Etiket: dış

  • Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan minik Deniz açıklaması

    Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan minik Deniz açıklaması

    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Basın yayın kuruluşlarında yer alan ’Bursa’da dişi çekilen çocuk hayatını kaybetti!’ haberine konu olayla ilgili olarak; 10.11.2023 günü mağdur Deniz Sönmez’in özel diş polikliniğinde gerçekleşen tedavisinin ardından yapılan tüm müdahalelerin ardından kurtarılamayarak hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak, Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından derhal soruşturma başlatılmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği hususu, kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

     

  • Bursa’da dişi çekilen 5 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti

    Bursa’da dişi çekilen 5 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti

    10 Kasım Cuma günü Bursa’da faaliyet gösteren bir diş kliniği zincirinin Hürriyet şubesinde olay meydana geldi. Babası Aydın Sönmez ve annesi Elena Sönmez ile diş ağrısı şikayetiyle diş kliniğine gelen 5 yaşındaki Deniz Sönmez’e 4 dolgu ve 1 diş çekimi için narkoz verilerek genel anestezi yapıldı. Anestezi sonrası odaya alınan minik Deniz’in ateşi yükseldi. Su isteyen Deniz’e verilen su sonrasında küçük çocuk içtiği suyu geri çıkarttı. Annenin iddiasına göre 3 kez doktor çağırılmasına rağmen ‘Doktor ateş düşürücü ilaç yazalım’ dedi. Annenin ambulans çağırma talebine de olumsuz cevap veren doktorlar durumun ‘normal’ olduğunu söyleyerek Deniz ve annesi evine yolladı. Kısa bir süre sonra baba Aydın Sönmez eve geldiğinde oğlunun yarı baygın inleme sesleri çıkarttığını duydu. Bunun ardından Baba Aydın çocuklarını Bursa’da Çocuk Hastanesi’ne götürdü.

    Doktorların çabasına rağmen Deniz’in durumu ciddileşti. Entube edilen minik Deniz’in organlarının iflas ettiği öğrenildi. 3 gün boyunca yoğun bakımda kalan Deniz, çocuk organ yetmezliğine bağlı olarak hayatını kaybetti.

    Babasının köyü olan Keles ilçesi Sarıyar Mahallesi’nde bugün gözyaşları ile toprağa verilen Deniz’in annesi Rus asıllı Elena Sönmez cenaze namazında bile çocuğunu yalnız bırakmadı.

    Cenaze sonunda acılı anne ve baba yaşananları anlattı. Baba Aydın Sönmez, “Çocuğumun diş ağrısı için özel bir diş kliniğine gittik. Orada çocuk durmadığı için genel anestezi ile yapalım dediler. 1 diş çekildi, 4 dişe dolgu yapıldı. İşlem bittikten sonra anestezi doktoru, bize işlem yapan doktor çıkıp, gitmiş. Çocuğun ayılmasını annesi yarım saat kadar beklemiş. Kendine geliyor çocuk, ‘ama ölüyorum, çok kötüyüm’ diyor. Ateşi var, titriyor. Eşim doktora bağırıyor, durumu izah ediyor. Hemşire ‘Her şey normal hiçbir sıkıntı yok bunda, sadece anesteziden dolayı böyle, geçecek’ diyor. Çocuk daha sonra titremeye başlıyor, ateşi daha yükseliyor ve eşim tekrar söylüyor. Doktor dışarıdan kalkıp çocuğun yanına gelip gözüne, ağzına baksa zaten anlayacak. Ağzında kanaması da var. Ben eminim diş doktoru olmasına rağmen onun eğitimini almıştır. Bir anormallik olduğunu hissedecek. Ama yerinden kalkıp çocuğun yanına gelmedi. İş yeri kameraları da var gelmediğini görebilirler” dedi.

    Eşi çocuğu ile eve gittikten sonra yazdıkları ilacı almak için eve 20 dakika geç gittiğini aktaran Aydın Sönmez, “Doktor “istiyorsa ilaç yazayım” deyince annesi “istiyorum” demiş. Sonra taksi çağırıp annesi ve oğlumu eve gönderiyorlar. İlaçları almaya gidince eve 20 dakika geç gittim ve çocuğun inlediğini duydum. Ben ilk defa oğlumun altını ıslattığını gördüm. 1 yaşından beri bunu yapmazdı. Sonra apar topar aldım hem gidiyorum hem diş kliniğini arıyorum. Bana istiyorsanız ‘Doktora gidin’ diyor. Ben direkt Çocuk Hastanesi’ne götürdüm. Doktorlar ilk geldiği andan itibaren inanılmaz bir mücadele verdiler. 3 gün boyunca canıyla cebelleşti, biz dışarıda dualarla bekledik. En son doktor ümidin azaldığını söyledi. ‘Ben tomogrofi çekmek istiyorum’ dedi. Çektiler tomografiyi, onlar zaten şeyden şüpheleniyordu, kanama durmuyor, ilk geldiği gün boğazında da kanaması vardı, operasyon yapmışlardı. Tomografide her şey göründü. Kandaki oksijen oranının yüzde 40’a düşmesiyle o anda çocuk gitmiş.

    Aslında bu ilk şeyler diş hastanesinde başlıyor, çocuğun ateşi, kusması. Ben yerde bir hayvanı bile inlerken görsem gider bakarım bu hayvan niye inliyor diye. İçerideki çocuk ya, bebek yani. Niyetimiz kimsenin hakkına girmek, kimseyi suçlamak değil. Ama Allah her şeyi görüyor. Bizim canımız yandı. Ben oynayarak bıraktım evladımı buraya. Ben bıraktım kendi ellerimle. Sonuç bu şu anda. Genel anestezi, diş çekimi, doktorun umursamazlığı. Çocuğun genetik bir hastalığı bile olsa, diyelim ki biz bilmiyoruz öyle bir şey var. Bir kere bak ya, bir kere bak çocuğun ağzından kan geliyor. Çocuk kusuyor, ateşi var, titriyor. Zaten adli tıp uzmanları gelip baktığında ilk başta, söylediler ondan kaynaklı bir sıkıntı olduğunu. Otopsi sonucunu bekleyeceğiz ama çok uzun bir süreç diyorlar. Tabii o insanlar bu zamana kadar başka çocuklara bu işlemleri yapmaya devam edecekler. Önce Rabbimin adaletine, sonra devletin adaletine inanıyorum. Bekleyeceğiz. Şikayetçi olduk. Soruşturulsun en sonuna kadar. Bir insan canı bu kadar basit olmamalı. Hak eden hak ettiğini alsın, gerçekten alsın. Bizim canımız, ciğerimiz yandı. Şu anki acım tarifsiz zaten, başka birinin canı ciğeri yanmasın. O kadar sağlıklı bir çocuktu ki. Anaokuluna gidene kadar, 5 yaşına kadar çocuk bir kere bile doktora gitmedi. Okula gittiği zaman öksürük gibi okul rahatsızlıkları oldu. Onun haricinde en ufak bir problemi yoktu, gayet sağlıklı bir çocuktu” diye konuştu.

    Acılı anne Elena ise, “Ben yardım istedim ama bana yardım etmediler. Klinik personel de diş hekimi de oturdu, Deniz biraz konuştu. Çok hareket yapınca kadınlar güldü. Ne komik ne komik. Bir kez bakmadılar. Anestesi uzmanı, operasyon bittiği gibi gitti. Önce su istedi, ben kadına su vermesini söyledim. Bakmadı, sadece su verdi. İçmedi, döktü. ‘Ben ölüyorum’ dedi. Ben dedim ki ‘Deniz’im sen ölmüyorsun, sadece biraz uyudun. Şimdi ilacın etkisi var. Biraz bekle’ dedim. Sonra böyle yaptı, ‘Çıkar beni, çıkar beni’. Sonra çok hareket yaptı. Ama kimse gelmedi. Hepsi gördü ve güldü. Ben hiçbir şey anlamadım. Ben her şeyi sordum, ateşi var dedim. ‘Normal’ dediler. ‘Çok kanıyor’ dedim, ‘Biz diş çıkardık normal’ dediler. Şimdi baksınlar bakalım her şey normal mi” ifadelerini kullandı.

    Öte yandan diş hastanesi yetkilisi, kendilerinin de çok üzgün olduklarını Hürriyet’teki kliniğin Franchise verilen bir yer olduğunu ifade ederek, “Raporu bekliyoruz. Çocuğun geniz akıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Ailenin bir acısı var. Hassas bir konu. Ben aileyi yadırgamıyorum. Bilirkişinin vereceği kararı bekliyoruz. Anesteziden önce aileden tabi ki onay alınıyor. Oranın mesul müdürü ve doktorlar alıyorlar. Ben kliniği devrettim. Franchise, olarak hizmet veriyorduk. Bütün belgeleri sağlık müdürlüğüne, emniyete verdik.

    Sosyal medyada 5 diş çekildi diye haberler çıkıyor. Olay o şekilde olmadı. Bu işi yapan doktor, aile ve bu işi yapan ekip arkadaşlar muzdarip. Bir ihmal varsa, savcılık gerekeni yapacaktır. Ailenin bu şekilde hareket etmesini çok iyi anlıyorum. Aile kadar bizler de üzüldük” dedi

  • Ağız kokusu çürük belirtisi olabilir

    Ağız kokusu çürük belirtisi olabilir

    Diş üzerinde bulunan bakteri plaklarının, düzenli diş fırçalama ile temizlenmediği takdirde asidik bir ortam oluşturduğunu ifade eden Diş Hekimi Özge Nur Durkaya, “Oluşan asit diş yüzeyindeki mineralleri çözerek dişte madde kaybı oluşturur ve diş yüzeyinde çürük oluşumu başlatır” diye konuştu. Tüketilen besinlerdeki asit, tükürüğün içeriği ve kalitesi, dişlerin yapısı ve çeşitli hastalıkların da diş çürüğü için ortam oluşturabileceğine dikkat çeken Durkaya, “Diş çürüğü, dişin dış yüzeyinin çözünmesiyle meydana gelen boşluklardır. Bu boşluk tedavi edilmediği takdirde genişler ve şiddetli ağrı ve hassasiyet gibi belirtilerle gündelik hayatınızı olumsuz etkileyecek duruma gelebilir” dedi.

    Bazı çürükler fark edilmeyebilir

    Dişlerin çiğneme yüzeyindeki çürüklerin gözle görülebildiğini ancak diş aralarında ve arka kısımlarında, üst çenede oluşan çürüklerin daha zor görüldüğünü aktaran Diş Hekimi Durkaya, “Fark edilmeyen çürükler düzenli diş muayenesi yaptırmayan bireylerde, çürüğün ilerleyerek dişin ağrımasına sebebiyet verir” şeklinde konuştu.

    Belirtilerin dikkate alınması gerekiyor

    Diş Hekimi Özge Nur Durkaya, diş çürüğünün belirtilerini ise “Tatlı, sıcak, soğuk içecek ve yiyecekler tüketilirken dişlerde meydana gelen hafif ya da keskin bir ağrı, nedensiz şekilde meydana gelen ağrı, dişlerde gözle görülebilir renk değişimi, lekelenme ve çukur oluşumu, herhangi bir yiyecek ısırıldığında ortaya çıkan ağrı, ağızda kötü koku oluşumudur” şeklinde açıkladı.
    “Başlangıçtan itibaren çürüğü kontrol altına almak gerekir”
    Bu belirtilerden biri görüldüğünde mutlaka bir diş hekimine muayene olunması gerektiğini belirten Diş Hekimi Özge Nur Durkaya, şu ifadeleri kullandı:
    “Düzensiz yapılan hekim kontrolleri veya var olan semptomların kaybolması halinde doktora danışmamamız meydana gelen çürüklerin ilerlemesine sebebiyet verebilir. Gitgide ilerleyen çürükler ağrı ile gündelik hayatı olumsuz etkileyebilir. Aynı zamanda dişin yapısında meydana gelen çözünmeler ilerledikçe, yapılan tedavide daha fazla dokunun kaybolması anlamına gelir. Bu nedenle başlangıçtan itibaren çürüğü kontrol altına almak gerekir. Düzenli bakım, sağlıklı diyet, düzenli hekim kontrolleri ile diş çürüklerini kontrol altına alabilirsiniz.”

  • Yaptırdığı implant kabusu oldu

    Yaptırdığı implant kabusu oldu

    Kayseri’de yaşayan 55 yaşındaki Ahmet Özkan 2018 yılında dişini implant yaptırmak için Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’ne gitti. Özkan’ın burada yapılan implant sonrası dudağında ve yüzünde ağrılar ile uyuşmalar başladı. Yapılan işlem sonrası hayatının kabusa döndüğünü iddia eden Özkan, ne yemek yiyebildiğini ne de rahatlıkla konuşabildiğini söyledi. Problemine hiçbir çözüm bulunamadığını, çekilen tomografi sonrası ilk yapılan implant işleminde vidanın dişteki sinire baskı yaptığının anlaşıldığını dile getiren Özkan durumdan şikayetçi oldu.

    Konu hakkında basın açıklaması yapan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, “Bir vatandaşımız 5 sene önce diş ağrısı ile bu hastaneye geliyor. ‘Dişi çürük çekilecek. Yerine de implant yapılacak’ deniliyor ve implant yapılıyor. Fakat implantın vidası takıldıktan sonra hastanın ağzında uyuşma ve ağrı başlıyor. Bu uyuşma bir türlü geçmiyor. Doktor sürekli ‘geçer’ diyor. Ancak geçmiyor. Hasta sürekli ağrı kesici kullanmaya başlıyor. Daha sonra implant yerine oturdu diye protezi takılıyor. Fakat ağrı ve uyuşma sürekli devam ediyor bu durumda doktora söyleniyor. Fakat doktor bu uyarılara rağmen protezi takıyor. Protezi taktıktan sonra ağrı ve uyuşmaya yeni bir sıkıntı daha ekleniyor. Protez oynuyor ve 15 gün sonra bu dişte düşüyor. Hasta uyurken bu diş düşüyor. Tekrar geldiğinde o doktor gitmiş oluyor. Yerine yeni bir doktor geliyor. Gelen doktorda o protezi direkt çöpe atıyor. ‘Bu bir işe yaramaz yenisini yapmak lazım’ diyor. Bundan sonra 2 senelik bir ölçü zamanı geçiyor. 2021 yılında ölçü alınmaya başlıyor. Bu kez o doktor gidiyor yerine başka bir doktor geliyor. Bu doktorumuz sorunu teşhis ediyor. ‘Evet burada bir sorun var’ diyor. Çünkü 3 yıldır ağrı devam ediyor. ‘Bu implantta ki problem bu yanındaki dişin baskısından kaynaklanıyor. Bu dişi çekmemiz lazım’ diyor ve sağlam dişi çekiyor. Diş hekimi fakültesinden mezun birisi sağlam dişi çekerek, sonradan takılan dişin sorunsuz olacağına inanıyor. Yani ağızdaki diş çekiliyor. Daha sonra hastadan çekilen bu sağlam dişin parası da isteniyor. Hasta da ‘ağzımı kevgire çevirdiniz ne parası’ deyince o parayı almaktan da vazgeçiyorlar. Burası kimsenin babasının dükkanı değil. ‘Benden olsun, zarar edeyim, az kazanayım’ mantığı olabilir mi? Alması gereken parayı almıyor.

    O paranın nasıl giderildiğinin de hesap kayıtlarından incelenmesi gerekiyor. Daha sonra o doktor da gidiyor. O doktorumuz da 5’inci senede olayı tahmin edebiliyor. ‘Burada bir problem var. Bunun için bir tomografi çekmemiz lazım’ diyor. Tomografi çekimi ile alakalı burada olmadığı için diğer hastanelere giderek, tomografi çekiliyor ve orada anlaşılıyor ki implantın vidası sinire basmış. Ben bu olayı öğrendikten sonra vatandaşlarımızla konuşup, sohbet ettik. ‘Direk ağzında uyuşma ve ağrıları var’ dediğim de bana ‘sinire basmıştır’ diyorlar. Ancak diş hekimliği fakültesi mezunu 4 tane doktor. 5 sene sonra fark ediyor ki ‘burada bir problem var sinire basmış olabilir’ diye. Buradaki keyfiliğin sebebi bunu yapan doktorların herhangi bir işleme tabi tutulmamasıdır. Burada doktorların hatası bu hastanenin üzerinde kalacak bir leke. Bu eziyetlerin bitmesi için yanlış yapanın cezalandırılması lazım” şeklinde konuştu.

    Yaptırdığı işlemden çok pişman olduğunu söyleyen Ahmet Özkan, “Burada hiçbir şey bitmedi. Uyuşma da ağrı da devam ediyor. Sürekli rahatsızlık veriyor. Ben böyle olacağını bilseydim ne gelirdim ne de böyle bir şeye kalkışırdım. Gerçekten çok pişman oldum. Suç duyurusunda bulundum. Burada benden tekrardan bilgi aldılar. Ağrılar beni kıvrandırıyor. Uyuşma devam ediyor. 2-3 ayda bir gelip, gidiyorum. Yine dişlerim sallanıyor. Düzen tutmadı. Hiç memnun değilim” diye konuştu.

  • Beyoğlu’nda otelin dış cephesi yandı

    Beyoğlu’nda otelin dış cephesi yandı

    Yangın, sabah saat 07:30 sıralarında Beyoğlu Şehit Muhtar Mahallesi Nane Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre sokak üzerinde bulunan 5 katlı bir otelin dış cephesinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın kısa sürede büyüyerek alevler çatıya sirayet etti. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerinde olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yangın esnasında otelde bulunanlar tahliye edilirken, olay yerine gelen ekipler güvenlik şeridi çekerek bölgede önlem aldı. Alevlerin yükseldiği o anlar bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerası ile kaydedilirken, yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile kontrol altına alındı.
    Yangında can kaybı ve yaralanma olmazken, yangın itfaiye ekiplerinin yaptığı soğutma çalışmalarının ardından tamamen söndürüldü.
    Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

  • Aldığı helvanın içinden hızma çıktı

    Aldığı helvanın içinden hızma çıktı

    Kayseri’de yaşayan Rukiye Öykü Karaca, bir marketten Seyidoğlu markalı yaz helvası aldı. Evde helvadan yiyen Karaca’nın dişinde kırık oluştu. Helvada hızma olduğunu gören Karaca, “Marketten yaz helvası aldım. Eve gelip yediğimiz zaman yanımda 9 aylık ve 5 yaşındaki oğlum, 10 yaşındaki kızım da vardı. Küçük oğluma da bir lokma verdim. Diğer parçayı ben aldığımda ağzımda çat diye bir ses hissettim ve dişimin kenarının kırıldığını fark ettim. Helvayı ağzımdan çıkardığımda içindeki hızmayı fark ettim. Bu olayın nasıl olabileceğini düşündüm. İnsan sağlığı ile oynanması hiç hoş bir durum değil. Bunu yutabilirdim de. Çocuğum da yutabilirdi. Dişimin kenar kısmında kırık oluştu. Firmayla da görüştüm, bana dönüş sağladılar. ‘Bize adresinizi verin, ürünü oradan alalım’ dediler. Adresi verdim ama ürünü kendilerine geri vermeyeceğimi söyledim. Gönderecekleri herhangi bir hediyeyi de kabul etmeyeceklerini söyledim” dedi.

    “Türkiye’de insan sağlığının ne kadar değersiz ve ucuz olduğunun bir göstergesini yaşadık”

    Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin ise, “Türkiye’de insan sağlığının ne kadar değersiz ve ucuz olduğunun bir göstergesini daha yaşamış olduk. Hanımefendinin bize ulaşmasıyla çok da şaşırmadığımız, sürekli karşılaştığımız fakat bunun haber olmasını istememeleri nedeniyle haberlere yansımayan binlerce örneği var. Biz iş güvenliği ve sağlığı diye geçiştiriyoruz ama ne iş güvenliği var ne sağlığı. İş güvenliği olayı biraz maliyet istediği için firmalar bu maliyetten kaçıyor. Hiçbir iş güvenliği alınmadan yapıldığı için insan sağlığı böyle. Biz istiyoruz ki; insanın canı ve sağlığı kıymetlidir ve bununla alakalı denetimlerden dolayı bu firmaların titremesi lazım. Fakat titremiyorlar ve korkmuyorlar. Sonrasında da ‘siz o ürünü bize verin, birkaç paket fazla gönderelim’ diyorlar. Parayla ne alacaksınız. Bir pişmanlık, bir üzgünlük ifadesi falan yok. Biz o pişmanlığı görmek istiyoruz. Yutabilirdi, ön dişi de kırılabilirdi. Bunlar basit şeyler değil. Bir üzülme istiyoruz, bir düzeltme istiyoruz ama ‘birkaç paket fazla gönderelim’. Hiçbir insanı paranızla satın alamazsınız. İnsan sağlığı sizin satın alamayacağınız kadar değerlidir. Buna dikkat edilmesi lazım. Biz denetimlerin ve yaptırımların artmasını istiyoruz. Batı’da, gelişmiş ülkelerde insan sağlığına verilen nasılsa biz de onu istiyoruz. Çok şey istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Dişler yeniden çıkarılabilir

    Dişler yeniden çıkarılabilir

    Japonya’nın Osaka kentindeki Tıbbi Araştırma Enstitüsü Kitano Hastanesi’nde baş araştırmacı ve diş hekimliği ve ağız cerrahisi bölümü başkanı Katsu Takahashi, insanların dişlerini yeniden çıkartmayı sağlayabileceğini söyledi.

    Dünyada bir ilk 

    Takahashi ve araştırma ekibi, USAG-1’i bloke eden nötralize edici antikor ilacı geliştirdiğinde, söz konusu dişleri yeniden çıkarmak için bazı dişleri olmayan farelerde bu tedaviyi gerçekleştirdiler. Yani dünyadaki ilk diş çıkarma tedavisini geliştirdiler.

    Elbette, ilacın hayvanlar üzerinde işe yaraması, insanlarda da işe yarayacağı anlamına gelmiyor ancak Takahashi iyimser. Araştırmacı, “İlacın klinik kullanımının önünü açmayı umuyoruz” dedi.

    Bununla birlikte, klinik deneyler başlamadan önce ekibin, ilacın insanlarda güvenli olduğunu ve herhangi bir olumsuz yan etki olmaksızın test edilebileceğini göstermesi gerekiyor.

    Durum böyle çıkarsa, ekip aynı zamanda milyonlarca hastaya fayda sağlayabilecek insan deneylerini de uygulayacak.

    Takahashi ve ekibi, güvenlik çalışmalarının 2025’e kadar , etkinlik ve optimal doz çalışmalarının 2028’e kadar tamamlanmasını bekledikleri ileriye dönük bir program geliştirdiler.

    Daha sonra, her şey plana göre giderse, 2029’a kadar ekip daha büyük klinik deneylere gerçekleştirebilir.

  • Yanlış müdahale sonucu canından oluyordu

    Yanlış müdahale sonucu canından oluyordu

    Olay, geçtiğimiz Şubat ayında Sancaktepe’de bulunan özel bir diş kliniğinde meydana geldi. İddiaya göre, Leyla Günden (60) isimli vatandaş diş tedavisi için özel bir kliniğe gitti. Tedavisine başladığı sırada asistan doktorun verdiği narkoz sonrası yaşlı kadın fenalaşmaya başladı. Klinik personeli ise yaşlı kadına bu durumun normal olduğunu söyleyerek yaklaşık 3 saat boyunca klinikte tuttu, defalarca ağrı kesici iğne yaptı.

    Eve gittiğinde yüzünde ve vücudunda şişlikler oluşmaya başlayan Günden, Sancaktepe Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hayati tehlikesi bulunan Leyla Günden yoğun bakıma alındı. Yapılan kontroller sonrası diş kliniğinde yapılan müdahalenin ardından enfeksiyonun vücuda yayıldığının belirlenmesiyle yaşlı kadın ameliyata alındı. Günden, tedaviler sonrası hayata tutundu. Diş kliniği tarafından mağdur edildiğini belirten Leyla Günden, olay sonrası hastane yönetiminin tüm dişlerini ücretsiz yapmayı teklif ettiğini iddia etti. Günden’in konuya ilişkin şikayetçi olduğu öğrenildi. Hastane yönetimiyse iddiaları reddetti.

    “Eşim onlardan yardım istedi ‘ölüyor’ dedi”

    Yaşanan olaya ilişkin konuşan Leyla Günden, “Ben bu kliniğe çürük dişimi çektirmek için geldim. Dişimde iltihap vardı. Asistan doktor dişime morfin vurduğu esnada acıdan kıvrandım. Kendisini uyardım. Beni dinlemedi. Bir anda şiş oluşmaya başladı. Beni bir odaya koydular. Eşim onlardan yardım istedi ‘ölüyor’ dedi, onlar ‘ölmez’ diyor. Ağzıma sürekli ağrı kesici iğne yaptılar. Ağzımdan kan çıkıyordu. Ağrı kesicileri yapıp bizi eve gönderdiler. Göğsüm ve kollarım şişince akşam saatlerinde hastaneye gittik. Beni ameliyata aldılar. Diş kliniğinde vurulan morfin sonrası enfeksiyon boyun kısmımda toplanmış. Beni direkt ameliyata aldılar, yoğun bakımda kaldım. Doktorlar yaşamaz demişler aileme. 3 kere öldüm 3 kere dirildim. Diş kliniğindeki asistan doktor hatasını kabul ediyor. Diş kliniğinin sahibi gelerek dişlerimi ücretsiz yaptırmayı teklif etti. İnsan canı bu kadar ucuz mu?” dedi.

  • Mobil Diş Aracı Hatay’da

    Mobil Diş Aracı Hatay’da

    Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Konya Diş Hekimleri Odası ile birlikte hayata geçirdiği Ağız ve Diş Sağlığı Teşhis ve Tedavi Aracı Hatay’da depremzedelere hizmet vermeye başladı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, asrın felaketinden sonra büyük yıkıma uğrayan Hatay’ı tekrar ayağa kaldırmak için Konya’nın tüm imkanlarını seferber ettiklerini söyledi. Başkan Altay, “Büyükşehir Belediyesi olarak deprem bölgesinde altyapı, lojistik, su çalışmaları, mobil mutfaklar, haberleşme ve enerji sağlama gibi her türlü insani ihtiyacı karşılamak adına çalışırken bir yandan da depremzede kardeşlerimizin sağlığıyla ilgili konulara elimizden geldiğince katkı sağlamaya çalışıyoruz.

    Bu çerçevede Konya Diş Hekimleri Odamızla hayata geçirdiğimiz Ağız ve Diş Sağlığı Teşhis ve Tedavi Aracımız depremzedelerimiz için Hatay’ın Defne ilçesinde hizmet vermeye başladı. Hataylı kardeşlerimizin her türlü ihtiyacını giderme noktasında Konya olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Allah devletimize zeval vermesin” ifadelerini kullandı.

    “Acılara merhem olmaya geldik”

    Konya Diş Hekimleri Odası Başkanı Mete Algen de, “Konya’dan tüm diş hekimleri ve dental sektörü olarak Konya Büyükşehir Belediyesi’nin bize tahsis ettiği, içeriği bir diş kliniği gibi donatılan otobüsle Hatay’a geldik. Burada acılara merhem olmaya geldik. İnşallah diş tedavisi hizmeti vereceğiz. Gerek Konya, Karaman ve Aksaray’dan gerekse Türkiye’nin her yerinden gelecek gönüllü diş hekimlerimizle beraber bu hizmeti burada depremzedelerimiz için vereceğiz” açıklamasını yaptı.

    Hatay Diş Hekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin ise, “Başta Konya Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve belediye çalışanlarımıza, aynı zamanda Konya Diş Hekimleri Odası’ndaki arkadaşlarımıza çok çok teşekkür ediyoruz. 6 Şubat’ta büyük bir felaket yaşadık ve hala bu felaketin izlerini kaldırmaya çalışıyoruz. Bu süreçte Hatay merkezde ağız ve diş sağlığı hizmeti verilemiyordu. Bugün Konya Büyükşehir Belediyesi’nin gönderdiği bu mobil ağız ve diş sağlığı merkezi birçok insanımıza bu hizmeti sunacak. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Konya Büyükşehir Belediyesi Ağız ve Diş Sağlığı Teşhis ve Tedavi Aracı’na tedavi için gelen Hataylılar ise verilen hizmetten çok memnun olduklarını belirterek, Konya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

  • Dişi yüzünden işten çıkarıldı

    Dişi yüzünden işten çıkarıldı

    Belçika basınındaki haberlere göre, adı açıklanmayan 35 yaşındaki kadın çalışan 2 yıl önce bir sigorta aracı şirketine iş başvurusu yaptı.

    İş görüşmesi sırasında Covid-19 salgını sürdüğü için maske takan ve salgın nedeniyle diş tedavisi de geciken kadının dental sorunları, ilk iş gününde işvereni tarafından fark edildi. Aynı gün kadının işten rızasıyla ayrıldığına dair belge imzalaması ve bir daha işe gelmemesi istendi.