Etiket: doğu karadeniz

  • Karadeniz’in tepeleri güneş enerji santralleri ile kaplanıyor

    Karadeniz’in tepeleri güneş enerji santralleri ile kaplanıyor

    Karadeniz Bölgesi’nin dik ve engebeli arazileri fırsata çevriliyor. Dünyada son yıllarda kurulum ve kullanım kolaylığı olmasının yanı sıra çevreyi kirletmemesi ve zararlı atık oluşturmaması gibi özellikleri ile ön plana çıkan güneş enerjisi santral talebi Türkiye’de de ilgi çekiyor. Son 10 yılda sayıları giderek artan GES sisteminin yenilebilir enerji kaynağı olan güneş ile karbondioksit salınımının da önüne geçiliyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ilk olarak 2015 yılında Trabzon’un Tonya ilçesindeki Ruj Tepesindeki 16 dönümlük alanda kurulan 2 bin 500 panel ile ilçede enerji maliyetlerinde tasarruf sağlanırken, bölgede ilk kez yapılan enerji santrali diğer illere de örnek oldu.
    2015 yılından itibaren Karadeniz Bölgesi’nde 200’e yakın GES sistemi projelendirilirken, Giresun, Gümüşhane, Ordu ve Trabzon illerinde yapılan çalışmanın ardından hazırlanan raporda 2000 MW’ın üzerinde güneş santralinin kurulabilme imkanı bulunduğu belirlendi. Bu durum bölgede son 15 yıldır dereleri kuruttuğu ve ekolojik dengeyi bozduğu gerekçesiyle tartışmalara neden olan sayıları 250’nin üzerindeki Hidroelektrik Santralleri (HES) kurulumunun da artık 2. planda kalacağını gösteriyor.

    Belediyelerin enerjisi güneşten alınıyor

    Karadeniz Bölgesi’ndeki illerde kurulan güneş enerji santrallerinin (GES) devreye girmesiyle milyarlarca lira kasada kalırken, özellikle belediyeler GES yatırımlarına ağırlık veriyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulum çalışmaları süren toplam 67.7 MW’lık 3 güneş enerji santralinin (GES) devreye alınmasıyla belediyenin tüm enerji giderlerinin buralardan karşılanacak. Şehirde yılda enerjiye harcanan 420 milyon TL’nin de belediyenin kasasında kalacak. Ordu’da ise Akkuş Belediyesi tarafından kendi enerjisini üretmek ve belediye ekonomisine katkı sağlamak amacıyla Gökçebayır Mahallesi’nde 13 bin 500 metrekarelik alana 2 bin 376 panel kullanarak kurulan güneş enerji santrali üretime devam ediyor. Akkuş Belediyesi’nin kendi enerjisini üretmek ve belediye bütçesine katkı sağlamak amacıyla kurduğu güneş enerji santrali bir yılda 860 megavat enerji üretirken belediye bütçesine de 1.8 milyon TL katkı sağladı. Bölgede son olarak Trabzon’un Ortahisar ilçesindeki Geçit mahallesinde hayata geçirilen Güneş Enerjisi Santralinin (GES) panel montajı tamamlandı. 5 bin 688 panelin bulunduğu GES sistemi ile yılda 3 milyon kilo watt saat enerji üretilecek. “Tükettiğimizin üç katı kadar elektrik üreteceğiz” diyen Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Her yıl parklarımız, projelerimiz artıyor. Dolayısıyla aydınlatma ve enerji giderlerimiz de artıyor. Tüketimimiz her geçen gün arttığı için GES projesi çok rantabl bir proje ve 4 yıl gibi bir sürede kendini amorti edecek” ifadelerini kullandı.

    OSB’de “Yeşil Dönüşüm” projesi

    Avrupa Birliği’nin (AB) sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasının 1 Ekim 2023’ten itibaren işleyeceğini duyurmasının ardından Trabzon Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) geçtiğimiz aylarda harekete geçti. TOSB ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından başlatılan ‘Yeşil Dönüşüm’ projesi ile firmalarda güneş enerji üretimine başlandı. Firmaların çatılarına kurulan GES sistemleri ile enerjinin yüzde 19-20 üretiliyor. Arsin Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Ali Sakarya, yenilenebilir enerjinin başlı başına ciddi bir konu olduğunu belirterek, “Burada var olan bütün çatılarımız kurulsa dahi toplam enerjimizin en fazla yüzde 40-50’sini karşılayabiliyoruz. Zaten sistem içerisinde yüzde 100’lük gibi bir dönüşüm beklentimiz de yok. Tabii ne kadar enerjide dışa bağımlılığımızı azaltırsak ve enerji maliyetleri arttığında var olan üreticiler ve fabrikalar bundan ne kadar çok katma değer elde ederse ülkemize o kadar faydalı olacak” diye konuştu.

    “Doğu Karadeniz Bölgesi’nin güneşten elektrik üretme kabiliyeti Almanya’nın en iyi yerlerinden daha iyi konumda”

    Elektrik Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve KTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Mehmet Nuroğlu ise Doğu Karadeniz Bölgesi’nin güneşten elektrik üretme kabiliyetinin güneşten yoğun olarak elektrik üreten Almanya’dan daha iyi durumda olduğunu söyledi. Nuroğlu “Trabzon’un ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin elektrik üretme kabiliyeti Almanya’nın en iyi yerlerinden daha iyi konumda veya eşdeğer diyebiliriz ki Almanya’nın güneyi daha iyi ancak kuzey tarafı Trabzon’dan daha kötü. Almanya’da güneşte 80 bin megavatlık kurulu güç var. Bölgemizde Arsin Organize Sanayii Bölgesi buna en güzel örnek. Bir çok firmanın ve evlerin çatısı güneş paneliyle kaplı” dedi.

    “Karadeniz’de 4 ilden üretilebilecek yıllık elektrik miktarı Keban Barajı üretiminin yaklaşık yüzde 55’ine denk geliyor”

    Bölgede GES kurulumu yapan North Enerji şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Gül ise Giresun, Gümüşhane, Ordu ve Trabzon illerinde güneşten üretilebilecek yıllık elektrik miktarının 3.5 Milyar KW/h’ten fazla olduğunu ve bu değerin Keban Barajı’nın yıllık elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 55’ine tekabül ettiğine dikkat çekti. Oktay Gül, “2015 yıllarında Karadeniz’de güneş ve güneşten elektrik üretme fikri pek yan yana gelmiyordu özellikle Organize Sanayi Bölgeleri ve buralardaki elektrik tüketimi yüksek işletmelerle yaptığımız toplantılarda kısmen güneşten elektrik üretilip bunu da işletmelerinde verimli şekilde kullanabileceklerini anlatmayı başardık. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ile yaptığımız bir çalışmada özelde Giresun güney bölgesi potansiyeli ve genelde de Karadeniz Bölgesi’nin güneş santralinden elektrik üretim kapasitesini değerlendirme fırsatı bulduk. Bölge için hazırlanan raporlardan yola çıkarak diyebiliriz ki Giresun, Gümüşhane, Ordu ve Trabzon kırsalında arazi GES olarak 2000 MW’ın üzerinde güneş santralinin kurulabilme imkanı bulunmaktadır. Bu illerin kırsalında sürekli çalışan biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki sadece bu illerde güneşten üretilebilecek yıllık elektrik miktarı 3.5 Milyar KW/h ten fazladır. Bu değer ise Keban Barajı’nın yıllık elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 55’ine tekabül etmektedir. Üstelik bu üretimin içinde sanayi tesislerinin çatı GES’leri ve konutlarda kurulacak küçük çatı GES’lerin üretimi hariç tutulmuştur” açıklamasında bulundu.

    “Kurulumunu tamamladığımız tesislerden yıllık yaklaşık 70 milyon kWh elektrik üretimi sağlanmaktadır”

    Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 2015 yılından bu yana irili ufaklı 200’e yakın güneş santrali projelendirildiğini ve bir çoğunun kurulumunun tamamlandığını dile getiren Gül, “Çoğunluğu çatı GES olan bu projelerin toplam kurulu güçleri de 150Mwı geçmiş durumdadır. Bu GES projelerinin 49 tanesi şirketimiz tarafından projelendirmiş ve yine 34 tanesinin kurulumunu tamamlamıştır. Tamamlanan projelerin kurulu gücü 35mw büyüklüğündedir. Halen de yaklaşık 20 MW’lık projede kurulum ve projelendirme çalışmalarımız devam etmektedir. Kurulumunu tamamladığımız tesislerden yıllık yaklaşık 70 milyon kWh elektrik üretimi sağlanmaktadır. Bu günkü ortalama perakende elektrik fiyatıyla da yıllık 200 milyon liralık elektrik güneşten elde edilmektedir” şeklinde konuştu.

    “Yıllık 1 milyon 800 bin kW/h yaklaşan üretimler elde edilmektedir”

    GES üretim maliyetleri ile ilgili bilgiler veren Gül “MW başına arazilerde 680-800 bin USD aralığında iken çatı GES’lerde bu rakam 400-550 bin USD aralığında değişmektedir” dedi. Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimleri hariç özellikle Doğu Karadeniz Dağlarının güney bölgesinde çok yüksek verim değerlerine ulaşıldığını belirten Gül, “Özellikle işletmesini yaptığımız santrallerden edindiğimiz verileri iletmek gerekirse yıllık 1.800.000 kW/h’ye yaklaşan üretimler elde edilmektedir. Sahil kesimlerde ise bu değer yüzde 35 oranında düşmektedir. Çatı GES’lerde ise bulunduğu bölgeye göre yüzde 25-28 oranında eksi değerler alınmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Birçok yatırımcı uygun araziyi bulamamakta karaborsadan ya da başka yollarla tarım arazilerini GES için kullanmaktadır”

    Sektörün önündeki en büyük sorunun kurumlar arasındaki koordinasyonsuzluk olduğunu kaydeden Gül, “Dövize endeksli bir yatırım olan güneş santralinde, karar verdiğiniz andan kuruluma başlayana kadar geçen 5-6 aylık süre ve kurulum süresi sizi daha başlamadan ciddi zarara uğratabilmekte. Yatırımcıların büyük çoğunluğu bu uzun süreci göze alamadığı için yatırım fikrinden vazgeçmektedir. Ayrıca yüksek faizler finansman ulaşımı engellemekte dolayısıyla güneşe olan ilgi artsa da erişim zorlaşmaktadırÖte yandan güneş santrali kurmak isteyen birçok yatırımcı uygun araziyi bulamamakta karaborsadan ya da başka yollarla tarım arazilerini GES için kullanmaktadır. Bunun yanında ülkemizin bir çok yerinde gerekli teknik inceleme ve değerlendirme yapılmadan hazine arazileri mera yada orman olarak ayrılmış durumdadır. Yerinde müşahede ettiğimiz birçok arazi kayalık ve kıraç olmasına rağmen orman veya mera olarak tescil edilmiştir. Bu arazilerin komple elden geçirilerek güneş santrali kurulabilecek düzeyde verimsiz kıraç orman mera alanların yetkili teknik bir komisyonca elden geçirilip GES kriterine uygun alanların tespit edilmesi ve bu alanlara gerekli enerji nakil hattı altyapısının kamu marifetiyle yerine getirilmesi gerekmektedir” dedi.

  • Ayı saldırılarına karşı uzmanlardan öneriler

    Ayı saldırılarına karşı uzmanlardan öneriler

    Yapılan bilimsel çalışmalarla ayı popülâsyonunun Kafkasya bölgelerinde bin kilometrekarede 50 birey yaşarken, Doğu Karadeniz bölgesinde ise bu rakamın 150’ye kadar çıktığını ifade eden Uçarlı, bu rakamların Avrupa ve Amerika bölgelerinde daha yüksek olduğunu belirtti.

    “Yerleşim yerlerine hiç selam vermeyen yaklaşmayan ayılar var”

    Dr. Yasin Uçarlı ”Bölgemize baktığımızda ilkbahar ve sonbahar dönemleri bu tarz vakaların bir tık daha fazla yaşanmış olduğunu dönemleri kapsamakta. Aslında hayvanın kendi yaşam döngüsüne baktığımızda ilkbahar dönemi kış uykusundan kalktıktan sonra biraz daha hızlı beslenme ihtiyacı ortaya çıktığından dolayı biraz daha agresif tutum sergileyebiliyor. Totale baktığımızda aslında tüm hayvanlar aynı davranışı göstermiyor. Burada, bilimsel çalışmalardaki tasmalarla yaptığımız takip çalışmalarında birey bazında farklılıkların olduğunu gördük. Yani yerleşim yerlerinin yakınlarını kullanan hayvanlarda olabilir ama yerleşim yerlerine hiç selam vermeden kendi hayat döngüsünü kullanan devam eden bireylere de rastlıyoruz. Bu anlamda bir genelleme çok sağlıklı olmayabilir. Totale baktığımızda bu bölgede özellikle vadi tabanlarının hem ilkbahar hem sonbahar dönemlerinde buna bağlı olarak yerleşim yerlerini daha fazla kullandığını söyleyebiliriz” dedi.

    “Problem çıkartan bireyler varsa bunlar belirlendikten sonra yasal yollarla uyutularak başka habitatlara transferi yapılabilir”

    Uçarlı, ülke genelindeki ayı popülâsyonuna ait yapılan bilimsel çalışmalar hakkında da bilgiler vererek şunları söyledi:

    “Popülasyon büyüklüğü ile alakalı yapılan bilimsel çalışmalar ise Kafkasya bölgesinde ortalama popülasyon yoğunluğu ortalama bin kilometrekare alanda 50 bireye yakın olduğuna dair bilimsel çalışmalar söz konusu. Ancak bizim coğrafyamızda Doğu Karadeniz bölgesinde 100-150 bandında birey sayısının bin kilometrekare alanda olduğuna dair bilimsel çalışmalar var. Avrupa’da çok daha büyük popülâsyonun olduğu bölgeler söz konusu. Amerika’da yine popülasyonun daha yoğun olduğu bölgeler söz konusu. Burada popülâsyonun geneliyle ilgili düzenlemelerden öte aslında temelde şuanda birey bazında düzenlemeler söz konusudur burada. Yani problem çıkartan bireyler varsa bunlar belirlendikten sonra yasal yollarla uyutularak başka habitatlara transferi söz konusu olabilir veya diğer avcılık yöntemleriyle popülâsyondan çıkartılması söz konusu olabilir. Gerçekçi olmak gerekir ki burada öncelik insan sağlığındadır.”

    Ayılar son olarak Atabarı Kayak Merkezi’ne zarar verdi

    Artvin’de kış turizminin önemli merkezlerinden olan Atabarı Kayak Merkezi’ne giren ayılar buradaki binalara maddi hasar verdi. Kayak merkezinde bulunan 112 Sağlık, Artvin Çoruh Üniversitesi Kayak Odası, AFAD ve Orman Dairesine ait binalara gece yarısı giren ayı kapı ve pencereleri parçalayarak dolaplarda yiyecek aradı.

    Konuyla ilgili bilgi veren Artvin Çoruh Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğretim görevlisi Fikri Özkan, “15 yıldır kayak merkezi açık daha önce hiç böyle bir saldırı olmamıştı” dedi.

    Özkan “Son günlerde ilimizde gerek komşu illerde sık sık insanlara, bal üreticilerine, büyük ve küçükbaş hayvanlara saldırdığını duyuyoruz son günlerde. Bizde bundan nasiplenmiş olduk. Gayet doğal bizim için çünkü onların mekânındayız doğanın ortasındayız. 15 yıldır kayak merkezi açık daha önce hiç böyle bir saldırı olmamıştı. Kayak evine ve diğer kurum binalarına bayağı hasar verdi. Biz de bunu duyup geldik. İyi ki burada değildik çünkü genelde bu haftalarda doğa sporları topluluğu olarak hazırlıklarımız olacaktı ve genelde burada hazırlık yapıyor olurduk ama o akşam burada olmadığımıza seviniyoruz“ ifadelerini kullandı.

  • Doğu Karadeniz’in zirveleri beyaza büründü

    Doğu Karadeniz’in zirveleri beyaza büründü

    Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi sınırları içerisinde yer alan Avusor Yaylası’nda dün öğleden bu yana hava sıcaklıklarının düşmesi ile birlikte başlayan kar yağışı sonrası yayla beyaza büründü.

    Kaçkar Dağları’nın eteklerinde, 2 bin 700 metre yükseklikte yer alan Avusor Yaylası, kar yağışı ile birlikte beyaz gelinliğini giydi.

    Hava sıcaklığının 0 derecenin altına düştüğü Avusor Yaylası’nda kar kalınlığı 2-8 cm arasında değişiyor. Yaylacılar koyunları ile birlikte düşen kar yağışının ardından dönüş hazırlıklarına da başladı.

  • Doğu Karadeniz için kuvvetli yağış uyarısı

    Doğu Karadeniz için kuvvetli yağış uyarısı

    Yapılan uyarıda Doğu Karadeniz’de görülecek gök gürültülü sağanak yağışların, bu akşam saatleri ile yarın (Salı) sabah saatleri arasında Giresun, Trabzon çevreleri ile Rize’nin batısında yer yer kuvvetli olacağı belirtilerek vatandaşların ani sel, su baskını, yıldırım ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmaları istendi.

  • Barbaros Hayreddin Paşa Doğu Karadeniz’de

    Barbaros Hayreddin Paşa Doğu Karadeniz’de

    Barbaros Hayreddin Paşa sismik arama gemisi, Doğu Karadeniz’de, Ordu-Samsun açıklarında faaliyet gösteriyor.

    Bölgede 7 Nisan’dan bu yana faaliyet gösteren Barbaros Hayreddin Paşa’nın belli bir süre daha sismik çalışmalarını sürdürmesi bekleniyor.

    Türkiye, uzun yıllardır karada petrol arama ve üretim çalışmaları yaparken, denizlerde de petrol arama faaliyetlerine ağırlık vermeye başladı.

    Barbaros, denizin 8 bin metre altındaki jeolojik yapıları inceleyebiliyor

    Türkiye’nin deniz araştırma, arama ve işletme ruhsat alanlarında sismik veri toplama projeleri sürüyor. Daha önce hizmet alımı şeklinde gerçekleşen bu faaliyet, 2012’nin sonunda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO) envanterine katılan Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi sayesinde yerli imkanlarla yürütülüyor.

    31 Aralık 2012’de 130 milyon dolara satın alınan Barbaros Hayreddin Paşa gemisi, denizin 8 bin metre altındaki jeolojik yapıları inceleyebiliyor, iki ve üç boyutlu sismik veri toplayabiliyor. Brüt 4 bin 711 ton ağırlığındaki gemi, yön ve pozisyon tayinini uydu haberleşmesiyle otomatik olarak yapabiliyor. Uzunluğu 84, genişliği 21,6 metre olan gemide bir helikopter pisti bulunuyor.

    Buzullarda çalışma özelliğine de sahip gemi, dizel itici gücüyle çalışıyor. Barbaros Hayreddin Paşa, sismik ses kaynağı, yüksek özellikli katalitik çeviricileri, çift gövdesi ve su temizleme sistemleriyle benzerleriyle kıyaslandığında en çevreci gemilerden biri olarak nitelendiriliyor.

    Bakan Dönmez, Doğu Karadeniz’de petrol ihtimaline dikkati çekti

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in 20 Nisan’da Doğu Karadeniz’de petrol beklentisinin olduğu açıklamaları sonrası, dikkatler bu bölgeye yoğunlaştı.

    Dönmez, Batı Karadeniz doğal gazının sisteme verilmesi sonrasında Orta ve Doğu Karadeniz’de arama faaliyetlerine ağırlık vereceklerini ve Doğu Karadeniz’de petrol keşfini beklediklerini söylemişti.

    Eskişehir’de 8 Mayıs’ta gazetecilere açıklamalarda bulunan Dönmez, “Şimdi biz Karadeniz’i batıdan doğuya karış karış arıyoruz. Bir taraftan sismik araştırma gemilerimiz önce ön etütleri, jeolojik etütleri yapıyorlar. Muhtemelen bu yıl içerisinde Ordu açıklarında keşif amaçlı yeni bir sondaj yapabiliriz. Yine Doğu Karadeniz’de Rize açıklarında da petrol potansiyeli içeren bazı lokasyonlarımız var. Orada da yine bir sondaj yapabiliriz.” ifadelerini kullanmıştı.

    Gabar’daki yeni keşifle Türkiye’nin günlük petrol üretiminin180 bin varile yükselmesi bekleniyor

    Son yıllarda enerji alanında dev projelere imza atan Türkiye, Gabar’daki yeni keşifle enerjide tam bağımsız bir ülke olma hedefine bir adım daha yaklaştı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl aralıkta Gabar Dağı’nda 150 milyon varillik net petrol rezervine sahip saha keşfedildiğini açıklamıştı. Söz konusu keşifle, Türkiye’nin üretilebilir petrol rezerv miktarı 450 milyon varilden 600 milyon varile çıkmıştı.

    Erdoğan geçen hafta da Gabar’daki Şehit Aybüke Yalçın Sahası’nda günlük 100 bin varil petrol üretim kapasitesine sahip keşif yapıldığını duyurmuştu. TPAO, Şehit Aybüke Yalçın Sahası’ndaki yeni keşfin toplam yerinde petrol rezerv miktarını yaklaşık 1 milyar varil, piyasa değerini ise 75-80 milyar dolar olarak tahmin edildiğini açıklamıştı.

    Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’nin günlük petrol üretimi 2022 sonu itibarıyla 80 bin varile ulaştı. Şehit Aybüke Yalçın Sahası’ndan yapılacak günlük 100 bin varillik ilave üretimle Türkiye’nin petrol üretiminin 180 bin varile çıkarılması hedefleniyor.

  • Doğu Karadeniz’i sel vurdu

    Doğu Karadeniz’i sel vurdu

    Doğu Karadeniz’de bugün yerel olarak çok kuvvetli ve şiddetli yağış bekleniyordu.

    Meteorolojiden dün yapılan uyarıların ardından Rize’nin Pazar, Fındıklı, Ardeşen, Çamlıhemşin ve İkizdere ilçeleriyle Artvin’in Arhavi ilçesinde yağış etkili olmaya başladı.

    DOĞU KARADENİZ İÇİN “ŞİDDETLİ” VE “AŞIRI” YAĞIŞ UYARISI

    Özellikle Artvin’in kuzey ilçelerinde meydana gelebilecek yer yer aşırı sağanağa karşı dikkatli ve tedbirli olunması önem taşıyor.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan duyuruya göre, bugün Rize’de yerel olarak şiddetli ve Artvin’in kuzey ilçelerinde yer yer aşırı (100 kilogram ve üzeri/metrekare) yağış tahmin ediliyor.

    Yağışlar nedeniyle meydana gelebilecek sel, su baskını, heyelan, yıldırım, küçük çaplı dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar, ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor.

    Trabzon’un Yomra, Sürmene, Köprübaşı ve Maçka ilçelerinde şiddetli yağış hayatı olumsuz etkiliyor.

    Yomra ilçesinde akşam saatlerinde etkili olan şiddetli yağış sonrası Yomra-Özdil karayolunda heyelan meydana geldi.

    Yolun ulaşıma kapanması üzerine kısa sürede Karayolları, Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Yomra Belediyesi, AFAD, UMKE ve jandarma ekipleri bölgeye sevk edildi.

    Ekipler, yolu temizleyerek ulaşıma açmak üzere çalışmalara başladı.

    Öte yandan bölgede yağış devam ederken, Yomra Belediyesi de anonslarla vatandaşlara tedbirli olmaları yönünde uyarılarda bulunuyor.

    Yomra’da ayrıca Özdil yol yapım şantiyesinde çalışan 15 işçi, selden son anda yara almadan kurtuldu.

    Yağışın etkilediği Sürmene ilçesinde de sel, taşkın ve heyelanlar meydana geldi.

    Kriz masası oluşturulan ve 8 mahalleye ulaşım sağlanamayan ilçede, Büyükşehir Belediyesi, Ortahisar ve Sürmene Belediyesi ekipleri yol açma ve temizleme çalışmalarını aralıksız sürdürüyor

    Öte yandan şiddetli yağış alan mahallelerde evleri hasar gören vatandaşlar tahliye edilerek, güvenli bölgelere yerleştirildi.

    Hasar gören mahallelerde incelemede bulunan Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede birçok mahallede şiddetli yağış nedeniyle sel, taşkın ve heyelanın meydana geldiğini söyledi.