Etiket: dilekçe

  • Stadyumun zemininden şikayet etti

    Stadyumun zemininden şikayet etti

    Vatandaşların parlamentoya ilettiği dilek ve şikayetleri inceleyen TBMM Dilekçe Komisyonu’na, 28. Dönem’in başlangıcı olan 15 Mayıs’tan bu yana 4 bin 817 başvuru yapıldı.

    Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı, gerçekleştirdiği toplantılarda 4 bin 275 dilekçe hakkında karar verdi. Mevzuata uygun olmayan ya da mükerrer başvurular işlemden kaldırılırken, bazı dilekçelerin incelemesi devam ediyor.

    Komisyona gelen başvuruların ilk sırasında yaklaşık 1800 dilekçe ile “çevre yönetimi” yer aldı. İkinci sırada, 780 başvuru ile çalışma hayatı ve emeklilikle ilgili konular, üçüncü sırada 575 dilekçe ile adalet hizmetleri bulunuyor. Başvuru sayısına göre sıralama, askeri işlemler, şehircilik (konut-barınma), eğitim hizmetleri, sosyal hizmetler, mahalli hizmetler, sağlık hizmetleri ile vergi ve mali hizmetler olarak devam ediyor.

    Dilekçe Komisyonuna bu dönemde en çok başvuru İstanbul’dan yapıldı. 1347 kişi ya da kurumun komisyona başvurduğu İstanbul’u, 482 dilekçe ile Ankara, 264 dilekçe ile İzmir takip ediyor. Bursa, Antalya, Kocaeli, Konya, Kayseri, Adana ve Mersin de en çok başvuru yapılan diğer iller olarak listede yer aldı.

    “KOMİSYONUN 140 YILLIK GEÇMİŞİ VE ARŞİVİ VAR”

    TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Sunay Karamık, komisyonun tarihçesi, yapısı ve işleyişine ilişkin bilgi verdi.

    Dilekçe Komisyonunun, Osmanlı döneminden beri faaliyet gösterdiğini, 140 yıllık bir geçmişe ve arşive sahip olduğunu belirten Karamık, ilk olarak 1876 tarihli Kanuni Esasi’de, daha sonra 1924, 1961, 1982 anayasalarında da yer alan Dilekçe Komisyonu’nun Meclisi Mebusandaki adının “Arzuhal Encümeni”, Büyük Millet Meclisindeki adının da “İstida Encümeni” olduğunu aktardı.

    TBMM’ye bireysel başvuru yapılabilen üç komisyondan biri olduklarını anlatan Karamık, “Bulunduğum her ortamda Dilekçe Komisyonundan bahsediyorum. Özellikle gençlerin, kadınların bu demokratik hakkı kullanmalarını öneriyorum. Çünkü gençler ve kadınlardan az dilekçe alıyoruz. Burası demokrasinin gerçekleştiği bir ortam. Vatandaş fikrini, önerisini, şikayetini, isteklerini dilekçe yoluyla bildirerek aslında ülke yönetimine katılmış oluyor.” diye konuştu.

    TBMM 28. Dönem 2. Yasama Yılı’nda olduklarını anımsatan Karamık, şu ana kadar 4 bin 817 başvuru aldıklarını; bu dönemde en çok iklim değişikliği kanun taslağı gündemde olduğu için çevre yönetimiyle ilgili dilekçelerin başı çektiğini söyledi.

    STADYUMUN ZEMİNİNDEN ŞİKAYET ETTİ

    Karamık, Komisyona her dönem ilginç ya da gülümseten başvuruların da geldiğini söyledi.

    Trendyol Süper Lig’de mücadele eden bir takımın taraftarının Komisyona yaptığı başvurudan bahseden Karamık, “Takımın maçlarını oynadığı stadyumun zemininden şikayet ediyordu. Sanırım bu sorunun şehrin takımının performansını etkilediğini ve bir an önce zeminin düzeltilmesini istiyordu. Bir vatandaşımız da MOBESE kayıtlarından kaybolan kedisinin aranmasını istiyor. Banyosunun tavanının aktığından şikayet eden bir dilekçe sahibi de komşusunu mahkemeye verdiğini ama mahkemenin çok uzadığını, bunun hızlandırmamızı talep ediyor.” ifadelerini kullandı.

    Üniversitelerden mezun olanların sadece mezun oldukları bölümlerde istihdam edilmesinin zorunlu olması, İstanbul’da simit satışı yapılan tezgahların hijyenik olmadığı için denetimlerin arttırılması gibi dilekçeler de aldıklarını aktaran Karamık, şunları kaydetti:

    “Gülümseten dilekçeler her konuda her yerden geliyor. Bir diğer dilekçe sahibi camilerden günün her saatinde istifade edilmesi için her gün bir caminin nöbetçi olarak açık tutulmasını istiyor. Cezaevlerinden özellikle nakille ilgili çok dilekçe alıyoruz ama bu defa cezaevinden gelen bir dilekçede, cezaevinde muhabbet kuşları ve kafes sayısının arttırılması isteniyor.”

  • Fenerbahçe: “Kulübümüz bu karar ile ilgili yürütmeyi durdurma başvurusu yapacaktır”

    Fenerbahçe: “Kulübümüz bu karar ile ilgili yürütmeyi durdurma başvurusu yapacaktır”

    Spor Toto Süper Lig’in 24. haftasında Yukatel Kayserispor ile Fenerbahçe arasında oynanacak müsabakaya Kayseri İl Spor Güvenlik Kurulu tarafından deplasman taraftarının alınmayacağı kararı alındı. Sarı-lacivertliler, alınan kararla ilgili tebligatın ulaştığı bilgisini vererek sosyal medya hesaplarından şu paylaşımı yaptı:

    “Türk futbol tarihine adalet yoksunu kara bir leke olarak geçecek kararın tebligatı tarafımıza ulaşmıştır. Kulübümüz her şeye rağmen hukukun üstünlüğüne inanarak, bu karar ile ilgili yürütmeyi durdurma başvurusu yapacaktır.”

  • Pınar Gültekin’in ailesi Adalet Bakanlığına dilekçe verdi

    Pınar Gültekin’in ailesi Adalet Bakanlığına dilekçe verdi

    Muğla’nın Ula ilçesinde cesedi ormanlık alanda bulunan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in aile avukatı Rezap Epözdemir, katil zanlısı Cemal Metin Avcı’nın yakınlarından bazılarının yargılanması için Adalet Bakanlığına başvurdu.

    Rezan Epözdemir, 9 maddelik başvuru dilekçesinde, şüphelilerin suç delillerini yok etmek, gizlemek ve değiştirmek suçunu işledikleri konusunda yeterli şüphe derecesine ulaşılmış olmasına rağmen haklarında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın ise Muğla 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildiğini hatırlattı.

    Epözdemir, suçun işlendiği konusunda yeterli şüpheye ulaşılmış olmasına rağmen itirazlarının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu savundu.

    Cinayet mahallinde tespit edilen DNA’ların suç delillerini yok eden, gizleyen veya değiştirenleri esaslı biçimde ortaya koyduğunu savunan Epözdemir, “İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda olay yerinde dört erkek ve bir kadın DNA örneklerine rastlandığı, bu DNA örneklerinden kadın olanla erkek olanlardan birisinin aralarında anne-çocuk ilişkisi olabileceği değerlendiriliyor.” ifadesini kullandı.

    “Kanun yararına bozma başvurumuzu yaptık”

    Epözdemir, AA muhabirine, başından beri cinayetin tek başına işlenemeyeceğini, cinayet işlenirken ya da suç delilleri gizlenip, yok edilip, değiştirilirken başkaca aktörlerin olduğunu düşündüklerini söyledi.

    Mert Can Avcı’nın da suç delillerini gizlemek, yok etmek ve değiştirmekten tutuklandığını hatırlatan Epözdemir, şunları kaydetti:

    “Bunun dışında biz bu sürecin içinde kardeşin dışında baba, babasının ortağı ve annenin de olduğunu düşünüyorduk. Bunlarla ilgili olarak da savcılığa şikayetçi olduk. Çünkü olay yerinde, olay saatinde MOBESE kayıtlarıyla da sabit olduğu üzere oradan geçen arabalar var. Bu arabaları ortak kullanıyor, baba kullanıyor. Bu sabit. Cemal Metin Avcı suçunu kabul etmediği gün olay yerine gece vakti bu şüpheliler gitti. Savcılık bu şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verdi. Bu karara Sulh Ceza Hakimliğine itiraz ettik. Sulh Ceza Hakimliği de ilginç bir şekilde itirazımızı reddetti. Bu karar İstinaf ve Yargıtay Temyiz yoluna kapalı. Biz Sulh Ceza Hakimliğinin kararına karşı Adalet Bakanlığı nezdinde kanun yararına bozma başvurumuzu yaptık. İç hukukta başka da yol yoktu. Olağanüstü kanun yolu olarak buna başvurduk. Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma talebimizle ilgili müspet bir değerlendirme yapacağını düşünüyoruz.”

    NE OLMUŞTU?

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

    Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.

    Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti.

    Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

    Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanık hakkında “canavarca hisle öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.