Etiket: doğa

  • Doğadan toplanan mantarlara dikkat

    Doğadan toplanan mantarlara dikkat

    Yetkiler, doğal ortamlarda yetişen ve yapısında zehir bulunan mantarların taze, kurutulmuş veya konserve şeklinde çiğ veya pişirilmiş olarak yenilmesi neticesinde ölümle sonuçlanabilen ciddi zehirlenmelerin ülkemizde sık sık görüldüğü bildirildi.
    Mantar zehirlenmesi belirtileri mantarda bulunan zehrin niteliğine göre mantarın yenmesini takiben 2 ile 6 saat içinde ortaya çıktığına dikkat çekilerek, “2 saat içinde sersemlik, uyku hali, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüzde ve boyunda kızarma, ağızda metal tat duyusu, bulantı, kusma, terleme; bazı türlerin yenmesinden 6 saat sonra ise bulantı, kusma, ishal, ateş, çarpıntı, karın ağrısı, karaciğer-böbrek fonksiyon bozuklukları ve hatta ölümle sonuçlanan zehirlenme belirtileri de görülebilmektedir” denildi.

    Vatandaşların, doğada yetişen mantarları kesinlikle tüketmemesi gerektiğine dikkat çekilerek “Tüketme durumunda zehirlenme belirtileri görülmesi halinde vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Panzehirler, Ulusal Zehir Danışma Merkezi tarafından hastanelerde kullanılmak üzere hazır bulundurulmaktadır. Mantar zehirlenmelerinden korunmak için; doğal alanlarda yetişen mantarlar yerine bandrollü kültür mantarları tercih edilmelidir. Ancak, bu mantarların yetiştiği ortam itibarıyla bazı mikroorganizmalar mantarların üzerinde bulunabilir. Mikroorganizma bulaşmış mantarların çiğ olarak yenmesi sonucunda çok hafif mide ve bağırsak şikayetlerinin gelişebileceği de unutulmamalıdır. Ayrıca mantar alırken ambalajlı olan mantarlar tercih edilmeli ve ambalajında tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik bilgilerin yer aldığı etiketlerin olup olmadığına da dikkat edilmelidir” denildi.

  • Kastamonu’da ‘savaşçı böcekler’ doğaya salındı

    Kastamonu’da ‘savaşçı böcekler’ doğaya salındı

    Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü İnebolu Orman İşletme Müdürlüğü sınırları içerisinde bulunan İnebolu ve Doğanyurt ilçelerinde kestane gal arısına (katil arı) mücadele çalışmaları çerçevesinde, “Torymus Sinensi” böceği salındı. 2 bin böcek kestane ağaçlarına zarar veren gal arası ile mücadele etmesi amacıyla ormanlık alanlara salındı.

    Yapılan işlemle ilgili açıklamada bulunan İnebolu Orman İşletme Müdürü Azmi Şenel, “Dünyada ve ülkemizde büyük bir problem oluşturan kestane gal arılarıyla mücadelemize devam ediyoruz. İlk etapta Marmara Bölgesi’ndeki Yalova’da görülen ve daha sonra Kestane ağacı bulunan diğer illere de musallat olan gal arasıyla mücadelenin en iyi yönteminin Torymus Sinensi olduğunu tespit ettik. Yalova’da yavaş yavaş başarı ile ilerleme kaydedildi. Ayrıca da geçen yıl uygulamaya geçilen sarı tuzak yönetimini bu yılda devam ettireceğiz” dedi.

  • Doğada ki şifa, “Karahandiba”

    Doğada ki şifa, “Karahandiba”

    İnsan sağlığına büyük ölçüde faydası bulunan mucizevi Karahindiba bitkisi potasyum ve çeşitli vitaminler içeriyor. İçinde bulundurduğu A ve C vitaminleri, insan sağlığında önemli bir rol alıyor. Bununla birlikte, kalsiyum açısından da zengin olan karahindiba, kemik sağlığını destekleyip vücudun ihtiyaç duyduğu mineral desteğini sağlıyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümünden Doç. Dr. Esra Uçar Sözmen Karahindiba bitkisinin oldukça tanınan bir bitki olduğunu belirterek, “Karahindiba bitkisinin 51 türü vardır. Bu 51 türden 16’sı Türkiye’de endemik bitkidir. Karahindiba ‘halk ilacı’ olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Faydaları saymakla bitmez” dedi.

    “Saplarında bulunan öz sütleri halk ilacı olarak tüketiliyor”

    Karahindiba bitkisinin arsız ve çevrede oldukça yayılış gösterdiğini belirten Sözmen; “Bu bitkiyi her tarafta görebiliriz. Hatta top, küme şekilde tohumlarını da görebiliriz. Karahindiba bitkisinin 51 türü vardır. Bu 51 türden 16’sı Türkiye’de endemik bitkidir. Karahindiba ‘halk ilacı’ olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Çiçekleri, sapları, kökleri farklı amaçlarla kullanılır. Kökleri kurutularak acı hindiba kahvesi olarak tüketilebiliyor. Saplarında bulunan öz sütleri yine halk ilacı olarak tüketilebiliyor. Saplarında bulunan öz sütü cilt hastalıklarına, böbrek taşına hatta gut hastalığına dahi iyi geldiği söyleniyor. Tabi ki bu tarz şeylerin daha çok araştırılması ve belirli bir veri bankası oluşturulması gerekiyor. Bunlar içinde bizler bitkileri topluyoruz. Değerlendiriyoruz ve değerlerine bakıyoruz. Bu araştırmaları Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknoloji Uygulama ve Araştırma merkezinde yürütüyoruz. Burada tıbbi aromatik bitkiler laboratuvarımız var. Laboratuvar içerisinde bulunan farklı cihazlarımız sayesinde her türlü analizi yapabiliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Doğa harikası: Girlevik Şelalesi

    Doğa harikası: Girlevik Şelalesi

    Munzur Dağı eteklerindeki Kalecik köyünde yer alan 9 ayrı kaynak suyunun aktığı gözeler gezginlerin rotasında yer alıyor. Erzincan merkeze yaklaşık 34 kilometre uzaklıkta bulunan Kalecik köyünde bulunan ve 9 kaynak suyu ile birleşen gözeler adeta keşfedilmeyi bekliyor. Munzur Dağı eteklerinden gelerek 40 metreden döküldüğü Girlevik Şelalesi’ni besleyen kaynak doğaseverler için görsel bir şölen oluşturuyor. Muhteşem manzarası eşliğinde gözeler çevresinde, piknik yapanlara, doğa kampı yapanlara ve doğa yürüyüşü yapanlara rastlamak mümkün.

    ‘Anlatmak yetmez, görmek gerekir’

    Arkadaşları ile birlikte doğa yürüyüşü yapmak için gelen Kalecik köyünde ki gözeleri tercih eden Vural Gümüş manzaranın tadını çıkardıklarını belirterek, “Erzincan’ın Kalecik köyündeyiz. Arkadaşlarla birlikte doğa yürüyüşüne geldik. Geçekten çok mükemmel bir köy. Erzincan’ın meşhur Girlevik Şelalesi’nin suyunun tamamen beslendiği ve bu suyun çıktığı yer tam olarak burası. Buraları görmek, gezmek gerçekten doğaseverler için çok eğlenceli ve keyif verici. Biz de bugün geldik arkadaşlarımızla birlikte gezdik. Burada piknik yapan insanlar da var. Gelip, gezilip görülesi bir yerlerden biri diyebilirim. Anlatmakla olmaz, ancak gezilerek görülebilir” dedi.

  • Yalova’da orman yangınlarının önlenmesi için doğada temizlik

    Yalova’da orman yangınlarının önlenmesi için doğada temizlik

    Türkiye’nin 81 ilinde eş zamanlı düzenlenen “Orman Benim” kampanyası çerçevesinde Yalova’da da öğrenciler doğada çöp topladı. Kirazlı Mesire Alanı’nda Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen programa sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Kampanya ile orman içi ve bitişiğindeki yol kenarları, tarım arazileri, yerleşim yerleri ile tesislerin çevresinde bulunan yanıcı maddelerin azaltılması, çöplerin temizlenmesi neticesinde orman yangınlarının olumsuz etkilerinin azaltılması hedefleniyor.

    Etkinliğe katılan TEMA Vakfı Yalova Şube Başkanı Arzu Demir, “Tüm Türkiye’de bugün 81 ilde ‘Orman Benim’ adı altında orman yangınlarına farkındalık oluşturmak adına Yalova Orman İşletme Müdürlüğü’nün davetiyle alandayız. Biz sadece TEMA gönüllüleri olarak Yalova’daki bütün sivil vatandaşlar, okuldaki öğrenciler, her okul seviyesinde, ilkokul, ortaokul, lise öğrencilerimizle birlikte çok kalabalık coşkulu bir kalabalık var burada. Mevsim itibarıyla da orman yangınları başlıyor maalesef. Buradan vermek istediğimiz mesaj; toplumda ormandan çıkarken sadece ayak izlerimizin kalmasına dikkat edelim. Orman yangınlarına sebep olacak metal atıkları ve diğer atıkları alanda bırakmayalım. Ormanlar bizim nefes almamız için oksijen kaynağımız. Onlara gözümüz gibi bakalım” dedi.

    Etkinliğe Vali Yardımcısı Bahattin Atçı, Orman İşletme Müdürü Murat Koçluk, Kültür ve Turizm Müdürü Ziya Karatekin, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ümit Yılmaz da katıldı.

  • Canlanan doğa göz kamaştırdı

    Canlanan doğa göz kamaştırdı

    Ağrı’da havaların ısınmasıyla beraber yeşilin tonlarına bürünen doğa ortaya eşsiz güzellikte manzaralar çıkarırken, karların erimesiyle coşan şelale ise doğaya yeniden hayat verdi. Yeşillikler arasında akan şelalenin tadını çıkarmak isteyen vatandaşlar kendilerini doğaya bırakırken, fotoğraf tutkunları ise bölgeye gelerek anı ölümsüzleştiriyor.

    Bölgeye gelen ve amatör fotoğrafçılık yapan Ayşe Yıldız, “Burası oldukça güzel bir şelale. Kar ve yağmur sularıyla besleniyor. Fotoğraf çekip vakit geçirdik. Ağrı küçük bir yer ama birçok doğal güzelliği var. Bu bölgeleri değerlendirir ve temiz tutarsak bizim için daha faydalı olacak “ dedi.

  • Gençler, doğayla iç içeydi

    Gençler, doğayla iç içeydi

    Aydın Gençlik Merkezi’nde gönüllü gençlere yönelik etkinlikler aralıksız devam ediyor. Gençlerin sosyal, kültürel alanda aktif olmalarını ve Aydın’ı daha yakından tanımalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen kültür gezilerinin, bu hafta ki durağı Söke oldu.

    Rumlar’dan kalan ve günümüzde restore edilen taş evleri, dar sokakları ve doğal güzellikleri ile keşfedilmeyi bekleyen Doğan Bey Köyü ziyaret eden gençler, hem Aydın’ı tanıdı hem doğayla iç içe bir gün geçirdi. Doğal güzelliklerin içinde doğa yürüyüşü gerçekleştiren gençler, müze ziyareti de gerçekleştirerek tarihi öğrenmek için unutulmaz bir gün geçirdi.

    Konu ile ilgili Aydın Gençlik Merkezi’nden yapılan açıklamada “Bugün gençlik merkezi olarak gönüllü gençlerimizle Doğan Bey Köyü’nde güzel bir doğa yürüyüşü ve müze ziyareti gerçekleştirdik. Doğayı keşfetmek ve tarihi öğrenmek için harika bir gün geçirdik” ifadeleri yer aldı.

  • Sinop’ta doğa yürüyüşü

    Sinop’ta doğa yürüyüşü

    Etkinlik kapsamında ilk olarak Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı’nda öğrencilere alan hakkında bilgi verildi. Eğitim merkezinde, biyolojik çeşitlilik ve biyolojik kaçakçılığın önemi, Sinop’un endemik ve hassas canlı türleri ve yaban hayvanlarına ait bilgileri içeren sunum yapıldı.

    Ardından öğrencilerle birlikte, deniz, kumul, göl, sulak alan ve orman ekosistemleri gibi pek çok ekosistemi bir arada bulunduran, zengin biyoçeşitliliğe ve kaynak değerlerine sahip “Sinop-Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı” gezildi. Gezide özellikle yaban hayatı fotokapan görüntüleri ile yaban hayvanı tahnitleri büyük ilgi gördü. Etkinlik Hamsilos Tabiat Parkı gezisi ile devam etti.

    Etkinliğe, Vali Yardımcısı Ali Osman Bulat, Kültür ve Turizm İl Müdürü Fatih Güzel, Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü görevlileri, Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

  • İlginç doğa hayrete düşürdü

    İlginç doğa hayrete düşürdü

    Tabiatın canlanmasıyla birlikte dağlardaki karlar eridi. Eriyen kar suları toprakları taşıyarak ırmaklara karıştı. Bu doğa olayının etkisiyle Sivas’ın İmranlı ilçesindeki Kızıldağ’dan doğarak, Samsun’un Bafra ilçesinde Karadeniz’e dökülen, bin 355 kilometre uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızılırmak kahverengine büründü. Kızılırmak’ın kollarından biri olan ve Kızılırmak’a rengini veren Fadlum Irmağı ise kızıl rengine boyandı. İki ırmağın kesiştiği yerde renklerin birleşmesi ortaya ilginç görüntüler çıkardı. Kızıllığın toprak yapısından kaynaklandığı bilinirken, görüntüsüyle mest eden ırmaktaki renk değişimi dron ile görüntülendi.

    “Toprağın suyla karışmasıyla su kızıl bir renk aldı”

    Toprağın suyla karışmasıyla suyun kızıl bir renk aldığını söyleyen Bahri Çongar, “Mevsim itibarıyla kıştan yaza geçtik. Şu anda tabi yüksek yerlerde yağan karların erimesi ve yağmurun yapmasıyla birlikte Kızılırmak’ta bir coşku oldu. Su seviyesi yükseldi ve böylelikle ortaya eşsiz bir manzara çıktı. Toprağın suyla karışmasıyla su kızıl bir renk aldı. Türkiye’nin en uzun ırmağı şehrimizi ikiye bölüyor. Ortaya da güzel görüntüler çıkıyor” dedi.

  • “Doğanın gizli kahramanları”

    “Doğanın gizli kahramanları”

    Erzincan’da eriyen kar sularıyla coşan akarsular, yeşeren araziler ve canlanan doğa, birçok yaban hayvanına olduğu gibi böceklere de yaşam alanı sunuyor.

    “Benekli Semenderler çıkmaya başladı”

    Baharla yeniden canlanan doğada daha çok görülen böcekler, sağladıkları yararlar ve doğal denge ile doğanın gizli kahramanları gibi. Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde baharla birlikte koruma altında bulunan “Anadolu Benekli Semenderi” görülmeye başlandı.

    Nesli tükenmekte olduğu için koruma altında bulunan “Anadolu Benekli Semenderi” Kemaliye’de görüntülendi. Karada sarı benekli iki canlıyı fark eden bir vatandaş, telefonu ile semenderleri kaydetti. Bir süre iki semenderin adeta birbirleriyle oyun oynadığı gözlendi.

    Semenderlerin, özellikle bahar mevsimi ve mart, nisan yağmurlarıyla Erzincan ile bölge genelinde son yıllarda sıklıkla görüldüğü bildirildi.