Etiket: doğum

  • Bursa’da doğum yapmakta zorlanan köpek için seferber oldular

    Bursa’da doğum yapmakta zorlanan köpek için seferber oldular

    Bursa’nın İznik ilçesinde doğum yapmakta zorlanan köpeği gören vatandaş, durumu belediye yetkililerine bildirdi. Veteriner hekimlerin seferber olduğu doğum sonrası 5 yavru dünyaya gelirken, anne köpek kurtarılamadı.

    Bursa’nın İznik ilçesinde sebze meyve ticareti ile uğraşan Burhan Gergin, kapısının önünde gebe bir köpeğin doğum yapmakta zorlandığını görünce durumu İznik Belediyesi’ne bildirdi. İhbar yerine giden veteriner hekimleri tarafından doğum sezeryanla yaptırıldı. 5 yavru köpek dünyaya gelirken, anne köpek kurtarılamadı.

    Yavru köpekleri de sahiplenen Burhan Gergin ise, “Kapımın önünde bir köpeğin kıvrandığını görünce zehirlendiğini düşündüm. Durumu,İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta’ya anlattım. Sağolsun hemen ekipleri gönderdi. Anne köpeği, ameliyata aldılar. Yaşananların mucize olduğuna inandığım için annesiz kalan köpek yavrularını sahiplendim” ifadelerini kullandı.

  • Anne gebelikte Covid-19 geçirdiyse, bebek antikorla doğuyor

    Anne gebelikte Covid-19 geçirdiyse, bebek antikorla doğuyor

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Anne gebelik sırasında Covid-19 geçirdiyse, bebek çok yüksek oranda koruyucu antikorla doğuyor” dedi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, anne karnından bebeğe virüs geçtiğinin gösterilemediğini söyledi. Böyle bir durumun oluşmasında iki tip antikorun olduğunu belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Antikorların bir tanesi küçük yapıda olduğu için bebekte onu pozitif bulmayı bekliyoruz. Bir tanesi ‘İmmünglobulin M’ dediğimiz büyük yapıda olduğu için normalde onun anneden bebeğe geçmesini beklemeyiz. Bebekte pozitif bulununca bir şüphe doğdu. Bunların çoğu bebeğin doğumdan hemen sonra virüsü aldığını ve erken antikor ürettiği şeklinde açıklandı. Dolayısıyla henüz daha antikor çok nadir bulunmasına rağmen elimizde virüsün anneden bebeğe geçtiğini gösteren bir delil yok. Burada bahsedilen antikorlar koruyucu antikor değildir. Koruyucu antikorlar normalde küçük yapıda olduğu için zaten anneden bebeğe geçiyor. Anne gebelik sırasında Covid-19 geçirdiyse, bebek zaten çok yüksek oranda koruyucu antikorlarla doğuyor. Bunlar ‘virüse yakalanmayı ne kadar azaltıyor’ bu konuda bir bilgi yok. Çünkü yenidoğan bebeklerde genellikle hastalığı çok hafif belirtilerle ya da belirtisiz geçiriyor” diye konuştu.

    ‘VAKALARIN HEPSİNDE ANTİKOR GELİŞMİYOR’

    Prof. Dr. Ceyhan, koronavirüs hastalığına 2’nci defa yakalanan ve 2’nci sefer hastalığı daha ağır seyreden vakaların olduğunu kaydederek, “Bunların oranları yaklaşık 10 binde 1’ler civarında olduğu tahmin ediliyor. Tam gerçek anlamda hastalığı geçirdikten sonra oluşan antikorlar ne kadar koruyor bunu zaman gösterecek. Hastalıkta oluşan bağışıklığın buna sadece antikor diye bakmamak lazım. Çünkü bağışıklık sisteminin farklı bölgeleri de koruyuculuk sağlıyor. Zaten vakaların hepsinde antikor gelişmiyor. Antikor pozitifliği özellikle çocuklarda daha düşük; ama yetişkinlerde biraz daha yüksek. Ancak çok sayıda da antikoru pozitifleşmeyen insan sayısı var. Bu insanlar sadece antikorla değil, ciddi oranda korunuyor. Yine de çok kuvvetli bir bağışıklık bırakmadığı kabul edildiği için bu hastalık geçirenlerin de yine aşılanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    ‘ANTİKOR SONUÇLARINDA ÇOCUKLAR İLE YETİŞKİNLER FARKLI’

    Prof. Dr. Ceyhan, antikor ile ilgili yaptıkları çalışmalar kapsamında çocuklarla yetişkinler arasında farklı sonuçlar elde ettiklerini söyleyerek, şunları kaydetti:

    “Çocuklarda şunu gördük; hastalığı ağır seyredenlerde antikor cevabı daha düşük, hastalığı hafif seyredenlerde daha yüksek. Ancak yetişkinde ise, tam tersi bir durum var; hastalığı ağır seyredenlerde daha yüksek antikor, hastalığı hafif seyredenlerde daha düşük antikor olduğu söyleniyor. Bunlar neticede çok etkili faktörler değil. Antikor cevabı düşük olup, uzun süre korunan; ama yüksek antikor cevabı verip 2’nci defa hastalık geçirenler de var. Bu gibi durumlar ne aşı yapılanlarda ne hastalığı geçirenlerde sadece şuan dilek ve temenni olabilir. Bu hastalıkta koruyucu antikor düzeyini bilmiyoruz. Henüz koronavirüs ile ilgili ‘ne kadar antikorun varsa korunursun, ne kadar düzeyin altındaysa korunmazsın’ bir değer bilmiyoruz.”

    ‘DİŞ KAYBI COVİD-19 BELİRTİSİ OLABİLİR’

    Koronavirüsün en çok yaptığı bozukluklardan bir tanesinin damar olduğunu anımsatan Prof Dr. Ceyhan, “Damar pıhtılaşmayı artırıyor ve damar tıkanıklıklarına yol açıyor. Dolayısıyla dişi besleyen damarların tıkanıp diş kaybına yol açması teorik anlamda mümkün. Herhangi bir belirtinin bir hastalığın belirtisi olduğuna karar vermek için bunun belli bir sıklıkta olması ve başka durumlarda görülmemesi lazım gibi birçok faktör var. Diş kaybının Covid-19 belirtisi olduğunu söyleyecek kadar vaka yok. İleride bu vakalar artarsa, diş kaybı Covid-19 belirtisi olabilir. Çünkü damar tıkanıklığına bağlı ekstemite (doku defektleri) kayıpları ile beyin ve kalple ilgili problemlerde rapor edildi” dedi.

  • Cinsel istismara uğrayan 14 yaşındaki çocuk doğum yaptı

    Cinsel istismara uğrayan 14 yaşındaki çocuk doğum yaptı

    Muğla’da, rahatsızlandığı için götürüldüğü hastanede 38 haftalık hamile olduğu belirlenen 14 yaşındaki Y.S.A., doğum yapıp, erkek bebek dünyaya getirdi.

    Anne Sevgi S., kızının kendisine erkek arkadaşı Selçuk. Ç’nin cinsel istismarına uğradığını söylediğini açıkladı.

    Sevgi S.’nin, Selçuk Ç. hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Fethiye Cumhuriyet Savcılığı olay ilgili soruşturma başlattı.

    Muğla’nın Milas ilçesinde yaşayan annesi Sevgi S. (39) ve babası Doğan A.’nın (42) boşanmalarının ardından açtıkları velayet davası sürdüğü için Fethiye’deki bir yurtta kalan 14 yaşındaki Y.S.A., yaklaşık 2 ay önce intihar girişiminde bulundu.

    Yaşanan bu olayın ardından Y.S.A., annesinin talebi üzerine Muğla il merkezindeki çocuk destek birimine sevk edildi. Geçen 19 Ekim’de burada rahatsızlanan Y.S.A., Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Burada 38 haftalık hamile olduğu belirlenen Y.S.A. ertesi gün 3 kilo 520 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi.

    Hastane yetkilileri, 14 yaşında doğum yapan Y.S.A’nın durumunu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine bildirdi.

    Durum Y.S.A.’nın, annesi Sevgi S’ye (39) de haber verildi. Sevgi S., kızından Fethiye’de kaldığı dönemde Milas’taki bir barda çalışan erkek arkadaşı Selçuk Ç.’nin cinsel istismarına uğradığını öğrendiğini belirtip, Fethiye Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

    Savcılık, konuyla ilgili soruşturma başlattı.

  • Hastane tuvaletinde doğan bebek 5 gün dayanabildi

    Hastane tuvaletinde doğan bebek 5 gün dayanabildi

    Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Acil Servisi tuvaletinde doğum yapan E.U isimli kişi tedavi altına alınırken, yeni doğan bebeği ise doğumdan 5 gün sonra hayatını kaybetti.

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, 25 Ağustos Salı günü saat 22.00 sıralarında Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Acil Servis kısmına ağrı şikayeti ile giden 2001 doğumlu E.U isimli kişi, hastane tuvaletinde doğum yaptı. E.U isimli kişi, doğum sonrasında meydana gelen kanama nedeniyle tedavi altına alınırken, doğum yaptığı bebeği ise yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Doğumdan 5 gün sonra ise, yeni doğan bebek hastanede hayatını kaybetti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı. Polis ekipleri tarafından ifadesi alınan E.U’nun, S.Ç. isimli kişiden kendi rıza ile hamile kaldığını, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne karın ağrısı şikayeti ile gittiğini, hastanede düşük yaptığını, düşük yapmak için ilaç kullanmadığını ve çocuğu öldürmek ya da kurtulmak gibi bir amacının olmadığını ifade ettiği öğrenildi. Olayla ilgili tahkikat işlemlerinin devam ettiği bildirildi.

  • Somali’de beşiz dünyaya geldi

    Somali’de beşiz dünyaya geldi

    Somali’deki Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doğum yapan bir anne beşiz bebek dünyaya getirdi.

    Hastanenin Twitter hesabından yapılan açıklamada, bebeklerin sağlıklı olarak dünyaya geldiği ve şu anda doktorlar tarafından gözlem altında tutulduğu belirtildi.

    Doğuma katılan doktor ve ebeler, başarılı operasyonun ardından elleriyle beş hareketi yaparak çektirdikleri fotoğrafı da sosyal medyada paylaştı.

    Ülkenin başkenti Mogadişu’da bulunan Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla hizmete açılmıştı.

  • Dünyada ilk! Kadavradan alınan rahimle anne oldu

    Dünyada ilk! Kadavradan alınan rahimle anne oldu

    Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde, Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından 8 Ağustos 2011’de dünyanın başarılı ilk rahim nakli yapılan Derya Sert (32), anne oldu. Kadavradan alınan rahimle hamile kalan Derya Sert, 4 Haziran günü erkek bebek dünyaya getirdi. Prof. Dr. Ömer Özkan’a teşekkür eden Sert ailesi, bebeğe doktorun adını verdi.

    AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, Başhekim Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Prof. Dr. Ömer Özkan, Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, Prof. Dr. Özlenen Özkan ve uzman ekiplerin katılımıyla, basın toplantısı düzenlendi. AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, özellikle organ nakli olmak üzere bütün branşlarda yetkin hekimlere sahip bir hastane olduklarını belirterek, “Çok sağlam laboratuvar altyapısı ve hastanenin tüm çağdaş tedavi seçeneklerini hastalarımıza sunmaktayız. Bölgemizin ve şehrimizin en önemli sağlık merkezlerinden bir tanesi. 2011 yılında Ömer Özkan hocamızın başkanlığındaki bir ekip kadavradan rahim nakli yapmıştı Derya Sert isimli hastamıza. O zamandan beri hastamız takip ediliyordu. İlk embriyo transferle gebeliği, 2013 yılında ben başhekimdim ve sizlerle paylaşmıştım. Ama daha sonra o doğuma kadar yaşamamıştı. Bugünkü paylaşacağımız güzel haber, Derya Sert hastamız embriyo transferinden sonra çok başarılı bir gebelik geçirdi ve 4 Haziran’da sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi. Bu başarıda emeği geçen özellikle Ömer Özkan hocamız başta olmak üzere, ekipte yer alan tüm hekim arkadaşlarımıza personelimize, dışarıdan bu sürece destek veren diğer hekimlerimize çok teşekkür ediyorum, üniversitemiz adına. Hem ülkemiz için hem de tüm dünya ölçeğinde böyle bir başarıya imza attıkları için” dedi.

    DÜNYADAKİ İLK NAKİL

    Sürecin 8 Ağustos 2011 tarihinde başladığını belirten Prof. Dr. Ömer Özkan, “Özüne bakarsanız bu süreç içerisinde Derya Sert’in özeli, dünyada kadavradan yapılan başarılı ilk rahim naklidir. 2000 yılında Suudi Arabistan’da yapılan ve 99 gün sonra başarılı olmayarak alınan rahim naklinden sonra o süreçteki tecrübelerimizi, klinik çalışmalarımızı kliniğe yansıttık ve Derya Sert’e o tarihte naklimizi yaptık. Tabi dünyada önemli güzel bir tepki topladı ve Avrupa, Japonya, Endonezya’ya kadar tutun, dünyanın birçok merkezinden ziyaretler oldu ve o kliniklere yardımlarımız, mevzuat çıkarmaları ameliyat olması için her türlü teknik desteği ve bilgi birikimimizi yansıttık. Hastamızı ziyaret ettiler. Ameliyat tekniğimizi mümkün olduğunca hem klinik literatürde hem de canlı olarak sunumlarımızı yaptık” diye konuştu.

    SAĞLIK BAKANLIĞI VE DERYA SERT’E TEŞEKKÜR

    Sonraki süreçte gebelikler olduğunu anlatan Prof. Dr. Özkan, “Ama hem hastayı sıkmayacak, zarar vermeyecek şekilde hem de biz literatüre katkımız olacak şekilde çalışmalarımıza devam ettik süreç içerisinde tabi önemli çalışmalar oldu. Herkesin büyük oranda katkısı oldu. En son yaptığımız transferden sonraki durumda da bugün karşınızda mutlu şekilde buradayız. Özellikle o süreçte dünyada yapılmayan rahim nakline bize izin veren Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına teşekkür ediyorum. Her türlü altyapıyı, teknik desteği ve kanuni mevzuatlarla gerekli tüm destekleri özel izinle verdiler. Bu süreci yakından takip ederek, hastayla ilgili bilgileri sürekli bizden alarak takip ettiler. Ayrıca Derya Sert’i de bize olan inancından dolayı teşekkür ediyorum. Hem bize inandı ve sonuçta mutlu bir şekilde bugünleri gördük” dedi.

    TÜRK TIBBINA ÖNEMLİ KATKILARI OLACAK

    Süreçteki tüm ekip arkadaşlarına da teşekkür eden Prof. Dr. Özkan, “Burada mutlu olduğumuz kısım, bir sevinci yaşıyoruz, Derya da anne olmanın sevincini yaşıyor. Ama daha önemlisi Derya 10 sene boyunca bu sevinci almak için yaşadığı süreçte aslında tıbba çok büyük katkıda bulundu. Bunu tabi bilimsel yayınlarda sunacağız. Gebelik süreci, rahmi bile olsa gebelik yaşamamış birçok anneye umut olabilecek bazı bulgular saptadık. Yıllardır söylerdim moleküler çalışmalar devam ediyor, bu çalışmalarla ilgili güzel bulgular var. Bunları inşallah bilimsel literatürde kadın doğum uzmanlarımız takip edecek ve Türk tıbbına önemli katkılarımız olacak” diye konuştu.

    ‘SERT BEBEK’ DİYORUZ

    Eşi ve bölüm başkanı Prof. Dr. Özlenen Özkan ile bu süreci başından beri takip ettiklerini de anlatan Prof. Dr. Özkan, “Sağlıklı bir şekilde çocuğumuzu doğurtma imkanı bulduk. 4 Haziran günü 28 haftalık olarak 760 gram doğurttuk. Küçük bir bebek olmasına rağmen çok güzel bir takiple literatüre uygun. Cinsiyeti erkek, anne babası karar verecek. Biz şu anda ‘Sert bebek’ diyoruz. Takiplerini de böyle yapıyoruz. Doğduktan sonra rahmi almış olduk ve bu konuda anne de çok rahatlamış oldu” dedi.

    22 GÜNLÜK OLDU

    Yeni doğan servisinden yoğun bakım uzmanı Dr. Hakan Ongun, 28 haftalık olarak 760 gram doğan bebeğin şu anda 22 günlük ve 910 gram olduğunu belirterek, “Doğduğu andan itibaren hiç entübe olmadı. Şu anda da yeni doğan yeni bakım ünitesinde göğüs içerisinde destek tedavisine devam ediyoruz. Tümüyle anne sütüyle sonda aracılığıyla beslenmeye devam ediyor. Büyümesine gelişmesine tüm yeni doğan ekibi olarak destek olmaya çalışıyoruz, takipteyiz” dedi.

    TEK BİR EMBRİYO TRANSFERİ

    Prof. Dr. Ömer Özkan ve Özlenen Özkan’ın bu işin mimarı olduğunu belirten kadın doğum uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, “Biz de elimizden geldiği kadar katkıda bulunduk ve bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gurur duyuyorum. 4.5 senedir beraber çalışıyoruz. Bu süreçte birtakım denemeler yaptık, eksikler neler, bunları bulduk ve daha sonra da son dönemde transferini yaptık. Tek bir embriyo transfer ettik. Bundan önce kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerini uygulayarak bu hasta için en uygun neyin olduğunu bulmaya çalıştık. Ve bunun sonucu bir embriyoyu transfer ettik ve sonuçta 4 Haziran günü bir canlı doğumla emeğimizin karşılığını gördük” diye konuştu.

    PROF. ÖZLENEN ÖZKAN: ÇOK AĞLADIM

    Bu projenin çok özel bir proje olduğunu belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Biz birçok kez karşınıza çıktık, ama benim için belki de hayatımın en güzel projelerinden bir tanesiydi. Ben de doğum yaptım ama Derya’nın yaptığı doğumda çok ağladım. Çok ciddi emek var, 10 yıl içinde biz başka nakiller yapabilirdik ama Derya üzerine eğildik ve çok ciddi bulgulara ulaştık. En büyük emek doktor Ömer Özkan’ın, bize verdiği ışıkla dünyada rahim nakillerine bundan sonra sahip olacak anneleri ve bebeklerinin vesilesi odur. Onunla çalışmak bizim için çok büyük keyif. Çalışma arkadaşı ve bir kadın olarak çok teşekkür ediyorum kendisine. Sağlık Bakanlığı bize ilk günden itibaren çok büyük destek verdi. Çok güzel bebeğimiz oldu. İnşallah Derya ve Mustafa Sert ailesi büyüdü, kocaman bir aile oldu. Küçük bebek Sert de inşallah Ömer Özkan gibi insanlık için hayırlı bir şahsiyet olur” dedi.

    DOĞUM SEZARYENLE YAPILDI

    Dünyadaki ilk başarılı rahim naklinden sonra böyle mutlu bir haber vermekten mutluluk duyduklarını belirten kadın doğum uzmanı Prof. Dr. İnanç Mendilcioğlu, “Uzun süre bu hastamızın takibinde bulundum. Olası risklere karşı gerekli bilgiye sahiptik. Çok sıkı takip yaptık ve pandemi süreci de eklendiğinde risk biraz daha arttı. Gebemizin takibinde 28’inci haftada anne ve bebeğin sağlığı için doğumun uygun olduğunu hep beraber tartışarak karar verdik ve 28’inci haftada doğurttuk. Sezaryenle bir doğum oldu ve sonrasında herhangi bir sorun olmadı. Şu anda bebeğimiz stabil bir şekilde takipte. Türk ve dünya tıbbına hayırlı olsun” diye konuştu.

    Çok önemli tıp olaylarıyla basın mensuplarının karşısına çıktıklarını dile getiren Başhekim Prof. Dr. Bülent Aydınlı, “Organ nakli merkezinin başarısı belli. Kuruluşundan bu yana çok önemli işler yapıldı. Ömer Özkan hocamız ve ekibinin bu kompozit doku nakilleriyle beraber aslında dünyada en çeşitli ve en farklı nakil yapılan merkezlerden biri haline geldik” dedi.

    Mersin’in Anamur ilçesinde yaşayan ve doğuştan rahmi olmayan Derya Sert’e, 8 Ağustos 2011 tarihinde kadavradan alınan rahim, Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından 7 saat süren ameliyatla nakledildi. Sağlık Bakanlığı’nın özel izniyle yapılan nakil sonrası Mustafa Sert ile evli olan Derya Sert, bebek sahibi olması için birkaç kez denenen embriyo transferi sonucu gebe kaldı. Ancak kese büyüyemediği için gebelik sonlandırıldı. Geçen 4 Haziran’da ise 28 haftalık 760 gram erkek bebek dünyaya geldi.