Etiket: donald trump

  • “3. Dünya Savaşı bu kadar yakın olmamıştı”

    “3. Dünya Savaşı bu kadar yakın olmamıştı”

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, Washington’da “savaş yanlısı” bir düzen olduğunu öne sürerek, “3. Dünya Savaşı hiç bu kadar yakın olmamıştı.” dedi.

    Rusya-Ukrayna savaşının yıldönümü kapsamında Trump, resmi sitesinde, “Başkan Trump, bitmeyen savaşlar peşinde koşan savaş çığırtkanlarını ve küreselcileri kovacak” başlıklı bir video yayımladı.

    “3. Dünya Savaşı hiç bu kadar yakın olmamıştı.” diyen Trump, derin devlet, Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve Dışişleri Bakanlığındaki tüm “savaş kışkırtıcılarını ve küreselcilerin” bu kurumlardan temizlenmesi gerektiğini savundu.

    “BAŞKANINIZ OLSAYDIM BUNLAR ASLA OLMAYACAKTI”

    Trump, kendisinin “nesiller boyunca savaş başlatmayan tek başkan” olduğunu belirtti ve Washington’daki bürokratların tavsiyelerini reddederek çatışmalara engel olduğunu kaydetti.

    Ukrayna’da 2014 yılındaki ayaklanmalara o dönemki ABD yönetiminin destek verdiğini söyleyen Trump, “ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland gibi, Ukrayna’yı NATO’ya doğru yaklaştırmayı saplantı haline getirmiş insanlara sahibiz.” diye konuştu.

    Trump, bu insanların Irak’ta olduğu gibi uzun süredir çatışma peşinde olduğunu belirterek, yine de bunların hiçbirinin Ukrayna’nın bir yıl önce işgal edilmesini mazur göstermeyeceğini söyledi.

    “Ben başkanınız olsaydım bunlar asla olmayacaktı.” diyen Trump, Amerikan dış politikasına hakim olan “yozlaşmış küresel düzenden” kurtulmak gerektiğini vurguladı.

    “UKRAYNA SAVAŞINI 24 SAATTE BİTİREBİLİRİZ”

    2024 başkanlık seçimlerine aday olan Trump, kendi döneminde bu düzenin değişeceğini vurguladı.

    Trump, “Doğru liderlikle Ukrayna savaşını 24 saatte bitirebiliriz.” diyerek, kendisinin ABD çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan yetkilileri görevlendireceğini söyledi.

  • Donald Trump: “Twitter artık akıllı ellerde”

    Donald Trump: “Twitter artık akıllı ellerde”

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk’ın Twitter’ı 44 milyar dolara satın almasının ardından kendi kurduğu sosyal medya platformu “Truth Social” üzerinden yeni bir paylaşım yaptı.

    Trump, Twitter’ın bir an önce sahte hesaplardan kurtulması gerektiğini söyleyerek, “Twitter’ın şimdi artık daha akıllı ellerde olmasından ve ülkemizden gerçekten nefret eden radikal sol akıl hastaları ve manyaklar tarafından yönetilmemesinden dolayı çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

     

     

  • Donald Trump ifadeye çağırıldı

    Donald Trump ifadeye çağırıldı

    ABD Kongresi’ne 6 Ocak 2021’de gerçekleştirilen baskınla ilgili soruşturmayı yürüten ABD Temsilciler Meclisinin oluşturduğu 6 Ocak Soruşturma Komitesi, eski ABD Başkanı Donald Trump’ı “Kongre baskınının merkezinde” olduğu gerekçesiyle mahkeme celbiyle ifadeye çağırdı. Buna göre 9 üyeden oluşan komite Trump’tan, kendisiyle Kongre üyeleri ve aşırılık yanlısı gruplar arasındaki kişisel iletişimler de dahil olmak üzere bazı belgeleri 4 Kasım’a kadar sunmasını ve 14 Kasım’a kadar ifade vermesini istedi. Komite Başkanı Bennie Thompson ve Başkan Yardımcısı Liz Cheney imzalı mektupta, “Eski bir başkana yönelik mahkeme celbinin önemli ve tarihi bir eylem olduğunun farkındayız. Bu eylemi hafife almıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca, “Herhangi bir ABD başkanının bir seçimi baltalamak ve barışçıl iktidar değişikliğini engellemek için yürütülen ilk ve tek girişimin merkezindeydiniz. Bu Capitol’e ve Kongre’ye kanlı bir saldırıyla sonuçlandı” denildi.

    Trump, komite tarafından ifadeye çağrılmıştı

    6 Ocak Komitesi, 13 Ekim’de Trump’ın soruşturma kapsamında ifade verip vermemesi konusunda oylama yapmış, komite üyelerinin tamamı Trump’ın ifadeye çağrılmasına yönelik teklife “evet” oyu vermişti. Komite, Trump’ın “eylemlerinin hesabını vermesi gerektiğini” belirtmişti. Komitesi Başkanı Bennie Thompson, “Üyelerimizin ve müfettişlerin uzun süredir devam ettirdiği çalışmaları sayesinde Donald Trump’ın ABD demokrasisini alt üst etmeye yönelik bir çaba gösterdiğine ve bunun doğrudan 6 Ocak olayına yol açtığına dair hiçbir şüphe bırakmadık. 6 Ocak’ta olanların merkezindeki tek kişi o. Bu yüzden ondan ifade almak istiyoruz” demişti.

  • Trump’un evinde nükleer belgeler arandı

    Trump’un evinde nükleer belgeler arandı

    Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Florida’daki evinde geçtiğimiz günlerde FBI tarafından gerçekleştirilen aramanın yankıları sürüyor. ABD’nin köklü gazetelerinden Washington Post’un soruşturma hakkında bilgisi olduğu belirtilen kaynaklara dayandırdığı haberinde, Trump’ın evine yapılan baskında gizli nükleer silahlarla ilgili belgeler arandığı belirtildi. Söz konusu kaynakların belgelerin içeriğine dair bilgi paylaşmadığı ve nükleer silahların ABD’ye ya da başka bir ülkeye ait olup olmadığına dair detay vermediği aktarıldı. Ayrıca evde bu yönde belge bulunduğunun net olmadığı ifade edildi.

    ABD Adalet Bakanı: “Arama işlemini bizzat onayladım”

    Öte yandan ABD Adalet Bakanlığı, evdeki aramanın Trump’ın görevi bırakırken Beyaz Saray’dan bazı belgeleri yasa dışı şekilde evine götürüp götürmediğine dair başlatılan soruşturma çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıklamıştı. ABD Adalet Bakanı Merrick Garland, Trump’un evinde yapılan arama işlemini bizzat onayladığını ifade etmişti. Garland ayrıca, arama işlemini Trump’ın kendisinin açıkladığını vurgulayarak arama izninin kamuyla paylaşılması gerektiğini belirtilmiş, söz konusu izin, ilerleyen saatlerde yayınlanmıştı.

  • Trump’ın ilk eşi 73 yaşında öldü

    Trump’ın ilk eşi 73 yaşında öldü

    ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’ın ilk eşi Donald Jr., Ivanka ve Eric Trump’ın anneleri Ivana Trump’ın 73 yaşında hayatını kaybettiği bildirildi.

    Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, “Ivana Trump, New York’taki evinde hayatını kaybetti. Sevenlerine bunu bildirmekten dolayı çok üzgünüm. O, harika ve ilham verici bir hayat süren güzel ve harika bir kadındı. Gurur ve neşesi üç çocuğu Donald Jr., Ivanka ve Eric’ti. Hepimiz onunla gurur duydukça o da onlarla gurur duyuyordu. Huzur içinde yat Ivana” dedi.

    Eric Trump ise, annesinin “iş dünyasında bir güç, birinci sınıf bir sporcu, ışıltılı bir güzellik ve şefkatli bir anne ve arkadaş” olduğunu belirtti.

    Çekya doğumlu olan Ivana Trump, 1977’de Trump ile evlenmiş, ikili 15 yıl sonra 1992’de boşanmıştı. Trump, Ivana Trump’ın ikinci eşiydi. Trumo çifti, 1980’lerde ve 1990’larda New York’ta önemli isimler arasında yer alırken, ayrılıkları kamuoyunun yoğun ilgisine çekmişti.

  • Donald Trump’a para cezası

    Donald Trump’a para cezası

    ABD’nin New York kentinde bulunan Manhattan Yüksek Mahkemesi Yargıcı Arthur Engoron, ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’ın daha önce New York Başsavcısı Letitia James’in talep ettiği belgeleri cevapsız bırakması nedeniyle Trump’a mahkemenin gerekliliklerini yerine getirene kadar günde 10 bin dolarlık para cezası verdi. Yargıç Engoron, Trump’ın Başsavcı Letitia James ile işbirliği yapmadığı ve mahkemenin emirlerini yerine getirmediği sonucuna vardığını belirtti.

    Varlıklarının değerleri konusunda doğru rakamları göstermediği için “mahkemeye itaatsizlikle” suçlanan Trump’ın mahkeme tarafından istenen kayıtlar için herhangi bir belge sunmadığı iddia edilmişti. Ancak Manhattan Yüksek Mahkemesi Engoron, Trump’ın avukatlarının nasıl araştırma yaptıkları konusunda yeterli detay vermediğini belirterek, “Herhangi bir aramanın neyi, kimin, nerede, ne zaman ve nasıl yaptığı özetlenmiyor” ifadelerini kullanarak, “Sayın Trump, işinizi ciddiye aldığınızı biliyorum ve ben de kendi işimi ciddiye alıyorum” dedi.

    Trump’ın avukatlarından Alina Habba, duruşma sonrasında karara itiraz etmeyi düşündüğünü söyleyerek, “Mahkeme celbine yanıt veren tüm belgeler, aylar önce başsavcıya sunuldu. Bu, mahkemeye itaatsizlik standardını karşılamıyor” ifadelerini kullandı.

    New York Başsavcısı Letitia James, Trump’ın iş uygulamalarıyla ilgili devam eden sivil soruşturmasında, Trump’ın belgeleri mahkemeye teslim etmemesinin ardından para cezasına çarptırılması tavsiyesinde bulunmuştu.

  • Trump’ın damadı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi

    Trump’ın damadı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi

    ABD eski Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner ve yardımcısı Avi Berkowitz, İsrail ve Arap ülkeleri arasında “Abraham Anlaşmaları” olarak bilinen normalleşme anlaşmasında kilit rol üstlendikleri gerekçesiyle Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi.

    ABD eski Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner ve yardımcısı Avi Berkowitz İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Sudan ve Fas arasındaki normalleşme anlaşmalarında (Abraham Anlaşmaları) kilit rol oynadıkları gerekçesiyle Nobel Barış Ödülü’ne Harvard Hukuk Fakültesi fahri profesörü sıfatıyla Alan Dershowitz tarafından aday gösterildi. Öte yandan, Dershowitz’un geçen yılki azil davasında Trump’ı savunan avukat olarak biliniyor.

    KUSHNER: ADAY GÖSTERİLMEKTEN ONUR DUYDUM

    Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Kushner konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Ekim ayında verilecek olan ödüle aday gösterilmekten onur duyduğunu söyledi. Nobel Barış Ödülü’ne bu yıl ödüle aday gösterilenler arasında Rus muhalif Alexey Navalni, iklim aktivisti Greta Thunberg yer alıyor.

  • Trump yönetiminin kararlarını tersine çevirdi

    Trump yönetiminin kararlarını tersine çevirdi

    ABD Başkanı Biden, Paris İklim Anlaşması ile DSÖ’ye yeniden katılmaya ve bazı Müslüman ülkelere uygulanan seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasına yönelik başkanlık kararnamelerini imzaladı.

    ABD Başkanı Joe Biden, göreve başlama törenlerinin bitmesinin ardından vardığı Beyaz Saray’da Oval Ofis’e girerek Trump döneminde sıkça tartışılan politikaları geri çevirmeye yönelik ilk kararnamelerini imzaladı.

    ABD Başkanı Biden, ilk olarak, federal bina ve yerleşkelerde Kovid-19 nedeniyle maske takılmasını zorunlu kılan bir karara imza attı.

    Uluslararası anlaşmalara dönüş

    İklim değişikliğiyle mücadeleyi öncelikleri arasına alan Biden, küresel ısınmayı inkar eden Trump’ın çekildiği Paris İklim Anlaşması’na yeniden dahil olmaya yönelik başkanlık kararnamesini imzaladı.

    Ayrıca Biden, Trump’ın Kovid-19 salgınından sonra ayrıldığı Dünya Sağlık Örgütüne geri dönülmesine yönelik de bir kararnameyi imzaladı.

    Trump’ın ilk icraatlarından birini iptal etti

    Biden, Donald Trump’ın göreve başladıktan yaklaşık 1 hafta sonra imzaladığı kararname ile başlattığı bazı Müslüman ülkelere yönelik seyahat yasağını da kaldırdı.

    Ayrıca Biden, Trump döneminin en tartışmalı kararlarından biri olan Meksika sınırına örülen duvara sağlanan fonların kesilmesine yönelik de bir kararname imzaladı.

    Petrol boru hattı projesinin iptaline yönelik kararname

    Biden, Obama’nın 7 yıl değerlendirdikten sonra çevresel nedenlerle Kasım 2015’te reddettiği ancak Donald Trump’ın onayladığı Keystone XL petrol boru hattı projesinin iptaline yönelik kararnameye de imza attı.

    Kanada petrolünü, ABD’nin Meksika Körfezi’ndeki rafinerilerine taşıyacak 2 bin 735 kilometrelik petrol boru hattı projesinin günde yaklaşık 800 bin varil petrol aktarımı yapacağı öngörülüyordu.

    Biden, Beyaz Saray’daki ilk gününde toplamda 17 ayrı kararnameye imza atmış oldu.

    Biden, Oval Ofis’te gazetecilere yaptığı açıklamada, Donald Trump’ın kendisine “çok cömert” bir mektup bıraktığını ancak mektubun içeriğini paylaşmayacağını kaydetti.

  • Donald Trump Beyaz Saray’dan ayrıldı

    Donald Trump Beyaz Saray’dan ayrıldı

    Kasım ayındaki seçimde başkan seçilen Joe Biden bugün yemin ederek ABD’nin 46. Başkanı olacak. Tartışmalı Başkan Donald Trump, ailesiyle birlikte Beyaz Saray’dan ayrıldı. Trump veda konuşmasında, “Biz sıradan bir yönetim değildik. Bir şekilde geri döneceğim” dedi.

    Amerika Birleşik Devletleri’nde Donald Trump döneminin sonuna gelindi.

    Kasım ayındaki seçimi kaybeden Başkan Donald Trump bugün görevi Demokratların adayı Joe Biden’a devrediyor.

    Saat 16.15’te ABD Başkanı Donald Trump ve ailesi Beyaz Saray’dan ayrıldı. Trump ve ailesi Beyaz Saray’ın bahçesindeki helikoptere binerek başkanlık konutunu terketti.

    Kasım ayında başkan seçilen Joe Biden’ın Türkiye saati ile 19.30’da yemin etmesi bekleniyor.

    Donald Trump, giderken uzun yıllardır ABD siyasetinde devam eden bir geleneği daha bozuyor. Trump, helefi Joe Biden’ın yemin törenine katılmayacak.

    TRUMP’IN VEDA KONUŞMASI

    Saat 16.30’da helikopterle Maryland Askeri Üssü’ne geçen Donald Trump buradan veda konuşması gerçekleştirdi.

    Trump, “Amerikan ordusunu yeniden inşa ettik. Yaptıklarımız gerçekten muazzamdı. Biz sıradan bir yönetim değildik. Bir şekilde geri döneceğim. Pandemi bizi etkilememiş olsaydı, inanılmaz rakamlara ulaşacaktık. Kongreye çok teşekkür etmek istiyorum birlikte çok iyi çalıştık, en azından bazı unsuralarıyla” dedi.

    Melania Trump, “Sizin First Lady’niz olmak benim için bir onurdu” ifadelerini kullandı.

    BEYAZ SARAY’DAN BÖYLE GİTTİ

  • Trump birçok yetkiyi kaybeden başkan olarak tarihe geçti

    Trump birçok yetkiyi kaybeden başkan olarak tarihe geçti

    Trump döneminde Amerika’nın hiç olmadığı kadar kutuplaştığını söyleyen Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Suat Dönmez, “1932 yılından beri Trump hem ikinci dönem başkanlık seçimini hem senatodaki çoğunluğu hem de temsilciler meclisinde kendi partisinin çoğunluğunu kaybeden bir başkan olarak tarihe geçti. Tabi bu durumun seçmenlerde yarattığı ciddi bir hayal kırıklığı var. Bu da olayları tetikleyen nedenlerden biri” dedi.

    ABD Başkanı Donald Trump’ın düzenlediği mitingin ardından Trump destekçilerinin Washington DC’de bulunan kongre binasını basması sonrasında ülkede başlayan karışıklığın yansımaları hala devam ediyor. ABD’deki son gelişmeleri değerlendiren İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Suat Dönmez, “Amerika’nın tarihinde böyle olaylar görmeye alışık değiliz. Halkın kanunsuz bir şekilde gösteri yaparak parlamento binasını basıp, demokratik süreçlere müdahalesini daha çok üçüncü dünya ülkelerinde görürdük. Dünyada demokratik değerlerin öncülüğünü yapma iddiasında olan bir ülkede böyle olayların yaşanması son derece düşündürücüdür. 4 kişi hayatını kaybetti, bu barışçıl gösterilerin çok ötesinde baskına dönüştü” diye konuştu.

    “SEÇMENDE HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI”

    Trump döneminde Amerikan kamuoyunun tarihinde hiç görülmediği kadar kutuplaştığını belirten Dönmez, “Kutuplaşma, dünyada ve Amerika’da yükselen popülizmin tetiklediği siyasi iklimin sonuçlarıdır. Trump, 1932 yılından beri hem ikinci dönem başkanlık seçimini hem senatodaki çoğunluğu hem de temsilciler meclisinde kendi partisinin çoğunluğunu kaybeden bir başkan olarak tarihe geçti. Tabi bu durumun seçmenlerde yarattığı ciddi bir hayal kırıklığı var. Bu da olayları tetikleyen nedenlerden biridir” ifadelerini kullandı.

    “TRUMP ATEŞE BENZİN DÖKTÜ”

    Bir süre daha bölünmüşlüğün devam edeceğini aktaran Dr. Öğretim Üyesi Suat Dönmez, “Biden olayların yaşandığı saatlerde bir açıklama yaparak Trump’a göstericileri eylemlerini barışçıl bir şekilde sonlandırmaları için çağrıda bulundu. Trump, yayınladığı videoda göstericileri çok sevdiğini, evlere dönme vakitlerinin geldiğini söyledi. Ancak aynı videoda yine seçimlerin hileli bir şekilde kendilerinden çalındığını söyleyerek bir anlamda ateşe benzin dökmeye devam etti. Dolayısıyla bu bölünmüşlük bir süre daha devam edecektir” dedi.

    Trump’ın parti içinde yalnız kaldığını söyleyen Dönmez, “Trump yaptığı açıklamada sorunsuz bir şekilde başkanlığı devredeceğini ilk defa açıkladı. Bugüne kadar hep başkanlığının devam edeceğini, seçimleri kabul etmediğini söylüyordu. Trump son dönemde kendi partisinde yalnız kaldı. Cumhuriyetçi parti içinde güçlü aktörler yavaş yavaş Trump’tan ayrıldı. Trump, en son olarak kongredeki seçim sonuçlarının oylanmasında bir şeylerin değişebileceği umudu içerisindeydi ancak bu olmadı.” diye konuştu.

    “BİDEN İLE DIŞ POLİTİKA DEĞİŞECEKTİR””

    Biden yönteminin iş başına gelmesiyle ABD’nin dış politikasında önemli değişiklikler olacağını belirten Dönmez, “ABD küresel bir güç, dolayısıyla dış politikadaki yaklaşımı bütün dünyayı etkiliyor. Trump döneminde ABD daha içe dönük, uluslararası iş birliklerinden uzaklaşan bir politika izledi. Amerika birçok anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi. Biden’ın başkanlığı devralmasıyla uluslararası anlaşmalar tekrar imzalanıp, iş birliklerine daha uyumlu bir politika izlenecektir. Amerikan kamuoyu ciddi anlamda bölünmüştür. Bu bölünmüşlük, bir süre daha devam edecektir. Trump yönetimden ayrılsa bile, ideolojisi toplumda sürebilir. Bir diğer yansıması da şudur ABD, sert gücünün yanında yumuşak güce de sahip bir küresel devlet. Son yaşanan olaylarda yumuşak güç anlamında kredisini kaybetme görüntüsü verdi. Önümüzdeki süreçte bunun küresel politikalara önemli yansımaları olacaktır” ifadelerini kullandı.