Etiket: devlet bahçeli

  • Bahçeli’den yerel seçim mesajı

    Bahçeli’den yerel seçim mesajı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlenen İl Başkanları Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, il teşkilatlarının MHP’nin omurgası olduğunu söyledi.

    “Bizim omurgamız saat gibi çalışmaktadır.” diyen Bahçeli, “Allah’a çok şükür teşkilatlarımız çelik gibidir, birlik, beraberlik ve ülküdaşlık hukukuyla perçinlidir.” ifadelerini kullandı.

    Bir ara ışığı söndü zannedilen MHP’nin, bugün elinde dev bir meşaleyle ayakta olduğunu söyleyen Bahçeli, “Turp gibi makam, marul gibi koltuk pazarlayanların, protokollere bağladıkları bakanlıkları ulufe gibi dağıtanların nasıl bir musibet oldukları netleşti mi? Gerçek yüzleri ortaya çıktı mı? Estirdikleri fırtınada yollarını kaybettiler mi? Karanlık ilişkileri deşifre oldu mu? Bunların hepsi oldu, daha neler neler olacak, bekleyip inşallah göreceğiz.” diye konuştu.

    İnsan eksilterek siyaset yapılamayacağını vurgulayan Bahçeli, insan inciterek ancak irtifa ve itibar kaybedileceğini ifade etti.

    Sırf kaybetmemek uğruna yanlışlara da göz yumamayacaklarını dile getiren Bahçeli, “Hiç kimsenin, hiçbirimizin davanın önünde veya üstünde olmadığını idrak mecburiyetindeyiz. Biz ayakları meçhule basan, başı da müpheme bakan devre mülk tarzında bir siyaset anlayışını elimizin tersiyle itiyoruz. Artık gün doğmuş, tan yeri aydınlanmıştır. Türk milleti sadırdan satıra, sedeften sefere, seferden zafere, zaferden cihanşümul bir kudrete talip ve kararlıdır. Bunun kaldıracı ve sıçrama rampası da Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleridir.” dedi.

    Türk tarihinin kendilerine inkar edemeyecekleri bir misyon yüklediğini aktaran Bahçeli, şöyle devam etti:

    “Vaki misyon mucibince geleceğin süper güç ve lider ülke Türkiye’sinin mimarisi fikri tasavvurumuza ve siyasi tasarrufumuza emanettir. Bu emaneti bihakkın kucaklayıp istikbalin tertemiz Türk kuşaklarıyla buluşturacak ruhun tastamam temerküz ettiği ittifak da Cumhur İttifakı’dır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleriyle yasama ve yürütme Cumhur İttifakı’nın müessir ve münhasır kazanımlarıyla tezahür etmiş, böylelikle yeni yüzyılın ilk harcı karılmıştır. Şimdi sırayı 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimi almıştır. Bütün hilkatin tek bir haliki olan Cenabı Allah’ın izni ve inayetiyle, aziz ve arif olan Türk milletinin takdir ve teveccühüyle 31 Mart eşiği sağ salim, kazasız belasız, merkezi yönetime münasip ve müzahir olacak ölçüde aşılacaktır.

    MHP, 31 Mart 2024 tarihini, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılına ivme verecek demokratik bir sınır hattı olarak değerlendirmektedir. Partimiz adına şunu ifade etmeliyim ki, AK Parti’yle yapılan görüşmelerimizde, üç belediye fazla, beş belediye az almak maksadından ziyade Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın tecellisine odaklandığımızı, ülkemiz ve geleceğimiz adına her türlü özveriyi karşılık beklemeksizin gösterdiğimizi samimiyetle paylaşmak istiyorum.”

    “ADAY ADAYLIĞI MÜRACAATLARI SONA ERMİŞTİR”

    Dün itibarıyla MHP’ye yapılan aday adaylığı müracaatlarının sona erdiğini bildiren Devlet Bahçeli, kısa bir zamanda adaylarını belirleyip sahadaki çalışmalarını azim ve coşkuyla yaygınlaştıracaklarını belirtti.
    Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:

    “Mesele hangi belediye başkanlıklarının partimizin uhdesinde olmasından daha çok Cumhur İttifakı olarak neyi, nasıl, nereye kadar başaracağımızın ilkesel tutum ve duruşunun Türkiye’miz adına ön hazırlığını yapmaktır. Ummana damlayıp ebedileşen billur su damlaları misali, bir güneş gibi doğan Türk devrine bizim de yürekten desteğimiz olacaktır ve bu tercihimiz şüphesiz her türlü pazarlık bahsinden tamamıyla muaftır. Milliyetçi Hareket Partisi üstüne düşen sorumlulukları harfiyen yerine getirecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılında basit siyasi hesap yapacak, çetele tutacak, ‘sen onu aldın, ben bunu aldım, sen çok aldın, ben az aldım’ diyecek, bulanık suda balık avlayacak ne tıynetimiz ne de merakımız vardır. ‘Önce ülkem ve milletim’ diyorsak bunun gereğini seve seve yapmalıyız. Biz neysek oyuz. Ne söylemişsek yaparız. Ne söz vermişsek tutarız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yola çıkarken ilk gündem maddesi istikbal ve istiklaldi. Bizim de aynısıdır, hiç kimse fıtrat değişir sanmamalıdır, bu kan, yine o kandır. Cumhur İttifakı olarak büyük resme kafa yoruyor, kabuğa değil öze bakıyor, tek tek ağaçtan ziyade ormanın bütüne odaklanıyoruz. Siyasi kulislerin müfsit akıntısına kapalıyız.

    ”AK PARTİ’YLE ÇÖZEMEYECEĞİMİZ BİR MESELE OLMAYACAKTIR”

    Biz tekerimize çomak sokmak için tetikte bekleyen çamur zihniyetleri, çarpık niyetleri, münafık siyasetçileri, iç ve dış husumet cephesinde tüfek çatan ahlaksızları her cephede bozguna uğratmaya muktediriz. Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart 2024 tarihi için yola koyulmuştur. Kaldı ki, AK Parti’yle çözemeyeceğimiz bir mesele de olmayacaktır. Bize düşen görev çok çalışmaktır. Devir artık Türk devridir. Herkes hesabını buna göre yapmalıdır.”

    6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin asrın en korkunç felaketlerinden birisi olarak milleti hüzne boğduğunu belirten Bahçeli, devlet-millet dayanışmasıyla depremin yaralarının sarıldığını, enkazın vahim izlerinin elbirliğiyle silindiğini aktardı.

    Bahçeli, “Devlet bütün imkanlarını devreye alarak deprem bölgesine müdahale etmiş, belki de dünya genelinde nadiren görülecek bir süratle felaketin ağır sonuçları en aza çekilmiştir. Depreme karşı dayanıklı ve güvenli konutların yapımı hızla devam etmektedir. Depremzede hiçbir vatandaşımız açıkta kalmayacak, sahipsiz ve çaresiz bırakılmayacaktır.” diye konuştu.

    Cumhur İttifakı’nın 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinden alnının akıyla ve demokratik aklanmayla çıktığını ifade eden Bahçeli, birinci beş yıllık döneminde, bağlanan umutları karşılayan, ihtiyaç duyulan istikrar ve güveni sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci beş yıllık devresine milli iradenin desteğiyle geçtiğini söyledi.

    Bahçeli, “14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri turnusol kağıdı işlevi görerek muhalefetin tükenişini, gizli kapaklı pazarlıklarını, kaç ortaklı olduğunu sayamadığımız sipariş masanın asıl mahiyetini gözler önüne sermiştir. Türkiye’nin öncelikli sorunlarından birisi muhalefetin iflas bayrağını çekmesidir.” dedi.

    Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:

    “Demokrasiyi erozyona uğratan çirkef muhalefet kendi kendini yiyip bitiren siyasi organizmaya dönüşmüş, bununla da kalmayıp iç barış ve huzur ortamına kesif bir cephe açmıştır. Zillet ile hezimet arasında bir sarkaç gibi sallanan CHP, İP, DEM ve diğerlerinin Türkiye’yi siyasi kriz ve kaosa sürüklemek için her alçak tertibe başvurdukları gizlenemez boyutlardadır. Kimin kimi çelmelediği, kimin kime tuzak kurduğu öylesine karmaşıklaşmıştır ki, tam bir akıl tutulması, tam bir ahlak kırılması, tam bir siyasi vicdan dağılması ortaya çıkmıştır. Türkiye düşmanlarının siyasi taşeronu olacak kadar seviyesiz ve cibilliyetsiz hale gelen partilerin sadece demokrasiye değil, Türkiye’ye de zarar verdikleri çok açıktır. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde milli ve manevi değerleriyle çelişen, milletine ve devletine çemkiren bir muhalefet yapısı görülmez, görülemez, görülmemiştir. Muhalefet amansız bir hastalığın pençesindedir.

    Birbirinin ipliğini pazara çıkaran, sırlarını düğün evinde ifşa eden müflis partilere milletimizin itimat etmesi imkansızdır. Birbirine demediğini bırakmayanların, seçim sonuçlarının vebalini yıkmak için aynaya bakmak yerine suçlu ve sorumlu arayanların, bugünkü aklıyla dünkü aklını yerenlerin Türk siyasetinde varlığı esasen demokratik utançtır. Milletim bilmelidir ki, bizim için asıl tehlike dış düşmanlar değil, siyasete yuva yapmış, hasbelkader TBMM’ye girmiş siyasi tufeylilerdir. Bu haliyle CHP temelde güvenlik sorunudur. PKK’nın demlenmiş hali olan sözde bölücü parti güvenlik tehdididir. İYİ Parti kendi içinde bile dümen, düzen, alavere, dalavere, kumpas ve kutuplaşmadır.”

    Bir yanda Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın kapısı aralanırken, diğer yanda ise milli değerleri hedef alan sistematik operasyonlar gözlemlendiğini bildiren Bahçeli, son günlerde iç ve dış bağlantılarının aşikar olduğu bu karanlık kampanyanın eşgüdüm halinde ve adım adım ilerletilip mevzi elde ettiğini dile getirdi.

    Bunlardan ilkinin, “fenomen” adıyla ortaya dökülüp para ve servetinin kaynağı şaibeli ve muamma olan sonradan görme bir avuç “çapulcunun” yarattığı olumsuz havanın, millette uyandırdığı infial ve öfke hali olduğunu belirten Bahçeli, “Bunun yanında insanlarımızı provoke eden sosyal medya görüntüleri, itibar suikastları, iftira düzeneği kuran sosyal medya hesapları, merdiven altı cemaat ve tarikatların şımarıklıkları, maneviyat dolandırıcıların şovları tahammül sınırlarını aşmaktadır.” ifadelerini kullandı.

    Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Vatandaşlarımız alın teriyle, el emeğiyle ve geceli gündüzlü hayat mücadelesi veriyorken, aklını kaçırmış gibi para harcayıp, kahvesini altın tozuyla yudumlayan arsızların mantar gibi bitmeleri bir sistem sorunu olarak servis edilmektedir. Buradaki amaç peyderpey telafi edilen sosyal ve ekonomik eşitsizliklerle cılız siyasal tepkiyi kamçılamak ve karıştırmak, Türkiye aleyhine yığınak oluşturmaktır. Bu kapsamdaki hedef, sosyal anarşi üretmek, toplumsal itirazları siyasal tazyikle beslemek, maneviyatımız üzerinde kuşkular uyandırmaktır. İkinci olarak, Türk futbolunda muhkem yeri olan kimi insanların illegal fonlara yüksek faiz beklentisiyle astronomik paralar yatırması, böylesi çarpıklığın bir banka ve bu bankanın çalışanı vasıtasıyla yaşatılması yalnızca hukuksuzluk değil bir ahlak ve maneviyat sorunu olarak belirmiş ve somutlaşmıştır.

    Bu skandal Türk sporunu tartışmaya açmış, açgözlülüğü belgelemiştir. Daha çok kazanma, daha çok faiz geliri alma, bunlara da gayri meşru yollarla ulaşma çabası sosyolojik rahatsızlığa yol açmış, ekonomik memnuniyetsizliği kışkırtmak için pusu atan çevreleri iştahlandırmıştır. Bu kapsamdaki hedef, ahlak, adalet, eşitlik ve gelir dağılımı eksenindeki tartışmaları sistem ve devlet krizine tahvil etme aymazlığı ve kurnazlığıdır. Somali Cumhurbaşkanı oğlunun bir vatandaşımızın trafikte ölümüne yol açmasından hemen sonra ülkesine çekip gitmesi, bunun üzerine muhalefetin dedikodu çarkını döndürmesi hep bu aymazlık ve kurnazlığa destektir. Elbette Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Türk adaletinin önünde hesap vermekle yükümlüdür.”

    HAKEME YAPILAN YUMRUKLU SALDIRI: TFF SÜRECİ SOĞUKKANLILIKLA YÖNETEMEDİ

    Ankaragücü ile Rizespor arasındaki karşılaşmanın bitiminden hemen sonra maçın hakemine yönelik yumruklu saldırının ardından olağanüstü bir ortamın yaratılmasının, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) süreci sağduyu ve soğukkanlılıkla yönetememesi olduğunu ifade eden Bahçeli, “Mehmet’lerimiz, polislerimiz, korucularımız, masum insanlarımız şehit edilirken çıtı bile çıkmayanların birdenbire ortalığı ayağa kaldırmak için seferber olmaları bize göre son derece düşündürücü bir çarpıklıktır.” dedi.

    ”HAKEMİMİZE KARŞI YAPILAN VANDAL SALDIRIYI ÖN ŞARTSIZ LANETLİYORUZ”

    Hakem Halil Umut Meler’e karşı yapılan vandal saldırıyı ön şartsız lanetlediklerini bildiren MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Ancak bu kaba güç gösterisini Türkiye’nin imajını yaralamak için kullananları, bir kaşık suda fırtına koparanları aynı derecede maksatlı ve marazi olarak addediyoruz. Bu kapsamdaki hedef, sahaların ve tribünlerin ateşiyle toplumsal tansiyonu yükseltmek, Türkiye karşıtı çevrelerin eline koz vermek, istikrarsızlığa çanak tutmaktır. Oyunu görüyoruz, kumpası fark ediyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

    Ayrıca, TBMM’de Kürtçe konuşma yapılmasının, buna müşfik ve müsamahakar davranış gösterilmesinin, bir haine karşı son zamanlarda artan ilgi ve yapılan övgüler olduğunu ifade eden Bahçeli, “Dil demek millet demektir. Türk milletinin ve Türkiye’nin dili Türkçedir. Türkçemiz istiklalimizin ve milli birliğimizin kemer taşıdır. TBMM’de Türkçe dışında konuşma yapmak, buna göz yummak Türkiye’ye ve bin yıllık kardeşliğimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Herkesin anadili saygındır. Kürt kökenli kardeşlerimizin Kürtçe konuşması bizi rahatsız etmeyecektir. Bu bizim zenginliğimizdir. Fakat anadil bahanesi altında Türkçenin melezleşmesine müsaade etmemiz düşünülemeyecektir.” dedi.

    Dilde başlayan bir çözülmenin nerelere kadar ulaşacağını, son 1,5 asırlık Türk tarihine bakan her uyanık şuurun görebileceğini aktaran Bahçeli, “Türkçemiz şerefimiz, anamızın ak sütü, varlığımızın sancağı, geleceğimizin güvencesi, bekamızın can evidir.” diye konuştu.

    ”HINISLI SAİD BİR VATAN HAİNİDİR”

    Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:

    “Bununla eşzamanlı olarak bir isyan elebaşının adeta bir kahraman olarak tanım ve telaffuzu sabır taşımızı çatlatmıştır. Tarih ve milletin huzurunda söylüyorum, Hınıslı Said bir vatan hainidir, yaşadığı dönemin terörist başıdır, katildir, canidir, emperyalizmin uşağıdır. Piran’da askerlerimize saldıran, halkı isyana teşvik eden, Genç, Palu, Elazığ, Silvan, Lice, Varto işgaline kalkışıp Diyarbakır’ı ele geçirmek için saldırı düzenleyen, eğer bu işgal başarılı olsaydı İngiltere’den sözde Kürdistan için destek isteyeceğini itiraf eden bir soysuza kim övgü yağdırıyorsa onunla aynı çukurdadır. Onlara dikkat ediniz, kalpleri milletle çarpmaz, gözleri milletle yaşarmaz, göğüsleri milletle kabarmaz. 2014’te Şeyh Said isminin Diyarbakır’da bir bulvara verilmesi, en başta Diyarbakırlı kardeşlerime ağır bir hakaret ve saygısızlıktır. Çünkü teröristlerin geçim kapısı Türk ve Kürt düşmanlığıdır. Bunlar kan içen vampirlerdir. Şeyh Said silahlı ayaklanmasında askerlerimiz, yöre insanımız şehit olmuş ve yaralanmış, gasp, yağma ve hırsızlıklarla genel asayiş bozulmuştu. Allah’a çok şükür kahraman Türk askeri ayaklanmayı bastırmış ve ayaklanan teröristlerin başını ezmiş, Şark İstiklal Mahkemesinde yargılanan 80 sanıktan 48’i 1925 yılının 28 Haziran’ı 29 Haziran’a bağlayan gecesinde darağacına çıkarılmıştır. Şeyh Said’in damadı Melekanlı Şeyh Abdullah’ın son sözleri bakınız nasıldı, gazetecilere dönüp ‘Yazın’ dedi, ‘Biz bu hainlere uyduk, başkası uymasın.’ Damadının hain dediğine bugün kahraman diyenler aynı ihanetin yolcularıdır.”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, bir televizyon kanalında yaptığı, “Bu ayaklanmanın bastırılması sırasında oluşmuş acılar, bugün bazı torunlarının kalbini acıtıyorsa o acıya saygılı olmak gerekir.” açıklamasına tepki gösteren Bahçeli, “Bu açıklamanın neresini düzeltelim? Aziz Atatürk’ün mirasının yağma edilmesini, hatıralarına ihanet edildiğini daha nasıl anlatalım? Ne acısı, neyin acısı, unutulmasın ki hainlere acıyan, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teröristlerin penceresinden bakan çürümüşlerdir.” ifadesini kullandı.

    Bahçeli, “CHP Genel Başkanı şehitlerimizin acısını ne yapacak? Nasıl izah edecek? Nereye koyacak? sorusunu yönelterek, şu değerlendirmede bulundu:

    “Pençe-Kilit Harekat Bölgesi’nde Şeyh Said’in gayri meşru çocukları tarafından şehit edilen 25 yaşındaki Teğmen Eril Alperen Emir evladımızın 13 Aralık günü cenazesine katılıp, sonra da koşa koşa DEM isimli PKK aparatının ayağına giden CHP Genel Başkanı’nın, bir gün içinde hem üzgün görünüp hem de gülücükler saçması korkunç bir ikiyüzlülük değil midir? Peki Alperen evladımızın acısıyla kavrulan muhterem ailesine, silah arkadaşlarına ve milletimize CHP Genel Başkanı saygı ve samimiyet gösterecek mertliğe ve vicdana sahip midir? Şark İstiklal Mahkemesi Başkanı Merhum Mahzar Müfit Kansu’nun şu sözleri bizim de sözümüzdür, ‘Döktüğünüz kanların, söndürdüğünüz ocakların cezasını adalet sehpasında hayatınızla ödeyerek hesap vereceksiniz.’ Ve o hesap sorulmuş, hainler sallandırılmıştır.”

    İSRAİL’İN GAZZE’YE YÖNELİK SALDIRILARI

    İsrail’in Gazze’ye yönelik insanlık dışı saldırılarının devam ettiğini belirten Bahçeli, Gazze’de bir soykırım olduğunu, Nazi toplama kamplarının benzerlerini aratmayacak görüntülerin medyaya yansıdığını söyledi.

    Bahçeli, 12 Aralık 2023’te BM Genel Kurulu’nda görüşülen ateşkes tasarısına 153 ülkenin kabul oyu verdiğini, 23 ülke çekimser kaldığını, 10 ülkenin de ret oyu kullandığını anımsatarak, ”İsrail uluslararası toplumda yalnızlaşmaktadır. ABD yönetimi de cani Netenyahu’yu eleştiriye başlamış, hükümet değişikliğine ihtiyaç olduğunu üst perdeden açıklamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın, ABD Başkanı Biden ile 14 Aralık 2023 Perşembe akşamı yaptığı telefon diplomasisinde, Türkiye’nin haklı tezlerini, makul görüşlerini ve yapıcı tutumunu bir kez daha vurgulaması, muhatabını Gazze’deki insani felaketle ilgili sorumluluk almaya davet etmesi bize göre çok değerlidir.” dedi.

    Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sesine kulak vermenin, mücadelesini desteklemenin, insani dramı sona erdirmenin küresel vicdanın ve tüm ülkelerin ilk gündem konusu olması gerektiğini belirterek, “Nihayet İsrail ile Filistin arasında derhal ateşkes sağlanmalıdır. İki devletli çözüm vasatı oluşturulmalıdır.” diye konuştu.

  • Beştepe’de Erdoğan-Bahçeli görüşmesi

    Beştepe’de Erdoğan-Bahçeli görüşmesi

    Ankara’da bugün sürpriz bir görüşme var. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir araya gelecek.

    İki liderin de günlük programlarında yer almayan görüşme, saat 15.30’da Beştepe’de gerçekleşecek.

    Partisinin grup toplantısı sonrası soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Devlet Bahçeli ile bugün bir görüşme yapacağını söylemişti.

    SİYASETTE 50+1 TARTIŞMASI

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yaptığı “Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil.” açıklaması siyasette yeni bir tartışma başlatmıştı.

    Görüşmede bu konunun da gündeme gelmesi bekleniyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve 31 Mart 2024’teki yerel seçim konularının da görüşmede ele alınacağı tahmin ediliyor.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde Meclis’teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, partisinin geçmişteki görüşünde değişiklik olmadığını belirtirken, “Milletvekili, belediye başkanı, muhtar seçmiyoruz. Cumhur’un bütününü temsil edecek cumhurbaşkanı seçiyoruz. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı görüşteyiz.” demişti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’ye desteklerinin sürdüğünü vurgulayan MHP Genel Başkanı, “Hiç kimse Cumhurbaşkanımız ile aramıza giremeyecektir.” ifadesini kullanmıştı.

    Bahçeli şöyle devam etmişti:

    “Burayı dikkatle dinleyin, kendi aranızda tartışırken de dikkatli cevap verin. Allah’a çok şükür siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik, hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz, anlasa da anlatmaya takatleri yetmez. Yük aldık, yük olmadık; bedelse ödedik, yeri geldi şehadet düştü hissemize, ne gam ne tasa katiyen şikayet etmedik, ‘önce ülkem ve milletim’ demekten de asla vazgeçmedik.”

  • Devlet Bahçeli’den Dilan Polat yorumu

    Devlet Bahçeli’den Dilan Polat yorumu

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

    Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

    “Kürt kökenli kardeşlerimizin daha az eşit olduğunu iddia etmek suçtur. Kürt kökenli kardeşlerim eşit hak hukuka sahip vatandaşlarımızdır. Hangi Kürt kökenli kardeşim bir imkandan mahrum kalmıştır. Kürt kökenli kardeşlerim kaymakam, vali, bakan, cumhurbaşkanı olmadılar mı?

    Dahası CHP’ye genel başkan olarak toplum önüne çıkmadılar mı? Bir insanın etnik kökeni nedeniyle ikinci sınıf muamele görmesi bir alçalma halidir. CHP’nin acemi genel başkanı Kürt kökenli kardeşlerimi istismar için gemi ağzına almıştır.

    Bölücülükte CHP ile HEDEP’nin yarışından kazanan çıkmayacaktır. Cumhur İttifakı yerel yönetimlerdeki makus hale son verecektir. CHP Genel Başkanı kulağını Kandil’e verdiği müddetçe hüsran ve hezimetten kurtulamayacaktır. Tükiye 31 Mart seçimlerinde albayrakta buluşacaktır.

    Seçimlere 125 gün var. Çalışmalarımızı hızlandırıp yoğunlaştıracağız. Gönül gözün dehlizidir. Gönüle ne gelirse oradan göze gelir ve şekillenir. Bizim gönlümüzde bin yıllık kardeşliğin kutlu hatıraları vardır.

    Biz doğru yerde doğru zamanda doğru insanlarla buluştuk. Doğru zamanda uygulayacağımız yanlış bir siyasetin bizi felakete sürükleyeceğini biliyoruz. Ayrılıklara karşı birleşmenin yanında durmalıyız. Çürümeye karşı öze dönmenin arayışında olmalıyız.

    Bir teröristin insan haklarından soysuz bir özgürlükten demokrasiden bahsetmesi kavramların ve kelimelerin infazıdır.

    Daha çok faiz geliri elde etmek için tertip edilmiş fon ve finans oyunları, doymayan kursakların tahriki ile milyon dolarlarını bu fona bağlayan tanınmış simalar, bunlara çanak tutan sahtekar bankacılar, saadet zincirleri, saçlarına dolardan bukle yapan şaibeli soytarılar milletimizde haklı bir öfkeye neden olmaktadır. TikTok rezaleti salgın gibi yayılmaktadır. Toplumsal arınma, siyasi aklanma, ertelenemez yüklümlülüktür.”

  • “Atanamayan öğretmen bırakılmamalıdır”

    “Atanamayan öğretmen bırakılmamalıdır”

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla açıklama yaptı.

    Açıklamasında Bahçeli,

    “Öğretmen demek dünya demektir. Aynı zamanda öğretmen demek cehaletin avcısı, ümitlerimizin kamçısı, öğrenme susuzluğumuzun pınarı, kendimizi ve çevremizi tanıma arayışımızın mihmandarı ve müşahidi anlamına gelecektir. Biliyoruz ki eğitim ve öğretim dediğimiz çok boyutlu süreç, satırlar ve sınıflar arasında değil, elbette gönüller arasındadır. Öğretmen de gönülleri buluşturan, geleceğimizin hamurunu yoğuran emek, fedakarlık, özveri, merhamet ve aydınlık meşaledir. Öğretmenlerimizin her daim yanında olacağız. Atanamayan hiçbir öğretmen bırakılmamalıdır. Ücretli, sözleşmeli veya bir başka ad ve tanım altında hiçbir öğretmen kalmamalı, etap etap hepsi kadroya geçirilmelidir. Kanaatimiz ve kararlılığımız budur. Çünkü öğretmen; Türk milletinin varlık güvencesi, istikbal ve istiklal güvenliğidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanımız ve Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere görevleri başında hain terör saldırıları sonucunda şehit düşen, ayrıca bir sebeple hayatını kaybetmiş bütün öğretmenlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, çalışan veya emekli tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyor, hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Muhtar değil, Cumhurbaşkanı seçiyoruz”

    “Muhtar değil, Cumhurbaşkanı seçiyoruz”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin gündeminde öncelikli olarak İsrail’in Gazze’ye saldırıları ve siyasette yeni tartışma olan 50+1 sistemi vardı.

    Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gelip geçici bir heves olmadığını dile getirerek “MHP yancı değildir. Siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedi.” dedi.

    MHP lideri, “Sayın Cumhurbaşkanımızla diyaloğumuz hasbidir, harbidir, haysiyetlidir. Hak severlik üzerinedir. Hiç kimse de aramıza giremeyecektir.” dedi.

    Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

    İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI

    Filistin’in huzuru Türkiye’nin huzurudur. Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin istikrarıdır. Irak’ın esenliği Türkiye’nin esenliğidir. Filistin 16. yy’dan itibaren egemenlik şemsiyemiz altına girmiştir.

    Türk milleti zalim İsrail’in ve zulum destekçilerinin şeytani oyunlarına şer ve şiddet yağdıran operasyonlarına sonuna kadar tepkilli mesafeli ve öfkelidir. İnsana dair ne varsa bombalanıyor. Biz kendimizi de haddimizi de nefsimizi de çok şükür bilenlerdeniz. Bilmeyenlerin ise karşısında sarsılmadan duruyoruz. Zafer her zaman inananların hanesine yazılacaktır.

    ALMANYA BAŞBAKANI’NA TEPKİ

    Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya Başbakanının yüzüne çekinmeden açık sözlülükle haykırdığı gerçekler Türk milletinin susmayı tercih eden bazı arap ve islam ülkelerinin ortak sesi ortak seslenişidir.

    Gazze’de her saat başı 6 çocuk hayatını kaybetmektedir. Bu hazin tablo insani bir felaket ve vahşetin canlı resmidir. İsrail’in soykırım suçuna sessiz kalanlar inanıyorum ki bir gün insanlık vicdanında mahkum olacaktır. Almanya’da bu kategoridedir. Bizim geçmişizin hiçbir sayfasında gaz odalarını caniliği toplama kamplarının lekesi yoktur. Almanya Başbakanı tarihin ve insani değerlerin yanlış tarafındadır.

    “SAVAŞ VE SOYKIRIM SUÇU SABİTLEMİŞTİR”

    Uyanışa geçen küresel vicdan, İsrail halkı arasındaki keskin bölünmeler, Netanyahu’yu yalnızlığa itmektedir. Çıkmaza sürüklenen, kafası ve kalbi rehin altında olan İsrail Başbakanı’nın siyasetten silinip gideceği günler uzak değildir. İsrail ve Filistin arasında acil ateşkes sağlanmalıdır. Artık tahammül eşiği aşılmış, savaş ve soykırım suçu sabitleşmiştir.

    İnsani yardımların önü açılmalıdır. Gazze yıkılmış ve yıkılmıştır. Yaklaşık 1,5 milyon insan yerinden ve yurdundan edilmiştir.

    SİYASETTE 50+1 TARTIŞMASI

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin hem 3. evreye geçişi sağlamış hem de demokratik ve dinamik nitelikli sistemsel başarışını somutlaştırmıştır. Gölge düşürmek ucube sistem tek adam rejimi iddialarıyla çamur atmak milletmize saldırıdır.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi işi bitince buruşturulup köşeye atılacak tek kullanımlık konjoktürle reçete hiç değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’nin istikbal haysiyetidir. Elbette aksayan, tekleyen yönleri varsa mutabakatla ele alınıp düzeltilmelidir. Her yönetim sisteminin bir özü, hukuki meşruiyetini sağlayan demokratik bir özelliği vardır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefi ile milletimizin huzuruna çıkan zillet ittifakı amaçladığı ruhsatı alamamıştır.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk milleitnin huzur barış ve kardeşlik iradesinin temel harcıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aksayan tekleyen aksayan yöneleri varsa mutabakatla düzeltilmelidir.

    Bunun tartışılması öngörülemez sorun ve sıkıntıya yol açma riski taşımaktadır.

    Sayın Cumhurbaşkanımız sistemin ana omurgası 50+1 oy hesabı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde seçim de seri olur demiştir. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor demiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ve değerlendirmeleri siyasetin kurulan ittifaklarının parçalı yapısına bakıldığında anlamlıdır fakat bu konuda bizim sözlerimiz yaptığımız açıklamalar, görüşler de bellidir ve değişmemiştir.

    “HİÇ KİMSEYİ SIRTIMIZA BİNDİRMEDİK”

    Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli yüzde 50+1’dir. Halk tarafından seçildiği ve hükümet TBMM’den güvenoyu almadığı için yönetimde istikrar ilkesi kendiliğinden gerçekleşmiştir. Yüzde 50+1 oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi çoğulcu demokrasinin dünyaya emsal olacak şeklidir.

    Milletvekili, belediye başkanı, muhtar seçmiyoruz. Cumhur’un bütününü temsil edecek cumhurbaşkanı seçiyoruz. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı görüşteyiz. Ancak Cumhur İttifakı olarak yeni sistemin doğasını zedelemeyecek onarımın uzlaşmayla yapılacağı inancındayım. Cumhur İttifakı olarak konuşarak, ortak yolun, makul çözümün anlayış ve uzlaşmayla yapılacağı inancına da sahibiz.

    Siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik. Hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz. Yük aldık yük olmadık. Önce ülkem ve milletim demekten de asal vazgeçmedik.

    “CUMHUR İTTİKAFI’NDAN YANAYIZ”

    Cumhurbaşkanlığın kabinesine bakan vermedik. Alacağı her kararın arkasındayız. MHP yancı, ufakçı değildir. İkbale meraklı değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızla diyaloğumuz hasbidir, harbidir, haysiyetlidir. Hak severlik üzerinedir. Hiç kimse de aramıza giremeyecektir.

    Cumhur İttifakı’ndan yanayız. Bu ittifakın bozulmasına geçit vermeyeceğiz.

    Kiminle istiyorsa görüşüp temas kurmasına destek verdik. Hatta partimizden ihraç edilen bir şahısla ile aynı kareye girmeye bile içimiz acısa da ses çıkarmadık. Buradan size ekmek çıkmaz. Dedikodu çarkını bize sökmez. Kuş beyinlerinizle Cumhur’u çatlatmaya kabiliyetiniz yetmez.

  • Devlet Bahçeli’den ağır eleştiriler

    Devlet Bahçeli’den ağır eleştiriler

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

    Bahçeli’nin gündeminde 31 Mart yerel seçimleri, yüksek yargıda yetki tartışması ve İsrail’in Gazze’ye saldırıları vardı.

    Yüksek yargıdaki yetki tartışmalarına ilişkin “AYM ile Yargıtay arasındaki gerilim hali hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından arzu etmediğimiz durumdur.” ifadelerini kullandı.

    Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’a da tepki gösteren MHP lideri, “Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafsızlığını kaybetmiştir. Ya AYM kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır.” dedi.

    Netanyahu’nun savaş suçlarından Lahey’de yargılanması gerektiğini dile getiren Bahçeli, İsrail’in tazminata mahkum edilmesi gerektiğini kaydetti.

    Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

    YEREL SEÇİM MESAJI

    31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimi hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Ara sıra keyfi isterse boş zamanlarında İstanbul’a uğrayan büyükşehir belediye başkanlarını evine göndereceğiz. Merkezi yönetimle yerel yönetimler tek ses tek yürek olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edilenlerden milletimiz mutlaka hesap soracak.

    CHP ve HEDEP yönetimindeki diğer illeri Cumhur İttifakı’yla birleştireceğiz. Merkezi yönetimle yerel yönetimler tek ses olacak. Zillet ittifakının ayak oyunları sona erecek.

    Çalışmaktan yorulmayacağız. Vatan ve millet sevdamızdan asla vazgeçmeyeceğiz.

    Hiç kimseyi öteki görmüyoruz, ötekileştirmiyoruz. Milletimizin tüm güzelliklerini sahipleniyoruz. İnançla mücadelemizi yapıyoruz. Mevlana’nın dediği gibi: Aşk nasip işidir, hesap işi değil, aşk adayıştır, arayış değil. Boş aslan yatağında tilki gibi kuyruk sallayanlara gülüp geçiyor, işimize bakıyoruz.

    Cumhur İttifakı varsa umut vardır. Türkiye Yüzyılı hedefleri hayata geçecektir.

    İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI

    İsrail askerleri bebek, kadın, yaşlı demeden katliam gerçekleştiriyor. Netanyahu katliamları aralıksız sürdürme mesajı verdi. İsrail aciz ve korkaktır. Hastane bahçesine füze atılması da vahşettir.

    Esas olan çatışmalara ara verilmesi değil kalıcı ateşkesin sağlanması barışın kökleşmesidir. AB’nin çağrılarının da inandırıcılığı yoktur.

    Riyad’da İslam İşbirliği Teşkilatı olağanüstü toplandı. Riyad’daki görüşleri saygı görüp öne çıkan Sayın Cumhurbaşkanımız kadar dürüst, ilkeli ve samimi fikir belirten hiç kimse olmamıştır. Peki Gazzeli bebeklerin canlarına ne zaman sahip çıkılacaktır? Bu ataletin kaynağı nedir? Gazzeli mazlumlar kirli su için hayatta kalma mücadelesi verirken kaymak tabakanın vicdanı yerinde midir? Netanyahu Arap ülkelerine “Çıkarlarınız için sessiz kalın” demiş.

    Korkak bin defa, kahraman ise bir defa ölür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kimseye eyvallahı yoktur. Zulme sessiz kalmak aynı zamanda ortak olmak demektir. Herkes sussa da biz susmayacağız. Siyonizme sonuna kadar tepki göstereceğiz.

    İlk olarak İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların durması ve insani yardım koridorlarının açılması şarttır. Derhal ateşkes sağlanmalıdır. İsrail tazminata mahkum edilmelidir. Netanyahu savaş suçlarından Lahey’de yargılanmalı.

    YÜKSEK YARGIDA YETKİ TARTIŞMASI

    AYM ile Yargıtay arasındaki gerilim hali hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından arzu etmediğimiz durumdur. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında cepheleşme ve suç duyurusuna kadar varan süreç, devlet krizi değil böyle görmek isteyenlerin sefil uydurmasıdır.

    AYM, hukuk ve toplum düzenini bozucu kararlar aldı. AYM, hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. hiyerarşik bir düzen yoktur. AYM’nin millet vicdanına adalet ruhuna ve hukuki normlara göre ihlal kararları yeniden yargılama sebebidir. Yargı AYM’nın vesayeti altında değildir.

    Bireysel başvuru kapsamında AYM’nin görevi bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğini ve ihlal varsa nasıl ortadan kaldırılacağının belirlemesiyle sınırlıdır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Meclis’te oturma eylemi yapan güruhun AYM’nin yasamayı etkisiz hale getirme girişimini görmezden gelmesi küstahlıktır, hadsizliktir, seviyesizliktir. Oturanlara sesleniyorum, siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarını vura vura 31 Mart’ta kaldırmasını bilecektir. AYM yetki alanını genişleterek TBMM ve diğer yüksek yargıya parmak sağlamaktadır. AYM ile Yargıtay özelinde süre gelen sıcak tartışmanın son ihlal kararına özgü olmadığı açıktır. Böyle giderse bu mahkeme, Fethullah Gülen ile Murat Karayılan’a da hak ihlali kararı verecektir.

    AYM zulmün yanındadır. Hainleri hak ihlali kararlarıyla ödüllendiriyor

    Can Atalay konusunda gereken neyse TBMM’de yapılmalıdır. Egemenlik milletindir, milletin üstünde bir güç olamaz.

    Yeni sivil, kapsayıcı anayasa kazandırmak hepimizin görevi ve gündemidir. Bize göre Yargıtay 3. Ceza dairesi görevini eksiksiz yapmıştır.

    AYM Başkanı, zillet ittifakının hastalıklı koludur. Bu kişinin haddini ve hududunu açıkça aştığını düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafsızlığını kaybetmiştir.

    Ya AYM kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır.

  • “Hançer itirafı beyhude bir sızlanmadır”

    “Hançer itirafı beyhude bir sızlanmadır”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, CHP’deki genel başkan değişimine ve İsrail’in Gazze saldırılarına değindi.

    CHP’deki genel başkan değişiminin gündemlerinde olmadığını ifade eden Bahçeli, “Bize saygı duymak hayırlı olsun demek düşmüştür. Üzüldüğümüz husus Atatürk’ün kurduğu partinin büyük kurultayında şehitlere rahmet dilemek yerine casuslara teröristlere kiralık gazetecilere selam gönderilmesidir.” dedi.

    MHP lideri, kurultayda CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İş, cumhurbaşkanlığı adaylığının seçimine gelince hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve masaya yeniden dönmeler geldi. Fazla ayrıntılara girmek istemiyorum. Ancak sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım.” ifadelerini de değerlendirdi ve “Kılıçdaroğlu’nun hançer itirafı beyhude bir sızlanmadır.” dedi.

    Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 85. yıl dönümüne ilişkin ise  “10 Kasım bir matem günü değil, aziz Atatürk’ü idrak vesilesi, düşüncelerini ifade ve tiresi, Cumhuriyet’i öncesi ve sonrasıyla kavrama vefasıdır.” dedi.

    Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

    Siyaset soğuk tandırdan sıcak ekmek almaya çalışanların harcı olamaz. Kabuk bağlamış yaraları deşerek siyaset yapılamaz. Türk siyasetinin ahlak reformuna ve toparlanmaya ihtiyacı vardı. Bunu yapacak olan da Cumhur ittifakı ve MHP’dir.

    Bugün hepimizin öncelikli görevi dünyadaki yaşanan gelişmeleri kavramak ve insanlığın ortak geleceğini adil ve sağ duyulu teklifler getirmektir. Daha huzurlu, güvenli ve gelişmiş bir Türkiye önceliğimizdir.

    Dengeli ve dirayetli bir şekilde ilerleme kaydediyoruz. Günü birlik siyaset yapmıyoruz. Her rüzgara yelken açmıyoruz. Kof, boş, çok söyleyene aldırmıyoruz.

    “GÖNÜL KAZANMAK İSTİYORUZ”

    Gönül kazanmak gönüller almak istiyoruz. Gökten düşenin parçası bulunur da gönülden düşenin parçası bulunamaz. Öncelikli görevimiz dünyada yaşanan gelişmeleri kavramak ve yapıcı iyi niyetli sağ duyulu teklifler getirmektir.

    Cumhur İttifakı ve MHP, parlak bir geçmişi onurlu bir gelecekle buluşturmanın arayış ve amacıyla yeni yüzyıla hazırlanıyor. Siyasi çalışmalarımız istikrarlı, iddialı ve itinalı ölçülerde devam etmektedir.

    Hiçbir engel yolumuzu kesemeyecektir. Hiçbir saldırı milletimize hizmet aşkımızı soğutamayacaktır. MHP olarak stratejik hedeflerimizi isabetle belirledik. Siaysi mücadele muhalefet partilerine göre önde olmamızın sırrı buradadır.

    CHP’DE GENEL BAŞKAN DEĞİŞİMİ

    Kılıçdaroğlu’nun hançer itirafı beyhude bir sızlanmadır.

    CHP’deki genel başkan değişimi bizim konumumuz ve gündemimiz değildir. Bize saygı duymak hayırlı olsun demek düşmüştür. Üzüldüğümüz husus Atatürk’ün kurduğu partinin büyük kurultayında şehitlere rahmet dilemek yerine casuslara teröristlere kiralık gazetecilere selam gönderilmesidir. Bir selam bin hatırdır. Teröriste selam veren sırtına ihanetin semerini vurmuş demektir. Cumhuriyet’in ve CHP’nin 100. yılında genel başkanlığa adayla isimlerin kurultay salonunda terörist Demirtaş’a selam göndermek teröristi selamlamaktır. İlk tuğla yanlış konuşmuş, ilk düğme yanlış iliklenmiş, ilk adım yanlış atılmıştır.

    Bu tiplerden millete ve ülkeye hayır gelmez gelemez gelemeyecektir. Biz Türk ve Türk Yüzyılı hedeflerinin inşa, imar ve ihyanın peşindeyiz.

    İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI

    Ülkeler arasında irtibat ve ilişki ağlarının üst üste darbe aldığı Filistin’de zalimlerin karşında mazlumların yanında durmalıyız. Çocukların katline sessiz kalamayız. Yüzü kan revan içindeki hallerine tepkisiz duramayız.

    İsrail terörüne karşı Türkiye’nin duruşu sağlamdır. Duamız ve detsğimiz Filistinli kardeşlerimize yöneliktir. MHP, Cumhurbaşkanımızın ve Cumhurbaşkanlığı kabinesinin aldığı her kararın sonuna kadar yanındadır.

    TÜRK DEVRİ

    Devir artık Türk devridir.

    Onlar hainleri selamlasın. Biz Türk devrini gururla onurla heyecanla ve ayakta hep birlikte selamlayalım.

    10 KASIM MESAJI

    Türk nesilleri Atatürk’ü her daim saygıyla hatırlayacaktır. 10 Kasım bir matem günü değil, aziz Atatürk’ü idrak vesilesi, düşüncelerini ifade ve tiresi, Cumhuriyet’i öncesi ve sonrasıyla kavrama vefasıdır.

    Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi ilk Cumhurbaşkanımız Gaiz Mistafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yıl dönümünde saygıyla minnetle rahmetle anıyorum. Türk milleti hiçbir güce eğilmeyecek vatan evladının özündeki cevheri ortaya çıkaratarak şer odaklarının heveslerini kursaklarında bırakcaktır.

  • “Müge Anlı ve Dostları Sanat Okulu Projesi’ni gönülden destekliyorum”

    “Müge Anlı ve Dostları Sanat Okulu Projesi’ni gönülden destekliyorum”

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, sosyal medya hesabından Müge Anlı ve Dostları Sanat Okulu Projesi’ne ilişkin açıklama yaptı.
    Bahçeli, “ Toplumsal dayanışma ve yardımlaşma duygusunun canlı olması milli varlığımızın iftihar edilecek hasletlerinden birisidir. Türk kültür ve medeniyetinin ağırlık merkezi insandır. Nitekim inancımıza göre insan yaratılmışların en şereflisidir. Bizim anlayışımıza göre insan insana yar ve yuva olmalıdır. ATV’de dikkat çeken programlara imza atan Müge Anlı; aynı zamanda sosyal yaraların sarılmasına, haksızlığa uğrayanların sesi olmaya takdir edilecek ölçülerde devam etmekte, destek vermektedir. Anlı’nın başlatmış olduğu “Aşevleri Projesi”nin yanı sıra Roman kardeşlerimizi kapsayan “Sanat Okulu Projesi” bizim nazarımızda değerli bir girişimdir. Roman kardeşlerimizin eğitim görecekleri, sanat kabiliyetlerini geliştirecekleri “Müge Anlı ve Dostları Sanat Okulu Projesi”ni gönülden destekliyorum. Bu vesileyle açılan yardım kampanyasına hem camiamızın hem de vatandaşlarımızın Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümünde 100’er lira katkı vermelerini içtenlikle temenni ediyorum. Roman kardeşlerimizin yanındayız, onların lehine olacak şekilde elimizden ne geliyorsa yapmaya kararlıyız. Bu düşüncelerle Müge Anlı’yı kutluyor, başarılı ve duyarlı çalışmalarının devamını diliyorum” açıklamasında bulundu.

  • “Türk ve Türkiye yüzyılı başlamıştır”

    “Türk ve Türkiye yüzyılı başlamıştır”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşuyor.

    Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

    “- Cumhuriyet’in kurucu feslefesi, kucaklayıcı temel değerleri, önümüzdeki yüzyılda da stratejik güç kaynağımız olacaktır.

    – Aziz Atatürk, Nutuk’ta Cumhuriyet’i milli hakimiyet esasına dayanan halk hükümeti şeklinde tanımlayarak can alıcı bir noktaya temas etmişti. Müstevlilerin kanlı postalları, yurdumuzu ciğnerken, Cumhuriyet fikri, Mustafa Kemal Paşa’nın vicdanında milli sır gibi taşınıyordu.

    – Türkiye Cumhuriyetinin ilk 100 yılında belirli periyotlarla nükseden, ciddi tehlikelere yol açan devlet, sistem ve rejim tartışmaları, kamplaşmalar, hepinizin bildiği üzere hızımızı yavaşlatmıştır. Fakat ağır sorunlara teslim olmak yerine onlarla başa çıkma dirayeti gösteren aziz milletimiz, kalıcı müdahalelerle, tarihi istikamet ve iradesinden şaşmamış, ülkesine ve devletine sahip çıkmaktan asla vazgeçmemiştir.

    “TÜRK VE TÜRKİYE YÜZYILI BAŞLAMIŞTIR”

    – Şu an Türk tarihinin yeni bir eşiğindeyiz. Cumhuriyet’in ilk 100 yılının bilgi ve birikimiyle Türk milletinin ve Türkiye devletinin önümüzdeki yüzyılında fermanını dünyaya okumak için azimliyiz.

    – Yeni yüzyılın cazibe merkezi Türkiye Cumhuriyeti olacaktır. Bunu sağlayacak güç Cumhur İttifakı’dır.

    – Türk ve Türkiye yüzyılı başlamıştır. Türk millet Cumhuriyet’le bütünleşmiştir.

    – Türkiye Cumhuriyeti, sözde medeni ülkelerin merhametiyle kurulmadı. Bağımsızlığını bir lütuf şeklinde elde etmedi. İftiharla söylemek gerekirse; asil, haysiyetli ve haklı bir savaşın muhteşem bir neticesi olarak tezahür etti.

    – Demokrasi toplum içinde değişik düşünce ve fikirlerin serbestçe temsil edilmesi ve kişilerin bunlardan dilediklerine taraf olması esasına dayanmaktadır. Bu çerçevede demokrasinin en iyi uygulanabileceği sistemin de cumhuriyet olduğu aşikardır. Türkiye Cumhuriyeti, yüksek demokrasi standartlarına aşama aşama ulaşmaktadır.

    – Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümünde bilhassa muhalefet cenahından aynı anda, benzer cümlelerle, zannedersiniz ağız birliği etmişçesine demokrasi sorgulaması işitilmiştir. Demokrasiden bihaber siyasi çıkarcılar, söz oyunlarıyla dolaylı ifadelerle esasen Cumhuriyet’e yönelik hazımsızlıklarını eş zamanlı seslendirmişlerdir.

    MUHALEFETE TEPKİ

    – Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hafta sonu yaptığı bir konuşmasında, yine çürük tahtaya çivi çakmanın gayretkeşliğine sürüklenerek demiş ki; ‘Görevimiz Cumhuriyet’i, demokrasiyi taçlandırmakdır.’

    – İddiasını ispat edecek bir siyaset ve hayat gerçeğinden bahsetmek mümkün değildir. Cumhuriyet, demokrasi olmadan nasıl ayakta duracaktır? Kılıçdaroğlu söylesin de öğrenelim. Halk egemenliğine dayanan Cumhuriyet’in demokrasiden mahrumiyeti hangi akla ve mantığa sığabilecek bir ifade sefaletidir?

    – Partisinin büyük kongresinde arkadaşlarına ‘kahrolun’ diyen İYİ Parti Başkanı’nın bu defa da Müslüman ve Arap ülkelerine aynı üslupla yaklaşması utanç verici bir skandaldır. Geçen hafta bize yönelik ‘Canını cebine koyar Gazze’ye gidersin’ sözlerine şaşırmamak elimizde değildir. Bizde para gibi, cüzdan gibi, çek karnesi gibi cebe konulacak can değil, gerektiği takdirde feda edilecek can vardır. Bu can da Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne bin defa helaldir.

    “YENİ YÜZYIL BÖLÜCÜLÜĞÜN KÖKÜNÜ KURUTMA YÜZYILIDIR”

    – Yeni yüzyıl bölücülüğün kökünü kurutma yüzyılıdır. Terörle mücadele, devletin meşru güçlerinin bütün imkanlarıyla yürütülecektir. Başarı ise kesinlikle alınacaktır. Bölge halkı ile teröristler arasında gerekli ayrımlar yapılacak, Kürt kökenli kardeşlerimiz PKK’ya karşı korunacaktır.

    – Yaşanan ekonomik ve sosyal sıkıntılara köklü ve kalıcı çözümler getirilmesi için geniş kapsamlı projeler hayata geçirilecektir.

    CELAL ADAN’A DESTEK

    – Geçtiğimiz hafta TBMM’de haince konuşma yapan tescilli bir bölücüye hak ettiği cevabı yüreklice veren Meclis Başkanvekilimiz ve İstanbul Milletvekilimiz Celal Adan’ın isabetli sözleri aynısıyla bizim sözümüzdür. Sayın Adan, sahipsiz değildir. Yalnız değildir. Saldırılar, istifa çağrıları ve hakaretler ayaklarımızın altındadır ve hükümsüzdür.

    – Meclis kürsüsüne gelip, arkasına aldığı bir takım zırvalarla bize cesaret temsili olanlar, aklını başına alsın, akıllarını alırım onların.

    – MHP’nin her mensubu, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyecek cesarettedir. Türkiye husumetini, siyaset malzemesi yapan azgın güruh, bize üslup dersi veremez.

  • Beştepe’de Erdoğan ve Bahçeli görüşmesi

    Beştepe’de Erdoğan ve Bahçeli görüşmesi

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Beştepe’de kabul etti.

    İki liderin de günlük programında yer almayan ve basına kapalı gerçekleşen görüşme 45 dakika sürdü.

    İki ismin gündeminde İsrail’in Gazze saldırısı ve Mart 2024’teki yerel seçimler olduğu tahmin ediliyor.

    Görüşme sonrası resmi bir açıklama yapılmadı.

    Erdoğan ve Bahçeli en son 27 Eylül’de yine Beştepe’de 45 dakika süren yüz yüze bir görüşme yapmıştı.