Etiket: Doğal

  • Tarihi ve doğal güzellikler yerinde görüldü

    Tarihi ve doğal güzellikler yerinde görüldü

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi, şehrin tarihi ve doğal güzelliklerinin tanıtımı için düzenlediği gezilere 120 genç konuk oldu. Sakarya’nın güzelliklerini yakından görme şansı elde eden öğrenciler, doğayla da yakın temas kurdu.

    Gelecek nesillerin doğaya olan ilgisini artırmak ve gençlerin, çocukların şehrin turistik değerlerini keşfetmelerini sağlamak için şehir tanıtım gezilerinin devam edeceği ifade edildi.
    Sakarya Büyükşehir Belediyesi, gençlere ve çocuklara şehrin tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetme fırsatı sunan şehir tanıtım gezileri düzenliyor.

    Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Turizm Tanıtım Müdürlüğü tarafından organize edilen bu gezilerle, Sakarya’nın zengin kültürel mirası ve doğal alanları gençlerin ilgisine sunuluyor. Son olarak, 120 ortaokul öğrencisi, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen şehir tanıtım gezilerinin konuğu oldu. Gezi, İl Ormanı Tabiat Parkı’nda başladı. Burada doğanın içinde yürüyüş yapan öğrenciler daha sonra şehrin kuzey bölgesindeki turistik noktaları ziyaret etme imkanı buldu.

    Öğrencilerin kuzeyde ilk durağı Acarlar Longozu oldu. Kendine özgü yapısı ile Türkiye’nin en büyük tek parça halindeki longozu olan Acarlar’da doğanın tadını çıkaran öğrenciler, aynı zamanda bölgenin ekosistemi ve koruma çalışmaları hakkında bilgi edindi.

    Lavanta, kekik, adaçayı, biberiye, ıhlamur, akasya, defne, kuşburnu, kedi otu gibi birbirinden farklı 21 çeşit bitkinin toprakla buluştuğu Sakarya Botanik Vadisi’ni ziyaret eden öğrenciler, vadinin keyfini çıkarırken bitki çeşitliliği hakkında bilgi edinme fırsatı yakaladı.

    Öğrenciler, şehir tanıtım gezisi sayesinde Sakarya’nın doğal güzelliklerini yakından görme şansı elde etti. Fotoğraf makineleriyle bol bol anı ölümsüzleştiren öğrenciler, bu deneyimi unutulmaz kıldı. Şehir tanıtım gezileri, gençlerin ve çocukların doğayla daha yakın temas kurmalarını teşvik ederken aynı zamanda Sakarya’nın turizm potansiyelini tanıtmayı hedefliyor.

    Gelecek nesillerin doğaya olan ilgisini artırmak ve gençler ile çocukların şehrin turistik değerlerini keşfetmelerini sağlamak için şehir tanıtım gezilerinin devam edeceği ifade edildi. Geziler sayesinde genç nesillerin Sakarya’nın zengin kültürel ve doğal mirasını keşfederek gelecekteki turizm elçileri haline gelmesi planlanıyor.

  • Doğal peteklerden oluşan 100 yıllık arı evi

    Doğal peteklerden oluşan 100 yıllık arı evi

    Bursa’nın Nilüfer ilçesi Ürünlü Mahallesi’nde 100-150 yıllık olduğu düşünülen kerpiç evin bahçesindeki duvarlar arıların bal yapması için doğal kovan haline getirilmiş.

    Günümüze kadar ayakta duran tarihi evin kovanları kil ile sıvandı. Antik dönemde kutsal kabul edilen arı ve bal geleneği, bu yapıda kendini gösteriyor. Arkeologlara göre Ürünlü’deki arılıklar Anadolu’da eşine az rastlanır bir geleneğin devam ettiğini gösteriyor.

    Ürünlü’deki bu tarihi yapı Nilüfer Belediyesi tarafından kamulaştırıldı. Kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması için ‘Arıevi’ olarak hizmet verecek olan evde, yenileme çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. ‘Arıevi’nde Antik dönemden günümüze kadar arı, bal ve arıcılık tarihinin gelişimi kronolojik olarak metin ve görsellerle ziyaretçilere sunulacak.


    Nilüfer Belediyesi’nde görevli arkeolog Fatma Selbik Akın, Ürünlü’nin sivil mimarisinin kerpiçten olduğunu ifade ederek, “Burada diğer yapılardan farklı olan bir özellik gözümüze çarptı. Bulunan evin bahçesindeki duvarlara yapılmış nişler içerisinde Antik dönemden günümüze kadar kullanılan ‘Arılıklar’ var” dedi.


    Binanın belediye tarafından kamulaştırıldığı dile getiren Fatma Selbik Akın, “Bina olarak baktığımızda bir müze özelliği taşıyor. Bu bizim için önemli bir şey. Dünyada ve Anadolu’da eşine az rastlanan bir örnek olduğunu belirtebilirim. Mimarisi de göz önünde bulundurularak, arı, arıcılık ve bal tarihinin geçmişten günümüze kadar kronolojik olarak öyküsü bir müze niteliğinde ziyaretçilere sunulacak.

    Antik dönemden bugüne kadar ulaşan Romalı tarihçilerin metinlerinde arı kovanlarının konumu ve bakımı ile ilgili bilgileri bulabiliyoruz. Anadolu’da Konya Çatalhöyük’te arılıkların tasvir edildiği duvar resimlere rastlıyoruz.

    Arılıklar oluşturulurken evlerin alt tarafları tercih edilmiş. Ya da yaşanılan konutun dış duvarlarına ya da bahçelerine yapıldığını biliyoruz” diye konuştu.

  • Doğal kök boya Sındırgı’da üretilecek

    Doğal kök boya Sındırgı’da üretilecek

    3 bin yıllık kültür ve coğrafi işareti Sındırgı Belediyesi’ne ait Yağcıbedir halılarında kullanılan doğal kökboyalarından esinlenilerek başlatılan kök boya projesi tekstil atölyesi ile geliştirilerek geleceğe yön verecek, doğal üretimin ve kadın istihdamını arttıracak bir proje olarak tamamlanmak üzere. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Sındırgı Belediyesi, Sındırgı Kaymakamlığı, Balıkesir Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, özel müteşebbisler iş birliği ile geliştirilen proje dahilinde ilk olarak kök boya bitkileri toprakla buluştu. Boya damıtma tesisi ve tekstil atölyesinin kurulumunda ise sona gelindi. 600’den fazla kadın üyeye sahip Sındırgı Bereket Versin Kadın Kooperatifi tarafından faaliyete geçirilecek tesis ile ilçede kadın istihdamının arttırılması hedefleniyor.


    Doğal Kök Boya ve İnovasyon Merkezi projesi dahilinde kök boya bitkilerinden doğal boyalar elde edilecek. Elde edilen boyalar tekstil atölyesinde üretilen ürünlerde kullanılacağı gibi, ilk etapta tekstil sektörüne pazarlanacak. Kimyasal karışım olmadan doğal yöntemlerle üretilen kök boya sağlık açısından da önemli. Tekstil atölyesinde ilk etapta çocuk kıyafetleri, atkı, bere gibi doğal kök boya ve doğal yün ipler kullanılarak üretim yapılacak. Proje geliştirildikçe gıda, bina boyası gibi daha geniş çapta sağlıklı üretimin önü açılacak. İlçe genelinde tarıma da katkı sağlayacak proje kıraç arazilerinde değerlenmesini sağlayarak kök boya bitkileri üretimini de arttıracak.

    Kültürün, doğal ve geleneksel yöntemlerle büyümenin, istihdam oluşturmanın mümkün olacağının en güzel örneği olacak proje dev tekstil şirketlerinde olduğu gibi ilçedeki kadınlarda da heyecan oluşturdu.

    ‘Doğal Şehir’ unvanına sahip Sındırgı’da doğal yöntemler çevreci fabrikaları beraberinde getiriyor
    “Sogep 2021 Kök Boya Tekstil ve İnovasyon” projesinde sona gelindiğini duyuran Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, proje ile Sındırgı’nın daha güçlü olacağını belirtti.


    Bereket Versin Kadın Kooperatifi üyeleri ile birlikte tesisi inceleyen Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, “Doğal şehir Sındırgıda yine hayallerimizin birisini daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Doğal boya tekstil ve inovasyon merkezi projesi hayat buldu. 1700’lü yıllarda Sındırgı’da yapılmış olan Yağcıbedir halısının kültürel olarak toprakta yetişebilme hadisesi ve devletin bunlardan vergi aldığını anlamamız üzerine geliştirdiğimiz proje bugün tekstile dönüştü. Burada bizler artık çivit maviyi, sarıyı, muhabbet çiçeğini ve kırmızı kök kırmızısını, Türk kırmızısını toprakta kültürel olarak yetiştirmeye başladık. Türkiye’de bir ilk, tabi bu boyar maddeleri içeren bitkileri yetiştirdikten sonra bunları pigmente dönüştürebilmek, bunları farklı alanlarda renk olan her şeyde kullanabilmenin yolları açıldı. Burada 0-6 yaş grubundaki çocuklara biz şuanda giysi dikmeye başladık. Bu yeni kumaşlar üretmeye, kumaşı dokumaya başladık ve bunu da doğal boyalarla üretilen Türkiye’nin ilk ve tek merkezide Sındırgı’da kurulmuş oldu. Kadın istihdamına geleneklerle üretim yapılabilen bir tesise ve Sındırgının geçmişine uygun bir fabrikaya dönüşen bu hadise Balkuru jeotermalle meyve, sebze kurutmadan sonra hem Yağcıbedir halısının kültürel olarak boyalarını burada üreteceğiz, hem de bu boyar maddelerle beraber tekstil sanayide burada geliştirmiş olacağız” dedi.


    Sındırgı Bereket Versin Kadın Kooperatifi Başkanı Pervin Çakır ise, “Biz kooperatif olarak bu merkezde doğal boyalarla birlikte, doğal boyaların üretimi de bize ait olarak ipliklerimizden kumaşlarımıza kadar kumaşlardan giyim, battaniye, bebek kıyafetlerine kadar bütün ürünlerin üretimine başlıyoruz. Doğal boyalarımızı kendimiz üretiyoruz, pigmentlerimizi kendimiz hazırlıyoruz. En önemlisi de kadınlarımıza istihdam ve sosyal olarak kendilerini güvende, huzurlu, mutlu hissedebilecekleri elimizden geldiğince bir tesis sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

  • Şifa deposu: ‘Kaldirik Otu’

    Şifa deposu: ‘Kaldirik Otu’

    Birçok derde deva olan ‘Kaldirik Otu’ Sakarya’nın Hendek ilçesi Dikmen Mahallesi’nde toplanılmaya başlanıldı. Genellikle Mayıs ayının ortalarında toplanılmaya başlanılan bitki ormanlık ve yüksek alanlarda yol kenarlarında bulunuyor. Lila renkli çiçekleriyle gönle ferahlık veren ve baharın müjdecisi de olarak bilinen bitki, özellikle sigara içenler için balgam söktürücü özelliği ve boğaz-bademcik iltihaplarına da iyi gelmesi yönüyle biliniyor. Yöresel lezzeti toplayan mahalle halkı, bitki hakkında bir takım bilgiler de verdi. ‘Kalındirek’ ve ‘Hodan’ isimleriyle de bilinen ve yabani olarak yetişen bitki, metabolizmaya da oldukça fayda sağlıyor. Kaldirik Otu, ayrıca çeşitli yemekler ile sofraları da süslüyor.

    “Doğal ve sağlıklı”

    Topladıkları bitki hakkında bilgiler veren Hanife Köseoğlu, “Bu çok sağlıklı bir şey aslında. Hiç ilaç katkısı yok, doğal bu. Bağırsaklara, şeker hastalığına iyi gelir. Mideyi rahatlatır, yararlı bir şey yani zararsız. Taze şekilde topluyoruz biz bunu, ayıklıyoruz, eve gidince de güzelce yıkıyoruz ve doğruyoruz ince şekilde. Soğuk suyun içerisinde bırakıyoruz bunu ateşin üzerine. Acele pişmesi lazım yeşil kalması için soğuk suya koyulması lazım, hem de acele pişmesi lazım. Beklememesi lazım, kararmaması için. Küçük küçük doğruyoruz biz bunu. Turşusu yapılıyor, sarımsaklı, tuzla beraber. Normal suyu da sarımsaklı turşusunu koyuyoruz. Ondan sonra gene artı böyle ince ince doğruyoruz, yıkayıp güzel öldürüp haşlayıp mısır unuyla içine iki patates veyahut da iki soğan rendeleyip az da bir mısır unuyla karıştırıp tavada biz bunu kızartıyoruz, kavuruyoruz. Bunun her türlü yemeği olur. Bunu kurutup ateşte haşlayıp evin üstlerine betonlara serip öyle kurutuyoruz. Kuruduktan sonra çuvala koyuyoruz bunu dövüyoruz odunla beraber. Saklıyoruz bez poşetlerde daha sonrasında kışın haşlıyor, yemek yapıp yiyoruz” dedi.


    “Birkaç çeşit yemek oluyor bu bitkiden”

    Yasime Ark ise, “İdrar yollarına iyi geliyor. Şeker hastasına iyi geliyor. Bağırsakları güzel çalıştırıyor. Şifalı, faydalı bir bitki. Her sene bu günlerde toplarız bu bitkiyi. Turşusu, kavurmasını yaparız haşlayıp. Tavasını yaparız. Kuruturuz kışın yine aynı yemeklerini yaparız. Barbunyalı kavururuz. Birkaç çeşit yemek oluyor bu bitkiden” diye konuştu.

  • Doğal futbol sahası tamamlanmak üzere

    Doğal futbol sahası tamamlanmak üzere

    Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, ilçelerinin spor turizmi açısından sahip olduğu tesisler ve yeni yatırımları ile spor organizasyonlarında aranan merkez olduğunu belirtti. Şahin, “Osmaneli spor tesislerinin yanında otelleri ve her yıl arttırdığımız yatak kapasitemizle her gün organizasyon kapasitemizi arttırıyoruz.

    Millet Bahçesi içinde UEFA standartlarında doğal futbol sahamızda altyapı işlemlerini tamamlamak üzereyiz. Çimleme işlemlerine nisan ayında başlayacağız. Aynı alan çevresinde oluşturduğumuz doğal çim alan geleneksel Türk sporları için ilçemize ayrı değer katacak.

    Aynı alanda yapacağımız kamp merkezi ve çocuk ve gençlerimiz için uluslararası yabancı dil okulu projemizi de sürdürüyoruz. Burada yapacağımız Osmaneli Konakları mimarisindeki küçük evler konsepti spor organizasyonlarına da hizmet edecek.

    Birçok tesisin içinde yer alacağı ‘Osmaneli Millet Bahçesi’ projemiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat desteklenen ve Bilecik ziyareti sırasında da devam eden projeler içerisinde yer verdiği ilçemizin değerini arttıracak bir proje. Cumhurbaşkanımıza ilçe halkı adına teşekkür ediyoruz” dedi.

  • Güneydoğu’nun doğal kolası

    Güneydoğu’nun doğal kolası

    Fırat Nehri çevresinde yetişen meyan kökü, Güneydoğu’da özellikle Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Adıyaman ve Mardin gibi illerde yoğun şekilde tüketiliyor. Meyan kökü şerbeti, susuzluğu gidermesinin yanı sıra hazmettirici özelliği, böbreklere iyi gelmesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeniyle de Ramazan ayında iftar ve sahur sofralarının da vazgeçilmezi oluyor. Gaziantep’te 6. kuşak meyan şerbeti üreticisi Halil Gezer, Ramazan ayının başlamasıyla birlikte değişik lezzetiyle sevilen ve sağlık açısından şifa kaynağı olarak bilinen şerbete ilgilinin oldukça arttığını söyledi.

    “Meyan şerbeti meyan kökü bitkisinden yapılıyor”

    Meyan şerbeti meyan kökü bitkisinden yapıldığını söyleyen Gaziantepli 6. kuşak meyan şerbeti üreticisi Halil Gezer, “Meyan şerbeti Fırat Nehri kenarında bulunan meyan kökü bitkisinden yapılıyor. Biz de her yıl o bölgeden meyan köklerini alarak şerbetini günlük yaparak müşterilerimize hazır hale getiriyoruz” dedi.

    “Yaşanan felaketler satışı olumsuz etkiledi”

    Son dönemde yaşanan felaketlerin satışları biraz olumsuz etkilediğini de aktaran Halil Gezer, “Meyan şerbeti Gaziantep başta olmak üzere bölge illerinde oldukça rağbet görüyor ama bu sene yaşanan sel ve deprem felaketleri ilgiyi ister istemez biraz olumsuz etkiledi” ifadelerini kullandı.


    “Meyan şerbetini bir buçuk litrelik paketler halinde 15 liraya satıyoruz”

    Yaptıkları meyan şerbetini bir buçuk litrelik paketler halinde 15 liraya sattıklarını ifade eden Gezer, “Yaptığımız meydan şerbetini vatandaşlara satıyoruz. Bunun dışında kentteki lokanta ve restoranlara da satış yapıyoruz. Şuan bir buçuk litrelik paketleri 15 liraya satıyoruz. Geçen yıl 10 liraya satıyorduk ama bu sene meyan kökü bitkisi 40 liraya çıkınca biz de zam yapmak zorunda kaldık” şeklinde konuştu.


    “Meyan şerbeti hem doğal kola hem de tam bir şifa kaynağı”

    Özellikle Ramazan aynın vazgeçilmez lezzeti olan meyan şerbetinin tam bir şifa kaynağı olduğunu da vurgulayan Halil Gezer, “Meyan kökü özellikle Ramazan ayında tüketildiği zaman mideyi rahatlatır. Böbrek taşlarına, idrar yolu rahatsızlıklarına ve mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Yani aslında tam bir şifa kaynağı ve Osmanlı zamanından gelen doğal bir lezzet. Meyan şerbetine doğal kola da diyebiliriz” diye konuştu.

  • Doğal Ürünlerle Ki̇lonuzu Beli̇rlemeni̇z Mümkün

    Kayseri’de 20 yıldır Aktarcılık yapan Mehmet Korkusuz, doğal ürünlerle vatandaşların kilolarını belirlemelerinin mümkün olduğunu ifade ederek; “Kilo problemi için 15-20 çeşit ürünle karışım yapıyoruz” dedi.

    15-20 çeşit bitkiyle karışım yaparak vatandaşların kilo problemlerini çözdükleri söyleyen Aktar Mehmet Korkusuz, “Zayıflama ürünleri yapıyoruz. Yüzde 100 kesin çözüm. Kendimizin yapmış olduğu karışımlar var. Kilo problemi için 15-20 çeşit ürünle karışım yapıyoruz. Kiraz sapı, sinameki, mısır püskülü, açlık otu ve yeşil çay bu yapmış olduğumuz karışımın en önemli bitkileri. Bu bitkiler başta olmak üzere 15-20 çeşit bitkiyle karışım yaparak, zayıflamak isteyen müşterilerimize veriyoruz. Bu karışımımızın fiyatı kilosunu 100 TL’ye yapıyoruz. Bu ürünlerin kullanımı ise kişinin kendi isteğine bağlı vatandaşlarımız isterse sabah kahvaltı yapmadan önce bir kase yoğurtun içine bir tatlı kaşığı bu karışımımızdan koyarak karıştırıp yiyebilir. Bunu sabah, öğle, akşam isteğe bağlı olarak 3 öğün yapabilir. Aynı şekilde bu ürünü çay şeklinde de tüketebilir. Yine aç karnına suya bir çay kaşığı katıp, 15 dakika dinlendirdikten sonra bir su bardağı içmekte fayda var. Bununda yine aynı şekilde 3 öğün olarak içebilirler” dedi. Kilo almak isteyen vatandaşlar için de kesin çözümün pekmezlerde olduğunu dile getiren Korkusuz sözlerine şu şekilde devam etti;

    “Kilo almada ise genellikle pekmezleri öneriyoruz. Keçiboynuzunun özü değil de pekmezini içmelerinde fayda var. Bu ürünlerimizi yüksek yaylalardan getiriyoruz. Köyde üreticilerin bizzat doğal olarak yaptığı ürünleri getiriyoruz. Tadına bakarak alıyoruz. Bu ürün demir eksikliğine birebirdir ve artı olarak yüzde 100 kilo aldıran bir üründür. Keçiboynuzu pekmezi, tut pekmezi, karadut pekmezi bu ürünler kilo aldırır. Bitki olarak keçiboynuzu diyebiliriz. Keçiboynuzu kansızlığı giderir. Kilo almak isteyen vatandaşlarımıza genellikle pekmezleri öneriyoruz. İştah açıcı ürünlerimizde var. Altın otu ve okaliptüs bitkileri de iştah açıcı özellikleriyle ön plana çıkıyor.”

  • Doğal Şi̇fa Kaynağı Olan Aspi̇ri̇n Hasadı Yaklaşıyor

    Doğal Şi̇fa Kaynağı Olan Aspi̇ri̇n Hasadı Yaklaşıyor

    Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Tarafından 2021 yılı ’Tarımsal Üretimin Arttırılması Projesi’ kapsamında Kayseri’de 16 bin 600 dekar alanda ekilmek üzere çiftçilerimize 83 bin 300 kg sertifikalı Aspir tohumu dağıtımı yapılarak ekilişler gerçekleştirildi.

    Kentte Aspir Ekilişi yapılan alanlarda incelemelerde bulunan Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Şahin; Bünyan ilçesinde aspir ekili arazileri gezerek şunları söyledi; “Özellikle nadasa bırakılan kuru alanların tarımsal üretime kazandırılması amacıyla dağıtımı gerçekleştirilen Aspirin hasadı yaklaşmakta. Aspir doğal bir şifa kaynağı. Tohumlarından elde edilen yağ oldukça kaliteli olarak yemeklik olarak tüketilebilmektedir. Aspir Yağı insan vücudu için birçok fayda sağlamaktadır. Bunlardan bazıları; kan dolaşımını düzenliyor. Astım, soğuk algınlığı, öksürük, balgam ve boğmacaya iyi geliyor. Diyabet kontrolüne yardımcı oluyor. Saç köklerine iyi geliyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kalp ve damar hastalıklarına iyi geliyor. Arta kalan posası da hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizin bitkisel yağ açığının giderilmesinde önemli bir role sahip olan Aspir projemizin hayata geçmesiyle İlimizde 16 bin 600 dekar alandan 3 milyon 320 bin kg verim sağlanacak, 1 milyon 162 bin litre (232 bin 400 adet 5’er litrelik) yağ üretimi gerçekleştirilecek ve Aspir Yağı üretim artışıyla bitkisel yağ açığının kapatılması yönünde atılım gerçekleştirilecektir.”

  • Doğal yaşamı ile dikkat çeken ilçe baharla renklendi

    Doğal yaşamı ile dikkat çeken ilçe baharla renklendi

    Dağ keçilerinin merkezine kadar indiği doğal yaşamı ile dikkat çeken Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi, baharın gelmesiyle birlikte yeşile bürünerek kartpostallık görüntüler oluşturdu. Bahar yağmurları ile birlikte benekli Anadolu semenderleri de ortaya çıkmaya başladı.

    İlçe merkezine kadar dağ keçilerinin inmesi ve doğal yaşamıyla dikkat çeken, doğa tutkunlarının uğrak yeri olan Çemişgezek ilçesi, korona virüs önlemlerinden dolayı en sakin günlerini yaşıyor. Baharın gelmesiyle birlikte yeşile bürünen ilçede kartpostallık görüntüler ortaya çıktı. İlçenin hemen yanı başında akan Tağar Çayı ve ona şahitlik eden Urartular’dan Osmanlılara kadar birçok tarihi mekan baharla birlikte görsel şölen sunuyor. İlçede Osmanlı eseri Tağar Köprüsü, Urartulara kadar uzanan İndelikleri’yle bütünleşen doğa ile ilçe çevresindeki dağ keçileri ile bahar yağmurları ile ortaya çıkan benekli Anadolu semenderleri de görüntülendi.

    Dağ keçileri, benekli Anadolu semenderi ve su samuru gibi koruma altındaki hayvanların sürekli görüldüğü ilçenin salgın sonrasında çevre illerden gelen tekrar ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor.

    İlçe sakinlerinden 29 yaşındaki Onur Balcı da, Çemişgezek’in tarihi, doğası ve kültürüyle kadim bir yer olduğuna dikkat çekerek, “Elazığ, Tunceli, Erzincan ve birçok yerden ziyaretçileri bulunan ilçemiz, maalesef korona virüsten dolayı şu anki süreçte sessizliğini koruyor. İlçemiz bu sessiz sürçte dağ keçilerine ve yaban hayatına teslim edilmiş durumda. Bu da ilçemize ayrı bir güzellik katıyor. İnsanların sokağa çıkmamasından dolayı doğa da kendini yeniledi ve ilçede kartpostallık görüntüler ortaya çıkmaya başladı” dedi.