Olay, merkez Doğukent Aile Sağlığı Merkezinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, kimliği belirlenemeyen bir kadın aile sağlık merkezine giderek annesi için ilaç yazdırmak istedi. Dr. Gonca K., ilacı yazması için hastanın kendisinin olması gerektiğini ve aksi takdirde yazamayacağını dile getirdi. Bunun üzerine kadın masaya yumruk atarak ilacı yazması için doktora baskı yapmaya ve tartışmaya başladı. Bunun üzerine Dr. Gonca K., beyaz kod verdi. Kısa bir süreliğine dışarı çıkarak bekleyemeye başlayan kadın, tekrar içeri girerek Dr. Gonca K.’ya saldırdı. Sağlık çalışanlarının araya girmesi ve polis ekiplerinin müdahalesi ile saldırgan kadın uzaklaştırıldı. Darp raporu alan Dr. Gonca K., saldırgan kadından şikayetçi oldu. Muayene odasından kalabalığın çıkması ve polisin gelerek olaya müdahale etmesi güvenlik kameralarına yansıdı.
Olayla ilgili inceleme sürüyor.
Etiket: doktor
-
Hasta yakını, istediği ilacı yazmayan doktoru darp etti
-
Kate Middleton’a doktordan izin çıkmadı
Mart ayında yayınladığı videoda kansere yakalandığını duyuran ve tedavi sürecini gözlerden uzak şekilde geçiren Kate Middleton, haziran ayında düzenlenecek olan geleneksel etkinliğe katılmayacak.
DOKTORLAR ÖNLEM ALDI
Galler Prensesi, Trooping the Colour’un geleneksel provası olan Colonel’s Review’a 8 Haziran’da katılmayacak, saray yetkilileri bugün yaptığı açıklamada, Kate’in kemoterapi tedavisine devam ettiği için katılmayacağını doğruladı. Buckingham Sarayı ayrıca Kral III. Charles ve Kraliçe Camilla’nın Trooping the Colour etkinliğinde 15 Haziran’da bir arabada seyahat edeceğini ve ata binmeyeceğini açıkladı. 75 yaşındaki Charles, resmi doğum günü geçit töreninde askerleri Ascot Landau arabasından Camilla ile birlikte selamlayacak. Bu değişikliğin, monarşinin kanser tedavisi görmesi nedeniyle doktor tavsiyesi üzerine yapıldığı anlaşılıyor.
İRLANDA MUHAFIZLARI ALAYI OLAN SELAM ALACAKTI
Colonel’s Review’da, İrlanda Muhafızları Alayı Komutanı olan Kate adına müfettiş subay olarak Korgeneral James Bucknall görev yapacak. 42 yaşındaki Prenses, normal koşullarda İrlanda Muhafızları Alayı’nın komutanı olarak selamı alacaktı. Ancak Kate, kemoterapi tedavisi görürken evde dinlenmeye devam ediyor ve doktorlar izin verdiğinde kamuya açık kraliyet görevlerine dönecek.
-
7 yaşındaki Yüsra için savcılık soruşturma başlattı
19 Mayıs’ta bahar nezlesi hastalığı ile Bursa Şehir Hastanesi’ne giden 7 yaşındaki minik Yüsra’nın şüpheli ölümü sonrası Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Savcılıktan yapılan açıklamada; Basın yayın kuruluşlarında yer alan ’Bursa’da 7 yaşındaki çocuğun hastanede şüpheli ölümü’ haberine konu olayla ilgili olarak; 20.05.2024 günü mağdur Y.T.’nin rahatsızlanarak tedavisi için Bursa Şehir Hastanesi’ne götürüldüğü, yapılan tedavisinin ardından kurtarılamayarak hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak ihmal iddiası nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma başlatıldığı, Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği hususu, Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.
-
Karabük’te doktora saldırıya tepki
Geçtiğimiz haftalarda beyin kanaması ile Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirilen şahıs, tedavisinin ardından taburcu olacağı gün yanında bulunan refakatçisi ile birlikte önce hemşireye ardından odaya gelen Beyin Cerrahı Dr. Abdullah Emre Taçyıldız’a saldırarak, darp ettiler. Yaşanan olay sonrası güvenlik ekipleri tarafından hasta ve yakını gözaltına alınarak emniyete getirildi.
İfadesi alındıktan sonra Savcılıkça serbest bırakılan şahıslar sonrası Karabük Tabipler Odası Başkanı Dr. Halil Berkay Uzuncu, sağlıkta şiddetin önlenmesi ile ilgili yasaların sahada uygulamasının yeterli olmadığını söyledi.
Tabipler Odası Başkanı Dr. Uzuncu, hastane önünde yaptığı basın açıklamasında, “Sağlıkta şiddetin önlenmesi için hükümet birçok yasal değişiklik yaptı ama sahada uygulamaları göremiyoruz maalesef. Şöyle bir durum var hukukta; Yasaları değiştirsek bile belirli bir zaman almadıktan sonra sahada çalışanların bunları uygulaması zor oluyor. Daha öncede Safranbolu’da böyle bir durum yaşanmıştı, serbest bırakılmıştı saldırganlar ama biz devreye girmiştik, gerekli yerlerle görüşmüştük, saldırgan tutuklanmıştı. Yine bununla ilgili girişimlerimizi, görüşmelerimizi yapacağız” ifadelerini kullandı.
Dr. Uzuncu Güvenlik önlemlerinin artırılmasıyla ilgili taleplerini tekrar ileteceklerini, gerek Başhekim ile gerek İl Sağlık Müdürü ile konuşacaklarını da belirterek, açıklamasına şöyle devam etti;
“Hekimlerimiz bizim için değerli. Özellikle Karabük gibi bir yerde hekim tutmakta zorlanırken, böyle büyük işler yapan Karabük’e değer katan hekime, bir babaya vaktinin çoğunu hastanede harcayan hekime böyle bir saldırı yapılmasını şiddetle kınıyoruz. Saldırganların da gerekli cezayı almasını talep ediyoruz. Çünkü bu hem bir şiddet, hem de kamusal bir olayı engelleme olayıdır. Burada başka hastaların sağlık hizmeti alınması da engellemektedir.”Yaşanan saldırının detayları hakkında da bilgiler veren Uzuncu, “ Demiş ki; Hastayı taburcu etmeden önce tekrar bir filmini göreyim, iyice emin olayım, gidebilecek durumda olduğundan, buna rağmen hekime saldırı oluyor. Bu şiddet olayını gerçekleştiren kişilerin ceza almasını talep ediyoruz, bununla ilgili yasal sürecin başlatılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
-
Acil servis doktorunun öldüğü kaza
Kaza, sabah saatlerinde Şanlıurfa-Gaziantep karayolu Birecik ilçe çıkışında meydana geldi. İddiaya göre, Birecik Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görevli Doktor Mustafa Güder’in (26) de içerisinde bulunduğu aracın karıştığı kazada 7 kişi yaralandı. Yaralılar olay yerine giden sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Birecik Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan yaralılardan doktor Güder, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Diğer yaralıların tedavileri ise devam ediyor.
Feci kaza anı kamerada
Doktorun hayatını kaybettiği, 6 kişinin yaralandığı feci kaza çevredeki bir iş yerinin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.
-
Sivas Ermeni doktorun ihanetini unutmadı
1915 yılından günümüze aktarılan tarihi verilere göre Merzifon taburu cepheye gittiği sırada zorlu kış şartları sebebiyle Sivas’ın Hafik ilçesi Çınarlı köyünde konakladı. Konaklama sırasında askerler hastalandı. Ermeni bir doktor tedavi etme bahanesi ile askerlere zehirli iğne yaparak 40 askeri şehit etti. Ermeni doktorun askerlere zehirli iğne yapması sonucu öldüğünün anlaşılması üzerine doktor da öldürüldü. İhanet sonucu şehit edilen 40 Osmanlı askeri için köyde bir şehitlik inşa edildi.
“İğneyle zehirleyip şehit etti”
1915 yılında yaşanan olayla ilgili bilgi veren emekli din görevlisi Şemsettin Özkan ayakları yaralandığı için revire giden askerlerin zehirli iğne ile şehit edildiklerini belirterek, “Merzifon’dan gelen tabur burada konakladıktan sonra doktor ve kırk dört tane askerimiz yoldan gelmiş, postalı şişmiş, ayakları şişmiş yorulmuş. Doktora, revire çıkıyorlar. Revire gelen asker, postalı ayağını sıkmış, yorulmuşlar. Daha sonra askerlerden bazıları rahatsızlanıyor ve hatta ölüyor bir kısmı. Bu arada hani bir iki üç beş derken ya ‘bunda bir hal var’ diyorlar. Postalın sıkmasıyla insan ölmez, dermansız ölünmez. O arada da vücutlarında siyahlık beliriyor. İğneye bakıyorlar herkes yiyor ama revire gelen askerler maalesef ölüyor. Bakıyorlar ki doktor gayrimüslim revire giden askerleri zehirliyor. Kırk dört askeri zehirliyorlar. Rivayete göre doktoru tutukluyorlar. Doktor gözaltındayken palaskasıyla kendini boğuyor. Bir rivayete göre de buradan Hafik’e giderken yolda muhafızlar, askerler vuruyorlar. Doktorun Ermeni olduğu söyleniyor “ dedi.
“Zulmetmedik ihanet ve zulüm gördük”
Özkan, Müslüman Türklerin hiçbir zaman Ermenilere zulmetmemesine rağmen Ermenilerden ihanet ve zulüm gördüklerini ifade ederek, “Geçmişte bu civarda Ermeniler de yaşardı. Bunlar Müslüman Türklere kardeşten daha kardeş yaşardı, ailece görüşlerdi. Müslüman Türklerden Ermenilere zerre kadar bir zarar dokunmamıştır. Köyümüzde yakın tarihlere kadar hayat süren Ermeni gelirlerimizde vardı. Ermeni, Hristiyan denilerek kesinlikle bir ayrım yapılmadı. Tarihte bunu yazmaktadır. Fakat onlar köylerimizde katliamlar yaptı. Zara’nın Şerefiye nahiyesinde Kayabaşı köyü vardır. Orada İnönü mevkiinde askerlerimizi pusuya düşürüp yaylım ateşine tuttular. 90 yaşında birisinden dinlemiştim. Türkler asla onlara ihanet etmedi, zulmetmedi ancak onlar Osmanlı ve Müslüman Türk komşularına hem ihanet etti hem de zulüm etti” şeklinde konuştu.
-
Gittiği atış poligonunda doktor hayatını kaybetti
Fırat Mahallesi Urfa Bulvarı üzerinde bulunan bir atış poligonuna gelen doktor G.Ö. (33), elindeki tabancı ile atış yapmak istediği sırada başına dayayarak ateş etti.
Olayın 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesi üzerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaptıkları kontrollerde doktorun hayatını kaybettiğini belirledi.
Cenaze, otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
Polis, olayla ilgili inceleme başlattı. -
Mahalle halkıyla tartışan doktor açığa alındı
Akhisar’ın Zeytinliova Mahallesinde doktor ve vatandaşlar arasında yaşanan tartışmanın bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada çıkması üzerine Manisa Valiliği yazılı bir açıklama yayımladı.
Doktorun açıpa alındığı bildirilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya hesaplarında yer alan ‘Zeytinliova halkı ayaklandı!’ ‘Vatandaşlar ve doktor tartıştı’, ‘Arkamda mafya var’ başlıklı haberlere ilişkin olarak; İlimiz Akhisar İlçesi Zetinliova Mahallesinde bir vatandaşımızın rahatsızlanması üzerine mahalle sakinleri ile Zeytinliova Aile Sağlığı Merkezi doktoru arasında yaşanan tartışma sebebiyle ilgili doktor açığa alınmış olup, hakkında idari soruşturma başlatılmıştır.”
Çıkan haberlerde yaşlı bir adamın fenalaşarak yere yığılması üzerine sağlık ocağındaki doktora giden vatandaşların yardım istediği ancak doktorun sağlık ocağından çıkamayacağını belirterek ambulans çağırmalarını istediği ve ambulans geldiğinde yaşlı adamın hayatını kaybetmesi üzerine vatandaşlar ile doktor arasında tartışma yaşandığı, araya kolluk kuvvetlerinin girdiği iddia edildi.
-
Eşinin ölümünden sorumlu tuttuğu doktoru silahla kaçırdı
Samsun’da 13 Eylül 2023 tarihinde meydana gelen olayda, Genel Cerrahi Uzm. Dr. Mustafa Erdem, nöbetçi olduğu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Atakum Ek Hizmet Binası önünde aracına binen, Sinop’ta 2017 yılında safra kesesi ameliyatında aort damarının kesilmesi sonucu hayatını kaybeden 1 çocuk annesi Çiğdem Eriş’in (29) kocası Gökhan Eriş (35) tarafından silah zoruyla kaçırıldı.
Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine alarma geçen polis, doktora ait olan otomobili Ankara yolunda önü kesildi. Doktor herhangi bir yara olmadan kurtarılırken, Gökhan Eriş ise yaya olarak kaçtı. Kaçarken üzerinde bulunan tabancayı düşüren Eriş, polisin takibi sonucu yakalanarak gözaltına alındı. Çıkarıldığı mahkemece 14 Eylül 2023’te tutuklanan Gökhan Eriş, Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Gökhan Eriş hakkında Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılandığı davada daha önce verdiği ifadede kendini savunan Eriş, “Ben üzerime atılı suçları işlesem müşteki bu kadar rahat olabilir miydi? Belli bir süre araç kullandı, telefon görüşmesi yaptı. Arkadaşının dükkanının önüne gidip aracın kornasına bastı. Bir yerde durakladı, birilerine el işareti yaptı. Kim olduğunu bilmiyorum. Araca iki kişinin yaklaştığını görünce, ben de kendisine durmaması ve devam etmesi gerektiğini söyledim. O esnada kendimi korumak amacıyla üzerimdeki silahı çıkardım. Aramızda arbede meydana geldi. Bu sırada araba kontak açık bir şekilde durdu. Aramızda meydana gelen arbede nedeniyle silah patladı. Ben kesinlikle müştekinin kafasına silah dayamadım. Üzerime atılı ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağmaya teşebbüs’ suçlarını işlemedim. Benim kimsenin malına zarar verme gibi bir kastım yoktu. Silah ruhsatsızdır. Eski bir silahtır. Dededen kalmadır. Daha önce başka bir olayda kesinlikle kullanmadım. Üzerime atılı suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” demişti.
Genel Cerrahi Uzm. Dr. Mustafa Erdem ise “Sanığın bana karşı bir husumeti vardır. Yaklaşık 6-7 yıl kadar önce eşinin ameliyatından dolayı bana husumet beslemektedir. Sadece bana değil, ailemi, eşimin ailesine karşı da daha öncesinde yapmış olduğu hareketler vardır. Aramızda görülen başka dava dosyalar olmuştur. Ben sırf sanık yüzünden 6-7 sene önce kadar önce Samsun’a geldim. Sinop’ta bulunduğum dönemde kendisini 1-2 kez görmüştüm. Sanığın savunmalarını kabul etmiyorum. Araca tesadüfen binmemiştir. Araca biner binmez ‘Beni tanıdın mı? Seni öldürmeye geldim’ gibi sözler söyledi. ‘Beni bir hafta kadar takip ettiğini’ söyledi. Oturduğum siteye kadar gelmiş. Beni beklemiş, kapıcıların dinlenmesini ve güvenlik kamera kayıtlarının getirilmesini istiyorum. Olay günü işime gittim. 09.00-12.00 saatleri arasında çalıştım. Daha sonra aracımı park ettiğim sokağa geldim ve arabama bindim. Benden sonra araç sağ kapısından sanık bindi ve silahı doğrudan boynuma dayadı. Gergindi, ‘Beni tanıdın mı? Seni öldürmeye geldim’ gibi kelimeler kullandı. ‘Ben zaten yedi yıldır bu anı bekliyordum’ dedi. Arka koltuğa kurşun sıktı. Sanık benden hem daha uzun boylu hem yarı yaşım kadardır, gençtir. Arabaya binince aracı sürmemi istedi. Ankara yoluna sürmemi istedi. Bana, ‘Beni de kendini de kurtarabilirsin. Bunun için tefeciye borcum olan 3 milyon vermen gerekir’. Vermezsem beni öldüreceğini söyledi. Benim o bölgede çok tanıdığım yoktu. Araçta iken sanık bana gerek yumruk ile gerek silah ile vurmaya devam etti. Sürekli gittiğim kuaför dükkanının önünden geçtim. Aracı hafifçe durdurdum ve elimle işaret etmeye çalıştım. Zaten berber dükkanı içerisinde bulunanlar ayaklandılar. Bu sırada sanık silahın kabzası ile bana vuruyordu. Yanlış yollara girdim. Kaza yapmaya çalıştım. Telefonum çaldı. Sadece birine cevap verebildim. Açmamı istemiyordu. Başhekimin sekreteri arıyordu. İşe gelip gelemeyeceğimi sordu. Ben de inşallah gelebilirim zor durumdayım şeklinde kelimeler kullandım. Sanık araç içerisinde giderken kendi borçlu olduğu kişiyi aradı, ne kadar borcu olduğunu sordu. Ankara yoluna çıktığımızda kendisi polisleri fark etti. Ben olay sırasında hep onun dediklerini yaptım. Polisleri gördükten sonra arka kapıyı açıp oradan kaçmaya başladı. Ben sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullanmıştı.
Davanın son duruşmasında Gökhan Eriş duruşmada hazır bulunurken, mağdur doktorun ise avukatları katıldı.
Gökhan Eriş son söz olarak, “Beraatimi ve tahliyemi istiyorum” dedi.
Mahkeme Gökhan Eriş’i “yağma” suçundan 10 yıl, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 5 yıl ve “ruhsatsız silah” suçundan da 1 yıl 6 ay olmak üzere toplam 16 yıl 6 ay hapis ve 1000 lira da adli para cezasına çarptırarak tutukluluk halinin devamına karar verdi.
-
Greve giden doktorlar için yaptırım
Güney Kore’de stajyer doktorlar ile hükümet arasında sular durulmuyor. Güney Kore hükümeti, üniversitelere daha fazla tıp öğrencisi kabul edilmesine yönelik planı protesto etmek amacıyla greve çıkan doktorlara cezai yaptırım konusunda geri adım atmadı. Güney Kore Sağlık Bakanlığı, hükümetin işe dönme emrine karşı gelen yaklaşık 7 bin stajyer doktorun lisansının askıya alınması için işlemlere başlandığını açıkladı. Güney Kore Sağlık Bakanı Cho Kyoo-hong bugün yaptığı açıklamada, doktorların iş bırakma eylemini “yasa dışı” olarak niteleyerek, “Hükümetin stajyer doktorların yasa dışı toplu eylemlerine karşı duruşu nettir” dedi.
Sağlık Bakanı Yardımcısı Park Min-soo ise hükümetin iş yerlerini terk eden stajyer doktorları cezalandırmaya yönelik adımlar attığını belirtti. Park, “Bu yaptırımların geri dönüşü yok” diyerek, cezai tedbirlerin doktorların gelecekteki kariyerini de olumsuz etkileyeceğini vurguladı. “Hükümet, yasal ihlalleri tespit etmek için yerinde incelemeler yapacak. Bu incelemelerin ardından yasalar ve kurallar çerçevesinde gerekli cezalar verilecek” ifadelerini kullanan Park, “Sağlık sektöründe kaosa yol açan toplu eylemden sorumlu kilit yetkililere verilecek cezalar ise sert ve hızlı bir şekilde uygulanacak” şeklinde konuştu.
Lisans iptali, hapis ya da para cezası kapıda
Güney Kore’deki eğitim hastanelerinde görevli stajyer doktorlar hükümetin üniversitelere daha fazla tıp öğrencisi kabul etme planını protesto etmek amacıyla 20 Şubat’ta greve başlamıştı. Güney Kore hükümeti greve katılan doktorlara yeniden işbaşı yapmaları için 29 Şubat’a dek süre verirken, görevine dönmeyen doktorların 1 yıla kadar tıbbi lisans iptali, 3 yıl hapis ya da 30 milyon won (yaklaşık 705 bin lira) para cezasına çarptırılabileceği belirtilmişti. Buna rağmen, greve çıkan binlerce doktordan yalnızca 565’inin görevlerine geri döndüğü kamuoyuna yansımıştı. Son olarak Seul polisi grevi destekleyen Kore Tabipler Birliği (KMA) ve Seul Tabipler Birliği’nin (SMA) merkezlerine baskın düzenleyerek grevi desteklediği iddia edilen yetkililerin cep telefonu ve bilgisayarlarında inceleme yapmıştı.