Etiket: doktor

  • Dünyanın en büyük yumurtalık tümörü çıkarıldı

    Dünyanın en büyük yumurtalık tümörü çıkarıldı

    Hindistan’da dünyanın en büyük yumurtalık tümörü başarılı bir operasyonla çıkarıldı.

    Hindistan’da tıp dünyasını şaşırtan tümör operasyonu gerçekleştirildi. 52 yaşındaki bir kadından dünyanın en büyük yumurtalık tümörü çıkarıldı. Tümörün yaklaşık 17 taş büyüklüğünde olduğu ifade edilirken, operasyonun 3 saatten fazla sürdüğü kaydedildi.

    “30 YILDIR MESLEK HAYATIMDA BÖYLE BİR TÜMÖR GÖRMEDİM”

    Tümörün hastanın vücut ağırlığının yüzde 45’ini kapsadığı da ifade edildi. Başkent Delhi’deki Indraprastha Apollo Hastanesi’nde gerçekleştirilen ameliyatta yer alan doktor Arun Prasad, “ Meslekte geçirdiğim 30 yıldan fazla süre boyunca hiç böyle bir olaya şahitlik etmemiştim” dedi. Saatlerce süren operasyonun ardından hastanın durumunun iyi olduğu bildirildi.

  • Hekimlerde ‘korona’ sendromu: Toplu istifalar başladı

    Hekimlerde ‘korona’ sendromu: Toplu istifalar başladı

    Türk Toraks Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Oya İtil, pandemiyle ilgili mücadele tamamen bireylere bırakıldığını belirterek hastanelerde pandemi planlaması olmadığını, birçok doktorun ya istifa ettiğini, ya da emeklilik ve tayin istediğini söyledi.

    RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası canlı yayınına konuk olan Prof. Dr. Oya İtil şunları söyledi:

    “Birinci dalganın ikinci zirvesine hızla gidiyoruz”

    ‘’Temmuz ve Ağustos ayları itibariyle normalleşmeye hızlı bir şekilde geçildikten sonra Türkiye genelinde Covid – 19 tanısı alan, hastaneye yatan, yoğun bakım tedavisi gerektiren hasta sayısında ciddi bir artış olduğunu gözlemliyoruz. 1. Dalganın 2. zirvesine doğru hızla yaklaşıldığını düşünüyoruz. Özellikle küçük şehirler, Güney Doğu Anadolu, Çukurova gibi bölgelerde çok daha hızlı bir şekilde yoğun yaşandığını biliyoruz.

    “Bireylerin risk algısında düşme görüyoruz”

    Düğün, sınav, toplu taşımalar, toplu ibadetler, turistlik seyahatler gibi fiziksel mesafeyi ortadan kaldıran etkinlikler kaygılarımızı çok daha fazla arttırdı. Bireylerin risk algısında düşme görüyoruz. Maske ve mesafeye dikkat etmediklerini görebiliyoruz, bu ciddiyeti kavrayamıyor vatandaşlarımız. 1. dalga henüz sönmedi. Örneğin vaka sayısı 100- 150 gibi sayılara düşünce ancak o zaman 1. dalganın sönmesinden bahsedebiliriz. Pandemiyle ilgili mücadele tamamen bireylere bırakılmış durumda.

    “Yoğun bakım yatağı bulamadığını söyleyen arkadaşlarımız var; artık birçok ilacı bulmakta sıkıntı yaşıyorlar”
    Hastane ve yatak kapasiteleri son zamanlarda artan hasta sayısını karşılayamıyor. Yoğun bakım yatağı bulamadığını söyleyen arkadaşlarımız var. Artan hastalık yükü konusunda çok dertliler. İlk dönemlerde ilaçlar kolaylıkla bulunuyordu fakat son zamanlarda bazı illerimizde birçok ilacı bulmakta sıkıntı yaşandığı da söyleniyor.

    “Hekimlerimizde ‘tükenmişlik’ başladı”

    Hekimlerimizde tükenmişlik başladı. COVİD – 19 Çoklu organ hastalığıdır. Birçok hastanede sadece göğüs hastalığı uzmanları tek sorumlu hekim olarak çalışmakta. İyi bir Pandemi planlaması yok birçok hastanede. Diğer branşlardaki uzmanların da el birliğiyle bu planlamanın içinde yer alması lazım. İlgili hekimlerin insanüstü iş yüküne maruz kalmalarına neden oldu.

    “Alanya, Batman, Manisa başta olmak üzere pek çok ilde istifalar gelmeye başladı”

    Dolayısıyla istifalar oldu özellikle Alanya, Batman, Manisa başta olmak üzere Düzce, Kocaeli ve Denizli gibi birçok merkezden emekliliğini isteyenler hem de istifa edenler, özel sektöre geçenler ve tayinlerini isteyenler oldu. Türkiye genelinde 53 sağlık çalışanı, 27 hekim kaybedildi bu süreçte. Ailelerini bırakıyorlar geride. Bu ailelerin geçinmeleri gerekiyor. COVİD – 19 Sağlık çalışanları için bunun meslek hastalığı kabul edilmesini talep ettik. Hastalık ve ölüm durumlarına özgü hak arttırıcı düzenlemelerin yapılmasını talep ettik.

    “Vaka sayısı 3 kat artar”

    Bakanlık kesin vakaları bildirmek istiyor ama bizlerin ve hekimlerimiz takip ettiği hastalarda covid -19 olup viral pnömoni olarak bildiriyoruz yani viral pnömoniler aslında COVİD -19. Bunlar da bildirilse vaka sayısının 3 katı rakamlar elde edilecek. Okulların 21 Eylül’de açılması bana şüpheli gibi geliyor. Bu rakamlar 21 Eylül’de acaba nasıl olacak? O rakamları da dikkate alarak aşamalı olarak belki okulların açılması çok daha uygun olacaktır ama belki yine ertelenebilir. Sınıfların seyreltilmesi ve bütün önlemlerin tüm okullarda alınması gerekir’’.

  • Türk doktor adayının gururlandıran başarısı

    Türk doktor adayının gururlandıran başarısı

    İSTANBUL’da intörn doktor olarak tıp eğitimine devam eden 24 yaşındaki Enis Çağatay Yılmaz’ın, geliştirilmesinde katkı sağladığı; bir su kaynağının kullanılabilirliğini normal metotların aksine yapay zeka kullanarak çok daha hızlı ve ucuz değerlendiren yöntem, İngiltere’de yayınlanan ‘Nature Light: Science & Application’ adlı dünyaca ünlü bilim dergisinde makale olarak yer aldı.

    İzmir’de 1996 yılında doğan Enis Çağatay Yılmaz, kentteki fen lisesinden mezun olduktan sonra girdiği 2014 yılı LYS MF-3 alanında Türkiye üçüncüsü oldu. Araştırma merakı nedeniyle önceleri mühendis olmak isteyen sonraları rotasını tıp alanına çeviren Yılmaz, hayallerine ulaşmak için Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yolunu tuttu. Hazırlık sınıfındayken ABD’ye giden Yılmaz, 9 ay boyunca dil eğitimi aldı. Tıp eğitiminin birinci yılında okul içinde ve dışında, sosyal aktivitelerden kopmayıp öğrenci kongreleri düzenleyen Yılmaz, 2’nci sınıfta Harvard Üniversitesi’nde Dr. Teng’in laboratuvarına yaz stajı için kabul aldı. Nörodejeneratif hastalıklar ve travmatik beyin hasarıyla ilgilenen laboratuvarda konfokal mikroskopla çalışma imkanı bulan Yılmaz, 3’üncü sınıfta, üyesi olduğu Dünya Tıp Öğrencileri Federasyonu’nun (TURKMSIC) düzenlemiş olduğu Türkiye geneli sınav sonucunda, İtalya’da bir ay boyunca kardiyoloji bölümünde staj yapma hakkı kazandı.

    TEK TIP ÖĞRENCİSİ OLDU

    Cenova’daki eğitiminin ardından Yılmaz, üyeleri mühendis olan, mikroskoplar ve yapay zeka üzerine odaklanan Prof. Dr. Aydoğan Özcan’ın rehberliğindeki University of California Los Angeles’taki laboratuvarda tek tıp öğrencisi olarak 3 ay geçirdi. 4’ncü sınıfın yaz dönemini, Prof. Dr. Özcan’ın laboratuvarı UCLA’da proje çalışması ile Tayvan’daki Kulak-Burun-Boğaz ve Dermatoloji Bölümleri’nde staj yaparak geçiren Yılmaz, şimdilerde ise intörn doktor olarak hedeflediği radyoloji uzmanlığı yolunda emin adımlarla ilerliyor.

    DÜNYACA ÜNLÜ DERGİDE YER ALDI

    Yılmaz, henüz genç yaşına rağmen dünyanın dört bir tarafında verdiği emeklerinin ilk karşılığını 10 Temmuz 2020’de aldı. Yılmaz’ın, geliştirilmesinde emek verdiği bir su kaynağının kullanılabilirliğini normal metotların aksine yapay zeka kullanarak çok daha hızlı ve ucuz değerlendiren yöntem, İngiltere’de yayınlanan ‘Nature Light: Science & Application’ adlı dünyaca ünlü bilim dergisinde yer aldı. Başarısıyla ailesini ve hocalarını gururlandıran Yılmaz, “Geliştirdiğimiz yöntem, dünyada halk sağlığı için çok önemli bir çalışma. Şöyle düşünelim, ortada bir su kaynağı var. Suyun ne kadar temiz olduğunu anlamak için tetkikler yapılıyor. Bunlar uzun süreli oluyor. Sonuçlar 2-3 günde çıkabiliyor. Bizim yöntemimiz ise, bir su kaynağının ne kadar temiz olduğunu yapay zekayı kullanarak kısa sürede ortaya çıkarıyor. Standart yöntemlere göre hem daha ucuz hem de daha kolay. Önü çok açık bir yöntem. İlk adımda çok büyük bir başarı elde ettiğim için çok mutluyum. Özellikle Koronavirüs riski yaşadığımız şu günlerde ve benzer süreçlerde insan sağlığına katkıda bulunacak önemli bir çalışma olması beni ayrıca sevindirdi” diye konuştu.

  • Kızına sağlık raporu vermeyen doktora saldırdı

    Kızına sağlık raporu vermeyen doktora saldırdı

    Eskişehir’de Aile Sağlığı Merkezi’ne avukatlık stajı yapmak isteyen kızına sağlık rapor almak için giden öğretim görevlisi D.K., raporu hastanenin vermesi gerektiğini söyleyen Dr. Ezgi Çalıkuşu’na (31) saldırırken, araya giren Aytekin Aykın’a (50) da tekme attı. Merkezin güvenlik kamerasına yansıyan olay sonrası 2 doktor da D.K. ve yanındaki eşi ile kızından şikayetçi oldu, 15 günlüğüne de koruma kararı aldırdı.

    Kentteki bir üniversitede öğretim görevlisi olan D.K., eşi ve kızı ile birlikte Kırmızıtoprak Aile Sağlığı Merkezi’ne gitti. D.K., avukatlık stajı yapmak isteyen kızı B.K. için Dr. Ezgi Çalıkuşu’ndan sağlık raporu verilmesini istedi. Dr. Çalıkuşu ise raporun ayrıntılı ve özellikle psikiyatri uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek devlet hastanesinden alınması gerektiğini söyledi. Öfkelenen D.K. iddiaya göre hakaret ederek raporun verilmesinde ısrarcı oldu. Çıkan tartışma sırasında D.K., sesleri diğer odadan duyarak gelen merkezin diğer doktoru Aytekin Aykın ile tartıştı. D.K., bir süre tartıştığı doktorlara saldırdı. Merkezdeki görevlilerin ve bekleyen hastaların araya girmesine rağmen saldırısını sürdüren D.K., Dr. Aytekin Aykın’a da tekme attı. Eşi ve kızının sakinleştirmeye çalıştığı D.K. bir süre sonra merkezden ayrıldı.

    SALDIRI ANLARI KAMERADA

    Doktorlar Ezgi Çalıkuşu ve Aytekin Aykın, beyaz kod uygulamasıyla polise ihbarda bulundu. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekiplerince olayla ilgili soruşturma başlatılırken, merkezin güvenlik kameraları da incelemeye alındı. Merkezin güvenlik kamerasına yansıyan olayda, D.K.’nin yaşanan tartışmanın ardından doktorlara saldırarak tekme attığı görüldü. Doktorlar Çalıkuşu ve Aykın, Odunpazarı Polis Merkezi’ne giderek D.K., eşi ve kızından şikayetçi oldu. Ayrıca tehdit ettiği gerekçesiyle D.K. ve ailesine karşı 15 gün koruma kararı aldırdı.

    Doktor Ezgi Çalıkuşu istedikleri sağlık raporunun devlet hastanesinden alınması gerektiğini söylediğinde hakaret ve saldırıya maruz kaldıklarını belirtti. Tüm yaşananların güvenlik kameralarınca kaydedildiğini ifade eden Çalıkuşu, “Avukatlık stajı için sağlık raporu almaya geldiler. Ben kişiyi devlet hastanesine sevk edeceğimi söyledim. Daha sonra babası özellikle doçent doktor ve öğretim görevlisi olduğunu söyleyerek ısrarla raporu istedi. Daha ayrıntılı bir rapor olması gerekiyordu, devlet hastanesine sevk ettim. Raporu temin edemeyince, üzerimize yürüdü. Kişinin avukat adayı, babasının öğretim görevlisi olması bizi üzdü. Üzerime yürüdü, elini kaldırıp vurmak istedi. Diğer hekim arkadaşımız Aytekin Bey engel oldu, darptan o şekilde ben kurtuldum, ama diğer arkadaşımız darp edildi. Tekme, küfürler ve ‘bekleyin 10 dakika sonra geleceğim, size gününüzü göstereceğim’ şeklinde tehdit edildik. İznimiz olmadığı halde kızı tarafından videomuz çekildi. Yaşanabilecek en kötü şeyleri eğitimli insanlarla yaşadık. Polise ihbarda bulunduk, darp raporu aldık ve şikayetçi olduk. Sağlık çalışanları olarak alkış beklemiyoruz ama saygı bekliyoruz” dedi.

    “ARAYA GİRMESEM DOKTOR HANIMI YUMRUKLAYACAKTI”

    Doktor Aytekin Aykın da D.K., kızı ve eşinden şikayetçi oldu. Bir akademisyenin sağlık çalışanına saldırmasını kabul edemediğini belirten Aykın, “Pandemi sürecinde sağlık personelinin cansiperane çalıştığı, kadına şiddetin bu kadar gündem olduğu bir dönemde böyle bir olayın, akademisyen, eğitimli kişilerle yaşanmış olması bizi kat kat üzdü. Ben kendi odamdaydım gürültüleri duyarak alt kata indim. Ben araya girmesem kişi, doktor hanımı yumrukluyordu. Tam o dakikada yetiştim. Ondan sonra tabi bana tekme attı, vurma, kırma, hakaret, tehdit hepsi vardı. Kamera kayıtlarında da var, orada yaşlı hastalarımız vardı. 80 yaşındaki hastamız bile araya girdi. Çok üzücü bir olay. Bunun cezasız kalmasını istemiyoruz. Bir akademisyen gelecek bir kadın doktoru yumruklayacak. Bunun daha ötesi ne olabilir ki? Anlaşılır, kabul edilir bir durum değil. Şikayetçiyiz, sonuna kadar da takip edeceğiz” şeklinde konuştu.

  • 52 sağlık personeli Covid-19’a yenik düştü

    52 sağlık personeli Covid-19’a yenik düştü

    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, Türkiye’de şu ana kadar 52 sağlık personelinin koronavirüsten hayatını kaybettiğini, bunlardan 26’sının hekim olduğunu söyledi.

    Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, koronavirüsle mücadelede basit önlemlerin yeterli olabileceğini, ancak pandeminin başından bu yana fiziki mesafe, hijyen ve maske kurallarına uyulmadığını söyledi. Prof. Dr. Yalçın, “Vaka sayısının bu aylarda beklediğimiz düzeye inmemesinden bunu fark ediyoruz. Bu düzeylerin inmemesi, solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı sonbahar ya da kış mevsiminde daha yoğun bir hasta profiliyle karşılaşacağımız anlamına gelebiliyor. O nedenle bu aylardaki önlemler, bu basit önlemlerin çok ciddi sürdürülmesi önemli. Bu önlemleri aslında toplum biliyor, öğrendi, çok vurgulanıyor. Medyanın burada çok ciddi katkısı var. Fakat uygulamakta bir şekilde imtina ediliyor. Şu ana kadar 52 sağlık personeli hayatını kaybetti. Bunlardan 26’sı hekim. Hekimler ve sağlık çalışanları ciddi bir uğraş veriyor. Bu basit önlemleri hiç bir zaman göz ardı etmeden sürdürmekte yarar var” diye konuştu.

    DÜNYADA DURUM CİDDİ

    Dünyada da aynı problemin ciddi şekilde devam ettiğini belirten Prof. Dr. Yalçın, “Buna ilişkin veriler de var. Dünya Sağlık Örgütü yetkililerinin haftalık olağan toplantılarında ya da değişik alanlarda paylaştıkları veriler var. Burada olayları en az zararla atlatabilmek önemli. Sayıların düşmesine katkıda bulunabilmek çok önemli. Lütfen tekrar dikkat edelim, bu kuralları yerine getirelim, aksi takdirde bu olumsuz durum bizi ciddi bir şekilde sarsabilir” dedi.

    HASTALAR ANTALYA DIŞINDAN

    Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, yaz tatili için tercih edilen yerlerin başında Antalya ve çevresinin geldiğini, kentteki olguların önemli bölümünün kent dışından gelen vakalar olduğunun görüldüğüne dikkat çekerek, şöyle konuştu:

    “Birkaç pozitif hastayla devam ederken Antalya dışından gelen hastalarla bu sayıların artış gösterdiğini, yatış oranlarının arttığını gözlemledik. Bu nedenle geçmişte birtakım kısıtlamalar vardı ve bunların katkısı oldu. Dikkat etmek gerekiyor, güzel bir tatil kenti, insanların gelmesi de doğal. Bu önlemlerin herkes tarafından yeterince uygulanmasının ciddi bir yeri var. Maske, mesafe, temizlik gibi kuralları her zaman hatırda bulundurmak gerekiyor. Antalya aslında nüfus olarak bakıldığında hastalık oranı olarak çok geri sıralarda. Bu bizim için avantaj ama dışarıdan gelen olguların olumsuz yansıyabileceğini de düşünmek mümkün.”

    NİŞAN VE DÜĞÜNE DİKKAT

    Toplu yapılan birtakım etkinliklerin de vaka artışında ciddi etkisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yalçın, “Asker uğurlamaları, nişan ve düğün gibi törenler gördük. Bir araya gelme ve insanların bir anda birçok ciddi önlemi almadığını gördük. Bunlar da sayıların artmasında ülke çapında katkıda bulunuyor. Şimdi ağustos ayındayız, Türkiye için bu aylarda hastalığın iyice düşmesi öngörülüyordu. Çünkü Türkiye kuzey yarımkürede ve güney yarımküre şu anda daha fazla sorunlu kesim” diye konuştu.

    AŞI 2021 YILINDA MÜMKÜN

    Aşının önem kazandığını, yaklaşık 150 ayrı grubun aşı çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “En yakın olarak aşının kullanıma girmesi 2021 yılının başlarında mümkün olabilir. Fakat o zamana kadar, aşılar en azından klinik kullanıma girene kadar, ciddi bir şekilde önlemleri yerine getirmek önemli korunma vasıtası olarak görülüyor” dedi.

  • 6 diplomalı doktor 7’ncisini almaya hazırlanıyor

    6 diplomalı doktor 7’ncisini almaya hazırlanıyor

    Bursa’da, 6 üniversite diploması bulunan aile hekimi Taner Ödemiş (53), Dikey Geçiş Sınavı’na (DGS) hazırlanarak 7’nci diplomasını hukuk fakültesinden almayı hedefliyor. Okumanın en güzel şey olduğunu belirten Ödemiş, “53 yaşındayım, 33 yıldır öğrenciyim. Bununla gurur duyuyorum” dedi.

    ​Osmangazi ilçesi Atıcılar Aile Sağlığı Merkezi’nde aile hekimliği yapan 31 yıllık doktor Taner Ödemiş’in okuma azmi görenleri kendine hayran bırakıyor. Anadolu Üniversitesi Adalet Bölümü’nden mezun olan Ödemiş, 7’nci diplomasını almak için DGS’ye hazırlanıyor.

    Sınavdan iyi bir sonuç alması durumunda hukuk okumak istediğini belirten Ödemiş, okumak kadar güzel bir şeyin olmadığını, insanların bilmedikleri bir şeyi öğrenmelerinin de okulda mümkün olduğunu söylüyor.

    1989 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra birçok yerde doktor olarak çalışan Ödemiş, “Çalıştığım hastanelerde idareci kadrosunda da bulunduğum için işletme bilgilerine ihtiyaç duydum ve Açık Öğretim Fakültesi İşletme Bölümü’nü okudum, işletme diplomasının yetersiz kaldığı yerde de Sakarya Üniversitesi İşletme Bölümü’nde yüksek lisans yaptım. Daha sonra görev yaptığım bir hastanede satın alma komisyonunda çalıştım. Bilgisayar programlarında yaşadığım sıkıntılar üzerine Sakarya Üniversitesi’nde Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama Bölümü’nü bitirdim. Ardından sağlık hukuku alanında bilgi sahibi olmak için adalet bölümünü bitirdim. Sonunda da mimar olan 2 oğlum için emlak ve emlak yönetimi bölümünü okudum. Önümüzdeki haftalarda DGS’ye giriyorum. Adalet bölümünden hukuk fakültesine geçiş yapmak istiyorum. Sağlık hukuku konusunda eksiklikler hissediyorum. Hukuk fakültesini bitirdikten sonra bu konuya yönelmeyi düşünüyorum” dedi.

    ‘BİLMİYORSAN ÖĞRENECEKSİN’

    Eğitim hayatına devam edeceğini belirten Ödemiş, “Türkiye’de insanlar bir konuda bilgi sahibi olsa da olmasa da o konu hakkında çok konuşuyor. Bu nedenle ben de Açık Öğretim Fakültesi’nde İlahiyat Bölümü’nü okumayı düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de bazı konularda bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Biz bilmeyenler olarak, bilmeyenlerden bilgi aldığımız zaman bizi yanlış yönlendirmiş olabiliyorlar. Bunu önlemek için kendi eğitimimizi tamamlayabilirsek bilmeyen hocaların yanlışlarını görme şansımız oluyor” diye konuştu.

    ’53 YAŞINDAYIM, 33 YILINI ÖĞRENCİ OLARAK GEÇİRDİM’

    Eğitim anlamında gençlere örnek olmayı isteyen Ödemiş, “Anneme komşuları ‘oğlunuz ne iş yapıyor?’ diye soruyorlar. Annem ‘öğrenci’ diye cevaplıyor. Uzun zamandır öğrenciyim. Bence insanlar da hayatta hep öğrenci olmalı. Hep bir şeyler öğrenmeli. Gençlere de örnek olmak istiyorum. Hep öğrensinler. Ben 53 yaşındayım. 33 yıl öğrencilik yaptım. Hayatımdan 20 yıl boş geçmiş. Geri kalan 33 yıl hep eğitimle geçti. Ben bundan gurur duyuyorum. Utanmıyorum ve bu şekilde gençlere örnek olmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.

  • 6’ncı kattan düşen kadın doktor feci şekilde can verdi

    6’ncı kattan düşen kadın doktor feci şekilde can verdi

    Antalya’da tıbbi mikrobiyoloji uzmanı Filiz K. (45), misafirliğe gittiği bir akrabasının 6’ncı kattaki evinin balkondan düşerek yaşamını yitirdi. Polisin intihar ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi.

    Olay, bugün saat 16.00 sıralarında Muratpaşa ilçesi Meltem Bulvarı Batıkent Sitesi’nde meydana geldi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıbbi mikrobiyoloji uzmanı olarak çalışan Filiz K., sitedeki apartmanın 6’ncı katında oturan akrabası Suna Pekiner’e misafirliğe geldi. Suna Pekiner’den su istedikten sonra balkona çıkan Filiz K., henüz bilinmeyen nedenle aşağı düştü. Filiz K.’nin düştüğünü görenler 112’yi ararken, sitede oturan bir doktor da kadına müdahale etti.

    Olay yerine gelen sağlık ekibi, kalbi duran Filiz K.’ye kalp masajı yaptı. Ardından çalıştığı hastanenin Acil Servisi’ne götürülen Filiz K., müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Filiz K.’nin akrabası Suna Pekiner, yaşadığı şoku uzun süre üzerinden atamadı. Filiz K.’nin psikolojik sorunları olduğu öne sürüldü. Olay yeri inceleme ekipleri, Filiz K.’nin düştüğü yerde inceleme yaptı. Polis olayla ilgili soruşturma başlatırken, intihar ihtimali üzerinde durulduğu belirtildi.

  • Bursa’da virüse yakalanan doktor yaşadıklarını anlattı

    Bursa’da virüse yakalanan doktor yaşadıklarını anlattı

    Bursa’da yakalandığı yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen doktor Uğur Duman, “Bir sabah uyandım, ‘Dünyanın kokusu yok.’ dedim. Bu enfeksiyonu atlatalı yaklaşık 2 ay oldu, hala dünyanın hemen hemen her detayının kokusu yok benim için. Çok hafif bir düzelme var ama istenen düzeyde değil.” ifadelerini kullandı.

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan 44 yaşındaki genel cerrah Duman, nisanda koronavirüse yakalandı. Tedavisinin ardından iyileşen ve işinin başına dönen Duman, hastalık sürecini anlattı.

    Duman, hastalığın belirtilerinin kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğini, kendisinde hafif öksürükle başladığını söyledi.

    Kalp rahatsızlığı nedeniyle bu bulguları ciddiye aldığını dile getiren Duman, şöyle konuştu:

    “Pandemi döneminde olmadığımızı varsaydığımızda çok dikkate almayacağım, çok hafif bir öksürükle başladı. Eşlik eden bir kalp rahatsızlığımın bulunması sebebiyle bunun biraz altını araştırmak istedim ve durumu meslektaşlarımla paylaştım. Onlar da gereken tetkikleri yaptı. İlk önce yapılan görüntülemede akciğer bulguları tespit edildi. Aynı gün alınan testle de virüs enfeksiyonu açısından pozitif olduğumuz kesinleşmiş oldu.”

    Duman, izolasyonu sağlayabilmek için ağırlıklı olarak tedavilerin hastane koşullarında sağlandığını belirterek, “Ama hastalığı nispeten birçok kişiye göre daha hafif bulgularla atlatıyor olmam ve evimde kendimi izole edebilmek için yeterli şartlarımın bulunması nedeniyle tedavimi evde aldım. 5 günlük ilaç tedavisi sonrasında, gerekli karantina koşullarını sağlayarak 14 günlük izolasyon sürecini de sağladıktan sonra tekrar işimin başına döndüm.” dedi.

    “En çok hissettiğim şey yalnızlık duygusuydu”

    Hastalığın günlük hayata da negatif etkileri olduğunu anlatan Duman, şöyle devam etti:

    “Hastalığı geçirdiğim dönemde en çok hissettiğim şey yalnızlık duygusuydu. Her şeyden, herkesten, tüm sevdiklerinizden izole kalmanız gerekiyor. En çok bu insanı rahatsız ediyor. Yalnızlık duygusu, yalnız kalmış olmak ve buna zorunlu olmak. Hastalığın bendeki kalıcı etkisi, bir sabah uyandım, ‘Dünyanın kokusu yok.’ dedim. Bu enfeksiyonu atlatalı yaklaşık 2 ay oldu hala dünyanın hemen hemen hiçbir detayının kokusu yok benim için. Çok hafif bir düzelme var ama istenen düzeyde değil. Yediğiniz yemeğin kokusu olmuyor. Mesela bir çiçeği koklamak istiyorsunuz kokusu olmuyor.”

    Hastalığın en önemli özelliğinin çok hızlı ve kolay yayılabilmesi olduğunu ifade eden Duman, bundan korunmak için sosyal ortamlarda mesafeyi koruyabilmenin, teması en aza indirmenin önemini vurguladı.

    ,

    Kişisel koruyucu tedbirlere harfiyen uymak gerektiğini belirten Duman, şunları kaydetti:

    “Bu konuda Sağlık Bakanlığı adım adım sürekli kılavuzlar, tedbirler, kamu spotları yayınlıyor. Doğru, biz bir toplumuz. Kültürel özelliklerimiz, ’40 yıllık alışkanlıklarımız.’ dediğimiz şeyler var. Bir arada olmamız gereken çeşitli organizasyonlarımız da var. Sosyal hayatımızın da bir şekilde devam etmesi gerekiyor ama bu hastalığa özel tedbirlerle bunun yapılması gerekiyor.

    Mutlaka olabildiğince az sayıda insanla bir araya gelmeye çalışmak, organizasyon, düğün yada cenazelerde olabildiğince az sayıda kişiyi aynı ortamda bulundurmak önemli. Kişisel korunma tedbirleri içerisinde en önemlisi kullandığımız maskelerimiz. Basit bir kağıt maskedir ama inanılmaz bir koruyuculuğu var düşündüğünüz zaman. Biz sürekli temas halinde bulunan bir toplumuz. Bir süreliğine bu alışkanlıklarımızdan biraz uzaklaşmamız gerekiyor.”

    Duman, hastalığın klinik bulgularının çok değişken olduğuna dikkati çekerek, “Hiç kimsenin gençliğine, sağlığına güvenmemesi, ‘Ben şöyle sağlıklıyım, bana hiçbir şey olmaz.’ gibi bir düşünceye girmemesi gerekiyor. Bir kişi bu hastalığı çok hafif, belli belirsiz bulgularla atlatabilirken, aynı yaş grubunda ve benzer sağlık profiline sahip başka birinin yoğun bakımda takip edilmesi gerekebiliyor. Akciğerdeki hastalık çok yaygın hale gelebiliyor, belki de uzun vadede kalıcı hasar bırakabiliyor.” diye konuştu.

    Koronavirüsün vücutta uzun vadede bırakabileceği hasarlara ilişkin net bilgilerin halen bulunmadığına dikkati çeken Duman, bu bilgiler olgunlaşana ve virüs kontrol altına alınana kadar yapılabilecek en güzel şeyin, gerekli tedbirleri almak olduğunu sözlerine ekledi.

  • Doktor ve sağlık memuru koronavirüsten öldü

    Doktor ve sağlık memuru koronavirüsten öldü

    Kahramanmaraş’ta koronavirüs tedavisi gören Dr. Ali Uçur (63) ile sağlık memuru Cemal Orçan (48) hayatını kaybetti.

    İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Tıbbı Genetik Bölümü Biyolog Dr. Ali Uçur, hastanede tedavi gören babası Ali Uçur’un (80) yanında refakatçi olmak için Kahramanmaraş’a geldi. 2 hafta babasının yanında refakatçi olduktan sonra yüksek ateş, nefes darlığı ve öksürük şikayetiyle Pazarcık Devlet Hastanesi’ne giden Uçur’un yapılan koronavirüs testi pozitif çıktı. Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne sevk edilen Dr. Ali Uçur, cumartesi günü vefat etti.

    1 SAAT SONRA BABASI VEFAT ETTİ

    2 çocuk babası Ali Uçur’un yakınları cenazeyi Pazarcık’ın Nefsidoğanlı Mahallesi’nde defnederken, bir saat sonra babası Ali Uçur’un vefat haberi geldi. Son yapılan testi negatif çıkan Ali Uçur da oğlunun yanında toprağa verildi.

    GERİDE 3 ÇOCUK KALDI

    Necip Fazıl Şehir Hastanesi Yörük Selim Ek Hizmet Binası’nda görev yapan sağlık memuru Cemal Orçan da 24 Haziran’da rahatsızlandı. Koronavirüs testi pozitifi çıkınca hastaneye yatırılarak tedavisine başlanan Orçan, bugün tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 3 çocuk babası Cemal Orçan, görev yaptığı hastanede düzenlenen törenin ardından Şeyhadil Mezarlığı’nda gözyaşları arasında toprağa verildi.

  • Başhekim, cinsel saldırı iddiasıyla tutuklandı

    Başhekim, cinsel saldırı iddiasıyla tutuklandı

    Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde özel bir hastanenin başhekimi A.Ç., aynı hastanede görev yapan kadın doktor V.E.’ye cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı.

    Lüleburgaz’da bulunan özel bir hastanede görev yapan kadın doktor V.E., iddiaya göre başhekim A.Ç.’nin cinsel saldırısına uğradı. 30 Mayıs’taki saldırının ardından ailesinin yaşadığı Edirne’ye giden V.E., psikolojik destek alıp, karakola gitti. A.Ç.’nin kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu öne süren V.E., şikâyetçi oldu. V.E. ifadesinde, sevgilisinden ayrıldıktan sonra başhekimin kendisine rahatlaması için ‘alprozam’ etkili bir ilaç verdiğini ve aynı gün acil serviste çalıştığı sırada yanına gelerek, aynı ilaçtan ikinci kez verdiğini söyledi. V.E., başhekimin kendisini akşam içki içmek için odasına davet ettiğini anlattı. Başhekim A.Ç.’nin ısrarları üzerine bir bardak şarap içtiğini söyleyen V.E., daha sonra da ısrar üzerine içki içmeye devam ettiğini ve kendisini kötü hissettiğini belirterek, başhekimin odanın kapısını ve ışıklarını kapatıp, kendisini sedye üzerinde tecavüz ettiğini iddia etti. V.E., halsiz olduğu için direnemediğini ve bu yüzden yardım istemek için çığlık atamadığını söyledi.

    SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

    Şikâyet üzerine Lüleburgaz Emniyet Müdürlüğü ekipleri, başhekim A,Ç.’yi gözaltına aldı. A.Ç., savcılık kararıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. Başhekim A.Ç.’nin hakkındaki suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.