Etiket: Doğu

  • “Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin 22 yıl öncesine kadar terör belası yüzünden eser ve hizmet siyasetinden mahrum kaldığını biliyoruz”

    “Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin 22 yıl öncesine kadar terör belası yüzünden eser ve hizmet siyasetinden mahrum kaldığını biliyoruz”

    Biz özellikle bu bölgelerimize ayrı bir önem atfederek hemen her alanda şehirlerimizi ihya ederek çehrelerini değiştiriyoruz” dedi.

    Mardin’de bir dizi programa katılan Bakan Kacır, Yeşilli ilçesindeki “2. OSB Kalkınma Ajansları Toplu İmza ve Fabrika Açılış Töreni”ne katıldı. 2. OSB’de faaliyete geçen tekstil fabrikasında düzenlenen törene gelen Kacır, yeni yatırımları şehirle buluşturmanın mutluluğu içinde olduklarını, kadın ve genç istihdamını destekleyecek, turizmine, sanayisine, eğitimine katkı sağlayacak projelerin şehre, millete ve ülkeye hayırlı olması dileğinde bulundu.

    Cumhuriyet’in ikinci asrında “Türkiye Yüzyılı”nda daha büyük daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye hedefiyle yola devam ettiklerini belirten Kacır, “Son 22 yılda attığımız sağlam temellerin neticesinde gerçekleştirdiğimiz büyük ve kalıcı kazanımlarla asırlık başarılara imza atıyoruz. Eser ve hizmet siyasetimizle Türkiye’yi sanayiden tarıma, sağlıktan eğitime, ulaştırmadan ticarete ve turizme kadar her alanda kalkındırıyor, büyütüyoruz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri 22 yıl öncesine kadar terör nedeniyle eser ve hizmet siyasetinden mahrum kaldı. Özellikle bu bölgelere ayrı bir önem atfederek her alanda şehirleri ihya edip, çehresini değiştiriyoruz” dedi.

    Sosyal devlet anlayışıyla ülkenin alt ve üst yapısını güçlendirdiklerini, sağlıkta, eğitimde, sanayide, turizmde hemen her alanda yaptıkları yatırımlarla hizmet çıtasını her geçen gün yükselttiklerini söyleyen Bakan Kacır, şöyle konuştu:
    “Bölgemizin barındırdığı tüm değerleri harekete geçirerek, ekonomik kalkınmayı, üretim gücünü hızlandırıyor, ülke sathına kalkınma adımlarımızı yaygınlaştırıyoruz. Bu kutlu yolda kararlı adımlar atmaktan geri durmayacağız. Gayemiz bölgemizde tesis ettiğimiz huzur ve güvenin daim olmasıdır. Kardeşlik iklimiyle ülkemizin yarınlarını güçlendirmektir. Şehirlerimizin üzerine çöken terörün sisli ve karanlık havasının dağılmasıyla, güven ortamının pekişmesiyle bölgemiz her zamankinden çok daha huzurlu ve güçlü bir hale geliyor. Tesis ettiğimiz huzur ve güven atmosferi bölgemizde yeni yatırımların zeminini hazırladı, örnek bir ihya ve inşa döneminin önünü açtı. Şehirlerimiz her alanda yeni eserlerle, hizmetlerle buluştu, milletimizin refahı artmaya devam etti. Bizler de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak devreye aldığımız sürdürülebilir ve sürekli kalkınma hamleleriyle, yeni yatırımlarla şehirlerimizin yerel potansiyelinin tamamını harekete geçirerek ülke geneline yaygınlaştırıyoruz.”
    KOBİ’lere sağladıkları imkanlarla ve bölgesel kalkınma projeleri ile Mardin ve Mardinliler için çalıştıklarını ifade eden Kacır, Mardin’in refah seviyesini artırmaya, sağladıkları teşvik mekanizmalarıyla, desteklerle kentin kalkınma yolculuğunu hızlandırmaya devam ettiklerini dile getirdi.

    Gençleri geleceğe hazırladıklarını, bu yılın sonunda Deneyap Teknoloji Atölyesi’nin geleceğin Aziz Sancar’ları, milli teknoloji hamlesinin neferi olacak ilk mezunlarını vereceğini aktaran Bakan Kacır, şunları kaydetti:
    “Mardinli üreticilerimizi ve Mardin’in kadim kültürünü koruma altına aldık. Mardin’i sahip olduğu tüm değerleri muhafaza ederek, kenti tarihi dokusuna, kültürüne, geleneklerine sadık kalarak yeni yatırımlarla buluşturuyoruz. Güneydoğu’muzun incisi şehrimizin sahip olduğu potansiyeli kalkınma ajanslarımız ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi ile birlikte harekete geçiriyoruz. Dicle Kalkınma Ajansımız eliyle kamu kurumlarımızın, mahalli idarelerimizin, üniversitelerimizin, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın 262 projesine 732 milyon lira destek sağladık. Cazibe Merkezleri Programı ile 7 projeye 317 milyon lira, SOGEP programıyla 6 projeye 54 milyon lira kaynak ayırdık. GAP Bölge Kalkınma İdaremize de 95 proje için 642 milyon lira destek verdik. Bugün de ‘Yerel kalkınma hamlesi’ vizyonumuzun bir yansıması olarak; kalkınma ajansımız ve bölge kalkınma idaremiz eliyle şehrimizin ekonomisine katkılar sunacak vizyon projeleri devreye alıyoruz. Mardin’imizin tarım ve tekstil alanlarında üretimini verimli kılacak, istihdamına katkı sağlayarak yerel ekonomisini destekleyecek yeni yatırımların adımını atıyoruz. Bugün Dicle Kalkınma Ajansı’mızın 415 milyon lira destek sağladığı toplam yatırım tutarı 520 milyon liraya ulaşan 3 proje ile 10 yeni tesisimizin açılışını gerçekleştiriyoruz. GAP Bölge Kalkınma İdaresi eliyle 35 milyon lira destek sunakları 6 yatırımın imzasını atıyoruz.”

    “Şehrimizi yeni eser ve hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceğiz”

    Yeni yatırımların açılışını ve imzasını, üretimdeki gücünün ispatı niteliğindeki bir fabrikada gerçekleştirdiklerine işaret eden Bakan Kacır, bugün açılışını gerçekleştirdikleri tesisler ve projelerin devletin tüm imkanlarının Mardin ve bölge için seferber edildiğinin açık ispatı olduğunu kaydetti. Bu konuda çıkan çatlak seslere de en güçlü cevabın burada çalışan makineler olduğunu işaret eden Kacır, Mardin’in artık sükunetin ve huzurun hakim olmasıyla üreterek büyüdüğünü, yeni yatırımlarla kalkındığını, bölgenin emsal teşkil eden bir şehri haline geldiğine dikkat çekti.
    Kacır, Mardin için devreye alınan bütün projelerin hayırlı olmasını dileyerek, “Kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan şehrimizi yeni eser ve hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceğiz Bizi birbirimizden ayıracak, birliğimizi dirliğimizi gölgeleyecek hiçbir odağa prim vermeden yolumuza devam edeceğiz” dedi.

    Mardin Valisi Tuncay Akkoyun ise Mezopotamya’nın bereketli topraklarında yaşadıklarını belirterek, bu bereketli topraklara katkı sağlamayı amaçladıklarını ifade etti.

     

     

    Törende, GAP İdaresi Başkanı Hasan Maral ve DİKA Genel Sekreteri Aykut Aniç de birer konuşma yaptı. Tören sonunda ilgili kurum ve kuruluşlarla yatırımlar için protokol imzalandı, tekstil fabrikasının kurdele kesilerek açılışı yapıldı.

    Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İlker Murat Ar, Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Abdurrahman Aydın, Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek, TÜBİTAK Bilim ve Toplum (BİTO) Başkanı Ömer Kökçam, AK Parti Mardin milletvekilleri Faruk Kılıç ve Muhammed Adak da katıldı.

  • Dondurucu soğuk şehirde etkili oldu

    Dondurucu soğuk şehirde etkili oldu

    Ardahan‘da dondurucu soğuklar ve erken saatlerde etkili olan sisin ardından ağaçlar kırağı tuttu. Kırağı tutan ağaçlar kartpostallık görüntüler oluştururken Göle ilçesinde hava sıcaklığı eksi 17,6 dereceye kadar düştü.

    Ankara’dan Ardahan’a gezmek için gelen Cemal Uludağ, soğuk hava ve sisin oluşturduğu kartpostallık manzara doyamadığını söyleyerek, “Ardahan’ı beğendim.

    O eski Anadolu havasını burada gördüm. Kışı da burada görüp yaşadık. İnsanları da çok güzel, sıcak kanlı, tabiatı da çok güzel” dedi.

  • Doğu’da kar varlığı hızla azalıyor

    Doğu’da kar varlığı hızla azalıyor

    Prof. Dr. Murat Karabulut ve Arş. Gör. Dr. Muhammet Topuz tarafından yapılan araştırmada; küresel iklim değişikliği bağlamında bir bölgedeki yağış miktarı kadar yağış türü de önemli olduğu belirtilerek, “Özellikle kar şeklindeki yağışlar kullanılabilir su temini ve akarsu rejimlerinin düzenliliği başta olmak üzere birçok açıdan hayati önem taşımaktadır. Türkiye’de kar yağışı en çok Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülmekle birlikte en güçlü akarsuların bir kısmı da bu bölgede yer almaktadır. Kar yağışları, ekolojik olarak doğada devamlılığın ve beşeri faaliyetlerde sürekliliğinin önemli bir unsurudur. Etkisini neredeyse tüm hayatta hissettiğimiz iklim değişikliği, kar klimatolojisinde de varlığını göstermektedir. Kar yağışı Türkiye’de en çok Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülmekte ve en yüksek kar yüksekliğine de bu bölgede ulaşılmaktadır. Yapılan çalışmada amaç; uzun yıllar (1970- 2020) Doğu Anadolu Bölgesi’nde aylık maksimum kar yüksekliğinde azalma veya artma eğiliminin olup olmadığını değerlendirmektir. Sonuç olarak; maksimum kar yüksekliğinde istasyonların büyük çoğunluğunda anlamlı azalmaların varlığı izlenir.” denildi.

    Doğu Anadolu Bölgesi’nde, iklim değişikliğinin maksimum kar yüksekliğine etkisini ortaya çıkarmak için yapılan bu çalışmada, aylık, mevsimlik ve yıllık periyotlarda büyük oranda azalma eğiliminin hakim olduğu söylenebileceğini ortaya çıkaran araştırmanın sonuç kısmında şu ifadelere yer verildi, “ Ancak özellikle kış mevsimindeki anlamlı azalma dikkat çekicidir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin maksimum kar yüksekliği eğiliminde meydana gelen azalma eğilimleri, genel atmosferik dolaşımdaki salınımlarla ilişkili olabileceği gibi istasyonların şehir merkezleri içerisinde kalmasından da etkilenmiş olabilir.. Sonuç olarak; su varlığı bakımından son derece yüksek fakat iklim değişikliği bağlamında bir o kadar hassas olan bölgede maksimum kar yüksekliklerinde meydana gelen eğilimler istasyonların genelinde kar yağışlı periyotlarda azalma yönündedir. Tüm iklim parametrelerinin mekânsal istatistik yöntemleri ile birlikte değerlendirildiği çalışmalar, problemin daha iyi tanımlanması ve alınacak önlemler bağlamında hayati öneme sahiptir.”

  • Batısı ışıl ışıl, doğusu karanlık

    Batısı ışıl ışıl, doğusu karanlık

    Kahramanmaraş’ta 6 şubat depremlerinde binlerce bina yıkıldı, on binlerce vatandaş ise hayatını kaybetti. Depremler sonrası yine binlerce insan ev ve iş yerlerini kaybetti.
    Deprem, Dulkadiroğlu ilçesindeki binalarda yıkıma ve ağır hasara neden oldu. Şehir merkezi Azerbaycan Bulvarı, Hayrullah ve Şazibey mahallelerinde ise büyük yıkım oldu. Depremin simgesi haline gelen Ebrar Sitesi ve etrafındaki geniş alanda özellikle akşam saatlerinde sessizlik hakimliğini sürdürüyor.

    Şehir merkezinin birçok noktası akşam saatlerinde karanlığa gömülürken, iş yerlerini kapatmayan ve açık bırakan esnafın ışıltısı geceyi aydınlatıyor.
    Bölgedeki birçok sokak lambasının akşam saatlerinde yanmaması vatandaşlarda tedirginliğe yol açıyor. Kahramanmaraş’ın doğusu bu şekilde iken, batısı ise ışıltılı hayatını sürdürüyor.

    Yıkımın pek fazla yaşanmadığı Onikişubat ilçesinin yüksek kesimlerinde vatandaş ve esnaf hayatlarını sürdürüyor. İlçenin bazı mahalleleri ise yine karanlığa gömülmüş durumda. Şazibey Mahallesi’nde esnaf olan Mehmet Yalçın, “Depremden önce buralar ışıl ışıldı ve aydınlıktı. Gece yarısı parklardan geçince vatandaşlar korkmuyordu. Şu anda buralar karanlık adeta zindan gibi. İnsanlar sokaktan geçerken korkuyor. Buraların aydınlatılması için AKEDAŞ’a seslenmek istiyorum. Özellikle sokak lambalarına bakmalarını istiyorum ve eski günler gibi olmasını istiyorum” diye konuştu.

    Tuna Toprak Koçoğlu ise, “Biz burada doğduk ve büyüyoruz. Şehrimizin eski halini almasını istiyoruz. Örneğin Dulkadiroğlu’nda toplasanız 3-4 park var ve aydınlatılmadığı için serserilerin ellerinde. En azından şehir merkezinin aydınlatılması için adım atılırsa katkı sağlayacaktır” dedi.

  • “Doğu’da terörle uğraşırken şimdi petrol ile uğraşıyoruz”

    “Doğu’da terörle uğraşırken şimdi petrol ile uğraşıyoruz”

    Akar, MHP’den Kayseri Milletvekili seçilen Baki Ersoy ile Yeşilhisar ve Yahyalı ilçelerini ziyaret etti. Vatandaşın yoğun ilgisiyle karşılanan, Akar esnafa ziyarette bulundu, bir çay ocağında ilçe sakinleri ile bir araya geldi. Buradaki konuşmasında bir ve beraber olmanın önemine vurgu yapan Akar, Türkiye’nin güçlenmesi ve büyümesi için gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kişilikli ve kimlikli politikalarıyla söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke haline geldiğini ifade eden Akar, “Bazıları söz dinleyen bir Türkiye istiyor. O bitti artık, eskide kaldı. Bulamayacaklar” diye konuştu. Türkiye’nin bekası ve refahı için kararlılıkla çalıştıklarını ifade eden Akar, bunun karşısındaki en büyük engel olarak nitelendirdiği terörü bitirmekte kararlı olduklarını vurguladı. Güvenlik ile refah arasındaki bağlantıya dikkati çeken Akar; “Eskiden Doğu ve Güneydoğu’da terörle uğraşırken şimdi petrol ile uğraşıyoruz. Ne yapıyoruz? Petrol arıyoruz. Hakkari’de, Gabar’da, Şırnak’ta petrol arıyoruz. Dolayısıyla bu refahımıza yansıyacak” dedi.

    Terörle mücadeledeki başarılı operasyonların ardından terör örgütünün çöküş içinde olduğunu aktaran Akar, şunları söyledi;

    “Teröristlerin elebaşları seçimleri bir umut olarak görüyor. Niye? Çünkü ‘Seçimlerde söz aldık’ diyorlar. Ne sözü aldınız? ‘On binler, yüz binler hapishanelerden çıkartılacak, operasyonlar duracak, TSK Irak ve Suriye’nin kuzeyinden çekilecek, bebek katili serbest bırakılacak, özerklik verilecek. Söz aldık, seçimleri bekleyin’ diyorlar. Buna 85 milyonun müsaade etmeyeceğini, feraset sahibi halkımızın izin vermeyeceğini bilmiyorlar. Nitekim milletimiz bunu gördü, vatandaşımız tarafını, Cumhur İttifakı’nı seçti. 14 Mayıs bunun göstergesi.”

    “Şu anda kaya gibi bir Cumhur İttifakı var”

    Akar, Pazar günü milletin çok daha fazla oyla Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçeceğine inandığını belirterek, “İstikrar önemli. Eğer bozulursa başa döneriz. Ondan sonra da ‘Yapmasaydım, etmeseydim’ diye oturur ağlarız. Şu anda kaya gibi bir Cumhur İttifakı var. Sıkı bir irade olarak birlikte yürüyoruz. Ülkemizin geleceği için yapılması gereken ne varsa onun için çalışıyoruz. İnşallah muvaffak olacağız ve bu yolda yürüyeceğiz” dedi.

    MHP’den Kayseri Milletvekili seçilen Baki Ersoy da Cumhurbaşkanı Seçimi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteğin devam etmesini isteyerek; “Bir dünya birleşti, Cumhur İttifakı’nı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yıkmak istiyor. Biz de Cumhur İttifakı, MHP olarak diyoruz ki ‘Biz Cumhurbaşkanımızı yıktırmayacağız’. Allah nasip ederse Kandil’in adayına karşı Cumhurbaşkanımızı açık ara oy farkı ile seçtireceğimize inanıyorum. Bu işi pazar günü Allah’ın izniyle bitireceğiz, bundan şüphemiz yok” diye konuştu. Akar ve Ersoy parti otobüsünden ilçe merkezinde halkı selamlarken, “SİHA’yı çıkardın arşa, düşmanın hevesi çıktı boşa, dünya döndükçe sen yaşa, Yahyalı’ya hoş geldin Reis’in yoldaşı Hulusi Paşa” pankartı açıldı.

  • Doğuda kar Antalya’da bahar

    Doğuda kar Antalya’da bahar

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünün ‘turuncu kod’ uyarısının ardından Perşembe ve Cuma günlerini yağışlı geçiren Antalya’da, hafta sonu yazdan kalma günler yaşanıyor. Hava sıcaklığının 21 dereceye kadar çıktığı kentte, nem oranı yüzde 30, deniz suyu sıcaklığıysa 18 derece olarak ölçüldü.

    Güneşli havayı gören kentteki vatandaşlar ve turistler ise sabah saatlerinden itibaren Konyaaltı Sahili’ne adeta akın etti. Bazıları yürüyüş ve spor yaparken, bazıları ise güneşlenmeyi ve denize girmeyi tercih etti. Bazı vatandaşlarınsa sahilde balık tuttuğu gözlendi.


    Öte yandan, Meteoroloji verilerine göre Pazar günü öğle saatlerinde hava sıcaklığının 20 dereceye kadar çıkacağı tahmin ediliyor.

  • Doğuda kış, batıda yaz havası

    Doğuda kış, batıda yaz havası

    Termometrelerin hava sıcaklığının ortalama 6 derece ölçüldüğü Tekirdağ merkez Süleymanpaşa ilçesinde vatandaşlar güneşli havanın keyfini çıkartırken, zaman zaman 4 mevsimi birden yaşayan yurdun doğusu ise kar yağışıyla mücadele ediyor. Ülkenin en doğusunda bulunan bazı iller beyazlarla kaplanırken vatandaşlar da soğuk hava şartlarına karşı zor durumda kalıyor. Türkiye’nin en batısında bulunan illerden Tekirdağ’da ise Şubat ayında bile kış yüzü görmedi.

    Sahilde güzel havanın keyfi

    Tekirdağ güneşli havayı fırsat bilen vatandaşlardan kimisi denizin kıyısındaki sahil alana inerek, yürüyüş yaptı. Bazı vatandaşlar da denizin kenarında martılara yem atarak güneşli havanın tadını çıkardı.

    Tekirdağ’ın talihsizliği

    Kimi vatandaşlar bu durumu “Tekirdağ’ın talihsizliği” diyerek açıklarken, kimisi de güzel havayı sevdiğini ifade ederek, “Doğuda kar var. Burada güneş olur. Bu yıl hiç kar yağmadı, herhalde iklim değişikliğinden. Ama tabi bu durumun olumsuz yönleri de var. Bize şuan güneş lazım değil” dedi.

  • Yakın Doğu Üni̇versi̇tesi̇nden İkli̇m Koşullarına Uygun Yeşi̇l Çatı Tasarımları

    Yakın Doğu Üni̇versi̇tesi̇nden İkli̇m Koşullarına Uygun Yeşi̇l Çatı Tasarımları

    İklim ve çevrede yaşanan bozulmalar tüm canlıların hayat koşullarını tehdit ederken, tahribatı yavaşlatacak bilimsel projeler için arayışlar da devam ediyor. Yeşil çatı uygulamaları ise son dönemde yaygınlık kazanan çözüm önerilerinden biri olarak öne çıkıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün başlattığı bilimsel araştırma projesi de Kıbrıs iklim koşulları için en uygun yeşil çatı tasarımlarını belirlemeyi amaçlıyor.

    Yakın Doğu Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Özge Özden, Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çimen Özburak ve Peyzaj Mimarlığı Öğretim Görevlisi Sinem Yıldırım’ın yer aldığı araştırma projesi ile Kıbrıs iklim koşullarında çatılarda, farklı bitki çeşitlerinin kullanımlarının bina iç sıcaklığına ve biyoçeşitliliğe olan etkisi araştırılacak. Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Araştırma Merkezi BAP projeleri kapsamında finansal olarak da desteklenen proje kapsamında, Kıbrıs iklimine uygun bitkilerle deneme çalışmaları da yürütülüyor.

    Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Görevlisi Sinem Yıldırım’ın doktora tezi kapsamında geliştirilen projede farklı disiplinlerden uzmanlar yer alıyor. Prof. Dr. Özge Özden’in “ekolog” olarak yer aldığı projede, Sinem Yıldırım “peyzaj mimarı”, Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Çimen Özburak ise “mimar” olarak aktif olarak çalışıyor.

    “Sıcak bir iklime sahip olan KKTC’de, yeşil çatıların sağlayacağı ısı yalıtımı çok önemli.”

    Kıbrıs’ta yeşil çatı uygulamalarının yaygınlaşması gerektiğini söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özge Özden, “Sıcak bir iklime sahip olan KKTC’de, yeşil çatıların sağlayacağı ısı yalıtımı çok önemli bir hale geliyor. Bu tip bilimsel araştırmalar ekolojik mimarlık alanına da ışık tutacak” diyor.

    Prof. Dr. Özge Özden, ilerleyen araştırma sürecinde proje sonuçlarının Kıbrıs Türk Mimarlar Odası yetkilileri ile de paylaşılarak, yeşil çatılar konusunda KKTC’de tıpkı Fransa’da olduğu gibi ilgili yasal mevzuatların geliştirilmesi konusunda da işbirliği yaparak yeşil çatı yalıtım projelerinin ülkeye kazandırılması yönünde çalışmalar yapacaklarını da söyledi.

    “Hızla tükenen doğal kaynakların varlığı insanoğlu için çözüm arayışlarını zorunlu hale getirdi.”

    Sınırsız bir kaynak olarak düşünülen doğanın, insanlık tarafından hızla tüketilmeye başlandığı, sanayileşme ve kentleşmenin etkisiyle de çevre sorunlarının ortaya çıktığını hatırlatan Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Görevlisi Sinem Yıldırım, “Hızla tükenen doğal kaynakların varlığı insanoğlu için çözüm arayışlarını zorunlu hale getirdi. Bir yandan ekolojik tahribat giderek derinleşirken, diğer yandan çevrenin korunmasına ilişkin çözüm önerileri üretmek zorunlu hale geliyor” diyor. Sinem Yıldırım, projenin odağındaki yeşil çatılarla ilgili ise “Yeşil çatılar, hava kalitesini iyileştiren, kentsel ısınmayı azaltan, yağmur suyunu tutarak şehirlerin alt yapısının olumsuz etkilenmesini önleyen sistemlerdir. Ayrıca vahşi yaşam nüfus hareketlerini de kolaylaştırıp, nadir canlı türleri için sığınak görevi veya yaşam alanı özelliği de taşırlar” ifadesini kullanıyor.

    Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün yürüttüğü bilimsel araştırma projesi ile Kıbrıs iklimine uygun yeşil çatı tipinin ve kullanılabilecek bitki çeşitlerinin belirlenerek sonuçların yerel yönetimlerle de paylaşılması amaçlanıyor.