Etiket: doğu akdeniz

  • Türkiye yeni NAVTEX yayımladı

    Türkiye yeni NAVTEX yayımladı

    Türkiye, Doğu Akdeniz’de yeni Navtex yayımladı. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre 1-2 Eylül’de Doğu Akdeniz’de atış eğitimi yapılacak.

    Milli Savunma Bakanlığı’dan dün yapılan açıklamada, Barbaros ve Burgazada korveti ile ABD muhribinin Doğu Akdeniz’de deniz eğitimleri icra ettiği duyurulmuştu.

    NAVTEX NEDİR?

    Navtex deniz seyir ikazlarını, meteorolojik tahminleri ve ikazları, arama kurtarma ilanlarını ve gemiler için yayınlanan benzer bilgileri gemilere anında iletmek için tasarlanmış uluslararası bir iletişim sistemidir.

    NAVTEX İLAN ETMEK NE DEMEK?

    Navtex ilanı bu cihaz üzerinden yapılan bildirimi ifade eder. Navtex, aynı zamanda küçük, düşük maliyetli ve mesajları kâğıda basabilen radyo alıcısını kendi içinde bulunduran gemilerin köprüüstüne monte edilen, Deniz Kuvvetlerinin ilgi alanına giren sahalardaki bahsedilen mesajları almak üzere ilgi sahalarını seçme imkanı tanıyan bir cihazdır.

  • Emekli Tümamiral Yaycı: Mesele Türkiye’yi engellemek

    Emekli Tümamiral Yaycı: Mesele Türkiye’yi engellemek

    Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Fransa’dan destek alan Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de hukuksuz işler yapmaya kalktığını, deniz hukuku, uluslararası kurallar, Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Hakem Mahkemesi kararları açısından Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de hak iddia etmesinin son derece haksız, yersiz ve mesnetsiz olduğunu vurguladı.

    Hukuken zayıf olan ve bu hukuksuzluğunu Türkiye’ye kabul ettiremeyen Yunanistan’ın Fransa ile hareket ederek, Avrupa Birliği’ni de (AB) yanına alarak Türkiye’ye siyasi anlamda baskı yapmaya kalkıştığını ifade eden Yaycı, sözlerine şöyle devam etti:

    “Ancak şöyle bir durum var; Fransa zaten kendisini yeniden dünya sahnesinde, Avrupa’da, Orta Doğu’da bir aktör olarak gösterme çabasında. Hem iç politikasından kaynaklanan bir takım sıkıntılar var. İç politikadan kaynaklanan sıkıntılarını dışarıda bir aktör olarak gözükerek, iç kamuoyunda da puan toplamaya çalışıyor. Fransa hala tarihi bir özlemle gerçeği birbirine karıştırıyor. Lübnan’ın Suriye’nin ve Doğu Akdeniz’in kendi arka bahçesi olduğunu sanıyor. Fransa, 1930’lu yıllarda da aynı rolü oynamaya kalkmıştı fakat Türkiye netice itibariyle Fransa’nın buralarda kendi başına istediğini yapmasına müsaade etmedi o genç devlet halinde dahi.

    1932 yılında Fransız ve Türkiye gazetelerinin manşetlerinde de var. Dediler ki; ‘Türkiye’ye dayanmadan Doğu Akdeniz’de politika gütmek mümkün değildir.’ Şimdi geldik 2020 yılına, 90 yıl sonra Fransa yine aynı şekilde hareket ediyor ve yine sonucu aynı olacak. Türkiye’ye dayandırmadığı hiçbir politikayı başarılı kılamaz Fransa. Türkiye ile işbirliği yapmak zorunda kalacak. Bölgede zaten Fransa’nın söz sahibi olması diye bir şey söz konusu değil. Fransa neresi, Doğu Akdeniz neresi? Yunanistan’ın, Doğu Akdeniz’de Fransa’yı arkasına alması pek bir şey ifade etmez. Aslında, Fransa Yunanistan’ı öne sürüyor. Olaya böyle bakmak lazım. Fransa’yı arkasına almıyor Yunanistan. Türkiye’yi büyük bir rakip olarak görüyorlar bölgede.”

    “Yunanistan’a güvenilmeyeceğini bir kez daha gördük”

    Yaycı, Yunanistan’ın AB’yi, Angela Merkel’i ve AB’nin bu dönemki başkanı kandırarak Oruç Reis Gemisi’nin sismik araştırmasını ertelettiğini hatırlatarak, “Ertelettikten sonra Yunanistan’a güvenilmeyeceğini bir kez daha gördük. Dünya da görmüş oldu. Apar topar 15 senelik sürdüre geldikleri Mısır ile Deniz Yetki Alanları Anlaşması’nı imzaladılar. Aslında bir nevi bizim sismik gemimizin (Oruç Reis) faaliyetlerinin durdurulmasını sağlayarak, bu anlaşma için zemin hazırlamış oldular. Hem AB’yi kandırdılar hem de Türkiye’nin iyi niyetini istismar ettiler. Dolayısıyla iyi komşuluktan bahsetmek mümkün değil.” diye konuştu.

    Yunanistan’ın, koskoca bir kıta ülkesi olan ve 1870 kilometre uzunluğunda Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan Türkiye’nin yanında, haritada bile görülmeyecek adası nedeniyle 3 katı daha fazla Deniz Yetki Alanı isteyebilecek ve adalarının arasındaki denizlerin bile kara gibi kabul edilmesini isteyebilecek bir pişkinliğe sahip olduğunu dile getiren Yaycı, şunları kaydetti:

    “Bugüne kadar Yunanistan’ı hep Türkiye anlayışla karşılamıştır, hep Türkiye alttan almıştır. Krizlerin çıkış nedeni, Yunanistan’ın cüretkarlığıdır, talepkarlığıdır. Yunanistan hep bir şey talep etmiştir. Dünyada bugüne kadar tarihlerinde, hiçbir zaman savaş kazanarak topraklarını genişletmedi bunlar. Savaş kaybetmelerine rağmen, toprak genişleten dünyada ender devletlerden biridir. Onun için bizim burada çok dikkatli olmamız lazım. Yunanistan, Doğu Akdeniz’de asla ve kat’a muhattabı değildir. Yunanistan, Türkiye’nin muhattabı kabul edildiği an, Doğu Akdeniz’deki Libya Anlaşması ortadan kalkar. Çünkü adalara ne kadar deniz yetki alanı verileceğini müzakere etmek anlamına gelir. Verildiği anda da Türkiye ve Libya’nın karşılıklı kıyıları birbirini göremez hale gelir, Libya Türkiye anlaşması kadük olur.

    Neden? Çünkü Libya-Türkiye Deniz Yetki Anlaşması Sınırlandırma hakkınını uluslararası deniz hukukuna göre, uluslararası teamül hukukuna göre, orantılılık, kapatmama, hakkaniyet gibi prensipler çerçevesinde biz kara sularının hemen ötesinden geçirdik bu Yunan adalarının. Dolayısıyla müzakere ettiğimiz an, bu hat ortadan kalkar. Bu hattın ortadan kalkması demek, Libya Anlaşması’nın ortadan kalkması demek. Libya politikasının çökmesi demek, Doğu Akdeniz politikasının çökmesi demek ve AB’nin Sevr Haritası’nın hayata geçmesi demektir. Onun için biz, Yunanistan ile Ege’de müzakere edebiliriz o da bütün sorunların birlikte görüşüldüğü bir paket halinde.”

    “Türkiye dikte edileni görüşmez, Türkiye görüşmek istediğini görüşür”

    Yunanistan’ın bu noktada da çok büyük bir kurnazlık yaptığına dikkati çeken Doç. Dr. Yaycı, “Ege’de de sadece kıta sahanlığı konusunu görüşürüz” dediğini aktardı.

    Yaycı, “Yunanistan yine diyor ki; ‘Ben ne istersem onu görüşürüz.’ Türkiye’ye dikte etmek istiyor. Türkiye artık güçlü bir Türkiye. Türkiye zayıf bir ülke değil. Türkiye dikte edileni görüşmez, Türkiye görüşmek istediğini görüşür. Onun için Türkiye’yi güçsüz bir Türkiye olarak görmek çok yanlış. Türkiye, orta ölçekte büyüklükte bir devlettir. Dünya literatürüne böyle geçmiştir artık. Bunu kabul etmek lazım. İster sevsinler, ister sevmesinler Türkiye’yi, bu bir gerçektir.” değerlendirmesini yaptı.

    “AB Türkiye’nin önüne Yunanistan’ı atıyor”

    Yaycı, Yunanistan’a AB ülkelerinin destek sağlamadığını, esasen AB’nin, Türkiye’nin önüne Yunanistan’ı attığını belirtti.

    “Vurgulanması gereken bir husus da; Türkiye ve Yunanistan NATO müttefikidir, çatışma durumu NATO’yu temelinden sarsar. AB’nin Yunanistan’a destek vermesi AB NATO ilişkilerini temelinden sarsar” diyen Yaycı, sadece bölge değil dünyanın dengesinin bozulabileceği uyarısını yaptı.

    Türkiye’nin enerjiyi Karadeniz’deki gibi Doğu Akdeniz’de bulma ihtimalinin çok yüksek olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yaycı, sözlerini şöyl etamamladı:

    “Çünkü Doğu Akdeniz’deki gaz hidrat yatağı -ki kendisi enerji kaynağı olduğu gibi aynı zamanda doğal gaz kaynağıdır- Karadeniz’dekinin 2 mislinden daha fazla. Dolayısıyla Türkiye, eğer bu gaz hidrat yataklarına ulaşırsa -ki ulaşma ihtimali çok yüksek- o zaman Türkiye’nin enerji sorunu ortadan kalkar. Enerji sorunu ortadan kalkan Türkiye’nin karşısında hiç kimse duramaz. Bütün mesele şu anda Türkiye’nin enerji kaynağına ulaşmasını engellemektir. Bütün amaç, bütün savaş bunun üzerinedir. Türkiye’yi büyük devlet yapmamak, Türkiye’nin güçlenmesini sağlamamak için çaba sarf ediliyor. Onun için Türkiye’yi engellemeye çalışanlar Yunanistan’ı kullanıyor. Şu Yunanistan’ı kullanıyor, bu Yunanistan’ı kullanıyor. Bunların bütün amaçları aslında Türkiye’nin müreffeh bir devlet olmasını engellemektir. Türkiye’yi bugüne kadar uzadıkça budanan, kurudukça sulanan bir ağaç gibi gördüler. Türkiye artık öyle değil. Kimsenin sulamasına da kimsenin budamasına da ihtiyacı yok.”

  • “Mahvolmalarına yol açacak yanlışlardan uzak dursunlar”

    “Mahvolmalarına yol açacak yanlışlardan uzak dursunlar”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Milli Park Alanı’nda, Malazgirt Zaferinin 949. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda konuştu.

    Erdoğan, buradaki konuşmasında Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilime ilişkin önemli mesajlar vererek, Yunanistan’ı sert sözlerle uyardı.

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    “Türkiye’nin artık sabrı sınanacak, kararlılığı, imkanları ve cesareti test edilecek bir ülke olmadığını herkesin görmesini istiyoruz. Muhataplarımızı kendilerine çekidüzen vermeye, mahvolmalarına yol açacak yanlışlardan uzak durmaya davet ediyoruz. Türkiye’nin artık sabrı sınanacak, kararlılığı, imkanları ve cesareti test edilecek bir ülke olmadığını herkesin görmesini istiyoruz. Biz nasıl kimsenin toprağına, egemenliğine, çıkarına göz dikmiyorsak, kendimize ait olanlardan da asla taviz vermeyeceğiz. Türkiye’ye yönelik ameliyat yapma hevesleri kursaklarında kalanlar, aradıkları fırsatı bulamayacaklardır. Türkiye Akdeniz’de de Ege’de de Karadeniz’de de hakkı olanı alacaktır. Yaparız diyorsak yaparız, bedelini de öderiz. Bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen, buyursun gelsin. Yoksa çekilsinler önümüzden.”

     

  • Yunan basını: Bizimle alay ediyorlar

    Yunan basını: Bizimle alay ediyorlar

    Türkiye’nin Navtex ilan edip Oruç Reis gemisini sismik araştırma için Kıbrıs adasının güneybatısına yollamasının ardından Yunanistan’ın da Türkiye ile kısmen çakışan bölgede Navtex ilan etmesi tansiyonu yeniden yükseltti.

    ABD İLE EĞİTİM

    Yunan Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, USS Winston S. Churchill destroyer gemisi, Yunanistan’dan 1 fırkateyn, 1 denizaltı ve 6 adet F-16 savaş uçağının katılımı ile Girit adası açıklarında ortak tatbikat yaptı. Tatbikatın, planlama, hava savunma, denizaltılara karşı savaş, bilgi alışverişi ve çeşitli manevraları kapsadığı belirtildi.

    ‘ALAY EDİYORLAR’

    Yunan savunma içerikli “militaire.gr” haber sitesi “Alay ediyorlar” başlıklı haberinde, “Alay etmenin sınırı yok. Dayanışmada bizi doyuran dost ve müttefiklerimiz, Yunan tatbikatlarının gerçekleştirildiği bölgenin bitişiğinde Türkler ile tatbikat yapıyorlar” diye yazdı. Haberde, “Türklerin yayınladığı Navtex bölgesinde iki Türk fırktateyni, bir İtalyan fırkateyni ve iki ABD savaş gemisi bulunuyor” ifadesi kullanıldı. Milli Savunma Bakanlığı ise Türk savaş gemilerinin sadece bir İtalyan fırkateyni ile tatbikat yaptığını açıkladı.

    BAE VE FRANSA UÇAKLARI

    Yunanistan’ın, önceki gün Oruç Reis’in Navtex süresinin uzatılmasına misilleme olarak yayınladığı Navtex sınırları içinde de tatbikat yaptığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, Yunan tatbikatı, Türk savaş gemilerinin refakatinde sismik araştırmalar gerçekleştiren ‘Oruç Reis’ gemisinden uzak mesafede gerçekleşti. Hafta başında Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) de Yunan hava kuvvetleriyle tatbikat yapacağı açıklanmıştı. BAE uçaklarının Girit’e geldiği, ancak eğitimin henüz başlamadığı ileri sürüldü. Öte yandan Yunanistan, Fransa’yla birlikle Kıbrıs Rum yönetimine 3’er savaş uçağı gönderdi. Savaş uçakları, Rum helikopterleri ve bir Fransız savaş gemisiyle cuma günü tatbikat yapacak.

    OYLAMA BUGÜN

    Bu arada Yunan Parlamentosu, 6 Ağustos’da Mısır ile imzalanan ve Türkiye’nin ‘yok hükmünde’ saydığı deniz yetki sınırlarını belirleyen anlaşmayı bugün oylayacak. Ana muhalefetteki Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) partisi, Yunan-Mısır anlaşmasına “Evet” oyu vermeyeceğini açıkladı. Oylamada çekimser kalacak olan SYRIZA, anlaşmanın Yunanistan ile Mısır arasındaki deniz yetki sınırlarının sadece bir bölümünü kapsadığını, ‘adaların yüzde 100 kıta sahanlığı bulunduğu’ şeklindeki Yunan tezinine zıt düştüğünü ve Türkiye’nin gelecekte bundan faydalanmak isteyebileceğini belirtti.

    ASIL MESELE YERALTI KAYNAKLARI

    Yunanistan, Türkiye’yi Antalya körfezine hapsetmeye çalışırken, Kaş açıklarındaki Meis adası nedeniyle Akdeniz’in geniş bir bölümünde hak iddia ediyor. Atina’nın Meis iddiasını reddeden Türkiye ise son dönemde sondaj gemilerini bölgeye yollayarak hem kendi hem de KKTC’nin çıkarlarına sahip çıkıyor.

    TÜRK FIRKATEYNLERİ İTALYAN GEMİSİ İLE EĞİTİM YAPTI

    Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait iki fırkateyn dün bir İtalyan muhribiyle birlikte Doğu Akdeniz’de önceden koordinatları belirlenmiş bölgede geçiş eğitimi yaptı. Milli Savunma Bakanlığı, TCG Göksu ve TCG Fatih fırkateynleri ile İtalyan muhribi ITS Durand De La Penne’nin dün “Doğu Akdeniz’de birlikte çalışabilirlik ve koordinasyonun geliştirilmesi maksadıyla geçiş eğitimleri icra ettiklerini” duyurdu. Ayrıca her iki Türk fırkateyni de İtalyan ITS ETNA akaryakıt gemisinden akaryakıt ikmali yaptı. Bakanlık hem geçiş eğitiminden hem yakıt ikmalinden görseller de paylaştı. Türkiye, bu faaliyetler için dün saat 05.00 ile 11.00 arasını kapsayacak şekilde Navtex ilan etmişti. Navtex’in Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın Atina ve Ankara’ya yaptığı ziyaretin başlangıcından önce sona ermesi dikkat çekti. Bu arada güvenlik kaynakları, Türk ve İtalyan gemilerinin geçişinin “askeri tatbikat” olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu vurguladı.

  • “Tek bir kıvılcım Doğu Akdeniz’de felakete yol açar”

    “Tek bir kıvılcım Doğu Akdeniz’de felakete yol açar”

    Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Doğu Akdeniz’deki gerilimde “Türkiye’nin diyalogdan yana olduğunu” söyleyerek, bölgede “Tek bir kıvılcımın felakete yol açabileceği” uyarısında bulundu.

    Maas, Ankara ziyareti öncesi geldiği Atina’da Yunan mevkidaşı Nikos Dendias ile bir araya gelerek, ortak basın toplantısı düzenledi.

    Doğu Akdeniz’de, Türkiye ve Yunanistan’ın “ateşle oynadığı” yorumunda bulunan Maas, “Tek bir kıvılcım bile felakete yol açabilir.” ifadesini kullandı.

    Maas, Atina’daki temaslarının ardından Ankara’ya giderek Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geleceğine dikkati çekerek, “Türkiye, diyalog istiyor, biz de tansiyonu düşürmek için üzerimize düşeni yapacağız.” dedi.

    Söz konusu gerilimde Avrupa Birliği (AB) ve Almanya’nın Atina yönetimiyle “dayanışma içinde olduğunu” dile getiren Maas, doğrudan diyalog kurmanın tüm tarafların çıkarına olduğunu kaydetti.

    “Türkiye ile diyaloğa hazırız”

    Dendias ise “Türkiye ile diyaloğa hazırız ancak bu tehdit altında olmayacak.” ifadesini kullanarak, “Yunanistan, egemenliğini ve egemenlik haklarını, küstahlık ve tehdit olmadan savunacak.” dedi.

    Almanya Dışişleri Bakanı Maas, Yunan mevkidaşı Denidas ile görüşmesinin öncesinde, Başbakan Kiryakos Miçotakis tarafından kabul edildi ve ana muhalefetteki Syriza Partisi lideri Aleksis Çipras ile bir araya geldi.

  • Almanya Dışişleri Bakanı: “Doğu Akdeniz’de tek kıvılcım felakete yol açabilir”

    Almanya Dışişleri Bakanı: “Doğu Akdeniz’de tek kıvılcım felakete yol açabilir”

    Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Doğu Akdeniz’deki gerilimde “Türkiye’nin diyalogdan yana olduğunu” söyleyerek, bölgede “Tek bir kıvılcımın felakete yol açabileceği” uyarısında bulundu.

    Maas, Ankara ziyareti öncesi geldiği Atina’da Yunan mevkidaşı Nikos Dendias ile bir araya gelerek, ortak basın toplantısı düzenledi.

    Doğu Akdeniz’de, Türkiye ve Yunanistan’ın “ateşle oynadığı” yorumunda bulunan Maas, “Tek bir kıvılcım bile felakete yol açabilir.” ifadesini kullandı.

    Maas, Atina’daki temaslarının ardından Ankara’ya giderek Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geleceğine dikkati çekerek, “Türkiye, diyalog istiyor, biz de tansiyonu düşürmek için üzerimize düşeni yapacağız.” dedi.

    Söz konusu gerilimde Avrupa Birliği (AB) ve Almanya’nın Atina yönetimiyle “dayanışma içinde olduğunu” dile getiren Maas, doğrudan diyalog kurmanın tüm tarafların çıkarına olduğunu kaydetti.

    “Türkiye ile diyaloğa hazırız”

    Dendias ise “Türkiye ile diyaloğa hazırız ancak bu tehdit altında olmayacak.” ifadesini kullanarak, “Yunanistan, egemenliğini ve egemenlik haklarını, küstahlık ve tehdit olmadan savunacak.” dedi.

    Almanya Dışişleri Bakanı Maas, Yunan mevkidaşı Denidas ile görüşmesinin öncesinde, Başbakan Kiryakos Miçotakis tarafından kabul edildi ve ana muhalefetteki Syriza Partisi lideri Aleksis Çipras ile bir araya geldi.

  • “Doğu Akdeniz’de gaz akışları gördük”

    “Doğu Akdeniz’de gaz akışları gördük”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Doğu Akdeniz’de gerçekleştirilen sondaj çalışmalarıyla ilgili, “Yaptığımız sondajlarda bazı kuyularda gaz akışlarını gördük ama süreklilik, rezerv açısından baktığımızda Karadeniz kadar emin olamadığımız için bu bulguları kamuoyuyla paylaşmadık” dedi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, katıldığı televizyon programında, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Doğu Akdeniz’de şu an 8’inci sondajı yaptıklarını belirten Bakan Dönmez, “‘Alanya-1’le başladık 2018’de. Henüz 2 yıl gibi bir süre geçti. Çok kısa süre içinde 8 büyük sondaj gerçekleştirdik. Yaptığımız sondajlarda bazı kuyularda gaz akışlarını gördük ama süreklilik, rezerv açısından baktığımızda Karadeniz kadar emin olamadığımız için bu bulguları kamuoyuyla paylaşmadık. Fakat uzmanlarımız değerlendiriyor. Potansiyeli olduğu düşünülen bölgelerde biz yeni sondaj kuyuları açacağız. O açıdan orada da bize umut vadeden kazılarımız oldu. Çalışmalara devam edeceğiz. İnşallah orada da yakın bir gelecekte benzer bir keşfi bulursak tabi vatandaşımızla bunu seve seve paylaşacağız” diye konuştu.

    ‘HERHANGİ BİR ORTAĞIMIZ YOK’

    Bakan Dönmez, Karadeniz’de bulunan rezervin tamamen yerli imkanlarla çıkarılacağını söyleyerek, gerekirse hizmet alımı da yapabileceklerini belirtti. Dönmez, şunları kaydetti: “Denizlerdeki ruhsat hakları tamamen Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na ait. Türkiye Petrolleri yüzde 100 milli kuruluşumuz. Bu sahalarda operasyon bize ait, operatör de biziz. Herhangi bir ortağımız da yok. Bulduktan sonra çıkarmasını da biliriz. Şöyle bir kafa karışıklığı var. Bazı işler için dışarıdan hizmet alınıyor. Bunları birileri kullanarak sanki bu işleri Türkiye Petrolleri, ‘yap-işlet-devret’ yapacakmış gibi lanse ediliyor. Buradan beklediğimiz kazancı elde edemeyeceğiz gibi birtakım yanlış, yalan haberler var. Bunların hiçbiri doğru değil. Sahanın tamamı bize ait, oradaki işlemlerin büyük bir kısmını kendi imkânlarımızla yapıyoruz. Bazı özellik gerektiren, uzmanlık gerektiren işler için de tabi ki hizmet alacağız. Onun bir bedeli varsa ödenecek. Ama o gazın sahibi de işletmesi de Türkiye Petrolleri’ne ait olacak.”

  • Yunan fırkateynini kovalayan Kemalreis’e yeni görev!

    Yunan fırkateynini kovalayan Kemalreis’e yeni görev!

    Fransa ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki ‘Savunma Alanı İşbirliği Anlaşması’na Türkiye’den sert tepki geldi. Oruç Reis’e taciz girişiminde bulunan Yunan fırkateyni Limnos’u kovalayan TCG Kemalreis fırkateyni de bu kez Kıbrıs’ın doğusunda Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisine refakat etmeye başladı.

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında 4 Nisan 2017’de imzalanan anlaşmanın 1 Ağustos’ta yürürlüğe girdiğinin duyurulması üzerine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin daha önce defalarca dile getirdiği, “Kıbrıs’ın tamamını ve Kıbrıs Türklerini temsil etmeyen GKRY, böyle bir anlaşma yapmaya ehil ve yetkili değildir” görüşünü vurguladı. Aksoy, şu değerlendirmeyi yaptı: “Söz konusu anlaşma, 1960 Antlaşmalarına ve bu antlaşmalar tarafından kurulan dengeye aykırıdır. Doğu Akdeniz’de istikrar ve güvenliğin sağlanması yönündeki çabaları da sekteye uğratma riski barındırmaktadır. Fransa’nın mevcut dönemde gerilimi daha da arttıracak adımlar atması, bu bağlamda GKRY ile ortak tatbikatlar düzenleyerek, geçici de olsa, 1960 Antlaşmalarının hilafına burada askeri uçaklarını konuşlandırması kabul edilemez. BM Güvenlik Konseyi Daimi üyesi Fransa’yı, BM’nin gündeminde olan Kıbrıs’la ilgili meselelerde daha sorumlu davranmaya davet ediyoruz.”

    KEMALREİS KIBRIS’IN DOĞUSUNDA

    Fransa-GKRY anlaşması sonrası, Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin korumasında görev alan TCG Kemalreis fırkateyninin Kıbrıs’ın doğusunda görevlendirilmesi dikkat çekti. Kemalreis önce KKTC sahil güvenlik gemileriyle deniz eğitimi yaptı, ardından Barbaros Hayrettin Paşa gemisine refakat etmeye başladı. Milli Savunma Bakanlığı dün resmi Twitter hesabından, “Akdeniz Kalkanı Harekâtı’na katılan TCG Kemalreis fırkateyni Akdeniz’de Kıbrıs Adası doğusunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sahil güvenlik gemileriyle deniz eğitimlerini müteakip Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemimize refakat etmektedir” paylaşımında bulundu. Bu paylaşımda Kemalreis’in Barbaros Hayrettin Paşa’ya sağladığı güvenlik ve korumadan görsellere de yer verildi.

    Kıbrıs’ın güneybatısında Oruç Reis’in korumasını sağlayan ve taciz girişiminde bulunan Yunan fırkateynini kovalayan TCG Kemalreis’in adanın doğusunda Barbaros Hayrettin Paşa gemisini korumaya gönderilmesi, Fransa-Kıbrıs Rum Yönetimi işbirliğine Ankara’nın sahada verdiği “Biz buradayız” mesajı olarak değerlendirildi.

    TCG BANDIRMA DA DOĞU AKDENİZ’DE

    Türk Deniz Kuvvetleri’nin bir başka vurucu gücü olan TCG Bandırma korveti de Doğu Akdeniz’de görev yapıyor. Milli Savunma Bakanlığı Akdeniz Kalkanı Harekâtı’na iştirak eden TCG Kemalreis fırkateyni ile birlikte TCG Bandırma korvetinin de BM’nin Lübnan’daki geçici kuvvetine (UNFIL) katılarak Doğu Akdeniz’de görev yaptığını duyurdu.

    YAVUZ İÇİN DE NAVTEX

    Türkiye, Yavuz sondaj gemisinin çalışmalarını yürüteceği Doğu Akdeniz’de Kıbrıs’ın güneybatısındaki alana yönelik 18 Ağustos-15 Eylül tarihleri için yeni bir Navtex (Denizcilere Duyuru) ilan etti. Yavuz gemisi, Ertuğrul Bey, Osman Bey ve Orhan Bey gemileriyle birlikte çalışmalarını sürdürecek. Navtex duyurusunda, “Çalışma sahasına girilmemesi şiddetle tavsiye olunur” denildi.

    AB: DİYALOĞA ÇAĞIRIYORUZ

    Türkiye’nin yeni Navtex ilanının ardından Avrupa Birliği yeni bir açıklama yaptı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Türkiye’nin son hamlesi Doğu Akdeniz’de tansiyonu ve güvensizliği arttırıyor. Bu adım, diyalog ve müzakereleri sürdürme çabaları ile tansiyonu düşürme girişimlerini baltalıyor. Türk yetkilileri bu girişimi sonlandırmaya, AB ile iyi niyetli ve geniş kapsamlı diyaloğa çağırıyorum” dedi.

    ‘FRANSA MACERA ARAMASIN’

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Fransa’nın Kıbrıs’a askeri uçaklarını konuşlandırmasının hiçbir şart ve ahvalde kabul edilemez olduğunu vurguladı. Oktay açıklamasında şöyle dedi: “Fransa’nın Kıbrıs’la ilgili meselelerde macera aramaması, çok daha sorumlu davranması esastır. AB başta olmak üzere, uluslararası çevrelerin de Fransa’nın bölgedeki şımarık, saldırgan ve hukuk tanımaz tavırlarına karşı tutum almaları elzemdir. Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin hilafına hiçbir girişimin yürütülme şansı olamaz. Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya, kayıtsız şartsız destek vermeye devam edecektir. Ve kendi yetki sahasındaki çalışmalarını da kararlı bir şekilde Yavuz’la sürdürecektir.”

  • Türkiye’den yeni Navtex ilanı

    Türkiye’den yeni Navtex ilanı

    Yavuz sondaj gemisinin, Kıbrıs açıklarında hidrokarbon arama çalışmalarına devam edeceği bildirildi.

    Türkiye, Yavuz sondaj gemisinin çalışmalarını yürüteceği alana yönelik 18 Ağustos-15 Eylül tarihleri için yeni Navtex (Denizcilere Duyuru) ilan etti.

    Buna göre, Yavuz, Ertuğrul Bey, Osman Bey ve Orhan Bey gemileriyle birlikte Doğu Akdeniz’de Kıbrıs’ın güneybatısında çalışmalarını sürdürecek.

    Navtex duyurusunda, “Çalışma sahasına girilmemesi şiddetle tavsiye olunur.” ifadesine de yer verildi.

    Türkiye’nin Yavuz için Navtex ilanı üzerine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bu sabah “karşı-Navtex” yayımladı.

    Rum radyosuna göre, Rum yönetimi, Larnaka’daki “Arama-Kurtarma Koordinasyon Merkezi” tarafından yayımlanan “karşı-Navtex”i ile, Türkiye’nin yeni Navtex’inin “yetkisiz ve geçersiz, Yavuz ve beraberindeki gemilerin bölgedeki faaliyetlerinin de yasa dışı olduğu” iddiasını ortaya attı.

    Türkiye, Oruç Reis sismik araştırma gemisinin, Ataman ve Cengiz Han isimli gemilerle birlikte Kıbrıs açıklarında daha önce ilan edilen bölgede sismik çalışmalar yürüteceğini bildirmiş, Oruç Reis’in çalışmalarını 23 Ağustos’a kadar sürdüreceğine ilişkin Navtex (Denizcilere Duyuru) ilan etmişti.

  • MSB’den TCG KEMALREİS fırkateyni açıklaması

    MSB’den TCG KEMALREİS fırkateyni açıklaması

    MSB: Akdeniz Kalkanı Harekâtına katılan TCG KEMALREİS fırkateyni Akdeniz’de Kıbrıs Adası doğusunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sahil güvenlik gemileriyle deniz eğitimlerini müteakip BARBAROS HAYRETTİN PAŞA araştırma gemimize refakat etmektedir.