Etiket: direnç

  • “Gebelikteki hormonal değişiklikler, direnci azaltıyor”

    “Gebelikteki hormonal değişiklikler, direnci azaltıyor”

    Gebelikte üst solunum yolu enfeksiyonlarının (ÜSYE), hamile kadınların yaklaşık yüzde 50’sini etkileyen yaygın bir durum olduğuna dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Deniz Kulaksız, bu enfeksiyonların genellikle virüsler veya bakteriler nedeniyle burun, boğaz ve sinüsleri etkilediğini söyledi.

    Doç. Dr. Kulaksız, “Gebelik sırasında vücutta meydana gelen hormonal değişiklikler, bağışıklık sisteminin bir miktar baskılanmasına neden olabilir, bu da üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı direnci azaltabilir” şeklinde konuştu.

    “Stres enfeksiyonlara yatkınlığı artırıyor”

    Gebelerde ÜSYE’nin belirtilerinin hamile olmayanlarda görülenlerle benzer olduğunu ancak genellikle daha şiddetli ve uzun sürebileceğini vurgulayan Doç. Dr. Kulaksız, “Bu belirtiler arasında burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, yorgunluk ve ateş bulunur. Hamilelik sırasında bağışıklık sisteminin zayıflaması, kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirme eğilimi ve artan stres, bu enfeksiyonlara daha yatkın olmalarına neden olabilir” ifadelerini kullandı.

    Gebelerdeki ÜSYE tedavisinde genellikle semptomatik yani belirtileri hafifletmeye yönelik tedaviler uygulandığını belirten Doç. Dr. Kulaksız, şu bilgileri paylaştı:

    “Gebelerdeki ÜSYE tedavisinde parasetamol veya ibuprofen gibi ağrı kesiciler ateş ve ağrıyı azaltmada kullanılabilir. Öksürük şurupları öksürüğü hafifletmeye yardımcı olabilir. Burun spreyleri ise burun tıkanıklığını ve akıntısını azaltabilir. Ancak, her ilaç kullanımı öncesinde doktorla görüşmek önemlidir.”

    Gebelerde ÜSYE’nin komplikasyonları olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kulaksız, “Potansiyel komplikasyonları arasında zatürre, bronşit, menenjit ve kalp hastalığı bulunabilir. Ayrıca, bu enfeksiyonlar düşük riskini artırabilir. Bu nedenle, belirtiler ortaya çıktığında veya şiddetlendikçe bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek önemlidir” dedi.

    “Dinlenme ve bağışıklığı güçlendirmek önemli”

    Gebelerde ÜSYE’den korunmak için alınabilecek önlemler arasında düzenli ellerin yıkanması, kalabalık yerlerden kaçınılması, hasta insanlardan uzak durulması ve sağlıklı bir yaşam tarzının sürdürülmesinin yer aldığını işaret eden Doç. Dr. Kulaksız, yeterince dinlenmenin ve sağlıklı beslenmenin bağışıklık sistemini güçlendirebileceğinin altını çizdi.

    Gebelik sırasında ÜSYE’nin genellikle bebeğin gelişimini etkilemeyeceğini, ancak doğumdan sonra enfeksiyon kapma riskini artırabileceğini hatırlatan Doç. Dr. Kulaksız, “Tedavi için kullanılan ilaçlar genellikle bebeğe zarar vermez, ancak her durumda doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Gebelerde ÜSYE’nin tedavisi, bireysel duruma ve semptomlara bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, herhangi bir sağlık sorunu durumunda, bir sağlık profesyoneliyle iletişime geçmek ve uygun tedaviyi belirlemek önemlidir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

  • Ayçiçeği tohumları kuraklığa dirençli çıktı

    Ayçiçeği tohumları kuraklığa dirençli çıktı

    Yağışların az olması ve yaz aylarını şiddetli kuraklıkla geçiren Trakya’da özellikle ayçiçeği bitkisi de nasibini aldı. Tekirdağ’da ekilen yabancı tohumun son kuraklıklara karşı direnç göstermediğine yönelik şikayetler artarken, yine Tekirdağ’da ekilen yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumları ise kuraklığa karşı daha dirençli çıktığı belirtildi.

    Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünce üretilen yerli ve milli hibrit Ayçiçek Tohumu, Tekirdağ’da yaşanan kuraklıktan en az etkilenen tohum olduğu açıklanırken Konuyla ilgili açıklama yapan çiftçiler, yerli tohumun yabancı tohuma göre daha az kayıp gösterdiğini ifade etti.
    Çiftçi Ersan Araç yaptığı açıklamada, “Ektiğimiz yerli çeşitte de kayıp oldu ama diğer çeşitlere oranla bizim zararımız daha az. Daha düşük bir kayıp yaşıyoruz. Bu çeşit kuraklığa ve değişen iklime daha çok uyum sağladı. Diğer çeşitler sıcaklara karşı daha çabuk direnç kaybetti ve güzel sonuç alamadılar. Biz daha şanslı olduğumuzu gördük. Bu kötü sezona göre bizim durumumuz kötünün iyisi” diye konuştu.


    Trakya Tohumcular Derneği Başkanı İbrahim Toruk ise açıklamasında, “Çok kurak bir yıl geçirdiğimiz için ayçiçeğinde bu sene sorunlar yaşıyoruz. Rekoltelerde düşüşler var. Trakya’da ayçiçeği bu durumdan zarar gördü. Son günlerde farklı çeşitlerle ilgili söylenenlerde var. Dernek olarak biz Trakya Kalkınma Ajansı ile Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünün ıslah ettiği çeşitlerle bölgede üretim yapıyoruz. Bir çeşidin bölgesel ıslahının önemini bu sene daha çok gördük. Trakya geliştirilen çeşitlerin bu sene yaşanan aşırı sıcaklar ve kuraklığa karşı daha toleranslı olduğu, daha dayanıklı olduğunu görmekteyiz. Türkiye farklı bölgelerden oluşan bir ülke. Tohumlar geliştirilirken iklim ortalaması göz önüne alınarak geliştirilen çeşitler. Global firmalarda farklı ülkelerde geliştirdikleri çeşitleri Türkiye’de kaydettirip satışlarını yapıyorlar. Son dönemdeki iklim krizi, çevresel faktörler global markaların çeşitlerinde bazı kesimlerde sorunlar oluşturduğunu gördük. Bizim çalışmalarımız sonucu geliştirilen yerli çeşitler bölgenin çeşidi oldukları için kuraklıktan diğer çeşitlere göre daha az zarar gördü. Bitki ıslahı da çeşit geliştirmede iklimin çok farkındalık gösterdiğini gördük.

    Çiftçilerde tohum çeşidi seçerken kesinlikle daha önce çok ekilmiş çeşitleri ekmesi gerektiği, yeni çeşitlere karşı dikkatli olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bölgede geliştirilen çeşitlere çiftçilerimiz güvensin çünkü bu çeşitler bu bölgenin çeşitleri” dedi.

  • Bursa’ya yeni payeler geliyor

    Bursa’ya yeni payeler geliyor

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Bursa Kent Konseyi ve Bursa Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen Deprem ve Müzecilik Panelinde, deprem başta olmak üzere müzelerin afetlere dayanıklılığı masaya yatırıldı. Panelin açılında konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yahya Coşkun, bakanlık bünyesindeki müzelerin genel durumu hakkında bilgi verdi.

    163 müze yenilendi

    Bakanlık olarak afetlere karşı hazırlığı ciddi manada artırdıklarını ifade eden Coşkun, “Çünkü afetlere afetlerden önce hazırlanılır ve hazırlanmak gerekir. Başka türlüsü mümkün değil. Son 20 yılda 163 müzemizi yeniledik. Zaten kabaca 250 müzemiz var. 163 müzemizin tamamı yenilendi. 18 yeni müze açıldı. Yeni açtığımız müzeler ve yenilediğimiz müzeler, fiziken donanımlı, dayanıklı hale getirildi. Zaten bir depremde öncelikli olan şey binanızın yıkılmaması. Bir kere fiziken müzelerimizin tamamını dayanaklı hale getirdik. İkincisi, teşhir edeceğimiz sergi salonlarını afetlere karşı dayanıklı hale getirdik. Öyle ki işte muhtelif sabitleyicilerle, eserlerimizi ve kaidelerimizi sabitlediğimiz için vitrindeki eserlerin bile yerinden oynamaması için önlemler aldık. Zaten yirmi yıldır bu önlemleri aldığımız için ve afet acil eylem planımızı yenilediğimiz için iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.

    Bursa’ya yeni payeler geliyor

    Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer de Bursa’nın 2014 yılında başlayan UNESCO yolculuğunun artan bir ivme ile devam ettiğini vurguladı. Bursa’nın iki yıl önce UNESCO Şehirler Ağına girdiğini dile getiren Özer, “Şimdi sırada İznik var. İnşallah 2024 yılında ben eminim ki İznik de UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olacak. Bunu çok sevinerek, gururla her yerde söylüyorum. Bunun ötesinde tabii Dünya Turizm Örgütü’nün en iyi köyleri var. Geçen yıl Cumalıkızık bu listeye girdi. İnşallah bu yıl da Gölyazı’yı verdik. Dolayısıyla Bursa, böyle uluslararası payeleri alarak yoluna devam ediyor” dedi.

    Bursa’da Bakanlığa ait sekiz müze olduğunu 28 tane de özel müze bulunduğunu ifade eden Özer, arkeoloji müzesi hariç, Bakanlığa ait bütün müzelerin son 3 yılda elden geçirilip, bakım, onarım ve restorasyonlarının yapıldığını da sözlerine ekledi.
    Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Müzeler Dairesi Başkanı Bülent Gönültaş’ın yaptığı, Deprem ve Müzecilik Paneli gerçekleştirildi.

    Kocaeli Müze Müdürü Serkan Gedük, ‘Müze sergi salonlarında deprem riskini azaltıcı yöntemler’, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Doç.Dr. Ömer Dabanlı, ‘Kültür varlıklarının afet riskinden korunması’ ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof.Dr. Alpaslan Kuzucuoğlu da ‘Müzeler ve afet risk yönetimi’ konulu sunum yaptı.

    Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan da panelin ardından günün anısına Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yahya Coşkun’a tablo hediye etti