Etiket: doğa

  • ‘Uçurumdaki mescit’ ziyaretçilerini hayran bırakıyor

    ‘Uçurumdaki mescit’ ziyaretçilerini hayran bırakıyor

    Doğu Karadeniz’de, Soğanlı Dağları’nın dik yamaçlarındaki yalçın kayalıklar üzerinde, deniz seviyesinden 3 bin 200 metre yükseklikte inşa edilen Kırklar Mescidi, doğa tutkunlarından ilgi görüyor.

    Bayburt ile Çaykara arasında, Doğu Karadeniz Dağları üzerinde yer alan Soğanlı Dağları’nda, yöre halkı tarafından Kırklar Tepesi olarak bilinen, üç tarafı uçurum olan ve bölgeye hakim bir noktada inşa edilen mescit, ziyaretçilerini, sisli bulutların “kah altında kah üstünde” kalan eşsiz manzarasıyla ağırlıyor.
    Yapım tarihi tam olarak bilinmeyen mescit, geçmiş yıllarda manevi yönlerini güçlendirmek isteyen kişilerce tercih edilirken, son yıllarda doğayla iç içe vakit geçirmek isteyen kişilerin de uğrak yeri haline geldi.

    Deniz seviyesinden 3 bin 200 metre yükseklikte bulunan ve araç yolu bulunmayan tepeye ulaşım, ancak kayalık patikalardan yürüyerek mümkün oluyor.
    Tepedeki taşlarla inşa edilen, daha sonra elden geçirilerek ahşap malzeme ile yenilenen mescitte, geceyi ibadetle geçirmek isteyen ve burada konaklayan kişiler için mutfak ve yatacak alanlar da bulunuyor.

    Son yıllarda şehir hayatından, gürültüden, aşırı kalabalıktan uzak ve tam anlamıyla doğayla iç içe vakit geçirmek isteyen doğa tutkunlarının uğrak yeri haline gelen mescitte, ziyaretçilerin duygularını paylaşması için bir de defter yer alıyor.

    Defterdeki ziyaretçi notları arasında bölgeyi dönem dönem Mehmetçik’in de ziyaret ettiği görülüyor.
    “Karadeniz’de bundan daha yüksekte bir mescit bulunmuyor”
    Denizden 3 bin 200 metre yükseklikte bulunan mescit yöre halkı tarafından kutsal olarak kabul ediliyor. Yöre halkı tarafından özellikle yaz aylarında sıklıkla ziyaret edilerek ibadet yapılan bir yer olan Kırklar Dağı ve Mescidinin ismini ise yöredeki 40 ermiş kişiden aldığı biliniyor. Ne zaman yapıldığı bilinmeyen yıllar boyunca restorasyonlarla ayakta tutulan ve etrafı taşlarla çevrili olan mescidi özellikle manevi yönlerini kuvvetlendirmek isteyen kişiler ziyaret ediyor. Muhteşem doğa manzarası ile ziyaret edenleri büyüleyen Kırklar Mescidinin 3 tarafı uçurumla çevrili olduğu gözlenirken, caminin turizminde bölgenin önemli merkezlerinden birisi olması hedefleniyor.

  • Elazığ’da doğaya keklik salımı gerçekleştirildi

    Elazığ’da doğaya keklik salımı gerçekleştirildi

    Elazığ Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürlüğü tarafından 15. Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğüne bağlı Malatya Kınalı Keklik Üretim İstasyonunda yetiştirilen ve 2024 yılında müdürlüğe tahsis edilen kınalı keklikler, Baskil ve Sivrice ilçelerindeki Avlaklara Yaban Hayatını Destekleme Projesi doğrultusunda doğaya salındı. Tabiata bırakılan keklikler en az 1 ay süre ile tabiatta tutunma, bulunduğu ortama adapte olma ve kendileri için yaşam alanı oluşturması için av koruma ve kontrol ekipleri, avcı dernek başkan ve üyeleri, jandarma ekipleri ve muhtarlıklarla ortaklaşa çalışılarak bulundukları ortamda takipleri aralıksız yapılacak.

    Kınalı kekliklerin yerleştirildiği sahalar, Merkez Av Komisyonu kararı ile en az 3 yıl boyunca ava kapatılarak yaban hayatı yerleştirme alanı olarak ilan edildi. Bu sahalarda avlanma kesinlikle yasaklanırken, yasaklara uymayanlar hakkında 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununa göre idari yaptırım kararları uygulanacağı kaydedildi.

  • Şamran Kanalı için 51 kilometre yürüdüler

    Şamran Kanalı için 51 kilometre yürüdüler

    Van gölü Aktivistleri Derneği öncülüğünde Van Denizi Dağcılık Doğa Sporları Kulübü ve Tariria Kültür, Sanat ve Gastronomi Merkezi desteğiyle “Urartular İzinde Tarihe Şahitlik Ediyoruz” sloganıyla 3 bin yıllık geçmişi ile günümüzde hala kullanılan Tarihi Şamram Kanalı kenarında doğa yürüyüşü yapıldı. 51 kilometrelik parkuru 1 gece kamp yaparak tamamladıklarını ifade eden Van gölü Aktivistler Derneği Genel Başkanı Dr. Erdoğan Özel, “Amacımız, Van’ın tarihi ve kültürel zenginlerini gün yüzüne çıkarmaktır. Bu nedenle Gürpınar ilçesinde başlayan ve Edremit ilçesinden geçerek il merkezine kadar ulaşan 51 kilometrelik Şamran Kanalı’na dikkat çekmek için yürüdük ve çöp topladık” dedi.

  • Doğanın kalbinde yaz kampı fırsatı

    Doğanın kalbinde yaz kampı fırsatı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde bulunan Orhaneli Göynükbelen ve Gemlik Karacaali Gençlik Kampları, gençlerin yaz tatillini dolu dolu geçirmelerine imkan sağlıyor. 11-17 yaş arasındaki gençler için düzenlenen toplam 11 dönemlik kamp programlarında, basketbol, voleybol, futbol, masa tenisi, mini golf, badminton, tenis, bocce, cornhole, dart, matrak, okçuluk, mangala, kano, binicilik, paintball gibi birçok spor dalında aktiviteler düzenleniyor. Gençlerin zamanlarını verimli geçirebilmeleri için kamp dönemlerinde kültürel ve sanatsal faaliyetler de yer alıyor. Ebru sanatından makromeye, boncuk ve taş boyamadan tiyatroya kadar birçok eğlenceli programa katılan gençler, kaliteli zaman geçirme fırsatı yakalıyor. Ayrıca Orhaneli Göynükbelen Doğa Kampı’na katılan gençler, Sadağı Kanyonu gezisine de katılma imkânı buluyor.

    Her iki gençlik kampından da konaklama ve yeme içme dahil olmak üzere ücretsiz yararlanan Bursalı gençler, kamp süresince cep telefonu ve diğer elektronik aletlerden uzak kalarak yeni arkadaşlıklar edinip sosyal becerilerini geliştirme fırsatı yakalıyor.

  • Zoveser doğasıyla ziyaretçilerini büyülüyor

    Zoveser doğasıyla ziyaretçilerini büyülüyor

    Sason ilçesinde bulunan rakımlı Zoveser Dağı yılın her mevsiminde ayrı güzelliklerle ziyaretçilerini ağırlıyor. Doğaseverlerin, trekkingçilerin (doğa yürüyüşü) rotaları arasında bulunan Zoveser Dağı, yaz aylarında keklik sesleri arasında aralarında civan perçemi, altın otu, kantaron çiçeği gibi çok farklı çiçeklerin olduğu rengarenk çiçekleriyle doğaseverleri karşılarken kış aylarında ise yoğun kar yağışı sonucu adeta gelinliğini giymiş gibi ziyaretçileri kendine hayran bıraktırıyor.
    Kar suları ile beslenen Zoveser Dağı zirvesindeki Zoveser Gölü ise bu yıl havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı kurumayla yüz yüze kalmış durumda. Zoveser Dağı’na çıkan bir gurup doğasever, gördükleri manzaralar karşısında hayranlıklarını gizleyemedi.

    Doğaseverlerden Metin Özmen, Zoveser Dağı’nda kantaron çiçeğinin yoğun bir şekilde bulunduğunu belirterek, “Mide hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor, hacamat tedavisi sonrası yaraların iyileşmesinde kullanılıyor. Kantarın çiçeği bu bölgede oldukça yoğun ancak bölge insanı çok fazla kantaron yağı çıkarmadıkları için koparıp kullanmıyorlar. Özellikle Zoveser Dağı’nda bu kantaron çiçeğinden çok fazla var. Değerlendirilerek kantaron yağına dönüştürülebilir” dedi.
    Zoveser Dağı zirvesindeki gölün bu yıl kurumaya başladığını ifade eden Özmen, “Zoveser’in zirvesindeyiz. Göl özellikle bilinen ve ziyaret edilen bir göl. Çünkü etrafındaki kar erimiyordu ve suyu hiç bitmiyordu. Yaz turizminde özellikle Batman, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi illerden ziyaretçiler geliyor. Şehirlerde insanlar sıcaktan kavrulurken burada çiçekler yeni açmaya başlıyor. Yürüyüş esnasında müthiş kokuları içimize çekiyoruz. Gerçekten buralar anlatılmaz ancak yaşanır. Herkesi Zoveser Dağı’nı görmeye davet ediyoruz. Burada bulunan Sarıgan Şelalesi ise Güneydoğu’da eşsiz bir güzelliğe sahip. Buz gibi bir suyu var” şeklinde konuştu.

    “Burası Antalya değil, Sason”

    Ziyaretçilerden Sabahattin Atalay ise, “Batman Muş sınırında bulunan 2 bin 700 rakımlı Zoveser Dağı zirvesinde bulunan ve kar sularıyla beslenen göl, bu yıl maalesef ki yaşanan sıcaklık nedeniyle kurumuş durumda. Biz doğaseverler olarak buraya gezi düzenledik ama üzüldük çünkü göl kurumaya yüz tutmuş. Çok temiz havası var, bitki örtüsü oldukça zengin bir bölge, envai çeşit çiçekler var. Şelale, Zoveser Dağı’na ayrı bir güzellik katıyor. Burası Antalya değil, Batman’ın Sason ilçesindeki Kaleyolunda bulunan Sarıgan Şelalesi. İnanılmaz soğuk bir su ve serin bir hava var burada” ifadelerini kullandı.
    Gördüğü manzara karşısında şaşırdığını belirten doğasever Tarcan Baran da, “Harika bir doğası var buranın. Geldiğimde böyle bir manzara ile karşılaşacağımı ummuyordum doğrusu. Burayı gördüğümde buranın Sason olabileceğine ihmal vermiyordum ama burası Sason” dedi.

  • Kızıl şahin tedavisinin ardından doğaya salındı

    Kızıl şahin tedavisinin ardından doğaya salındı

    Bingöl’ün Solhan ilçesinde duyarlı vatandaşlar tarafından yol kenarında kızıl şahin bulundu. Vatandaşlar, durumu Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi ekiplerine bildirdi. Vatandaşlar yavru kızıl şahini ilçeye giden ekiplere teslim etti. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi ekiplerince bakımları ve tedavisi yapılan kızıl şahin, yeniden doğaya salındı.

  • Erzincan’ın yeşil cenneti: Dumanlı Tabiat Parkı

    Erzincan’ın yeşil cenneti: Dumanlı Tabiat Parkı

    2017 yılında Türkiye’nin 219’uncu tabiat parkı ilan edilen Dumanlı Yaylası, 8 bin 964 hektarlık alanıyla Türkiye’deki ender Sarı Çam Ormanlarından birisi. Yaylada oluşturulan sosyal tesisler, yürüyüş yolları ve piknik alanlarının yanı sıra vatandaşlar karavan veya çadırları ile gelerek doğayla iç içe kamp yapma imkanı bulabiliyor.

    Refahiye Dumanlı Ormanları Tabiat Parkında; giriş nizamiyesi, beraberinde bilet gişesi ve güvenlik binası oluşturuldu. Alanda; idari bina, konferans salonu, sıhhi tesis binasının içerisinde çadırlı kamp alanı, tuvalet, duş yerleri ve çamaşır yıkama ünitesi ile mutfak inşa edilmiştir. Ayrıca iki kattan oluşan kır lokantası da bulunan tabiat parkında insanların ateş yakıp piknik yapabilmeleri için mangal üniteleri, bulaşık yıkama üniteleri, sulama üniteleri bulunuyor. Parkın içinde misafirlerin anlık ihtiyaçlarına yönelik büfe de yer alırken, misafirlerin rahatlıkla ibadetlerini yapabilmeleri için 200 kişilik cami ve şadırvan da yer alıyor. 10 kilometrelik küp taştan oluşan yürüyüş yolu kenarlarında yağmurlu havalarda insanların sığınabilecekleri yağmur barınakları bulunuyor.

    İdare ve konuk evinin de bulunduğu Dumanlı Tabiat Parkında her biri 80 metrekareden oluşan bir ailenin doğa ile iç içe rahatlıkla kalabileceği iki kattan oluşan 15 adet bungalov ev inşa edildi.

    Dumanlı Tabiat Parkı; doğal güzelliği, temiz havası, bol soğuksu kaynakları, kamp imkanları ile yaz ve kış turizmine açık.

  • 87 kızıl geyik ve 354 bin 754 adet sülün üretilerek doğaya salındı

    87 kızıl geyik ve 354 bin 754 adet sülün üretilerek doğaya salındı

    DKMP 11. Bölge Müdürlüğü bünyesinde bulunan Gelemen Sülün Üretim Merkezinde ve Vezirköprü Kunduz Geyik Üretim Merkezinde üretilen geyik ve sülünler Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor.

    Gelemen Sülün Üretim Merkezinin kurulduğu 1969 yılından 2024 yılına kadar 354 bin 754 adet sülün üretildi. 2024 yılında 2 bin 500 adet sülün üretilerek bin 600 sülünün dağıtımı Samsun, Kastamonu, Batman, Zonguldak ve Siirt illerine dağıtımı yapılacak. 1984 yılında bir çift Kızıl geyik ile üretime başlanan Vezirköprü Kunduz Geyik Üretim Merkezinde 2024 yılında üretme merkezinde 44 adet geyik bulunuyordu. 2023 yılına kadar Giresun, Gümüşhane, Samsun ve Çorum illerinde 83 adet kızıl geyik doğaya yerleştirildi. 2023 yılında Çorum ilinde 4 adet toplamda 87 adet Kızıl geyik salımı yapıldı.

    38 hayvan tedavi edilerek doğaya salındı
    Yaban hayatı tedavi çalışmaları çerçevesinde 2002-2023 yılları arasında Samsun’da 2 bin 298 hayvan, 2024 yılı içerisinde ise 38 hayvan tedavi edilerek doğaya salındı. Yemleme çalışmaları çerçevesinde 2002-2022 kış dönemleri toplam 180 bin 325 kilogram, 2023-2024 kış döneminde ise 6 bin kilogram hayvan yemlendi. Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter Projesi 2014 yılında tamamlandı. Bin 784 damarlı bitki (147 tanesi endemik) 51 memeli (1 tanesi endemik) 365 kuş, 29 balık (6 tanesi endemik), 12 sürüngen, 9 iki yaşamlı, 376 tohumsuz bitkiler, 382 omurgasız hayvan türü tespit edildi.

    Ayrıca Samsun’un farklı bölgelerine kurulan 21 adet fotokapan ile yaban hayatı izleme çalışmaları devam ediyor.

  • Nesli tükenme tehlikesi altındaki semenderi besleyip doğaya bıraktı

    Nesli tükenme tehlikesi altındaki semenderi besleyip doğaya bıraktı

    Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde bulunan Karkın Yaylası’na giden öğretmen Soner Sağlayan yayla evinin önündeki yol üzerinde nesli tehdit altında olan sarı benekli semender buldu. Semenderin susadığını fark eden Sağlayan önce ona su verip, sonra doğal yaşam ortamına bıraktı. Genellikle yağmur sonrası ortaya çıkmasıyla bilinen ve Türkiye’ye özgü endemik bir tür olan benekli Anadolu semenderi, “yağmur yağdıran böcü” olarak da adlandırılıyor.

    Hayatında ilk defa semender gördüğünü söyleyen Soner Sağlayan, “Bugün akşam üzeri Düziçi Karkın Yaylası’nda evimin önünde nesli tükenmekte olan semender hayvanı ile karşılaştım. Biraz susadığını gördüm önce ona su verdim, sonra insanlara gösterebilmek için bir kutuya koydum. Bu hayvan dünyada nesli tükenmekte olan semender kertenkelegillerden birazdan da tekrar doğaya salacağım” dedi.

  • Gençler doğa için yürüdü

    Gençler doğa için yürüdü

    Yeşil ve çevre duyarlılığı ile kültürel mirasları koruma noktasında farkındalık oluşturmak için düzenlenen yürüyüşe 70 gönüllü katıldı. Gençler, Zeyniler’de 5 kilometrelik parkurda düzenlenen yürüyüş boyunca yeşilin binbir tonunu bünyesinde barındıran Uludağ’ın doğal güzelliklerini yakından görme fırsatı buldu.

    Türk Edebiyatının klasikleri arasında yer alan Çalıkuşu romanına ev sahipliği yapan Zeyniler’de Reşat Nuri Güntekin anısına yaptırılan ‘Çalıkuşu Evi’ni de ziyaret eden gençler kendilerine bu imkânı sağlayan Yıldırım Belediyesi ve Başkan Oktay Yılmaz’a teşekkür etti.