhal çekilmeli.

    “ABD, FETULLAH GÜLEN’İ TÜRK ADALETİNE TESLİM ETMELİ”

    Ederi 1 dolarlık hayatıyla ilgili farklı spekülasyonlar yapılan Fetullah Gülen başta olmak üzere FETÖ’nün ABD’ye yuvalanmış tüm mensupları Türk adaletine teslim edilmeli. Ne yurt içinde ne de komşu coğrafyalarda ihanete geçit yoktur. ABD’nin komşu coğrafyalarda terör örgütlerine verdiği destek Türkiye’nin güvenliğine aşırı tehdittir.

    “SİYASETTE YUMUŞAMA” POLEMİĞİ

    Normalleşmesi milli ve ahlaki normlara uyması gereken muhalefet partileridir. Özgür Bey’in bu gerçeği anlaması samimi dileğimdir.

    “YUMUŞAMA İÇİN ÖNCE DEM KORKUSUYLA YÜZLEŞMESİ GEREKİYOR”

    Yumuşama için önce Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) korkusu ile yüzleşmesini, Türk milleti ve Türkiye ortak paydasında adam gibi duruş göstermesini kendisine tavsiye ediyorum. Saçma sapan sorularla, seviyesiz ifadelerle bizim geri adım atacağımızı düşünüyorsa yanıldığını bir gün mutlaka anlayacaktır. Hem terör örgütü ile aynı kareye girmenin hem de yumuşamadan bahsetmenin inandırıcı bir yanı yoktur. Asıl niyetlerini iyi biliyoruz. Cumhur İttifakı’nın duruşu bellidir. Hiçbir tezgah ve algı düzeni, Cumhur İttifakı olarak yürüyüşümüzü sekteye uğratmayacaktır.

    “31 MART’TAN SONRA BİTİ KANLANANLARI UYARIYORUM”

    31 Mart’tan sonra biti kanlananları uyarıyorum; bitli baklanın bizim pazarda alıcısı yoktur. Cumhur İttifakı Türkiye’yi yükseltmeye bu aziz millet için her feragati göstermeye devam edecektir.

    “EMEKLİLERİMİZİN BEKLENTİLERİNİ KARŞILAYACAĞIZ”

    Emeklilerimizin beklentilerini karşılayacağız. Her sorun ve sıkıntının takipçisiyiz. Mühim olan devlet ve millet arasındaki güveni en üst seviyede tutmayı başarmaktır. Üzerimize ne düşüyorsa sonuna kadar yapacağız.”

    BAŞIBOŞ KÖPEK DÜZENLEMESİ TARTIŞMASI

    Grup toplantısının ardından gazetecilerin başıboş köpeklerle ilgili olarak yapılması planlanan düzenlemeye ilişkin sorularını yanıtlayan MHP lideri Bahçeli, “Türkiye’de bu konuyu herkes tartışıyor, tartışmak yerine çözüm bulunmalı.” dedi.

     

     

     

    NTV

  • “Tekliflere gerekli katkıları sağlarız”

    “Tekliflere gerekli katkıları sağlarız”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Kızılcahamam’da bir otelde gerçekleştirilen “Ülkü Ocakları İl Başkanlarına Yönelik Eğitim Programı’na katıldı. Bahçeli, programın ardından gazetecilerle sohbet etti. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bahçeli’ye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın ‘asgari ücrete ara zam yapılmayacağı’ açıklaması sorulması üzerine, “Asgari ücretle muhatap olan insanların refah seviyesini yükseltmek, bu ülkede yaşayan her insanın asli görev olması lazım. Onun için buna benzer teklifler geldiği zaman biz gerekli katkıları sağlarız” yanıtını verdi.

    Başıboş köpek sorununa dair sorulan soruya Bahçeli, “Çözüm üretmek için Meclis’te ele alınacak” ifadeleri kullandı.

    “DEM’den korkma işaretidir”

    Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e grup toplantısında sorduğu sorulara farklı yanıtların alındığının hatırlatılması üzerine Bahçeli, “Sorudan kaçmanın ifadesi. Bizim sorularımıza cevap vereceği yerde başka türlü konulara çekmesi cevaptan kaçma veya DEM’den korkma işaretidir” dedi.

    “Askerliğini 4 ay yapan da konuşuyor 20 sene çalışanda konuşuyor”

    Bir gazetecinin emekli paşaların televizyonlarda yorum yapmasına ilişkin sorulan soruyu yanıtlayan Bahçeli, şunlar söyledi:
    “Yani fikirleri savunurken sınırlı sorumlu olmak lazım. Bugün de ifade ettim. Her gün her şeyi her yerde konuşmak doğru değil. Silahlı kuvvetlerde uzun yıllar hizmette bulunmuş birçok olayları çok yakinen tanıyan insanların yaşayan insanların daha doğrusu yaşadıklarını siyasi kalıp içerisinde yoruma kalkması doğru değil. Eğer yüksek bir tecrübe varsa bu tecrübeyi mücadele veren insanlara aktarmalı, daha sağlıklı, daha sonuç alıcı mücadeleye yardımcı olmaları lazım. Televizyonda herkes konuşurken askerliğini 4 ay yapan da konuşuyor 20 sene çalışanda konuşuyor, paşa da konuşuyor, albay da konuşuyor buradan da bir sonuç çıkmıyor.”

    “Türkiye’nin bildiğini İran’dan öğrenecek değiliz”

    İran Cumhurbaşkanının yaptığı helikopter kazasında arama kurtarma çalışmaları gerçekleştiren Akıncı’ya yönelik ‘milli değil, helikopterin yerini Akıncı bulmadı’ söylemlerinin sorulması üzerine Bahçeli, “İşte ona katılmıyorum. Yani Türkiye’nin bildiğini İran’dan öğrenecek değiliz. Türkiye bir hizmet sunmuştur ve onda da sonuç almıştır. İftihar etmek lazım. Başkaları üzerinden Türkiye’yi sorgulamaya, hükümeti yetersiz görmeye veyahut da mücadele veren insanları yok farz etmek doğru yaklaşımlar değil. Türkiye’nin hizmetlerinde haklı buldukları bir şey yok. Bu kadar da uzun süreli Türkiye düşmanlığı da doğru değil, insanların sağlığını bozar bu. Akıncılar gitmiş, bulmuşlar, çıkartmışlar” ifadelerini kullandı.

    “Çiçek mi toplayacaktık?”

    Ülkü Ocaklarına yönelik yapılan tartışmaların sorulması üzerine Bahçeli, şu sözleri kaydetti:
    “Ülkü ocaklarını üzmemek, incitmemek lazım. İftiralarla boğmamak lazım. Gerçek amacının dışında saptırmamak lazım. Genç arkadaşlarımızın yetişebileceği bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Gençliğin bizim değerlendirmemiz ışığında gençliği geçmiş değil geleceğe hazırlamakla görevliyiz. Eksiden beridir söyleriz; silahların bırakılıp bilgisayara yönelmelerini tavsiye ettik. Biz o dönemleri yaşayarak geldik. Şimdi kalkıp da Ülkü Ocakları üzerinden lüzumsuz tartışmalar açanları, iftira yapanlar, televizyonlara çıkmışlar kendi dönemlerindeki gençlikleri ne tür hata yaptıklarına dair hiçbir ifade kullanmadan Ülkü Ocakları ile ilgili konuşmaya başlıyorlar. Bu doğru bir şey değil. Şimdi şu cümleyi iyi değerlendirmeniz lazım, saptırmaya gerek yok. ‘İşgalde bir boykotta bir’ sözü Türkiye’deki gençlik hareketlerini çok aşırı boyutlara taşımıştır. Bu cümlenin sahibini, bu cümleyle beraber olanları, onların yetiştirdiklerini Türkiye yönetme kabiliyetlerini dikkate alıp hareket noktası neresiymiş oradan başlamak lazım. Sosyal demokratlar boykotu tercih ettiler, sokakta gezdiler. Devrimciler kaba kuvveti temsil ettiler, işgalde bulundular. O zaman boykotla işgali yapanlar kimler? Bunlar bunu yaptıktan sonra biz ne yapacaktık? Çiçek mi toplayacaktık?”