Etiket: devlet bahçeli

  • MHP’de Başkanlık Divanı’nda dört değişiklik

    MHP’de Başkanlık Divanı’nda dört değişiklik

    Kurultay sürecini tamamlayan Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) yeni Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Devlet Bahçeli başkanlığında ilk toplantısını gerçekleştirdi.

    Toplantıda partinin 15 kişilik yeni Başkanlık Divanı belirlendi.

    Divanda dört yeni isim yer aldı.

    Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın’ın yerine İlyas Topsakal Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak atanırken, bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Pelin Yılık’ın yerine Aile, Kadın ve Sosyal Hizmet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak Ahmet Selim Yurdakul atandı.

    Başkanlık divanındaki isimlerden Genel Başkan Yardımcısı Filiz Kılıç’ın yerine ise Zuhal Topçu getirildi. Topçu, Parti İçi Eğitim, Siyaset ve Liderlik Okulundan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapacak.

    Divandaki son değişim ise genel sekreter yardımcılığında oldu. Bahadır Bumin Özarslan’ın yerine Vahit Kayırıcı getirildi.

    MHP’nin yeni Başkanlık Divanı şu isimlerden oluştu:

    Semih Yalçın – Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Feti Yıldız – Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Mustafa Kalaycı – Siyasi İşler, Parlamento ve Yürütme İle İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İsmail Faruk Aksu – Ekonomik ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İsmail Özdemir – Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Mevlüt Karakaya – Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İlyas Topsakal – Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İzzet Ulvi Yöter – Araştırma, Strateji Geliştirmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Sadir Durmaz – Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Ahmet Selim Yurdakul – Aile, Kadın ve Sosyal Hizmet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    Zulhal Topçu – Parti İçi Eğitim, Siyaset ve Liderlik Okulundan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı

    İsmet Büyükataman – Genel Sekreter

    Vahit Kayırıcı – Genel Sekreter Yardımcısı

    Taner Osmanağaoğlu – Genel Sekreter Yardımcısı

  • Bahçeli’den “Partinin başına dön” çağrısı

    Bahçeli’den “Partinin başına dön” çağrısı

    MHP Lideri Bahçeli Devlet Bahçeli Ramazan bayram namazı sonrası MHP’nin kurucusu ve ilk genel başkanı Alparslan Türkeş’in mezarını ziyaret etti. Bahçeli mezar başında kendisini bekleyen partililerle bayramlaştıktan sonra Türkeş’in kabrine beyaz ve kırmızı karanfil bıraktı. Ardından Bahçeli mezara bakır ibrikle su döktü.
    Mezar ziyaretinin ardında basın mensuplarına açıklamada bulunan Bahçeli, “Aritmetikte 4 işlem vardır. Biri toplama, biri çıkarma, biri çarpma ve diğeri de bölme işlemidir. Çıkarma ve bölme azaltır çarpma ile toplama büyütür. O sebepten dolayı Türkiye’nin birliğe çok ihtiyacı vardır. Önümüzdeki günlerde siyasi partilerimiz siyasi istikrarı önce kendi kurumlarında sağlamalı sonra da ülkeye siyasi istikrarı getirerek güçlü Türkiye’nin yükselişine katkıda bulunmalı” ifadelerini kullandı.
    Açıklamasında kongrelerin parti içinde ayrılmalara neden olduğunu belirten Bahçeli, her seçim mağlubiyeti sonrası parti içinde suçlular aranacağını ifade etti. MHP içinden ayrılan kişilerden İYİ Parti’nin kurulduğunu hatırlatan Bahçeli, seçimler sonrasında ortaya çıkana birinci anlayışın partiyi bölmek olduğunu ve sonucunda siyasi istikrarsızlığa neden olduğunu söyledi.

    “Akşener hanımefendinin ayrışmadan vazgeçerek partinin başında olması gerektiğini düşünüyorum”

    MHP’nin, yıllardır ulu çınar gibi ayakta kaldığını ifade eden Bahçeli “Bizden ayrılmış olan bir siyasi partinin haberlerini görüyorum. Bizden ayrılmış bir grup arkadaşlar İYİ Parti’yi kurmuşlardır. Meral Akşener’in ayrışma kararından vazgeçerek partinin başında olmasını düşünmekteyim. MHP 55 yıllık siyasi hayatında bu tür davranışları yaşamıştır. Sonuç itibariyle MHP ulu çınar gibi ayakta kalabilmeyi başarmıştır. Basından takip ettiğim kadarıyla İYİ Parti’de önüne gelen aday olmaya çalışıyor. Küsmeler kırılmalar partide ayrışmaya neden olabiliyor. Sayın Meral Akşener hanımefendinin ayrışmadan vazgeçerek partinin başında, onu destekleyen ve projelerine katkıda bulunan arkadaşlarının da etrafında olması gerektiğini düşünüyorum. Geleceğe yönelik güçlü bir Türkiye için siyasi partilerin de güçlenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • Devlet Bahçeli’den bayram mesajı

    Devlet Bahçeli’den bayram mesajı

    Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şu ifadelere yer verdi:
    “Bir yanda tekrarına cümlemizin ulaşmasını niyaz ettiğim Mübarek Ramazan-ı Şerif’i uğurlarken, diğer yanda bayram günlerine kavuşmanın sevincini ve sıcaklığını yaşıyoruz. Evvelemirde dileğim, her günümüzün bayram tadında ve tavında geçmesidir. Ramazan ayında yaptığımız ibadetlerin, ettiğimiz duaların, hakkını vererek tuttuğumuz oruçların kabul ve makbul olması gönülden temennimdir. Nerede yaşıyorsa yaşasın, yurt içinde ve yurt dışında hayatın yükünü omuzlamış değerli vatandaşlarımızın, büyük Türk milletinin, gönül ve kültür coğrafyalarında varoluş mücadelesi veren kardeşlerimizin mübarek Ramazan Bayramı’nı içtenlikle tebrik ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum. Her günümüz bayram olsun.”

  • Devlet Bahçeli’den sonuçlara ilişkin ilk açıklama

    Devlet Bahçeli’den sonuçlara ilişkin ilk açıklama

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart seçimlerinin sonuçlarına ilişkin ilk açıklamasını yaptı.

    Sandıkta milli iradenin tecelli ettiğini söyleyen Bahçeli, “Elbette aziz milletimizin takdir ve tercihi başımızın üstündedir. Sandıktan çıkan demokratik karara saygımız da tamdır.” dedi.

    “EKONOMİK ŞİKAYETLERİN SİYASAL ALANA TEPKİSELLİĞİ BİR HAYLİ FAZLA”

    “Aziz milletimizin sandık vasıtasıyla verdiği mesaj mühimdir.” diyen Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi bu demokratik mesajı almış, seçim sonuçlarının çok boyutlu değerlendirmesini yapmak üzere kolları sıvamıştır.” ifadesini kullandı.

    Bahçeli, ekonomik şikayetlerin seçim sonuçlarının etkisine de dikkat çekti. Bahçeli, “Ekonomik şikayetlerin toplumsallaşıp siyasal alana sirayetiyle tepkisellik dozu bir hayli fazla olan sonuçlar ülke genelinde tezahür etmiştir. Bunun yanında seçime katılım oranının da bir önceki seçimle mukayese edildiğinde düştüğü gözlemlenmiştir.” dedi.

    “CUMHURBAŞKANLIĞI KABİNESİ GÖREVİNİN BAŞINDA”

    Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin görev başında olduğunu kaydeden Devlet Bahçeli, her alanda atılım ve reform hamlelerinin süreceğini kaydetti.

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan devletin başıdır ve desteğimiz sonuna kadar arkasındadır.” diyen MHP lideri, “Cumhur İttifakı’nın TBMM’deki sayısal ve siyasal çoğunluğu da herkesin malumudur. Bilinmelidir ki, Cumhur İttifakı istikbalin mimarı, Türk Devri’nin mihmandarı, yeni yüzyılın mihveri ve mihenk taşıdır.” ifadelerini kullandı.

    Bahçeli, milletin yerel seçimlerle sosyal ve ekonomik sıkıntılarına ilişkin mesajlar verdiğini anlattı.

    Bahçeli açıklamasına şöyle devam etti:

    “Egemenlik milletindir, yetki milletindir, siyasi istikrarı ekonomik istikrar ve gelişmişlikle perçinlemek hepimizin ortak sorumluluğudur.

    31 Mart seçim sonuçlarını kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, Milliyetçi Hareket Partisi müessir bir başarı elde etmiştir.

    Televizyon ekranlarından maksatlı ve marazi iddialarda bulunan sözde uzman ve yorumcular ile muhalif tetikçiler yine hüsrana uğrayacaklardır.

    Bu nedenle karamsarlığa ve ümitsizliğe mahal yoktur, mücadelemiz ve millete hizmet azmimiz şevkle ve hız kesmeden sürecektir.

    Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı daha çok çalışacak, milletle daha çok hemhal olacak, cesameti yaygınlaşan sorunların çözümüyle birlikte yerel yönetimlerdeki mevzi kayıplar da mutlaka telafi edilecektir.

    İnanıyorum ki, 31 Mart seçimlerine katılan her siyasi parti kendi payına düşen hisseyi alacak, lazım gelen dersleri mutlaka çıkaracaktır.

    Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nın değerli adaylarına oy veren aziz vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

    Çok yoğun bir kampanya dönemine imza atan, gece gündüz çalışan Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerimize teşekkür ediyorum.

    Adanmış ve inanmış bir vicdanla, dürüst ve samimi bir mizaçla üstlendikleri kutlu görevleri insanüstü bir gayretle yerine getiren, Cumhur İttifakı’nın ve üç hilalin onurunu bayraklaştıran aziz dava arkadaşlarımla iftihar ediyor, hepsini yürekten kutluyorum.

    Seçilen belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi, il genel meclis üyelerimizi tebrik ediyor, başarılar diliyorum.

    Mübarek Ramazan ayında, aziz milletimin her güzel insanına gönül dolusu selam, sevgi ve hürmetlerimi iletiyorum.

    Türk milletinin ruh kökü, Türkiye Yüzyılı hedefinin ufuk çizgisi olan Cumhur İttifakı’nın kararlı, heyecanlı, yürekli ve imanlı şekilde yoluna devam edeceğini de herkesin bilmesinde yarar görüyorum.”

  • “Hainlerin nerelere yuvalandığı gözler önünde”

    “Hainlerin nerelere yuvalandığı gözler önünde”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme dair yazılı açıklamada bulundu. Bahçeli, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimi’nde Türk milletinin iradesinin sandığa yansıyacağını belirterek, “Türkiye’nin milli varlığı ve milli istikbali için bu seçimler hayati önemde, stratejik değerdedir. Ayırmadan, ayrışmadan, aldatanlara ve ayrılıkçı emellere aldanmadan, elbette demokratik akıl ve ahlakla 31 Mart eşiğinin aşılması en temel arzumuzdur. ‘Güçlü yasama, kararlı yürütme, uyumlu belediye’ hedefinin bütünüyle gerçekleşebilmesi için artık sayılı günler kalmıştır. Yerel yönetimlere vurulan zillet prangalarının sökülüp atılması sadece bir zaman meselesidir. Adına ‘kent uzlaşısı’ denilen, aslı ‘PKK ittifakı’ olan karanlık oluşumun milli irade marifetiyle çökertilerek ülkemizin önünün açılması mukadder bir akıbettir. DEM’in ve CHP’nin yönetimi altında bulunan belediyelerin kötü ve kötürüm hallerine daha fazla tahammül etmek, sabır göstermek, seyirci kalmak ne mümkün ne de muhtemeldir. Bu nedenle DEM’lenmiş CHP’nin perdesi 31 Mart’ta kapanmalıdır” diye konuştu.

    “Rusya’da sivil ve masum insanların canına kasteden kanlı terör saldırısını tüm varlığımla lanetliyorum”

    “Merkezi yönetime hakim olan siyasi ve idari istikrar aynısıyla yerel yönetimlere de sirayet etmeli, Türkiye’miz herhangi bir yol kazasına maruz kalmadan yükselişini sürdürmelidir” diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
    “14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri önümüzdeki pazar günü pekişmeli, Türk ve Türkiye Yüzyılı seferberliği güçlü bir ivme almalıdır. Bölgesel ve küresel gelişmelerin karmaşık yapısı, hatta bulaşıcı mahiyetli kaotik seyri Türkiye’nin dikkatli ve uyanık olmasını mecburi hale getirmektedir. Bilhassa çevremizin terör kuşatmasına alındığı ortadadır. 22 Mart 2024 Cuma günü Moskova’daki bir konser salonuna düzenlenen terör saldırısında 139 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda insan da yaralanmıştır. Müteessir bir hissiyatla Rusya Federasyonu’na taziyelerimizi iletiyor, sivil ve masum insanların canına kasteden kanlı terör saldırısını tüm varlığımla lanetliyorum. Terörizm insanlığın ortak düşmanı olup, topyekun mücadele etmek küresel huzur, refah ve güvenliğin teşkili adına zorunluluktur. İleri sürülecek hiçbir bahane, iddia edilecek hiçbir tez ve iddia terörizmin çok boyutlu kumpas ve komplikasyonlarını, bununla mündemiç terör örgütlerinin cinayet ve hıyanet döngüsünü haklı gösteremeyecektir. Hangi coğrafyada sökün ederse etsin, terörün ve bölücülüğün her türü mutlak surette etkisiz hale getirilmelidir. 22 Mart Moskova saldırısını resmiyette DEAŞ-K terör örgütü üstlense de geniş açıdan bakıldığında bazı ülke ve istihbarat kuruşlarının bu saldırının arka planında rol paylaşımı içinde hareket ettiğini, bundan mülhem bölgesel krizi derinleştirmek amacına matuf sistematik nitelikli tahrik ve tertip ortamını genişletmenin planlandığını ileri sürmek vehim olarak değerlendirilmemelidir. Nitekim benzeri uyarıların geçmişte ülkemizde de yapıldığı gibi, ABD’nin Moskova Büyükelçiliği’nin 9 Mart 2024 tarihinde bu ülkede bulunan vatandaşlarını konserler dahil kalabalık alanlardan uzak durmaya çağırması çok dikkat çekicidir. 22 Mart terör saldırısından sonra Rusya Federasyonu yönetimi, Ukrayna’yla olan çatışmaları özel operasyon kavramı yerine düpedüz savaş olarak tanımlamaya başlamıştır. Üçüncü dünya savaşı tartışmalarının kızıştığı; Avrupa-Rusya, NATO-Rusya savaş söylentilerinin maalesef yaygınlık kazandığı bir dönemde Rusya’nın 11 Eylül’ü olarak tarif edilen terör saldırısı felaket senaryolarına yeni bir halka eklemiştir.”

    “Mübarek Ramazan ayında ateşkes çağrısı bir nebze de olsa teselli vericidir”

    Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Gazze’de ilk defa ateşkes çağrısı yapmasını da ifade eden MHP lideri Bahçeli, “Bir nebze de olsa teselli vericidir. Mübarek Ramazan ayında bu ateşkes çağrısına tarafların riayet ederek kalıcı hale getirilmesi, adil ve hakkaniyetli bir barış ortamıyla iki devletli çözümün vasat bulması bölge ve dünya huzuruna muhkem bir destek sağlayacaktır” dedi.

    “Bir vatandaşımızın yaralanması ve Ülkü Ocağımızın kundaklanması hainlerin nerelere kadar yuvalandığını açıkça gözler önüne sermiştir”

    Geçtiğimiz günlerde Belçika’da Türklerin yaşadığı mahallelerdeki saldırılara de değinen Bahçeli, şunları aktardı:
    “Belçika’da bir Türk mahallesine bölücü teröristlerin saldırması, bir vatandaşımızın yaralanması ve Ülkü Ocağımızın kundaklanması hainlerin nerelere kadar yuvalandığını açıkça gözler önüne sermiştir. CHP’nin ortakları her yerde Türk vatandaşlarına nefret saçmaktadır. Ülkü Ocağımızı yakmaya kalkışan hainler kuşkusuz bu alçak eylemlerinin hesabını mutlaka vereceklerdir. Ocağımızı ateşe verenlerin iki dünyası da cehennem ateşindedir ve sabrımızı test etmeye hiçbir bedhah, hiçbir Türkiye düşmanı cüret etmemelidir. Bu vesileyle Belçika’daki gönül ve kültür elçilerimizi yürekten selamlıyor, geçmiş olsun dileklerimi paylaşıyor, provokasyonlara karşı tedbirli ve sağduyulu şekilde hareket etmelerini bekliyorum. DEM’lenmiş CHP’nin terörist yandaşları Türkiye’nin gücünü ve kudretini tanıyacaklar ve tadacaklardır. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur. 31 Mart imtihanından vatan ve millet sevdalıları alınlarının akıyla çıkmalıdır. Bölgesel ve küresel gelişmelerin sarpa sardığı böylesi bir dönemde merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında en küçük farklılık ve uçurum milli bekamız, milli güvenliğimiz ve milli geleceğimiz için öngörülemeyecek sıkıntılar doğuracaktır.”

    “Barışmak ve kucaklaşmak için fırsat arayan her vatandaşımı Türkiye ve Türk milleti ortak değerleri etrafında buluşmak için Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve Cumhur İttifakı’na davet ediyorum”

    31 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek Mahalli İdareler Seçimi’ne de değinen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ayırmadan, ayrışmadan Türkiye için canla başla çalışacaklarını belirterek, “Barışmak ve kucaklaşmak için fırsat arayan her vatandaşımı Türkiye ve Türk milleti ortak değerleri etrafında buluşmak için Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve Cumhur İttifakı’na davet ediyorum. Neye inanırsak inanalım, hangi partiye, fikriyata veya ideolojiye gönül verirsek verelim, doğduğumuz yöre, kökenimiz, mezhebimiz ne olursa olsun, helal oyumuzu kullanmak için sandığa gidip Türk milleti ortak paydasında buluşmak, Türkiye’mizin gücüne güç katmak hepimizin ve herkesin hedefi olmalıdır. Cumhur bizim, Türkiye hepimizindir. Hüsran siyasetiyle hizmet siyaseti aynı kefeye koyulmamalıdır. Entrika siyasetiyle erdem siyaseti aynı kalıba sokulmamalıdır. Doğruya doğru, yanlışa yanlış, haine hain, kahramana da kahraman demek maşeri vicdanın onurlu duruşudur. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı vatandaşlarımıza mutlu ve müreffeh bir hayat imkanı sunmak, güvenli ve huzurlu bir geleceği elbirliğiyle inşa etmek için çok çalışacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Devlet Bahçeli’den Nevruz mesajı

    Devlet Bahçeli’den Nevruz mesajı

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından 21 Mart Nevruz Bahar Bayramı’yla ilgili açıklamada bulundu. Bahçeli, Nevruz’un Nizamü’l Mülk’ün hazırlattığı Celali takvimine göre yılbaşı olarak kabul edilen gün olduğunu belirterek, “Nevruz aynı zamanda güneşin Koç burcuna girmesini, gece ile gündüzün eşit olmasını simgeler. Eski Oniki Hayvanlı Türk takviminde de Nevruz vardır ve baharın gelişini müjdeler. Nevruz günü Hz. Nuh’un gemisi Cudi Dağı’na oturmuş, Hz. Yusuf kuyudan, Hz. Yunus balığın karnından çıkarılmıştır. Hz. Musa’nın Kızıl Deniz’i asasıyla yarması Nevruz gününe denk gelmiştir. Türklerin Ergenekon’dan çıkışı da Nevruz günü gerçekleşmiştir” dedi.

    “Nevruz bereketin, bolluğun, sevginin, hürmetin daha da güçlendiği dönemdir”

    Nevruz’un baharın feyziyle birlik ve beraberlik hissiyatının taçlandığı gün olduğunu ifade eden Bahçeli, “Nevruz, bereketin, bolluğun, sevginin, hürmetin daha da güçlendiği dönemdir. Nevruz, Türk milletinin nesilden nesile taşıdığı bahar, barış ve kardeşlik meşalesidir. Bu meşalenin aydınlığında dostluk, yardımlaşma ve dayanışma ruhu tekemmül etmiştir. Asırlar geçse bile bu çok önemli tarihsel ve kültürel miras Türklüğün vicdanında özenle korunmuş, özüyle ve özgüvenle yaşatılmıştır. Bu yüzden Nevruz; yeniden doğuşun, dirilişin, uyanışın, huzur ve esenliğin kutlu mesajıdır. Bu mesajın ülkemize, bölgemize ve dünyaya bütünüyle hakim olması yegane temennimdir” ifadelerine yer verdi.

    “Nevruz, milletimizi ortak amaç ve kaderde buluşturan köklü bir kaynaşma fırsatı olması bakımından bizimdir, bize has kadim bir emanettir”

    Bahçeli, binlerce yıldan bu yana Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar Nevruz ateşinin Türklüğün hayat ve varlık haklarının tesciline sahne olduğunu sözlerine ekleyerek şunları kaydetti:
    “Nevruz, milletimizi ortak amaç ve kaderde buluşturan köklü bir kaynaşma fırsatı olması bakımından bizimdir, bize has kadim bir emanettir. Yakılan Nevruz ateşi muhteşem Türk asırlarının kefili, en canlı görgü tanığı, en sağlam kültürel dokularından birisidir. Bu düşüncelerle Türk milletinin 21 Mart Bahar Bayramı’nı kutluyor, Yenigün’ün bin yıllık kardeşliğimizin perçinlenmesi için tarihi bir eşik olmasını diliyorum. Son yurdumuzda birlik ve beraberlik içerisinde sonsuza kadar var olmayı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor; tüm vatandaşlarımızla, gönül ve kültür coğrafyalarımızdaki tüm kardeşlerimizle sağlık, sıhhat, refah, mutluluk ve selamet dileklerimi paylaşıyorum.”

  • MHP’de 11’inci kez Bahçeli dönemi

    MHP’de 11’inci kez Bahçeli dönemi

    MHP’nin 14. Olağan Büyük Kurultayı dün Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Salonda hazır bulunan bin 295 delegenin tamamının oyunu alan Devlet Bahçeli, yeniden MHP Genel Başkanlığına seçildi. Bahçeli böylece 11’inci kez MHP Genel Başkanı oldu. Muhabirlerin derlediği bilgilere göre, Bahçeli ilk kez 6 Temmuz 1997’de yapılan 5. Olağanüstü Kurultay’da genel başkanlığa aday gösterildi ve genel başkanlığa seçildi. Devlet Bahçeli, 27 yıldır partisinin başında duruyor.

    5. Olağanüstü Kurultay’da ilk kez aday oldu

    Alparslan Türkeş’in 4 Nisan 1997’de vefat etmesinin ardından 6 Temmuz 1997’de yapılan 5. Olağanüstü Kurultay’da Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş ile Devlet Bahçeli arasında yapılan seçim yarışını Devlet Bahçeli kazandı ve MHP Genel Başkanlığına ilk kez seçildi. Bahçeli, 23 Kasım 1997’ye gerçekleştirilen 5. Olağan Kurultayı’nda tekrardan genel başkanlık görevine getirildi. MHP 6. Olağan Büyük Kurultayı’nda tekrar aday olan Devlet Bahçeli, 5 Kasım 2000’de yeniden genel başkanlığa seçildi. Bahçeli, 12 Ekim 2003’teki 7. Olağan Büyük Kurultay’da tekrar aday oldu ve genel başkanlığa yeniden seçildi. Bu kongrede Bahçeli’nin karşısında aday olarak çıkan Koray Aydın 137 oy aldı.

    8. Olağan Büyük Kurultayı’nda Bahçeli ilk kez tek aday gösterildi

    Bahçeli, tek aday olarak gösterilerek tekrar genel başkan seçildiği 19 Kasım 2006’daki MHP 8. Olağan Büyük Kurultayı’nda bin 127 oy aldı. Devlet Bahçeli’nin bin 171 delegenin oyuyla yeniden genel başkan seçildiği MHP 9. Olağan Büyük Kurultayı, genel başkan adayları Ahmet Reyiz Yılmaz ve Hakkı Şafak Ses’in salona gelmemesi nedeniyle tek adayla yapıldı. MHP’nin 10. Olağan Büyük Kurultayı’nda 6’ncı kez genel başkan seçilen Bahçeli, kongrede 2 adaya karşı yarıştı. Bahçeli’nin rakipleri Koray Aydın 441 oy alırken, Musavat Dervişoğlu ise 48 oy aldı.

    Bahçeli, 21 Mart 2015’teki MHP’nin 11’inci Olağan Büyük Kurultayı’nda tek aday olarak gösterildi ve bin 149 oy alarak yeniden MHP Genel Başkanı seçildi. 18 Mart 2018’de gerçekleştirilen 12. Olağan Büyük Kurultayı’nda salonda hazır bulunan bin 176 delegenin tamamının imzasıyla genel başkanlığa tek aday gösterilen Devlet Bahçeli, yeniden seçildi. 18 Mart 2021’de pandemide gerçekleştirilen 13. Olağan Büyük Kurultayı’nda bin 277 oy olan Bahçeli, MHP Genel Başkanlığına 10. kez seçildi. Ayrıca, 13. Olağan Büyük Kurultayı’na pandemi nedeniyle covid-19 testi pozitif çıkan 36 delege katılamamıştı. MHP’nin 14. Olağan Büyük Kurultayı dün Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Bin 295 delegenin tamamının oyunu alan Devlet Bahçeli, yeniden genel başkan oldu. Bahçeli böylece 11. kez MHP Genel Başkan seçildi.

  • “CHP’de Atatürk’ten hiçbir şey kalmamıştır”

    “CHP’de Atatürk’ten hiçbir şey kalmamıştır”

    Milliyetçi Hareket Partisi, 17 Mart 2024’te 14’üncü Olağan Büyük Kurultay’ını toplayacak. Toplantı öncesinde bugün parti yönetimi toplandı, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) toplantısı gerçekleşti.

    Genel Başkan Devlet Bahçeli, toplantıda bir konuşma gerçekleştirdi. Bahçeli konuşmasında gündemdeki konulara ve yerel seçime ilişkin mesajlar verdi.

    “YENİ YÜZYILIN EN ÖNEMLİ BAŞARISI OLACAK”

    Yerel seçime 31 gün kala muhalefete yüklenen Bahçeli, “31 Mart 2024 seçimlerinde merkezi yönetimin hedefleriyle örtüşecek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin doğasıyla uyum içinde olacak bir sonucun çıkması, yeni yüzyılın en önemli demokrasi başarısı olacaktır.” dedi.

    CHP’YE ELEŞTİRİLER

    “Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM yanyana, diğerleri yedektedir. Zillet masasının altıyla üstü yer değiştirmiştir. Oyunu görüyoruz.” diyen MHP lideri, “Kent uzlaşması dedikleri PKK ittifakıdır.” ifadesini kullandı.

    Bahçeli, “CHP’de Atatürk’ten geriye hiçbir şey kalmamıştır.” dedi.

    “ENFLASYONLA MÜCADELE BAŞARIYA ULAŞACAK”

    MHP lideri konuşmasında ekonomiye ilişkin mesajlar da verdi. “Emeklilerimizin çağrıları haksız değildir, gerekli iyileştirmeler cömertce yapılacaktır.” diyen Devlet Bahçeli, enflasyonla mücadelenin başarıya ulaşacağını söyledi.

    “BİZİM İÇİN HER DİL SAYGIDEĞERDİR”

    “Bizim için her dil saygıdeğerdir. İnsan olmanın en doğal hali ve sonucudur. Kim özel hayatında ana diliyle konuşmak istiyorsa konuşsun. Buna saygı duyarız. Şarkıların söylenmesinden, şiirlerin okunmasından tedirgin olmanın anlamı yoktur.” diyen MHP lideri, “Ancak özel hayattaki kullanım serbestliğin kamusal alana girmeye başlaması, milli dilin önüne dikilen bir bariyerdir.” şeklinde konuştu.

    Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

    “Davamız halkın davası, haklının davası, hakikatin davası, elbet Allah davasıdır. Yolumuz uzun, yükümüz ağır ve lakin irade ve inancımız çelik gibidir. Sınırı ve sonu olmayan bir hayal gibi görünen ülkümüz, her dava arkadaşımın milletimize hizmet sürecinde takip edeceği yol haritasında bir kılavuz çizgidir.

    Her an yenilenerek ancak kontrolsüz değişim dalgalarına, çivisi çıkmış manzaraya tedbirli ve uyanık yaklaşarak, asıl gelişme dinamiklerinin milli ve manevi kaynağımızda olduğunu bilerek mücadelemizi sürdüreceğiz. Sevdamız millet, gücümüz devlettir. Allah’ın izniyle daha yapacağımız çok işler, ulaşacağımız çok hedefler vardır.

    17 Mart 2024’te yapacağımız partimizin 14’üncü Olağan Büyük Kurultayımız öncesi son MYK ve MDK toplantımız vesilesiyle her dava arkadaşıma bugüne kadarki çalışmalarından dolayı tebriklerimi iletiyorum. 55 yıldır ülkeye sevdalandık, ülküye yemin ettik. İlk günkü azim ve kararlılıkla nice 55 yıllara, nice yüzyıllara, bizler göremesek bile Allah’ın hikmetle partimizin vasıl olacağından şüphe duymuyoruz.

    “TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN DURUŞ MUHASEBESİ YAPMASI GEREKMEKTEDİR”

    Ülkümüz büyük Türk milletini, ona farklılık ve değer kazandıran, dil, gönül, ahlak, inanç, akıl ve vicdanda taşınan muhteşem değerler manzumesini, bir kutlu emanet olarak köklerinden kopartmandan anlayıp, geliştirerek, insanlık var oldukça sonsuza kadar yaşatmak, milli devletimizin Türklük, İslamlık ve insanlığın esenliği için çalışmaktır.

    Medeniyetler arasında değişen güç dengeleri, göç ve sığınmacı akını, azgınlaşan ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, çatışma ve savaş alanları, inanç ve kültürel cizgileri doğrultusunda yeniden biçimlenmeye başlayan küresel siyaset arenası, Türk milliyetçiliğinin yeni bir duruş muhasebesi yapmasını acil hale getirmektedir.

    “KABUS SENARYOLARINA CANLILIK KAZANDIRIYOR”

    Kuzeyimizde süre gelen Rusya-Ukrayna savaşının yayılması, küresel mahiyet alması için yapılan telkinler, barış ümitlerini sabote etmektedir. Macron’un Ukrayna’ya asker göndermeyi telaffuz etmesi, bu ülkenin savunma bakanının Ermenistan’a uzun menzilli füze vereceklerini duyurması kabus senaryolarına canlılık kazandırmaktadır.

    Macaristan’ın İsveç’in NATO’ya katılımını onaylamasının ardından bu tartışmanın alevlenmesi, Kremlin tarafından Macron’un sözlerinin fiiliyata yansıması halinde NATO’yla çatışmanın kaçınılmazlığına vurgu yapılması hafife alınacak güvenlik riski değildir. Rusya’nın NATO’yla savaşması demek; Türkiye için beka düzeyinde bir sorundur. 2022 yılında İstanbul’da kurulan müzakere masasının tekrar güncellenerek silahların susması, bölgemizde barış ikliminin tesis edilmesi her ülkenin çıkarınadır.

    “SOYKIRIMCI İSRAİL HESAP VERMELİ”

    Diğer taraftan İsrail ile Filistin arasında derhal ateşkesle birlikte kalıcı çözüm ve barış beklentileri fiile geçmelidir. Akan kan durmalı, soykırımcı İsrail hesap vermelidir. Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanı’na sunduğu sözlü beyanı, mazlum Filistin halkına tercüman olmuş, İsrail’in maskesini bir kez daha indirmiştir.

    “TÜRKİYE’NİN DURUŞU DOĞRUDUR”

    İki devletli çözüm dışında barış ortamına davetiye çıkaracak başka seçenek yoktur. 1967 sınırlarına haiz, başkenti Doğu Kudüs olan, egemenliğini, toprak bütünlüğünü tescillemiş bir Filistin devletinin kurulması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın emekleri ziyan olmayacak, adalet mutlaka tecelli edecektir. Türkiye’nin tutumu ve duruşu doğrudur.

    “EMEKLİLERİMİZİN ÇAĞRILARI HAKSIZ DEĞİLDİR”

    Cumhuriyetin yeni yüzyılı, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın ilk perdesidir. Bu yüzyılda Türkiye yükselişini hızlandıracaktır. Sosyal ve ekonomik sorunların, terörün üstesinden gelinecektir. Hayat pahalılığı kaderimiz değildir, bitecektir. Emeklilerimizin çağrıları haksız değildir, gerekli iyileştirmeler cömertce yapılacaktır. Enflasyonla mücadele başarıya ulaşacak.

    Türkiye öngörülebilir bir ülkedir. Türkiye yatırımcılarına kucak açan, özel mülkiyete saygı duyan, hukukun üstünlüğüne bağlı ve demokratik güvenliği tartışmasız olan bir ülkedir. Türkiye geleceğin parlayan yıldızı ve süper gücüdür. Hiçkimse ülkemiz hakkında kuşku uyandıracak bir komploya tevessül etmemelidir.

    “FETÖ TARAFINDAN KUMANDA EDİLEN FİYAT ANARŞİSTLERİ”

    Marketlerde fiyat etiketlerini gün be gün değiştiren, vatandaşlarımızın sofrasına kan doğrayan kim olursa olsun dürüst olamaz. Daha önce temas ettiğim üzere FETÖ tarafından kumanda edilen fiyat anarşistlerine göz açtırılmamalı. Enflasyon düşecek, düşürülecek.

    MUHALEFETE ELEŞTİRİLER

    Muhalefetin Türkiye’yi karalama yarışı iflah olmaz bir hastalık seviyesindedir. Bu muhalefetin hedefi içine kapanan, etrafına yabancılaşan bağımlı bir Türkiye’dir. Bu muhalefet Türkiye’ye hepten yabancılaşmıştır. Şu hususu herkesin anlamasında fayda var; Türkiye’yi aç hürler, tok esirler ülkesi yapmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

    31 Mart 2024 seçimlerinde merkezi yönetimin hedefleriyle örtüşecek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin doğasıyla uyum içinde olacak bir sonucun çıkması, yeni yüzyılın en önemli demokrasi başarısı olacaktır. Demlendikçe şuurunu kaybeden CHP’nin yönetimi altındaki belediyelerin, milletin iradesiyle toparlanması başlıca amaç ve arzumuzdur. CHP yerel yönetimlerde başarısızdır. CHP yerel yönetimlerde acizdir. CHP yerel yönetimlerde iflastadır, itibarsızdır.

    Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM yanyana, diğerleri yedektedir. Zillet masasının altıyla üstü yer değiştirmiştir. Oyunu görüyoruz. Kent uzlaşması dedikleri PKK ittifakıdır, ülkemize karşı beşinci kol faaliyetidir. İstanbul’da davetiye polemiği çıkaran, partisinin eş başkanı gibi hareket eden şahıs için son görülmüştür.

    Özgür Bey’in halüsinasyon görerek grup toplantısında yaptığı konuşma ruh sağlığı konusunda hepimizi kaygılandırmıştır. “Atatürk sizden partisini iktidar yapmasını bekliyor” diyerek tuhaf bir açıklamada bulunmuştur. Bugünkü CHP, Atatürk’ün partisi değil, DEM’in oyun uşağı, Türkiye düşmanlarının altı oklu uydusudur. Neymiş Atatürk dile gelmiş… Böyle konuyşan Özgür Bey’in ne yeyip içtiğine dikkat etmesi samimi tavsiyemdir. CHP’de Atatürk’ten geriye hiçbir şey kalmamıştır.

    “MECLİS’TE TÜRKÇE DIŞINDA BİR DİLLE KONUŞMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRENLER ZALİMLERİN YERLİ FİGÜRANLARIDIR”

    Dile ortak koşmaya izin verilirse, devlete de ortak koşmak durumunda kalınacaktır. Ana dilde eğitim, Türkiye üzerinde emelleri olan her mihrakın sıcak tuttuğu gündem maddesidir. Meclis’te Türkçe dışında mahalli bir dille konuşmayı alışkanlık haline getirenler zalimlerin yerli figüranlarıdır. Masum bir kültürel hakkın tanınması gibi sunulmaya çalışılan bu konunun PKK için taşıdığı önem, Türk milletinden ayrı bir millet kimliğinin yaratılmasında dilin temel vasıta olmasından kaynaklanmaktadır. Milli dil ile milli varlık arasındaki bağın kesintiye uğraması, milletlerin geriye dönüşünü kaçınılmaz hale getirecek.

    Bizim için her dil saygıdeğerdir. İnsan olmanın en doğal hali ve sonucudur. Kim özel hayatında ana diliyle konuşmak istiyorsa konuşsun. Buna saygı duyarız. Şarkıların söylenmesinden, şiirlerin okunmasından tedirgin olmanın anlamı yoktur. Ancak özel hayattaki kullanım serbestliğin kamusal alana girmeye başlaması, milli dilin önüne dikilen bir bariyerdir.”

  • “Kurum hedef tahtası haline getirilmiştir”

    “Kurum hedef tahtası haline getirilmiştir”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

    Bahçeli, konuşmasında Erzincan İliç’te gerçekleşen maden faciasına ilişkin tekrar bilirkişi raporu hazırlanması gerektiğinin altını çizdi.

    Bahçeli, “Yürütülen adli soruşturmanın sağlam ve sağlıklı sonuçlar verebilmesi için hazırlanan bilirkişi raporunun aceleye getirilmesi bir başka tartışma konusudur.” dedi.

    Maden faciasına ilişkin Cumhur İttifakı’nın İBB Başkan adayı Murat Kurum’a yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Bahçeli, “Maden felaketi ile Murat Kurum hedef tahtası haline getirilmiştir. İstanbul’da havlu atacaklarını fark eden zihniyetler Kurum’u yıpratmak için devreye girmişlerdir. Çöpler Madeni’nin yüklenici firmasına ÇED raporu veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı değildir. Sadece çevresel etkileri değerlendirip denetlemektedir. Bahsi geçen altın madeni geçmişte defalarca denetlenmiş, 21 Haziran 2022 tarihinde de siyanür sızıntısı nedeniyle madeni işleten firmaya para cezası verilmiştir. Murat Kurum görevini layıkıyla yapmıştır.” dedi.

    ERZİNCAN MADEN FACİASI

    Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

    9 maden işçimiz toprak altında kaldı. Toprak kaymasından hemen sonra kriz masası kuruldu. Devletimiz gecikmeksizin bütün imkanlarıyla seferber oldu. Bir haftadır çalışmalar fedakarlıkla yürütülmektedir.

    Kayaçların içindeki altın cevherini siyanürleyip ayrıştıran, kalan siyanürlü atıkların su ile arındırıp tekrar kullanılmasını sağlayan alın terlerinin bereketiyle helal lokmasını arayan işçilerimizin hayata döndürülmesi yegane dilek ve beklentimizdir.

    Bölgeye inkial eden heyetimiz arama kurtarma faaliyetlerini zaafa uğratmayanbir duyarlılıkla incelemelerini yapmışlar, tespitlerini kayda geçirmişlerdir.

    MHP olarak sıcak gelişmeleri yakınen takip ediyoruz. Çarşamba günü TBMM’nin devreye girmesini yerinde bulduk ve destekledik. Kazanın her boyutuyla araştırılması arzumuzdur.

    Acılarımız üzerinden siyasi rant yapmak vicdansızlıktır. Kayan toprak inşallah kaldırılacaktır. Yaralarımız elbet sarılacaktır. Karşımızda çok ciddi bir sorun var. Bu ağır sorunun kalıcı bir şekilde çözümüyle birlikte ucu nereye dayanıyorsa dayansın sorumlululuğu somut delillerle belirlenen kurum ya da kişilerin hesap vermesi acil ve elzem bir ihtiyaçtır.

    “ÇED RAPORU VEREN BAKANLIK DEĞİLDİR”

    Yürütülen adli soruşturmanın sağlam ve sağlıklı sonuçlar verebilmesi için hazırlanan bilirkişi raporunun aceleye getirilmesi bir başka tartışma konusudur. Bilirkişi raporunun yeniden ele alınması akla en uygun seçenektir.

    Maden felaketi ile Murat Kurum hedef tahtası haline getirilmiştir. İstanbul’da havlu atacaklarını fark eden zihniyetler Kurum’u yıpratmak için devreye girmişlerdir. Çöpler Madeni’nin yüklenici firmasına ÇED raporu veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı değildir. Sadece çevresel etkileri değerlendirip denetlemektedir. Bahsi geçen altın madeni geçmişte defalarca denetlenmiş, 21 Haziran 2022 tarihinde de siyanür sızıntısı nedeniyle madeni işleten firmaya para cezası verilmiştir. Murat Kurum görevini layıkıyla yapmıştır. Altın madeni felaketinin sızıı yüreklerimizi titretiyorken İBB Başkanlığı’nın seçim sürecinin bir malzemesi haline getirilmesi baştan ayağa yanlıştır, maksatlıdır, utanmazlıktır.

    TÜRKİYE-MISIR İLİŞKİSİ

    Ekonomi, ticaret, enerji, eğitim, turizm, kültür ve savunma sanayii alanında Türkiye ile Mısır’ın arasındaki yakın temas irtibatı iki ülkenin stratejik avantajı ve kazancını tahkim edecektir.

    İSRAİL’İN GAZZE’YE SALDIRILARI

    İsrail katliamlarına son vermelidir. Uluslararası toplam sadece sözle ve kınamayla yetinmemelidir. İnsani dram bitmelidir.

    CHP’YE ELEŞTİRİLER

    Demlenmiş CHP’nin doğrusu ile yanlışı birbirine karışmış, milli ve manevi aidiyeti kalmamıştır. Demlenmenin maskesi kent uzlaşması, sandık uzlaşması Türkiye İttifakı olarak açıklanmaktadır. DEM PArti artık CHP’nin karar ve kumanda odasına kadar nufuz etmiş, kimin aday yapılıp yapılmayacağını tayin eden vesayetçi bir konuma sahip olmuştur.

    Özgür Bey’in irade ve siyasetinin şifreleri DEM’in eline geçmiştir. Kuklalar belli, kuklacılar bilinmektedir. 31 Mart’ta Türkiye’yi demlemeye ve devirmeye çalışanlara Türk milleti müsade etmeyecek müsama göstermeyecektir.

    Aziz Atütürk’ün adını ve anılarını hiçe sayanları, elleri öpülesi ecdadımıza hakaret edenleri, Türklüğü rafa kaldıranları Türk milleti affetmeyecektir.

    DANIŞTAY’IN GÖREVE İADE KARARINA TEPKİ

    Türk devlet ve yönetim felsefesinin dayanağı adalettir. Adalet ve hukukun tahribatı devletin zaafına yol açacaktır. AYM ile Danıştay’ın verdiği bazı kararların doğrudan devlet onuruna, milli varlık ve güvenliğimize zarar verdiği açıktır.

    15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüüsnden sonra yaklaşık 4 bine yakın hakim ve savcı meslekten ihraç edilmiştir. Türk hukuk sistemi zehirlenmiştir. Danıştay 5. Daire’nin FETÖ’den ihraç edilen 387 hakim ve savcıyı tekrar mesleğine iade eden kararı çok sakıncalıdır, tehlikelidir, hukuki bir temeli yoktur.

    FETÖ’cüleri göreve iade etmek cinayet değil midir? Şehitlerimize hakret değil midir? Danıştay 5. Dairesi adalet ve hukuka göre karar vermemiştir. HSK devreye girmiş ve mesleğe iadesi yapılan 387 kişi hakkında yeni bir inceleme başlatmış ve gerekli itirazlar yapılmıştır.

  • “İhanetlerle yolumuzu kesemediler”

    “İhanetlerle yolumuzu kesemediler”

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’deki grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

    Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları;Bugünkü toplantımızı takip eden bütün vatandaşlarımızı yürekten selamlıyorum. Tarihe bakmadan atılacak her adımın kuşaklar arasında kopukluklar yaratacağını düşünüyorum. Milliyetçilik tarih hakkında bir yorum ve pratikliklerden ibaretti. Milliyetçilik halka dayalı bir görüş olduğu için ırkçılığı reddetmiştir. Adil ve eşit dağılımı esas almıştır.

    Geçtiğimiz 9 Şubat günü MHP’nin kuruluş yıl dönümünü andık. Türk milliyetçiliğinin 3 hilal çatısı altında kurumsallaşması bölge siyasetini de farklı açılardan etkilemiştir. Tekleyen demokrasi hayatımıza yeni bir fırsat sunmuştur. Anadolu’nun ruh zenginliğini, istikbalin güçlü Türkiye’sinin inşasını hedeflemiştir.

    “YOLUMUZU KESMEK İSTEDİLER BAŞARAMADILAR”

    55. yıl münasebeti ile Ankara’da düzenlediğimiz toplantı muhteşem bir havada gerçekleşmiştir. 55 yıl yürektir, yükseliştir, şereftir. İhanetlerle yolumuzu kesmek istediler başarılı olmadılar. Aramızdan devşirdikleri ile karşımıza geçtiler başarılı olmadılar. Hayalleri kabusa döndü. Bu dava dualıdır. Şer planları ademe mahkumdur. Halkın ve halkın davasını sekteye uğratacak alçak doğmamıştır. MHP ve ülkü ocakları dimdik ayaktadır.

    Partimiz gücünü milletten alıyor. Millet olmakla yer yüzünün çehresi değişmiştir. Demokrasiler millet gerçeğinden beslenmiştir. Milletleşme sonuçlanmış değil devam eden bir süreçtir.

    “UZAYA TÜRKÇE BAKMANIN ZAMANI GELDİ”

    Gezeravcı kardeşimize vatanına hoş geldin diliyor daha nice Türk çocuklarının uzaya çıkmasını diliyorum. Alper Gezeravcı gururumuzdur. Artık uzaya Türkçe yaklaşmanın vakti gelmiştir. Bugünün yağlı boyası yarının paha biçilemez tablosudur. Yükselişin engeli yoktur. Uzay hakimiyetinin perdesi açılmıştır.Yeter ki aşağılık kompleksine kapılan çağın piyonluğuna talip olanları hayatımızdan çıkaralım. Başarıdan başarıya koşmak için ışık hızı ile çalışalım. Gelen Türk asrıdır. Türk milleti yeni yüzyılda her alanda ben de varım diyecektir.

    “CHP İFLAS BAYRAĞINI ÇEKTİ”

    Ne CHP’nin ne diğer silik muhalefet partilerinin gündemleri ülke derdi ile örtüşmemektedir. Özgür bey demli çay içip içmediğimizi merak etmiş. Çayı severiz açık olursa daha çok severiz. Özgür bey ayakkabı mağazası gibisiniz. Özgür bey canın demli çay mı çekiyor senin için de çay ayıralım demi çaydan başka maksatla isteyeceksen söylediğimiz sözlere alınma. Demlenmiş, dejenere olmuş siyasete hayır diyoruz. Muhalefet iflas bayrağını çekti.

    “31 MART’TA HEPSİNİN FOYASI ORTAYA ÇIKACAKTIR”

    31 Mart seçimlerine 48 gün kala CHP gizli pazarlıklar içine girmiştir. Saklı gerçekler kirli ilişki ağları dikkatten kaçmayacaktır. 31 Mart seçimlerinde alayının foyası ortaya çıkacaktır. DEM’in ayak oyunları hiçbir işe yaramayacaktır. Demlenmiş CHP Türkiye’den kopmuştur. Kılıçdaroğlu’nun ahı tutacak.

    “CHP’NİN ADAM OLMASI MÜMKÜN DEĞİL”

    CHP milli değerlerimiz ile çatışma altında. Büyükerşen’in beyni sulanmamışsa aşağılık sözleri CHP’nin özetidir. Büyükerşen ecdadımıza karanlık iç yüzünün ortaya saçılması ile bütün her şeyi silip atmıştır. CHP’nin adam olması diye bir şey mümkün değildir. Osmanlı İmparatorluğu Türk milletinin medarı iftiharıdır.

    Eskişehirli vatandaşlarım köhne zihniyeti hak etmiyor. Osmanlı İmparatorluğu Türk’tür. Bizans varislerine yanıt verilecek tarih 31 Mart’tır.

    CHP’nin başını çektiği zihniyet tahrikleri sürdürmektedir. Bizim duruşumuz nettir. Bizim dayandığımız kaynak, tek vatan, tek millet, tek millet, tek bayrak ülküsüdür.

    Türkiye ile Mısır arasında kurulacak diyalog köprüsünün müsbet sonuçları olacaktır. Türkiye ile Mısır’ın beraberce çözemeyeceği sorun yoktur. Sayın Cumhurbaşkanının, Mısır Cumhurbaşkanı ile görüşecek olması bölge ve barış istikrarına önemli bir katkıdır.