Etiket: dijital dönüşüm ofisi

  • Uludağ Üniversitesi’nden yapay zeka için işbirliği

    Uludağ Üniversitesi’nden yapay zeka için işbirliği

    T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile BUÜ arasında Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyacağı siber güvenlik, büyük veri, yapay zeka, açık kaynak, akıllı otonom sistemler ve yapay zeka tabanlı tıp uygulamaları alanlarında Ar-Ge ve teknoloji geliştirme ile insan kaynakları yetiştirilmesine ilişkin ortak çalışma ve faaliyetler yürütmenin yanı sıra eğitim ve öğretim konularında iş birliği yapmak amacıyla işbirliği protokolü hayata geçirildi.

    “Geleceğin mesleği yapay zeka”

    Protokol imza töreninde konuşan T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, kurum olarak beşeri sermayeye çok büyük bir inançlarının olduğunu söyledi. Türkiye nüfusunun yüzde 15,4’ünün 15 ile 24 yaş arasında olduğuna dikkati çeken Dr. Ali Taha Koç; “Bu orana baktığımız zaman birçok Avrupa ülkesinden çok daha yüksek bir oranda genç nüfusa sahip olduğumuzu görebiliyoruz. Gelecek dijital dönüşümde ama geleceği oluşturacak kişiler de gençlerimiz. Bu anlamda baktığımız zaman bizim gençlerimize geleceğin mesleklerinin becerilerini katmamız gerekiyor. Geleceğin mesleki ne olacak derseniz; kesinlikle ve kesinlikle yapay zeka olacak” dedi.

    Yapay zeka alanında 50 bin istihdam

    Önceki yıl Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte 2021 ve 2025 yıllarını içeren Türkiye’nin ilk yapay zeka stratejisini yayımladıklarını hatırlatan Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç; “Bu stratejimizde çok önemli hedeflerimiz vardı. Onlardan biri de 50 bin yapay zeka istihdamı oluşturabilmek. Aynı zamanda 10 bin de lisansüstü yapay zekayı bilen, eğitim almış kişileri yetiştirebilmek ve akademik indekslerde dünya çapında ilk 20’ye girmek. Bunları da üniversitelerimizle, hocalarımızla ve gençlerimizle gerçekleştirebileceğiz. Bu anlamda bugün imzalayacağımız protokolün çok değerli olduğunu düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

    KOÇ: Projelerle insanlarımıza dokunacağız

    Yapay zekanın can suyunun veri olduğunu belirten Dr. Ali Taha Koç, Türkiye’nin veri anlamında çok zengin olduğunu kaydetti. Veriden değer üreten bir Türkiye mottosuyla yola çıktıklarını belirten Koç; “Üniversitelerimizle işbirliği yaparak bu verilerin sadece depolanmasıyla kalmayacak, bu verilerden değer üretmeye başlayacağız. Bu anlamda da işbirliğimizin ayrıca önem taşıdığını düşünüyorum. Bu teknolojilerimizin insana dokunmasını istiyoruz. İnşallah yapacağımız çalışmalarla birlikte insanı merkeze alan projeler geliştirecek ve vatandaşlarımıza dokunacağız. Bu anlamda da işbirliğimizin başarıları olmasını diliyorum. Bundan sonra da daha fazla proje yapacağımıza, daha fazla insan yetiştireceğimize ve Türkiye’yi bir marka ülke haline taşıyacağına inanıyorum. Nasıl ki İHA’larla, SİHA’larla, TİHA’larla bir dünya markası haline geldiysek, yapay zeka alanında üreteceğimiz projelerle ve şirketlerimizle de dünya markası olabilecek potansiyele sahibiz” şeklinde konuştu.

    Bilgi birikimi ve insan kaynağı BUÜ’de Mevcut

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise üniversitelerin insan kaynağı oluşturmak, bilimsel ve teknolojik Ar-Ge projeleri üretmek ve topluma hizmetle yükümlü olduğunu vurguladı. Nihai hedefin insan ve topluma katkıda bulunmak olduğuna işaret eden Rektör Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Bilim, insan ve toplum içindir. Bu felsefe ile hareket ediyoruz ve insana bir şekilde dokunmak istiyoruz. Bu anlamda bizlere büyük katkılar sunan ve fayda sağlayan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanımıza ve tüm ekibine teşekkür ediyoruz. İşbirliği çerçevesinin daha da gelişerek devam edeceğine inanıyoruz. Üniversitemiz 70 bin öğrenci kapasitesine sahip. Kaliteli bir eğitim ile doğru insan kaynağının adresi olacağımızı biliyoruz. Öte yandan ciddi bir bilgi birikimine de sahibiz. Bunu doğru yönetebildiğimiz ve toplumun her kesimi ile işbirliği yaptığımız takdirde önce üniversitemizin, sonrasında da şehrimizin, ülkemizin ve insanımızın kazanacağına inanıyorum” diye konuştu.

    ULUTEK firmaları da yararlanacak

    İçerik hakkında bilgi veren Prof. Dr. Fatih Karpat da T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Bursa Uludağ Üniversitesi arasında Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyulacak siber güvenlik, büyük veri, yapay zeka, açık kaynak, akıllı otonom sistemler ve yapay zeka tabanlı tıp uygulama alanlarında Ar-Ge ve teknoloji geliştirmeyle insan kaynakları yetiştirilmesine ilişkin ortak çalışma yapma ve faaliyetler yürütmek ile eğitim-öğretim konularında işbirliği yapılacağını aktardı. Karpat, protokol çerçevesinde ülkenin ihtiyaç duyduğu açık veri kaynağı ve üniversitenin sahip olduğu verilerin paylaşımı ile laboratuvar altyapılarının ortak kullanımı için işbirliği yapılacağını ve ULUTEK bünyesinde faaliyet gösteren firmaların akademisyen destekli projelere Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından katkı sunulacağı bilgisini de paylaştı.

    Açılış konuşmalarının ardından T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç ile BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz hazırlanan protokolü imzaladı. Törende Üniversite Yönetim Kurulu Üyeleri, Dijital Dönüşüm Ofisi Yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler de hazır bulundu.

  • Dijital Dönüşüm Ofisinden “Whatsapp, Telegram” açıklaması

    Dijital Dönüşüm Ofisinden “Whatsapp, Telegram” açıklaması

    Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, basında ve sosyal medyada yer alan Whatsapp, Telegram gibi mesajlaşma uygulamalarının yasaklanması yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

    Ofisten yapılan yazılı açıklamada, 27 Temmuz’da Dijital Dönüşüm Ofisince yayımlanan Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi kapsamında, Whatsapp, Telegram gibi uygulamaların yasaklandığına ilişkin basında ve sosyal medyada yer alan haberlere yönelik açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

    Bilgi sistemlerinde karşılaşılan güvenlik risklerinin azaltılması, etkisiz kılınması ve özellikle gizliliği, bütünlüğü veya erişilebilirliği bozulduğunda milli güvenliği tehdit edebilecek veya kamu düzeninin bozulmasına yol açabilecek kritik türdeki verilerin güvenliğinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları ile kritik altyapı hizmeti veren işletmelerce uyulması gereken tedbirlerin 6 Temmuz 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile yürürlüğe girdiği anımsatıldı.

    Söz konusu Genelge ve Rehberin kamu kurum ve kuruluşları ile kritik altyapı işleten işletmeleri kapsadığının vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “Rehber içeriğinde, ülkemizin verisinin ülkemizde kalması ve veri mahremiyeti konusunda bilinçli olunması vurgulanmıştır. Rehberde dijital altyapılarımızın siber saldırılara karşı mukavemetinin artırılması amacıyla kritik bilgi ve verilerin saklanma esaslarından kodlu ve kriptolu haberleşmeye, sosyal medya üzerinden gizlilik dereceli verilerin paylaşımından elektromanyetik yayılım güvenliğine, endüstriyel kontrol sistemleri güvenliğinden bulut bilişim güvenliğine kadar birçok konuda alınması gereken tedbirler seviyelendirilmiş olarak yer almaktadır. ”

    Rehberde “Anlık Mesajlaşma Güvenliği” başlığı altında kurumsal veri ve haberleşme güvenliğinin sağlanması amacıyla yerli ve milli uygulamaların tercih edilmesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Yabancı menşeli mesajlaşma uygulamalarının kullanımına ilişkin tedbir maddesi, sadece gizlilik içeren kurumsal haberleşme ve belge paylaşımına yöneliktir. Anılan tedbir maddesi ile kamu personelinin kişisel haberleşmelerde kullandığı anlık mesajlaşma uygulamalarına yönelik herhangi bir düzenleme ve kısıtlama bulunmamaktadır. Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi özelinde yer alan tedbir maddeleri kamu kurumları ve kritik altyapı hizmeti veren işletmeleri kapsamakta, kişilerin haberleşme hürriyetine müdahale edecek herhangi bir içerik barındırmamaktadır. Basında ve sosyal medyada yer alan Whatsapp, Telegram gibi mesajlaşma uygulamalarının yasaklanması yönündeki haberler gerçeği yansıtmamakta olup, vatandaşlarımızın ve kamu personelimizin günlük hayatlarında kullandıkları iletişim uygulamalarına yönelik bir kısıtlama kesinlikle söz konusu değildir.”