Etiket: diyarbakır

  • Diziden etkilendi oğluna ‘Ragnar’ ismini verdi

    Diziden etkilendi oğluna ‘Ragnar’ ismini verdi

    Diyarbakırlı Güven Arslan (34), yeni doğan oğluna hayranı olduğu ve bölümlerini tekrar tekrar izlediği ‘Vikingler’ dizisinin başkarakteri Ragnar Lodbrok’un ismini verdi. Küçük yaşlardan beri Vikingler ile ilgili bütün filmleri izlediğini belirten Arslan, “Ragnar’ın filmdeki karakteri, hayatı çok hoşuma gitmişti. Harikaydı, çok beğenmiştim. İzlerken de hayal ediyordum; acaba benim de böyle bir oğlum olsaydı, karizma olsaydı” dedi.

    Kentte, mobilya sektöründe çalışan Güven Arslan ile Sibel Aslan (26) çiftinin geçen hafta erkek bir çocukları dünyaya geldi. Çocuklarının cinsiyetini öğrendikten sonra ‘Rüzgar’ adını vermeyi düşünen çiftten Güven Arslan, bu kararından vazgeçip, oğluna ‘Vikingler’ dizisinin başkarakteri, geleneksel kaynaklara göre Danimarka ve İsveç kralı olan Ragnar Lodbrok’un ismini koydu.

    Diziyi çok sevdiğini ve başkarakter Ragnar Lodbrok’un gerçek hayatının kendisini etkilediğini belirten Arslan, bu durumda çok mutlu olduğunu söyledi. Güven Arslan, “Eskiden beri Viking filmlerini, çizgi filmlerini izliyordum. Çok hoşuma gidiyordu. Ragnar’ın filmdeki karakteri, hayatı çok hoşuma gitmişti. Harikaydı, çok beğenmiştim. Aynı zamanda çok yakışıklıydı. İzlerken de hayal ediyordum. ‘Acaba benim de böyle bir oğlum olsaydı, karizma olsaydı’ diye düşünüyordum. Ağabeyim ile isim konusunu konuşuyorduk. Ragnar’a müsaade edilse ismini ‘Ragnar’ bırakabileceğimi söyledim, o da olabileceğini belirtti. Daha sonra ağabeyim nüfus memuru olan bir arkadaşını aradım. O da ‘W, X ve Q’ harfi olmadığı sürece sıkıntı olmayacağını söyledi. Bu haberi alınca çok sevindim” dedi.

    ‘NORVEÇ’TE RAGNAR İSMİ ÇOK POPÜLER’

    Nüfus Müdürlüğü dönüşü eşinin bu duruma inanmadığını ifade eden Arslan, “Şok oldu. Geçici kimliği gösterince inandı ama kendisinin çocuğa ‘Rüzgar’ diye sesleneceğini söyledi. Hatta büyük kızım da annesinin etkisiyle ‘Rüzgar’ diyor. Ragnar, gerçek bir karakter. İki eşi olmuş, ilk eşi Lagerta. O da Ragnar gibi büyük bir savaşçı. En büyük kadın savaşçılardan biriymiş. Norveç’te Ragnar ismi çok popüler. Ama herkese bu isim verilmiyormuş. Devletten izin alınması gerekiyormuş. Bir Viking hayranıydım. Viking ailesi olarak Türkiye’de bir ilk olduğumu düşünüyorum. Çok mutluyum” diye konuştu.

    ‘BAŞTAN BERİ RÜZGAR İSMİNİ VERMEYİ DÜŞÜNÜYORDUK’

    2’si kız 3 çocuk annesi Sibel Arslan da ‘Ragnar’ ismini ilk duyduğunda çok şaşırdığını belirterek, “Çünkü baştan beri ‘Rüzgar’ ismini düşünüyorduk. ‘Rüzgar’ demek istediğimi söyledim. Kimlikte görünce şok oldum. ‘Sen çok sevdiğin için Ragnar olarak koyabilirsin’ dedim. Diziyi ben de arada çocuklardan vakit kalınca eşimle izliyorum. Çok güzel bir dizi ama eşim hayranı olduğu için tekrar tekrar izliyor” ifadelerini kullandı.

  • Cinayet şüphelisi olarak arandığı ortaya çıktı

    Cinayet şüphelisi olarak arandığı ortaya çıktı

    Diyarbakır’da 13 Kasım’dan beri kendisinden haber alınamayan Kübra Ekin’in (22), Bismil ilçesinde öldürüldükten sonra yakılmış cesedi bulunan Mehmet Berat Kağanarslan (26) cinayetinde şüpheli olarak arandığı ortaya çıktı.

    Bismil’e 17 kilometre uzaklıktaki Tatlıçayır köyü mevkisinde 5 Kasım günü köylüler tarafından arazide Mehmet Berat Kağanarslan’ın cesedi bulundu. 22 Ekim’de ailesi tarafından kayıp başvuruş yapılan Kağanarslan’ın öldürülüp, cesedinin yakıldığı belirlendi. Olayıyla ilgili yürütülen soruşturmada Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT), 14 şüpheli tespit etti. Adreslerine düzenlenen eş zamanlı operasyonla 11 şüpheli yakalandı. Şüphelilerden 7’si tutuklanırken 4’ü ise adli kontrolle serbest bırakıldı.

    ŞÜPHELİLERDEN BİRİ ÖLDÜRÜLMÜŞ

    Şüphelilerinden S.Ç.’nin 15 Kasım’da silahla vurularak cinayete kurban gittiği tespit edildi, 1 şüphelinin yurt dışına çıktığı, diğer şüphelinin ise mayıs ayında Bağlar ilçesi Lezgin Avcı Caddesi’nde marketten ekmek alıp dönerken kimliği belirsiz bir kişinin saldırısına uğradığı beyanıyla basında gündem olan Kübra Ekin olduğu belirlendi.

    ALIŞVERİŞE DİYE ÇIKTI, BİR DAHA DÖNMEDİ

    Kübra Ekin, 13 Kasım günü Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi’nde birlikte yaşadığı annesi Rahime Özdemir’e ‘alışverişe gidiyorum’ diyerek evden ayrıldıktan sonra sırra kadem basmıştı. Kızının bulunmasını isteyen Rahime Özdemir, ‘soruşturmanın etkin yürütülmesi için Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi’ne başvurmuştu. Basına da yansıyan olay sonrası Ekin’in bulunması için özel ekip kurulmuştu.

    TUTUKLANAN ŞÜPHELİ İLE PASAPORT ÇIKARMIŞ

    Yapılan araştırmada, Kübra Ekin’in, Kağanarslan cinayetinin asli şüphelilerinden tutuklanan F.F. ile birlikte 9 Kasım’da aynı gün pasaport müracaatı yaptığı ve Ergani ilçesinde olduğu tespit edildi. Ekin’in en son Hazro ilçesi civarında görüldüğü bildirildi. Kübra Ekin’in yurt dışına kaçan şüpheliyle birlikte gittiği değerlendiriliyor.

    ŞÜPHELİYİ TEŞHİS EDEMEMİŞ

    Bu arada Kübra Ekin’in kıyafetinden dolayı saldırıya uğradığını beyan etmesi üzerine polis ekiplerince yapılan çalışmayla şüpheli olarak tespit edilen Ö.A.’nın yakalandığı ortaya çıktı. Emniyete davet edilen Ekin’in ise teşhiste, ‘O, olup olmadığını bilmiyorum’ deyince Ö.A.’nın serbest bırakıldığı ifade edildi.

    Ekin’in bulunması için İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince kurulan özel ekiplerin yoğun çalışması halen devam ediyor.

  • Bursa iş dünyası temsilcileri Diyarbakır’da

    Bursa iş dünyası temsilcileri Diyarbakır’da

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), yaklaşık 90 kişilik heyetle Diyarbakır’a iş gezisi organizasyonu düzenledi. Bursa iş dünyası temsilcileri, Diyarbakır temasları kapsamında Mezopotamya Gurme ve Yöresel Lezzetler Fuarı’nın açılış törenine katıldı. Organizasyon kapsamında ayrıca BTSO ile Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) arasında kardeş oda protokolü imzalandı.

    Bursa ekonomisinin nitelikli dönüşümü için birçok örnek projeyi hayata geçiren BTSO, Türkiye’nin kalkınma hedefleri doğrultusunda yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekledi. Yatırım ve işbirliği fırsatlarını geliştirmek maksadıyla geçen hafta Erzurum’da, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası ile kardeşlik protokolü imzalayan BTSO, bu kez Diyarbakır’da, Diyarbakır TSO ile protokol gerçekleştirdi.

    İmza töreninde konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’nin gelişimi ve kalkınmasının birlik ve beraberlikle mümkün olduğunu söyledi. İş gezisi programlarının bölgelerdeki fırsatların tespit edilmesi açısından büyük önem taşıdığını belirten İbrahim Burkay, “Her coğrafyanın sunduğu çok önemli avantajlar var. İş dünyası temsilcilerimiz bu fırsatları çok iyi okumalı” dedi.

    Kalkınmanın bir bütün hâlinde gerçekleşmesi durumunda kıymet kazandığını belirten İbrahim Burkay, bu nedenle Diyarbakır’da son yıllarda yaşanan olumlu gelişmelere Bursa iş dünyası olarak katkı sağlamak istediklerini söyledi. Burkay, “Yatırımcılarımız, özellikle yurt dışı yatırımları planlarının bir kısmını 5 ve 6’ncı bölgede değerlendirebilir. Özellikle bu bölgelerde sunulan yatırım teşvikleri ve istihdam destekleri en önemli destek mekanizmaları. Diyarbakır, genç nüfusun en fazla olduğu iki merkezden biri. BTSO olarak gerçekleştireceğimiz protokol kapsamında, Diyarbakır TSO’ya gerek mesleki eğitim alanında BTSO MESYEB ve BUTGEM ile gerekse de firmalarımıza verimli üretim ve dijital dönüşümde ehliyet kazandıran model fabrika gibi projelerimizle destek vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, önceki yıllarda Bursa’da da görev yapan Vali Münir Karaloğlu’nun iş dünyasına yakınlığı ve şehrin altyapı yatırımları konusundaki çalışmalarıyla Diyarbakır için önemli bir şans olduğuna işaret etti. Bursa ve Diyarbakır’ın İpek Yolu’nun iki önemli durağı olduğuna dikkati çeken İbrahim Burkay, Bursa’da olduğu gibi Diyarbakır’da da tekstil öncülüğünde başlatılan sanayi hamlesinin insan kaynağının dönüşümünü kolaylaştıracağını da sözlerine ekledi.

    “Bursa dünyayla yarışıyor”

    Diyarbakır TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya ise, Bursa ekonomisinin güçlü üretim yapısı Türkiye’nin lokomotif şehirleri arasında yer aldığını ve dünyayla yarıştığını söyledi. Diyarbakır ekonomisinin de son dönemde artan yatırımlarla ivme kazandığını belirten Kaya, “Diyarbakır’daki yatırımcılarımız, 6’ncı bölge teşviklerinden faydalanıyor. İstihdam üzerindeki vergi ise sıfıra yakın. Dünyadaki en önemli zenginliklerden biri olan beşeri sermaye konusunda da önemli bir avantaja sahibiz. Bununla birlikte arsa fiyatlarının cazip olması da Diyarbakır’a yeni yatırımcıların ilgisini artırdı” diye konuştu.

    Diyarbakır’da Tekstil OSB’de özellikle İstanbullu yatırımcıların ilgisiyle ilk etabın dolduğunu ifade eden Mehmet Kaya, “İkinci bölge için Bursalı iş insanlarımızı da yatırıma bekliyoruz. Bununla birlikte coğrafyamıza uygun yatırımlarla Bursa firmalarımızın stratejik ortağı olabiliriz. Diyarbakır, Ortadoğu pazarı hedefi bulunan firmalar için de önemli fırsatlar barındırıyor. BTSO ile gerçekleştirdiğimiz kardeşlik protokolümüzün yeni yatırımlar için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İbrahim Burkay’a ve Bursa iş dünyası temsilcilerine Diyarbakır’a gösterdikleri ilgi ve ziyaretleri için teşekkür ediyorum” dedi.

    Konuşmaların ardından BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Meclis Başkanı Ali Uğur ile Diyarbakır TSO Başkanı Mehmet Kaya ve Diyarbakır TSO Meclis Başkanı Celalettin Birtane, kardeş oda protokolüne imza attı.

    BTSO Üyeleri Yöresel Lezzetler Fuarı’na katıldı

    BTSO heyeti, Diyarbakır’da ‘Mezopotamya Gurme ve Yöresel Lezzetler Fuarı’nın açılış törenine katıldı. ‘İnsanlığın lezzet serüveninin başladığı yer” olarak tanımladığı fuarda 52 ilden 175 firma stant açarken, en yoğun katılım sağlayan kuruluş ise Bursa Ticaret ve Sanayi Odası oldu. BTSO Yönetim Kurulu üyeleri, açılış törenin ardından protokol üyeleriyle birlikte stantları ziyaret etti.

    Bursa iş dünyası temsilcileri Diyarbakır temasları kapsamında ayrıca Vali Münir Karaloğlu’nun ardından da Diyarbakır Ticaret Borsası’nı ziyaret etti. BTSO üyeleri, Diyarbakır Ticaret Borsası’nda Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil, Meclis Başkanı Ahmet Ay ve borsa üyeleriyle iki kentin yatırım olanaklarına ilişkin görüş alışverişinde bulundu.

  • Diyarbakır ve Bingöl’de terör operasyonu

    Diyarbakır ve Bingöl’de terör operasyonu

    İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır ve Bingöl’de 2 bin 103 personelin katılımı ile ‘Eren Kış-3 Şehit Jandarma Binbaşı Ercan Kurt’ (Lice-Sağgöze) Operasyonu başlatıldığını açıkladı.

    İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre; PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla Diyarbakır ve Bingöl’de Eren Kış-3 Şehit Jandarma Binbaşı Ercan Kurt operasyonu başlatıldı.

    2 BİN 103 PERSONEL KATILIYOR

    Operasyonda Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı sevk ve idaresinde; Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat, Polis Özel Harekat ve Güvenlik Korucu timlerinden oluşan 2 bin 103 personel görev aldı. Açıklamada, yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen ‘Eren Kış Operasyonları’nın halkın desteği ile inançlı ve kararlı bir şekilde başarı ile devam ettiği belirtildi.

  • Barış buluşmasındaki kavgada 2 ölü

    Barış buluşmasındaki kavgada 2 ölü

    Diyarbakır’da, aralarındaki husumet bulunan iki grup arasında barışmak için buluştukları kıraathanede çıkan kavgada yaralanan 4 kişiden Hidayet Baran (43) ve Ömer Çağlak (46), tedaviye alındıkları hastanede yaşamını yitirdi. Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı.

    Olay, dün gece saatlerinde Yenişehir ilçesi Ali Emiri 3’üncü Sokak’ta meydana geldi. Aralarında husumet bulunan iki grup, barışmak için kıraathanede buluştu. Burada taraflar arasında çıkan tartışma, silahlı kavgaya dönüştü. Kavgada 4 kişi yaralandı. İhbar üzerine adrese çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla çevredeki hastaneye kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan Hidayet Baran ve Ömer Çağlak yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı, diğer 2 kişinin tedavilerinin sürdüğü bildirildi.

    Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayın ardından kaçan şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Olay öncesi ve sonrası kıraathaneyi gören kameraların görüntüleri incelendi, görgü tanıklarının ifadesine başvuruldu. Görüntülerden şüphelilerin kimliklerini tespit eden ekipler, TEM, KOM ve Özel Harekat polislerinin de katılımıyla operasyon düzenledi. Operasyonda 2 kişi yakalanıp gözaltına alındı. Şüphelilerin uyuşturucu ticareti suçundan kayıtları olduğu ve arandıkları tespit edildi.

    Şüphelilerin emniyetteki sorgularının sürdüğü bildirildi.

  • Kimlik numarası ele geçirildi başına gelmeyen kalmadı

    Kimlik numarası ele geçirildi başına gelmeyen kalmadı

    Diyarbakır’da yaşayan Rauf Bulut, kimlik numarası dolandırıcıların eline geçince adına birçok dava dosyası açılmaya başladı. Satış sitesi üzerinde kendisinin doktor, avukat ve uzman çavuş kimliğiyle farklı insanları dolandırdığı ortaya çıkan Bulut, hayatının şokunu yaşadı.

    Diyarbakır’da yaşayan Rauf Bulut isimli bir vatandaşın kimlik numarası dolandırıcıların eline geçti. 3 ayda adına açılan dolandırıcılık dosyaları ve telefonuna gelen aramalardan dolayı karakola şikayetçi olan Bulut hayatının şokunu yaşadı.

    Adına doktor, avukat ve uzman çavuş kimliği ile birçok sitede satış yapıldığı ve vatandaşların dolandırıldığını öğrenen Bulut yetkililere seslenerek evinde huzur kalmadığını kaydetti. Haberi olmadan birçok olaya karışan Bulut, şimdilerde tehdit edilmeye başladı.

    “İlkokul mezunuyum adıma doktor, avukat ve uzman çavuş kimliği çıktı”

    Bulut, ilkokul mezunu olduğunu ve adına tasarlanan sahte doktor, avukat ve uzman çavuş kimliğinden haberi olamadığını ve birçok vatandaşın kendisinin dolandırıcı olduğunu zannettiğini kaydetti.

    Bulut, “Bundan bir buçuk ay öncesinden Adıyaman Kahta’dan bir kişi beni aradı, polis memuru olduğunu ve telefon dolandırıcılığı yaptığımı söyledi. Adama inanmadım, dolandırıcı sandım yüzüne telefonu kapattım. Tekrardan aradı, bir sitede dolandırıcılık yaptığımı söyledi, bunun ben olmadığını söyledim.

    Bende 155’i aradım beni arayanın numarasını istediler, sonra bana dönüş yaparak dolandırıcı olabilir olmaya da bilir diyerek dikkat etmemi söylediler. Üzerinden bir buçuk ay daha geçti, karakoldan beni çağırdılar, ne iş yaptığımı sordular çiftçi ve ilkokul mezunu olduğumu söyledim. Bana orada doktor kimliğim olduğunu söylediler. Adıma doktor kimliği düzenlenmiş, ben milleti alış veriş sitesinden dolandırıyormuşum.

    Kimlik kartına baktık fotoğraftaki ben değildim, aynı zamanda gün ve ay doğum günümde tutmuyordu. Sadece benim kimlik numaram ve adımı kullanmış. İfademi verip dolandırıcıdan şikayetçi oldum. Aradan bir hafta geçmedi tekrardan beni çağırdılar, İstanbul’dan 3 dosyam geldiğini söylediler.

    Alışveriş sitesinden televizyon ve telefon istemişim uzman çavuş, avukat ve doktor kimliği ile milleti dolandırdığımı söylediler. Dün de biri daha babamı aramış ve sert kayaya çarptığımızı söyleyerek tehdit etmiş. Babamda beni aradı birinin onu aradığını ve sevgilisini dolandırdığımı söyledi. Ben de o kişiyle iletişime geçtim, dolandırıcı olmadığımı ilkokul mezunu olduğumu söyledim. Kimlikte fotoğraf, doğum tarihi uyuşmuyor, kimlik numaramı kullanıyor.

    Bütün vatandaşlara sesleniyorum, bu kişilere inanmasınlar benim kimlik numaram ve adımı kullanıyorlar, hesaplar bana ait değil, kendi kafalarına göre araç ruhsatı yapmışlar benim arabam diye teminat olarak milleti kandırıyor. Yetkililer bir an önce bu kişiyi bulsunlar, bu iş çözülsün artık, evde huzurum kalmadı psikolojim bozuldu” dedi.

  • Polisin otomobilinde 4.6 kilo uyuşturucu çıktı

    Polisin otomobilinde 4.6 kilo uyuşturucu çıktı

    Diyarbakır’da kadın polis memurunun kullandığı araçtan 4 kilo 600 gram uyuşturucu çıktı. Polis memuru Emine E.’nin, “Serdar K., isimli kişi cinsel içerikli videodan dolayı tehditlerde bulundu. Uyuşturucu madde getireceklerini bilmediğimden dolayı gitmek zorunda kaldım” dediği öğrenildi.

    Diyarbakır’da polis memuru Emine E.(30), Serdar K.(30) ve Mazlum Y.(31) isimli iki kişiyle birlikte kendisine ait ve bir de kiralık araçla birlikte Lice kırsalına doğru hareket etti.

    Otomobillerin durumundan şüphelenen ekipler takibe başladı. Bir süre araçları takip eden polis, saat 23.00 sıralarında Serdar K. ve Mazlum Y. isimli iki kişinin içerisinde bulunduğu kiralık araç ve onu takip eden Emine E. isimli polis memuru kadının kullandığı aracı Kocaköy ilçesi Kokulupınar Mahallesi Mevkii dönüş yolunda durdurdu.

    Kadın polis memurunun otomobilinde yapılan aramalarda, 4 kilo 600 gram uyuşturucu, ikinci otomobilde yapılan aramada ise 70 bin lira para ele geçirildi.

    Polis ekipleri, Emine E., ile Serdar K. ve Mazlum Y.’yi gözaltına aldı. Gözaltına alınan şüpheliler hakkında “Uyuşturucu Madde İmal veya Ticareti Yapma veya Sağlama” suçundan işlem başlatıldığı belirtildi.

    “CİNSEL İÇERİKLİ VİDEOYLA TEHDİT ETTİLER”

    Diyarbakır’da polis memuru olarak görev yapan Emine E.’nin polisteki ilk ifadesinde, “Ellerinde cinsel içerikli video görüntülerim olduğundan dolayı bankadan tehditle kredi çektirdiler. Serdar K., isimli kişi, Lice’ye kendileriyle birlikte gelmem konusunda elinde bulunan cinsel içerikli videodan dolayı tehditlerde bulundu. Uyuşturucu madde getireceklerini bilmediğimden dolayı gitmek zorunda kaldım” dediği öğrenildi.

  • Bir ayda 466 çocuğun testi pozitif çıktı

    Bir ayda 466 çocuğun testi pozitif çıktı

    Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Semih Canpolat, aileleri aşı olmayan çocuklarda Covid-19 vaka oranların arttığını belirterek, “Ağustos ayı içerisinde hastaneye başvuru yapan 1402 çocuktan 466’sının Covid-19 testi pozitif çıktı. Şu anda 72’si klinik, 81’i yoğun bakım olmak üzere 153 çocuğun tedavisi sürüyor” dedi.

    Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Özel Çocuk Covid-19 Tedavi Kliniği’ne ilk kez DHA girdi. Hastaneye başvuran şüpheli çocuk vakalar, uzman hekim tarafından ilk muayenesi yapıldıktan sonra test için sürüntü alınıyor. Testi pozitif çıkan çocukların hemen tedavisine başlanıyor. Hasta olan çocuklar anneleriyle birlikte tek kişilik odalara alınarak tedavi süreci başlıyor.

    BİR AYDA 466 VAKA

    Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doktor Semih Canpolat, hastaneye ağustos ayı içerisinde 1402 çocuğun Covid-19 şüphesi ile başvuru yaptığını belirterek, “Yapılan muayene ve testler sonucu 466 çocuğun testi pozitif çıktı. Hastaneye yapılan tedavilerinin ardından çocukların büyük bölümü sağlığına kavuşarak taburcu edildi. Şu anda 72’si klinik, 81’i yoğun bakım olmak üzere 153 çocuğun tedavisi sürüyor” dedi. Canpolat, yetişkin hastaların dışında çocuklarda da Covid enfeksiyonun görüldüğünü ve yatışlarının arttığını ifade ederek şunları söyledi:

    “Vakaların artması ile birlikte biz bir düzenlemeye gittik. Girişte de bir acil hekimimizin ve hemşiremizin, yine yardımcı sağlık personelinin olduğu bir alan oluşturduk. Bütün hastalar buradan geçecek şekilde planladık. Ondan sonraki süreçte de ailenin öyküsü ve hekimimizin muayenesi doğrultusunda klinik olarak sıkıntılı olan vakaları değerlendirdik. Ve bunlardan sürüntü aldık. Günlük ortalama 50 çocuktan test alıyoruz. Eğer hekim hastanın yatabileceğini düşünüyorsa acil servis içinde izolasyon alanımız var. Hastayı buraya alıyoruz. Tüm tetkiklerini, görüntülemesini yaptıktan sonra çocuk uzman arkadaşlarımız gelip değerlendiriyor. Hasta servise mi, yoğun bakıma mı yatacak diye ayırıyoruz. O şekilde bir tedavi süreci başlamış oluyor.”

    ‘EMZİREN ANNE AŞI OLABİLİR’

    Hastaneye yatan çocukların ailelerinin büyük bir bölümünün aşısız olduğunun değerlendirildiğini belirten Canpolat, “Ailelerimiz bazı şeyleri kulaktan dolma biliyor. Ama genel olarak şunu söyleyebiliriz. Özellikle çocuk yaş grubunda biz biraz sıkıntı yaşıyoruz. İlk bir yıl anne sütünün öneminden bahsediyoruz. Emzirmenin aşıyla çok bir alakası olduğu ile ilgili çok net bir bilgi yok. Ama uzmanların ve bizlerin önerisi kişinin yarar zarar dengesini göz önünde bulundurarak aşı olması yönünde. Halkımız daha çok uzman arkadaşlara kulak versinler” diye konuştu.

    ENTÜBE HASTA OLMADI

    Hastanede yatan çocuklar arasında entübe hasta olmadığını kaydeden Canpolat, “Entübe olmadı ama yoğun bakım ihtiyacı oldu. Şu anda bilim kurulumuzun ve sayın bakanımızın ilettiği şekliyle 12 yaş üstü ailelerin rızasıyla Covid-19 aşı yapılabileceği şeklinde. Biz bu şekilde hastanemizde bir planlamayı başlattık. Ailelere de çocuklarını korumaları açısından önce kendilerinin, daha sonra da çocuklarının aşı yaptırması yönünde uyarıda bulunuyoruz” dedi.

    Çocuğu tedavi altında olan ve ismini vermek istemeyen anne, çocuğunu emzirdiği için aşı olmadığını söyleyerek, “Aşımı henüz olmadım. Çevremdekiler emziren annelerin aşı olamayacağı diye bir şey söylüyorlardı. Ama öyle değilmiş. O yüzden en kısa zamanda ben de aşı olacağım” diye konuştu.

  • Kömür torbasında buldu: Gramı 375 lira

    Kömür torbasında buldu: Gramı 375 lira

    Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde bir vatandaşın kış aylarında yakmak için aldığı kömür torbasında 8 kilogram göktaşı çıktı. Taşın gramının yaklaşık 45 dolar (yaklaşık 375 Türk Lirası) olduğu tahmin ediliyor.

    Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Yakup Ermiş isimli bir vatandaş, iddiaya göre Rusya’dan ithal edilen kömürlerden aldı. Ermiş, 50 kilogramlık torbada fark ettiği, ağırlığı şüphe uyandıran taşı atmayarak kömürlerden ayırdı.

    Daha sonra yıkayıp kömürü aldığı şirketi arayarak kömür torbasında taş çıktığı için şikayette bulundu.

    TAŞTAN ŞÜPHELENDİ, TESTE GÖNDERDİ

    Evine misafirliğe gelen arkadaşına durumu anlatan Ermiş, arkadaşının göktaşı şüphesiyle mıknatıs testi ile taşı deneyerek yapıştığını görünce, taşın bir parçasını kırarak teste gönderdi.

    TAŞIN GRAMI YAKLAŞIK 45 DOLAR

    Araştırmaları sonucunda göktaşı olduğunu öğrenen Ermiş, bu kez şikayetini geri çekerek göktaşı için alıcı aramaya başladı. Taşın gramının 45 dolara yakın olduğunu belirten Ermiş, ciddi alıcılarla pazarlığa çıkacağını söyledi.

    ÖFKE YERİNİ SEVİNCE BIRAKTI

    Gerçeği öğrenmeden önce kömürü aldığı firmayı şikayet etmeyi düşünen, şimdi ise öfkenin yerini sevince bıraktığını söyleyen Ermiş, “Göktaşı, hatta 1 milyon yıllık olduğu söyleniyor. Biz bunu satacağız, faydalanalım. Numunelerde gram olarak eksildi, şu anda ham olarak net 8 kilogram. Ele alındığında kendi boyutundan daha ağır olduğunu hissedebiliyorsunuz” diye konuştu.

  • Staj kaydı için evden çıktı 3 gündür haber alınamıyor

    Staj kaydı için evden çıktı 3 gündür haber alınamıyor

    Diyarbakır’da, 3 gün önce ‘Staj için kayıt yaptırmaya gidiyorum’ diyerek evden çıkan ve kendisinden bir daha da haber alınamayan üniversite öğrencisi Merve Mutlu’nun (21) ailesi, kızlarının hayatından endişe ediyor.

    ​Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi’nde ailesiyle yaşayan Mardin Artuklu Üniversitesi Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisi Merve Mutlu, 25 Ağustos’ta, “Mardin’e staj için kayıt yaptırmaya gidiyorum” diye evden çıktı. Akşam eve dönmeyen Merve’yi, ailesi telefonla aradı, ancak ulaşamadı.

    Merve’nin gidebileceği yerlere tek tek bakan aile, sonuç alamayınca, polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Ailesi, 3 gündür haber alamadıkları Merve’nin geri dönmesini bekliyor.

    ‘SEN BENİM MORALİMSİN KIZIM, YALVARIYORUM DÖN GEL EVE’

    Kadriye Mutlu, kızının, kaybolduğu günün sabahında erken kalktığını ve Mardin’e gideceğini söylediğini anlattı. Mutlu, bunun üzerine kızına kahvaltı hazırladığını belirterek, “Gelip içti, kalktı, gitti sonra. Ben arkasından gittim. Kızım kimliğini aldın mı? diye sordum. O da ‘evet’ dedi. Sonra geri geldi ve kimliğinin diğer çantada olduğunu söyledi. Ben ona verdim ve su şişesi de uzattım. Bana sarıldı ve öptü gitti. Ben de arkasından baktım. Hatta pencereye çıktım, arkasından baktım. Gitti, bir daha da dönmedi. Yalvarıyorum kızım gelsin, ben hastayım. O biliyor ki ben hastayım. Bana kıyamazdı, hep moral verirdi. Sen benim moralimsin kızım, yalvarıyorum dön gel eve” diye konuştu.

    ‘İZLİYORSA BİZİ, EĞER ZAN ALTINDA DEĞİLSE KENDİLİĞİNDEN GELİR”

    Genç kızın ağabeyi Refik Mutlu da şunları söyledi:

    “Her yeri aradık yine ulaşamayınca karakola gittik. Gerekli yerlere müracaat ettik. Telefon bilgileri, kamera kayıtları istedik. Olası ihtimallerin hepsine baktık. Eve gidip beklememizi söylediler. Zan altında olduğunu düşünüyorum. Onun yalan söylemeye ihtiyacı yok. Okula gidiyorum diyorsa eğer, kesin okul için çıkmıştır evden. Kaçırılma ihtimali de olabilir. Şu düzende olabilir. Her gün haberler çıkıyor zaten. Farklı farklı haberler ve kadın cinayetleri. Sosyal medyada gündem olması için paylaşım yaptım. Birilerinin bir şey yapması lazım. Ölmeden ya da başına bir şey gelmeden bulunması lazım. Eğer bizi izliyorsa, zan altında değilse kendiliğinden gelir zaten. Öyle bir huyu da karakteri de yok.”