Etiket: doğum

  • Diyanet açıkladı

    Diyanet açıkladı

    Sivas Müftülüğünde görevli baş vaiz Saffet Bölükbaşı, anne karnında kalp atışları başlamış bebeğin, annenin ölüm riski olmadığı takdirde alınmasının dinen caiz olmadığını ve bunun bir cinayet olduğunu değerlendirildiğini söyledi.
    Sivas’ta geçtiğimiz hafta boş bir arazide bulunan, sokak köpekleri tarafından parçalanmış bebek cesedi gündem olmuştu. Sivas Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin titizlikle yürüttüğü çalışma sonrası, bebeğin anne karnında 8 aylıkken ölü olarak dünyaya geldi, ailesi tarafından daha önce 10 aylıkken ölen bebeklerinin mezarına defnedildiği anlaşıldı.

    70 santimetre derinlikte toprağa verilen bebeğin sokak köpekleri tarafından mezardan çıkartılarak parçalandığı tespit edildi.
    Sivas’ta gündem olayın ardından akıllara, bebeğin neden İslami usullere göre defnedilmediği, ölü doğma ihtimali yüksek bir bebeğin kürtaj yöntemiyle alınmasının uygun olup olmadığı yönünde sorular geldi.

    “Anne için risk yoksa kalp atışı başlayan bebeğin alınması cinayettir”
    Sivas Müftülüğünde görevli baş vaiz Saffet Bölükbaşı, anne için hayati bir risk teşkil etmediği sürece anne karnında kalp atışı başlayan bebeğin alınmasını cinayet olarak değerlendirip, “Din işleri yüksek kurulumuzun fetvasına göre, anne karnında kalp atışları başlayan bebek, anneye ciddi bir sağlık riski oluşturduğu takdirde aldırılabilir.

    Tabii bunu da alanında uzman konsültasyon ekibi uzmanların karar vermesi gerekiyor. Halk arasında bilinen ve toplumda da baya itibar edilen ‘hamileliğin 4. ayına kadar kürtaj yaptırılabilir’ diye bilinen eski bir fetva var. Bu belki eski tıbbın verilerine göre verilmiş bir fetva olsa da bugüne baktığımızda anne karnında kalp atışları başlamış bebeğin, annenin ölüm riski olmadığı takdirde alınmasının caiz olmadığını ve bunun bir cinayet olduğunu söylüyoruz.

    Bunun dışında engelli olacak, parmakları olmayacak veya beyni gelişmeyecek denildiğinde de kürtaj doğru değil. Biz bunu bir insanı direkt öldürmekle bir duvar arkasından öldürmeye benzetiyoruz. Anne karnındaki de bir canlıdır. Allah’ın verdiği bir lütuftur. Kürtaj, anne hayatını etkilemediği takdirde İslamiyette hiçbir şekilde onaylanmamaktadır” dedi.

    “Hayat belirtisi görülen bebek İslami usullerle defnedilmeli”
    Bölükbaşı, doğduktan sonra hayat belirtisi görülüp ölen bebeklerin İslami usullerle gömülmesi gerektiğini ifade edip, “Ölü doğan bebek durumları için kitaplarımızda bazı bilgiler var. Eğer bebek anne karnından ölü olarak doğmuşsa ismi konularak ve bir bez parçasına sarılarak defnedilebilir. Ancak eğer ses çıkarttı ve sonra hayatını kaybettiyse yıkanıyor, namazı kılınıyor ve defnediliyor. Son yaşanan olaylarda da gördük. Merhumun, hem hijyen açısından hem de yabani hayvanlardan korunması amacıyla en az bir veya bir buçuk metre derinliğe gömülmesini de tavsiye ederiz” şeklinde konuştu.

  • Babalar da “hamile” oluyor

    Babalar da “hamile” oluyor

    Adana’da faaliyet gösteren Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi’ndeki Gebe Bilgilendirme Sınıfı’na annelerin yanı sıra babalar da gelerek eşlerini anlamak için “hamile tulumu” giyip, eğilip kalkma gibi komutları yerine getiriyor. Sağlık Bakanlığınca 2017 yılında merkez Çukurova ilçesine bağlı Yurt Mahallesi’nde açılan Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi’nde birçok branştan uzmanlar görev yapıyor. Merkeze başvuranlar, kapsamlı değerlendirmeler ve tetkiklerin ardından ilgili polikliniklere yönlendiriliyor.

    Merkezde bulunan ‘Gebe Bilgilendirme Sınıfı’nda da hamile kadınlar 9 saatlik bir eğitim alıyor. Eğitimde anne adayları normal doğuma teşvik edilirken doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası konularında bilgi sahibi olmaları sağlanıyor. Ayrıca eğitimlerde baba adaylarına da hamile tulumu giydirilerek eğilip, kalkma, oturma, ayakkabı bağlama gibi komutlar verilerek eşlerini anlamaları sağlanıyor.

    “Eğitimlerimiz doğumdan sonra bitmiyor”
    Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi’nde bulunan Gebe Bilgilendirme Sınıfı Sorumlusu Ebe Türkan Şeker, İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Şeker, “Eğitimlerimiz 3 seanstan oluşuyor. 3 saatlik seanslar halinde her gebe buradan 9 saat eğitim alıyor. Bu eğitimi bitiren gebelerimize katılım belgesi veriyoruz ve bu da onlar için güzel bir hatıra olarak kalıyor. Eğitimlerimizden sonra gebelerimizi arıyoruz, doğumdan sonra da bizden destek talebinde bulunabiliyorlar. İlerleyen zamanlarda da ek gıdaya geçiş, sütten kesme gibi danışanlarımıza eğitimlerimiz devam ediyor” dedi.

    “Çift olarak katılım sağlamak önemli”
    Anne adaylarına eğitimlere çift olarak katılmalarını tavsiye ettiklerini anlatan Ebe Şeker, “Böylelikle daha sağlıklı bir süreç geçirmiş oluyorlar. Biz burada o başlangıcı sağlıklı bir şekilde geçirmelerini sağlıyoruz. Eğitime katılan babalara da gebelik sürecinde eşinin yaşadığı zorlukları bir nebze de olsun hissetmeleri için kum torbasından oluşan kıyafeti giydiriyoruz. Ayakkabılarını bağlamalarını istiyoruz. Babalara ayrıca doğum sürecinde ne yapmaları gerektiğini anlatıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Tüp bebek yöntemiyle hamile kalıp normal doğum yaptım”
    Tüp bebek yöntemiyle hamile kalan ve merkezde eğitim alıp normal doğum yapan Meltem Kayagil, “Gebe kaldıktan sonra bilgilenmek istedim. Tüp bebek yöntemiyle hamile kaldığım için sadece sezaryen doğum yapabilirim diye düşünürken aldığım eğitimlerle normal doğum yapabileceğimi öğrendim.

    Normal doğum yaptım ve herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Doğumdan hemen sonra hayatıma kolay adapte olup, bebeğimi emzirdim. İyi ki normal doğum yaptım. Burada aldığım eğitimlerin çok etkisi oldu” diye konuştu. Merkezde eğitim aldıktan sonra normal doğum yapan Masal Özgümüş isimli anne ise böyle bir hizmetin ücretsiz ve herkese ulaşılabilir olmasının çok güzel bir uygulama olduğunu söyledi.

  • Havalimanında doğurduğu annenin görüntüleri ortaya çıktı

    Havalimanında doğurduğu annenin görüntüleri ortaya çıktı

    Antalya Havalimanı’nda geçen hafta bir engelli tuvaletinde klozet içinde bulunan yenidoğan bebekle ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı. Bebeği terk ettiği öne sürülen Rus uyruklu anne Ekaterina Burnazkina ile kızın annesi gözaltına alınıp, tutuklandı. Dava dosyasına giren olayın o anları havalimanının güvenlik kameralarına yansıdı. Ailenin gönüllü avukatlığını üstlenen Ayşegül Kübra Polat, anne-kızla yaptığı görüşmeyi anlattı. Havalimanının engelli tuvaletinde doğum yapan genç kızın ‘kriptik hamilelik’ yaşadığı iddia edildi.

    Antalya Havalimanı’nda 13 Ekim Pazar günü akşam saatlerinde bir engelli tuvaletinde temizlik görevlisi tarafından klozet içerisinde yeni doğmuş bebek bulundu. İhbar üzerine gelen polis tarafından yapılan araştırmada, bebeğin bulunmadan 12 dakika önce Rusya vatandaşı Ekaterina Burnazkina (18) tarafından terk edildiği tespit edildi.

    Bebeği terk eden Ekaterina Burnazkina’nın, annesi Elena Burnazkina ile birlikte pasaport kontuarlarına giderek ülkeden çıkış işlemlerini yaptırdığı belirlendi. Moskova’ya gitmeye hazırlanan Ekaterina Burnazkina ile annesi, Antalya Emniyet Müdürlüğü Havalimanı Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yenidoğan bebek de sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Bebeğin annesi Ekaterina Burnazkina ise başka bir hastaneye götürülerek tedaviye alındı.

    Tutuklandılar
    Emniyetteki işlemlerinin ardından pazartesi akşam saatlerinde adliyeye sevk edilen anneanne Elena Burnazkina, tutuklandı. Hastanedeki tedavisinin ardından poliste ifadesi alınan Ekaterina Burnazkina ile annesi sevk edildiği nöbetçi hakimlik tarafından ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı.Antalya Barosu’na kayıtlı Ayşegül Kübra Polat, anne ve kızın gönüllü avukatlığını üstlenirken, genç kız ve annesi ile tercüman aracılığıyla cezaevinde görüştü.

    18 yaşında olduğu ortaya çıktı
    Yaşananların gerçekten üzüntü verici olduğunu ifade eden avukat Ayşegül Kübra Polat, “Bu olay keşke yaşanmasaydı. Hepimiz bu olaydan dolayı üzüntü içerisindeyiz. Ben öncelikle medyada yer alan yanlış bilgileri düzeltmek istiyorum. Müvekkilim her ne kadar basında 28 yaşındaymış gibi yazılmışsa da, aslında Haziran 2006 doğumlu olup, daha 18 yaşına 4 ay önce girmiş, genç bir kızdır.

    Kendisi lise öğrencisidir” dedi.
    Bir diğer yanlışlığın ise genç kızın bebeğin babası ile birlikte Rusya’dan sırf bebekten kurtulmak izin Türkiye’ye, Antalya’ya geldiği yönündeki söylentilerin olduğunu sözlerine ekleyen Polat, “Böyle bir olay da kesinlikle doğru değil. Müvekkil annesi ile birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da 10 günlük tatil için Alanya’ya gelmişlerdir” diye konuştu.

    “Hamile olduğunu bilmiyordu”
    Yaşananların sıra dışı, çok akla gelmeyen bir durum olduğuna da işaret eden avukat Kübra Polat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Zira müvekkilim doğum yaptığı ana kadar hamile olduğunu bilmemekle birlikte, doğum yaptığı esnada da aslında tam olarak ne olduğunu anlamamaktadır. Bu durum kulağa mümkün değilmiş gibi gelse de, bu durumun tıpta bir karşılığı var. Kriptik gebelik, kriptik hamilelik olarak geçiyor.

    Bu tarz gebeliklerde, kadınların 4-5’nci aylara kadar farkına varmadıkları gibi bazı kadınların da doğum anına kadar farkında olmadıkları tespit edilmiştir. Buna ilişkin dünyada birçok vaka mevcuttur. Böyle bir olay mümkün. Bu tarz gebeliklerde hamilelik belirtileri de olmuyor. Zaten müvekkil de hiçbir şekilde hamilelik belirtisi yaşamamış.

    Müvekkil oldukça kilolu bir genç kız ve eskiden beri süregelen hormonal bozuklukları sebebiyle de vücudunda herhangi farklı bir durum tespit etmemiştir. Hatta olayın yaşandığı günden, 4-5 gün önce sindirim sistemi problemi olduğunu düşünerek, annesi ile birlikte Alanya’da özel bir hastaneye gidiyorlar. Burada da tedavi yapılıp, ilaç verilerek gönderiliyor. Yani ortada tespit edilen, hamilelik gibi bir durum söz konusu değil.”

    “Sindirim sistemi problemi olduğunu düşünerek 5-6 kez tuvalete girip çıkıyor”
    Polat, müvekkilinin kesinlikle kasıtlı olarak, bebeği terk etme, bebekten kurtulma gibi bir durumun söz konusu olmadığını da savunarak, konuşmasını şöyle tamamladı: “Olay günü de annesi ile birlikte Rusya’ya gitmek için havalimanına geliyorlar. Kızda şiddetli bir karın ağrısı var ve yine sindirim sistemi problemi olduğunu düşünerek 5-6 kez tuvalete girip çıkıyor.

    Tuvaletini yapmaya çalışıyor. Ardından bu olay meydana geliyor. Yaşadığı olayın şoku ile aslında ne yapacağını bilmeden olay yerinden ayrılıyor. O an yaşadığı şok takdir edersiniz ki kelimelerle anlatılamayacak durumdur. Çünkü, tuvaletinizi yapmak için tuvalete gidiyorsunuz ve bir anda bebek doğuyor. O sırada kızın annesi tuvaletin kapısında bekliyor. Anne, ‘Nerede kaldın?’, ‘Uçak saati geldi, geç kalacağız’ diye sesleniyor. Tuvaletten çıkarken annesine de bir şey söylemiyor. Aslında söyleyemiyor.

    Çünkü, annesi kalp hastası. O an sadece oradan uzaklaşmak istiyor. Daha sonra temizlik görevlileri bebeği buluyor ve bu durum ortaya çıkıyor. Ben cezaevinde anne ve kızı ile görüştüm. Anne ve kız hala olayın şokunu tam olarak atlatabilmiş değiller. Yaşanan bu olaydan dolayı çok üzgünler. Şu an tek istedikleri bebekleri ile birlikte sağlıklı bir şekilde Rusya’ya ailelerinin yanına gidebilmek. Şu an bebeği istiyorlar. Kız bebek de çok şükür sağlıklı. Açıkçası şu an için de en önemli olan şey çocuğun sağlıklı olması.

    Olayla ilgili sosyal medyada yapılan olayları gördüm. Tabii ki olayın kamuoyuna yansıyan şekline bakıldığı zaman yorum yapanlar da kendilerine göre haklılar. Ama olayın iç yüzü tamamen çok daha farklı. Benim bir ricam olacak. Lütfen yorum yaparken, bu hususlara dikkat edelim. Çünkü aile bu durumdan dolayı mağdur olmuş durumda. Ortada bebekten kurtulmaya çalışan biri değil de, doğum yaptığının bile farkında olmayan gencecik bir kız olduğunu unutmayalım lütfen.”

    Havalimanındaki görüntüleri ortaya çıktı
    Bu arada, genç kız ve annesinin dava dosyasına giren Antalya Havalimanı’nda yaşadıkları o anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, annesiyle birlikte tur operatörünün minibüsüyle havalimanına gelen genç kızın elinde valiz, annesinin elinde ise poşetler görülüyor. Oldukça sakin görünün genç kız, eşyaları kargoya teslim ettikten sonra koridorda bir süre geziniyor.

    Görüntülerde, bir ara iki eliyle belini tuttuğu da kameralara yansıyor. Ardından engelli tuvaletine giren genç kızı annesinin kapıda beklediği ve ardından tuvaletten çıkan kızının elini tutarak oradan uzaklaştığı görülüyor. Görüntülerin devamında genç kız ve annesinin polis kontrol noktasında gözaltına alındıkları ve polis karakoluna götürüldükleri kameralara yansıyor.

    Kriptik gebelik nedir?
    Doktor Hatice Daş ise tıpta ‘Kriptik gebelik’ diye bir şey olduğunu belirterek, “Bu kadınların normal gebelik süreçlerinden farklı, semptomlar göstermemesi ile ilgili bir durumdur. Doğum sancısı çekip, doğum yapana kadar kadın semptom olmaksızın, normal gebeliğini yaşayabilir. Sonra da böyle kötü sonuçlar doğurabilir. Normal gebeliklerde kadın özellikle 20’nci haftadan itibaren semptomları görebilir. Ama bazen hormonal değişikliklerle bazı kadınlarda bu yaşanabiliyor.

    Özellikle kilolu ve hormonal bozukluk yaşayan kadınlarda sık görülmese de bu şekilde görülebiliyor. Bu vaka da görüldüğü üzere zaten kilolu olan bir kız karın ağrısı şikayetiyle hastaneye geliyor. İlk etapta tabi ki gebelik düşünülmüyor. Kendisi de doktorlara kabızlığa bağlı bir rahatsızlık geçirdiğini belirtiyor. Muayenesi de buna göre yapılıyor ve tedavi uygulanıyor. Görüntü itibarı ile de şüphelenilmediği için ilaç yazıp gönderiliyor” dedi.

  • Metrobüste doğum anı araç içi kamerasına yansıdı

    Metrobüste doğum anı araç içi kamerasına yansıdı

    Esenyurt’ta ikamet eden hamile Hanife Mete, sancılarının artması üzerine eşi Cemal Mete ile birlikte hastaneye gitmek üzerine taksi arayışına başladı. Taksi bulamayan Mete ailesi, daha hızlı olacağını düşünerek saat 08.30’da metrobüse bindi. Metrobüste doğum sancıları artması üzerine İETT şoförü, komuta ve sağlık ekiplerini bilgilendirdi.

    Küçükçekmece Cennet Mahallesi mevkiinde metrobüs aracı park alanına geçirildi. Araçtaki yolcular başka bir araca alındı. Genç kadın, eşi Cemal Mete’nin yardımıyla doğumunu gerçekleştirirken, İETT şoförü ve güvenlik görevlileri de doğumda aileye destek verdi. Mete çifti, sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen 5. çocuklarına Yılmaz adını koydu. Anne ile bebek doğumun ardından sağlık ekipleri tarafından Esenyurt Necmi Kadıoğlu hastanesine götürüldü.

    Doğum anını anlatan baba Cemal Mete, “Mağazada tezgahtar olarak çalışıyorum. Eşim ev hanımı. Bu 5’,inci çocuğumuz. Bebeğe ve hanıma bir şey olmasından çok korktum. Metrobüs tamamen doluydu. Sağolsun şoför hepsini indirdi. Kenara çekip ambulansın gelmesini bekledik. Zaten ambulans gelmeden doğumda gerçekleşti” dedi.

  • Azra Akın ikinci kez anne oldu!

    Azra Akın ikinci kez anne oldu!

    2017 yılında Atakan Kuru ile nikah masasına oturan ve ilk bebeği Demir’i 6 yıl önce kucağına alan Azra Akın, ikinci kez anne oldu. Çift bebeklerinin cinsiyetini de doğum esnasında öğrendi.

    ARYA ADINI VERDİLER

    Doğumdan sonra ailesiyle poz veren Azra Akın, Instagram hesabından müjdeyi vererek”14 Nisan Pazar günü Demir’e bir kız kardeş geldi. Bize de çok güzel bir sürpriz oldu. İsmi Arya” ifadelerini kullandı. Akın’ın paylaşımına Uğurkan Erez, Arzum Onan, Nurgül Yeşilçay, Burcu Kara ve Cemil İpekçi’den tebrik yorumu geldi.

    “İLK ÇOCUĞUMUZUN CİNSİYETİNİ DE DOĞUMDA ÖĞRENMİŞTİK”

    Hamilelik sürecinde bebeğinin cinsiyetini öğrenmek istemeyen Azra Akın, daha önce yaptığı açıklamada “Cinsiyetini öğrenmedik, çünkü sürpriz olsun istiyoruz. Biz sürprizi seviyoruz. Kısmetse doğumda öğreneceğiz. Biz ilk çocuğumuz Demir’in cinsiyetini de önceden öğrenmemiştik. Doğum Türkiye’de olacak” demişti.

  • En ‘özel’ doğum günü

    En ‘özel’ doğum günü

    Dünya Kromozom Kardeşliği Derneği’nde en ‘özel’ doğum günü kutlaması gerçekleştirildi. Özel birey olan Veli Can Öndeş’in doğum günü renkli görüntülere sahne oldu.

    Düzenlenen programa Derince Belediye Başkanı Sertif Gökçe de katılarak çocuklara sürpriz yaptı. Özel çocuklar, aileleri ve başkan Gökçe, doğum günü pastasını birlikte kesti. Çocuklara seslenen Başkan Gökçe, “Bugün doğum günü olan sevgili yavrumuz Veli Can için düzenlenen etkinlikte hep beraber doğum günü pastamızı kestik. Her biri birbirinden değerli özel evlatlarımız için sosyalleşme imkanı bulacakları çok güzel projeler oluşturacağız” dedi.

    Doğum gününe katılan özel bireyler doyasıya eğlendi. Ortaya ise çok renkli görüntüler çıktı.

  • Hastaneye 300 metre kala otomobilde doğum yaptı

    Hastaneye 300 metre kala otomobilde doğum yaptı

    Tayland’ın Ayutthaya eyaletinde dün bir sürücü, sancı çektiğini gördüğü hamile kadını yardım etmek üzere aracına aldı. Hamile kadın, hastaneye 300 metre kala aracın arka koltuğunda doğum yaptı. Kadının aracın arka koltuğunda tek başına gerçekleştirdiği doğum anları araçta bulunan bir diğer yolcu tarafından kayda alınırken, anne ve bebeğine ilk müdahale hastanenin önünde otomobilin içinde gerçekleştirildi. Doğum sonrası anne ve bebeğin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtilirken, aracın sürücüsü hastaneden ayrılmadan önce yardım ettiği ancak tanımadığı kadına maddi yardımda bulundu.
    Araç sürücüsü olayla ilgili yaptığı açıklamada, iki arkadaşıyla sabah saatlerinde dua etmek üzere tapınağa gittiklerini ve sonrasında böyle bir olay yaşadıklarını belirterek, sancılı kadını araca aldıkları andan hastaneye kadar olan beş dakikalık yolculuğun hayatındaki en heyecanlı sürüşü olduğunu ifade etti.

  • Markette doğum yaptı

    Markette doğum yaptı

    Bodrum’un Güvercinlik Mahallesi’nde bir marketin reyonunda kedi doğum yaptı. Sabah marketi açmak için gelen personel, kedi seslerini duyunca reyonun arka tarafına baktı. En alt reyonda bir kedinin doğum yaptığını gören personel durumu Bodrum Belediyesi Hayvan Barınağı’na haber verdi. Markete alışverişe gelen müşteriler ise gördükleri manzara karşısında şok oldu. Çorap reyonuna giren kedi 4 yavrusunun sağ salim doğduğu, bir yavrunun ise telef olduğu öğrenildi. Kedilerin alınması için belediyeden ekip beklendiği öğrenildi.

  • Doğum yapan köpeği ezip olay yerinden kaçtı

    Doğum yapan köpeği ezip olay yerinden kaçtı

    Olay, İncirliova’nın Yazıdere Mahallesi’nde geçtiğimiz Cumartesi günü yaşandı. Ticari aracın sürücüsü, önünde koşan Mila isimli köpeği ezip olay yerinden kaçtı. Köpek kısa süre sonra öldü. O anlar güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Köpeğin sahibi Ceyhun Bölükbaş, güvenlik kamerasının görüntülerini alıp jandarmaya suç duyurusunda bulundu. Mila’nın ise 10 gün önce doğum yaptığı ve dört yavrusunun olduğu öğrenildi. Bölükbaş, annesiz kalan yavruları kendi elleriyle büyütüyor.

    Dört yıldır beslediği Mila’nın bir aracın çarpması sonucu can verdiğini ifade eden Bölükbaş, kamera görüntülerini incelediklerini ve olayın kasıtlı olduğunu düşündüklerini söyledi. Sürücünün yolun ortasında koşan köpeğin üzerinden geçip hiç durmadan araçla uzaklaştığını belirten Bölükbaş, “Sürücünün yakalanması için güvenlik güçlerine şikayette bulunduk. İnşallah bir sonuç alınır. Mila’nın dört tane yavrusu var ve 10 günlükler. Gözleri yeni açıldı. Bunlar ölmesinler diye onları besleyip büyütmeye çalışıyoruz” dedi.

    Yavru köpekleri süt ile besleyen Bölükbaş, sürücülere trafikte daha dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulunarak, her an karşılarına bir insan veya hayvan çıkabilme ihtimaline karşı çok hızlı gitmemelerini önerdi.

  • Kuzu doğumlarında üçüzler arttı

    Kuzu doğumlarında üçüzler arttı

    Baharın habercisi kuzuların anneleriyle buluşmaya başladığı süt saati renkli anlara sahne oldu. Koyunlar ve sürüye alıştırılan kuzuları beslenme saati geldiğinde birbirlerine koştu. Dronla çekilen görüntüler yürekleri ısıttı.

    Bu yıl üçüz doğumları arttı

    Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) bünyesindeki işletmede bu yılki kuzu doğumları bereketli başladı. Çoklu doğum özelliğine sahip Bafra ırkı koyunların yetiştirildiği işletmede 4 bin kuzudan 600’den fazlası üçüz, 3 bini ise ikiz doğdu. Kuzu sayısının sezon sonunda 6 bin 300 civarında olması bekleniyor.
    Doğumun ardından annesinin kuruttuğu kuzular ilk adımlarını yine annelerinin desteğiyle atıyor. Doğum yapan koyun ve yavruları 3 gün özel tekli bölmede tutulmalarının ardından yavaş yavaş sürü sistemine alıştırılıyor. Süt saati geldiğinde anneleriyle buluşan kuzular en lezzetli anın keyfini doyasıya tadıyor. Gün boyu süt emmek için ağılda sabırsızlıkla bekleyen kuzular ile meralarda otlayan anneleri birbirlerinin sesini duymasıyla tatlı bir heyecan yaşıyor. Görünümleri çok benzeyen anneler ile kuzuları ses ve kokuları sayesinde birbirlerine kavuşuyor.

    Kuzular 90 günde 22 kilo ağırlığa ulaşıyor

    Bu yıl üçüz kuzuların önceki yıllara göre daha fazla olduğunu belirten Gökhöyük Tarım İşletmesi Müdürü Muhammet Altıparmak, “Kuzularımızın 600’den fazlası üçüz. Önceki yıllara göre üçüz sayısı daha fazla. Havaların güneşli gitmesiyle doğumlar daha kolay oluyor. Kuzular daha hızlı gelişiyor. 3 ile 4 kilo arası ağırlıkta olan kuzularımız doğuyor. Anne sütüyle 90 günde 22 kilo ağırlığa ulaşıyorlar. Gelişimleri çok hızlı oluyor” dedi.

    Hatay’a bin 950 damızlık koyun gönderilmişti, üreticiler çok memnun

    6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayvanları telef olan üreticilere destek olunması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığının talimatıyla Gökhöyük Tarım İşletmesi’nden Hatay’a bin 950 damızlık koyun gönderilmişti. İşletme Müdürü Altıparmak, koyunlarından çok memnun olan üreticilere teknik bilgi desteği sağlandığını da açıkladı.

    Yüzde 75 sakız ırkı ile yüzde 25 karayaka ırkının melezinden elde edilen yerli ve milli Bafra ırkı koyunlar çoklu doğum yapma özelliğine sahip olmalarının yanı sıra et kalitesi ve süt veriminin yüksekliği dolayısıyla da üreticiler tarafından tercih ediliyor.