Etiket: diyanet

  • Kariye Camisi’nin açılışı ertelendi

    Kariye Camisi’nin açılışı ertelendi

    Diyanet İşleri Başkanlığı, Kariye Camisi’nin açılışının ertelendiğini duyurdu.

    Başkanlıktan yapılan açıklamada, İstanbul’un Fatih ilçesindeki caminin ibadete açılmasıyla ilgili hazırlıkların devam etmesi nedeniyle açılışın ertelendiği belirtildi.

  • Diyanet, hutbede cami inşaatları için bağış istedi

    Diyanet, hutbede cami inşaatları için bağış istedi

    2021 yılı için yaklaşık 13 milyar TL bütçe ayrılacak olan Diyanet, Cuma hutbesinde yurt içinde ve yurt dışında inşaatı devam eden camiler için ‘hayır’ bağışında bulunulmasını istedi.

    Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Cuma hutbesinde, inşaatı devam eden camiler için vatandaşlardan hayır bağışında bulunmasını talep edildi.

    İmamlar tarafından okunan hutbede, “Cuma namazının ardından siz kıymetli cemaatimizi az çok demeden bu hayır yarışına katılmaya davet ediyorum” ifadeleri yer aldı.

    “Camilerimiz Allah’ın evi, müminlerin eseridir” ifadeleriyle başlayan hutbede “Cenâb-ı Hak, yardımlarımızı, infak ve sadakalarımızı dergâh-ı izzetinde kabul buyursun. Her türlü kaza ve beladan bilhassa salgın hastalıktan bir an önce kurtulmamıza vesile kılsın” denildi.

    16 Ekim tarihli Cuma hutbesi şu şekilde:

    ‘ALLAH YOLUNDA YARDIMLAŞMA’

    Cuma gününün şu icabet vaktinde Rabbimize kulluğumuzu arz etmek üzere bir araya geldiğimiz camilerimiz Allah’ın evi, müminlerin eseridir. Yalnızlıktan bunalan ruhlarımıza şifa, hayat telaşıyla yorulan gönüllerimize devadır. Mahallelerimizin kalbi, şehirlerimizin ruhu, aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed’in güvenli yuvasıdır.

    Kıymetli Müslümanlar!

    Salgın hastalıkla mücadele sürecinde millet olarak paylaşmanın, dayanışmanın, merhamet ve kardeşliğin en güzel örneklerini verdik. Allah yolunda yardımlaşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadık. Bugün de Başkanlığımızın öncülüğünde yurt içinde ve yurt dışında inşası devam eden camilerimiz için bir yardım seferberliği başlatıyoruz. Dua ve desteklerinizle bu camilerimizi bir an önce tamamlayıp ibadete açacağız. İnşası biten camilerimizde ezanlar yükselecek, mümin gönüller omuz omuza saf tutacak, alınlar secdeyle buluşacak inşallah. Cuma namazının ardından siz kıymetli cemaatimizi az çok demeden bu hayır yarışına katılmaya davet ediyorum.

    Cenâb-ı Hak, yardımlarımızı, infak ve sadakalarımızı dergâh-ı izzetinde kabul buyursun. Her türlü kaza ve beladan bilhassa salgın hastalıktan bir an önce kurtulmamıza vesile kılsın. Hak Teâlâ Hazretleri, geçmişten günümüze camilerimizin imar, inşa ve ihyasına öncülük eden, destek olan, yardımda bulunan, ibadet aşkıyla camilerimize hizmet eden kardeşlerimizden dâr-ı bekâya irtihal edenlere rahmet eylesin. Hayatta olanlara sağlıklı ve huzurlu bir ömür nasip eylesin.

    12,9 MİLYAR TL’LİK BÜTÇE ÖNGÖRÜLDÜ

    Birgün’ün haberine göre bütçe konusunda İçişleri, Dışişleri, Kültür ve Turizm, Sanayi ve Teknoloji, Çevre ve Şehircilik ile Ticaret Bakanlığı’nı geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı için 2021’de 12 milyar 977 milyon TL bütçe öngörüldü.

    2020 yılı bütçesine göre yüzde 23 daha fazla ödenek verilecek olan Diyanet, bakanlıklar dahil yine çok sayıda kamu kurumunun bütçesini geride bıraktı. Diyanet’in 12,9 milyar TL’lik bütçesinin 286 milyon TL’si, “Mal ve Hizmet Alım Giderleri” kalemine yazıldı. Diyanet’e 2021 yılı için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yüzde 210, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan ise yüzde 171 fazla ödenek ayrıldı.

  • Diyanet’ten Heybeliada’daki araziye ilişkin açıklama

    Diyanet’ten Heybeliada’daki araziye ilişkin açıklama

    Diyanet İşleri Başkanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında yeniden bir pandemi hastanesi inşası planlanması halinde Heybeliada’daki araziyi iade etmeye ve süreçle ilgili gerekli desteği vermeye hazır olunduğunu bildirdi.

    Başkanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bazı medya organlarında Diyanet İşleri Başkanlığına 2018’de tahsis edilen İstanbul Heybeliada’daki araziyle ilgili haberlerin yer aldığı hatırlatıldı.

    Haberlere konu edilen alanların, 2005’te Sağlık Bakanlığına bağlı Sanatoryumun kapanmasının ardından 13 yıl boş kaldığı, bu sürenin ardından 2018’de Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edildiği belirtilen açıklamada, başkanlığa bir pandemi hastanesi değil, son olarak Sanatoryum olarak kullanıldıktan sonra kapatılarak Milli Emlak Genel Müdürlüğüne iade edilen ve üzerinde kullanılamaz durumdaki binaların bulunduğu bir alanın tahsis edildiği aktarıldı.

    Açıklamada, söz konusu 200 dönümlük alanın Sanatoryum binasının da içinde olduğu yaklaşık 134 dönümlük bölümünün tahsisinin Başkanlığın görüşü doğrultusunda 2019’da Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından kaldırıldığı bildirildi.

    Halen Başkanlığa tahsisli yaklaşık 60 dönümlük alanda, harabe durumdaki Sanatoryumun idari hizmet binaları olarak kullanılan yerlerinin bulunduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Bazı medya kuruluşlarınca iddia edildiği gibi söz konusu alanların Başkanlığımıza bağışlanması söz konusu değildir. İlgili mevzuat doğrultusunda, kamuya ait araziler kamu kurumlarına nasıl tahsis ediliyorsa, Heybeliada’daki alanlar da Başkanlığımıza aynı usullerle tahsis edilmiştir.

    Başkanlığımız Kovid-19 salgınıyla mücadele sürecinde birçok ilimizde eğitim tesislerini Sağlık Bakanlığımızın kullanımına açmış ve 150 bin civarında personelimizle her türlü desteği vermeye gayret etmiş, bundan sonra da devam edecektir. Öte yandan salgınla mücadele kapsamında Heybeliada’ya yeniden bir pandemi hastanesi inşası planlanması halinde, söz konusu araziyi de Başkanlığımız iade etmeye ve süreçle ilgili gerekli desteği vermeye hazırdır.”

  • Diyanet İşleri’nden tacizci şeyhe tepki!

    Diyanet İşleri’nden tacizci şeyhe tepki!

    Bir çocuğun istismarının söz konusu olduğu olayla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bir açıklama yapılarak, “Çocuk istismarıyla, masum yavrularımıza uzanan şeref yoksunu, hain ve zalim ellerle mücadele etmek hepimizin vazgeçilmez görevidir” denildi

    Uşşaki Tarikat lideri Fatih Nurullah’ın, 12 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğuna yönelik iddialara Diyanet İşleri’nden tepki geldi.

    Diyanet yaptığı yazılı açıklamada, ”Çocuk istismarıyla, masum yavrularımıza uzanan şeref yoksunu, hain ve zalim ellerle mücadele etmek hepimizin vazgeçilmez görevidir” vurgusu yaptı.

    Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    ”Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, önceki gün bir ilçemizde yaşandığı medyaya yansıyan ve bir çocuğumuzun istismarı söz konusu olan vahim olayı yakından takip etmekteyiz. Yargıya intikal eden bu olayın adli mercilerce en kısa zamanda tüm yönleriyle aydınlatılacağına ve hak ettiği en ağır cezanın verileceğine olan inancımız tamdır.

    Bu vesileyle, şu hususları hatırlatmayı bir vazife olarak görüyoruz;

    Allah’ın bizlere en değerli emaneti olan çocuklarımız, güvenli ve huzurlu bir ortamda büyümeyi, her türlü ihmal ve istismardan korunmayı hak etmektedir. Bu nedenle çocuk istismarıyla, masum yavrularımıza uzanan şeref yoksunu, hain ve zalim ellerle mücadele etmek hepimizin vazgeçilmez görevidir.

    İlim ve irfan ile alakası olmadığı halde, kendilerine menfaat devşiren din istismarcılarına karşı da aziz milletimizi bir defa daha uyarıyoruz. Hem dini duygu ve değerlerimizin hem de gözbebeğimiz olan çocuklarımızın istismara karşı korunması için herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz”

  • MHP Lideri Bahçeli’den Atatürk açıklaması

    MHP Lideri Bahçeli’den Atatürk açıklaması

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, ”Atatürk’e, bu topraklarda lanet okuyacak bir hayasız ve hamiyetsiz henüz anasından doğmamıştır. Atatürk’e hakaret ve hıyanet vatan hainliğidir” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”Atatürk’e, bu topraklarda lanet okuyacak bir hayasız ve hamiyetsiz henüz anasından doğmamıştır.
    Atatürk’e hakaret ve hıyanet vatan hainliğidir” açıklamasında bulundu.

    Bahçeli sözlerine şunları da ekledi:

    ”Atatürk’e lanet okunduğu yalanıyla imal ve inşa edilen kutuplaşma zalim bir bölücülüktür, Türkiye’yi uçuruma çekmenin zehirli hazırlığıdır. Hilafet tartışmalarını böylesi nazik bir ortamda kızıştıranlar ise Türkiye Cumhuriyeti’ne büyük bir bühtan içindedir”

  • Diyanet’ten 81 ile korona talimatı

    Diyanet’ten 81 ile korona talimatı

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, manevi destek ya da tebrik amaçlı törenlere katılan din görevlilerine, vatandaşları yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile ilgili kurallara uygun davranmaları konusunda uyarmalarını istedi.

    Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Başkan Erbaş, 81 il müftülüğüne yeni tip koronavirüs (Covid-19) normalleşme süreciyle ilgili talimat gönderdi.

    Erbaş, dünyayı etkisi altına alan virüsün bulaşma riskini en aza indirmek amacıyla özenli davranılması gerektiğini belirterek, normalleşme sürecinde hastalıkla mücadelede rehavete düşülmemesi ve devlet tarafından öngörülen tedbirlere titizlikle riayet edilmesi gerektiğini vurguladı.

    TAZİYE VE DÜĞÜN UYARISI

    Özellikle taziye ve düğün gibi kalabalık ortamlarda virüsün hızla yayıldığına ve yeni vakaların arttığına dikkati çeken Erbaş, din görevlilerine, manevi destek ya da tebrik amaçlı iştirak ettikleri törenlerde, vatandaşları kurallara uygun davranmaları hususunda uyarmaları talimatı verdi.

    MASKE, MESAFE, TEMİZLİK

    Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın din görevlilerine verdiği talimata göre, sosyal mesafe kuralına riayet edilecek, maske kullanılmasına, beden, kıyafet, çevre ve yiyecek temizliğine azami derecede özen gösterilecek.

    KALABALIK OLUŞMAYACAK, KUCAKLAŞMAK YOK

    Din görevlileri, düğün, taziye ve cenaze merasimlerinin mümkün mertebe açık alanlarda ve kalabalık ortamlar oluşturulmadan yapılması gerektiğini anlatacak, tokalaşma, kucaklaşma ve musafaha etmekten kesinlikle kaçınacak, kapalı ortamlarda topluca geçirilecek süreler kısa tutulacak.

    Kapalı ortamların sık sık havalandırılması ve dezenfekte edilmesi sağlanacak, salgın ortadan kalkıncaya kadar imkanlar dahilinde taziyeler telefonla, sosyal medya ve dijital imkanlar vasıtasıyla yapılacak, ziyaretlere ara verilmesi noktasında vatandaşlar bilgilendirilecek.

  • Diyanet’ten hacı adaylarına erteleme ve vazgeçme tercihi

    Diyanet’ten hacı adaylarına erteleme ve vazgeçme tercihi

    Diyanet’ten son dakika Hac açıklaması:

    “2020’de hac için kesin kayıt yaptıran hacı adayları, 2021 için ‘erteleme’ veya ‘vazgeçme’ tercihinde bulunabilecek.”

    “2021’de hacca gitmekten vazgeçenlere ödedikleri ücretin tamamı, erteleyenlere ise 1000 riyal dışındaki miktar iade edilecek.”

     

  • 2020 yaz Kur’an kursları uzaktan eğitimle yapılacak

    2020 yaz Kur’an kursları uzaktan eğitimle yapılacak

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Kur’an kurslarına kayıt yaptıran öğrencilerimizin çoğunlukla 10-15 yaş aralığında olması nedeniyle fiziksel mesafenin korunması, maske kullanımı, temizlik kurallarına riayet etme gibi hususlarda güçlük çekileceği öngörüldüğünden 2020 yılı yaz Kur’an kurslarında eğitimlerin uzaktan eğitim yoluyla yapılmasını kararlaştırdık” dedi.

    Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler nedeniyle bu yıl Diyanet TV üzerinden uzaktan eğitim yöntemiyle düzenlenen ‘Yaz Kur’an Kursları Eğitim Programları’ bugün Ali Erbaş’ın verdiği açılış dersiyle başladı. Erbaş, yaz Kur’an kurslarının eğitim planını çocukların tatil dönemini dikkate alarak yaptıklarını belirtti. Erbaş, eğitim programının çocukları yoracak bir program olmadığını belirterek, “Onlara Kur’an’ı ve dini değerleri sevdirmek için kitaplar ve eğitim materyallerimiz, motivasyon merkezli bir yaklaşımla, çocuklarımızın seviyesini, ilgisini, beklentisini, yaşını, yeteneğini, bilgisini ve bütün özelliklerini dikkate alarak hazırlanmıştır” dedi.

    ‘KURALLARA UYMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİLECEĞİ ÖNGÖRÜLDÜ’

    Koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl yaz Kur’an kurslarını camilerde gerçekleştiremediklerini belirten Erbaş, şunları kaydetti:

    “Bu kurslara kayıt yaptıran öğrencilerimizin çoğunlukla 10-15 yaş aralığında olması nedeniyle fiziksel mesafenin korunması, maske kullanımı, temizlik kurallarına riayet etme gibi hususlarda güçlük çekileceği öngörüldüğünden 2020 yılı yaz Kur’an kurslarında eğitimlerin uzaktan eğitim yoluyla yapılmasını kararlaştırdık. Bu sene yaz Kur’an kurslarında maalesef camilerimizin o neşe ve huzur dolu atmosferinden ve arkadaşlarınızdan uzak kalacaksınız. Ancak ister evde ister tatilde, nerede olursanız olun yanınızda televizyon ya da internet varsa Diyanet TV’nin yaz Kur’an kursu eğitimlerine büyük bir zevkle katılabileceksiniz. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’i öğreneceksiniz, hayatını öğrenerek sevgili Peygamber’imizi tanıyacaksınız ve emin olun hem güzel şeyler öğrenecek hem de hoşça vakit geçireceksiniz.”

    ‘YAZ KURSLARI, KUR’AN İLE TANIŞMAK İÇİN ÖNEMLİ FIRSAT’

    İlk derste hem velilere hem de öğrencilere önemli tavsiyelerde bulunan Erbaş, “Yaz Kur’an kursları, çocuklarımızı Kur’an ile tanıştırma adına önemli bir fırsattır. Çocuklarımızın Peygamber Efendimizle ve onun insanlığa örnek hayatı ile tanışacak olmalarını son derece önemsiyoruz. Zira Kur’an ile tanışan nesiller, insana yakışan en güzel ziynetin, adalet, merhamet, paylaşma ve yardımlaşma duyguları ile dolu bir kalp olduğunu görecektir. Tertemiz zihinlerini, hidayet kaynağı Kur’an ile besleyecek, temel dini bilgileri, ibadetleri ve ahlaki değerleri en doğru yöntemlerle öğrenme imkânı bulacaktır. İslam’ın temel değerleriyle tanışarak hayatlarını bu değerler üzerine inşa etme fırsatı bulacaktır yavrularımız. Çocuklarımız İslam’ı tanımakla yeryüzündeki en yüce idealin, yaratana itaat ve yaratılanlara merhamet olduğunu öğrenecektir. Dolayısıyla insana ve çevreye saygının, sorumluluk, dürüstlük ve iyilik numuneleri olarak geleneğimizin ve geleceğimizin teminatı olacaktır inşallah” diye konuştu.

    ‘DİN EĞİTİMİ DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN GEREKLİ’

    Ali Erbaş, anne ve babalara çocukların maddi ihtiyaçlarını gidermek için gösterdikleri azim ve gayreti manevi gelişimleri için de göstermeleri çağrısında bulunarak, “Zira din ve ahlak eğitiminden uzak kalan çocuklarımızın; tarihini, toplumunu, medeniyetini tanıması ve daha iyi bir gelecek inşa etmesi oldukça zordur. Bu görevimizi ihmal etmenin, telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlara sebep olacağını asla göz ardı etmeyelim” dedi.

  • Diyanet: Hacı adaylarının hakları ötelenecek

    Diyanet: Hacı adaylarının hakları ötelenecek

    Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, Suudi Arabistan’ın Kovid-19 salgını nedeniyle hac ibadetinin yapılmaması yönünde karar alması durumunda, hacı adaylarının kura hakkının korunacağını açıkladı. Bircan, “Bu sene kurada ismi çıkan vatandaşlarımızın hiçbir hak kaybına mahal vermeden o kura haklarını 2021 yılına öteleyeceğiz” dedi.

    Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, gelinen noktada pandemi süreciyle, dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgınıyla karşı karşıya olduklarını, bu sürecin hac ibadetini de etkilediğini kaydetti. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın talimatı doğrultusunda hac ibadeti yapan ülkeler ve Suudi Arabistan’ın Hac ve Umre Bakanlığı ile yakın temasta olduklarını vurgulayan Bircan, “Onların bir kısmı bu sene hac ibadetlerini askıya aldılar, onların gerekçelerini alıyoruz, öğreniyoruz ve biz sonuçta Hac ve Umre Bakanlığı’nın vereceği kararı bekleyerek hacılarımızı yönlendireceğiz inşallah. Endonezya, Malezya, Singapur, Hindistan’ın hac paralarını iade etmek suretiyle bir nevi haclarını ötelediler. Güney Afrika, Gana gibi bazı ülkeler hac ibadetlerini bu sene askıya aldılar. Tabii gerekçeleri malum olduğu üzere dünya genelinde yaşanan Kovid-19 salgını” diye konuştu.

    ‘KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR’

    Mekke’de sokağa çıkma yasağının devam ettiğine dikkat çeken Bircan, Arabistan’da vaka sayılarının en fazla olduğu dönemin yaşandığını ve dün itibarıyla ülke genelinde günlük vaka sayısının 4 bin 700 civarında olduğunu dile getirdi. Bircan, Suudi Arabistan’ın hac ibadetinin yapılıp yapılmayacağı yönündeki kararı henüz açıklamadığının altını çizerken, “Bir hafta ya da en geç 10 gün içerisinde her şey netleşir diye ümit ediyoruz. Ama şunu bilmeleri lazım ki, vatandaşlarımızın sağlığı bizim en önemli önceliklerimiz arasındadır. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. Vatandaşlarımızın sağlığı bizim için her şeyin önündedir” ifadelerini kullandı.

    ‘HAK KAYBI OLMAYACAK’

    Hac ibadetinin yapılması yönünde bir kararın alınması halinde salgından dolayı şartların önceki yıllardaki gibi olmayacağını kaydeden Bircan, “2020 haccı, önceki yıllarda yapılan bir hac gibi olmayacak, bu kesin. Çünkü hac mevsiminin başlamış olduğu tarih hicri takvime göre Zilkade ayının 1’idir, miladi takvime göre 22 Haziran’a tekabül etmektedir. Yani içinde bulunmuş olduğumuz günler aslında Hac mevsiminin başladığı günlerdir; ama hala Suudi Arabistan makamları vize sistemini açmadılar. Bu da, hac ibadetinin bu sene önceki yıllarda olduğu gibi olmayacağının bir işaretidir. Biz bütün hazırlımığızı yaptı. Görevlilerimizin eğitimini ki, onlara rehberlik edecek kafile başkanlarımızın seçimini yapmıştık; ama onları şu an bekletiyoruz, askıya aldık. Oradaki yapacağımız anlaşmaları, uçak firmaları, otel anlaşmalarımızı şu anda askıya aldık. Çünkü Arabistan hala bu konuda net bir kararını vermediği için biz de bir harekette bulunmuyoruz” diye konuştu.
    Bircan, hac ibadetinin yapılmaması yönünde karar çıkması durumunda Türk hacı adaylarının kura hakkının korunacağını vurgulayarak, “İki ihtimal var, bir haccın iptal edilme durumu veyahut ta temsili bir hac, yani çok az bir sayıda. Hac iptal olduğu takdirde bu sene kurada ismi çıkan vatandaşlarımızın hiçbir hak kaybına mahal vermeden o kura haklarını 2021 yılına öteleyeceğiz’” dedi.

    ‘SALGIN NEDENİYLE SÜRESİ 10-15 GÜNE İNEBİLİR’

    Bircan, hac ibadetinin yapılması yönünde karar çıkması halinde Türkiye’ye ayrılan 83 bin hacı adayı kotasının salgın nedeniyle kullanılmasının mümkün olmadığını açıkladı. Bircan, “Eğer temsili bir hac, yani çok az miktarda, işte yüzde 10, yüzde 5 kotayla veyahut ta bir iki uçakla olduğu takdirde yine şu ihtimaller var; birincisi belli bir yaş aralığı, örneğin 60 yaş altı veya 65 yaş altı gibi veyahut ta kronik hastalığı olmayan vatandaşlarımızın durumları veyahut da vatandaşlarımızdan sağlık raporları alınması şeklinde bir yola başvuracağız. Kota Arabistan’ın vereceği rakama bağlı, bizim öngörümüz belki 1000-2000 civarı bekliyoruz. Ama bu kesin bir rakam değil. Gerek yüzde 10 kota olma durumu veyahut ta çok cüzi bir rakam olsa dahi önceki yıllarda olduğu gibi Kabe-i Muazzama’ya her gün gitme olayı olmayacak. Belki Medine ziyaretleri çok kısıtlı olacak veya olmayacak. Veyahut da önceki yıllarda olduğu gibi hac süresi 35-40 gün olmayacak, belki 10-15 gün olabilir, bütün bunlar Arabistan makamları sunduğunda biz kendi içerimizde bakanlıklar arası Hac ve Umre Kuruluna sunacağız. O kurulun vereceği karar çerçevesinde hareket edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

    ‘KABE’DE ELBETTE HAC YAPILACAKTIR’

    2020 yılında hac ibadetinin tümden yapılmaması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirten Remzi Bircan, “Elbette hac yapılacaktır, yani bazı Müslüman ülkelerden Arafat’ta vakfe durulacak, Kabe-i Muazzama’nın etrafında ziyaret tavafı yapılacaktır. Bu rakam kaç olur, onu Allah bilir; ama 2019’da olduğu gibi o muhteşem kalabalığı, Kabe-i Muazzama’da görme imkanımız olmayacak. 2-3 milyonluk o muhteşem kalabalık insan grubunu Arafat’da bulamayabiliriz ve bulamayacağız. Vatandaşlarımızın şundan emin olmaları lazım, biz vatandaşlarımızın hiçbir hak kaybına mahal vermeyeceğiz. 2020 haccının Suudi Arabistan makamlarının kendi vatandaşları arasından belirleyeceği kişiler tarafından yapılma ihtimali de var. Çünkü onlarda da malum olduğu üzere, hala şu anda Kabe-i Muazzama, Kovid-19’un yayılmasını engellemek amacıyla temsili Cuma namazları, aynen bizde olduğu gibi ve temsili namazlar kılınmak suretiyle eda edilmektedir. Yani bütün vatandaşlara açık bir namaz, Harem-i Şerif yok” dedi.

  • Diyanet: Kadın-erkek el ele halay çekmeyin, dans etmeyin

    Diyanet: Kadın-erkek el ele halay çekmeyin, dans etmeyin

    Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dijital ortama açtığı “Aile Hayatımız” kitabında, kadınlarla erkeklerin el ele halay çekip horon tepmemeleri, dans etmemeleri istendi.

    Sözcü’den Ali Ekber Ertürk’ün haberine göre, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman tarafından hazırlanan kitapta şöyle denildi:

    • Her toplum kendi eğlence örfü ve düğün adetlerini meşru çerçevede yaşatacak, mahalli zevkler ve canlılıklar muhafaza edilecektir.
    • Tabiatıyla İslam’ın kesin yasakları olan alkollü içkilerden, birbirine yabancı erkek ve kadınların dans etmek, el ele birlikte halay çekmek, horon tepmek ya da benzeri müşterek eğlencelerinden, İslam’ın benimsemediği kılık ve kıyafetlerle arz-ı endam etmekten, gayrimüslimlere özgü kültür ve uygulamaları sahnelemekten, her türlü israftan, can ve mal güvenliğini tehdit eden silahlı gösterilerden kesinlikle uzak durmak kaydıyla.”