Etiket: dolandırıcı

  • Tapuda rüşvet ve dolandırıcılık operasyonu

    Tapuda rüşvet ve dolandırıcılık operasyonu

    Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Çayırova Tapu Müdürlüğünde resmi belgede sahtecilik, rüşvet ve nitelikli dolandırıcılığa yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde Kocaeli merkezli 4 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi.

    Aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 17 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından Gebze Adliyesi’ne sevk edildi.

  • Evlilik vaadiyle dolandırılanlar dikkat

    Evlilik vaadiyle dolandırılanlar dikkat

    İçtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, davacı, tekrar evlilik yapmak amacıyla davalı ile tanıştırıldıklarını, tanıştıktan beş gün sonra yapılan görüşmeler ve tanışmalar, ziyaretler sonucunda davalı tarafın kendisinden evlilik yapmak için bir ev istediğini, aracıların da davalı ve ailesine karşı güven telkin etmesi karşısında bir tane daireyi davalıya devrettiğini, davalı ile dini nikah kıymalarının ertesi günü ifadesi alınmak üzere karakoldan çağrıldığını, davalının kendisine tecavüz ettiği iddiası ile şikayetçi olduğunu öğrendiğini, davalı tarafından kandırdığını ve tapunun kendisine devrinden sonra böyle bir iftira ile dolandırıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istedi.

    Yerel mahkeme reddetti

    İlk Derece Mahkemesi, evlenme önerisinin davacıdan geldiğini, bunu sağlayabilmek için davacının bir takım vaadlerde bulunduğunu ve neticede davaya konu evin devredildiği, aldatma unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. İlk Derece Mahkemesi’nin kararına karşı süresi içinde davacı vekili İstinaf başvurusunda bulundu ve dosya istinaf incelemesine gönderildi.

    Bölge Adliye Mahkemesi’de davacıyı haklı bulmadı

    Bölge Adliye Mahkemesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 81. maddesi hükmüne göre hukuka ve ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şeyin geri istenemeyeceği, resmi olarak evli olan davacının evliliğini sona erdirmeden davalı ile evlenmek istemesinin hukuka aykırı olduğu, kararın bu gerekçeyle sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık yönünden kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçe değiştirilerek davanın reddine yönelik yeniden hüküm kurulmasına karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunuldu ve dosya temyiz incelemesine gönderildi.

    Yargıtay 1. Hukuk Dairesi davacıyı haklı buldu

    Dosyayı ele alan Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, bozma ilâmında şu ifadelere yer verdi. “Dosya içeriğinden ve dinlenen tanık beyanlarından, tarafların 09.05.2020 tarihinde tanıştıkları, davacının, davalı ile uzun süre birlikte yaşayacağını düşünerek çekişmeye konu meskenini 13.05.2020 tarihinde davalıya temlik ettiği, davalının taşınmazın mülkiyetini devraldıktan bir gün sonra evi terk ettiği, bu suretle davacının iradesinin fesada uğratıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.”

  • Dolandırıcılara 325 bin TL kaptırdı

    Dolandırıcılara 325 bin TL kaptırdı

    6 Şubat’ta depremin vurduğu Kahramanmaraş’ta bir okulda öğretmenlik yapan 38 yaşındaki Hüseyin Altıparmak, 7 Haziran tarihinde bir numara tarafından arandı. Özel bir katılım bankasının yan kuruluşu olduklarını ve merkezi İngiltere’de bulunan şirketleri ile para kazandıracaklarını vadeden dolandırıcılar, depremzede öğretmenin yaklaşık 5 yıllık birikimi olan 220 gram altın ile 5 bin TL’sini dolandırdı.
    Dolandırıcılarla yapılan telefon konuşmaları ile adeta hipnoz olduğunu ve gasp edildiğini anlatan Hüseyin Altıparmak, “Kendim öğretmen şartlarında başımıza gelen olayda ayda bir gram iki gram 4-5 yıllık bir birikimimiz vardı. 7 Haziran’da isminin bir katılım bankasına benzerliğinden dolayı kendi yan kuruşları olarak bizlere güven telkin ettiler. Hızlı zengin olacak insanlara söylenecek lafları söylediler. Haftalık 4 bin dolara yakın gelir elde edebileceklerini ve bunu yaparken de herhangi bir illegal bir gelir olmadıklarını altın, petrol ve çeşitli piyasalardan kar elde edebileceğimizi söylediler. Helal olacağını söylediler. Bir saat konuştular ve iradeniz gasp oluyor. Bir saat sonra sanki hipnoz olmuş gibi o insanların söylediklerini yapıyorsunuz” dedi.

    Deprem bölgesi dışında ev bile ayarlarız demişler

    Deprem sonrası evini kaybettiğini ve dolandırıcıların kendisine deprem bölgesi dışından bir ev vaadinde bulunduklarını ifade eden Altıparmak, “Ben normalde bir yere kimlik kartımın fotokopisini verirken dahi bir not düşerdim. 5 bin liralık ilk başta bir yatırım yaptığımı ve kendilerinin ekstra hediye vereceklerini söylediler. Yaklaşık 2 saat sonra yatırım danışmanı adı altında bir kişi aradı ve merkezinin İngiltere’de olduğunu söyledi. Bu işlemleri için kendilerinin dünya bankası tarafından denetlendiğini ve bankacılık düzenleme ve denetleme kurulu tarafından da denetlendiğini söylediler. Benim kazancımın kendilerinin güvenilirliğini artıracağını ve olursa bir kaybının kendilerinin de zarara uğrayacağından bahsettiler. Hatta İngiltere’deki bir kuzeniymiş gibi hissetmemi söyledi. Hatta depremde evimin yıkıldığını söyleyince, ‘Ağabey istiyorsan deprem bölgesi dışında sana bir yerden ev ayarlayabiliriz’ dediler. Benim hesabımı da gördüklerini söylediler ve insanın boş anına denk geliyor. Ben de banka hesabımda altın hesabım olduğunu söyledim ve bunu söyleyince kendiler açısından ilham verici hale geldi ve bu defa beni haftalık 4 bin dolara kadar kazanç elde edebileceklerini vadettiler. Ufak birikimlerle elde ettiğim 220 gram altınımı onlara teslim ettim. Bir gün sonra ‘eyvah’ dedim ama iş işten geçmişti. Keşke bir gün sonra savcılığa gitseydim. Belki bu haberi izleyenler böyle bir durumla karşılaştığında hemen vakit geçirmeden ilgili kurumlara şikayetleriyle başvurabilirler” diye konuştu.

    “Evimiz gitti, birikimimiz de gitti”

    Depremzede olduğu için evini kaybettiğini tüm birikimini yeni yapılacak olan konutlar için harcayacağını ifade eden öğretmen, mağdur olduğunu söyleyerek sorumluların bulunmasını istedi.
    Altıparmak, “Evimi kaybettim hem de tüm birikimimi de kaybettim. İndirdiğimiz bir programın bir oyundan farkının olmadığını oradaki paranın yükselip alçalmasının hiçbir anlamının kalmadığını insan o zaman anlıyor. Bu defa da onlara muhtaç kalıyorsun. Hırsızın insafına kalıyor insan kendi yaptığı ile tabii. Bu uygulamaların mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini ve terör örgütlerine ve illegal işlere para aklamaları olarak kullanılabileceğini öğrendik. Sesimizin duyurulmasını istiyoruz. Evimiz gitti, birikimimiz de gitti ama en azından sesimizin duyurulmasını istiyoruz. Ben o parayla TOKİ aracılığı ile evimin borcunu ödemek için kullanacaktım. Ben şu anda kiradayım. Dolandırıcıların insafına kalmak çok kötü bir şey” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da kebapçıyı dolandıran sanıkların cezası belli oldu

    Bursa’da kebapçıyı dolandıran sanıkların cezası belli oldu

    Bursa’nın ünlü kebapçısında yaşanan dolandırıcılık olayının duruşması bugün görüldü. Bursa 36. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada firma adına katılan 4. kuşak temsilcisi Oğuzhan İskenderoğlu şikayetlerinin devam ettiğini belirtti.

    3 yıl 9 ay ile 6 yıl 3 ay arasında değişen hapis cezaları verildi

    Duruşmaya katılan avukat beyanlarının ardından kararını açıklayan mahkeme hakimi, sanık İrfan Y., Mehmet K., Fuat A. ve Orhan K.’yi “Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçunu birden fazla kez işledikleri gerekçesiyle 6 yıl 3’er ay hapis ve 45 biner lira adli para cezası, Ercan Ç., Göksel G., Kadir K., Mahmut Esat Ç., Mustafa K. ve Özgür G.’yi de aynı suçtan 5’er yıl hapis ve 30 biner lira adli para cezasına çarptırdı. Sanıklar Emel Ç. ile İsmail Y. hakkında da “Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçunu birden fazla kez işledikleri gerekçesiyle 3 yıl 9 ay hapis ve 22 bin 500’er lira para cezasına hükmetti. Ayrıca hakim, bazı sanıklar için yurt dışına çıkış yasağı konulmasına hükmetti.

    “Türk adaletine güvenim sonsuz”

    Manevi zararın maddi zarardan çok daha fazla olduğunu ifade eden Oğuzhan İskenderoğlu, “Rakamlar konuşuluyor, bir de bunun manevi tarafı var. Biz 156 yıllık bir işletmeyiz. Burada dururken, şu konuşmayı yaparken bile utandığımı bilmenizi istiyorum çünkü bu işletme benim değil. Babamın da değil, babamın babasının, dedesinin, büyükbabasının. Burada bu durumda olmak ve bu böyle bir sebepten dolayı kamera karşısında olmak çok üzücü bir şey. Demek istediğim inşallah adalet yerini bulur. Fazla da yorum yapmak istemiyorum çünkü devam eden süreç var. Türk adaletine, hukukuna güvenimiz sonsuz” şeklinde konuştu.

    “Biz paranın peşinde değiliz, umurumuzda bile değil”

    Süreci avukatları ile değerlendireceğini belirten İskenderoğlu, “Önümüze bakmaktan başka çaremiz yok. Önümüze bakacağız. İşimizi yapmaya, daha iyi yapmaya devam edeceğiz. En önemli olay o. Rakamlar konuşuluyor. Biz paranın peşinde falan hiç değiliz, umurumuzda bile değil. Önemli olan adaletin yerini bulması çünkü paradan daha kıymetli bir şey var o da zaman. Bu yapılan hırsızlık süreci bizi çok geriye itmiş. Önemli olan o kaybedilen zamanın, o haksızlığın yerini bulması” dedi.

  • ABD’de 280 milyar dolarlık hırsızlık

    ABD’de 280 milyar dolarlık hırsızlık

    Associated Press’in (AP) haberinde, ABD hükümetinin Covid-19 yardımı olarak toplam 4,2 trilyon dolar ayırdığı belirtildi.

    Haberde, olay “ABD tarihinin en büyük dolandırıcılığı” olarak nitelendirilirken, bu miktardan 280 milyar dolardan fazlası çalındığı, 123 milyar dolardan fazlasının ise israf edildiği aktarıldı. Bunun da Covid-19 için yapılan toplam yardımın yüzde 10’una denk geldiği belirtildi.

    Müfettişler ve uzmanlar ise Covid-19 salgınının başlarında, yardım için ayrılan fonun hızlı bir şekilde dağıtımını yapmaya çalışan hükümeti suçlayarak, yardımlara başvurularda kısıtlamaların çok az ve gözetimin yetersiz olduğunu dile getirerek, bunun da dolandırıcıların işlerini kolaylaştırdığını ileri sürdü.

    Yetkililer, dolandırıcıların hapishanelerdeki mahkumların ve ölülerin sosyal güvenlik numaralarını kullanarak, işsizlik yardımları aldığını ve bunu ülke çapında birçok eyalette yaptıklarını belirtti.

    Washington Doğu Bölgesi Başsavcılığının Dolandırıcılık ve Beyaz Yaka Suçlar Birimi Şefi Dan Fruchter, “Burada herkesin erişebileceği sonsuz bir para havuzu vardı. İnsanlar, yasal olmasa da sosyal olarak kabul edilebilir bir şey olduğunu düşünerek kendilerini kandırdı.” ifadesini kullandı.

    ABD Adalet Bakanlığının Covid-19 Dolandırıcılıklarıyla Mücadele Birimi Yardımcı Direktörü Mike Galdo yardım fonunun çalınmasıyla ilgili, “Bu, benzeri görülmemiş miktarda bir dolandırıcılık.” dedi.

    Washington hükümetinin şimdiye kadar aralarında askerler, papazlar, diğer resmi görevliler ve suçluların da bulunduğu 2 bin 230’dan fazla kişiyi dolandırıcılıkla suçlayarak işlem yaptığı ve binlercesinin soruşturmasının ise devam ettiği ifade ediliyor.

  • Ev sahibi evden çıkardı, ev ararken de dolandırıldı

    Ev sahibi evden çıkardı, ev ararken de dolandırıldı

    Yüreğir ilçesine bağlı Koza Mahallesinde aylık bin 166 liraya ev kiralayan Fatma (26) ve Ömer Santalu (31) çifti depremden sonra ev sahibi tarafından evden çıkartıldı. Bunun üzerine Fatma Santulu 3 çocuğuyla birlikte sokakta kalmamak için annesine yerleşti. Bu arada da ev aramaya devam eden çiftten Fatma Santulu, internet üzerinden Güneşli Mahallesinde kiralık ev ilanını görüp, bakmaya gitti. Eve giden Santalu, beğenip kiralayacağını belirterek ev sahibinin oğluna 3 bin 500 lira kaparo verdi. Ancak aradan zaman geçmesine rağmen bir türlü tuttuğu eve giremeyen kadın dolandırıldığını anlayınca polise giderek şikayetçi oldu.

    Santalu, şikayete gittiğinde aynı şekilde 20’ye yakın kişinin de dolandırıldığını öğrendi.
    3 çocukla ortada kaldığını belirten Fatma Santalu, “Ev sahibi evden çıkardığı için kiralık ev aramaya başladım. Bulduğum evin sahibinin oğlu da beni 3 bin 500 lira dolandırdı. Benim eşim işsiz bu para benim için büyük bir para. Şimdi ev arıyoruz ama bulamıyoruz. Ev sahibi de bizi eve almadığı için ben annemlerde kalıyorum. Şuan çok zor durumdayım” dedi.

  • Sahte dekontla dolandırıcılık yapan şahıs tutuklandı

    Sahte dekontla dolandırıcılık yapan şahıs tutuklandı

    Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yan Kesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan çalışmalarda, kentte internet üzerinden elektronik ürün satan insanları arayarak buluşan ve sahte dekont düzenleyerek parasını banka yoluyla gönderdiğini söyleyerek dolandıran G.S.P (27) yakalandı. Yapılan çalışmalarda G.S.P.’nin 13 farklı olayda 15 kişiyi 190 bin 450 TL dolandırarak zarara uğrattığı tespit edildi.
    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen G.S.P., çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Boya yaptıkları daireleri kiralık diye koymuşlar

    Boya yaptıkları daireleri kiralık diye koymuşlar

    Konya’da boyacılık işi yapan Murat K. ile Aykut D., boya yapmaya gittikleri dairelerin fotoğraflarını çektikten sonra sosyal medya üzerindeki alışveriş sitelerine kiralık daire olarak ilan verdi. Şüpheliler ilan üzerinden 4 kişiden kapora alarak dolandırdı. Dolandırıldıklarını anlayan vatandaşlar da polise ihbarda bulundu. Konya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, alınan ifadeler doğrultusunda şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. İlan sitelerinde bulunan sahte ilanlardan şüphelilere ulaşan Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, daire kiralamak istediklerini belirterek şüphelilerle buluştu. Polis, vatandaşları dolandıran 4 suç kaydı bulunan Murat K. ile farklı suçlardan 11 suç kaydı bulunan Aykut D.’yi yakaladı. İki şüpheli ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.

    “Kaparo ücretini vermek istedim ama isim bölümünde harf hatası olmuş”

    Gözaltına alınan şüphelilerden Aykut D.’nin “Ben boya badana işi yaptığımdan dolayı sosyal medya üzerinden boya işi ararken kiralık daire olan ilanın sahibine ulaştım. Dairenin boya ve badana işlerini yapmak için görüştük. O sırada bana, daireyi kiraya vereceğini söyledi. Ben de sosyal medyadan kiralık işi yaptığımı komisyon karşılığında kiralayacağımı söyledim. Bunu kabul etti, bana badana için kullanılan fotoğraflarla yayınla dedi. Ben de o şekilde ilana verdim. Beni bir kişi aradı ve daireyi kiralamak istediğini söyledi. Ben de önce kaparo istedim ve kendi hesabıma 300 lira kaparo gönderdi. Ev sahibi de başkasına kiraya vermiş daireyi, ben de teslim edemedim. Kaparo ücretini vermek istedim ama isim bölümünde harf hatası olmuş, ücret gitmemiş” şeklinde kendini savunduğu öğrenildi.

    “Allah belamı versin dolandırıcı değilim”

    Şüphelilerden Murat K. ise şikayetçi olan mağdur vatandaşla yaptığı telefon yazışmasında dolandırıcı olmadığını iddia etti. Murat K.’nin vatandaşa, “Allah belamı versin dolandırıcı değilim. Dolandırıcı olsam, çoktan engeller hattı kırardım” diye yazarak kendini savunduğu dikkat çekti. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Murat K. ile Aykut D. sevk edildikleri adliyede çıkartıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    “Vatandaşların, özellikle piyasa değerinden daha ucuz ilanlara düşünerek yaklaşması gerekiyor”

    Konya’da emlak ve gayrimenkul danışmanlığı yapan Hasan Yılmaz, dolandırıcıların teknolojiye göre kendilerini geliştirdiğini söyledi. Vatandaşların bu konuda daha duyarlı olmaları gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Özellikle piyasa değerinden daha ucuz ilanlara, düşünerek yaklaşmaları gerekiyor. Bu ilanlar her alanda geçerli. Ucuz olan her şeyde dikkatli olmaları gerekiyor çünkü dolandırıcılar bu yöntemle birçok kişiyi mağdur ediyor. Örneğin kiralık dairelerde, il dışından bir daireye bakılıyorsa bulunduğu ilden kesinlikle bir yakınını arayarak daireye baktırması gerekiyor. Kiralama yapan kişilerin ofisine giderek kendisinin bire bir temas halinde olması gerekiyor. Eğer bir yakını yoksa emlakçının yetki belgesinin ve emlakçılar odasına kaydını mutlaka sormaları gerekiyor. Bu sayede dolandırılma ihtimalini en aza indirme şansı artıyor. Kiralanması planlanan dairenin ev sahibi ile görüşme de faydalı olacaktır. Bazen dolandırıcılar, hayali bir dairenin fotoğrafını paylaşarak vatandaşları mağdur edebiliyor” dedi.

    “Kiralama yapmak istedikleri bölgedeki farklı ilanları araştırarak bir değerlendirme yapmaları gerekiyor”

    Dolandırıcılık yöntemiyle mağduriyetlerin arttığına değinen emlakçı Bülent Yıldırım ise “Bu konu ile ilgili son zamanlarda şikayetler çoğaldı. Bundan iki ay önce kadar bir müşterimiz kendisinin internet üzerinden daire kiralamak istediğini ancak 1 yıllık peşin ödemesi gerektiğini söylemeleri üzerine müşterimizi 60 bin lira dolandırdıklarını, son paraları olduğu için çok zor durumda kaldıklarını, düğünleri olduğu için çok mağdur olduklarını öğrendim. Cep uygulamaları ile bu tür ucuz ilanlara ulaşmak gerçekten çok kolay. Vatandaşlarımızın, kiralama yapmak istedikleri bölgedeki farklı ilanları araştırarak bir değerlendirme yapmaları gerekiyor” diye konuştu.

  • Para üstü dolandırıcısına hapis şoku

    Para üstü dolandırıcısına hapis şoku

    Arkadaşıyla gittiği mağazadan aldığı battaniyenin parasını ödeyen genç, bir süre sonra ‘vazgeçtim’ diyerek esnaftan parasını istedi. Esnaf, verdiği bozuk parayı geri isteyip 200 liralık banknotu şüpheli gence verdi. Şüpheli bozuk parayı verir gibi yapıp karmaşa çıkardı. Bir süre sonra da mağazadan ayrılınca esnaf, dolandırıldığını anlayıp polise başvurdu. Yapılan incelemede, dolandırıcılık olayına karışan genç hakkında Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesi hükümlerince sanığı mahkumiyete çarptırdı. Sanık avukatı kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 15. Ceza Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.

    Kararda; “Olay tarihinde bir adet battaniye beğendiği, fiyatını sorduğu, 50 TL olduğunu öğrenince satın almaya karar verir gibi yapıp şikayetçiye 200 TL uzattığı, şikayetçinin battaniye bedelini alarak geri kalan 150 TL’yi sanığa iade ettiği anlaşılmaktadır. Ancak genç, battaniye almaktan vazgeçtiğini söyleyerek verdiği 200 TL’yi geri isteyerek aldığı, 150 TL’yi ise iade eder gibi yaptığı, bu sırada sanığın şikayetçiyi meşgul etmek amacıyla konuşarak battaniye alır gibi yapmıştır. Bu karışıklıktan yararlanarak para üstü olan 150 TL’yi iade etmediği gibi aldığı 200 TL ile birlikte iş yerinden çıktığı ortadadır. Bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, şikayetçi beyanı ile dosya çerçevesine göre, mahkemenin mahkumiyet kararına yönelik kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Sanığa verilen cezanın onanmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”denildi

    Cezası ne kadar?

    Basit dolandırıcılığın cezası Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesinde şöyle ifade ediliyor: “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.”

  • Dolandırıcıya seslendi: “Bu işlerle uğraşma birine toslarsın”

    Dolandırıcıya seslendi: “Bu işlerle uğraşma birine toslarsın”

    Merkez, Yıldırım ilçesi Çınarönü Mahallesi üzerinde telefon dükkanı olan Mehmet Asya ve yeğeni Emircan Asya geçtiğimiz günlerde müşteri olarak gelen bir kişiyle telefon pazarlığına oturdu. Müşteri kılıklı dolandırıcı bir müddet telefonları incelerken, kendisine gösterilen 4 bin 500 liralık telefonu beğendi. İkili fiyatta anlaşınca telefonu alacak kişi, üzerinde nakit para olmadığını iddia ederek Metin Asya’nın banka hesabına para atmak istedi.

    Bunun üzerine Metin Asya’nın müşteriden telefon numarası alıp çağrı bıraktı. Güven sağlayan şüpheli, telefonu aldıktan sonra mobil bankacılık hesabını gösterip para atıyormuş gibi yapıp dükkandan ayrıldı. Dükkan sahibi ise paranın bir süre sonra yatmadığı görünce telefonu sattığı kişiyi aradı. Fakat ne telefon açıldı, ne de para geldi. Dolandırıldığını anlayan Metin Asya ve yeğeni Emircan Asya kendilerini kandıran kişiye seslenerek ; “ İnsanların güvenini kırma, adam gibi çalış bu dolandırıcılık işleriyle de uğraşma. Bir gün fena toslarsın.” dedi.


    Dolandırıcının pazarlık anları ise iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

    Kendisi dolandıran şahsın profesyonel olduğunu belirten Metin Asya, “Yeğenim müşteriyle ilgileniyordu. Pazarlık yapıp anlaştılar. Parayı hesabına göndereceğini söyleyip gitmiş. Daha sonra dolandırdığını anladık. Adam tam bir profesyonel. Böyle insanlar yeğenim gibi genç esnafları ticarete küstürüyor. Güvenlik kameralarını inceledik kendisinden şikayetçi olduk” diye konuştu.


    Esnaflığa talihsiz başlayan Emircan Asya, “Müşteri gelip cihaz alacağını söyledi. Bende kendisine cihazları gösterdim. Daha sonra fiyatta anlaştık. Bana para çekip geleceğini söyledi. Ardından birkaç bahane saydı. Daha sonra parayı banka hesabıma havale edeceğini söyleyip bana sistemi gösterdi. Bende numarası olduğu için kendisine inandım. Sonra buradan ayrılıp gitti. Bende paranın geleceğini sandım. Ne para ne telefon geldi. Bizi mağdur etti. Buradan ona sesleniyorum; “İnsanları mağdur etme” dedi.