Etiket: doğal gaz

  • Bursa’da imar dışı bölgelere doğal gaz müjdesi

    Bursa’da imar dışı bölgelere doğal gaz müjdesi

    Bursa’da ekonomik ve çevre dostu yakıt olan doğal gazın yaygınlaştırılması için kurumlar arası istişare ve alt yapı yatırımlarına ağırlık veren Bursa Büyükşehir Belediyesi, 2021 yatırım programında olmayan bazı mahallelerdeki imarı dışı bölgelerin de bu yılki yatırım programına alınması için teşebbüslere başladı.

    Bursa’da yeşil ve temiz bir çevre için seferber olan Büyükşehir Belediyesi, hava kirliliğine sebep olan kömürün yerine doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması için çalışıyor. Bursa’nın Osmangazi, Yıldırım, Kestel ve Gürsu ilçelerindeki bazı bölgelerde doğal gaz kullanımının 2021 yatırım planına alınması konusunun görüşülmesi amacıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde istişare toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ulaş Akhan, Bursagaz Tarife Yatırım ve Paydaş Yönetimi Direktörü Ertan Yıldız katıldı.

    Yeni bölgelere doğal gaz müjdesi

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, şehirde doğal gaz kullanımını bekleyen vatandaşları çok yakından ilgilendiren gaz dağıtımı konusunu hem Bursagaz hem de ilçe belediye başkanlarının katılımıyla istişare ettiklerini söyledi. 2019 ve 2020 yıllarında toplam nüfusu 50 bini dahi bulmayan 4 dağ ilçesinin 150 milyon TL’yi bulan bir yatırımla doğal gaza kavuşturulduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, “2021 yılı yatırım programı da belliydi. Başta Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer olmak üzere Bursagaz’ın yetkisi dahilindeki Gürsu, Mudanya, İznik ve Kestel’de yeni yatırımlar planlanmıştı. Fakat milletvekillerinin takipleri sonucunda su, kanalizasyon, yağmur suyu, elektrik gibi bütün hizmetlerin gittiği Bursa’da imar dışı bölgelerin de doğal gaza kavuşturulması düşünüldü. Mevcut yatırım programına ilave olarak yeni bir yatırım programı oluşturma noktasında öngörülerimizi ortaya koyduk” dedi.

    Hedef, 2021’de çalışmaları başlaması

    Gaz dağıtım şirketi Bursagaz’ın 2021 yatırım programını yaptığını, 2022 ve sonraki yıllar için bunu yapmak istediğini dile getirdiğini açıklayan Başkan Aktaş, “Ancak Bursagaz tekrar EPDK ve üst yönetimle görüşüleceğini bildirdi. Osmangazi, Yıldırım, Kestel ve Gürsu’da özellikle doğal gazı bekleyen bazı mahallelerin 2021 yatırım programına alınmasını çok arzu ediyoruz. Yakın bir zaman içerisinde hangi mahallelerle alakalı çalışmalar yapılacaksa bunları ilan edeceğiz. 2021 yazında bu çalışmaların başlamasını, 2021 Eylül’den itibaren de bu mahallelerin doğal gaza kavuşmasını istiyoruz. İlgili mahallelerin bir miktar daha beklemesi gerekiyor. Çünkü yatırım programı tekrar gözden geçirilecek. İlgili belediyeler ve Bursagaz zaten bunları ilan edecektir. Toplantının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

  • Bursa’nın 3 dağ ilçesine doğal gaz verilmeye başlandı

    Bursa’nın 3 dağ ilçesine doğal gaz verilmeye başlandı

    Bursa’da, Keles’ten sonra diğer dağ ilçeleri Orhaneli, Büyükorhan ve Harmancık’ta da doğal gaz kullanılmaya başlandığı bildirildi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, proje kapsamında Bursagaz firmasınca 3 ilçeye yaklaşık 150 milyon liralık yatırımla 200 kilometreden fazla hat döşendi.

    Ayrıca, 110 kilometre yüksek basınç çelik bağlantı hattı çekilerek Orhaneli, Büyükorhan ve Harmancık’a doğal gaz ulaştırıldı.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Orhaneli’de düzenlenen törende yaptığı konuşmada, dağ ilçelerinde konforlu yaşam için daha önce ektikleri tohumların meyvelerini toplamaya başladıklarını vurguladı.

    Dünyanın özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşadığı dönemde Türkiye’de yatırımların hız kesmeden devam ettiğini belirten Aktaş, “Bu bölgede hizmet çıtasını her geçen gün daha yükseltmenin derdi ve heyecanı içindeyiz. Sadece doğal gaz ölçeğinde değerlendirdiğimizde 150 milyon liralık bir yatırım yapıldı.” ifadelerini kullandı.

    SOCAR Türkiye Doğalgaz Dağıtım Başkanı Ertan Yıldız da geçen yıl Keles’te gerçekleştirilen gaz verme töreninde, diğer 3 dağ ilçesine de 2020’de gaz vereceklerini taahhüt ettiklerini hatırlattı.

    Yıldız, verdikleri sözü tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

    Evlerdeki konforu artırmak amacıyla salgın sürecine rağmen yoğun bir çalışma temposu içine girdiklerini aktaran Yıldız, “Bu yılın bir diğer güzel gelişmesi de Uludağ’a gaz vermek oldu. Artık orada da çevreci, ekonomik ve güvenli yakıt olan doğal gazın kullanımı başladı.” değerlendirmesinde bulundu.

    Ayrıca, Büyükorhan ve Harmancık’ta da törenler gerçekleştirildi.

    AK Parti Bursa milletvekilleri Mustafa Esgin, Osman Mesten, Refik Özen ve Ahmet Kılıç’ın da katılımcılara hitap ettiği törenlerde, protokol üyeleri meşaleleri yakarak ilk doğal gazı ateşledi.

  • AB, çevre için doğal gaz projelerine desteği kesmeye hazırlanıyor

    AB, çevre için doğal gaz projelerine desteği kesmeye hazırlanıyor

    Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, iklim hedefleri doğrultusunda üye ülkeler arası doğal gaz boru hattı gibi projelere mali desteğin kesilmesi teklifinde bulundu.

    AB Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson, Avrupa Parlamentosu (AP) Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesi’nde, AB’nin üye ülkelerdeki enerji altyapılarını bağlamayı amaçlayan Trans-Avrupa Enerji Ağı (TEN-E) düzenlemesinde yapılacak değişiklikleri açıkladı.

    AB üyesi ülkelerin 2030 yılına kadar sera gazı salınımlarını yüzde 55 oranında düşürmek konusunda anlaştıklarını anımsatan Simson, AB’nin iklim dostu bir kıtaya dönüşmesi hedefine katkı sağlamak üzere TEN-E çerçevesinin de güncelleneceğini belirtti.

    Simson, AB üyesi ülkelerin enerji bağlantılarının geliştirildiğine, enerji piyasalarının daha güvenli, entegre ve rekabetçi bir konuma geldiğine dikkati çekerek, Avrupa Yeşil Anlaşması ile politika hedeflerinin değiştiğini kaydetti.

    Günümüzde enerji sistem entegrasyonları ve dijitalleşme gibi trendlerin ön plana çıktığını aktaran Simson, “2030’a kadar elektrik şebekelerine yapılan yatırımların yılda 50 milyar avronun üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz.” dedi.

    “Doğal gaz yerine yenilenebilir ve düşük karbonlu enerji sitemlerini desteklemeye odaklanacağız”

    Kadri Simson, çevre hedeflerini yakalamak için yenilenebilir enerji yatırımlarına önemli miktarda mali kaynak gerekeceğine işaret ederek, “Yeni yönetmeliğimizin geleceğe yönelik sınır ötesi altyapıda ihtiyaç duyduğumuz yatırımlara yardımcı olması gerekiyor.” ifadesini kullandı.

    Halihazırda doğal gazın Avrupa enerji ihtiyacının yaklaşık dörtte birini sağladığını anımsatan Simson, sektörün enerji dönüşümünde bir rol oynayacağını vurguladı.

    Simson, AB’nin iklim hedeflerini yakalamasıyla birlikte doğal gazın yerini yenilenebilir ve düşük karbonlu kaynaklara bırakacağını söyledi.

    TEN-E ile Avrupa’da güvenli ve birbirine iyi derecede bağlı bir doğal gaz şebekesi kurulduğuna işaret eden Simson, mevcut projelerin de tamamlanması ile bütün AB üyesi ülkelerde güvenli ve rekabetçi doğal gaz tedariki sağlanacağını kaydetti.

    Simson, “Komisyon, artık sınır ötesi doğal gaz projeleri için politika desteğine devam etme gereğini duymamaktadır. Bu nedenle doğal gaz altyapısını gelecekteki TEN-E politikasının dışında tutmayı teklif ediyoruz. Doğal gaz yerine yenilenebilir ve düşük karbonlu enerji sitemlerini desteklemeye odaklanacağız.” şeklinde konuştu.

  • AB ülkelerinde elektrik ve doğal gaz fiyatları düştü, Türkiye’de değişiklik yok!

    AB ülkelerinde elektrik ve doğal gaz fiyatları düştü, Türkiye’de değişiklik yok!

    Yeni tip Koronavirüs salgınının etkili olduğu 2020’nin ilk yarısında hanelerde AB ülkelerinin 16’sında elektrik, 18’inde doğalgaz fiyatlarına indirim geldi. Türkiye’de ise fiyat değişmedi. Elektriğe ise ekimde zam geldi.

    Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, 2020’nin ilk yarısında haneler için Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin 16’sında elektrik, 18’inde doğalgaz fiyatları geriledi.

    Sözcü gazetesinden Emre Deveci’nin haberine göre; 2019’un ilk yarısında AB ülkelerinde ortalama 21,6 euro olan 100 kilowatt saatlik (kWh) elektriğin bedeli, 2020’nin ilk yarısında 21,3 euroya geriledi. Aynı dönemde doğalgaz fiyatı 100 kWh için ortalama 6,6 euroda kaldı.

    2020’nin ilk yarısında hane halkı elektrik fatura bedellerinin yüzde 40’ını vergi ve harçlar oluşturdu. Bu oran doğalgazda yüzde 33 olarak hesaplandı.

    Avrupa’ya kıyasla doğalgazı daha yüksek fiyattan ithal eden Türkiye’de Botaş, spot LNG alımlarıyla maliyetleri düşürmüştü ancak hem kur artışı hem de Botaş’ın geçmiş yıllardaki büyük zararları nedeniyle hanelerde indirime gidilmemişti.

    Hollanda’da elektrikte yüzde 31 indirime gidildi

    2020’nin ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre ulusal para birimleri cinsinden elektrik fiyatlarında en büyük düşüş yüzde 31 ile Hollanda’da yaşandı. Yüzde 12,8’lik düşüşle Litvanya, yüzde 10’luk düşüşle İsveç ve yüzde 8,9’luk düşüşle Estonya sıralandı.

    Elektrik fiyatlarındaki düşüşte Hollanda’da temel olarak vergi indirimleri etkili olurken, Letonya, İsveç ve Estonya’da enerji maliyetlerindeki düşüş etkili oldu.

    Bu dönemde elektrikte en çok fiyat artışı yüzde 13,6 ile Litvanya’da, yüzde 12,9 ile Polonya, yüzde 10,5 ile Lüksemburg, yüzde 9,1 ile Romanya ve yüzde 8 ile Çekya’da oldu. Zamlarda belirleyici olan enerji maliyetlerindeki artışlardı.

    Türkiye’de elektrik fiyatı, AB ortalamasının çok üstünde

    Euro cinsinden AB ülkeleri içinde hanelerde elektriğin en pahalı olduğu ülkeler 100 kWh için 30,4 euro ile Almanya, 28,3 euro ile Danimarka ve 27,9 euro ile Belçika olarak sıralandı.

    Aynı kıstaslarla elektriğin en ucun olduğu ülkeler ise 10 euro ile Bulgaristan, 10,3 euro ile Macaristan ve 12,4 euro ile Estonya oldu. Türkiye’de de bu rakam 10 euro oldu.

    Ancak karşılaştırma açısından daha doğru bir veri olan satın alma gücü paritesi ile bakıldığında AB ülkelerinde hanelerde 100 kWh elektrik fiyatı ortalama 21,7 euro olurken, Türkiye’de bu rakam 26,5 euro ile AB ortalamasının çok üzerinde yer aldı. Bulgaristan’da ise rakam 19,3 euro oldu.

    Bu alanda Türkiye’yi geçen AB ülkeleri 28,4 euro ile Romanya, 28,2 euro ile Almanya ve 26,7 euro ile Çekya.

    Doğalgazda indirim lideri Letonya

    AB ülkeleri içinde ulusal para birimleri cinsinden haneler için doğalgaz fiyatlarında en çok indirim yüzde 29,4’lük oranla Letonya’da oldu. Onu yüzde 19,8 ile Litvanya, yüzde 16 ile İsveç ve yüzde 15,4 ile Portekiz seyretti.

    İsveç’teki indirimin nedeni vergi indirimleri olurken, Letonya’daki indirim enerji maliyetlerindeki düşüşten kaynaklandı. Litvanya ve Portekiz’deki indirimler ise hem vergi indirimi hem de enerji maliyetlerindeki düşüşten kaynaklandı.

    Gaz fiyatında en çok artış yüzde 8’lik oranla Hollanda’da yapıldı. Fransa yüzde 7,3 ve Hırvatistan yüzde 5,2’lik oranlarla Hollanda’yı takip etti. Vergi artışı Hollanda’da gaz fiyatlarını artırırken, Fransa ve Hırvatistan’da maliyet artışları belirleyici oldu.

    Euro cinsinden Avrupa’da en düşük gaz fiyatlarına, 100 kWh için 3,2’şer Euro ile Letonya, Macaristan ve Romanya sahip oldu. En yüksek gaz fiyatlarına sahip ülkeler ise, 10 euro ile Hollanda, 9,8 euro ile İsveç, 7,9 euro ile Fransa ve 7,5 euro ile Danimarka olarak sıralandı.

    Türkiye’de bu rakam 2,4 euro oldu. Satın alma gücü paritesiyle Türkiye’de rakam 6,4 euro olurken, AB ortalamasında 6,7 euro oldu. Bu kıstasla Lüksemburg’da fiyat 3,3 euro.

    Türkiye’de 1 Ekim itibarıyla elektriğe tüm tarifeler için yüzde 5,75 oranında zam gelmişti.

  • İnegöl’de Kurşunlu Mahallesi doğal gaza kavuşuyor

    İnegöl’de Kurşunlu Mahallesi doğal gaza kavuşuyor

    Gönül Belediyeciliği kapsamında çalınmadık kapı, sıkılmadık el bırakmayıp ilçe halkının sorunlarını çözümlemek için çalışmalarına devam eden İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İNGAZ tarafından Kurşunlu Mahallesi’nde sürdürülen doğal gaz hattı çalışmalarını inceledi.

    İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Hasanpaşa, Yiğitköy, Eymir, Küçük Yenice, Süpürtü ve Kurşunlu mahallelerinin planlamaya alındığı yaklaşık 50 km uzunluğundaki doğal gaz hattının 18 km ana taşıyıcı çelik hat imalatının yapıldığı Kurşunlu Mahallesi’ndeki çalışmaları beraberindeki heyetle birlikte yerinde inceledi.

    ÇALIŞMALAR BİR HAYATA GEÇİRİLİYOR

    İnceleme sırasında açıklamada bulunan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, ‘’Kurşunlu mahallemizdeki vatandaşlarımızın ihtiyacı olan konuları hayata geçirebilmek için el birliği ile çalışıyoruz. Doğal gaz çalışmalarını yerinde incelemek için geldik. Kurşunlu mahallemiz eski beldelerimizden biri. Büyükşehir Kanunu uygulanmaya başlandıktan sonra kanalizasyon, alt yapı, içme suyu ve doğalgaz gibi çalışmaları planlamaya alınarak bir bir hayata geçiriliyor. İNGAZ şirketimiz doğal gaz çalışmasını hızlı bir şekilde yürütüyor. Bir yandan ana hattın buraya getirilmesi, buraya getirilirken de güzergâhta kalan bölgelerinde doğal gaz planlaması içinde alınması ve nihayetinde de Kurşunlu mahallemize doğal gazın ulaştırılması ile ilgili çaba ve gayretlerini hızlı bir şekilde sürdürüyorlar. ’dedi.

    ARKA PLANDA HERKESİN İLMEK İLMEK EMEĞİ VAR

    Çalışmalar sırasında arka planda katkı sunan herkese teşekkür eden Başkan Alper Taban,’’ Burada katkı ve destek veren başta İNGAZ şirketimize, Millet Vekilimize, kıymetli Ak Parti İlçe Başkanıma, muhtarıma, çalışma arkadaşlarıma, her birine yürekten teşekkür ediyorum. Biz işin belki sunumunu yapıyoruz ama arka planda herkesin ilmek ilmek emeği var. Dolayısıyla her birine teşekkür ediyorum.’’ dedi.

    MERKEZDE DE YAYGINLAŞTIRMAYI ARZULUYORUZ

    Doğal gazın hava kirliliğine fırsat vermemesinden dolayı kullanımın yaygınlaştırılmasını arzu ettiklerini ifade eden Başkan Alper Taban, ‘’İnşallah bu çalışmaları kısa bir sürede tamamlayarak şehrin iç kısmında da bina ve konutlara bağlantı yapılacak şekilde hazırlıklar yapılıyor. Kullanmak isteyen vatandaşlarımızda evlerinin içeresindeki bağlantıları gerçekleştirerek doğal gazını kullanabilecekler. Yapılan çalışmaların bölgemize ve mahallemize hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah iyi günlerde ve sağlık içinde kullanmayı nasip etsin. Doğal gaz hava kirliliğine fırsat ve imkân vermeyen yakıt. İnegölümüzün merkez mahallelerinde de bunu yaygınlaştırarak yüzde yüzünün kullanmasını arzu ediyoruz. İnşallah vatandaşlarımızda kapısına gelen doğal gazı abone olarak bağlatırlar ve güzel güzel kullanırlar. Emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.’’ dedi.

  • Bakan Dönmez duyurdu! Bu yıl dünyadaki en büyük keşif

    Bakan Dönmez duyurdu! Bu yıl dünyadaki en büyük keşif

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’ndaki Tuna-1 kuyusunda 405 milyar metreküplük rezerve ulaştıklarını belirtti. Dönmez, “Türkiye tarihinin en büyük keşfi ve 2020 yılı itibarıyla baktığımızda dünyada denizlerdeki en büyük keşfi açıklamış olduk. İnşallah 2023’te cumhuriyetimizin 100’üncü yılında kendi gazımızı, Karadeniz’den ürettiğimiz gazımızı vatandaşımızla buluşturacağız” dedi.

    Bakan Dönmez, katıldığı televizyon programında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunup, soruları cevapladı. ‘Fatih’ sondaj gemisinin Karadeniz’de 20 Temmuz’da çalışmalara başladığını, aradan 1 ay geçmeden 320 milyar metreküp doğal gaz rezervini kamuoyu ile paylaştıklarını belirten Dönmez, “Yine o gün aşağıda iki katmanımız daha olduğunu, benzer yapılar içerdiğini söylemiştik ve çalışmalarımızın bu kuyuda devam edeceğini ifade etmiştik. Cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanı’mız ilave 85 milyar metreküplük keşif miktarını açıklamış oldu. Böylece Sakarya Gaz Sahası’ndaki Tuna kuyusunda yani ilk keşif kuyumuzda 405 milyar metreküplük bir rezerve ulaşmış olduk. Türkiye tarihinin en büyük keşfi ve 2020 yılı itibarıyla baktığımızda dünyada denizlerdeki en büyük keşfi açıklamış olduk. Karaları da dahil ettiğimizde sıralama ikinci oluyor. Dolayısıyla gayet büyük bir keşiften rahatlıkla bahsedebiliriz” dedi.

    ‘TÜRKALİ-1′ ADINI VERDİĞİMİZ LOKASYONA GİDECEĞİZ’

    Bakan Dönmez, Tuna-1’deki arama kuyusunun bittiğini söyleyerek, “Bu kuyuyla alakalı olarak tamamlama çalışmaları yapılacak. Onu bir başka gemiyle yapacağız. Şimdi Türkali-1 adını verdiğimiz lokasyona gideceğiz. Yaklaşık Tuna-1’e 4-5 kilometre mesafede bir kuyu. Yine aynı sahadayız, yani Sakarya Gaz Sahası’ndayız. Bu sahanın büyüklüğü yaklaşık 225 kilometrekare. Biz burada 40’a yakın üretim kuyusu planlıyoruz önümüzdeki yıllarda. Bu şu anlama geliyor. Bundan sonra hemen hemen belki her 2 ayda bir kuyu açarak üretim amacımıza dönük olarak bu hazırlıklarımızı tamamlamış olacağız” diye konuştu.

    ‘2023’TE VATANDAŞIMIZLA BULUŞTURACAĞIZ’

    Bakan Dönmez, doğal gazı 2023’e yetiştirmek için çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu:

    “Kronometre başladı, Türkiye Petrolleri çalışanlarımız geriye sayıma başladılar. İnşallah 2023’te cumhuriyetimizin 100’üncü yılında kendi gazımızı, Karadeniz’den ürettiğimiz gazımızı vatandaşımızla buluşturacağız. Bu şekilde ön mühendislik çalışmaları başladı, detay mühendislik çalışmaları için de görüşmeler, çalışmalar devam ediyor. Bu 2-3 tane tespit kuyusu açacağımızı ifade etmiştik. Bunlarla birlikte önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde detay mühendislik çalışmaları da sonlandırılmış olacak. Çünkü burada deniz üstünde bir platform düşünmüyoruz. Çünkü derin denizden bahsediyoruz. Yaklaşık 2000 metrelik bir derinlikten bahsediyoruz. Yani suyun üstünde hiç kimse bir şey görmeyecek o sahada, kıyıda göreceğiz. Orada kuyu başında bazı valf vana kontrol sistemlerimiz olacak. Komünikasyon için bazı teçhizatı oraya yerleştireceğiz ve burada toplanan gazı da kıyıya getireceğiz. En yakın mesafede olan nokta şu anda Filyos gözüküyor ama değişik çalışmalar da var, oraya getireceğiz. Orada da yine karadaki ayrıştırma tesislerini yapacağız. Çünkü gelen gazın içerisinde istenmeyen partiküller olabilir. Onlar ayrıştırılacak ilgili teknik standartlara göre. Uygun basınca getirilecek ve sonra da bizim ulusal iletim sistemimize yani BOTAŞ’ın ana iletim sistemine bağlanmış olacak. Hedefimiz, tamamen bu şekilde belirlenmiş durumda. 2023’te inşallah vatandaşımızı kendi yerli gazımızla buluşturmayı hedefliyoruz.”

    DOĞAL GAZ KONTRATLARI

    Bakan Dönmez, 1-2 yıl içinde yaklaşık 16 milyar metreküplük doğal gaz kontratının sonlanacağını anımsatarak, “Rusya’yla sonlanan kontratımız var, Azerbaycan’la ilk kontratımız sonlanıyor. Keza LNG aldığımız yani sıvı doğal gaz aldığımız üniteler var Nijerya gibi onlarla da sonlanacak. Bizim birinci önceliğimiz arz güvenliği. Bir taraftan da kendi yerli kaynaklarımızı sisteme dâhil etikçe yurt dışına bağımlılığımız azalacak. Ama çok kısa süre içinde, kısa vadede bütün kontratlarımızın yerine yerli doğal gazı ikame edeceğiz sözü doğru olmaz. Ama zaman içinde sürekli yerli kaynağın daha fazla oranda kullanıldığı bir piyasaya doğru ilerleyeceğiz” dedi.

    ‘KAŞİF’ SU ALTI ROBOTU

    Bakan Dönmez, ‘Fatih’ sondaj gemisinde görevine başlayan yerli su altı robotu ‘Kaşif’ ile ilgili ise şu bilgileri verdi:

    “Sağ olsunlar, Türkiye’deki bir girişimci bu robotu yapabileceğini ifade etti. Biz de her türlü teknik desteği kendisine verdik. Ve şu anda daha önce yurt dışından temin etmiş olduğumuz robotun bire bir aynı özelliklerine sahip ama farklı dizaynda milli yazılımı yapılmış bir robotumuz var. O robot bize kuyuyla alakalı bazı video görüntülerini yukarıya aktarıyor, bunun yanı sıra yukarıdan operatör vasıtasıyla oradaki bazı mekanik işlemleri yapabilir hale geliyoruz. Çünkü orada bir somonun sıkılması, gevşetilmesi veya herhangi bir olumsuz durumda müdahale edilmesi gereken işler varsa onu biz o robotla yapıyoruz. Çünkü o derinlikte bizim bir dalgıç oraya indirmemiz mümkün değil yani 2 bin metre derinlikten bahsediyoruz ki yaklaşık 200 atmosferlik yüksek bir basınçtan bahsediyoruz. Biz denemelerini, testlerini de yaptık bu arada, sadece 2 bin metre de değil, 3 bin metreye kadar çalışabilecek bir robotumuz var artık. Bunu diğer gemilerimize de aynı şekilde entegre etmeyi planlıyoruz. O robot sayesinde bu su altında işlemleri rahatlıkla yapabilir hale geliyoruz.”

    ‘BİZİM KİMSENİN MALINDA GÖZÜMÜZ YOK’

    ‘Oruç Reis’in sismik araştırma yaptığı bölgenin Antalya’nın Kaş ilçesinin güneyinde, Türkiye’nin kıta sahanlığında olduğunu belirten Bakan Dönmez, “Bundan yıllarca önce ruhsatını verdiğimiz alanlar bunlar. Orada şu anda iki boyutlu sismik atıyor sismik araştırma gemimiz ‘Oruç Reis’. Tahmin ediyorum 1-2 ay içinde tamamlayabiliriz, sonrasında üç boyutlu sismik atmaya başlayacağız aynı bölgede. Değerlendirmelerden sonra orada da potansiyeli yüksek bir alan görürsek sondaj gemimizi gönderip ilk keşif amaçlı sondajımızı da yapmış olacağız. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın defaatle ifade ettiği bizim kimsenin hakkında, hukukunda, malında, mülkünde gözümüz yok ama herkes de bizim hakkımıza, hukukumuza saygılı olsun ifadesini bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Uluslararası hukuka uygun, milli hak ve menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa, orada o çalışmaları yapmaya devam edeceğiz” dedi.

  • Yeni rezerv Türkiye’nin kaç yıllık ihtiyacını karşılayacak?

    Yeni rezerv Türkiye’nin kaç yıllık ihtiyacını karşılayacak?

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisini ziyaretinde Karadeniz’de 85 milyar metreküp yeni doğalgaz rezervi bulunduğunu açıkladı. Peki 405 milyar metreküpe yükselen toplam rezerv Türkiye’nin kaç yıllık ihtiyacını karşılayacak?

    Yapılan son çalışmalarla Karadeniz’deki toplam doğalgaz rezervi 405 milyar metreküpe yükseldi.

    ‘Yeni müjde’yi Fatih Sondaj gemisinde incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan duyurdu.

    Erdoğan, 85 milyar metreküp yeni rezerv keşfedildiğini açıkladı.

    21 Ağustos’ta Sakarya Gaz Sahası’nda (Tuna-1) 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğu açıklanmıştı. Son keşifle birlikte toplam rezerv 405 milyar metreküpe yükseldi.

    Türkiye’nin yıllık ortalama doğalgaz tüketiminin 40-45 milyar metreküp biliniyor. Bu doğrultuda 85 milyar metreküplük yeni rezervin yaklaşık 2 yıl, 405 milyar metreküp olan toplam rezervin ise Türkiye’nin 9 yıllık ihtiyacına denk geldiği belirtiliyor.

    NEREDE KULLANILIYOR?

    Türkiye’nin 2019 yılındaki doğalgaz tüketimi 44,9 milyar metreküptü. Doğalgazda 44,9 milyar metreküplük iç tüketimin, 14,5 milyar metreküplük kısmı konuta, 12,4 milyarı sanayiye ve 11,2 milyarı elektrik üretimine 6,8 milyarı ise diğer alanlara gidiyor.

    Türkiye’nin petrol ve doğalgaz dahil yıllık enerji ithalatının faturası:
    2018’de 43 milyar dolar, 2019’da 41 milyar dolar’dı.

    Enerji ithalatının yaklaşık üçte biri olan 13 milyar dolar, doğalgaz için harcanıyor.

    İTHALATTA RUSYA İLK SIRADA

    Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacının yüzde 36,9’unu Rusya’dan, 15,7’sini Azerbaycan’dan, 13,5’ini Cezayir’den, 11,7’sini İran’dan, 7’sini Nijerya’dan, 5,8’ini Katar’dan, 3,2’sini ABD’den ve 3,1’ini Trinidad Tobago’dan karşılıyor.

    NE ZAMAN KULLANILABİLECEK?

    Daha önce İsrail, Leviathan sahasında bulduğu gazı nihai yatırım kararının ardından 2 sene gibi bir sürede çıkarmaya başlamıştı. Uzmanlara göre Türkiye bu gazı 3 yıl içerisinde piyasaya verebilecek.

    Ayrıca Türkiye’nin sahip olduğu gaz tesisleri ve boru hatları da bu sürenin 3 yıla inmesinde önemli. Ancak gazın bulunduğu derinlik ve konumun çalışmaları zorlayabileceği ve maliyeti de arttırabileceği ifade ediliyor.

    DOĞALGAZ FİYATLARINA NASIL YANSIYACAK?

    Piyasada rekabetçi bir fiyatın oluşması ile kademeli olarak tüketicinin de faturasında bir düşüş söz konusu olacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de keşif açıklaması sonrası “İthalat azalacak. Vatandaş gazı daha ucuza kullanacak” demişti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni rezervi açıkladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni rezervi açıkladı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sakarya Gaz Sahası’ndaki Fatih Sondaj gemisindeki incelemelerinin ardından açıklamalarda bulundu.

    https://youtu.be/CFlHFKqJm5k

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Test, analiz ve detaylı mühendislik çalışmaları sonunda keşfettiğimiz rezerve 85 milyar metreküp daha ilave edildi. Böylece Sakarya sahasının Tuna-1 bölgesindeki toplam doğal gaz rezervi miktarı 405 milyar metreküpü buldu.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisinde incelemelerde bulunmasının ardından yaptığı açıklamada, bugün hem Fatih sondaj gemisinin personelini tebrik etmek hem de keşfedilen rezervin yeni miktarını paylaşmak üzere geldiğini söyledi.

    Fatih sondaj gemisini İstanbul’un fetihinin 567. yıl dönümü olan 29 Mayıs’ta Haydarpaşa Limanı’ndan Karadeniz’e uğurladıklarını hatırlatan Erdoğan, Trabzon Limanı’nda kule montajı, bakımı ve ikmali yapılan geminin 20 Temmuz’da Sakarya sahasının şu anda bulunduğu yerdeki Tuna-1 kuyusunda sondaja başlandığını ifade etti.

    Erdoğan, yapılan çalışmalar sonunda deniz tabanının altındaki kuyunun ilk iki katmanında 320 milyar metreküplük doğal gaz bulunduğu müjdesini 21 Ağustos’ta ilan ettiklerini aktararak, şunları kaydetti:

    “Bu tarihten sonra da sondaj faaliyetlerine devam eden gemimiz, 4 bin 445 metre derinliğe kadar ulaştı. Test, analiz ve detaylı mühendislik çalışmaları sonunda keşfettiğimiz rezerve 85 milyar metreküp daha ilave edildi. Böylece Sakarya sahasının Tuna-1 bölgesindeki toplam doğal gaz rezervi miktarı 405 milyar metreküpü buldu. Bu kuyudaki çalışma önceden planlandığı şekilde 4 bin 775 metre derinliğe ulaşılmasıyla sona erdi. Fatih sondaj gemimiz Filyos Limanı’ndaki bakım, ikmal ve teknik hazırlık safhalarının ardından inşallah önümüzdeki aydan itibaren sondaj faaliyetlerine yine Sakarya sahasındaki Türkali-1 kuyusunda devam edecek. Türkali-1 kuyusundan da çok kısa sürede sevindirici haberler almayı bekliyoruz. Tuna-1 kuyusunda keşfettiğimiz 405 milyar metreküplük doğal gazı burada kurulacak platform vasıtasıyla topraklarımıza ulaştıracak ve ülkemizin tamamına hizmet veren sisteme entegre edeceğiz. Hedefimiz 2023 yılında bu gazı milletimizin kullanımına sunmaktır. Böylece Türkiye tarihindeki en büyük hidrokarbon kaynağına kavuşmuş olacaktır. İnşallah Karadeniz’deki ve Akdeniz’deki yeni sondajlardan alacağımız müjdelerle bu kaynağı daha da genişleteceğiz.”

    “Denizaltı robotumuzu da yerli ve milli imkanlarla petrol sektörümüze kazandırdık”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, halen Yavuz sondaj gemisinin, Barbaros Hayrettin ve Oruç Reis sismik araştırma gemileriyle birlikte Akdeniz’de faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Kanuni sondaj gemimiz Karadeniz’deki sondaj faaliyeti için yola çıktı. Yıl sonuna kadar fiilen kuyu açmaya başlayacak. Hepsi de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na ait sondaj gemilerimiz, dünyadaki toplam derin deniz sondaj filosunun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Sismik araştırma gemilerimiz de kendi alanlarının en modern donanımlarına sahiptir. Fatih sondaj gemimiz, ekipmanın ve ekibin millileştirilmesi yolunda önemli bir adımdı. Şimdi yeni bir adım daha atarak uzaktan kumandalı ileri teknoloji ürünü denizaltı robotumuzu da yerli ve milli imkanlarla petrol sektörümüze kazandırdık. ‘Kaşif’ adını verdiğimiz bu denizaltı robotu sayesinde yüzlerce metre derinlikteki ihtiyaç duyulan elektrik ihtiyacını ve video görüntülerini uzaktan kumandayla hiçbir riske girmeden elde edebileceğiz. Denizaltı robotumuzun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz’de keşfedilen rezervin Türkiye’nin bugüne kadarki en büyük hidrokarbon kaynağı olduğunu belirterek, “Devamının da geleceğine inandığım bu keşiflerle inşallah ülkemizin doğal gazda dışarıya bağlılığı önemli ölçüde azalacaktır.” dedi.

    Erdoğan, Karadeniz’de bulunan Fatih sondaj gemisini ziyaretindeki konuşmasında, keşfedilen hidrokarbon kaynaklarının ekonomik değer olarak çok önemli bulunduğunu, Türkiye’nin bu konuda net ithalatçı bir ülke olduğunu söyledi.

    Rusya, İran ve Azerbaycan’dan doğal gaz, Cezayir, Katar, Nijerya ve Amerika gibi yerlerden de sıvılaştırılmış doğal gaz ithal edildiğini ifade eden Erdoğan, “Ülkemizin çeşitli yerlerinde küçük miktarlarda petrol ve doğalgaz çıkıyor olmakla beraber bunlar toplum olarak toplamda tüketimimiz içinde bir hayli yetersiz düzeydedir. Karadeniz’de keşfettiğimiz rezerv ülkemizin bugüne kadarki en büyük hidrokarbon kaynağıdır. Devamının da geleceğine inandığım bu keşiflerle inşallah ülkemizin doğal gazda dışarıya bağlılığı önemli ölçüde azalacaktır. Bu aynı zamanda milletimize daha ucuz doğal gaz hizmeti verebileceğimiz anlamına da geliyor.” diye konuştu.

    Erdoğan, Türkiye’nin sahip olduğu güçlü alt yapısı sayesinde sondaj çalışmalarını dışarıdan kiralamaya göre gerçekten çok uygun bir maliyetle ve güvenle gerçekleştirdiğini dile getirerek, gazın kalitesinin yüksekliğinin işletme maliyetlerinin de minimum seviyede olacağına işaret ettiğini kaydetti.

    Kalkınma ve büyüme çabasının en büyük kalemini oluşturan petrol ve doğal gazda dışarıya ödenen miktar azaldıkça bu hizmetlerin millete daha hesaplı sunulabileceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Böylece ülkemizde kalan kaynağı da yatırıma, üretime, istihdama yönlendirme imkanına kavuşacağız. Ancak bu keşfin en az miktarı ve değeri kadar önemli kabul ettiğim bir diğer husus da Türkiye’nin yürüttüğü tarihi istiklal ve istikbal mücadelesi sürecinde milletimize büyük bir moral vermiş olmasıdır. Yıllarca gıptayla baktığımız hidrokarbon zenginliklerine artık ülkemizin de sahip olabileceğini görmemiz inşallah diğer alanlardaki mücadelelerimizin başarıya ulaşacağının da işaretidir. Dünyada son bir asırda yaşanan çatışmaların çoğu hidrokarbon kaynaklarına sahip olabilmek için çıkmış veya çıkartılmıştır. Türkiye bu çatışmaların tamamen dışında kalarak kendi emeği ve gayretiyle bugün bulunduğu yere gelmiştir. Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarını paylaşım mücadelesinden Türkiye’yi dışlama çabalarına rıza göstermeyerek yeni bir dönemin kapısını açtık. Ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayan hiçbir plana, hiçbir girişime, hiçbir oldubittiye izin vermemekte kararlıyız. Buradan bir kez daha tekrarlıyorum. Bizim kimsenin hakkında, hukukunda özellikle de toprağında gözümüz yoktur. Biz sadece kendi haklarımızın müdafaası içindeyiz. Bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak için diplomasinin tüm yollarıyla birlikte gücümüzün tamamını kullanmakta kararlıyız. Doğu Akdeniz’de barışı, huzuru, istikrarı egemen kılmanın yolu Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarına saygılı olmaktan, tanımaktan, teslim etmekten geçiyor. Bunun dışındaki hiçbir zorbalığa ve komedi düzeyine varan oyunlara eyvallah etmeyeceğiz.”

     “Avrupa Birliği’nin güvenilirliği zaten azalmıştı”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliğinin (AB) bu konuda Yunanistan ve Rum kesiminin adeta esiri haline gelmiş olmasının en çok yine AB’ye zarar verdiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

    “Ülkemize bugüne kadar savunduğu tüm değerleri hiçe sayma pahasına uyguladığı çifte standart sebebiyle Avrupa Birliği’nin güvenilirliği zaten azalmıştı. Şayet hali hazırdaki tartışmalarda Doğu Akdeniz’de adil bir tutum takınmaz ise bu durum artık Avrupa Birliği’nin sonunun geldiğinin resmen ilanı olacaktır. Irkçılık ve İslam düşmanlığı bataklığında çırpınan, İngiltere’nin ayrılmasıyla güç kaybeden Avrupa Birliği, doğal kaynakların adil bölüşümü konusunda devre dışı kalmasının yükünü taşıyamaz. Biz her şeye rağmen Avrupa ile kadim tarihi geçmişe sahip siyasi, ekonomik, kültürel ilişkilerimizi geliştirerek sürdürmekten yanayız. Burada cevap bekleyen tek soru: Avrupa Birliği’nin bunu isteyip istemediğidir. Salgının da etkisiyle küresel ve bölgesel düzeyde bir yeniden yapılanma sürecinden geçildiği şu kritik dönemde bunun cevabını Avrupa Birliği’nden başka verebilecek merci yoktur.”

     “Karadeniz’de ve Akdeniz’de hidrokarbon kaynakları aramayı sürdüreceğiz”

    “Türkiye olarak biz kendi işimize bakıyoruz.” diyen Erdoğan, bundan sonra da böyle devam edeceklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Karadeniz’de ve Akdeniz’de hidrokarbon kaynakları aramayı sürdüreceğiz. Suriye’de, Libya’da, Azerbaycan’da, Hakk’ın ve haklının yanında durmayı sürdüreceğiz. Sınırlarımız içinde ve dışında terör örgütleriyle mücadelemizi kesintisiz şekilde yürütmeyi sürdüreceğiz. Ekonomimizi, üretim, ihracat, istihdam odaklı olarak büyütmeyi sürdüreceğiz. Dünyanın neresinde olursa olsun gözünü ve kalbini ülkemize yöneltmiş tüm mazlumlara ve mağdurlara el uzatmayı sürdüreceğiz. Milletimize her alanda hak ettiği hizmetleri getirmeyi, dev projeleri hayata geçirmeyi, yenilerini devreye almayı sürdüreceğiz. Bu uğurda gerekirse canımızı ortaya koymak dahil, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız. Türkiye’yi girdiği bu yoldan döndürmeye ne darbeler ne ekonomik tuzaklar ne siyasi ayak oyunları ne de içi boş tehditler kafi gelir.”

    Son yıllardaki girilen her mücadelede elde edilen başarıların gerisinde, milletin sergilediği sağlam birlik ve beraberlik ile devletin tüm kurumlarının ahenk içindeki çalışması olduğunu kaydeden Erdoğan, “İnşallah bu güzel tabloyu bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. 2023 hedeflerimize ulaşana, bizden sonraki nesillere 2053 vizyonunu hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü bir Türkiye bırakana kadar durmayacağız, duraksamayacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.” dedi.

    Erdoğan, Fatih sondaj gemisinin personelini tebrik ederek, “Tuna-1 kuyusundan çıkaracağımız yeni rakamıyla 405 milyar metreküp doğal gazın ülkemize milletimize ve hayırlı bereketli olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından kaptan köşküne geçerek, kaptanlar Selçuk Koyuncu, Mustafa Özdal ve Barış Ersoy ile de görüştü.

    Erdoğan’a, Fatih gemisinin rezerv keşfi dolayısıyla, Osmanlı’da zafer kazanan donanma gemilerine asılan sancak hediye edildi.

  • Cumhurbaşkanı yeni müjdeyi bugün açıklayacak

    Cumhurbaşkanı yeni müjdeyi bugün açıklayacak

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Karadeniz’deki Fatih sondaj gemisini ziyaret edecek. Ziyarette Erdoğan’ın “yeni müjdeler geliyor” diyerek duyurduğu ek rezerv açıklanacak.

    Merakla beklenen Karadeniz’de ek rezerv açıklaması bugün yapılacak.

    Açıklamayı, Sakarya Gaz Sahası’nda (Tuna 1) faaliyetlerine devam eden Fatih sondaj gemisini ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapacak.

    Erdoğan geçtiğimiz çarşamba günü grup toplantısında “Yeni müjdeler geliyor cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek hem çalışmaları görecek hem yeni rezerv miktarını açıklayacağız” ifadelerini kullanmıştı.

    Edinilen bilgilere göre Fatih gemisinin ilk kuyudaki sondaj çalışmaları tamamlandı ve rezerv miktarı arttı.

    21 Ağustos’ta Fatih sondaj gemisinin Karadeniz açıklarında 320 milyar metreküplük rezerv bulduğu açıklanmıştı. Gazın 2023 yılında kıyıya getirilip sisteme bağlanması bekleniyor.

  • Bakan Dönmez sondaj için tarih verdi

    Bakan Dönmez sondaj için tarih verdi

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Kanuni sondaj gemisi inşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında ilk operasyonuna başlayacak. Böylece Karadeniz’de Fatih, artık Kanuni ile birlikte çalışacak” dedi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; Bakan Dönmez, Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde, Osmanlı Padişahı Sultan 2’nci Abdülhamid döneminde planlanan ve 2016’da yapımına başlanan Filyos Projesi sahasında helikopter ile incelemelerde bulundu. Bakan Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 21 Ağustos’ta Türkiye’nin, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdiğini kamuoyuna açıkladığını belirterek, 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğunu anımsattı. O gün, birinci ve ikinci katman dışında aşağıda birkaç katman daha olduğunu, çalışmalar bittikten sonra doğalgaz miktarının duruma göre yukarı yönlü revize edilebileceğini söylediklerini aktaran Bakan Dönmez, “Şu anda üçüncü ve dördüncü katmandaki sondaj çalışmaları tamamlandı, test çalışmaları devam ediyor. Önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde test çalışmalarını bitireceğiz. Sonra da inşallah sonuçlara göre varsa ilave bir keşif vatandaşımızla paylaşacağız. Biz ümitliyiz, o gün de söyledik, bugün de yine aynı pozisyonumuzu koruyoruz; inşallah yeni müjdeler gelir” dedi.

    ‘KARADENİZ’DE FATİH ARTIK KANUNİ İLE BİRLİKTE ÇALIŞACAK’

    Bakan Dönmez, Kanuni sondaj gemisinin bu yıl içerisinde filoya dahil edildiğini, Mersin Taşucu’nda yeni operasyonlara hazırlık kapsamında reaktivasyon işlemlerine devam ettiğini belirterek, “İnşallah 10 Ekim’de oradan demir alacak ve Haydarpaşa Limanı’na gelecek. Burada kule söküm işlemleri yapılacak. Boğazda 3 köprümüz var, köprülerin altından geçebilmek için kuleyi sökmemiz gerekiyor. Kasım ayı sonunda Filyos Limanı’na intikal etmiş olacak. Burada tekrar kulenin montajı ve diğer bakımlarının yapılmasını bekliyoruz. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında da ilk operasyonuna başlayacak. Böylece Karadeniz’de Fatih artık Kanuni ile birlikte çalışacak. İnşallah 2023’te Karadeniz gazını vatandaşımızla buluşturmak için gerekli çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu.

    FİLYOS PROJESİ

    Bakan Dönmez, Filyos projesinin, Batı Karadeniz bölgesindeki mega lojistik merkezlerinden birisi olarak planlandığını kaydetti. Filyos’un, sadece liman olarak hizmet vermeyeceğini, orta ve yüksek teknolojili üretim yapacak firmalara da olanak sağlayacağını vurgulayan Bakan Dönmez, “Sadece liman hizmetleri değil, yine bu bölgede özel endüstri bölgesi ilan etmek suretiyle orta ve yüksek teknolojili üretimleri yapacak firmalar için de burada geniş bir endüstri bölgesi planlaması yapıldı” dedi.

    ‘FİLYOS’TAN FATİH SONDAJ GEMİSİNE LOJİSTİK DESTEK’

    Bakan Dönmez, hem Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı hem de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan gelen yetkililerle sahada inceleme yaptıklarını aktararak, “Bildiğiniz gibi 21 Ağustos’ta Fatih Sondaj Gemisi’nin bir keşfi olmuştu. Tabii gemimiz buradan 150-160 kilometre açıkta faaliyetlerine devam ediyor; ama o faaliyetlerini sürdürebilmesi için de önemli desteğe ihtiyacı var. O açıdan kıyı lojistik merkezleri bu operasyonlar için son derece büyük önem arz ediyor. Filyos’un böyle bir imkana bugünlerde kavuşuyor olması, bu hizmetleri daha kolay ve ekonomik yapıyor olmamıza da imkan tanımış oldu. Karadeniz’deki çalışmalara başlama kararı alınca da zaten ekibimiz Filyos’a gelmişti, buradaki çalışmaları yerinde inceledi. 7 Mayıs’ta çalışmalar başladı, 1 Temmuz’da lojistik merkezinin kurulumunu tamamlamış olduk. 15-20 Temmuz gibi de Fatih sondaj gemimiz şu anda Sakarya Gaz Sahası olarak adlandırdığımız noktada ilk sondajına başlamıştı. Şu anda bulunduğumuz yerden oraya her gün Fatih sondaj gemisinin sondajıyla alakalı hizmetlerin lojistik desteğini veriyoruz. Tabii bu tip merkezlerde iş sağlığı ve güvenliği, çevre standartlarına uyum son derece önemli. Burada uluslararası standartlara uygun bir operasyon yapıyoruz” ifadesini kullandı.

    ‘FİLYOS LİMANI ÇALIŞMALARINDA SONA GELİNDİ’

    Bakan Dönmez, Kanuni sondaj gemisinin gelecek aylarda bölgeye intikal etmesiyle Filyos Limanı’ndaki yoğunluğun daha fazla olacağına işaret ederek, limanla ilgili çalışmalarda sona gelindiğini bildirdi. Şu anda limanın bir kısmını kullandıklarını, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın eksikleri tamamlamasıyla diğer hizmetlerin de verilmeye başlanacağını ifade eden Bakan Dönmez, “Limanın bizim açımızdan bir avantajı da şu; derinliği oldukça yüksek, 19 metre ki bizim sondaj gemilerimizin draftı oldukça yüksek, çok büyük gemiler bunlar. Gemilerin bakımı, yeri geldiğinde ikmallerinin yapılması için bu özelliklere sahip bir limanın olması, bizim işlerimizi son derece kolaylaştıracak” diye konuştu.

    ‘HAKLILIĞIMIZ TESCİL EDİLDİ’

    Türkiye ve Libya arasında deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmanın Birleşmiş Milletler tarafından tescil edilmesine de değinen Bakan Dönmez, hak, hukuk ve adaletten yana olan politikalarını, öteden beri hem sahada hem de masada tüm boyutlarıyla savunduklarını ifade ettiklerini belirtti. Bu tescil işleminin de aslında politikalarına bir yerde güç kattığını vurgulayan Bakan Dönmez, “Haklılığımızı tescil etmiş oldu. İnşallah Akdeniz’de Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi hak, hukuk ve menfaatler çerçevesinde, diyalogdan yana çözüm arayışımızı da devam ettirmek suretiyle çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.