Etiket: devlet bahçeli

  • “Fırtınalar çıktı duruşumuzu bozmadık”

    “Fırtınalar çıktı duruşumuzu bozmadık”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin kuruluşunun 55. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuştu.

    Bahçeli, ”Türklük gururu ile İslam fazileti ile 55 senede ilkelerimizden, vatan ve millet sevgimizden asla ödün vermedik. Devir artık Türk devridir. Güçlü MHP, güçlü Türkiye demektir.” dedi.

    MHP lideri Bahçeli’nin hedefinde AYM Başkanı Zühtü Arslan da vardı. ”AYM artık milli güvenlik sorunudur.” diyen Bahçeli, AYM’nin ya kapatılması ya da baştan yapılandırılması gerektiğini söyledi.

    Devlet Bahçeli, hak ihlali kararlarına tepki göstererek “Teröre, teröriste hak verilir mi?” diye sordu.

    MHP lideri Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Bugün MHP’nin 55. kuruluş yıl dönümüdür hayırlı olsun inşallah. İlk günkü azi ve kararlılıkla ezelden ebede coşkun nehirler misali akıyoruz. Önümüze çekilen perdeleri aralıyoruz. Sabrettik çıktığımız seferde desteği milletten zaferi Allah’tan diledik.

    ”FIRTINALAR ÇIKTI DURUŞUMUZU BOZMADIK”

    Türklük gururu ile İslam fazileti ile 55 senede ilkelerimizden vatan ve millet sevgimizden asla ödün vermedik. Fırtınalar çıktı duruşumuzu bozmadık. Canımıza kastetseler de can bağladık ülkemize. 55 yıl boyunca milli ve manevi değerleri esas aldık.

    ”KÜRESEL ADALET YERLERDE SÜRÜKLENMEKTEDİR”

    Gazze’de katledilen bebekler uluslararası toplumun aciz halini gözler önüne sermiştir. Küresel adalet yerlerde sürüklenmektedir. Hazırladığımız insanlığın huzur projesi ile huzurun hürriyet gibi bir insan hakkı olduğu belgelenmiştir.

    ”DEVİR ARTIK TÜRK DEVRİDİR”

    Türk birliği bu yüzyıl içinde mutlaka gerçekleşecek. Devir artık Türk devridir. Belini doğrultan tarih düştüğü yerden ayaklanan coğrafya Türk milletine büyük imkanlar sunmaktadır. Siyasette önceliğimiz istirarlı iddialı sosyal ve ekonomik sorunları temelinden çözmüş bir Türkiye’nin dünyanın huzuruna azami ölçüde destek olmasıdır.

    ”GÜÇLÜ MHP, GÜÇLÜ TÜRKİYE DEMEKTİR”

    Güçlü MHP, güçlü Türkiye demektir. Gelen Türk asrıdır geleceğin gücü Türkiye Cumhuriyeti’dir. Yeni hükümet sistemiyle lider ülke Türkiye olacak.

    ”HAİN ÇEVRELERİN UYKULARINI KAÇIRDIK”

    Ahlak çeşmemizi zehirlemeyi amaçlayan hain çevrelerin uykularını kaçırdık. Halkımız ne diyorsa onu söyledik. Nerede bir zulüm varsa tarafımızı insanlıktan yana belirledik. Zulmü alkışlamadık, zalimi hiç sevmedik.

    ”DAYANIŞMAMIZI ZAYIFLATMAK İSTEYENE GÖZ AÇTIRMADIK”

    Dayanışmamızı zayıflatmak isteyene göz açtırmadık. 55 yıldır dildeyiz dilekteyiz duadayız kalpteyiz şehitlik anıtıyız. Dava ve iddia sahibi olmanın sorumlulukları vardır. Çıkarlarının peşine düşenler tarlası sırtında gezenler bununla da kalmayıp kurt ininde çakal besleyenler bizim gibi olamayacakları gibi dava adamlığı postuna oturamaz. Ülkücü kalmak için uyanık bir şuur lazımdır.

    ”DAVAMIZIN YAŞI TÜRKLÜĞÜN YAŞI İLE EŞİTTİR”

    Türk milleti için 55 yıldır mücadele ediyoruz. 55 yıl içinde dalımızın kırıldığı dönemler oldu. Bu süreçte zannettiler ki çöktük çok şükür ki kökümüz sağlamdır. Sadece yaprak döktüğümüzü göremediler. Davamızın yaşı Türklüğün yaşı ile eşittir.

    ”14. OLAĞAN BÜYÜK KURULTAYIMIZ 17 MART’TA”

    İhanetin husumetin dışında huzurlu bir liman arayanlar için tek çare MHP ve Cumhur İttifakı’dır. 17 Mart’ta yapacağımız 14. Olağan Büyük Kurultayımız aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın yol haritasını da çizecektir.

    ”AYM ADALET VE HUKUK İLKELERİNE SAVAŞ AÇMIŞTIR”

    Çağlayan Adliyesi’nde saldıran 2 teröristin kimler tarafından savunulduğu deşifre olmuştur. Daha da fenası adliyenin önünde alnının çatından vurularak indirilen terörist lehine AYM’nin 6 Şubat 2020 tarihinde açıkladığı hak ihlali kararıdır. AYM adalet ve hukuk ilkelerine savaş açmıştır. Hak ihlali kararı ile ödüllendirilen terörist 4 yıl sonra terör saldırısında imha edilmiştir. AYM haini haklı görmüş Türk polisi de hak öyle değil böyle olur mesajıyla gereğini yapmıştır. Hak ihlali kararlarıyla Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik ve tarihsel haklarına ölümcül darbeler vurduğunuzu ne zaman anlayacaksınız? Be hey vicdansızlar teröristin hakkı mı olur? Teröriste hak veren bir mahkeme Türk mahkemesi olamaz.

    ”AYM ARTIK MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR”

    Anayasanın 153. maddesinin bireysel hak ihlali kararlarını kapsamayacağına göre neyin dayatmasını yapıyorsunuz, nereye hizmet ediyorsunuz? AYM artık milli güvenlik sorunudur. Böyle gidemez. Böyle bir mahkeme yapısı Türkiye’de yüksek yargı organları içinde yer alamaz.

    ”AYM YA KAPATILMALI YA DA YENİ BAŞTAN YAPILANDIRILMALI”

    Verdiği skandal hak ihlali kararlarıyla iç huzur ortamını sarsan AYM tekrar ifade ediyorum ki ya kapatılmalı ya da yeni baştan yapılandırılmalıdır.

    ”ÜLKEMİZE OPERASYON ÇEKİLMEKTEDİR”

    Ülkemize operasyon çekilmektedir. CHP’nin yeni adresi Kandil’dir. DEM, CHP’yi kafa kola almıştır. DEM’cilerin, demlenmiş CHP’nin ve marjinalleşmiş yedeklerinin Anayasa Mahkemesi’ni siyasi siper haline getirmeleri hukuk sistemine sürülmüş kara lekedir. Hedefimiz dağlarında teröristlerin cirit atmadığı emeğinin karşılığını alamayan işçi memur ve çiftçinin kalmadığı vurguncuların milli servetimizi talan etmediği bir Türkiye’dir. Cumhur İttifakı olarak başaracağız.

    ”MHP, 100 MADDELİK ANAYASA ÇALIŞMASINI TAMAMLAMIŞTIR”

    Önümüzdeki dönemlerde gündeme alınması planlanan 9 ana başlıktan biri yeni Anayasa maddesi. MHP, 100 maddelik anayasa çalışmasını tamamlamıştır.”

  • “31 Mart’a kadar durmayacağız”

    “31 Mart’a kadar durmayacağız”

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor.

    Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

    “Toplumsal huzurumuzu bozmak, asayiş ve güvenliğimizi bulandırmak amacıyla zehir saçan Türkiye düşmanları hiç boş durmuyor, hain emellerinden hiç vazgeçmiyor. 31 Mart seçimlerine kadar provokasyon ortamını canlı tutmayı, ülkemizin sinir uçlarıyla oynamayı planlayan karanlık ellere azami şekilde uyanık olmalıyız.

    Milli birliğimizi kundaklamayı hedefleyenlere fırsat vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız can ve mal güvenliğini korumak devletin başlıca görevi olmakla birlikte, hukukun üstünlüğünden taviz vermemek de hepimizin müşterek sorumluluğuna emanettir.

    Türkiye Cumhuriyeti, terör örgütlerinin, organize suç şebekelerinin, çetelerin, azılı kanun kaçaklarının, uyuşturucu ve silah tacirlerinin, düzensiz göçmenlerin oyun alanı, eylem sahası olamaz, olmamalıdır.

    “MHP VE CUMHUR İTTİFAKI BU HEDEFE KİLİTLENMİŞTİR”

    Türkiye’yi tuzaklanmış meçhul bir akıbete sürüklemeye çalışan hiçbir odağa hareketsiz durmayacağız. MHP tarihi misyonunun idrakindedir. Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçekleştirmenin arayış ve amacındayız. Ülkemizin vakit kaybetmeye tahammülü kalmadı. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin Türkiye lehine ortaya çıkan sonucunun perçinlenmesi, yeni yüzyılın aralanan perdelerinin iyice açılması 31 Mart seçimlerine birebir bağlıdır. Önümüzdeki demokratik eşit kazasız belasız atlatılmalıdır. MHP ve Cumhur İttifakı bu hedefe kilitlenmiştir.

    CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ MESAJI

    Dünyaya istikamet verecek bir Türkiye’nin mimarisi ancak ve ancak Türk-İslam kültüründen feyzini alan fedakarlık numunesi bir ahlaki kucaklaşmayla mümkündür. Bu kucaklaşmanın adı Cumhur İttifakı’dır. Milli ve ahlaki kucaklaşmanın devlet ve millet hayatında kök salmasına da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi refakat etmektedir. Bu sistemin uzlaşmacı vasfında temerküz etmiş tesirli yürütme, güçlü yasama, bağımsız ve tarafsız yargı sayesinde Türkiye’nin önüne hiçbir mihrak geçemeyecektir.

    Milletimizin her ferdi kanun önünde aynı haklara sahiptir. Bu bir asırlık Cumhuriyet’in en önemli kazanımlarından bir tanesidir. Dağdaki çobanımızla, üniversitede ders veren akademisyenimizin arasında hukuken ve demokratik haklar açısından hiçbir fark yoktur. Ayrımcılık ve bölücülük ayaklarımızın altındadır. Cumhur bizim, Türkiye hepimizindir.

    “31 MART’A KADAR DURMAYACAĞIZ”

    MHP, 31 Mart’a canla başla, heyecanla hazırlanmaktadır. Geçtiğimiz pazar günü Mersin açık hava toplantımız muhteşem bir katılımla gerçekleşmiştir. Dostlar sevinmiş, düşmanlar çatlamıştır. Herkesin gözü kulağı Mersin’e çevrilmiştir. Mersin’in talihi açılmış, solgun yüzlere canlılık gelmiştir. Hiçkimse yanlış hesap yapmasın, Mersin bizim, Türkiye hepimizindir. Mersin’de demlenmiş CHP’ye fırsat yoktur. Mersin açık hava toplantımıza katılan her vatandaşıma teşekkür ediyor, hep birlikte başaracağımıza gönülden inanıyorum.

    Çok çalışacağız, hiçbir mazerete sığınmadan geceyi gündüze katacağız. 31 Mart’a kadar durmayacağız, yılmayacağız. Yerel yönetimleri köhne siyasetten kurtaracağız. Şehirlerimizi büyüteceğiz. Yol haritamızı hazırladık, rotamızı çizdik. Çırpınışları boşuna, 31 Mart’ta hepsinin bileğini sandıkta bükeceğiz. Camide, cemevinde, duada, dilekte, gönülde, kalpte, Anadolu’nun her yerinde insanımızla kucaklaşacağız.

    “DEMLENMEK CHP’YE İYİ GELMEMİŞ”

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın Türkiye ittifakını telafuz etmesi nafile bir gayrettir. Millet İttifakı olmadı şimdi de Türkiye ittifakı mı kuracaklar? Gördüğümüz kadarıyla demlenmek CHP yönetimine hiç iyi gelmemiş.

    “KILIÇDAROĞLU’NUN İZLERİNİ SİLMENİN NERESİ VEFAKARLIK?”

    Özgür Bey taşıma suyla değirmen dönmeyeceğine göre bu ittifakı kimlerle tesis edeceksiniz? İhanetin dem aldığı bir ittifaka nasıl Türkiye ittifakı demeyi içinize sindireceksiniz. Henüz kendi aranızdaki ikilikleri aşamamışken Türkiye ittifakını seslendirmeniz kara mizah değil de nedir? Sayın Kılıçdaroğlu’nun bütün izlerini silmenin neredeyse ismini ananı kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye ittifakı, neresi adamlık, neresi vefakarlık. Kürsüde gaza gelip kendi kendini alkışlamayı bırak da yüreğin varsa bunları açıkla.”

  • Bahçeli’den Özgür Özel’e tepki

    Bahçeli’den Özgür Özel’e tepki

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, vatana ruh katan, devlete ufuk kazandıran güç kaynaklarından birisinin de milli duyguyu, milli kültürü, milli şuurla birleştiren ve buluşturan Anadolu irfanı olduğunu ifade etti. Bahçeli, ‘irfan’ın kısaca insanın kendini, kendi gerçeklerini, vicdanında saklı duran cevheri bilmesi demek olduğunu, istiklal ve istikbal haklarının yegâne güvencesinin bu irfan kudreti, bundan mülhem inanç ve irade kutsiyeti olduğunu belirtti. Anadolu irfanına güvendiklerini, millet iradesini varlığın kilit taşı, kader tacı olarak gördüklerinin altını çizen Bahçeli, “Köküne yabancılaşmış, milli kültürden uzaklaşmış, manevi değerlerle arası kapanmamak üzere açılmış olan siyasi hilkat garibelerinin, hakikatte milletimizin hassasiyetlerine saygı duyması, hissiyat ve ülkülerine bağlı kalması mümkün ve muhtemel değildir. Nefisleri azanlar, hırsları azgınlaşanlar, tezvirat ve tefrikayı yaydıkça yayanlar iflah olmaz hastalardır, bunun yanında ıslah ve terbiyeye kapalı duran muhterislerdir. Bunların ne kendilerine ne de ülkeye ve millete en ufak faydaları dokunamaz. Çıkarlarına düşkün oldukları ölçüde, insan onuruna saygılı değillerdir. Koltuk, makam ve ikbal için her kötü role talip, her kirli ilişkiye hazır, her türlü rezalete razı, her neviden melanete hevesli olan malum siyaset devşirmelerine ülkemizin bağımsız ve parlak geleceği ise emanet edilemez. Bu çerçevede, 14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinden sonra üçüncü demokratik fırsat olan 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleriyle Türkiye’miz iyice hızlanacak, yerel yönetimlere vurulan paslı zincirler kırıp atılacaktır” diye konuştu.

    30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe, 386 belde olmak üzere, toplamda bin 389 belediyenin önümüzdeki beş yıllık yol haritasının Türk milleti tarafından belirleneceğini söyleyen Bahçeli, “Bu belediyelerden zillete düşenler arınacak, Cumhur’da olanlar da şahlanacaktır. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine yerel yönetimler kanalıyla baraj oluşturup engel çıkaranlar inanıyorum ki, kaybedenler kulübünde sıra sıra toplanacaklardır. DEM’lenmiş CHP, Anadolu irfanı karşısında mağlup olacaktır. Yeminli Türkiye düşmanları millet iradesi karşısında hayal kırıklığına uğrayacaktır. Terör örgütleri, bölücü maşalar, ekonomik tetikçiler, sözde aydınlar, emperyalizmin piyonları, demokrasi muhalifleri, Cumhuriyet karşıtları; hakkın ve halkın aleyhinde kulis yapan iç ve dış bütün mihraklar 31 Mart’ta hiç unutulamayacakları bir ders alacaklardır” ifadelerini kullandı.

    Yeni yüzyılın umutlarını zedelemeye, heyecanlarını lekelemeye, yürüyüş ve yükselişini kösteklemeye hiç kimse muvaffak olamayacağını ifade eden Bahçeli sözlerini şu şekilde sürdürdü:
    “Cumhur İttifakı 31 Mart seçimleriyle Türkiye’nin geleceğini hem inşa edecek hem de demokrasi meşalesiyle aydınlatacaktır. Bildiğiniz üzere, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, birbirinden değerli, saygın ve liyakat sahibi belediye başkan adaylarını kademe kademe açıklamaktadır. Çok şükür adaylarımız milletimizin şimdiden takdirini kazanmıştır. Şu ana kadar partimizin 385 belediye başkan adayı kamuoyuna ilan edilmek suretiyle duyurulmuştur. İnandık, başarmak için çıktık yola, boyun eğmeyiz, teslim olmayız, taviz vermeyiz hiçbir odağa, hiçbir çıkar grubuna. Tekrar söylüyorum: Cumhur bizim, Türkiye hepimizindir. Ayırmadan, ayrışmadan, canla, başla Türkiye için çalışacağız. Herkes için, herkese göre belediyeye birliğin gücüyle ulaşacağız. Bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız, doğru olacağız, dürüst olacağız, duruşumuzla göz dolduracağız.”
    CHP’ye tepki gösteren Bahçeli, “DEM’lenmiş CHP’nin kimlere servis edildiği, kimlerin emellerine hizmet ettiği, yönetimi altındaki belediyelerde dönen rüşvet çarklarının nerelere kadar dayandığı, ayak oyunlarının ve yolsuzluk vakalarının nasıl volkan ağzı gibi patladığı artık herkesin bildiği ve gördüğü skandallardan yalnızca bir kısmıdır. İstanbul Büyükçekmece Belediyesi’nde vuku bulan şaibeler, bu belediyenin CHP’li yöneticileri tarafından basın mensuplarına ve yaşlı bir hanımefendiye yönelik utanç verici kaba güç gösterileri elbette her vicdan sahibi tarafından telin edilmiştir. DEM’lenmiş ve devrilmiş CHP’nin siyasi ayarları bozulmakla kalmamış, bu garabet ve köhne zihniyet milletle arasına duvar çekmiştir. Bunların demokratlığı köprüden geçene kadardır. Bunların halkçılığı ve insan sevgileri kelebeğin ömrü kadardır” dedi.

    “Türkiye’de Dersim diye bir yer yoktur, olan ise tunç yüreklilerin yaşadığı Tunceli’dir”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Tunceli ili yerine Dersim demesine de tepki gösteren Bahçeli, şöyle konuştu:
    “CHP’nin dikişi yama tutmayan genel başkanına bir hususu hatırlatmak isterim ki, Türkiye’de Dersim diye bir yer yoktur, olan ise tunç yüreklilerin yaşadığı Tunceli’dir. İstanbul’u CHP’den ve DEM’ci bölücülerin tasallutundan kurtarmak bihakkın vatan borcu, fetih namusudur. Ankara’yı, İzmir’i ve diğer belediyeleri CHP’den kurtarmak istiklalin şeref bahsi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vefa gereğidir. Ankara’da DEM’lenip Kandil’de dökülen CHP gidecek, yerel yönetimlerde hasretle beklenen huzur gelecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, milli birlik ve kardeşlik güçlenecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, Türk ve Türkiye Yüzyılı gerçekleşecektir.”
    31 Mart seçimlerin tarihi önemde olduğunu düşündüklerinin altını çizen Bahçeli, “31 Mart, 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinin tamamlayıcı üçüncü halkası, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerel yönetimlerle tam manasıyla eklemlenip kökleşmesinin temin fırsatıdır. CHP’de çatlak sesler, çarpık hedefler, çamur hesaplar öne çıkmıştır. İç karışıklık ve tansiyon yüksekliği had safhadadır. Bünyesinde dirlik ve düzeni sağlayamamış bir partiye, davul ile tokmağın ayrı ayrı kişilerde bulunduğu bir siyasi acziyete güven duyulamaz, itibar edilemez, yerel yönetimlerde sorumluluk verilemez” ifadelerini kullandı.

    “İstanbul Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil Altınok mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı Tunç’u eritip savuracaktır”

    “Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, milli haklarımızın müdafaası için başarılı olmalıdır” diyen Bahçeli, “İstanbul Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil Altınok mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı Tunç’u eritip savuracaktır. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, milli haklarımızın müdafaası için başarılı olmalıdır. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, Türkiye’ye karşı sahnelenen beşinci kol faaliyetlerini kırmak için başarılı olmalıdır. Cumhur İttifakı, siyaset ve diplomasi denklemlerinin Türkiye olmadan kurulamayacağının gösterilmesinin yanında, bölgesel ve küresel planda oyun kurucu vasfımızın devamı için başarılı olmalıdır. Devletimizin bekası, milletimizin refahı, vatanımızın selameti için Cumhur İttifakı vardır, hazırdır ve mutlaka başaracaktır” dedi.
    Bahçeli, MHP’nin hiçbir kara propagandaya eyvallah etmeyeceğini de sözlerine ekledi.

    “Sosyal medya belediyeciliğinin sonu gelmiştir. Yalan ve iftiranın sonu gelmiştir”

    MHP’nin yüksek bir sorumluluk duygusuyla, azimli ve inançlı gönül insanlarının desteğiyle, teşkilatların her seviyesinde görev alan dava arkadaşlarının titiz çalışmalarıyla ve milletvekillerinin yoğun gayretleriyle üstüne ne düşüyorsa sonuna kadar yapacağını, yurdun her köşesinde 31 Mart’a hazırlanacağını vurgulayan Bahçeli, “Nihayet 31 Mart seçimlerine hazırlık amacıyla planladığımız ilk açık hava toplantımızı, ‘Cumhur Bizim, Türkiye Hepimizin’ temasıyla, Misak-ı Milli’nin ilan edilişinin 104’üncü yılında, yani 28 Ocak 2024 Pazar günü Mersin’de yapma kararı aldığımızı, müteakiben 4 Şubat 2024 Pazar günü de Manisa Açık Hava Toplantımızı gerçekleştireceğimizi aziz milletimizle ve bu kentlerimizde yaşayan muhterem vatandaşlarımızla özellikle paylaşmak istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi kolları sıvamış, ya bismillah diyerek yola koyulmuştur. Elbette gayret bizden, takdir ve teveccüh aziz milletimizdendir. Seferin adımı bizden, zaferin bereketi Cenab-ı Allah’tandır. Sosyal medya belediyeciliğinin sonu gelmiştir. Yalan ve iftiranın sonu gelmiştir. Kaybolan, heba ve israf edilen yılların sonu görünmüştür. Şehremini görevine kastetmekle kalmayıp ikinci iş görenlerin, hatta sözde Cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadine kanıp şehirlerini yüz üstü bırakıp kaçanların hesabı da 31 Mart 2024 tarihinde muhakkak görülecektir” diye konuştu.

    Bahçeli, bölgesel krizlerin sürekli tırmandığı, çatışmaların tahrik edildiği risk ve tehditlerle dolu bir dönemden geçildiğine de dikkat çekti. İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü katliamların aralıksız devam ettiğini ifade eden Bahçeli, “İnsani felaketler kahredici boyutlardadır. Çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 25 bine yakın masum insan terör devleti İsrail’in kanlı saldırılarıyla hayattan koparılmıştır. Gazze Şeridi yakılmış, yıkılmış, harabeye dönüşmüştür. Birleşmiş Milletler, Gazze’de mukim 378 bin insanın felaket düzeyinde açıklık çektiğini açıklamıştır. Gene Birleşmiş Milletlere göre, 2,3 milyon nüfusu olan Gazze’de 1,9 milyon insanın yerinden yurdundan çıkarıldığı ileri sürülmüştür. Bunun yanı sıra, Batılı ülkeler İsrail’i silahlandırmaya, zulüm ve cinayetleri teşvik etmeye izansızca, insafsızca devam etmektedir. Almanya’nın İsrail’e silah satışını 10 kat artırması, ABD’nin askeri, siyasi ve ekonomik desteği gözü, gönlü ve vicdanı kapalı şekilde yağdırması altını çizerek ifade ediyorum ki, işlenen soykırım suçuna aleni ortaklıktan başka bir şey değildir. Zalimler mazlumların kanını nehir gibi akıtmaktadır. İsrail-Filistin ihtilafının yumuşaması, kalıcı ateşkes ve barış ortamının yeşermesi için evvelemirde ilk şart iki devletli çözümün işlerlik ve işlevsellik kazanmasıdır. Medyaya yansıdığı kadarıyla, ABD Başkanı Biden ile Netanyahu arasında yapılan bir telefon görüşmesinde iki devletli çözümün konuşulduğu, İsrail Başbakanı’nın buna sıcak yaklaşmaya başladığı iddia edilmektedir. Gazze’de derhal ateşkes sağlanmalı, barış görüşmeleri için masa kurulmalı, başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde bağımsız ve egemen Filistin devleti kabul edilmelidir. Ağır insan hakkı ihlallerine son verilmelidir. Bebekleri, çocukları, kadınları öldüren barbarların yakasından tutulmalı, burunlarından fitil fitil gelmelidir. Dileğimiz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bugün yapacağı Filistin konulu toplantısından bağlayıcı, uzlaştırıcı ve barışa hizmet eden bir kararın çıkmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

    Gazze’de insani facianın son sürat devam ettiğini, Yemen’in huzursuz ve sancılı, Çin-Tayvan ilişkisinin gergin, Rusya-Ukrayna krizinin canlı ve dirençli olduğunu belirten Bahçeli, “Irak, İran ve Pakistan arasında çok ciddi gelişmelere yol açma ihtimali olan silahlı ve siyasi kutuplaşma yaşanmaktadır. Bizim temennimiz dost ve kardeş ülkeler arasında sükûnet ve iyi ilişkilerin hakim olması, bölgesel savaşa dönüşebilecek provokasyonlardan mutlak surette kaçınılmasıdır. Irak’taki bazı hedeflere yönelik İran saldırıları, hitamında İran’ın 16 Ocak’ta Pakistan’a, Pakistan’ın da 18 Ocak’ta İran’a yönelik füzeli saldırıları hiçbir şekilde meşru görülemeyecek, bu restleşmenin kazanını da sadece emperyalist unsurlar olacaktır. Karşılıklı dostluk ve kardeşlik anlayışıyla, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı kriteri çerçevesinde her sorunun üstesinden barışçıl yollarla gelinecektir. Çevremizde vasat bulan müessif hadiselere baktığımızda ülkemizin bir kuşatma altında tutulduğu görülecek, tarih sayfalarını dikkatle araladığımızda buna benzer zorlu dönemlerin sık sıkı tezahür ettiğine şahit olunacaktır. Millet olarak yüzyıllardır devam eden küresel bir komplonun, dıştan kuşatmayı ve içten çökertmeyi amaçlayan mütecaviz bir saldırının hedefindeyiz. Tarih boyunca kuşatma, karartma ve yıldırma politikaları hiç kesilmemiştir. Türk milletinin varlığından ürken sömürgeci güçler değişik araç ve kanallardan sürekli olarak üzerimize hücum etmişlerdir. Amaç Türk milletinin hâkimiyetini kırmak, gücünü dağıtmak, yönetimi altında bulunan coğrafi havzalardan çıkarmak üzerine bina edilmiştir. Bunun için küresel mevziler tahkim edilmiş ve kalabalıklaştırılmıştır. Kimi zaman iç hassasiyetleri kaşıyarak, kimi zaman etnik ve mezhep anlaşmazlıklarını kanatarak, kimi zaman hainleri görevlendirerek, kimi zaman da savaşlarla sonuç alınmak istenmiştir” dedi.

    Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme ve çöküş aşamalarının, bunun ızdırap veren bugünkü tabloyla ilişki ve irtibatı olan sayısız misallerle dolu olduğunu hatırlatan Bahçeli, “İmparatorluğumuz ilk kuşatmaya deniz ve okyanuslarda maruz kalmıştır. Ümit Burnu’ndan Hint Okyanusu’na çıkan batılı sömürgeciler alanımızı daraltmak için her yolu ve her şiddeti denemişlerdir. İkinci kuşatma; Kuzey Afrika üzerinden yapılmış ve maalesef buralar hakimiyetimizden sökülüp alınmıştır. Üçüncü kuşatma; Orta Doğu ve Arap Yarımadası üzerinden gerçekleşmiş, asırlarca bizim parçamız ve ayrılmaz bütünümüz olan topraklar teker teker kaybedilmiştir. Mekke’den Medine’ye, Sana’dan Kudüs’e, Trablusgarp’tan Bingazi’ye kadar her yer sabun gibi elimizden kayıp gitmiştir. Dördüncü kuşatma; Balkan coğrafyasında icra edilmiş, ne acıdır ki, vatan yaptığımız bu topraklardan anılarımız geride bırakılarak çekilmek zorunda kalınmıştır. Nitekim Evlad-ı Fatihan’ın çilesi hala bitmemiş, hala özlem ateşi sönmemiştir. Üsküp’ten Piriştine’ye, Selanik’ten Belgrat’a, Sofya’dan Budapeşte’ye, Gümülcine’den Kavala’ya, Bosna’dan Adriyatik’e kadar bir zamanlar çalınan türkülerimiz, söylenen şiirlerimiz, kurulan zafer şölenlerimiz yerini ölüm sessizliğine bırakmıştır. Beşinci kuşatma da; Kıbrıs, adalar ve Kafkaslar üzerinden yapılmıştır. Türk milleti, kaybede kaybede Türkiye Cumhuriyetini bulmuş, çekile çekile sınırlarını çizmiştir. Çizilen bu sınırlar, zaman aşımına uğramayacak Misak-ı Milli’yle belirlenmiş ve belgelenmiştir. Bilinmelidir ki, Misak-ı Milli mülkü millettir, millet ise sonuna kadar Türk’tür. Bu kuşatmaların daha acımasızı, daha vahşisi, daha rezili bugün içimizdeki işbirlikçiler eliyle yürütülmektedir. Bu defa hedef son yurdumuzdur. Bu defa hedef kardeşliğimizdir. Bu defa hedef milli birlik ve bekamızdır. Bu defa hedef büyük milletimizin bizatihi varlığıdır. Malum şer ittifakının üniter yapımıza cephe almasının gerçek nedenini burada aramak lazımdır. İhanete methiyeler, milli değerlere saldırılar aşina olduğumuz bir gayeye yöneliktir. O da devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü yıkmak ve yok etmektir” şeklinde konuştu.

    “Türklüğü etnik alt kümeye indirmeye çabalayan; milli ilke ve esaslara düşmanlık besleyen iç ve dış ihanet cephesinin faal olduğunu bilmeyen yoktur” diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Türk milletini birbirine kırdırmaya ve sonra da dağılmış parçalarını yutmaya çalışan küresel düşmanlık muhalefet eliyle düşe kalka mesafe kaydetmektedir. Ve şimdi yeni hedefleri 31 Mart’tır. Sömürgeci efendilerinin tembih ve suflesiyle bölgemizdeki istikrarsızlıkları ülkemize ithal etmek için çırpınan mandacıları ve vatan hainlerini uyarıyorum, gittiğiniz yol, yol değildir, bu cüretiniz yanınıza kar değildir. Bu vatanı, bu milleti, bu devleti canımız pahasına savunamazsak, dahası sizin şirret oyunlarınıza karşı sessiz ve seyirci kalırsak yastığımız mezar taşı, yorganımız kan olsun, duruşumuzdan ödün verirsek namus bize ar olsun. İhanetin cezasız kalması, milli nitelikli kırmızıçizgilerin aşındırılması maksadıyla güya demokrasi ve özgürlük çağrıları yapanların niyeti bellidir. Bu alçakların hesabı devlet ve millet arasında güvensizlik oluşturmak, kaosa ortamına davetiye çıkarmaktır. Türkiye Cumhuriyetini bölücülüğün ağına düşürmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.”

    “Muhalefet milli ve manevi tüm kıymet hükümlerimize var gücüyle hançer sallamaktadır”

    “DEM’lenmiş CHP Türk milletine meydan okumaktadır” diyen Bahçeli, “Muhalefet milli ve manevi tüm kıymet hükümlerimize var gücüyle hançer sallamaktadır. Bugünkü kuşatma yarılamazsa; bölgesel krizlerin yeni tatbik sahası Anadolu coğrafyası olacaktır. İşte bu yüzden, işte bu sebeple 31 Mart seçimleri istikrar ile dağınıklığın, sadakat ile hıyanetin, şehit ile caninin, gazi ile gafletin, husumet ile muhabbetin, hizmet aşkıyla hüsran arayışının, Cumhur ile zilletin, vatan ile satanların arasında yapılacaktır. Kazanan Türkiye olacaktır. Kazanan Türk milleti olacaktır” ifadelerine yer verdi.

    18 Ocak’ı 19 Ocak’a bağlayan gece yarısı, saat 00.49’da Türk milletinin sinesinden doğmuş bir vatan evladını, milletimizin uzay misyonunu temsil eden, geçmişle geleceği buluşturan, tarihin farklı dilimlerinde yaşayan Müslüman Türk astronomi dehalarının rüyasını gerçekleştiren bir yüz akını uzaya uğurladıklarını hatırlatan Bahçeli, “Mazinin ihtişamlı devirlerinin tekrar dirilişe geçmeye başlamasından kuşkusuz bahtiyarlık duyduk. Mersin Silifke doğumlu Albay Alper Gezeravcı kardeşimizin de içinde bulunduğu 4 astronotu taşıyan kapsül yaklaşık 36 saatlik yolculuktan sonra geçtiğimiz cumartesi günü Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlenmiştir. Bu gelişme Türkiye ve Türk milleti için tarihi değer ve önemdedir. İstikbalin göklerde olduğunun teyidi yapılmıştır. Bir gün gelecek uzayda çok daha büyük keşiflere Türk çocukları imza atacaktır. Ümidim ve niyazım budur. Türk milleti artık uzaydadır, burada ben de varım demiştir. 14 gün boyunca uzayda kalacak Alper Gezeravcı kardeşimize çalışmalarında başarılar diliyor, sağ salim şekilde dönmesini temenni ediyorum. Bu süreçte en büyük desteği veren Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, emeği geçen herkese yürekten teşekkür ve tebriklerimi iletiyorum” dedi.

    Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde geçen Cuma günü yaşanan olaya ilişkin de konuşan Bahçeli, “Planlı, sübjektif, tek yanlı ve sistematik biçimde büyütülüp asıl mecrasında saptırılan bir hadise, pek çok çevrede tartışılmış, esasen konuya dahil olanların meşrep ve mizacını deşifre etmiştir. İlçe kaymakamımız Cuma namazını kılmak üzere Kuba Camii’ne gitmiş, cemaatin safına girmiştir. Minbere çıkan imam, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbeyi okurken şehitlerimize rahmet içeren bölümü ne hikmetse atlamış ve es geçmiştir. Daha önceden hutbeyi internetten okuyan şuur sahibi Kulp Kaymakamımız, şehitlerimize rahmet dilenen kısmın okunmadığını fark edince imamı isabetle uyarmış ve hutbenin doğru okunmasını sağlamıştır. Namazın hemen sonrasında Kaymakamımız, bu imama neden mezkur bölümü okumadığını sorunca, ‘bana baskı yapılıyor, o yüzden okumadım’ cevabını almış, bunun üzerine de ‘sen devletin imamısın, kim baskı yapabilir’ diye çıkışmıştır. Kuldan korkanın Allah’tan korkusu olmaz, olamaz. Baskı ve dayatmayla şehitlere rahmet dilememek, sorasında ‘Kaymakam şiddet uyguladı’ bahanesiyle küçücük bir çizikten darp raporu almaya tevessül etmek Müslümanca bir tavır değildir. Müslüman yalan söyleyemez, Müslüman iftira atmaz, Müslüman nefret saçmaz, Müslüman Allah’tan başkasına asla eğilmez. Şehitlerimizin tarifi Kur’an-ı Kerim’de, köşkleri cennette, yerleri de Müslüman Türk milletinin gönlündedir. Huzurlarınızda Kulp Kaymakamımız Burak Akeller’in tertemiz alnından öpüyor, onu yetiştiren anasına, babasına şükranlarımı sunuyor, Müslüman Türk duruşundan dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum” diye konuştu.

    Bahçeli, konuyla ilgili hassasiyet gösteren İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya da teşekkür etti.
    “Kaymakama haklı ve haysiyetli tavrına kim destek vermişse Allah razı olsun diyorum” ifadesini kullanan Bahçeli, “Bu üzücü hadiseyi fırsat bilip Kaymakamımıza saldıran, suçlayan, hakaret eden, bu kapsamda kalem oynatıp sosyal medyadan kinlerini kusanları biliyoruz, sefil amaçlarını tanıyoruz, ancak hiçbirisine pabuç bırakmayacağımızı rehin altındaki kafalarına ve kalplerine sokmalarını da tavsiye ediyoruz. Cumhur İttifakı’na husumet duyanlar bu vesileyle saklandıkları deliklerinden dışarı fırlamışlardır. FETÖ’nün kundağında sallanan, maklube sofralarında kaşık sallayan alçaklar tek tek ortalığa dökülmüşlerdir. DEVA’cılar, Serokçular, terör örgütü yandaşları, bölücüler, müfteriler, bayraksızlar, FETÖ’cüler, kriptocular, devlete ve millete diş bileyen namertler hemen kendilerini ele vermişlerdir. Mesele sadece bir kaymakam ile bir imam arasında geçen tatsız bir olay değildir. Pusuda bekleyip el ovuşturanların, milli birlik ve kardeşliğimizi bozmayı hedefleyenlerin provokasyonları bu tespitimizi iyice netleştirmiştir” dedi.

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na tepki gösteren Bahçeli, “Serok Ahmet sana gelince, imamın darp edildiği yalanını servis edip peşine takılman, Kaymakamımızı önyargılarının esiri olarak suçlaman şahsın ve zihniyetin adına münafıklık alametidir ve tövbe etmen temennimizdir. 19 Ocak 2024 Cuma günü camilere gönderilen hutbenin okunmasından imtina edilen bölümünü buradan paylaşıyor, aziz şehitlerimizi hürmetle, rahmetle anıyorum. Şehidini bilmeyenin dinini ve milletini bilmeyeceğini kararlılıkla ifade ediyorum. O hutbede okunmayan bölüm şöyleydi: ‘Hepimize düşen, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizden asla ödün vermemektir. Din, Kur’an, vatan ve ezan gibi mukaddesatımız etrafında birbirimize kenetlenmektir. Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri ulvî değerleri yaşamak ve yaşatmaktır. Geçen hafta hain bir terör saldırısı nedeniyle vatan evlatlarımız şehadet makamına ulaştı. İnanıyoruz ki, Rabbimizin rahmeti şehitlerimizin üzerinedir. Onlar, kendilerine müjdelenen cennet nimetleriyle sevinmektedirler. Şehitlerimizi ve gazilerimizi yetiştiren anne babalar başımızın tacıdır. Onların eş ve çocukları en değerli emanetimizdir. Biliyoruz ki, Allah’ın yardımı müminlerle beraberdir ve zafer inananlarındır. Vatanımıza göz diken, milletimize ve ümmet-i Muhammed’e düşmanlık besleyen, Filistin’de bebek, kadın, yaşlı demeden masumları katleden işgalci zalimlere gelince, onlar, mutlaka kaybedeceklerdir’” şeklinde konuştu.
    Bahçeli, 32 yıl önce aşırılıkçı Hindu çetelerinin altında tapınak olduğu iddiasıyla yıktığı Babür İmparatorluğu’ndan kalma 1528 tarihli Babri Camisi’nin yerine inşa edilen Rama Tapınağı’nın dün törenlerle açılmasından üzüntü duyduğunu belirterek, Hindistan yönetimini kınadı.
    Bahçeli ayrıca, emekli maaşlarıyla ilgili iyileştirmeleri desteklemekle birlikte, emeklilerin daha fazlasını hak ettiklerine samimiyetle inandığını da sözlerine ekledi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ve Akşener ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ve Akşener ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile telefonda görüştü. Görüşmede, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesindeki terör saldırısı ve devam eden terörle mücadele harekatlarına ilişkin gelişmeler ele alındı.

  • “Türk milleti tek ses, tek nefestir”

    “Türk milleti tek ses, tek nefestir”

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, Pençe-Kilit Harekat bölgesinde terör saldırısı sonucu şehit olan 9 asker için sosyal medya hesabı üzerinden taziye mesajı yayımladı. Şehitlerin kanının yerde kalmayacağını belirten Bahçeli, “PKK/KCK terör örgütünü kaynağında hem engellemek hem de eritmek amacıyla icra edilen Pençe-Kilit Harekatı’nın operasyon sahasında bulunan bir üssümüze yönelik dün akşam saatlerinde teröristlerce saldırı/sızma girişimi vuku bulmuş, bu suretle çıkan çatışmada 9 kahraman kardeşimiz şehit düşmüş, 16 kahraman kardeşimiz ise yaralanmıştır. Elbette tertemiz şehit kanları yerde kalmayacak, sorulacak hesap mahşere bırakılmayacaktır. Bölücü terör örgütü PKK/YPG/PYD’yle emel, eylem ve hedef ortaklığı yapan siyasi veya sivil toplum kuruluşu maskeli odaklar, bunun yanı sıra ülkemiz üzerinde hesap yapan bölge devletleriyle emperyalist ülkeler, bunların mücavir bölgelerimizde at koşturan ajanları alenen Türkiye’ye silah çekmekte, milli varlığımızla milli güvenliğimize husumet saçmaktadır” dedi.

    “Bu çetin ve zorlu süreçte Türk milleti tek ses, tek nefestir”

    Terörün barındığı, saklandığı, silahlandığı ve eğitildiği her yerin açık hedef olduğuna dikkat çeken Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: “Sözün hükmü yerine devletin ezici, cezalandırıcı ve muktedir hükmünü tehdidin ürediği alanlara yoğunlaştırmak, mücadeleyi bütünlükçü bir politika eşliğinde tavizsiz şekilde sürdürmek, teröre ve bölücülüğe karşı sıfır toleransla hareket etmek mutlak bir beka konusudur. Yüreklerimize ateş düşüren canilerin barındığı, sığındığı, saklandığı, silahlandığı, eğitildiği, araziye sürüldüğü her yer açık ve meşru hedeftir. Bu çetin ve zorlu süreçte Türk milleti tek ses, tek nefestir. Milliyetçi Hareket Partisi Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sonuna kadar yanında ve destekçisidir. Mesele sadece teröristlerle mücadele değil, asıl olarak terörizmi bölgesel çıkarlarına müzahir kullanan karanlık çevrelere, müttefik görünümlü muhasım ülkelere direnmek, bunlarla kıran kırana mücadele etmektir. Son terörist ele geçirilinceye veya etkisiz hale getirilinceye kadar yılgınlık, yorgunluk, geri adım yoktur. Irak ve Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurmak için faal halde bulunanlara müsaade edilmeyecektir. Bu uğurda her şey göze alınmıştır. Bütün terör kampları havadan ve karadan ateş altına alınmalıdır. Hangi ülke karşımıza çıkarsa çıksın aynı kararlı muamele onlara da gösterilmelidir. Kahraman şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler, tedavi altında bulunan gazilerimize şifalar niyaz ediyorum. Türk milletinin, kederli ailelerimizin ve nihayet hepimizin başı sağ olsun diyorum. Bu cennet vatan, bu aziz millet şehitlerimize ve gazilerimize ebediyen minnettardır.”

  • Devlet Bahçeli’nin Tire talebi

    Devlet Bahçeli’nin Tire talebi

    Bilal Saygılı, bir televizyon programında yaptığı konuşmada, Tire’ye yönelik Devlet Bahçeli’nin özel bir talebinin olduğunu söyledi. Saygılı, “İzmir ile ilgili, 2019 yerel seçimlerinde, nasıl bir paylaşım yapılmış ise ilçelere hangi partimizle gireceğimizin kararı verilmiş ise aynı şekilde devam kararı verildi. Sadece birkaç gün içerisinde Devlet Bahçeli’nin Tire’ye özel bir talebinin olması sonucunda, Cumhurbaşkanımızın da karşılıklı mutabakat kurarak yapmış olduğu bir Narlıdere ve Tire değişimi oldu. Bu da hem ilimiz için hem de Cumhur İttifakımız için hayırlara vesile olsun” dedi.

    İYİ Partili Başkan MHP’ye mi geçecek

    İYİ Partili Belediye Başkanı Salih Atakan Duran’ın ise MHP’ye geçeceği yönünde iddialar konuşulmaya başladı. Başkan Duran, konuyla ilgili, “Şuan konuyla ilgili açıklama yapmamız erken. Siyasette 1 gün çok uzun, 1 yıl çok kısa zaman dilimidir bazen” diye konuştu.
    MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin de, iddialarla ilgili bir görüşme olmadığını söyledi. Şahin, “Bizim Tire’de 3 tane aday adayımız var. Bu genel merkezimizin kararıdır. Kararın ne olduğunu şuan bilmiyoruz. Profesyonel çalışma yaptırıyoruz. O çalışmaların sonucuna göre karar verilecek” diye aktardı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün saat 15.00’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kabul etti.

    Görüşme bir saat sürdü.

    Saat 17.00’de ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşecek.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ile görüşecek

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ile görüşecek

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün saat 15.00’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kabul edecek.  AK Parti ile MHP arasındaki seçim işbirliğinde sona gelindi.

    Erdoğan ve Bahçeli arasında güncel ve bölgesel konuların değerlendirilmesi beklenirken AK Parti’nin pazartesi günü açıklayacağı 48 ildeki adaylarının da ayrıntılarının konuşulması öngörülüyor.

    Görüşme sonrasında bir açıklama yapılması beklenmiyor.

    Saat 17.00’de ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşecek.

  • Devlet Bahçeli’den tepki

    Devlet Bahçeli’den tepki

    MHP lideri Bahçeli, bütçe görüşmelerinde son konuşmaların yapıldığı TBMM Genel Kurulu’nu, sıra DEM Parti’ye gelince terk etti. Gazetecilerin, ‘Daha önce bütçe sonuna kadar kalırdınız. Bugün DEM milletvekilleri konuşurken çıktınız. CHP’yi takip edecek misiniz’ sorusuna cevap veren Bahçeli, “Cumhuriyet Halk Partisi’ni takip etmeyeceğim. Arkadaşlarım da takip etmeyecek. Anayasa Mahkemesi’nin yapması gerekeni yapıyorum” dedi.

    https://twitter.com/linetv/status/1739266290043228638

     

  • “Öfkemiz acımız kadar büyüktür”

    “Öfkemiz acımız kadar büyüktür”

    MHP lideri Bahçeli, Şehit Uzman Çavuş Alpay Aras-3 Operasyonu kapsamında harekat icra eden Hakkari 1.Dağ ve Komando Tugay Komutanlığımıza bağlı bir geçici üs bölgesine sızma girişiminde bulunan PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen altı askere ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

    Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “Öfkemiz acımız kadar büyüktür. Bu şerefsizlerin kökünü her yerden kazımak mukaddes ve mukadder bir görevdir. Aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler, yaralılarımıza şifa niyaz ediyor; kederli ailelerinin, milletimizin, silah arkadaşlarının, hülasa hepimizin başı sağ olsun diyorum. Hiç kimse endişe etmesin, şehitlerimizin dökülen kanları yerde kalmayacak, terörizmle mücadele sonuna kadar devam edecektir.”