Etiket: doktor

  • İzmir’de 2 doktor ve hastane polisi darp edildi

    İzmir’de 2 doktor ve hastane polisi darp edildi

    İzmir’in Bornova ilçesindeki üniversite hastanesinde, 1’i kadın 2 doktor ile görevli polis memurunu darbeden 2 kişi gözaltına alındı.

    Olay, dün akşam, Ege Üniversitesi Acil Servisi’nde meydana geldi. Ersin B. geçirdiği trafik kazasının ardından hafif yaralı halde kendi imkanlarıyla hastaneye gitti. Burada uzun süre beklediği iddiasıyla kadın doktor Ö.K.’ye tepki gösteren Ersin B., daha ağır hastaların olduğunu, sakin olup beklemesi gerektiğini cevabını alınca bir anda bağırmaya başladı. Bunun üzerine doktor O.T. de, Ersin B.’yi uyardı. Ersin B., yanındaki arkadaşı İbrahim Halil Ç. ile birlikte 1’i kadın 2 doktora saldırarak darbetti. Hastane personeli ‘beyaz kod’ uygulamasına başvururken, araya giren hastane polisi M.K. de saldırıya uğradı. İhbar üzerine hastaneye çok sayıda polis sevk edildi. Bu sırada İbrahim Halil Ç. olay yerinden kaçtı. Yakalanan ve geçirdiği kaza nedeniyle yaralı olan Ersin B. tedavisi için İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Ersin B.’nin tedavisinin ardından emniyete götürüleceği öğrenildi.

    Kaçan İbrahim Halil Ç. ise, Bornova’daki Ankara Caddesi üzerinde, 35 AFC 320 plakalı otomobilde, yanında bulunan Çetin Ö. ile birlikte yakalandı. İkili gözaltına alınırken, Çetin Ö.’nin üst aramasında ruhsatsız 1 tabanca, tabancaya ait şarjör ve mermilerle bir miktar uyuşturucu ele geçirildi. İbrahim Halil Ç.’nin üst aramasında ise yine tabanca ve tabancaya ait şarjör ele geçirildi. Polisin yaptığı incelemede, Ersin B.’nin ‘çocuğa karşı cinsel istismar’, ‘kasten yaralama’ ve ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımından’ çok sayıda suç kaydı bulunduğu tespit edildi. İbrahim Halil Ç.’nin ise ‘cinsel istismar’, ‘kasten yaralama’, ‘uyuşturucu ve uyarıcı veya uyarıcı madde kullanımı’ suçundan hakkında arama kararı bulunduğu belirlendi.

  • Şehir hastanesindeki hekimlerden ‘ek ödeme’ protestosu

    Şehir hastanesindeki hekimlerden ‘ek ödeme’ protestosu

    Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ndeki hekimler, ek ödemelerini alamadıkları için protestolara başladı. Yaklaşık 100 hekim ek ödemelerinin verilmesi ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle hastane içinde yürüyüş gerçekleştirdi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz mayıs ayında açılışını yaptığı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ndeki hekimler, haziran ve temmuz aylarında hiç ek ödeme yapılmadığını ve hastane yönetiminin geçmiş aylarda yapılmayan ek ödemelerle ilgili de garanti vermediğini belirterek hastane içinde protesto yürüyüşü gerçekleştirdi.

    “HAZİRAN VE TEMMUZ’DA HİÇ EK ÖDEME YAPILMADI”

    İstanbul Tabip Odası tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi;

    Bugün saat 12.30’da B Blok önünde bir araya gelen yaklaşık 100 hekim hastane içinde bir yürüyüş yaptı. Yürüyüş A Blok’taki Başhekimlik binası önünde sonlandırıldı.

    Burada yapılan açıklamada; Haziran ve Temmuz aylarında hiç ek ödeme yapılmadığı, Ağustos-Eylül-Ekim aylarında verilen performans ücretlerinin yetersiz olduğu, Kasım sonrasına dair de bir güvence verilmediği dile getirildi.

    Hastane yönetiminin geçmiş aylarda yapılmayan ek ödemelerle ilgili garanti veremediği, Kasım ayından sonra da bir belirsizliğe mahkum edilmeye çalışıldıklarını belirten hekimler, haklarının sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurguladılar.

    “BASKI VE ENGELLEMELERLE KARŞILAŞTILAR”

    Hekimlerin hastanede çalışma güvenliği konusunda da sıkıntılar yaşadıklarını belirten Tabip Odası, “Haklı taleplerle gerçekleştirdikleri bu yürüyüşte bile baskı ve engelleme girişimiyle karşılaştıklarını belirttiler” ifadelerini kullandı.

    “EN TEMEL HAKLARINDNA MAHRUM BIRAKILIYORLAR”

    Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdulkadir Karaduman da hastanedeki protesto yürüyüşüne ait görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşarak, “Maliyeti 1.2 milyar dolar olan Başakşehir Şehir Hastanesi’nde döner sermaye alamadıkları için geçim sıkıntısı yaşayan sağlıkçılarımız toplu greve gidiyor. Bu zorlu süreçte gecesini gündüzüne katan sağlık çalışanlarımız en temel haklarından mahrum bırakılıyor. Yazık” açıklamasında bulundu.

  • Meslektaşını öldüren doktor: Herkesin içinde beni aşağıladı

    Meslektaşını öldüren doktor: Herkesin içinde beni aşağıladı

    İstanbul Sarıyer Baltalimanı’nda birlikte çalıştığı asistan Dr. Kaan Erol’u, bıçaklayarak öldüren ve ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen asistan Dr. Yavuz Sümter, daha önce maktulden defalarca tokat yediğini öne sürerek “Herkesin içinde söylediği sözleri erkeklik gururuma yediremedim” dedi.

    İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülen duruşmaya tutuklu sanık Yavuz Sümter Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, maktul Kaan Erol’un annesi Nilay Erol ve babası Metin Erol ile taraf avukatları katıldı.

    Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Yavuz Sümter, Kaan Erol’un kendisine kötü davrandığını öne sürerek “Kaan Erol 9 Ekim günü sigara içtiğimde bana bağırdı. Bu olanlar herkesin gözünün önünde oldu. Beni yaka paça sürükleyerek doktor odasına soktu. İki kişi olsak bu kadar zoruma gitmezdi. Bunu bilerek yaptı. Daha önce de bana kaç kere tokat attı. Doktor odasında herkesin içinde beni aşağıladı. ‘Ben buradayken kapının önünde sigara içemezsin’ dedi. Sabah 08.30’da polikliniğe geçeceğini söyledi. Ben de daha saatin 08.05 olduğunu, sigarasızlıktan başımın çatladığını, söyledim. Bana, ondan izinsiz nefes bile alamayacağımı söyledi” dedi

    DEFALARCA TOKAT YEDİM AMA HİÇBİRİ CANIMI BU KADAR YAKMADI

    Sümter, “Kimse ona ‘Sen ne yapıyorsun’ demedi. ‘Çömezin gelince onu senin üstüne çıkaracağım sen dosyalarla uğraşacaksın’ dedi. Altı tane doktorun arasında onurumla, gururumla oynadı. ‘Erkek misin dedi sen’ bana. Daha önce defalarca tokat yedim ama hiçbiri bu kadar canımı yakmadı. Herkesin içinde söylediği sözleri erkeklik gururuma yediremedim” şeklinde beyanda bulundu.

    ADLİ DENGESİNİN YERİNDE OLUP OLMADIĞINA BAKILACAK

    Mahkeme heyeti, sanık savunmasının alınmasının ardından sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

    “ACISI HİÇ YÜREĞİMİZDEN GİTMEDİ”

    Duruşmanın bitmesinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapan maktul Kaan Erol’un babası Metin Erol, “Duruşmada cani ifadesini verdi. Arkasından tanıklar dinlendi ve duruşma 18 Aralık’a bırakıldı. Bu belki de yüzyılın en büyük vahşeti bizim evladımızın başına gelen. Kendinizin bir kardeşi, evladı olarak düşünün, pırıl pırıl bir Türk genci, pırıl pırıl Türk genci görevi başında şehit oluyor. 75 tane darbeyle, istirahat halindeyken, uykusundayken parçalanıyor ve başında kanı akıtılarak bir saat bekletiliyor” dedi.

    Baba Erol, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Çok büyük bir üzüntü içerisindeyiz. 11 ay geçti, acısı hiç yüreğimizden gitmedi. Kaan’a yapılan haksızlık. Devleti için çalışmış. Bakın şu bulunduğumuz pandemi ortamında hastanelere, doktorlarımıza ne kadar ihtiyacımız var. Böyle bir ortamda, böyle pırıl pırıl doktorun görev başında olması gerekirken, bugün kara toprağın altında yatıyor”

    ADALET YERİNİ BULUR

    Doktor Kaan Erol’un annesi Nilay Erol ise, “Yüzleşmek beni çok derinden yaraladı. Yani gerçekten elime geçse ne yapardım bilmiyorum ama çok büyük bir üzüntü yaşıyorum ve bunu defalarca yaşamak istemiyorum. Tek temennim bu davanın en kısa sürede, en ağır ceza aldığı şekliyle sonuçlanması. Çünkü bir sürü mesnetsiz iddialarla çocuğumu karalıyorlar. Buna tahammül edemiyorum. İnşallah en kısa zamanda sonuçlanır ve adalet yerini bulur. Buna inancım tam” dedi.

  • CHP’li İnce’den Bahçeli’ye çağrı

    CHP’li İnce’den Bahçeli’ye çağrı

    CHP’li Muharrem İnce, ‘Memleket Hareketi’ gezileri kapsamında geldiği Artvin’de, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Türk Tabipler Birliği’nin kapatılmasına yönelik çağrısına ilişkin “Sayın Bahçeli, doktorlar bu memleketin akıllı evlatlarıdır. Memleketin akıllı evlatlarının üzerinden elini çek. Onlar biz ölmeyelim diye ölüyorlar” dedi.

    CHP’li Muharrem İnce, ‘Memleket Hareketi’ gezileri kapsamında Karadeniz ziyaretleri için dün akşam saatlerinde Trabzon’a geldi. Üzerinde ‘Memleket Hareketi’ yazılı otobüsle Trabzon’dan ayrılan İnce, geldiği Artvin’in Borçka ilçesinde vatandaşlar tarafından karşılandı. İnce, beraberinde eşi Ülkü İnce ve hareketin kurucuları arasında yer alan bazı isimlerle ilçede dolaşarak vatandaşları da selamladı. Daha sonra esnafı ziyaret eden İnce, pandemi nedeniyle sosyal mesafe ve maske uyarılarında da bulundu.

    Borçka’nın 34 yıl önce öğretmen olarak ilk görev yeri olduğunu hatırlatan İnce, “1986’nın 22 Kasım’ında Rahmetli babamın kullandığı kamyonla 30 saat süren bir yolculuktan sonra sabah ezanı okunuyordu şu köşeye geldiğimizde. 3 aylık bir bebeğimiz vardı. Çok zor bir yolculuktu. Karşıda bir evde oturduk iki buçuk yıl. Sonra geçim sıkıntısından istifa ettim. Dershanecilik yapmaya mecbur kaldım. 34 yıl sonra aynı şehre geldim. Anılarım canlandı. Burada iki buçuk yıl çok zor geçindim. Ama şunu söyleyeyim. Bir insan bir yerde görev yapar da hiç mi kötü anısı olmaz? Hiçbir kötü anım yok burada. Öğrencilerim yardım ederdi, Belediye başkanı yardım ederdi, vatandaş yardım ederdi. Yaşımız çok ufaktı, bebekle ilgili sıkıntılarımız olurdu, komşumuz Naime Abla vardı. Sanki teyzemiz, ablamız gibiydi. Fırıncı da, manav da, öğrenci de veli de herkes yardım ederdi” dedi.

    ‘ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÜRETMEK İSTİYORUZ’

    Memleketin sorunlarını yerinde görüp çözüm önerileri üretmeyi istediklerini kaydeden İnce, “Dışarıdan gelen memurlara karşı Borçkalıların olağanüstü bir misafirperverliği vardı. Sadece bizim sıkıntımız aldığımız maaşla ilgiliydi. Tek maaşla hatırlıyorum bilet parası bulamadığımı. Anneme telefon açtım ‘bana yol parası gönder bilet parası bulamıyorum’ diye. Şubat tatiline öyle gittiğimi hatırlıyorum. Tekrar 34 yıl sonra burada memleket hareketinin kurucuları ile birlikte dolaşıyoruz. Memleketin sorunlarını yerinde görmek istiyoruz. Çözüm önerileri üretmek istiyoruz. Biliyorsunuz Türkiye’nin en yoksul bölgelerinden birisi burası, Doğu Karadeniz, Artvin, Rize, Trabzon, Gümüşhane. Türkiye’de açlık sınırı 2300 lira. Ama bu bölgede kişi başına gelir ortalama 2237 lira. İşte Türkiye’yi Bu derin yoksulluktan kurtarmak için, Türkiye’yi başı dik onurlu bir ülke yapmak için yollardayız” diye konuştu.

    MHP LİDERİ BAHÇELİ’YE ÇAĞRI

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Türk Tabipler Birliği’nin kapatılmasına yönelik çağrısına ilişkin konuşan İnce, şunları söyledi:

    “Sayın Bahçeli, doktorlar bu memleketin akıllı evlatlarıdır. Memleketin akıllı evlatlarının üzerinden elini çek. Onlar biz ölmeyelim diye ölüyorlar. Onlar çoluk çocuğunu evde bırakıp bizi iyileştirmek, bizi yaşatmak için ölüyorlar. Tıp fakültesine yüksek topuklu arkasına basılmış ayakkabı ile girilmez. Tıp fakültesine yüksek puanlı sınav belgesi ile girilir. Sayın Bahçeli bu memleketin akıllı çocuklarını daha fazla üzme.”

  • Pandemi ile mücadele eden doktor 7 aydır ailesini görmüyor

    Pandemi ile mücadele eden doktor 7 aydır ailesini görmüyor

    Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde koronavirüs salgını ile mücadele eden asistan Dr. Burakcan Yıldıztekin, Erzurum’da yaşayan anne ve babasını 7 aydır görmüyor. Normal dönemde ayda bir kez ailesini ziyaret eden Yıldıztekin, “Ailemi çok özlüyorum; ama yaklaşık bir 7-8 ay daha görüşmemeyi planlıyorum” dedi.

    Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü 11 Mart’tan bu yana yoğun bakımda görev yapan Burakcan Yıldıztekin, Erzurum’da yaşayan anne ve babasını 7 aydır ziyaret etmediğini söyledi. Yoğun bakımda koronavirüs hastalarını sağlıklarına kavuşturmak için mücadele eden Yıldıztekin, virüsün ilk zamanlarında ailesinin kendisi için çok tedirgin olduğuna dikkat çekerek, “Virüsün bana bulaşması ihtimali onları endişe içinde bırakıyordu. Ama tabii ki içimde yaşadığım korkuyu aileme yansıtmamaya çalıştım. Çok fazla başarılı olduğum söylenemez; ama en azından onların benim yanıma gelmesini engelledim. Birlikte olmamamızı, sosyal mesafemizi korumamızı sağladım. Yoksa hakikaten çok fazla tedirginlerdi ve beni görmek istiyorlardı. Ama bunun önüne bir şekilde geçebildim. Yaklaşık 7 aydır virüsten ötürü ailemle görüşemiyorum. Çünkü hem yaşları ileri hem de şeker gibi kronik rahatsızlıkları var. Bu da onları daha riskli hale getiriyor. Böyle bir durumda da zaten ben riskin içerisindeyim. Bir de ailemi ekstra bir riskin içerisine atmak istemedim” dedi.

    ‘AİLEMİ ÇOK ÖZLÜYORUM’

    Yıldıztekin, ailesini uzun bir süre daha göremeyeceğini anlatarak “7 ay göremedim en az bir bu kadar daha göremeyeceğimi düşünüyorum. Durum kontrol altına alınmış olsa da ya da toplumda kabul görmüş olsa da yine kendi içimde yaşadığım korkuyu aileme yansıtmamak adına onlarla görüşmeyeceğim. Yani yaklaşık bir 7-8 ay daha görüşmemeyi planlıyorum. Ailemi çok özlüyorum. Bu süreci inşallah milletçe en az kayıpla, hasarla ve güzel bir şekilde atlatırız. En kısa zamanda ben ve diğer bütün sağlık çalışanı arkadaşlarımız ailesine, eşine, dostuna kavuşur ve inşallah eski zamanlarımıza geri döneriz” ifadelerini kullandı.

  • 24 saatte 5 sağlık çalışanı daha vefat etti

    24 saatte 5 sağlık çalışanı daha vefat etti

    Türk Tabipleri Birliği (TTB), son 24 saate 5 sağlık çalışanının vefat ettiğini açıkladı.

    Türk Tabipleri Birliği son Konya İl Sağlık Müdürlüğü çalışanlarından İbrahim Kılınçarslan’ın korona virüsü nedeniyle öldüğünü duyurdu. Böylece son 24 saate vefat eden sağlık çalışanı sayısı 5’e yükseldi.

    TTB’nin duyurduğu liste şöyle:

    • Konya İl Sağlık Müdürlüğü özlük biriminde görev yapan İbrahim Kılınçarslan, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti.
    • Ankara Sincan Dr. Nafiz Körez Devlet Hastanesinde görev yapan temizlik işçisi olarak çalışan Mehmet Canruh, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti.
    • Konya Emirgazi Devlet Hastanesinde görev yapan Acil Tıp teknisyeni Ertuğrul Sütçü, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti.
    • Trabzon Kaşüstü Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan teknisyen Faik Çelebi, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti.
    • Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Semt Polikliniği’nde görev yapan sağlık memuru Abdüllatif Sancar, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti.

  • Muhittin Böcek’in sağlık durumu hakkında belediyeden son dakika açıklaması

    Muhittin Böcek’in sağlık durumu hakkında belediyeden son dakika açıklaması

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, koronavirüs tedavisinin ardından akciğerlerindeki tahribat nedeniyle yoğun bakımda uyutulmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi sosyal medya hesabından Başkan Böcek’in 24 saat içerisindeki durumunun stabil olarak devam ettiğini açıkladı.

    Koronavirüs tedavisi gören Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in akciğerlerindeki tahribat nedeniyle yoğun bakımdaki tedavisi uyutularak sürüyor. Başkan Böcek’in son durumu hakkında sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan Büyükşehir Belediyesi, “Muhittin Böcek’in 07.09.2020 tarihinden itibaren yoğun bakımdaki takip ve tedavisi devam etmektedir. Son 24 saat içerinde de olumsuz giden herhangi bir süreç yaşanmamış olup, klinik seyri stabil olarak seyretmektedir” diyerek kamuoyuna duyuru yaptı.

  • Uzmanlar bebeklerdeki pişikler için propolis öneriyor

    Uzmanlar bebeklerdeki pişikler için propolis öneriyor

    Uzmanlar, tamamen doğal bir arı ürünü olan propolisin, antifungal, antibakteriyel, antienflamatuvar etkisiyle özellikle yaz aylarında bebeklerde sık görülen pişiklerde çok etkili bir doğal koruyucu olarak kullanılabileceğini belirtti.
    Bee’o Propolis’ten yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, propolisin, yüksek fenolik, flavonoid ve polifenol içeriğine sahip, tamamen doğal bir arı ürünü olduğunu ifade etti.

    Propolisin, bileşenler sayesinde antioksidan açısından da oldukça zengin özellik gösterdiğini bildiren Samancı, “Antioksidanlar vücuttaki organ ve sistemler için ne kadar önemliyse, cilt ve deri sağlığı açısından da bir o kadar kıymetlidir. Bu nedenle nardan 80 kat daha yüksek antioksidan kapasiteye sahip olan propolis, tüketilmesinin yanında cilt üzerine uygulandığında da birçok olumlu etki gösterir. Özellikle bebeklerde görülen pişikli bölgenin üzerine propolis içeren doğal ürünlerin uygulanması iyileşme süresinin hızlanmasına destek olur.” ifadelerini kullandı.
    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Çakır ise, “Gün içerisinde poliklinikte birçok hasta bakıyoruz. Özellikle yaz mevsiminde olduğumuzdan dolayı, anneler bebeklerinin pişik sorunu ile baş etmekte zorlanıyorlar. Bu konuda biz hekimlere danıştıklarında ise benim önerim hep doğal içerikleri kullanmalarından yana oluyor. Çünkü bebeklerin ince ve hassas yapıdaki ciltlerine, paraben, parfüm ve renklendirici içeren ürünleri uygulamak hem cilt harabiyetine hem de tahrişe yol açabiliyor. Bu nedenle, pişik oluşumunu önlemek ve daha kolay iyileşmesini sağlamak için doğal içerikli ürünler kullanmak oldukça önemli. Propolisi çocuk beslenmesinde doğal bir bağışıklık destekleyici olarak sıklıkla kullanıyoruz. Ama propolis aynı zamanda cilt üzerinde de son derece olumlu etkileri olan ve bilimsel kaynaklarda dermatolojik hastalıklarda da kullanımı önerilen doğal bir ürün. Sedef, egzama, aft ve uçuklarda propolisin antienflamatuvar ve antibakteriyel etkisiyle iyileşmeyi desteklediğini gözlemliyoruz. Bebek pişiklerinde de propolis içerikli bir krem kullanılması yine propolisin bariyer etkisi nedeniyle iyileşmeyi kolaylaştıracaktır. Çocuk doktoru olarak krem ve kozmetiklerde de doğal içerikli formüllerin tercih edilmesini öneriyorum.” açıklamasında bulundu.

    “Pişik problemlerinde, propolis ile formüle edilmiş doğal içerikli ürünleri tavsiye ederim”

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bekir Çakmak da 2020 yılında Silesia Üniversitesi’nde arı ürünlerinin cilt üzerine etkileri ile ilgili yapılan bilimsel bir çalışmada, özellikle pişik, mantar ve deri enfeksiyonları, koltuk altı ve göğüs çevresinde oluşan mantar, dudak çatlakları, pamukçuk, tahriş ve diğer cilt problemlerinde propolis kullanımının tedaviyi destekleyici özellikte olduğunun görüldüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:

    “Araştırmacılar, propolisin antioksidan ve antiseptik özelliğinden dolayı, cilt sağlığı üzerinde etkin rol oynadığını söylemişlerdir. Tüm bu bilgiler doğrultusunda, bende özellikle bebeklerde görülen pişik problemlerinde, propolis ile formüle edilmiş doğal içerikli ürünleri bebeklerinizin cildine uygulamanızı tavsiye ederim. Bilimsel kaynaklarda propolisin, antioksidan özelliğinin yanında antifungal ve antibakteriyel özellikte olduğu belirtilmektedir. Bu özellikleri ile propolis, pişiğin oluşumunu önlemeye destek olurken, pişikli bölgenin de kolay iyileşmesine yardımcı olur. Fakat uygulanan propolisin Anadolu coğrafyasından elde edilmiş olması oldukça önemlidir. Çünkü Anadolu coğrafyasının endemik bitki örtüsü diğer bölgelere kıyasla 3 kat daha zengindir ve bu bölgeden elde edilen Anadolu Propolisinin vücut için biyoyararlılığı 5 kat daha fazladır. Krem formüllerinde, antioksidan açısından zengin olan propolisin bulunmasına dikkat edin. Bunun yanı sıra pişikler ve cilt için etkili, diğer doğal bileşenler de pişik olan bölgelere uygulanabilir. Kremin uygulanmasından önce bebeğin cildinin temiz ve kuru olmasına dikkat edilmeli.”

  • Bursa’da 3 ayda 29 hekim istifa etti

    Bursa’da 3 ayda 29 hekim istifa etti

    Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, koronavirüs ile mücadele sürecini değerlendirdi. Hekimler ve sağlık çalışanlarının, kötü çalışma şartları nedeniyle tükenme noktasına geldiğini belirten Türkkan, “Sadece Bursa’da son 3 ayda 29 hekim kamudan istifa etti” dedi.

    Sözcü’den Halil Ataş’a konuşan Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının tükenme noktasına geldiğini söyledi.

    “BAZI HASTANELERDE YATACAK YER KALMADI”

    “Biz pandeminin başından bu yana kamuoyuna herhangi bir sayı, veri açıklamadık” diyen Türkkan, bunun nedenini ise şöyle açıkladı:

    “Biz bu sayıları açıklamadık, çünkü elimizde somut bir kanıt yok. Meslektaşlarımızdan duyduklarımız var ki onlar da vaka sayılarının söylenenden çok daha fazla olduğu yönünde. Bazı hastanelerde yatacak yer kalmadı, pozitif çıkan hasta sayısının ise çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. İl Pandemi Kurulu’nda yer almak istediğimizi, Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’ne ilettik, cevap bile vermediler.”

    “KIRGINIZ”

    “Hekimler ve sağlık çalışanları olarak kırgınız. Salgınla mücadelede yük halka ve sağlık çalışanlarına yüklendi. Süreci yönetmesi gereken kamudur. Kuralları ve önlemleri uygulaması gerekenler, bunları yapmayıp her şeyi halktan ve sağlık çalışanlarından bekleyemez. Sağlık çalışanlarını koruyamayanlar, halkı hiç koruyamaz. Öncelikle sağlık çalışanlarının, hekimlerin çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Bursa’da son 3 ayda 29 hekim kamudan istifa etti. Kayıtlarımıza göre, bu arkadaşlarımızdan 21’i özel sektöre geçerken, 4’ü muayenehane açtı, 4 meslektaşımız ise emekliliği seçti.”

    15 AĞUSTOS’TAN BERİ 12 SAĞLIK ÇALIŞANI HAYATINI KAYBETTİ

    15 Ağustos’tan itibaren 12 sağlık çalışanı koronavirüs sebebiyle hayata veda etti.

    • Dr. Mehdi Tasouji
    • Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Hozikligil
    • Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Nevruz Erez
    • Dr. Muhannad Musavah
    • Hemşire Seyhan Şahin
    • Temizlik görevlisi Kerim Koçoğlu
    • 112 Acil Sağlık Hizmetleri’nde görevli Hasan Aslan
    • İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Turgut Erkutlu
    • Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Refik Çaylan
    • Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Aydın Şener
    • Aile Hekimi Dr. Engin Ünaldı
    • Dr. Abdurrahman Demir
  • HDP’li Gergerlioğlu: “Pandemi hastanelerinde hekimler istifa ediyor”

    HDP’li Gergerlioğlu: “Pandemi hastanelerinde hekimler istifa ediyor”

    HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, pandemi hastanelerinde hekimlerin istifa ettiğini savunarak, “Çünkü çok ağır bir yük altındalar. Maddi ve manevi olarak haklarını alamıyorlar.” dedi.

    Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, intihara kalkıştıktan bir süre sonra hayatını kaybeden İ.E’ye yönelik “nitelikli cinsel saldırı” suçlamasıyla hakkında dava açılan Uzman Çavuş Musa O’nun serbest bırakılmasının, kamu vicdanını zedelediğini söyledi.

    “Belki delilleri karartma şüphesi yok ve benzeri gerekçelerle bu kişiyi serbest bırakabilirsiniz ama kamu vicdanı bunu kabul etmiyor. Mahkemeler millet adına karar veriyorsa bilin ki millet bu kararı kabul etmiyor.” diyen Gergerlioğlu, tecavüz sanığının serbest ancak hakkını isteyen, mağdur kişilerin çok çabuk tutuklanabildiğini öne sürdü.

    Kovid 19 salgınının yönetilemez durumda olduğunu iddia eden Gergerlioğlu, “Pandemi hastanelerinde hekimler istifa ediyorlar. Çünkü çok ağır bir yük altındalar. Maddi ve manevi olarak haklarını alamıyorlar.” dedi.

    Sağlık çalışanlarının sesine kulak verilmesi gerektiğini kaydeden Gergerlioğlu, “Doktor istifalarını kabul etmemekle bu işin altından kalkamazsınız. Tabipler Birliğinin önerilerini yerine getirmekten başka çare yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.