Etiket: diyarbakır

  • Evlat nöbetindeki ailelere Osmangazi desteği

    Evlat nöbetindeki ailelere Osmangazi desteği

    Osmangazi Belediyesi, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan ailelerin evlat nöbetine destek verdi.

    Çocukları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan ailelerin 3 Eylül 2019’da HDP Diyarbakır İl Binası önünde başlattığı oturma eylemi sürerken, Diyarbakır annelerine bir destek de Bursa Osmangazi’den geldi. 500 günü aşkın bir süredir evlat nöbeti tutan 190 aileye Bursa’dan çeşitli hediyeler gönderen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, hain terör örgütü tarafından kandırılan evlatlarını kurtarmak için mücadele eden ailelerin her zaman yanlarında olduklarını söyledi.

    Evlat nöbetindeki aileler arasında yer alan Süleyman Aydın, zor günlerinde kendilerine destek ve moral veren Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a teşekkür ederek, “Osmangazi Belediye Başkanımız Mustafa Dündar ve ekibinin desteği bizlere güç verdi. Hepsinden Allah razı olsun” diyerek tüm Bursa’ya selamlarını iletti.

    500 günü aşkın süredir çocuklarına kavuşmak için nöbet tutan Diyarbakır Anneleri’ne Bursa’dan selam gönderdiklerini ifade eden Başkan Dündar da, “Diyarbakır Anneleri’nin mücadelesi, çocukları dağa kaçıran PKK ve uzantılarına tepkisiz kalıp, her fırsatta ülkelerine iftira atanlara inat büyüyor. Anneler kazanacak, terör kaybedecek. Diyarbakır’dan haykıran, evlatlarını arayan anaların sesini, bizler Osmangazi’den hissediyoruz. Gözü yaşlı annelerin, bu haklı mücadelelerinde yalnız olmadıklarını bilmelerini istiyoruz” dedi.

    Başkan Dündar, evlat nöbetindeki ailelere ulaşmalarında yardımcı olan
    Diyarbakır Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu ve ekibine de teşekkür etti.

  • 3 kişinin öldüğü faciada bir tek onlar canlı bulundu

    3 kişinin öldüğü faciada bir tek onlar canlı bulundu

    Diyarbakır’da, doğal gaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu avukat Ömer Baran, eşi Müjde Baran ve stajyeri Mahsun Akbaş’ın yaşamını yitirdiği evden 4 muhabbet kuşunun canlı olarak kurtarıldığı ortaya çıktı. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Ornitoloji Uzmanı Prof. Dr. Recep Karakaş, kuşların da teorik olarak karbonmonoksitten etkilenmesi gerektiğini belirterek, “Uzun süre karbonmonokside maruz kaldıkları zaman kuşların da teorik olarak ölmesi gerekirdi ama şöyle yorumlanabilir; vücutlarının küçük olması, bulundukları odanın farklı olması ve akciğer yapılarının farklılığı, hayatta kalmalarına kısmen etki yapmış olabilir” dedi.

    Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesinde, 6 Ocak’ta avukat Ömer Baran’dan haber alamayan yakınları, durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, kapıyı açan olmayınca Baran’ın evine girdi. Polis, 3 kişiyi yerde hareketsiz yatarken buldu. Yapılan incelemede avukat Ömer Baran, eşi Müjde Baran ve stajyeri Mahsun Akbaş’ın doğal gaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu yaşamını yitirdiği tespit edildi. Olay sonrası evde bulunan 4 muhabbet kuşunun karbonmonoksitten etkilenmediği ve evden canlı çıkarıldığı ortaya çıktı. Avukat Ömer Baran’ın arkadaşı Ahmet İncel, ailenin isteği üzerine kuşları kendi evine götürdü.

    EVE GİREN YÖNETİCİ: 3’Ü DE YERDE YATIYORDU

    Baran ailesinin yaşadığı apartman yöneticisi Mehmet Gül, olay günü eve ilk girdiği anı anlattı. Yakınlarının onayıyla kapıcının terastan balkona inerek, camı kırıp, içeri girdikten sonra kapıyı açtığını ve kendisinin içeri girdiğini aktaran Gül, odada avukat Ömer Baran, eşi Müjde Baran ve stajyeri Mahsun Akbaş’ı yerde hareketsiz gördüğünü söyledi. İlk olarak nabızlarını kontrol ettiğini ve atmadığını fark ettiğini belirten Gül, sağlık görevlilerini aradığını söyledi. İçeri girdiğinde yoğun olmasa da koku aldığını kaydeden Gül, şunları söyledi:

    “Ben o esnada binanın girişindeydim. Ömer Bey’in bir yakını, ondan haber alamadığını söyledi. Beraber daireye çıktık, kapıyı çaldık, ses çıkmadı. Kapıda ayakkabılar vardı ama tepki veren yoktu. Ailesini aradık, kapıcımız ağabeyiyle görüştü. Ağabeyi, eve girmemizi istedi. Kapıcı çatıya çıkıp, terastan girip, salon camını kırıp, içeri girerek, bize kapıyı açtı. İçeri girdim, onların olduğu odaya girince 3’ü de yerde yatıyordu. Nabızlarını kontrol ettim, nabızları yoktu. Hemen 112’yi aradım. Akabinde de 112 ve polis ekipleri geldi. 3’ü de yatak odasında hemen yatağın kenarında yerdeydi. Ömer Baran yatağın sol tarafında, eşi sağ tarafında yüzükoyun, Ömer de sırtüstü yerdeydi; kusmuştu belliydi. Misafirleri olan Mahsun Akbaş, Ömer Baran’ın üstünde yüzükoyun vaziyetteydi.”

    ‘SALONDA KUŞLAR VARDI VE CANLIYDI’

    Evin salonunda muhabbet kuşları olduğunu ve onları canlı gördüğünü dile getiren bina yöneticisi Gül, “Daireye girdiğimizde kapıcı zaten salondan girdi, salonun köşesinde büyükçe bir kuş kafesi vardı. İçindeki kuşlar canlıydı. İlk girdiğimde bir koku hissettim ama bu ne kadar bir yoğun kokuydu emin değilim, bir koku vardı. Hatta emin olmak için cerrahi maskemi aşağı indirip koku almaya çalıştım. Evet bir gaz kokusu vardı. Eşi rahatsızmış, akşam onu hastaneye götürmüşler, gece 22.00 civarında eve gelmişler. Onları gören en son arkadaşımız, saat 22.00 gibi bırakmış eve” dedi.

    ‘KUŞLARIN OLDUĞU ODANIN KAPISI AÇIKTI’

    Kuşları kendi evine alan Ahmet İncel ise avukat arkadaşının evinde başka odada bulunduğunu ve kapısının açık olduğunu söyledi. İncel, “Biz cenazeleri indirdikten sonra oradaki polis, kuşları almamızı istedi. Baran’ın yakınlarının isteği üzerine kuşları evime getirdim. Böyle bir olayda kuşların neden ölmediğin bilemiyoruz. Aynı evin içinde başka bir odadaydı kuşlar ve odanın kapısı da açıktı” diye konuştu.

    PROFESÖR KARAKAŞ: TEORİK OLARAK KUŞLARIN ÖLMESİ GEREKİRDİ

    Karbonmonoksit düzeyinin insanların ölümüne neden olacak kadar yüksek olduğu evde kuşların ölmemesini değerlendiren Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Ornitoloji Uzmanı Prof. Dr. Recep Karakaş, teorik olarak kuşların da ölmesi gerektiğini belirtti. Vücutlarının küçük olmasının, başka odada olmalarının ve akciğer yapılarının farklı olmasının hayatta kalmalarına kısmen etki yapmış olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Karakaş, şöyle konuştu:

    “Kuşların da teorik olarak etkilenmesi gerekir. En nihayetinde canlı ve bütün canlılar oksijene ihtiyaç duyar. Kuşlar da bizim gibi solunu yapıyor. Tabi onların solunum sistemi bizimkinden biraz daha farklı, memeli canlılarınkinden farklı. Kuşların akciğer yapısıyla insanların birbirinden farklılık arz ediyor. Örneğin bizlerde alveol varken, onlarda alveol dediğimiz yapı yok. Onlarda parabronkos yapısı var. Ayrıca kuşlarda akciğerlere bağlı hava keseleri var. Bununla bağlantılı olarak da biz nefes aldığımız zaman havadan bir kez faydalanmış olurken, onlar hava aldığı zaman bizim en az 4 katımız kadar havadan faydalanıyor. Yani hem havayı alırken hem de havayı verirken oksijenden faydalanmaları durumu söz konusu. Oransal olarak vermek gerekirse biz oksijenden yüzde 20 faydalanırken, onlar bizim 4 katımız yüzde 70-80 civarında faydalanıyorlar. Tabi doğal olarak bu farklılık bir fark yaratır ama bu her halükarda uzun süre karbonmonokside maruz kaldıkları zaman onların da teorik olarak ölmesi gerekirdi. Ama şöyle yorumlanabilir, vücutlarının küçük olması, bulundukları odanın farklı olması ve akciğer yapılarının farklılığı onların hayatta kalmasına kısmen etki yapmış diyebiliriz.”

  • İçişleri Bakanlığı duyurdu! 1 asker şehit düştü

    İçişleri Bakanlığı duyurdu! 1 asker şehit düştü

    Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında, PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada yaralanan, kaldırıldığı hastanede şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Çelik (24) acı haberi, Malatya’daki ailesine ulaştı.

    Lice kırsalında, terör örgütü PKK’lılarla çıkan çatışmada yaralanan, kaldırıldığı Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan tüm müdahaleye rağmen şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Çelik’in şehadet haberi, merkez ilçe Yeşilyurt’a bağlı Özalper Mahallesi’nde oturan babası Latif ile anne Aynur Çelik’e askeri yetkililer tarafından verildi. Acı haberi alınca sinir krizi ve baygınlık geçiren şehit yakınlarına, hazır bekletilen sağlık görevlileri müdahale etti. Şehidin evine Türk bayrakları asıldı. Ebru Çelik ile evli olan ve 2017 yılından bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapan Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Çelik’in cenazesinin yarın öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği öğrenildi.

    MALATYA VALİLİĞİ’NDEN AÇIKLAMA

    Konuya ilişkin Malatya Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “09 Ocak 2021 günü Diyarbakır İli Lice Kırsalında icra edilen Terörle Mücadele Harekâtı sırasında BTÖ mensuplarıyla çıkan silahlı çatışmada ağır yaralanan İlimiz Yeşilyurt ilçesi nüfusuna kayıtlı J. Uzm. Çvş. Mehmet Çelik sevk edildiği Diyarbakır Dicle Üniversitesi hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Şehidimize Cenab-ı Hak’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabrı cemil diliyoruz. Malatya’mızın ve Milletimizin başı sağ olsun.”

  • Diyarbakır’da facia! 2’si avukat 3 ölü

    Diyarbakır’da facia! 2’si avukat 3 ölü

    Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde, doğal gaz sızıntısı nedeni ile 2’si avukat 3 kişi hayatını kaybetti.

    Olay, Yenişehir ilçesi Ali Emiri 4. Sokakta bulunan Kalendar-3 Apartmanın 9’uncu katında meydana geldi.

    Edinilen bilgilere göre, dün gece görme engelli avukat Ömer Baran, öğretmen eşi Müjde Baran ve avukat arkadaşları Mahsun Akbaş ile eve geçti. Bir süre sohbet eden Baran çifti ile arkadaşları Akbaş daha sonra uyudu.

    Uzun süre haber alamayan yakınları Baran ailesinin yaşadığı eve geçti. Bu sırada, komşuları terastan Baran ailesinin yaşadığı eve girdi.

    Eve giren komşuları, 3 kişiyi hareketsiz bir şekilde gördü. Haber verilmesi üzerine olay yerine 112 acil sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Sağlık ekiplerince yapılan ilk incelemede, Ömer Baran ile Mahsun Akbaş’ın hayatını kaybettiği belirlendi.

    Durumu ağır olan Müjde Baran, olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

    Müjde Baran, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Kapıcı ve bina yöneticisi ifadelerinin alınması için karakola götürülürken, polis ekiplerinin olay yerinde incelemesi sürüyor.

  • Teröristle fotoğrafı çıktı, montaj dedi

    Teröristle fotoğrafı çıktı, montaj dedi

    Diyarbakır’ın Lice ilçesinde düzenlenen operasyonla etkisiz hale getirilen, İçişleri Bakanlığı’nca Terörden Arananlar Listesi’nde ‘kırmızı kategori’de yer alan ‘Amara Doktor’ kod adlı Müzeyyen Aydınlı ile çekilmiş fotoğrafı ortaya çıktıktan sonra tutuklanan avukat Merve Nur Doğan hakkında hazırlanan iddianame, 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, Doğan hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

    İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince 3 Ekim’de, ‘Yıldırım-7’ operasyonu kapsamında Lice ilçesi kırsalında etkisiz hale getirilen 4 PKK’lı teröristten birinin İçişleri Bakanlığı’nca Terörden Arananlar Listesi’nde ‘kırmızı kategori’de, 10 milyon lira ödülle aranan terör örgütü PKK’nın sözde ‘orta saha Amed eyaleti özel güç sorumlusu’ ‘Amara Doktor’ kod adlı Müzeyyen Aydınlı olduğu belirlendi. Operasyonda ayrıca teröristlerin üzerinde örgütsel doküman ve çeşitli materyal ele geçirildi. Jandarma ekiplerince materyallerde yapılan incelemede öldürülen PKK’lı terörist Müzeyyen Aydınlı’nın bir kadınla çekildiği fotoğraf bulundu. Yapılan incelemede fotoğraftaki kadının 2018 yılında terör örgütüne katılan ‘Doğa Dilşa’ (Bese) kod adını kullanan Diyarbakır Barosu’na kayıtlı Merve Nur Doğan olduğu ortaya çıktı.

    ‘ELİNDE TERÖRİSTLER TARAFINDAN KULLANILAN M-16 MARKA SİLAH İLE ÇEKİLMİŞ FOTOĞRAF BULUNMUŞTUR’

    Güvenlik güçlerince 7 Ekim’de düzenlenen operasyonla gözaltına alınan avukat Merve Nur Doğan, sorgusunun ardından sevk edildiği adliyedeki mahkemede tutuklandı. Avukat Doğan hakkında hazırlanan iddianame, 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Terör örgütü PKK’nın kuruluşu, yapılanması ve gerçekleştirdiği saldırılarla ilgili detaylı bilgiye yer verildiği iddianamede, “Şüpheli Doğan’ın üzerinde terörist kıyafeti giymiş bir şekilde, dağlık bir alanda, elinde teröristler tarafından kullanılan M-16 marka silah ile çekilmiş fotoğraf bulunmuştur. Doğan’ın etkisiz hale getirilen teröristler Aydınlı ve ‘Didar Serdar’ kod isimli Meryem Doğan ile uzun namlulu silahla dağlık alanda çekilmiş fotoğrafları da yer aldı. Bir fotoğrafta ise teröristler tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait hava araçlarınca kullanılan termal tespit cihazlarının görüşünü engellemesi için kullanılan kamuflajlı şemsiye ile çekilmiş fotoğrafının bulunduğu da belirlendi” ifadeleri yer aldı.

    TESLİM OLAN PKK’LI TERÖRİSTİN İFADESİ DE İDDİANAMEDE YER ALDI

    Teslim olan PKK’lı terörist E.B.’nin de ifadesi iddianamede yer aldı. E.B., ifadesinde avukat Doğan’ı kırsalda gördüğünü belirterek, “Birlik köyünde ‘Botan’ kod isimli Veli Taşkıran gelerek bulunduğumuz araca bindi. Taşkıran ve ‘Soreş Tatvan’ kod isimli Ferhat Akgün sohbet etmeye başladı. Taşkıran, ‘birazdan kız gelecek’ dedi. Akgün ise ‘avukat olan kız mı gelecek?’, Taşkıran ise ‘evet avukat kız gelecek’ diye cevap verdikten sonra araçtan indik. Sonra şüpheli lüks bir araçla geldi. Elinde çok sayıda rulo halinde ve bantlanmış, dış kısmında bir şeyler yazan kağıtlar vardı. Avukat, Taşkıran ve Akgün’ün yanına gitti ve yaklaşık 2 saat birlikte konuştular. Avukat ile Akgün çok samimiydi. Avukat elinde bulunan kağıtları Akgün’e verdikten sonra geldiği araçla köyden ayrıldı” dedi.

    İddianamede, sanık Doğan’ın terör örgütü PKK’ya katılım yapıp ‘Doğa Dilşa (Bese)’ kod adını aldığı belirtilerek, “Terör örgütü içerisinde sözde alan ve bölge sorumlusu olarak faaliyet yürüten örgüt mensupları ile yüz yüze görüşmeler yaptığı, silahlı terör örgütü PKK’nın üyesi olduğu ve üzerine atılı ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçunu işlediği anlaşılmıştır” denildi.

    Avukat Doğan hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenilen iddianamede, mahkumiyeti halinde TCK’nin 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi talep edildi.

    İddianamede yer verilen ifadesinde sanık Doğan ise, fotoğrafın baş kısmının kendisine ait olduğunu ve söz konusu fotoğrafların montaj olduğunu ileri sürdü.

  • Çin aşısı Diyarbakır’da gönüllülere uygulandı

    Çin aşısı Diyarbakır’da gönüllülere uygulandı

    Türkiye’de gönüllü sağlık çalışanları üzerinde denenen ve Çin aşısı olarak bilinen Sinovac firmasının CoronaVac aşısı, Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi Hastaneleri’nde gönüllü vatandaşlar üzerinde uygulandı. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen hem Türkiye’de hem de dünyada aşı karşıtlığının olduğuna dikkat çekerek, hastalığın seyrinin dikkate alınmasını ve aşıyla ilgili bir korkunun olmaması gerektiğini söyledi.

    Türkiye’de 15 Eylül’de Faz- 3 çalışmalarına başlanan Sinovac firmasının CoronaVac aşısı, bugüne kadar 726 gönüllü sağlık çalışanı üzerinde uygulandı. 1237 doz uygulaması yapılan aşı, 12 şehirde 25 merkezde gönüllü vatandaşlar üzerinde denenmeye başlandı. Diyarbakır’da, Dicle Üniversitesi Hastaneleri’nde de şimdiye kadar 20 gönüllü vatandaşa aşı uygulaması yapıldı. Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ, Sağlık Bakanlığı’nın izniyle aşı çalışmalarının 2’nci ayağı olan gönüllüler üzerinde aşılama programına başladıklarını belirterek, “Pazartesi gününden itibaren 20 kişiyi aşıladık. Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Gayet iyi gidiyor. Planlama çerçevesinde aşılamaya devam edilecek” dedi.

    ‘BÖLGEDE AŞI OLMAK İÇİN ÇOK TALEP VAR’

    Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen ise gönüllü vatandaşlardan çok talep olduğunu belirterek, “Talep eden gönüllülere yönelik, öncelikli olarak antikor ve PCR testlerini yaptık, 2 gün sonra da aşılamayı gerçekleştirdik. Günlük 20 gönüllü üzerinde aşılama yapıyoruz. Toplumda Çin aşısı olarak adlandırılan CoronaVac aşısında ekim ayında K1 çalışması dediğimiz sağlık gönüllüleriyle ilgili çalışmamız başladı. Bununla ilgili olarak 90 civarında hasta aldık. Şimdi toplum gönüllüleri üzerindeki Faz- 3 çalışmasıyla ilgili olarak da cuma günü Sağlık Bakanlığımızın onayıyla çalışma Türkiye’nin birçok yerinde başladı. Çok sayıda talep var. İnsanlar çok ilgili. Öncelikle herkese ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum. Günlük 20 toplum gönüllüsünün önce testlerini alarak Faz- 3 çalışmalarımıza dahil ediyoruz. Sadece Diyarbakır’dan değil, çevre illerden de talep var. Şu aşamada aşılarla ilgili olarak herhangi ciddi bir yan etkiyle karşılaşmadık. Hafif halsizlik, baş ağrısı, çok nadiren ateş gibi bulgular var. Fakat bunlar tüm aşılarda olan şeylerdir. Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı görmedik. Aşı çalışmasına dahil olup, aşılarını yaptıranlar maske kullanımına riayet ediyorlar. Çünkü aşının bağışıklık geliştirip geliştirmediğini anlamak için antikor titresine bakılması gerekiyor. Bu nedenle tüm önlemlerin alınmasına devam etmek lazım. Fakat aşıya bağlı olarak herhangi bir önlem gerekmiyor. Normal vatandaş gibi hayatına devam ediyor” diye konuştu.

    ‘FAZ- 3 ÇALIŞMASI TAMAMLANINCA AŞI ECZANE RAFLARINDA YERİNİ ALACAK’

    Türkiye’de belirlenen gönüllü sayısına ulaşıldığı zaman Faz- 3 çalışmasının tamamlanacağını ve aşının eczane raflarında yerini alacağını belirten Çelen, “Bu bir faz çalışması olduğu için kontrollü bir çalışmadır. Gönüllü de hekim de aşı mı yoksa su mu aldığını bilmiyor. Bundan dolayı ara analiz henüz sonuçlanmadığı için çalışmanın resmi açıklamasını yapmak mümkün değil. Fakat sağlık gönüllülerimiz antikor testlerine baktılar. Antikorları gelişen çok sayıda gönüllümüz oldu. Çalışmanın analizi yapılmadığı için bu konuda net bir bilgi vermek çok doğru değil. Burada belirli bir sayı var. Türkiye’deki sayıya ulaşıldığı zaman Faz-3 çalışması tamamlanacaktır. Böylece eczane rafına geçecektir” ifadelerini kullandı.

    ‘AŞIYLA İLGİLİ KİMSENİN BİR KORKUSU OLMASIN’

    Hem Türkiye’de hem de dünyadaki aşı karşıtlığına dikkat çeken Prof. Dr. Çelen, hastalığın seyrinin dikkate alınmasını ve aşıyla ilgili bir korkunun olmaması gerektiğini vurgulayarak, “Aşı çalışmalarının sonuçları güvenilir ve etkin bulunduğu sürece birçok firmanın aşısına talebimiz olacaktır ve toplum aşılamasına geçilecektir. Tabi aşı karşıtlığı ülkemizde de dünyada da önemli bir problem. Birçok yerde aşıya karşı bir karşıtlık, bir olumsuz önyargı mevcut. Fakat hastalığın seyrine baktığımızda, yoğun bakım sürecini gördüğümüzde, aslında güvenirlik datalarının da son derece iyi olduğu bu dönemde aşılardan yana bir korkumuzun olmaması gerektiğini söylemek istiyorum” şeklinde konuştu.

    ‘ŞU AN İÇİN BİR SIKINTI YOK’

    Aşı olan gönüllü vatandaşlardan Mustafa Kemal Doğan, koronavirüsün tehlikeli olduğunu, takip ettiği kadarıyla aşının güvenli olduğu kanaatine vardığını belirterek, “Tüm dünyayı etkileyen bu tehlikeli hastalık hakkında duyduklarımız, konuşulanlar ve söylenenler bu aşının güvenli olduğuna dair kanaat oluşturdu bende. Ben de buna dayanarak başvurdum. Başvurum olumlu sonuçlandı. Şu an en ufak bir sıkıntı dahi yok. Yanma dahi olmadı” ifadelerini kullandı.

    Aşı olan bir diğer gönüllü Mehmet Cengiz ise aşı çalışmalarını başından beri takip ettiğini ve bu yüzden gönüllü olduğunu söyledi. Hocalara güvendiğini aktaran Cengiz, herhangi bir korkusunun olmadığını da ekleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Takip ediyordum aşı çalışmalarını ve olmayı düşündüm. Bu yüzden gönüllü oldum. Ben de sağlıkçıyım, çok fazla bilgi sahibi olmamakla birlikte hocalarımıza güveniyorum. Hocalarımızla istişare ettikten sonra güvenerek oldum. İnşallah ülkemiz ve memleketimiz için de hayırlı olur. Şu ana kadar birçok hastaya yapılmış. Büyük bir yan etki görülmemiş. İnşallah bizde de olmaz. Şu an için öyle bir korkum yok.”

    HER 3 KİŞİDEN 2’SİNE GERÇEK AŞI UYGULANACAK

    15 Eylül’de Türkiye’de üçüncü faz çalışmalarına başlanan Sinovac firmasının CoronaVac aşısı, Türkiye’de 12 şehirde 25 merkezde 12 bin 450 gönüllü vatandaş üzerinde uygulanacak. Aşı çalışmasında, gönüllülerin bir kısmına gerçek aşı, diğer bölümüne ise plasebo veriliyor. Bu yöntem, bilgisayar programı tarafından rastgele olarak belirleniyor ve hangi gönüllüye ne yapıldığını araştırma ekibi bilmiyor. Gönüllü vatandaşlar üzerinde yapılacak denemelerde, her 3 kişiden 2’sine gerçek aşı uygulanacak. Bu sayede gerçek aşı ile aşı olmayanlar arasında etki farkı ortaya konulabilecek. Çalışmanın bitiminde, plasebo kolundaki tüm gönüllüler de tekrar merkezlere davet edilecek ve gerçek aşı uygulaması yapılacak.

  • Otomobilden 1 milyon 200 bin TL’yi böyle çaldılar

    Otomobilden 1 milyon 200 bin TL’yi böyle çaldılar

    Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde motosikletle takip ettikleri otomobilden, sürücüsünün park etmesinin ardından yaklaşık 1 milyon 200 bin TL bulunan çantanın çalınmasıyla ilgili 3 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. 3 şüpheli adliyeye sevk edilirken, MOBESE kameralarına yansıyan görüntülerde, bayi ziyaretinden dönen sürücü, çantasını çalan şüpheliyi önündeki minibüsün yüksekliğinden dolayı fark etmeyerek, aracına binip, yoluna devam ediyor.

    https://www.dailymotion.com/video/x7xp4me

    Olay, 17 Kasım’da Bağlar ilçesi Karacadağ Caddesi üzerinde gerçekleşti. İstanbul merkezli bir kombi firmasının satış sorumlusu olan Ömer Baytar, satış ve tahsilat için gittiği bayinin bulunduğu caddeye otomobilini park etti. Araçtan inip bayiye giren Baytar’ı takip eden motosikletli 2 kişi ise bir süre etrafında dolaşıp, kapının açık olup olmadığını kontrol ettikleri otomobilin biraz ilerisinde durdu. Motosikletten inen 1 kişi, otomobilin sol arka kapısını açtıktan sonra içinde yaklaşık 1 milyon 200 bin lira çek bulunan çantayı aldı. O sırada bayi ziyaretinden dönen Baytar, önündeki minibüsten dolayı hırsızın çantayı aldığını görmedi ve yanından geçti. Şüpheli hızla uzaklaşırken, Baytar da otomobiline binerek bölgeden ayrıldı. Daha sonra çantanın otomobilde olmadığını fark eden Baytar, bayiye geri dönerek, güvenlik kamera kayıtlarını izledi. Kayıtlarda hırsızlık olayını gören Baytar, polise giderek şikayetçi oldu. Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince olay yeri ve çevresinde yapılan incelemelerde olayı gerçekleştirenlerin Ş.İ., A.B. ve R.T. olduğu belirlendi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, şüphelileri yakalayarak gözaltına aldı. 3 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

    HIRSIZI SANİYELERLE KAÇIRDI

    Mobese kamerasına yansıyan görüntülerde, motosikletten inen şüpheli sol arka kapıyı açarak içindeki çantayı aldıktan hemen sonra, Ömer Baytar da önündeki minibüsün yüksekliğinden dolayı hırsızlık olayını görmeyerek, otomobiline binip, bölgeden ayrılıyor.

  • Yüzüne tükürdü, market kamerasından izledi

    Yüzüne tükürdü, market kamerasından izledi

    Diyarbakır’da okuldan çıkıp evine giden 5’inci sınıfı öğrencisi N.Ş.’nin yolunu keserek yüzüne tüküren ve görüntüsü bir marketin güvenlik kamerasına yansıyan genç kızın, daha sonra geri dönerek kendi görüntüsünü izlediği ortaya çıktı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, genç kızın markete cips almak için geldiği ve içeri girdikten sonra market sahibinin kendisiyle ilgili görüntüyü izlediğini fark ederek kendisinin de görüntüyü izlediği görülüyor.

    Olay, cuma günü akşam saatlerinde Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi Diclekent Bulvarı’ndaki bir marketin önünde meydana geldi. İddiaya göre kaldırımda maskesiz yürüyen genç kız, okuldan çıkıp evine yürüyen 5’inci sınıf öğrencisi N.Ş.’yi durdurarak yüzüne tükürdükten sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti. Olay, marketin güvenlik kamerasına da yansıdı. Olayın duyulmasının ardından N.Ş.’nin ailesi, tanımadıkları genç kızın koronavirüs olma ihtimaline karşı suç duyurusunda bulundu. N.Ş., yaşadığı olayı anlatarak, “Ben o gün okuldan geliyordum. Önüme bir kız çıktı. Ben onun önünden çekilmeye çalışırken, izin vermedi ve suratıma tükürdü. Şaşırdım, korktum ve onun yanından uzaklaştım. Onu tanımıyorum, daha önce hiç görmedim. Ben çıkmaya çalışıyordum ama o gelip önümü kesti. Yüzüme tükürdü ve gitti. Benimle hiç konuşmadı. Üzüldüm” dedi.

    CİPS ALMAK İÇİN GELDİĞİ MARKETTE KENDİSİNİ İZLEDİ

    5’inci sınıfı öğrencisi N.Ş.’nin yolunu keserek yüzüne tüküren genç kızın, daha sonra geri gelip kendini izlediği görüntüler de ortaya çıktı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde, genç kız, öğrencinin yüzüne tükürdükten sonra önce bir işyerine giriyor. Ardından geri gelip marketin önünden cips alıyor. Cipsin parasını ödemek için içeri giren genç kız, market sahibinin kendisiyle ilgili görüntüsünü izlediğini fark ederek bir an şaşkınlık geçirdikten sonra görüntüleri izleyip hiçbir şey söylemeden marketten ayrılıyor.+

  • Melek Aslan cinayetinde flaş gelişme!

    Melek Aslan cinayetinde flaş gelişme!

    Diyarbakır’da erkek kardeşi Mustafa Aslan (21) tarafından silahla vurulan Melek Aslan(24)’ın öldürülmesinde azmettirici olan eski sevgilisi Orhan Vatansever, Sakarya’nın Serdivan ilçesinde yakalandıktan sonra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

    21 Ekim tarihinde Adıyaman’dan Diyarbakır’a gelerek ablası Melek Aslan’ı 4 kurşunla öldüren ve daha sonra yakalanan Mustafa Aslan’ın ablasını öldürmesi için azmettiren kişinin Melek Aslan’ın eski sevgilisi Orhan Vatansever (35) olduğu ortaya çıktı. Daha önce de 2 kez sevgilisi Melek Aslan’ı darp eden ve bu sebeple hakkında işlem başlatılarak uzaklaştırma kararı alınan Orhan Vatansever’in, ayrıldığı sevgilisi Melek Aslan’ın uygunsuz fotoğraflarını ailesine gönderdiği ve kardeşi Mustafa’yı ablasını öldürmesi için tahrik ettiği ortaya çıktı.

    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan karar doğrultusunda Sakarya’nın Serdivan ilçesinde bir evde gözaltına alınan Orhan Vatansever, emniyetteki işlemlerinin ardından İstanbul’a sevk edildi. Burada Diyarbakır’dan gelen polis ekiplerine teslim edilen Orhan Vatansever, uçakla Diyarbakır’a gönderildi.

  • HDP Diyarbakır il eş başkanları gözaltına alındı

    HDP Diyarbakır il eş başkanları gözaltına alındı

    Diyarbakır’da terör soruşturması kapsamında HDP İl Başkanlığı ile Yenişehir ilçe binasında polis ekiplerince arama yapıldı. İl eş başkanları ile Yenişehir ilçe eş başkanları gözaltına alındı.

    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında Diyarbakır Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden alınan arama ve el koyma kararına istinaden, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve Çevik Kuvvet ekiplerince HDP il ve ilçe binasında arama yapıldı.

    Arama sırasında birçok örgütsel doküman, terör örgütü elebaşının posterleri ve terör örgütü mensuplarının poster ve afişleri ele geçirildi.

    EŞ BAŞKANLAR GÖZALTINA ALINDI

    Soruşturma kapsamında HDP Diyarbakır İl Eş Başkanları Zeydan Zeyyat Ceylan ve Hülya Alökmen Uyanık ile Yenişehir İlçe Eş Başkanları Kasım Kaya ve Remziye Sızıcı gözaltına alındı.

    Gözaltına alınan eş başkanlar ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü.

    Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocukları için önünde oturma eylemini sürdürdüğü HDP il binası ile ilçe binasında polis ekiplerinin arama çalışmaları devam ediyor.