Etiket: doktor

  • Bakan Koca’dan yabancı uyruklu doktor iddialarına yanıt!

    Bakan Koca’dan yabancı uyruklu doktor iddialarına yanıt!

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ülkede hekimlik yapanların Türkiye vatandaşı olması gerektiğine vurgu yaptı.

    Yabancı uyruklu bir kişinin hekimlik yaptığı iddialarının dayanıksız olduğunu belirten Bakan Koca, “Adı verilen ve bu eski iddiaya yeni bir dayanak olarak gösterilen hekim de Türk vatandaşıdır. 13 Temmuz 2021’te Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuş, 2 Ağustos 2021’de ise diploması tescil edilmiştir. 100. dönem DHY listesine dahil edilerek kuraya alınmıştır. Kura sonucunda görev yerine yerleşmiş, 5 Eylül 2021 tarihinde göreve başlamış ve mecburi hizmetini tamamlamıştır. Türkiye, vatandaşı olmayan tek hekimi bile çalıştırmıyor” ifadelerine yer verdi.

  • Serum fizyolojiklerin hepsi yasaklanmadı

    Serum fizyolojiklerin hepsi yasaklanmadı

    Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı’nın duyurusuyla bazı serum fizyolojiklerin ciddi risk oluşturduğu bildirilmişti. Risk oluşturan serum fizyolojiklerin yasaklandığı haberleri de vatandaşları endişelendirdi. Acil Doktoru Elif Ünüvar, karışıklığa yol açan iddialara açıklık getirdi. Gündemdeki serum fizyolojiklerin yasaklandığı haberlerinin herkesi paniklettiğini ifade eden Dr. Elif Ünüvar, gelen bilgilerle normal paketli serum fizyolojiklerden ziyade flakon tarzında olanlarda bir yasaklama olduğunu söyledi.

    “Steril olan paketlerde herhangi bir sorun yok”

    Serum fizyolojiklerin normalde tıbbi tedavide, tansiyon düşüklüklerinde, steril, yüzde 9’luk sodyum klorür içeren tuzlu sular olduğunu anlatan Dr. Ünüvar, “Bunları yara temizliğinde, burun açmada, göz hastalıklarında, ameliyatlardan sonra yıkama solüsyonları olarak da kullanıyoruz. Normalde solüsyonlarımız paketli steril haldedir. Bir de tek doz, çocuklarımızda burun temizliğinde, göz temizliğinde, yara temizliğinde kullandığımız flakonlar olarak ikiye ayrılmakta. Şu anda bize gelen açıklamalarda steril olan paketlerde herhangi bir sorun olmadığı belirtildi. Bu tek tek olan flakonlarda birkaç firmada sorun olduğu söylenilmekte. Bunlar da sterilliğin olmadığı ve kirli solüsyonlar olduğu veya kimyasal içeriklerinden mi kaynaklandığı hakkında bir bilgiye henüz ulaşamadık. Bu firmaların flakonlarının neden toplatıldığıyla ilgili herhangi bir bilgi bize gelmedi. Ama bizim düşüncemiz bunların açıldıktan sonra kontaminasyonlarının çok fazla olmasında veya kimyasal içeriklerinin farklı olması dolayısıyla toplatıldığını düşünüyoruz” dedi.

    “Tek tek serum fizyolojik içeren flakonlar varsa kullanmayalım”

    Vatandaşların endişelenmemesi gerektiğini vurgulayan Medicana Konya Hastanesi Acil Doktoru Elif Ünüvar, “Hastane ortamlarında kullandığımız steril dediğimiz serum fizyolojik paketlerimiz kesinlikle steril olup, damar yollarından gönderdiğimiz serumlardır. Bunlarda herhangi bir sorun yok. Gönül rahatlığıyla kullanabiliriz. Ama minik, böyle göz uygulamalarındaki, hepimiz çocuklarımıza veya kendimize kullanmışızdır, minik flakonlarda birazcık daha dikkatli olmalıyız. Çünkü bunlarda kontamine riski vardır. Şimdi ailelerin merakla beklediği bir şey olacaktır, ‘eyvah biz kullandık, ne yapacağız?’ diye soracaklardır. Eğer daha önce kullandıysak ve herhangi bir sorun yaşamadıysak muhtemelen bir sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz. Belki kullandığımız dönemde bir bulantı, kusma, ishal gibi bir şeyler olmuş olabilir mi? Evet vardır. Ama şu anda çocuklarımız sağlıklıysa yine bir sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz. Onun yanında eğer ki evde şu anda bu tarz böyle kullandığımız tek tek serum fizyolojik içeren flakonlar varsa lütfen kullanmayalım ve çöpe atalım. Tek istediğimiz bu. Hastane şartlarında veya doktorunuzun güvendiği, size önerdiği steril olan flakonları, yıkama solüsyonlarını kullanmaya da hassasiyet gösterelim” diye konuştu.

  • Kastamonu’da 10 doktor doçent unvanı aldı

    Kastamonu’da 10 doktor doçent unvanı aldı

    Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doçent unvanı alan doktorlar için tören düzenlendi. Hastanenin farklı polikliniklerinde görev yapan 10 doktor, doçent unvanı almalarıyla ilgili hastanenin başhekimliğinde düzenlenen programda doktorlara plaket takdim edildi.
    Törende konuşan Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Ergül, 4 Haziran 2020’de hem Sağlık Bakanlığının hem Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesinin ortak kullandığı bir hastane haline geldiklerini kaydetti.

    Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bünyesinden yetişen 10 doktorun doçent olduklarını söyleyen Başhekim Prof. Dr. Zafer Ergül, “Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi 4 Haziran 2020 tarihinde afiliye oldu. Yani ortak kullanım alanına girdi hem Sağlık Bakanlığımız hem Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ortak kullandığı bir hastane. Dolayısıyla bizim buradaki hedeflerimizden ilki eğitim, öğretime birlikte Sağlık Bakanlığı’nın hasta bakımını da üstlenmekti. Fakat asıl amacımız akademik kadroyu yetiştirmekti. Bunun için de kendimize bir hedef koyduk. Bu hedef de 5 yıllık bir ortalamaydı. Fakat birçok arkadaşım bunu hızlı bir şekilde gerçekleştirdi. Kastamonu Eğitim Araştırma ve Hastanesinin bünyesinden yetişen 10 arkadaşımız Ekim ayı itibarıyla doçent oldular. Yani geleceğin profesörleri. 3-5 sene içerisinde bu arkadaşlarımızın hepsi profesör olacaklar. Pazartesiden itibaren Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne Kastamonu Tıp Fakültesi’nin öğrencileri 4”üncü sınıf öğrenciler gelecek. Bunun yanında birçok kliniğimizde asistanlar geldi. Anestezi, göz, acil tıp inşallah genel cerrahi ve ortopedi de buna dahil olacak. Çocuk hastalıklarıyla birlikte asistanlar gelmiş başladı. Onların eğitimleri de var. Yani bu şu demek, Kastamonu Tıp Fakültesi’nin bir hastanesi burası, aynı zamanda Sağlık Bakanlığı’nın hizmet hastanesi. Bu arkadaşlarımızın iş yükü bir kat daha arttı. Akademisyen olmak çok zor bir iştir hem akademik çalışma yapacaksınız hem hasta bakacaksınız hem eğitim vereceksiniz. Bunların hepsini bu kardeşlerimiz burada gerçekleştirecekler” dedi.

    “Hastanemizde üçüncü basamak sağlık hizmeti verilecek”

    Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde poliklinik hizmeti veren 110 hekimin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ergül, bunlardan 37’sinin Kastamonu Üniversitesine bağlı doktorlar olduğunu ifade ederek, “Bu şu demek aynı zamanda Kastamonu Üniversitesi kadrosuyla burada çalışan arkadaşlarımız geçici veya devlet yükümlüsü hizmetli olmadıkları için kalıcı insanlar, kalıcı elemanlar, kalıcı doktorlar. Biz bu sayıyı artırmak istiyoruz. Kastamonu Üniversitenin bize burada, Kastamonu sağlık sistemine katkısı bu şekilde olacaktır. Kastamonu Üniversitenin öğretim üyeleri burada kalıcı oluyor. Devlet yükümlüsüyle gelenler 1-2 sene sonra süreleri dolduktan sonra gidiyorlar. Diyeceksiniz ki akademik kadro arttıkça ne olacak? Tabii ki kalite artacak. Burası üçüncü basamak bir hastane. Şimdiye kadar birinci, ikinci, üçüncü basamak hizmeti veriyorduk ama bu saatten sonra daha çok üçüncü basamak hizmeti vermeye çalışacağız. Kaliteli hizmet vereceğiz” şeklinde konuştu.

  • Hastanede personeliydi, doktor olacak

    Hastanede personeliydi, doktor olacak

    Eskişehir’de yaşayan Semanur Çetinkaya, 2019 yılında sağlık meslek lisesinden mezun olarak kadro alımında kura ile Osmangazi Üniversitesi’nde işe başlamıştı. Yaklaşık 3 yıldır ESOGÜ’de görev yapmakta olan Çetinkaya, işten çıktıktan sonra kalan vaktini ders çalışmaya ayırarak sınavda başarılı bir sonuç elde etti. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanan Çetinkaya, hem Eskişehir’in hem de Osmangazi Üniversitesi’nin gurur kaynağı oldu.

    “İş çıkışlarından itibaren gece yarılarına kadar ders çalıştım”

    Geçtiğimiz sene Ankara’da fizik tedavi bölümünü kazandığını, ancak daha da hırs yaparak bu başarıyı elde ettiğini belirten Semanur Çetinkaya, “Ben 2019’da sağlık meslek lisesinden mezun oldum ve o sene kadro alımında kurayla çıktım, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde işe başladım. Yaklaşık olarak 3 yıl 2 aydır burada çalışıyorum. Geçen sene Ankara’da fizik tedavi bölümünü kazanmıştım. Ancak bu sene daha fazla hırs yaptım. Zaten hayalimde doktor olmak vardı. Burada 08.00-16.00 saatlerinde çalışıyorum. İş çıkışlarından itibaren gece yarılarına kadar ders çalıştım. O şekilde tıp fakültesini kazandım. Her gün düzenli çalışmaya dikkat ettim. Sadece matematikten özel ders almıştım. O da kısa bir süreliğine oldu. Bunun dışında kendim üstüne ekleyerek ilerledim. Kırıkkale Tıp Fakültesini kazandım” dedi.

    “Çocuk doktoru olmak istiyorum”

    Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden ayrılacağı için üzgün olduğunu dile getiren Çetinkaya, “Burada çalışan doktor ve hemşirelerimizin bana çok yardımı oldu. Onlara teşekkür ediyorum. Hastanemiz için de başhekime, başhekim yardımcılarına ve diğer personel arkadaşlara ayrıca teşekkür ediyorum. Bunu duyan herkes şaşırdı. ‘Nasıl kazandın’ gibi tepkiler aldım. Güzel bir duygu, şu an mutluyum. Ben hastanede çocuk servisinde çalışmaktayım. Zaten çocuk doktorlarına özeniyordum. Bu yüzden çocuk doktoru olmak istiyorum” şeklinde konuştu.

  • Doktoru rehin alan şahıs yakalandı

    Doktoru rehin alan şahıs yakalandı

    Edinilen bilgiye göre, Genel Cerrahi Uzm. Dr. Mustafa Erdem, bugün nöbetçi olduğu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Atakum Ek Hizmet Binası önünde aracına binen, Sinop’ta 2017 yılında safra kesesi ameliyatında aort damarının kesilmesi sonucu hayatını kaybeden 29 yaşındaki Çiğdem Eriş’in kocası G. Eriş(34) tarafından silah zoruyla kaçırıldı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine polis alarma geçti. Ekipler, doktora ait olan 55 AEB 757 plakalı otomobilin peşine düştü. Araç, Ankara yolunda polis tarafından önü kesilerek durduruldu. Doktor herhangi bir yara olmadan polis tarafından 15 dakika içinde kurtarılırken, G. Eriş ise yaya olarak kaçtı. Şahıs kaçarken de üzerinde bulunan tabancayı düşürdü.
    Polis şahsı yakalamak için geniş çaplı operasyon başlattı. G. Eriş, polisin 1,5 saatlik çalışması Atakum ilçesi Balaç mevkisinde Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin takibi sonucu yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheli sorgulanmak üzere Samsun Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

    Dr. Mustafa Erdem, Sinop’ta 2017 yılında safra kesesi ameliyatında aort damarının kesilmesi sonucu hayatını kaybeden 29 yaşındaki Çiğdem Eriş ile ilgili davada kusurlu bulunmuştu. Doktora 2 yıl 1 ay hapis cezası verilmişti. Bu hapis cezası 15 bin TL para cezasına çevrilmişti.

  • Eşinin ölümünden ceza alan doktoru kaçırdı

    Eşinin ölümünden ceza alan doktoru kaçırdı

    Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Genel Cerrahi Uzm. Dr. Mustafa Erdem, Atakum ilçesinde berbere giderken aracına binen G.E. tarafından silah zoruyla kaçırıldı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine polis alarma geçti. Ekipler, 55 AEB 757 plakalı otomobilin peşine düştü. Araç, Ankara yolunda polis tarafından önü kesilerek durduruldu. Doktor herhangi bir yara olmadan kurtarılırken, G.E. ise silahını atarak kaçtı. Polis şahsı yakalamak için geniş çaplı operasyon başlattı.

    Zanlının, Sinop’ta 2017 yılında safra kesesi ameliyatında aort damarının kesilmesi sonucu hayatını kaybeden 29 yaşındaki Çiğdem E.’nin kocası olduğu ortaya çıktı. Şahsın doktorun aracına bindiği, aralarında tartışma çıktığı, silah çekerek Ankara yoluna gitmesini istediği, polisin operasyonuyla doktorun 15 dakika içinde yara almadan kurtarıldığı, G.E.’nin ise silahını atıp kaçtığı öğrenildi.

    Dr. Mustafa Erdem, Sinop’ta 2017 yılında safra kesesi ameliyatında aort damarının kesilmesi sonucu hayatını kaybeden 29 yaşındaki Çiğdem E. ile ilgili davada kusurlu bulunmuştu. Doktora 2 yıl 1 ay hapis cezası verilmişti. Bu hapis cezası 15 bin TL para cezasına çevrilmişti.

  • Şırnak ve ilçelerine 178 doktor atanacak

    Şırnak ve ilçelerine 178 doktor atanacak

    Sağlık Bakanlığı tarafından 112. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Münhal Kadroları açıklandı. Bu çerçevede Şırnak’a askeri noktalar dahil 150 pratisyen tabip, 28 uzman hekim kadrosu açıldı. Şırnak’a ataması planlanan uzman hekim branşları 150 pratisyen tabip, 2 acil tıp uzmanı, 2 aile hekimliği uzmanı, 2 anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı, 4 çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı, 1 genel cerrahi uzmanı, 1 göğüs hastalıkları uzmanı, 1 göz hastalıları uzmanı, 1 halk sağlığı uzmanı, 1 iç hastalıkları uzmanı, 4 kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, 1 kardiyoloji uzmanı, 1 nefroloji uzmanı, 1 neonatoloji uzmanı, 2 ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı, 1 tıbbi biyokimya uzmanı, 1 tıbbi onkoloji uzmanı, 1 tıbbi patoloji uzmanı, 1 üroloji uzmanı olmak üzere toplamda Şırnak’a 178 doktor ataması planlandı.

  • Doktor ve eşi selde kayboldu

    Doktor ve eşi selde kayboldu

    Kırklareli’nde meydana gelen sel sonrasında bu sabah 1 kişinin daha cansız bedenine ulaşılırken, toplamda ölü sayısı 3’e yükseldi. Kayıp 3 kişinin araması ise sürüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da twitter hesabından bir açıklama yaparak, selde bir doktorunda eşi ile kayıp olduğunu duyurdu.

    “Arkadaşımız Dr. Selman Bağışlar, eşi ve kayıp bir vatandaşımız için aramalar sürüyor”

    Bakan Koca açıklamasında, “310 kişilik ekiple devam ediyor Kırklareli’ndeki sel olayından sonra kendilerinden haber alınamayan arkadaşımız Dr. Selman Bağışlar, eşi ve kayıp bir vatandaşımız için arama ve kurtarma çalışmaları sabah saat 6.45 itibarıyla yoğunlaştırılarak devam etmektedir. Ekipte UMKE Timi ve AFAD görevlisi olmak üzere 310 kişi bulunuyor. Ümit ederiz ki bu yoğun çabanın sonucu üç iyi haber olur” ifadelerini kullandı.

  • “Görevine dönen hekim sayısı 8 bini buldu”

    “Görevine dönen hekim sayısı 8 bini buldu”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Beştepe’de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir muhabirin Eris varyantına ilişkin Türkiye’de risk durumu olup olmadığını sorması üzerine Koca, “Biliyorsunuz Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüze bağlı referanslaboratuvarlarımız var. Referans laboratuvarlarımızda sürekli analizler yapılıyor. Omicron’un alt varyantlarını görüyoruz. Bunu uluslararası kamuoyu ile de paylaşıyoruz. Ortak bir platform var ve biz aktif üyelerinden biriyiz. Ama Eris varyantına henüz rastlanmadı. Vatandaşlarımızın tedirgin olmasını gerektiren hiçbir durum söz konusu değil. Eski günlere dönmek gibi bir durum asla söz konusu değil. Vatandaşımız müsterih olsun. Şu an gördüğümüz hiçbir varyantın virülansı yani hasta etme gücü, Omicron’dan daha yüksek değil. Onun için asla endişeye mahal yok. Gripten nasıl korunuyorsak aynı şekilde korunacağız. Kalabalık ortamlardayaşlı ve kronik hastalarımız gripten kendilerini nasıl korumaları gerekiyorsa aynı şekilde korumaya devam edecekler. Hastalık belirtisi olanlar da maskesini takarak veya mümkün mertebe başkalarıyla teması en aza indirerek gündelik hayatlarına devam etmeliler. Yeni bir aşılama dönemi ise söz konusu değil” ifadelerini kullandı.

    “Bu yılın ağustos ayına kadar istifaen ayrılan uzman hekim sayısı bin 200 kişi”

    Kamu hastanelerinde hekim istifalarında artış olduğu iddialarını ise Koca, şu şekilde değerlendirdi:
    “Beyaz reform öncesi yani 2018, 2019 ve 2020 yıllarında ortalama kamuda istifaen ayrılan uzman sayısı ortalama bin 500 kişiydi. 2022 yılında ise ağustos ayında beyaz reform devreye girmeden önce ise yani geçen yılın ilk sekiz ayında istafen ayrılan hekim sayısı 2 bin kişiydi. Bu yılın ağustos ayına kadar ilk sekiz ayında ise istifaen ayrılan uzman hekim sayısı bin 200 kişi. Yani beyaz reformdan sonra bu yıl yüzde 40 oranında istifalar azaldı. Geçen yıla göre beyaz reform sonrası istifalardan bahsediyorum. Bu istifaların da hepsi yurt dışına gitmedi. Bu istifaların bir kısmı yandal uzmanlığı, bir kısmı üniversite kadrolarına geçiş, bir kısmı muayenehane açma amaçlı, bir kısmı da özel sektörde sağlık kuruluşunda çalışmak üzere ayrılıyor. Aslında sağlık hizmet sunumuna katkıları başka mecralarda devam ediyor. Özetle tüm istifa edenler yurt dışına gitmiyor. Beyaz reformdan sonra kamu görevine dönen hekim sayısı ise 8 bini buldu. Özel sektörden devlete, muayenehaneden kamuya geçiş, üniversitelerden bahsetmiyorum, sadece Sağlık Bakanlığı’nın sağlık kuruluşlarına geri dönen 8 bine yakın hekim oldu. Görevlerine de fiilen başladılar. Yani kamuya dönüş oldukça fazla. Bundan hiçbir endişemiz olmasın.”

    “Piyasadan çekilen organ nakli ilacının piyasada beş ayrı eşdeğer etkin maddeli üretilmiş versiyonu var”

    Bazı kritik ilaçların bulunamadığına yönelik iddialara da değinen Koca, “Organ nakliyle ilgili bir ilacın piyasadan çekilme haberi var. Evet, ilgili firma bundan böyle ilacı temin edemeyeceğini ifade ederek ülke pazarından ayrıldı. Fakat o ilacın piyasada beş ayrı eşdeğeri, eşdeğer etkin maddeli olarak üretilmiş versiyonu var. Söz konusu muadil ve ülkemizde ruhsatlı ilaçlardan ikisi de yerli üretim. Dolayısıyla bu anlamda bir sorun olmayacak. Pazardan çekilen firma tamamen rekabeti sürdüremediği için çekiliyor. Son dönemde bu ilaca üç defa zam yapıldığı halde bu kararı aldılar. Ancak beş tane eş değer ilaç var piyasada. Sorun yaşanmayacak. Bu piyasadan çekilmenin kasıtlı olmadığına inanmak istiyorum. Ayrıca kimse kendisini küresel ilaç şirketlerinin sesi konumunda görmemeli. Ülkemizin ilaç sektörü bu tür emrivaki işlere mahal vermeyecek kadar iyi durumda. Kimse endişe etmesin” açıklamasında bulundu.

  • Ömür biçen doktorlardan uzun yaşadı

    Ömür biçen doktorlardan uzun yaşadı

    İlçenin Kovanlık Beldesi’nde yaşayan Fatma Duman henüz 20’li yaşlarındayken, nefes darlığı, halsizlik, kas ağrıları gibi bir çok şikayet nedeniyle Ordu ve Trabzon illerinde doktorlara gitti. Ancak buralardaki doktorları Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerdeki Tıp Fakültesi hastanelerine gitmesi yönünde tavsiyelerde bulundu. En son gittiği Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ise sistemik skleroz olarak da bilinen nadir hastalık olan skleroderma teşhisini koydu. Doktorları bu hastalığın tedavisinin mümkün olmadığını 5-6 aylık ömrü kaldığı gerekçesiyle evine dönmesini tavsiye ettiler. Ancak aradan geçen 35 yıldır Fatma Duman, hastalığa karşı yaşam mücadelesini sürdürürken, kendisine 5-6 ay ömür biçen doktorlarının hayatlarını kaybettiğini söyledi.

    “Her doktorum bana 5-6 ay ömür biçmişlerdi”

    Nadir bir hastalık olan sklerodermaya karşı yaşam mücadelesini anlatan Fatma Duman, “Küçük yaşlardan beri rahatsızlığım vardı. Sık sık hasta olurdum ama, 20’li yaşlara gelince iyice hastalığım ilerledi. Bunun üzerine babam beni önce Ordu ve Trabzon’daki hastanelere götürdü. Daha sonra doktorların tavsiyesiyle İstanbul’da, Ankara’da hastanelere gittik. Bazı tedaviler uyguladılar ama iyileşemedim. Sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tedavi için çok paraya ihtiyaç duyulduğunu söylediler. Hastalığımın milyonda bir görülen skleroderma denilen bir hastalık olduğunu söylediler.1996 yılında babam da vefat edince parasızlıktan tedaviye başlatamadık. Bana bakan doktorlarımın hemen hepsi 5-6 aylık ömrümün kaldığını hastalığın ilerlediğini söylediler” dedi.

    Çareyi ithal ilaçta buldu

    Bir yakınının aracılığıyla tanışıp tedavi için yattığı Türkiye Hastanesi’nde yazılan ithal bir ilaçla yaşama tutunduğunu kaydeden Duman, “Ankara’da İstanbul’da gittiğim bir çok hastanelerde 5-6 ay ömür biçilerek tedavimin mümkün olmadığı ileri sürülürken, bir yakınımın aracılığı ile Türkiye Gazetesi’nden İbrahim Aydın Şahin’in yönlendirmesiyle Türkiye Hastanesi’ne yattım. 28 gün burada tedavi görürken bana bir ithal ilaç yazıldı. Bu ilaç sağlığımı her geçen gün iyileştirdi. Sonra memleketime evime döndüm ama bu ithal ilacı bana hayırseverlerin yardımıyla yurtdışından alıp göndermeye devam ettiler. Aradan 35 yıl geçti. Biraz da yaşlılığa bağlı sağlığım çok iyi olmasa da hala yaşamaya ben devam ediyorum ama bana 5-6 ay ömür biçen doktorlarımın vefat ettiğini öğrendim. Şimdi Kovanlık Beldesi’nde yaşlı annemle beraber yaşamaya devam ediyorum” diye konuştu.