Etiket: devlet bahçeli

  • Bahçeli’den Ülkücü Şehitler Anıtı’na ziyaret

    Bahçeli’den Ülkücü Şehitler Anıtı’na ziyaret

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan Ülkücü Şehitler Anıtı’nı ziyaret etti. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından Bahçeli, Ülkücü Şehitler Anıtı’na kırmızı karanfil bıraktı.

    MHP Lideri Bahçeli ardından Kızılcahamam’da bir otelde gerçekleştirilecek Ülkü Ocaklar İl Başkanlarına Yönelik Eğitim Programına katılmak üzere otele geçti.

  • Kurtulmuş, Bahçeli’yle görüştü

    Kurtulmuş, Bahçeli’yle görüştü

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile görüştü. Makamında gerçekleşen görüşmeden sonra Kurtulmuş açıklama yaptı. Kurtulmuş, Anayasa çalışmaları kapsamında kapsamlı bir görüşme yaptıklarını belirterek, “İnşallah Türkiye yeni Anayasa çalışmaları ile birlikte darbelerin ürünü olan kaç sefer değişirse değişsin o darbelerin ruhunu taşıyan, bu Anayasadan kurtulacak sivil demokratik kapsayıcı yeni bir Anayasa ile, yeni bir Anayasa çalışması ile karşı karşıya kalacaktır. Bende bu süreci mümkün olduğunca açık, şeffaf, herkesin görüşlerini oldukça net bir şekilde paylaştığı, sadece Meclis’te grubu bulunan partilerin değil, grubu bulunmayan partilerin de üniversitelerin, yargı camiasının, sivil toplum kuruluşlarının, Türkiye’de bu konuyla benim de yapıcı bir fikrim var diyen herkesin fikirlerine açık bir süreci yöneteceğiz. Sonunda söz de karar da Meclisindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin değerli üyeleri Anayasa ile ilgili oylaması yapacaktır. Cumhuriyetimizin ikinci asrına yakışır, Türkiye’yi milli hedeflerine ulaştıracak yeni bir Anayasaya kavuşacaktır”

  • “Kanun dışı ilişki ağlarının farkındayız”

    “Kanun dışı ilişki ağlarının farkındayız”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Sözlerine 14’üncü Olağan Büyük Kurultayda kabul edilen yenilenmiş parti programının dış politikadaki temel esaslarına değinerek başlayan Bahçeli, “Bölgemizde ve dünyada barış ve istikrarı sürekli kılmak, uluslararası işbirliğini, karşılıklı saygı ve dostluğu yaymak ve geliştirmek, çok yönlü ve çok boyutlu bir diplomasi yürütmek suretiyle ülkemizin hak ve menfaatlerini her platformda korumak ve bu doğrultuda şahsiyetli bir dış politika izlemektir. Çevremizde barış, istikrar ve güvenlik odaklı “huzur kuşağı”nın oluşması, bütün ülkelerle karşılıklı saygı ve çıkara dayalı uzun vadeli dostane ilişkiler kurulması Milliyetçi Hareket Partisi’nin amacıdır” dedi.
    Uluslararası karar alma mekanizmalarının baştan ayağa revize edilmesi, artan reform çağrılarının mutabakata bağlanması küresel istikrarın tesisi bakımından artık ertelenemez bir mecburiyet olduğunu ifade eden Bahçeli, Birleşmiş Milletlerin her ne kadar dünya barışını ve güvenliğini sağlamak ve muhafaza etmek maksadıyla kurulmuş olsa da, zamanla bu tarihi pozisyonundan hızla uzaklaştığını söyledi.

    “Netenyahu yönetimi terör arıyorsa bir boy aynasına ilk elden bakmayı mutlaka tercih etmelidir”

    Küresel vicdanın Filistin halkının meşru mücadelesine destek verirken, İsrail’in saldırılarına bir nevi tepki gösterdiğini dile getiren Bahçeli, Filistin’in üyelik tasarısının Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda onaylanması karşısında İsrail temsilcisinin çıldırmış gibi Birleşmiş Milletler Şartı’nın bir kopyasını imha etmesi, kararın terör için bir ödül olduğunu ileri sürmesi Siyonist vandallığa uygun düşen bir saygısızlık ve seviyesizlik olarak kayıtlara geçmiştir. Netenyahu yönetimi terör arıyorsa, terörist görmek istiyorsa, soykırımcıları tanımak istediğindeyse bir boy aynasına ilk elden bakmayı mutlaka tercih etmelidir” ifadelerini kullandı.

    “Vaat edilmiş toprakların nihai hedefi Anadolu coğrafyasıdır”

    Refah’a yönelik kara operasyonun Gazze’nin dünyayla irtibatını kopardığını vurgulayan Bahçeli, “Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nın kapatılmasıyla insani yardımlar engellenmiş, açlık sorunu baş göstermiştir. Türkiye atılgan, ahlaklı, sabırlı ve akıl dolu cesur politikalarıyla Filistinli kardeşlerimizin duacısı ve destekçisidir. Türkiye çok büyük bir ülkedir. Vaat edilmiş toprakların nihai hedefi Anadolu coğrafyasıdır. Bugün Gazze’de boyun eğersek, bugün Kudüs’te susarsak, gelecekte son yurdumuzda çok çetin olaylar yaşanabilecektir. Gazze’yi savunmak demek, mesela Gaziantep’i savunmak demektir” şeklinde konuştu.

    Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin elbette hepimizin sahip çıkıp gerçeğe dönüştürmek için çalışacağımız milli bir vizyon hamlesi olduğunu kaydeden Bahçeli, eğitimden kültüre, sanattan spora, ulaştırmadan sağlığa, sanayiden teknolojiye, adaletten asayişe, savunmadan bilime, ekonomiden ticarete, turizmden alt yapı yatırımlarına, kısacası hayatın ve ülkenin her alanında yeni yüzyılın ruhuna müzahir hamlelerle dünyada muhkem bir mevkii kazanılacağına inandığını söyledi.

    “Batı’nın çürüyen toplum ve kültür yapısı adeta sahne almıştır”

    İsveç’in Malmö kentinde 25 ülkenin katıldığı ve 68’incisi yapılan 2024 yılı Eurovision şarkı yarışması insanlığın nasıl bir tehditle yüz yüze kaldığını fazla söze gerek bırakmadan belgelendiğini dile getiren Bahçeli, “Bu arada İsrailli şarkıcıya itirazlar yoğun olsa da, sonuç alınamamıştır. Sanattan daha çok siyasi içerikli bahse konu yarışmanın ahlaki çöküş propagandasına dönüşmesi, erkekle kadın arasında kalmış üçüncü bir türün tedavüle çıkması kokuşmuşluğun boyutlarını göstermesi bakımından ibret levhası olmuştur. Marjinalliğin dozajı korkunç düzeylerdedir. Batı’nın çürüyen toplum ve kültür yapısı adeta sahne almıştır” dedi.

    Milli Eğitim Bakanlığı marifetince hazırlanan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni yeni yüzyılın milli eğitim çatısı olarak değerlendiriyor, samimiyetle desteklediklerini söyleyen Bahçeli, “Mesnetsiz eleştirilerin iyi niyetten yoksun olduğu kanaatindeyiz. Modelde; ‘Bir ayağı geçmişte duran eğitimin diğer ayağının insanlık geleceğine ufuklar açan kapı’ olarak vurgulanmasının neresi yanlıştır? ‘Milli ve manevi değerler manzumesi ile maddi gelişmenin zirvesini hedefleyen yolculukta temelin değişmeyen milletimiz” olduğuna dönük tespitin sakıncalı bir yanı var mıdır” diye konuştu.

    Milli Eğitim Bakanını ve söz konusu modelin hazırlığında emeği geçen herkesi kutlayan ve başarılar dileyen Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelecek Öğretmenlik Meslek Kanununda yapılacak değişiklik teklifini de yürekten destekleyeceklerini belirtti.

    Eyüpsultan’da yaşanan, bir okul müdürünün katledildiği elim hadiseyi ve öğretmenlere yönelik her neviden şiddeti lanetlediklerinin altını çizen Bahçeli, faillere tutuksuz yargılama yerine doğrudan tutuklama tedbirinin uygulanacak olmasını da son derece adil, isabetli ve yerinde gördüklerini dile getirdi.

    “Bizi doyuran çiftçilerimizin doyması için ÖTV ve KDV sorununa neşter vurulmalıdır”

    Sabahın erken saatlerinden akşamın geç saatlerine kadar ekmeğinin peşinde olan çiftçilerinin yüzünün gülmesi, ceplerine para girmesi, muhannete muhtaç düşmemelerinin hedefleri olduğunu aktaran Bahçeli, Toprağında çift süren, umutla biçerdöverin tarlasına gelmesini bekleyen, sabırla çaresizliklere direnen çiftçilerimize ne versek, ne yapsak yetersizdir. Tarımsal üretimdeki girdi fiyatlarının yüksekliğine bağlı sorunların gün geçtikçe büyümesi köylülerimizin, çiftçilerimizin başlıca şikâyetidir. Bir litre mazotun satış fiyatının yaklaşık yüzde 38’inin vergilerden oluştuğu göz önüne alındığında, tarımsal üretimin sürdürülmesinin ve sorunun köklü çözümünün tarımda kullanılan mazottaki ÖTV ve KDV’nin kaldırılmasına bağlı olduğu da görülecektir. Bizi doyuran çiftçilerimizin doyması için ÖTV ve KDV sorununa neşter vurulmalıdır” dedi.
    Dün açıklanan “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”yle eşzamanlı olarak, Türkiye ekonomisinde düzelme yaşandıkça, enflasyon canavarının boğazı sıkıldıkça ve döviz piyasalarında hedeflenen istikrar sağlandıkça bundan çiftçilerinin de kazançlı çıkacağını ve onların da rahata ve feraha ulaşacağını ifade eden Bahçeli, çiftçilere verilen gübre ve mazot desteğinin bütçe imkanları dahilinde yükseltilmesinin dilekleri olduğunu söyledi.

    “Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir”

    Emniyet ve yargı içine yuvalanmış soysuz ve kripto çetelerinin yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığını vurgulayan Bahçeli, Bu kan içen vampirlerin aklını başına alması, etrafımızda iftira ve ihanet duvarı örmeye kalkışmalarının ağır sonuçları olacağını bilmeleri, akıbetleri için 15 Temmuz gecesine dikkatle bakmaları ikaz ve ihtarımdır. Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı taşırmasınlar. Maşa kullanıp sütre gerisine saklananların hepsini takip ediyoruz. Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir, nitekim hedef Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir” diye konuştu.

    Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını ve tecelli eden millet iradesini gölgeleme arayışını himaye eden ve buna hizmetkarlık yapan kimselerin hain ve haşaşi olduğunun altını çizen Bahçeli, emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmesinin gerektiğini söyledi.

    9’uncu yargı paketinde, casusluk suçu ilgili yeni düzenlemeden rahatsız olanların çok iyi araştırılıp incelenmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, Yurt içinden ve yurt dışından hain FETÖ’cülerin, onlara sözcülük yapan satılmış, devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakın ve kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.

    Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun stratejisinin milli tarih ve milli kültür hazinesinden mülhem bir Türk harikuladesi olduğunu belirten Bahçeli, “Hiç kuşkunuz olmasın ki, milli birliğin temeli milli şuurdur. Mustafa Kemal Paşa’nın Türk milletine dayanarak başlattığı Kurtuluş Savaşı asırlar boyunca damıtılan Türklük şuurundan ilham, irade, itibar ve güç almıştır. Bugün için ulaşılan sonuç, Mustafa Kemal Paşa’nın söylediği gibi, “Asırlardan beri çekilen millî felaketlerin hazırladığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir’ ifadelerini kullandı.

    Türk milletinin ve Türk gençliğinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayan Bahçeli, “105 yıl evvel Samsun’a çıkarak Türk tarihinin akışını değiştiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere; Milli Mücadele kahramanlarımıza ve muhterem şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyor, aziz hatıralarını hürmetle, minnetle ve şükranla anıyorum. Hepinizi saygılarımla selamlıyor, başarılarla dolu bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kabul etti. Basına kapalı gerçekleştirilen görüşme yaklaşık 1 saat sürdü.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Nisan’da MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi konutunda ziyaret etmişti.

  • CHP lideri Özel’den Bahçeli’ye ziyaret

    CHP lideri Özel’den Bahçeli’ye ziyaret

    Ankara’da bugün önemli bir görüşme vardı.

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) TBMM Grubu’nu ziyaret ederek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya geldi.

    Bahçeli’nin TBMM’deki makamında gerçekleşen baş başa görüşme 45 dakika sürdü. Genel başkanlar görüşmenin ardından açıklama yapmadı.

    Özel’e ziyarete gelişinde, CHP Grup Başkanvekilleri Gökhan Günaydın ve Ali Mahir Başarır ile TBMM İdare Amiri ve CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan eşlik etti. Özel’i makam odası önünde karşılayan Bahçeli’ye ise TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Meclis İdare Amiri ve MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay eşlik etti.

    ÖZEL: GÖRÜŞME GAYET OLUMLU VE VERİMLİ GEÇTİ

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bahçeli ile yaptığı görüşmeye ilişkin partisinin TBMM grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

    Özel şöyle konuştu:

    “Kendisiyle gayet olumlu ve verimli geçen bir görüşme gerçekleştirdik. Ev sahipliği için, yaptığı aktarımlar için kendisine teşekkür ediyorum. Görüşmelerden sonra eğer ortak bir açıklama yoksa, görüşme taraflardan kendi ifadelerini paylaşabilecekleri ancak verilen cevapları paylaşmayacakları bir anlayışla sürmelidir.

    “SEÇİM SONUÇLARINI DEĞERLENDİRDİK”

    Toplantıda görüşülen her hususu bu kürsüden paylaşacak değilim ancak Sayın Bahçeli ile seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz, kendisinin değerlendirmelerini memnuniyetle dinlediğimiz, tebriklerini kabul ettiğimiz, bundan sonraki sürece dahil olarak da son derece yapıcı şekilde bu değerlendirmeleri gerçekleştirdiğimizi paylaşabilirim. Dış politikada, Filistin-Kıbrıs konusu başta olmak üzere, Türkiye’nin tüm dış politikasını hangi gözle gördüğümüzü kendisiyle paylaşma, CHP’nin burada bir ana muhalefet partisi olduğunu ancak yurt dışında Türkiye’nin partisi olduğunu altını çizdim. Bahçeli ile asgari ücrete zam talebini, temmuzda zam yapılması gerektiğini konuştuk.”

    CHP lideri Özel'den Bahçeli'ye ziyaret - 1

    7 YIL SONRA BİR İLK

    Görüşme talebinin, CHP lideri Özel’den geldiği öğrenildi. Özel’in Bahçeli’ye gerçekleştirdiği ziyaret, 7 yıl sonra bir ilk niteliğinde.

    CHP lideri Özel'den Bahçeli'ye ziyaret - 2

    En son Ocak 2017’de eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Bahçeli’yi Meclis’te ziyaret etmişti.

    Görüşmeye, o dönem CHP grup başkanvekili olan Özgür Özel de katılmıştı.

    CHP lideri Özel'den Bahçeli'ye ziyaret - 3

    ÖZEL GEÇEN HAFTA DA CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜ

    Ankara bir süredir, krtik görüşmelere ev sahipliği yapıyor.

    Özel, geçtiğimiz hafta perşembe günü AK Parti Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmişti.

    Erdoğan’ın da CHP’ye iade-i ziyarette bulunacağı bildirilmişti.

  • “Netanyahu için hesap günü yakındır”

    “Netanyahu için hesap günü yakındır”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.

    “SIRTIMIZI SIVAZLARKEN BIÇAK SOKACAK YER ARAMA İHTİMALLERİNİ DE HİÇ YABANA ATMIYORUZ”

    Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

    “İşimize, önümüze bakacağız haklı mücadelemizden hiç taciz vermeyeceğiz. Zulüm karşısında mazlumların yanındayız. Mazlumlarla tek yüreğiz. Bu durum bir siyaset meselesi değil bir insanlık ödevidir. Yerli yersiz sırtımızı sıvazlayanları da görüyoruz buna dikkatle yaklaşıyoruz. Aslında sırtımızı sıvazlarken bıçak sokacak yer arama ihtimallerini de hiç de yabana atmıyoruz. Gördüğümüz ve şahit olduğumuz ne varsa bizi şaşırtmıyor. Fırsatını buldukları anda kavramların içini boşaltan istismar çarkını çeviren odakların bayağı dayatmaları bile sıradanlaşmakta kalmamış hiç kimsenin ilgisini çekmeyecek boyutlara gelmiştir.

    “1 MAYIS’TA POLİSE SALDIRANLAR HAÇLI KALINTISIDIR”

    Hayatlarında tek bir fabrikaya girmemiş tek bir emekçinin elinden tutmamış bu güruhun aklı rehinlidir. 1 Mayıs’ta görevini yapan sağduyulu tavrı sebebiyle övgü alan Türk polisine düşmanca saldıranlar haçlı kalıntısıdır. Hayatları miskinlikle geçen küçük bir azınlığın 1 Mayıs’ta sahteye çıkıp Taksim’e yürüme gayesi maksatlıdır madrabazlıktır.

    “TAKSİM’İN ADININ ALTINDA YATAN HESAP NEDİR?”

    Bu Taksim ısrarı niyedir? Emek ve dayanışma ile Taksim’in ne alakası vardır? Taksim’in adının altında yatan hesap nedir? Fiziken şiddete maruz kalan sağlam duruşundan vazgeçmeyen Türk polisi ile iftihar ediyor hepsine teşekkür ediyorum.

    “NETANYAHU İÇİN HESAP GÜNÜ YAKINDIR”

    Türkiye’nin İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararı çok önemli bir adımdır. Netanyahu için hesap günü yakındır. Bundan kaçış, kurtuluş diye bir şey söz konusu değildir. 35 bin masumun dökülen kanı Netanyahu’yu inşallah boğacaktır.

    “NETANYAHU MÜZAKARE SÜRECİNİ DİNAMİTLEMEKTEDİR”

    Netanyahu müzakare sürecini dinamitlemektedir. İsrail yönetiminin ateşkes çabalarını sabote etmek için beyhude gerekçeler uydurması soykırımın devamına işarettir. Netanyahu’nun bedel ödemesi artık bir insanlık ve hukuk namusudur. Birleşmiş Milletler çok acil devreye girmelidir. İsrail askerleri işgal edilen bölgelerden ön şartsız çıkmalıdır. Bölge bıçak sırtındadır. Gazze’de gözyaşları dinmelidir. Türkiye Cumhuriyet yeri ve zamanı geldiğinde şartlar başkaca bir seçeneğe imkan bırakmadığında iç ve dış işgalcilere haddini bildirecek günü gösterecek dirayetli güce sahiptir.

    “SİYASET KAVGA ARENASI DEĞİL, KONUŞMA VE DÜĞÜMLERİ ÇÖZME SAHASIDIR”

    Siyaset kavga arenası değil, konuşma ve düğümleri çözme sahasıdır. Türkiyemizin yükseliş sürecine herkes destek vermelidir. Kutuplaşmak yerine kucaklaşmak lazımdır.

    ERDOĞAN-ÖZEL GÖRÜŞMESİ

    Sayın Cumhurbaşkanımız ile CHP Genel Başkanı’nın görüşmesini esasını es geçip boş koltukla boşluğa düşmesi kendi bilecekleri meseledir. Bir defa siyasetin yumuşamasının vasatı Türk milletinin ortak değerleridir. Türkiye’de yargı yetkisini Türk milleti adına kullanan bağımsız mahkemelerdir.

    “KİMSE MAHKEMEYE TALİMAT VEREMEZ”

    Hiçbir organ mahkemelere emir ve talimat veremez. Mahkeme kararları değiştirilemez. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.

    “SAYIN ÖZEL SAATİ MERAK EDERSE BANA SORABİLİR KÖSTEKLİ SAATİMİ AÇAR KENDİSİ İLE AÇIK AÇIK PAYLAŞIRIM”

    Neymiş CHP Genel Başkanı, Avrupa Parlementosu’nu ziyarete gittiğinde saati sorunca ‘Sen önce Kavala’yı çıkar.’ cevabını almıştır. Sayın Özel’in kolunda saati yok mudur? Özel’in saati sormak yerine PKK’ya ve FETÖ’ye verilen destekleri muhataplarının yüzlerine vurması gerekmez miydi?
    Türkiye hukuk devletidir demesi taşıdığı sorumluluğa uygun düşmez miydi? Sayın Özel saati merak ederse bana sorabilir köstekli saatimi açar kendisi ile açık açık paylaşırım.

    SİNAN ATEŞ İDDİANAMESİ: YARGILAMA SÜRECİ DERHAL BAŞLATILMALIDIR

    Bugüne kadar niye iddianame hazırlanmadı diye sordular hazırlandı içi boş dediler. MHP olarak beklentimiz şudur; meskur iddiamame ile ilgili mahkeme tarafından kabul edilip yargılama süreci derhal başlatılmalıdır.

    Kimin elinde hangi belge ve bilgi varsa mahkemeye sunmalıdır hatta şahit olarak dinlenmek isteyenlere mahkeme kapısı açılmalıdır. CHP’den ipine kadar maluım partiler neyi biliyorlarsa mahkemeye yetiştirmeliler. Bakalım hukuıki süreç Ankara’da mı bitecek yoksa Pensilvanya’ya mı dayanacak hep beraber göreceğiz.

    “SİYASETİ AYAĞA DÜŞÜRENLERLE BERABER OLUP SİYASETTEN DÜŞMEYİNİZ, KOVUN ONLARI GİTSİNLER”

    MHP ve Cumhur İttifakı şer ve şirret emel sahiplerine müsaade etmeyecektir. Siyaseti ayağa düşürenlerle beraber olup siyasetten düşmeyiniz kovun onları gitsinler.”

  • Bahçeli’den Türkçülük Günü mesajı

    Bahçeli’den Türkçülük Günü mesajı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli X hesabından yayımladığı mesajda “Türk milliyetçiliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu fikriyatı, Türk milletinin kurtuluş ilhamı, aynı zamanda var oluş iradesidir. Merhum Peyami Safa’nın isabetle temas ettiği üzere, yeni Türk devletinin iki ana davasından birisi çağdaşlaşmak ise diğeri milliyetçiliktir. Şayet millet ortak değerler etrafında kenetlenmişse, şayet birlik ve dayanışma hissiyatıyla geleceğini tayin etmişse, bunun dibacesi, en bariz dinamiği milliyetçiliktir” dedi.

    Bahçeli, bugünün bir bayram veya kutlama gününden ziyade bir idrak, bir ifade, bir anma, istikbale yönelik milliyetçi mesajın maşeri vicdanda kök salma özleminin bir hamlesi olduğunu vurguladığı paylaşımında “ 3 Mayıs meşalesi, esas itibariyle Türk milliyetçilerinin iç ve dış çalkantılar karşısında göstermiş oldukları direncin aydınlığı; baskı, dayatma ve zor şartlarda sivil, meşru ve demokratik duruşun ahkamıdır. Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın dediği gibi, 3 Mayıs milli şuurun ayağa kalkışı, küresel güç blokları arasında sarkaç gibi gidip gelen köşesiz politikalara karşı Türk milliyetçilerinin hür ve ahlaki direniş kararıdır” ifadelerine yer verdi.

    Paylaşımında Hüseyin Nihal Atsız’ın sözlerine yer veren Bahçeli, mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Emek ve değer nedir bilmeyen, adalet ve hukuk nedir tanımayan; yağma, talan ve yıkımı ideoloji haline getiren başıbozuk güruhun 1 Mayıs’ta sahneledikleri vandallıklar medeniyet ve meşruiyet ölçüleriyle bağdaşmazken, Türk milliyetçilerinin tam 80 yıl evvel kanuni sınırlar içinde, fikir ve demokrasi namusuna riayet ederek yaptıkları gösteriler hala takdir ve tazimle hatırlanmaktadır. Diyor ya Merhum Hüseyin Nihal Atsız; ‘Maziyi unutsak bile mazi kökümüzdür, en tatlı gülen yüz bize mazideki yüzdür’ İnancım odur ki, mazinin parlayan yüzü hiç solmayacak, Türk tarihinin derinliklerinden çağlayarak yükselen milliyetçi çağrı Türk milletinin diriliş azmini canlı tutacak, geleceğini de inşa ve ihya edecektir”

    Türkçülük ve Turancılık Davası’nın 80’inci yıl dönümünde, Türk milliyetçiliğinin merhum ve muhterem inanç anıtlarını rahmetle, hürmetle, minnetle andığını kaydeden Bahçeli mesajında dünyanın çetin ve çetrefilli bir tarih aralığında, İkinci Dünya Savaşı’nın beşeriyeti yakıp yıktığı bir zaman sürecinde 3 Mayıs ruhunun, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma mücadelesinde sahip olduğu milli şuura daha da güç ve feyz vermesi temennisinde bulundu.

  • Erdoğan, Bahçeli’yi ziyaret etti

    Erdoğan, Bahçeli’yi ziyaret etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi Çankaya’da bulunan konutunda ziyaret etti. Erdoğan, Bahçeli ile Ramazan Bayramı dolayısıyla bir telefon görüşmesi yapmıştı. Telefon görüşmesinin ardından gerçekleşen bu görüşme 31 Mart’taki yerel seçimin ardından yapılan ilk yüz yüze görüşme oldu.

    Yaklaşık 45 dakika süren görüşme sonrası Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konutunun kapısına kadar eşlik etti. Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli ile bu yıl içerisinde 2 defa görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli, en son 11 Ocak’ta Beştepe’de bir araya gelmiş, ardından 6 Şubat depreminin yıl dönümünde Kahramanmaraş’ta deprem konutlarının kura töreninde bir araya gelmişti.

    Bahçeli, ziyaret sonrası basın mensuplarının yanına gelerek fotoğraf çektirdi.

    Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu hafta CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir görüşme yapması da bekleniyor.

  • “Dokunulmazlıklarının kaldırılması namus borcudur”

    “Dokunulmazlıklarının kaldırılması namus borcudur”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Bahçeli, 23 Nisan 1920 Cuma günü Ulus’taki tek katlı taş binada milli iradenin tecellisiyle beraber Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığını, meşalesinin yakıldığını belirtti. Kur’an-ı Kerim tilavetleriyle, kesilen kurbanlarla, dudaklardan dökülen aminlerle, yüreklerden kopan dileklerle ilk meclisin tarih sahnesindeki yerinin muazzam bir inançla alındığını ifade eden Bahçeli, “Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mart 1920 tarihinde yayımladığı Genelge kapsamında seçimler yapılmış, seçilen mebuslar Meclis-i Mebusan’dan iltihak eden mebuslarla birlikte Ankara’da toplanmıştır. Türk milleti, tarihsel rotasını yenilemek amacıyla bizzat devreye girmiştir. O tarihte tadilatı tamamlanmamış binada toplumun her kesiminden, ülkenin her yöresinden, her meslek grubundan, farklı farklı dünya görüşleri olsa bile ortak paydaları vatanseverlik olan mebuslar istiklal sevdasıyla bir araya gelmişlerdir” açıklamalarında bulundu.

    “Dünya üzerinde, zillet ve zulmete, işgal ve ihanete Meclisi’nin etrafında kenetlenip savaş açan ikinci bir millet o güne kadar ne duyulmuş ne de görülmüştür’ sözlerini kullanan Bahçeli mesajında şu ifadeleri kullandı:
    “Nitekim Meclis’in kurulması milli kurtuluş fikrinin demokratik olarak teşkilatlanması, maşeri vicdanda kök salmasıdır. İlk Meclis, imkânsızlığa karşı imanın adı, yıkıma karşı yükselişin ahlakı, zalimlere karşı milletin aklı haline gelerek; ordular kurup ordular yönetmiş, zaferden zafere koşarak vatanın harem-i ismetinden düşmanı söküp atmıştır. Meclisimizin açılışı, milletler mücadelesinin acımasızca sürdüğü bir dönemde Türk milletinin; tam bir mutabakatla, milli kimlik, milli onur ve milli hedefte buluşmasının kaynağı, yıllardır süren kayıpların çöküntüsünü atarak güç ve moral depolamasının kararı, teslimiyet ve tavizlere son vererek derlenip toparlanmasının kararlılığı, Silahla verilen bir mücadelede bile demokratik, hukuki ve toplumsal uzlaşmayla sağlanan milli meşruiyetin kalpgahıdır. 23 Nisan 1920 tarihi, elbette üç yıl sonra varlığını ve bağımsızlığını bütün dünyaya ilan edecek olan Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi ve hukuki altyapısının hazırlandığı bir dönemin başlangıcıdır. Bu yönüyle İlk Meclis Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesidir. Gerek Büyük Millet Meclisi’nin açılış şartları, gerekse müteakiben yaşanan hadiselerin tamamı; mukadderatımıza ve mukaddesatımıza el ve dil uzatmaya yeltenen, gücümüzü sınamaya kalkışan müstevlileri, hatta onların iş birlikçilerini nasıl bir akıbetin beklediğini göstermesi bakımından tarihi bir ibret ve ihtar levhasıdır.”
    Bahçeli, yedi düvelin başımıza üşüştüğü karanlık yıllarda Türk milletinin varoluş haklarından, istiklal şerefinden, irade haysiyetinden asla ödün vermediğini, gazilik ve şehadet pahasına husumet cephesine meydan okuduğunu vurguladı.
    Bahçeli, İlk Meclis’in işte bu meydan okuyuşun cesaret, celadet, fazilet, hamiyet, feragat ve dirayet mefkûresi olarak teçhiz ve teşkil edilmiş hali olduğunu ifade etti.

    “Türk bayrağının asılmasını ve şehitlerimize saygı duruşunu reddeden, Aziz Atatürk ile Cumhurbaşkanımıza kaba ve yaralayıcı ifadeler kullanan bölücü alçaklar bu milletin evladı, Türkiye Cumhuriyeti’nin de mensubu olamazlar”

    Daha sonra, DEM Parti’ye tepki gösteren Bahçeli, “31 Mart seçimlerinden kısa süre sonra, DEM’lenmiş bazı belediye başkanlıklarında sahnelenen azgın tahrikler, Türkiye Cumhuriyeti’nin hükmü şahsiyetine yönelik hakaretamiz muamele ve haince tacizler geçmişten ders almayan muhasım tortularının dış bağlantılı sipariş eylemleridir. Vatanımızın bir bölümünde İstiklal Marşı’nın söylenmesine direnen, Türk bayrağının asılmasını ve şehitlerimize saygı duruşunu reddeden, Aziz Atatürk ile Cumhurbaşkanımıza kaba ve yaralayıcı ifadeler kullanan bölücü alçaklar bu milletin evladı, Türkiye Cumhuriyeti’nin de mensubu olamazlar. Ülkemizi fiilen işgal altında gösterme provalarını hazmetmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

    “Türk milletini ‘yerel halk’ ifadesiyle değersizleştirmeye hizmet eden müfsit zihniyetin, son günlerde maruz kaldığımız skandalların asal sorumlusu olduğunu hiç kimse inkar edemeyecektir”

    Türk milletini ‘yerel halk’ ifadesiyle değersizleştirmeye hizmet eden müfsit zihniyetin, son günlerde maruz kaldığımız skandalların asal sorumlusu olduğunu hiç kimse inkar edemeyeceğinin altını çizen Bahçeli, “Küresel emperyalizmin tasallut ve telkini altında iç huzur ortamını zedelemek suretiyle faal halde bulunan terör sevicilere boyun eğmek, serpilen hıyaneti özgürlük ve demokrasi çerçevesinde normalleştirip yumuşatmak, bilinmelidir ki, milli felakete çanak tutmak, devlete ve millete kastetmektir. Ay yıldızlı al bayrak bağımsızlığımızın simgesi, İstiklal Marşı hürriyet namusumuzun, birlik ve beraberlik hissiyatımızın manzum seslenişidir. Bunlara kim karşı geliyorsa, bunlarla kimlerin sorunu varsa, mutlak surette hukukun amir hükümleri işletilerek hesaba çekilmelidir. Gelişmeler karşısında aziz milletimiz infial halindedir” dedi.

    “DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan ve zamana oynamaktan vazgeçilmesi tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur”

    Bahçeli, “Türk bayrağını kabullenemeyen şerefsizlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından derhal çıkarılması, mallarına-mülklerine el konulması, bunun yanında DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması” gerektiğini ifade ederek, müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan ve zamana oynamaktan vazgeçilmesinin tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcu olduğunu vurguladı.
    Türkiye Cumhuriyeti’ni sömürge ülkesi veya çadır devleti görenlerin taşıdıkları sorumluluk ne olursa olsun bedel ödemelerinin hayat memat konusu olduğunun altını çizen Bahçeli, “Sandık sonuçlarını, bekamızın ve bağımsızlığımızın önüne, hatta üstüne çıkarmaya gayret eden terör maşalarının ateşle oynadıklarını ikazla bildirmek tarihi bir vazifemizdir. Bu nedenle, Millet Meclisimizin açılması ile başlayan sürecin manasını ayrıntıları ile bilmenin, devlet ve millet hayatımızda yeniden karşımıza çıkan tehditlerin doğru anlaşılmasında mühim bir tesiri olacağına inanıyorum. Türkiye’yi Mondros ve Sevr şartlarına tekrar sürüklemeye çalışan terör piyonları bu hesap hatasının sonuçlarına en ağır şekilde katlanmak durumundadır. En müşkül anlarda bile Türk milletine gücü yetmeyenlerin, bugün yeni metotlarla şanslarını bir kez daha denemeye kalkışmaları beyhude bir çabadır. Tarihin acı ve tatlı hatıralarla kapanmış sayfalarını, son bulmayan intikam duygularıyla, asla hak etmediğimiz insanlık dışı iftiralarla yeniden açılmasına heveslenmek dikkat etmemiz gereken bir tehlike olarak karşımızdadır” açıklamalarında bulundu.

    “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve millet ise Türk’tür”

    Türkiye’nin yükselişi, tıpkı 23 Nisan 1920‘de tecelli eden şuurda anlamını bulduğu gibi; ayrışmayı değil birleşmeyi, dağılmayı değil buluşmayı, parçalanmayı değil kucaklaşmayı, farklılaşmayı değil bütünleşmeyi hedefleyen kolektif anlayışla mümkün olduğunu belirten Bahçeli, “Dün olduğu gibi bugün de, kardeşliğimize musallat olan gelişmeler karşısında en önemli direnç gücümüz milli birlik ve dayanışma ruhumuzdur. Meclis’i Gazi, varlığı Gazi, devleti Gazi olan bir milletin teröre ve hıyanete bulaşmış, dış düşmanlarla el ele vermiş siyasi bölücülere göz yumması düşünülemeyecektir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve millet ise Türk’tür. Hiçbir bölücü odağın, terörizme yardım ve yataklık yapan hiçbir menfur oluşumun, Mehmetlerimize kurşun sıkan hiçbir hain örgüt uzantısının, İstiklal Marşımıza ve Türk bayrağına düşmanlık besleyen hiçbir işgal artığının Gazi Meclis’te yeri olamaz, demokrasi adına söyleyecek tek bir sözleri dahi bulunamaz. Dün en buhranlı anlarda, en ağır şartlarda bile demokrasinin erdeminden ayrılmayan Gazi Meclis’te her fikre cevaz vardır, ama ihanete, bölücülüğe, bölünmeye icazet yoktur, izin yoktur, fırsat yoktur, katiyen de olamayacaktır. Bu tarihi ve milli kararlılığa herkesin riayeti samimi dileğimdir” ifadelerini kullandı.
    “Cumhuriyetimizden üç yıl önce açılmış olan TBMM, nasıl ki yeni Türk devletinin doğuşunu müjdelemişse, pırıl pırıl çocuklarımız da ülkemizin onurlu ve yüksek geleceğini müjdelemektedir” diyen Bahçeli, “Milletimiz, bağrından yetişen yeni nesillerle varlığını sürdürecek, devletimiz genç kuşaklarla geleceğe umutla bakmaya devam edecektir. Bu vesileyle sevgili çocuklarımızın ve bugünün kendilerine ithaf edildiği dünyadaki bütün çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor, hepsinin gözlerinden öpüyorum. Yüzyıllarca hüküm sürdüğümüz coğrafyalarda, varlığını feda ederek huzur içinde yatan meçhul kahramanların muhterem hatıralarını minnetle yâd ediyorum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde hayat ve vücut bulmamızı sağlayan kahraman şehitlerimizi, kutlu Meclis’i emanet eden büyük Atatürk’ü, ilk Meclis’in muhterem üyelerini, ebediyete irtihal etmiş tüm milletvekillerini rahmetle, hürmetle anıyorum” açıklamalarında bulundu.

  • Bahçeli’den yerel seçim değerlendirmesi: “Milletimizin mesajını aldık”

    Bahçeli’den yerel seçim değerlendirmesi: “Milletimizin mesajını aldık”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısında konuştu. Bugünün sosyal ve ekonomik temelli ihtiyaç ve isteklerin aksine siyaset yapılamayacağını belirten MHP lideri Devlet Bahçeli, “Geleceğin tasarım ve planlamasını ihmal ederek de asla mevzi ve mesafe alamayız. Biz görevimizin farkındayız. Yapacaklarımızın da şuurundayız. Vizyonu yetişmeyenlerin nefeslerinin tükendiği yerde terk etmeleri, hatta farklı tesirlerin sonucu yılmaları, umutsuzluk ve yılgınlık çarkına kapılmaları bundan sonra da muhtemeldir. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi’nin inanmış, irade göstermiş, ahlaki ve fikri olgunluğa erişmiş hiçbir mensubunun devşirilip yarı yolda devrilmesi artık söz konusu değildir. Türkiye’mizi hak ettiği gelişmişlik statüsüne mutlaka çıkarmalıyız. Türk milletini layık olduğu yüksek mevkie muhakkak ulaştırmalıyız. Bütün bunları yaparken siyaset önceliğimiz sınıflara, zümrelere, şahıslara hiçbir ayrıcalık tanımadan yalnızca milletimizin tamamını tarihi perspektif içinde kucaklayan ve onun devamını amaçlayan bir kavrayışla hareket etmektir” diye konuştu.

    “Yeni yüzyılda Türkiye ekonomisini zincirlerinden kurtarmalıyız”

    “Siyaset, medya ve ekonomi ilişkilerini demokratikleştirmeli” diye konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
    “Türk devrinde insanımızın mutlu, müreffeh ve güvenli olacak bir dönemin kapılarını el birliğiyle, ortak değerler etrafında kenetlenerek açmalıyız. Sosyal ve ekonomik ihtiyaçlara köklü cevaplar hazırlayarak, Türk ve Türkiye Yüzyılı’na temel olacak kalıcı ve güçlü reformları peş peşe hayata geçirmeliyiz. Üreterek, yabancı sermayeyi özendirerek, tasarrufu artırarak, fiyat ve finansal istikrarı kurumsallaştırarak, ihracat ve yatırım seferberliğini teşvik ederek, bilhassa adil ve insani paylaşımı canlandırarak yeni yüzyılda Türkiye ekonomisini zincirlerinden kurtarmalıyız. Milletler mücadelesinin acımasız rekabetinde Türk milleti ortak paydasında buluşmalı, hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi yabana atmadan geçmişin muzaffer hatıralarını geleceğin ufkuyla eklemleştirmeliyiz. Bunu yapacak irade, inanç ve itibar Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nda mevcuttur.”

    “Türkiye ve Türk milleti 2071’de cihan ve uzay hakimiyeti mefkûresini Allah’ın izniyle başaracaktır”

    Geleceğin süper gücünün Türkiye olduğunu söyleyen Bahçeli, “İstanbul’un fethinin 600’üncü yıl dönümü olan 2053’te bu ideal gerçekleşecektir. İstiklalin ve istikbalin güvencesi Cumhur İttifakı’dır ve varlığını kararlılıkla devam ettirecektir. Tarihte büyük devletler kurmuş ve bu potansiyeli defalarca göstermiş olan Türk milletinin bugün her evde, her ocakta, her ailede, her ana yüreğinde yaşattığı medeniyet kudreti, onu saklı durduğu yerden çıkaracak samimiyeti, marifeti ve cesareti beklemektedir. Beklenen o samimiyet, o marifet, o cesaret şükürler olsun ki, Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nda tecessüm ve tecelli etmiştir. Gelen Türk asrıdır, Türkiye ve Türk milleti 2071’de cihan ve uzay hakimiyeti mefkûresini Allah’ın izniyle başaracaktır. Zafer sabredenlerin ve inananlarındır” dedi.

    “Yeni yüzyılın ilk seçimi tamamlanmış, seçimsiz geçecek 4 yılın önü açılmıştır”

    31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’ne ilişkin değerlendirme yapan MHP lideri Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

    “Türk milleti hükmünü vermiştir. Önümüzdeki beş yılın yerel yöneticileri seçilmiştir. Geldiğimiz bu aşamada, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 31 Mart seçimleriyle ilgili görüş ve değerlendirmeleri 3 madde halinde şunlardan müteşekkildir. 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinden yaklaşık 10 ay sonra milletimiz bu defa da yerel seçimler için sandık başına gitmiştir. Yeni yüzyılın ilk seçimi tamamlanmış, seçimsiz geçecek 4 yılın önü açılmıştır. Milletimizin hür iradesiyle verdiği demokratik karara saygılıyız, seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize ve siyasi partilere hayırlı olması da temennimizdir. Yerel seçimlerin doğasıyla genel seçimlerin doğası elbet farklıdır. İkisini birbirine karıştırmak fahiş bir yanlıştır. Yerel seçimlerde özne ve öncelik adaylar olduğu halde, genel seçimlerde partilerdir, bununla mündemiç ülkenin ve uluslararası ilişkilerin bütününü kapsayacak program ve projeleridir. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra el değiştiren, birisinin çıkıp diğerinin indiği bir iktidar yapısı yoktur. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra rota değiştiren, hedeflerinden sapan, iddialarından cayan, yerinde sayan bir Türkiye yoktur, olması da mevzu konusu değildir. ‘Yerelde iktidar olduk’ diyenler hayal âlemindedir. Türkiye’de iktidar tektir ve o da Cumhurbaşkanlığı Kabinesidir. Fazladan üç beş belediye başkanlığı kazanmakla yerel iktidar tantanası koparanların siyasetin nesnel gerçeklerine, milletin irade künhüne vakıf olmadıkları ayan beyan ortadadır.”

    “Milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır”

    “Kendi partilerinde disiplini tesis edemeyenlerin, birlik ve beraberlik vasatını kaybedenlerin, üstelik hiçbir projeleri olmayanların, hasbelkader, konjonktürel sebeplerle ulaştıkları sonuçlara güvenip zafer nutukları atmaları sadece mizahi bir yanılgıdır” diye konuşan Bahçeli, şunları kaydetti:
    “Şımarıklığın alemi hiç yoktur. Çünkü bugün şımaranların yarın milletten şamarı yemeleri mukadderdir. 31 Mart seçimlerine katılım oranı diğer seçimlerle mukayese edildiğinde çarpıcı şekilde düşüktür. Nitekim 31 Mart 2019 seçimlerinde yüzde 84,1 olan katılım oranı, 31 Mart 2024’te yüzde 78,11’e inmiştir. 31 Mart’ta yaklaşık 13 milyon 300 bin vatandaşımızın sandığa gitmediği anlaşılmaktadır. Bundan dolayı milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır. CHP Genel Başkanı’nın ‘yüzde 25’lik cam tavanı çatlatma’ masalını anlatmasının dayanağı da budur. Tavanı çatlamış bir partinin ayağı yere basmayacaktır. Kaldı ki, tavanı çatlak olanın temeli çürüktür, ayakta kalması mucizelere bağlıdır. ‘Sokağın sesini duyduk, değişim sandığa yansıdı, sandık ittifakı işliyor, rehavet yok, şimdi icraat vakti’ diyerek böbürlenen, kendilerini dev aynasında gören DEM’lenmiş siyasi garabetlerin; ne bir dünya görüşü, ne de mütekamil bir fikir ve siyaset çizgisi vardır. Tesadüflerin ve tepkiselliklerin bileşkesinde elde edilen gelip geçici seçim başarısının nasıl ağır bir yüke dönüşeceğine her insanımız yakın bir vadede şahit olacaktır. Geçmişinden ibret almayanların geleceği de hüsrandır. 31 Mart seçimlerine tesir eden olgulardan birisi ekonomik sıkıntılar ve emeklilerimizin yaşadığı sorunlar, diğeri ise mahalli özellik ve şartlara muvafık adayların tespitindeki bazı açmazlardır. Parti olarak milletimizin mesajını aldık ve gerekli çalışmaları başlattık. Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nın çok güçlü bir şekilde millete hizmet yolculuğunu sürdüreceğinden herkesin emin olması başlıca arzumdur. 31 Mart seçimlerinden sonra müfteriler yine boş durmadılar. Partimizin oy oranının düştüğünü, tabanımızın kaydığını, seçmen kaybettiğimizi, eridiğimizi, dibe çöktüğümüzü utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan yazanlar, söyleyenler, televizyon televizyon gezip boş keseden sallayanlar, ulu orta atıp tutanlar oldu. Hepsini takip ve not ettik. Kötürüm emel sahibi bu bay ve bayanların Milliyetçi Hareket Partisi’ni tanımadıklarını, tanısalar bile karalamak için her yola saptıklarını gayet iyi biliyoruz.”

    “51 ili kapsamına alan il genel meclis seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranı yüzde 16,62’dir”

    Yerel seçimlerde parti oylarının doğru ve sağlıklı anlaşılması için il genel meclisi seçim sonuçlarına bakılmasının kaçınılmaz bir mecburiyet olduğunu belirten Bahçeli, “51 ili kapsamına alan il genel meclis seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranı yüzde 16,62’dir. Hani nerede yüzde 5’in altına inen oy oranımız? Hani nerede zayıflayan seçmen desteğimiz? Hani nerede küçülen, kaybeden, tekleyen ve gerileyen Milliyetçi Hareket Partisi? 31 Mart seçimlerini işlerine geldiği gibi okuyanlar, keyfi olarak yorumlayanlar, ilkel ve ideolojik dürtülerle asıl bağlamından koparanlar zillettedir, ziyandadır, kalpleri de kaskatı kesilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden başarıyla çıkmıştır. Hiç kimse bu gerçeği karalamaya ve kapatmaya teşebbüs etmemelidir, zira buna güç yetiremeyecektir. Türk milleti sevdalılarına sahip çıkmıştır. Türk milleti geleceğini Cumhur İttifakı’nda görmüştür” şeklinde konuştu.

    “Bölgesel bir savaşın patlak vermesi zincirleme felaketleri tetikleyecektir”

    Rusya ile Ukrayna, İsrail ile Filistin arasındaki savaş ve çatışmaların önce ateşkes, sonra barış ve siyasi çözümle düğümlenmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, şunları aktardı:
    “Kiev ile Moskova, İstanbul’da el sıkışmalı, üçüncü dünya savaşı senaryosunu tedavüle sokan, nükleer savaştan bahseden zalimlerin tezgahı boşa çıkartılmalıdır. Yeni bir dünya savaşı cinayettir, Allah muhafaza beşeriyetin sonunu hazırlayacaktır. Rusya ile NATO’yu çatıştırma, Fransa’nın Ukrayna’ya asker yollama ihtimalleri ateşe benzin dökmektir. Barış herkesin yararına, her ülke ve millet için hayat memat konusudur. İsrail ile İran arasındaki yoğunlaşan gerilimin, karşılıklı çatışma ve silaha sarılma tercihinin son bulması, Ortadoğu’ya barış, sağduyu ve sükûnetin hakim olması dileğimizdir. Bölgesel bir savaşın patlak vermesi zincirleme felaketleri tetikleyecektir. Buna hiç kimsenin, hiçbir devletin hakkı yoktur. İsrail’in 1 Nisan’da İran’ın Şam diplomatik misyonunu hedef alması, İran’ın da 13 Nisan’ı 14 Nisan’a bağlayan gece yarısı 100 balistik füze, 30 seyir füzesi, 170 İHA ile misilleme de bulunması herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. ABD ve Batı Avrupa ülkeleri İsrail’e destek vererek ikiyüzlü siyasetlerini teyit etmişlerdir. İran’ın, operasyonun başarıyla tamamlandığı açıklaması, dahası bu operasyonda fırlatılan füze ve uçurulan İHA’ların tamamıyla etkisiz hale getirilmesi, tek bir kişinin dahi burnunun kanamaması başka bir tartışma konusudur. Adeta Gazze katliamının perdelenmesi ve dikkatlerin farklı yöne çekilmesi için iki devletin ön planda olduğu bir tiyatro gösterisi sahnelenmiştir. İsrail’in Gazze’deki soykırım suçuna tahammül etmek, sabır göstermek, alttan almak hiçbir vicdan sahibinin yapacağı bir şey de değildir. Netanyahu canidir, istifa etmelidir, hesap vermelidir, barış yanlısı bir hükümet kurulmalıdır.”

    “HDP’nin kapatma davası sonuçlanmalı, arkasından sıra DEM’e gelmeli”

    “Tavsayan ve kasten uzatılan HDP’nin kapatma davası sonuçlanmalı” diye konuşan Bahçeli, “Arkasından sıra DEM’e gelmeli, nitekim bölücü partilerin kapısı kilitlenmeli, başka isimlerle açılmaları anayasal çerçevede engellenmelidir. İttifak sistemi gözden geçirilerek siyasi ve demokratik istikrarı zaafa uğratan ve uygulamada şahit olunan bazı çarpıklıklar ilerleyen süreçte giderilmelidir. Önümüzdeki sıcak gündemlerden birisi de sivil, demokratik ve kapsayıcı yeni anayasa hazırlığı olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, 100 maddelik anayasa teklifiyle mezkur hazırlığa katkı vermek için samimi çağrısını yineleyerek herkesi sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet etmektedir. Biz hazırız, darbe anayasasını rafa kaldırmanın sadece zaman, emek, sabır, sağduyu ve ahlaki uzlaşma gerektirdiğine inanıyoruz. Türkiye’nin tarihsel varlığı, Türk milletinin istikbal umudu sekteye uğratılmayacaktır. Milletimizin her talebi başımızın üstündedir, çözülmesi de acildir” ifadelerini kullandı.