Etiket: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu

  • Türkiye ve İsrail karşılıklı büyükelçi atama kararı aldı

    Türkiye ve İsrail karşılıklı büyükelçi atama kararı aldı

    Bakan Çavuşoğlu ve Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ceenbek Kulubayev, gerçekleştirdikleri ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, görüşmede ikili ve bölgesel konuların ele alındığını belirterek, “Ortak Stratejik Planlama Grubunun 5’inci toplantısını gerçekleştirdik. Bir sonraki toplantının hazırlıklarını da yaptık. Diğer toplantı Kırgızistan’da yapılacak. 6’ncı zirvede neleri gündeme getireceğimizi değerlendirdik. Önümüzdeki süreçte tarihi de değerlendireceğiz. İkili ticaret hacmimizin ciddi şekilde arttığını görüyoruz. Ulaşım ve nakliye alanında atılacak somut adımları görüştük. Ortak tarihimiz, kültürümüz var, kökümüz bir. Kültür, eğitim alanında, sağlık alanında işbirliğimizi daha da geliştirmemiz gerekmekte” diye konuştu.

    “FETÖ konusunda hassas olduğunuzu anlıyoruz, güvenlik teşkilatımız bu konuda sıkı çalışıyor”

    Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ceenbek Kulubayev ise, ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yaptığını hatırlatarak, “İki ülke arasında stratejik ortaklık, kardeşlik en üst seviyede. Yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Kırgızistan’a bekliyoruz. İki ülke arasında ticaret, yatırım, kültür bağlantısı en üst seviyede. Avrupa’dan gelen ürünler Rusya koridoru kapalı olduğu için Türkiye üzerinden gelmekte. Bizim ihracat-ithalat işlemimiz daha hızlı çalışıyor. İki ülke arasındaki insani yardım en yüksek seviyede. Manas Üniversitesi’nde bizim Kırgız öğrencilere çok güzel eğitim veriliyor. FETÖ ile ilgili fikir alışverişinde bulunduk. FETÖ konusunda hassas olduğunuzu anlıyoruz, güvenlik teşkilatımız bu konuda sıkı çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Filistin, Kudüs ve Gazze’nin haklarını savunmaya devam edeceğiz”

    Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Türkiye ile İsrail’in karşılıklı büyükelçi ataması yapacağı haberlerine ilişkin şunları söyledi:

    “İlişkilerin normalleşmesi konusunda atacağımız adımlar içinde karşılıklı büyükelçileri tekrar atamak da vardı. Bu salonda (İsrail Başbakanı Yair) Lapid ile gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında da ‘büyükelçilerin atanması konusunda çalışma başlattık’ diye bir açıklama yapmıştık. Bu çalışmalar neticesinde İsrail’den de olumlu bir adım geldi. Biz de Türkiye olarak İsrail Tel Aviv’e büyükelçi atama kararı aldık. Önümüzdeki süreçte atayacağımız büyükelçiler konusunda isimleri de diğer atayacağımız büyükelçiler listesini de cumhurbaşkanımıza arz ettikten sonra süreç resmen başlamış olacak. İkili ilişkilerin geliştirilmesi konusu da önemlidir. Diğer taraftan söylediğimiz gibi Filistin, Kudüs ve Gazze’nin haklarını savunmaya devam edeceğiz. Bu konuda mesajlarımızın doğrudan büyükelçi seviyesinde de Tel Aviv’e iletilmesi de önemli. Sonuçta hayırlı olsun.”

  • Bakan Çavuşoğlu’ndan Suriye açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu’ndan Suriye açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu, Letonya Dışişleri Bakanı Edgar Rinkevics ile gerçekleştirdiği ikili görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi.
    Letonyalı bakanın en son 2016’da 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’ye dayanışma ziyaretinde bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, 2019’da ise kendisinin Letonya’ya bir ziyaret gerçekleştirdiğini söyledi.

    Ekonomik ilişkileri geliştirmek için çaba sarf etiklerini söyleyen Çavuşoğlu, “İkili ticaret hacmimiz yaklaşık yüzde 50 arttı. Turizm, kültür, eğitim bu alanlarda da iş birliğimiz geliştirmek istiyoruz. Letonyaların tatil için ilk tercihi Türkiye, benim de şehrim Antalya Alanya’yı özellikle tercih ediyorlar. Letonya ile NATO çerçevesindeki iş birliğimiz de devam ediyor. Ortak coğrafyamızdaki gelişimleri değerlendirdik, bunun başında Ukrayna’da devam eden savaşı konuştuk. Ateşkesin sağlanması için sarf ettiğimiz çabalar hakkında bilgiler verdim. Tahılın ihracatı konusunda sürecin nasıl işlediğini anlattım. Tahıl ihracatı ile ilgili imzalanan anlaşma sorunsuz şekilde ilerliyor. Sürecin devamı ve kesintiye uğramaması için tüm taraflar ile çabalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

    “İsveç ve Finlandiya’nın da NATO’ya alınacak olması bizim için önemli”

    Letonya Dışişleri Bakanı Rinkevics ise üst düzey temasların ileriki günlerde süreceğini vurgulayarak, “En üst düzeyde temaslarımız önümüzdeki günlerde de devam edecek. Türkiye’deki dostlarımıza teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. 2 yıl önce korona virüs patlak verdiğinde pek çok vatandaşımız İstanbul Havalimanından geri geldiler. İşbirliği için yüksek bir potansiyele sahibiz. Sadece Antalya’da değil, İstanbul ve birçok yerde Letonyalı turistleri görüyoruz. Biz de Türk turist ağırlıyoruz. Tahılların Ukrayna’dan ihraç edilmesini sağlamak sadece bölge açısından değil küresel açıdan da önem arz ediyordu. İsveç ve Finlandiya’nın da NATO’ya alınacak olması bizim için önemli. Onların katılımı güvenlik gücümüzü de arttıracak. 2 ülkeyi daha aramıza katmış olduk” diye konuştu.

    “Rus vatandaşlarına Schengen vizesi yaptırımı da yapılmalı”

    Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Letonya Dışişleri Bakanı Rinkevics, Ukrayna Savaşının Baltık Bölgesine etkisine ilişkin, “Ukrayna’da olup bitenler, Avrupa’nın güvenliği konularını sık sık tartışıyoruz. Baltık devletleri olarak bizim de çok uzun ve acılı bir geçmişimiz var Rusya Federasyonu ile. Rusya’nın Ukrayna’da attığı adımlar Sovyetler döneminde yaşananlara çok benziyor. Rus vatandaşlarına Schengen vizesi yaptırımı da yapılmalı. NATO müttefikleri olarak birlikte bir duruş sergilememiz çok önemli. En üst düzeyde siyasi temaslar gerçekleştiriliyor bir yandan da. Büyük hedefi gözden kaçırmamamız gerekiyor, Rusya’nın saldırılarının önünde durmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Bakan Çavuşoğlu ise, 13’üncü Büyükelçiler Konferansı’nın ardından Suriye konusunda yaptığı açıklamalara ilişkin, “Öncelikle barıştırma değil uzlaştırma kelimesini kullanmıştım . Sadece Suriye içerisindeki bazı provokatörler değil Türkiye içerisinde bu işi kızıştırmak isteyenler de sözlerimi çarpıttılar. Oysa benim söylediğim sözler ilk defa söylediğim sözler değil. En başından beri söylediğimiz şeyler. Bu savaş başladıktan sonra bu savaşın sonlandırılması için sarf ettiğimiz çabaların bir yansıması” dedi.

    “(Suriye’de) Rejim siyasi çözüme değil askeri çözüme inanıyor”

    2015 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı 2254 sayılı kararı hatırlatan Çavuşoğlu, “Rejim siyasi çözüme inanmıyor, askeri çözüme inanıyor. Kalıcı bir çözüm siyasi bir çözümdür. Biz bunu başından beri söylüyoruz. Üstelik yine BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 No’lu kararı Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğüne de vurgu yapıyor. Tıpkı bizim her açıklamamızda vurguladığımız gibi” dedi.
    Çavuşoğlu, Astana ve Cenevre süreçlerinin başlatıldığına dikkati çekerek şöyle devam etti:

    “Astana’da kimler beraber? Rejim, muhalefet ve garantör ülkeler var. Masanın etrafındalar. Rejim ve muhalifler, tutukluların değişimi dahil önemli güven artırıcı adımlar da attılar. Daha sonra Anayasa Komisyonu kurulması fikri ortaya çıktı. Anayasa Komisyonu 8 defa toplandı. Bu toplantıda 50 kişi rejimden, 50 kişi muhalefetten ve 50 kişi de sivil toplumdan toplamda 150 kişi var. Amaç yeni bir anayasa yazmak ya da mevcut anayasayı tadil etmek. Mevcut anayasanın tadil edilme amacı ise anayasadaki değişikliklerle beraber ülkeyi seçime götürmek. Tüm bunların için rejim ve muhalefetin uzlaşması gerekiyor. Benim söylediğim buydu. Farklı bir şey söyledim mi?”

    “(Suriye’de) Muhalefet çünkü bize güveniyor. Hiçbir zaman da yarı yolda bırakmadık

    “İlk defa rejimle muhalefeti biz bir araya getirmiyoruz ama biz buna çok önemli katkı sağladık” diyen Çavuşoğlu, “Muhalefet çünkü bize güveniyor. Hiçbir zaman da yarı yolda bırakmadık. Suriye’de kalıcı bir barış ve istikrar için uzlaşının şart olduğunu söyledik, söylüyoruz. Bunu çarpıtmak isteyenler çarpıtabilir. Çarpıtanların kim olduğunu biliyoruz. Bayrağımıza el uzatanların eli de kırılır. Gerekli açıklamaları Suriyelilerin kendileri yaptı. Bu provokatörleri onlar da biliyor” dedi.

    “Biz her zaman söylediğimizi söyledik, kim nasıl yorumlarsa”

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de teşekkür eden Çavuşoğlu, “Suriye’de bizi de tehdit eden terör örgütü PKK/YPG/PYD var. Bu teröristlerin ve DEAŞ kalıntılarının ve diğer radikal terör örgütlerinin tamamen bu ülkeden temizlenmesi gerekiyor. Bu güvenliğin tesis edilmesi Suriye’nin istikrarı için de çok önemli. Biz her zaman söylediğimizi söyledik. Kim nasıl yorumlarsa. Bizim o görüşmemiz ayaküstü, yemek öncesi diğer bakanlarla sohbet ederken geldi sohbet ettik” açıklamasında bulundu.

  • Bakan Çavuşoğlu’ndan Suriye rejimi açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu’ndan Suriye rejimi açıklaması

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 13’üncü Büyükelçiler Konferansı kapanışında açıklamalarda bulundu. Konferansta yapılan değerlendirmelerin büyük önem taşıdığını söyleyen Çavuşoğlu, “Sahada ve masada güçlü bir dış politikayı, akil, adil, müşfik bir şekilde uyguluyoruz. Dış politikamız açısından güçlü bir kamu diplomasisi faaliyeti oldu” açıklamasında bulundu.

    “26 Ağustos’ta bu mekanizmanın ilk toplantısını gerçekleştireceğiz”
    Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Finlandiya ve İsveç ile imzalanan Mutabakat Zaptı sonucu kurulan ortak komite toplantısının ilkinin ne zaman yapılacağına ilişkin, “İsveç ve Finlandiya’dan henüz bu belgede ve açıklamalarda taahhüt ettiklerini yerine getirmediklerini görüyoruz, bu yönde atılan bir adım görmüyoruz. Açıklama var, niyetli olduklarını söylüyorlar; ama somut adım görmek istiyoruz. Bu somut adımların takibini yapmak için mekanizma onların teklifi ile kuruldu. Temmuz ayında bir araya gelme teklifinde bulunduk. Bizim için bir zaman baskısı yok, terör ile mücadelede elbette var; ama neticede NATO ülkesi olmak isteyen onlar. Onlar da Ağustos ayını teklif ettiler, 26 Ağustos’ta bu mekanizmanın ilk toplantısını gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Başkonsolos ve büyükelçilerimizin sayısı artmaya devam edecek”
    Bakan Çavuşoğlu, İsrail ve Mısır’la sürdürülen normalleşme çalışmalarına ilişkin gelen soruya, “Bir normalleşme süreci başladı. Bu normalleşme süreci bizim ilkelerimiz ve tavizlerimizden vazgeçmek anlamına gelmediğini söylüyoruz. Özellikle Filistin konusu. Sonuçta İsrail ile normalleşme sürecinde adımlar atıyoruz, bunlar devam ediyor. Şu an İsrail’de bir seçim ortamı var, seçimlere kadar olur mu, olmaz mı bir şey diyemem; çünkü iki tarafta da olması gerekiyor. Mısır’da geçen gün açılış konuşmasında da söyledim. Suudi Arabistan ve BAE’de yakaladığımız ivmeyi onlarla da yakalamak isteriz. Ayrıca yeni misyonlar da açıyoruz, sadece bu 2 ülkeye büyükelçi atama ile değil yeni misyonlarımız ile beraber de başkonsolos ve büyükelçilerimizin sayısı artmaya devam edecek” cevabını verdi.

    “Ermenistan’ın da biraz daha kararlı ve cesur olması lazım, oyalama taktiğinden vazgeçmesi lazım”
    Ermenistan ile de özel temsilcilerin görüştüğünü hatırlatan Çavuşoğlu, “Bazı adımlar atıldı. Azerbaycan ile eşgüdüm içindeyiz. Bunu söyleyince Ermenistan’dan bazen rahatsızlık duyulduğunu da öğreniyoruz. Ama biz en başından beri şeffaf bir ülkeyiz. Genel anlamda Güney Kafkasya’daki normalleşmeden bağımsız düşünmek mümkün değil zaten. Birlikte adım atalım, her ne kadar normalleşme sürecimizde diyaloğumuz ikili olsa da tüm Güney Kafkasya’nın istikrarı için hepimizin adım atması lazım. Bu konuda Ermenistan’ın da biraz daha kararlı ve cesur olması lazım, oyalama taktiğinden vazgeçmesi lazım. Biz bu konuda Türkiye olarak samimiyiz Ermenistan’ın da samimi olması lazım, Azerbaycan’ın da samimi olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

    “Bugüne kadar yaptıklarımızı AB ile yapsaydık, AB küresel bir aktör olurdu”
    Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine ilişkin oluşturulacak program ile Türkiye’nin nasıl Avrupalı olduğunun anlatılacağını söyledi. Bu programın AB üyelik sürece ile ilgili bir stratejik hedef olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, “Üyelik sürecimiz ile ilgili maalesef bir mesafe görmüyoruz. Ama biz yine teknik anlamda, siyasi engelleri kaldırıp her konuyu görüşmeye hazırız diyeceğiz. AB tarafından henüz samimi görüşme, müzakere yaklaşımı görmüyoruz, biraz oyalama var. Ayrıca bugün Avrupa’da sorunlar var. Sorunların çözümü konusunda ortaya tek başına irade koyabilen tek ülke Türkiye. Sorunların çözümü konusunda kafa yoran, somut adımlar atan ülke Türkiye. Bizim bugüne kadar yaptıklarımız ve yapıyor olduklarımız AB ile yapsaydık, AB küresel bir aktör olurdu ve ayakta alkışlanırdı. Bu sorunlar hepimizi etkileyen sorunlar, bu konularda da Türkiye vazgeçilmez ülke. Vazgeçilmez ülke ile sorunların çözümü için neler yapabiliriz, fırsatları nasıl değerlendirebiliriz bunları görüşeceğiz. Avrupa’nın gerçekten buna ihtiyacı var. Avrupa’nın içinde savaş var, sorun var. İçinde olduğumuz bu kıtaya sorumluluğumuz da var, biraz daha odaklanmak istiyoruz, bunu söylemek istiyoruz” açıklamasında bulundu.

    “Muhalefet ile Suriye’deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım”
    Bakan Çavuşoğlu, Suriye’de amacın teröristlerin temizlenmesi olduğunu vurgulayarak, “Astana Formatı’nın amacı bu sorunu bir çözüme kavuşturmak. Bunun yolunun da siyasetten, diplomasiden geçtiğini söylüyoruz. Diplomasi masasında çözülecek. Muhalefet ile Suriye’deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım. Aksi takdirde kalıcı bir barış olmaz. Orada gerçekten bağımsız insanlar da var. Rejim de var, muhalefet de var. 11 yılı geçti, birçok insan öldü. Birçok insan ülkesini terk etti. Bu insanlar dönebilmeliler, Türkiye’dekiler de dahil. Bunun için burada kalıcı bir barış olması lazım. Yeniden inşa konusunda adımlar atmamız lazım. Ateşkes olmadan, barış olmadan da yeniden inşa konusunda kimse yardım etmek istemiyor” dedi.

    “Açık ihlale müsamaha göstermemiz mümkün değil”
    Yunanistan ile Türkiye arasında son günlerde tırmanan gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Çavuşoğlu şunları söyledi:
    “Sonuçta burada da tüm sorunların hepsinin kapsamlı bir şekilde çözülmesi konusunda Türkiye irade ortaya koyuyor ama Yunanistan zamana oynuyor burada. Özellikle bizim bize yakın adalarda Lozan ve 1947 Paris Barış Anlaşması ile Yunanistan’a verilen adalarda Yunanistan’ın buraları silahlandırdığı açık ortada. Biz bunu Birleşmiş Milletler gündemine de taşıdık. Bunun da takipçisi olacağız. Uluslararası hukukun ve anlaşmaların açık ihlalidir. Açık ihlale müsamaha göstermemiz mümkün değil.”

    “Suriye’nin bölünmesini engellemek için Suriye’de güçlü bir yönetimin olması lazım”
    Suriye ile herhangi bir görüşmenin olup olmayacağına dair ise Çavuşoğlu şunları kaydetti:
    “Bir ara istihbarat arasında görüşmeler olmuştu. Daha sonra bir kesinti oldu. Şimdi tekrar başladı. Sonuçta bu istihbaratlar arasındaki görüşmede birçok önemli konular gündeme geliyor, alınıyor. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Herkesten daha fazla destekliyoruz. Yanı başımızda olan bir ülkenin sınır bütünlüğü toprak bütünlüğü ve barışı bizi doğrudan etkiliyor olumlu anlamda. Sonuçta bölücü terör örgütlerine karşı verilecek mücadeleyi de biz her zaman destekleriz. Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Suriye’de birlik beraberlik olmazsa bölünme riskiyle karşı karşıya. YPG/PKK’nın tek amacı Suriye’yi bölmek. Suriye’nin bölünmesini engellemek için Suriye’de güçlü bir yönetimin olması lazım.”

  • Çavuşoğlu’ndan Ermenistan’a uyarı

    Çavuşoğlu’ndan Ermenistan’a uyarı

    Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 13. Büyükelçiler Konferansı’nın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Türkiye’nin girişimci ve insani dış politikası sayesinde yıllar boyunca konuşulacak başarılara kavuştuğunu söyleyen Çavuşoğlu, küresel ölçekte aktif bir katılımcı diplomasi modelini başarıyla oluşturduklarının altını çizdi.

    Sınır ötesinde 4 bin kilometrenin teröristlerden temizlendiğini ve 515 bin 713 kişinin geri dönüşünün mümkün olduğunu bildiren Çavuşoğlu, “Biz bunu yapmasak, ne DAEŞ temizlenirdi ne de PKK-PYD-YPG. İki ülkenin toprak bütünlüğü ne olurdu düşünmek bile istemiyoruz. Mesela Libya’da Birleşmiş Millet tarafından tanınan meşru yönetimi eleştirilere rağmen destekledik. Halbuki yapmasak bugün Libya’nın çok ötesine taşacak jeopolitik etki hatta insani yıkım yaşanacaktı. Tespitimiz doğruydu. Politikamız doğruydu. Mesela ‘Ege’de ve Akdeniz’de ne yaparsam yanıma kar kalır’ anlayışı ile yapılan hesapları bozduk” ifadelerini kullandı.

    “Buradan Ermenistan’a da yeni provokasyonlara girmemesi konusunda tekrar uyarı yapıyoruz”

    Bakan Çavuşoğlu, Karabağ’da Türkiye’nin doğrunun, haklının ve adaletin yanında yer aldığını vurgulayarak, “Bugün işgal altındaki toprakları yerlerinden edilmiş kişileri ve her an patlayacak çatışmayı değil, bölgesel barışı ve iş birliğini konuşuyoruz. Buradan Ermenistan’a da yeni provokasyonlara girmemesi konusunda tekrar uyarı yapıyoruz. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Özetle Türkiye hilafına hareket edebileceklerini düşünenler, ne zaman harekete geçse biz bunları güçlü diplomasi kaslarımız ile dengeledik. Şimdi Türkiye ile iş birliği kanalları aranıyor ve işletiliyor. Farklı coğrafyalarda kötü gidişata ‘dur’ dediğimiz için bugün bir inşa sürecindeyiz. Dostluklarımız yeniden ihya edilmekte” dedi.

    “AB’den üyelik sürecimize yeniden ivme kazandıracak somut adımlar atmasını bekliyoruz”

    Avrupa Birliği üyelik sürecine gölge düşürecek önerilere açık olmadıklarını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Bir aday ülke ve NATO müttefiki olan Türkiye’ye karşı AB dayanışması adı altında bazı ülkelerin kısır çıkarlarına teslim ve rehin olmak doğru değildir. AB’den iş birliğine ve üyelik sürecimize yeniden ivme kazandıracak somut ve anlamlı adımlar atmasını bekliyoruz. Veto hakkının kötüye kullanımına engel olmasını bekliyoruz. Türkiye AB ilişkileri bir iki üye ülkenin dar görüşlü çıkar arayışlarına indirgenemeyecek kadar stratejiktir” diye konuştu.

    “Yapılan niyet beyanlarının takipçisi olacağız”

    Bakan Çavuşoğlu, Türkiye 28 Haziran’da Madrid’e yapılan NATO Zirvesi’nde alınan kararları hatırlatarak, şöyle devam etti:
    “AB üyesi Finlandiya ve İsveç’in terörle mücadelede kendilerinin de sorumlulukları olduğunu kabul etmeleriyle oluşan çerçevenin, örnek ve emsal olmasını diliyorum. Yani, kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla. Bunları dilemekle kalmayıp verilen sözlerin, yapılan niyet beyanlarının takipçisi olacağız. Çünkü, teröristler sınırlarımızın hemen ötesinde veya bazı başka ülkelerde destek buluyor. Terörizmin kökünün kazınmasının önündeki en büyük zorluk budur.”

    “Dost da düşman da bilsin ki can Azerbaycan hiçbir zaman yalnız değildir”

    Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı kazandığı zaferin oluşturduğu uygun koşulları bölgede barış ve istikrarı kalıcı kılmak için kullandıklarını dile getiren Çavuşoğlu, Ermenistan’la karşılıklı olarak atanan özel temsilcilerin görüşmelerine devam ettiğini kaydetti. Son günlerde bölgede yaşanan gerginliğin mevcut sükunetin ne kadar kırılgan olduğunu tekrar gösterdiğini bildiren Çavuşoğlu, “Elbette bu süreçte Azerbaycan’la dayanışmamız da güçlenerek sürecek. Dost da düşman da bilsin ki can Azerbaycan hiçbir zaman yalnız değildir” dedi.

    “İsrail’le diyaloğumuz, Filistin’e ilişkin hassasiyetlerimizin doğrudan aktarılmasına imkan veriyor”

    Bakan Çavuşoğlu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin ise şunları kaydetti:
    “Hiçbir gerekçe masum insanların, hele hele Ala Abdullah yavrumuz gibi 5 yaşındaki kız çocuklarının öldürülmesini mazur gösteremez. İsrail’in bu saldırganlığını şiddetle kınıyor, bu tahrik edici politikaların bir an evvel sona ermesini istiyoruz. Dün akşam ilan edilen ateşkesi bu yönde doğru bir adım olarak değerlendiriyoruz. Esasen, İsrail’le diyaloğumuz, Filistin’e ilişkin hassasiyetlerimizin doğrudan aktarılmasına imkan veriyor.”

    “Yunan/Rum ikilisi son 1 yılda kıta sahanlığımıza 9 kez gemi göndermeye kalkıştı” diyen Çavuşoğlu, “Bunları hem sahada hem masada aldığımız önlemlerle engelledik. Yarın da kısmetse Abdülhamid Han sondaj gemisi ilk görevi için Akdeniz’e açılacak” açıklamasında bulundu.

    “Ülkemizin, bu saldırılar karşısında hareketsiz kalması beklenemez”

    Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin Suriye Milli Ordusu ile ortaklaşa düzenlediği harekatların, sivillerin güvenliğini temin ederek, BM standartlarında güvenli ve gönüllü geri dönüşlerin önünü açtığının altını çizen Çavuşoğlu, “Ancak, PKK/PYD/YPG terör örgütü ve uzantılarının bu istikrar ortamını bozmak ve ayrılıkçı gündemini ilerletmek için ülkemize ve Suriyeli sivillere yönelik saldırıları sürüyor. Milyonlarca Suriyelinin güvenliğine katkı sağlayan ülkemizin, bu saldırılar karşısında hareketsiz kalması beklenemez” değerlendirmesinde bulundu.
    Türkiye’nin 255 temsilcilikle dünyanın beşinci büyük diplomatik ağına sahip olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, “Bugün teşkilatımızda, BM dilleri dışında Macarcadan İbraniceye, Korece ve Japoncadan, Fince ve Boşnakçaya birçok yerel dili konuşabilen memurlarımız var. Yerel dil kapasitemizi daha da artırmak için ilave çalışmalar öngörüyoruz. Stratejik öngörü kapasitemizi çağdaş imkan ve yöntemlerle geliştirmeye yönelik adımlarımızı da sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • Mevlüt Çavuşoğlu’ndan tahıl koridoru anlaşmasına ilişkin açıklama

    Mevlüt Çavuşoğlu’ndan tahıl koridoru anlaşmasına ilişkin açıklama

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, tahıl koridoru anlaşmasına ilişkin, “Sadece Ukrayna tahılının değil aslında Rusya tahıl ve gübresinin ihracatı önündeki engelleri kaldırmış olduk. Dün de koordinasyon merkezi kuruldu artık teknik düzeyde çalışmalar devam edecek. Temennimiz kesintiye uğramadan bu ihracat gerçekleşsin. İstanbul’daki koordinasyon merkezi tüm bu süreci yakından denetleyecek” dedi.

    Gürcistan Dışişleri Bakanı Ilia Darchiashvili ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, tahıl koridoru anlaşmasını değerlendirdi.

    Türkiye’nin Ukrayna savaşı başlamadan önce savaşı önlemek için yoğun çaba sarf ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Başladıktan sonra da sona erdirilmesi için Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde çabalarımızı sürdürdük. İstanbul’dan sonra tablo tersine döndü. İki taraf da müzakere masasından uzaklaştı. Bunların sebeplerini konuşmuştuk. Ama şimdi Cumhurbaşkanımız liderliğinde Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İstihbarat Teşkilatımız ile birlikte yoğun çaba sarf ettik. Tıkandığı yerlerde sayın Cumhurbaşkanımız devreye girdi, liderlerle görüştü. Sonuçta sadece Ukrayna tahılının değil aslında Rusya tahıl ve gübresinin ihracatı önündeki engelleri kaldırmış olduk. Anlaşma imzalandı. Dün de koordinasyon merkezi kuruldu artık teknik düzeyde çalışmalar devam edecek. Temennimiz kesintiye uğramadan bu ihracat gerçekleşsin. Öncelikle acil ihtiyacı olan ülkelere tahıl buğday ulaşabilsin. Tarım sektörü için gübre çok önemli ve hassas. İstanbul’daki koordinasyon merkezi tüm bu süreci yakından denetleyecek. Süreç sorunsuz bir şekilde İnşallah ilerler” şeklinde konuştu.

    Tahıl koridoru anlaşmasının olumlu bir adım olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, “Aslında bu sadece gıda ihracatının önündeki engelin kaldırılması için atılan bir adım değil. Başarı ile uygulanırsa iki taraf içinde de ciddi güven arttırıcı önlem olmuş olur. Şimdi bizim ateşkese odaklanmamız lazım. Gerek Dışişleri Bakanları, gerek diğer düzeylerde görüşmelere iki taraf da razı olursa biz bu görüşmeler ev sahipliği yaparız. Liderler düzeyinde kalıcı ateşkes için sayın Cumhurbaşkanımızın temasları devam ediyor. Ama üçüncü ülkelerin de desteklemesi lazım. Savaşın kazananı yok, herkes kaybediyor. Barışın da kaybedeni olmaz yeter ki adil bir barış olsun. Eninde sonunda bu savaş diplomasi masasında bitecek. Bir an önce tarafları diplomasi masasına döndürmek için biz elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz” dedi.

  • Bakan Çavuşoğlu Prag’da Gastronomi Festivali’ne katıldı

    Bakan Çavuşoğlu Prag’da Gastronomi Festivali’ne katıldı

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çekya’da temaslarını sürdürüyor. Bakan Çavuşoğlu, Eski Çekya Devlet Başkanı Vaclav Klaus ile birlikte Türkiye’nin Prag Büyükelçiliği tarafından düzenlenen Türk Kültür ve Gastronomi Festivali’nin açılışını gerçekleştirdi. Çavuşoğlu konuşmasında, “Burada bulunan misafirler Avrupa’dan Afrika’ya, Asya’ya ve Akdeniz’den Karadeniz’e uzanan medeniyetleri birleştiren Türk mutfağını biliyorlar. Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde geçtiğimiz haftayı yurt dışındaki 115 temsilciliğimizde Türk mutfağını tanıtan etkinliklerle kutladık” ifadelerini kullandı.

    “Türk mutfağı, Çekya’nın en önemli restoranlarında ve otellerinde tanıtılacak”

    Türkiye’nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış ise, “Ülkemiz 2022 yılını Türk mutfağı yılı olarak belirledi. Biz de bu seneki festivalimizi Türk mutfağı teması ile gerçekleştiriyoruz. Festival çerçevesinde Türk mutfağı Çekya’nın en önemli restoranlarında ve otellerinde tanıtılacak. Yemeğin toplumları birleştirici özelliği vardır. Biz de Türk mutfağını Türk-Çek ilişkilerinin geliştirilmesi için kullanacağız” dedi.

    “Türkiye, Ukrayna sorunun çözümünde çok önemli rol oynuyor”

    Eski Çekya Devlet Başkanı Vaclav Klaus da Türkiye’yi çok sevdiğini ve tatil için gittiği İstanbul’dan dün döndüğünü belirtti. Klaus, Türkiye’nin Ukrayna-Rusya arasında gerçekleştirilen müzakerelerdeki rolüne de değinerek, “Türkiye Ukrayna sorunun çözümünde çok önemli rol oynuyor. Bu çok ciddi bir rol. Çözüm yolunda Türkiye’yi destekliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Bakan Çavuşoğlu’ndan Yunanistan’a sert sözler

    Bakan Çavuşoğlu’ndan Yunanistan’a sert sözler

    Bakan Çavuşoğlu, Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Bujar Osmani ile ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
    Kuzey Makedonya ile ekonomik ilişkilerin memnuniyet verici olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Geçen sene ikili ticaret hacmimiz yaklaşık yüzde 42 artış gösterdi. 772 milyon dolara çıktı. Bu seneki rakamlara bakıyoruz 900 milyon dolar civarında olacak. En geç gelecek sene 1 milyar dolara çıkarma konusunda mutabığız. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde 2 milyar dolar ticaret hacmine çıkabileceğimize inanıyoruz” diye konuştuk.

    Balkanlardaki gelişmelerin endişe verici olduğunu bildiren Bakan Çavuşoğlu, Sırbistan, Hırvatistan, Bosna Herkes ve Kosova’ya ziyaretlerde bulunacağını ve tansiyonu düşürmek için hep birlikte hareket edileceğini söyledi.

    Bakan Osmani ise Türkiye’nin Kuzey Makedonya’ya büyük destek sağladığına dikkati çekerek, “Bizim NATO’ya entegrasyonumuz için teşekkür ediyoruz. Bu bizim devletimiz için çok önemli. Bu konu hakkında desteğinizden dolayı teşekkür ediyoruz. İki müttefik olarak ittifakta birlikte yer alıyoruz ve sınamalara birlikte cevap veriyoruz” dedi.
    Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in yaptığı açıklamalara ilişkin, “Hem Türkiye’de Cumhurbaşkanımıza ilişkilerimizi geliştirelim, sorunlarımızı çözelim, üçüncü ülkeleri ve tarafları bu sürece dahil etmeyelim diye teklifte bulunacaksın hem de gidip her platformda Türkiye karşıtlığı yapacaksınız. Özellikle de Türkiye’nin ABD’den almak istediği F-16’lı ‘Türkiye’ye vermeyin’ diye lobi yapacaksınız. Bu NATO müttefikliğine de sığmayan bir hareket” değerlendirmesinde bulundu.

    “Yunanistan bu ihlallerden vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılacaktır”
    Yunanistan’ın agresif olmasının sebebinin 1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmaları ile silahlandırmama koşuluyla kendisine verilen adaların statüsünü ihlal etmesi ve Türkiye’nin de bu ihlali uluslararası hukuk çerçevesinde gündeme getirmesi olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Birleşmiş Milletler’e iki mektup yazdık. Bu adalar Yunanistan’a bu şartlarla verildi. Anlaşmalar ortada ama Yunanistan bunları ihlal ediyor, silahlandırıyor. Yunanistan bu ihlallerden vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılacaktır. Bu kadar açık ve net. Anlaşmalara uyacaksın” dedi.

    “Yunanistan bizim yazdığımız mektuplara adam gibi cevap versin”
    “Maalesef Yunanistan’ın içine düştüğü durum içler acısı” diyen Çavuşoğlu şöyle devam etti:
    “Bir şeyi çok iyi başarıyorlar. En haksız durumda bile ne kadar haklı olduğunu anlatmada ve ağlamada çok başarılılar. Bu takdir mi edilir başka türlü mü değerlendirilir bilemem. Elbette her ülke kendi çıkarını, doğrularını savunmak zorundadır. Bir de gelirler yüzünüze sarılırlar, gülerler arkasını döndüğü zaman nefret, kin, yalan, iftira. Bunlar siyasetçilere yakışan tavırlar değil. Daha dikkatli hukuk çerçevesinde ve belirli bir anlayış içerisinde hareket etmek lazım. İnşallah Yunanistan da bu çizgiye gelir. Yunanistan bizim yazdığımız mektuplara adam gibi cevap versin. Silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal etmediğini söylesin, elimde belgeler var. İhlal gerekçelerinin hiçbirisi geçerli değil. Bu ihlalleri sonlandırmazsa adaların egemenlik tartışmasını başlattık zaten, egemenliği tartışılır.”

  • Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Türkiye’ye geliyor

    Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Türkiye’ye geliyor

    Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Lavrov; tahıl krizi, Suriye ve Rusya-Ukrayna Savaşı konularını görüşmek üzere Ankara’ya gelecek. Lavrov’un önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ardından ise Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüşmesi bekleniyor.

    Ziyaret 7 Haziran’a çekildi

    Edinilen bilgilere göre Bakan Lavrov’un ziyareti öne çekildi. Sergey Lavrov’un yarın Türkiye’de olması bekleniyor. Ziyaretin öne çekilmesinin sebebinin ise Türkiye’nin Suriye’ye düzenleyeceği yeni harekat olduğu belirtildi.

    Bakan Çavuşoğlu bugün “Dost ve Kardeş Ülkelerle Diplomatik İlişkilerin 30. Yılı Resepsiyonu”nda yaptığı açıklamada, gıda krizinin çözümü için yoğun çaba sarf ettiklerinin altını çizerek, “Bu konuda BM, Ukrayna, Rusya ile temastayız. Çarşamba günü (Rusya Dışişleri Bakanı) Lavrov bir heyetle beraber bu konuları da görüşmek için Ankara’ya geliyor. (Ukrayna Dışişleri Bakanı) Kuleba ile sürekli temas halindeyiz” açıklamasında bulunmuştu.

  • Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: “Türkiye kilit bir ülke”

    Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: “Türkiye kilit bir ülke”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde katıldığı öğrenci buluşması programında, “Biz NATO’nun genişlemesini de isteyen bir ülkeyiz. Ama bize saldıran terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olur mu? Biz sizin kaygılarınızı anlıyoruz, siz de müttefiklerin kaygılarını anlamanız lazım” dedi.
    Birtakım ziyaretlerde bulunmak ve programlara katılmak üzere Eskişehir’e gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Osmangazi Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası’ programında öğrencilerle bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu, öğrencilere Türkiye’nin dış politikası ve küresel sistem hakkında bilgiler aktardı. Açılış konuşmasının ardından Çavuşoğlu, öğrencilerin sorularını cevapladı.

    “Ama bize saldıran terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olur mu?”
    Bakan Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusu hakkında da değerlendirmede bulunarak, “Güçlü olanın yanında olmak kolay, ama haklı olanın yanında ve mecburiyetten yana tavır sergilemek, herkesin bugün küresel ve uluslararası sistemde yapabileceği kolay bir şey değil, çünkü çok baskı var. Ülkeler üzerinde çok baskı var. Milletler üzerinde çok baskı var. Azınlıklar üzerinde çok baskı var. Diğer taraftan İsveç ve Finlandiya var. NATO üyelikleri konusunda da teröre destek veren, ülkemize kısıtlama uygulayan ülkelerle müttefiklik yapılamayacağını söylüyoruz. Herhangi gizli bir gündemimiz yok. Biz NATO’nun genişlemesini de isteyen bir ülkeyiz. Ama bize saldıran terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olur mu? Siz müttefik olacaksanız, biz sizin kaygılarınızı anlıyoruz, siz de müttefiklerin kaygılarını anlamanız lazım. Anlamak yetmez, gidermek lazım. Türkiye’ye karşı savunma sanayi ürünlerinde kısıtlama getireceksiniz. Kısıtlamanın gerekçesi ne? PKK ve YPG’ye yönelik operasyonlarımız. Yani terörle mücadelemiz. Yani bir kısıtlama, ürün satmama kararı kime karşı alınır? Düşmana karşı değil mi? İlişkilerinizin hiç olmadığı, istemediğiniz ülkelere karşı olur. Dünyada herkesin ilişkilerini yani aşağı yukarı minimumda tuttuğu ülkelerde var, sistemin içinde. Ama siz Türkiye gibi, Avrupa’ya çok önemli katkı sağlayan bir ülkeye kısıtlama getiriyorsunuz. Açıkça bunu söylüyoruz. Bu kaygılarımızın giderilmesi gerektiğini ve bu ülkelerin de bu yönde somut adımlar atması gerektiğini söyledik. Kendilerine belgeyle de verdik” ifadelerini kullandı.

    “Yani sadece yakın coğrafyamızda değil, işte Afrika’da da aynı yaklaşımı sürdürüyoruz”
    Bakan Çavuşoğlu, Türkiye olarak her coğrafyada barış için mücadele ettiklerini belirterek, “Afrika’dan Latin Amerika’ya, Orta Asya’dan Balkanlar’a her coğrafyada barış için çalışıyoruz. Şimdi Filipinler neresi, Türkiye neresi? Orada da barış sürecine katkı sağlıyoruz. Halen bu alınan kararların uygulanması konusunda bir büyükelçimiz görevli. Şimdi Kolombiya’da biliyorsunuz ayrılıkçı ve terör faaliyetlerinde bulunan grupla devlet arasındaki müzakerelere biz hem personel katkısı sağlıyoruz. O bölgedeki Latin Amerika’daki bölgesel örgütler aracılığıyla hem de bir diplomatımızı görevlendiriyoruz. Yani sadece yakın coğrafyamızda değil işte Afrika’da da aynı yaklaşımı sürdürüyoruz. Şimdi Balkanlar’da ciddi bir kırılganlık var. Önümüzdeki günlerde dört Balkan ülkesini ziyaret edeceğim. Bu ülkelerle önemli görüşmeler de gerçekleştireceğiz. Sayın cumhurbaşkanımızın da ziyaretleri olacak” şeklinde konuştu.

    “Kilit bir ülke olarak herkes Türkiye’yi görüyor”
    Ukrayna’daki buğdayın dünyaya taşınması konusunda çalışmaların sürdüğünü söyleyen Çavuşoğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
    “Ama vatandaşlarımızın ve dünya insanlarının karşı karşıya kaldığı başka sorunlar da var. Ayrımcılık, nefret, kendisinden olmaya yönelik nefret, İslam düşmanlığı, yabancı düşmanlığı, bunlara karşı da mücadele etmek lazım. Şimdi ilk defa Dışişleri Bakanlığı olarak ilgili kurumlarımızla da çalışıyoruz. Dünyada İslam düşmanlığı ve ırkçılık içeren saldırılar, söylem ve eylemleri rapor ediyoruz. Raporumuz bitmek üzere. Tüm uluslararası kuruluşlar BM İnsan Hakları Komiseri, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği dâhil herkesle paylaşacağız. Dünya kamuoyuyla da paylaşacağız. İşte Ukrayna’daki savaştan dolayı gıda güvenliği konusunu ön planda olduğunu söyledim. Şimdi bir taraftan tekrar tarafları masaya getirmeye çalışıyoruz, barış için çalışıyoruz. Diğer taraftan da Ukrayna’daki buğday için mayınların temizlenmesiyle güvenli bir koridor açarak, o gemilerin Ukrayna’daki buğdayın tüm dünyaya taşınması, ihtiyaç duyan ülkelere ihraç edilmesiyle ilgili çalışıyoruz Birleşmiş Milletler, Türkiye, Rusya ve Ukrayna olarak. Şimdi ülkeler arıyor bizi sürekli, ‘bizi de dâhil edin bu sisteme’ diye. Biz tabii herkesin katkısına açığız. Bu konularda rekabet olmaz. İş birliği yapmak lazım diyoruz. Ama burada kilit bir ülke olarak herkes Türkiye’yi görüyor. Çünkü başından beri bu yönde her iki tarafın da güvenini kazanan sadece savaş döneminde değil önce izlediğimiz hep denge politikası sayesinde güvenilir bir ülkeyiz.”
    Düzenlenen programa Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Günay, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak ile çok sayıda öğrenci katıldı.