Etiket: dsö

  • DSÖ’den aşı açıklaması

    DSÖ’den aşı açıklaması

    Corona virüsle mücadelede aşı haberi Rusya’dan geldi. Devlet Başkanı Vladimir Putin ülkede geliştirilen aşıya Sağlık Bakanlığı’nın onay verdiğini duyurdu. Kızına aşı yapıldığını belirten Putin, kısa zamanda seri üretime geçileceğini söyledi. Rusya’da üretilen aşı dünyanın ilk Covid-19 aşısı olma özelliğini taşıyor. DSÖ’den, Rus sağlık birimleriyle irtibat halinde oldukları açıklaması geldi.

    Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’nun Başkanı, Kirill Dmitriev de konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Ülkede geliştirilen COvid-19 aşısı ile ilgili konuşan Dmitriev, “Aşının adı Sputnik olacak” dedi.

    Sputnik, Sovyetler Birliği’nin gönderdiği ilk uydunun adıydı. Bu uydu, Soğuk Savaş döneminde uzay yarışlarını da başlatan baş aktörlerden birisiydi.

    DSÖ’DEN “YAKIN TEMAS” AÇIKLAMASI

    Birleşmiş Milletler bünyesinde çalışmalarını sürdüren Dünya Sağlık Örgütü, Rus yetkililerin açıklamaları ile ilgili açıklama yaptı. DSÖ Sözcüsü, “Rus sağlık yetkilileriyle Covid-19 aşısının tescil alma süreciyle ilgili yakın temastayız” açıklamasını yaptı.

  • DSÖ: Covid-19 karşılaştığımız en büyük sorun

    DSÖ: Covid-19 karşılaştığımız en büyük sorun

    DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, Covid-19 salgınının ‘bugüne kadar görülen en ciddi ve kötü sağlık krizi olduğunu’ söyledi. Dünya genelince vaka sayısı 16 milyonu aşarken can kaybı da 656 binin üzerine çıktı.

    Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yeni tip corona virüs salgınına dair açıklamalarda bulundu.

    Covid-19 pandemisinin, DSÖ’nün şimdiye kadar karşılaştığı en büyük sorun olduğunu söyledi.

    DSÖ daha önce 2 kere Ebola, Zika, çocuk felci ve domuz gribi için küresel sağlık krizi ilan etmişti. Covid-19, örgütün ilan ettiği altıncı küresel sağlık krizi oldu.

    Dr. Tedros, “Bu, uluslararası sağlık düzenlemeleri kapsamında ilan edilen altıncı küresel sağlık krizi oldu. Ama rahatlıkla en ciddi kriz. WHO’ya bildirilen vaka sayısı 16 milyonu aştı, can kaybı da 640 bini geçti, pandemi hız kazanmaya devam ediyor. Son altı haftada vaka sayısı ikiye katlandı.” ifadelerini kullandı.

    Dünya genelinde aşılması gereken çok fazla sorunun olduğunu ifade eden Dr. Ghebreyesus, önlemlerin önemine değindi.

    DSÖ Genel Direktörü, “Eğer önlemler uygulanırsa vakalar azalır, aksi durumda ise artar” dedi. Dr. Ghebreyesus, Kanada, Çin, Almanya ve Güney Kore’nin salgınla mücadele yöntemini övdü.

  • DSÖ’den Türkiye’ye övgü

    DSÖ’den Türkiye’ye övgü

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

    Sağlık Bakanı Koca, “DSÖ ile Türkiye arasındaki ilişkilerin genişletilmesi konusunda bölge direktörü ile mutabakat içindeyiz. İstanbul’da DSÖ ofisini hızla hayata geçiriyoruz” açıklaması yaptı. DSÖ Avrupa Direktörü Hans Kluge de Türkiye’nin Covid-19’la mücadelesini överek, “Türkiye Covid-19 ile mücadelede önemli bir virajı almaktadır. Vaka yükü ve ölüm rakamları yüzde 75 azalmıştır” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: “DSÖ’nün doğrularıyla, yanlışlarıyla, başarılarıyla, başarısızlıklarıyla tekrar değerlendirildiği küresel bir istişare dönemine geçilmeli.DSÖ’nün doğrularıyla, yanlışlarıyla, başarılarıyla, başarısızlıklarıyla tekrar değerlendirildiği küresel bir istişare dönemine geçilmeli.”

    DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Kluge, Türkiye’nin yaşlı nüfusun korunmasında aldığı önlemler sayesinde çok önemli bir başarıya imza attığını söyledi.

    “İLK ZİYARETİMİ TÜRKİYE’YE YAPTIM”

    DSÖ Avrupa Direktörü Kluge de açıklamasında şunları kaydetti:

    “Kısıtlamanın kakması sonrası ilk seyahatimi Türkiye’ye gerçekleştirdim. Covid sonrası döneme başlıyoruz. Covid-19’a karşı sergiledikleri dayanışma için Türk halkı ve makamlarına içten takdir ve saygılarımı sunuyorum.

    “PANDEMİ HENÜZ SONA ERMEDİ”

    Pandemi henüz sona ermemiştir. Çalışmalarımızda bizler son derece hazırlıklı olmak zorundayız. Çalışmalarımızı bu yönde en yüksek seviyedeki teyakkuz seviyesinde ilerlemek zorundayız. Türkiye Covid-19 ile mücadelede önemli bir virajı almaktadır. Vaka yükü ve ölüm rakamları yüzde 75 azalmıştır.

    Hükümet birimlerinin ve toplumun bütün segmentlerinin dahil olduğu anlayış ile Türkiye’de devam etmeliyiz. Pandemiye karşı mücadelemizi güçlenerek sürdürmeliyiz. Türkiye’nin yaşlılarda yakaladığı düşük ölüm başarısını sürdürebilmek için hedeflenmiş müdahalelere ihtiyaç var.

    Sonbahar aylarıyla artan grip mevsiminde risklere karşı hazır olmalıyız.”

    Soruları da yanıtlayan Kluge, Türkiye’nin Covid-19 mücadelesiyle ilgili olarak, “Türkiye’de ölüm ve vaka oranları nisan ortasından bugüne yüzde 70’in üzerinde düşüş kaydetti. AB’nin güvenli seyahat edilebilecek ülkeler kriterlerine bunun girdiğini düşünüyoruz. Türkiye test sayılarını iki katın üzerinde artırdı. Türkiye yaşlı ölümleriyle ilgili de büyük başarıya imza attı.

  • Çin, koronavirüsü 7 yıl boyunca gizledi mi?

    Çin, koronavirüsü 7 yıl boyunca gizledi mi?

    Sunday Times, Çin’in koronavirüsü 7 yıl önce keşfettiğini ve bunu gizlediğini iddia etti. İddiaya göre 2013’te 6 bilim insanı hastalandı ve 2’si yaşamını yitirdi.

    Koronavirüs salgınının ortaya çıktığı Çin ile ilgili tartışma yaratan bir iddia da, İngiltere’den geldi. İngiltere’nin çok okunan saygın gazetelerinden Sunday Times, koronavirüsün 7 yıl önce Çin’de kullanılmayan bir madende keşfedildiğini öne sürdü.

    Gazete, elde edilen bulguların da Wuhan’daki bir laboratuvara gönderildiğini yazdı. Çinli yetkililerin bu konuda bir açıklama yapmadığını vurgulayan gazete, “Yapılan incelemeler koronavirüsün 7 yıl önce yarasa ve sıçanların olduğu bir madende keşfedildiğini gösteriyor. Bilim insanları bunu bulduktan sonra uzun süre sessiz kaldı” yorumunu yaptı.

    6 KİŞİ HASTALANMIŞ

    Koronavirüsü numunelerinin Çin’in güneybatısındaki bir bakır madeninde bulunduğu belirtilirken, “2012’de madende çalışan 6 adam yüksek ateş, öksürük ve zatürre semptomlarıyla çıktı. Bunlardan ne yazık ki ikisi yaşamını yitirdi. Bunlardan dördünde koronavirüs antikoru tespit edilirken yaşamını yitirenlere test yapılamadı” ifadesi kullanıldı. Wuhan’daki enstitünün dünyadaki en büyük laboratuvarlardan biri olduğu belirtilirken Sunday Times, Çin’in farklı bölgelerinden yüzlerce koronavirüs numunesinin toplanıp buraya getirildiğini yazdı.

    TARTIŞMAYI TRUMP BAŞLATMIŞTI

    ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen aylarda koronavirüste bilgi sakladıkları ve virüsün yayılmasına sebep oldukları için Çin’i suçlamasının ardından Dünya Sağlık Örgütü, Çin’e bir bilim ekibi göndermeye karar vermişti. Trump’ın ABD’si ile Çin karşı karşıya gelmiş ve Dünya Sağlık Örgütü üzerinden çok sert atışma yaşanmıştı.

  • DSÖ Türkiye Yöneticisi’nden flaş virüs açıklaması

    DSÖ Türkiye Yöneticisi’nden flaş virüs açıklaması

    DSÖ Türkiye Program Yöneticisi Prof. Dr. Toger Ergüder, tüm dünyada yeni vaka sayısı ve ölümlerin arttığını söyledi. Prof. Dr. Ergüder, “Bugün itibarıyla vaka sayısı 8 milyonu aştı, ölüm sayıları da 450 bini geçti. Salgının merkezi daha çok Amerika kıtası oldu. Tüm görülen yeni vakaların ve ölümlerin yaklaşık yarısı burada görüldü. Dünyada da salgın yavaş yavaş başka ülkelerde de yeniden görülmeye başladı ve en son Çin’de de ilk defa uzun bir zaman sonra 100’e yakın vaka görüldü. Bu nedenle dünya bir yandan mevcut salgınla mücadele ederken bir yandan da yeni vakaların başka kıtalarda görülmemesi için gerekli önlemleri almaya çalışıyor” dedi.

    ‘BAĞIŞIKLIK DÜZEYİ DÜŞÜK ORANDA’

    Prof. Dr. Ergüder, DSÖ’nün salgının ne zaman biteceğine dair bir öngörüsünün olmadığını ifade ederek, “Bu konuyla ilgili birkaç tane senaryo var. Ya bu salgınla ilgili bir aşı bulunacak ve yaklaşık dünyadaki 7 milyar insan aşılanacak ya da bir ilaç bulunacak veya virüs bir mutasyona uğrayarak ve insanlarda hastalık yapmayacak hale gelecek. Üçüncü bir seçenek ki bu kötü bir seçenek; toplumun yüzde 60’ı bağışıklık kazanacak ve virüs bulaşacak insan bulamayınca da ortadan kalkacak. Ama elimizde ne bir aşı var ne bir ilaç var. Yapılan tüm çalışmalarda da bağışıklık düzeyi halen çok daha düşük oranda. O nedenle şuan maske takmak, 1.5 metrelik sosyal mesafeye uymak ve el yıkamaktan başka hastalıkla mücadele etmek konusunda bilinen bir yöntem şuan ne yazık ki yok” diye konuştu.

    ‘BUZ DAĞININ GÖREBİLDİĞİMİZ KISMI’

    Prof. Dr. Ergüder, virüsün aktif bir şekilde halen ortada dolaştığını ve bulaşma riskini kaybetmediğine dikkat çekerek, “Türkiye’de de ne yazık ki son 4 gündür vakalar artıyor; ama şunu unutmayın dünyada şu anda bizim tespit edebildiğimiz vakalar sadece buz dağının görebildiğimiz kısmı. Şu an her gün görülen yeni vaka sayısını 6-7 ile çarpmak lazım. Sonuçta bizim bu testleri yaptığımız cihazlar anca yüzde 60 oranında doğru sonuçlar verebiliyor. Bu virüsü taşıyanların yüzde 80’i hiçbir belirti göstermiyorlar. Bunlara biz asemtomik diyoruz. Yani bu hastalık öncesinde belirti göstermiyorlar ama bunlar virüsü bulaştırabiliyorlar. Yani yüzde 80’in asemtomik olması, test yapılan cihazların duyarlılığının düşük olması sebebiyle tüm dünyada da Türkiye’de de bulunan vaka sayılarını en az bir 6-7 ile çarpmak lazım” ifadelerini kullandı.

    ‘TÜRKİYE, SALGINI ÇOK İYİ KONTROL ETTİ’

    Türkiye’nin en başından beri salgınla ilgili olarak birçok tedbir aldığını hatırlatan Prof. Dr. Ergüder, “Türkiye birçok ülkeden önce sınırları kapattı, sokağa çıkma yasağı koydu ve özellikle 65 yaş üstü ve gençleri çok iyi korudu. Okullar tatil oldu. Bu konuda önlemlerimiz çok iyiydi. Tüm bu alınan önlemlerin sonucunda da Türkiye’de ölüm sayıları diğer ülkelerle kıyaslandığında aslında çok düşük oldu. En önemlisi Türkiye’de hükümet, Sağlık Bakanlığı Bilim Komisyonu’nun aldığı tüm önlem ve kuralları uygulamaya soktu. Diğer tüm bakanlıklar da Sağlık Bakanlığı’na destek vererekten çok iyi bu durum kontrol altına alındı. Bu kontrolün devam etmesi için de bizim de toplum olarak Sağlık Bakanlığı Bilim Komisyonu’na destek verip bu kurallara uymamız gerekiyor. Sosyal mesafeye, el yıkamaya ve maske takmaya devam edersek bu yükseliş tekrar düşecektir. Umudumuz Türkiye’de her gün görülen yeni vaka sayısının onlu sayılara düşmesi. Türkiye en başından beri bu salgını çok iyi kontrol etti ve çok iyi önlemler aldı. Fakat bizlerin bireysel olarak bu kurallara uymaması salgının yeniden artmasına ne yazık ki sebep olabiliyor” dedi.

    ‘TÜRKİYE BÜTÜN ŞEFFAFLIĞIYLA VAKALARI BİLDİRİYOR’

    Prof. Dr. Ergüder, dünyadaki bazı devletlerin koronavirüsten dolayı ölen kişilerin sayısını doğru bildirmediği şeklinde gelen yorumları ise şu şekilde değerlendirdi:

    “Bununla ilgili DSÖ birkaç tane rehber yayımladı ve bu konularla ilgili DSÖ tüm ülkelere tavsiyelerde bulunur ve ülkelerden de bu tavsiyelere uymaları beklenir. En başından beri ülkelere hangi vakaları bildirecekler hangi durumları bildireceklerine dair bilgiler verildi. Türkiye’de en başından beri bizim PCR dediğimiz testte pozitif olan vakaları düzenli olarak DSÖ’ye bildiriyor. Pek çok ülke de bu şekilde bildiriyor. O nedenle orada bir sorun yok. Türkiye bütün şeffaf ve açıklığıyla bütün vakaları DSÖ’ye günlük olarak, uluslararası sağlık tüzüğüne göre bildiriyor. Fakat bu dünyada olan bir tartışma. Bir salgın durumunda bu sayılarla uğraşmak çok mümkün olmuyor. Çünkü sizin öncelikle göreviniz hastanede yatan hastalara sağlık hizmeti sunmak, onları bir an önce iyileştirmek oluyor. Yoksa dediğim gibi burada DSÖ’nün Türkiye ile ilgili hiçbir kaygısı ya da şüphesi yok” ifadelerini kullandı.

  • DSÖ, Türkiye’yi riskli 5 ülke içinde gösterdi

    DSÖ, Türkiye’yi riskli 5 ülke içinde gösterdi

    Corona virüsü salgınında dünya çapında vaka sayısı 5.7 milyonu geçerken Dünya Sağlık Örgütü’nün Avrupa Bölgesi Direktörü Dr. Hans Kluge açıklamalarda bulundu.

    Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da düzenlenen online basın toplantısında Kluge, güncel veriler ile ilgili detayları paylaştı.

    DSÖ’nün Avrupa ofisine corona virüsü vakalarının gelmesinin üzerinden tam dört ay geçtiğini söyleyen Kluge, “Avrupa’da bugüne kadar 2 milyondan fazla doğrulanmış Covid-19 vakası tespit edildi. Trajik olan ise 175 binden fazla insanın ölmesi oldu. DSÖ’nün elindeki verilere göre Covid-19’dan ölenlerin yüzde 94’ü 60 yaşın üzerinde ve yüzde 59’u erkek. Yaşamını yitirenlerden yüzde 97’sinin en az bir rahatsızlığı vardı. Bu hastalıklar arasında başı çeken ise kardiovasküler rahatsızlıklardı” dedi.

    TÜRKİYE DE LİSTEDE

    Son 14 gün içerisinde Avrupa bölgesindeki vaka sayısının yüzde 15 arttığını açıklayan Dr. Kluge, “Avrupa’daki vaka sayısı küresel vakaların yüzde 38’ine denk geliyor ve Avrupa’daki ölümler dünya çapındaki ölümlerin yüzde 50’sine denk geliyor” ifadesini kullandı.

    Kluge, son 14 gün içerisinde kümülatif olarak vaka sayısında artış yaşayan 5 ülke olduğuna dikkat çekerken, “Vaka sayısı en çok artan ülkeler Rusya, Birleşik Krallık, Türkiye, Belarus ve İtalya. İspanya, İtalya, Birleşik Krallık ve Fransa’daki ölümler, Avrupa’daki ölümlerin yüzde 72’sine denk geliyor” ifadesini kullandı.

  • Uzmanlar uyardı! İkinci koronavirüs dalgası kapıda

    Uzmanlar uyardı! İkinci koronavirüs dalgası kapıda

    Yeni tip Koronavirüs ile mücadele amacıyla alınan tedbirler pek çok ülkede kademeli olarak kaldırılıyor veya gevşetiliyor. Uzmanlar hem tedbirlerin esnetilmesi hem de yaklaşan tatil sezonu dikkate alındığında Koronavirüs vakalarında yeniden bir artış yaşanabileceğini belirterek, uyarıda bulunuyor.

    Marburg Üniversitesi öğretim üyesi, epidemi ve sağlık araştırmaları uzmanı Prof. Max Geraedts, halihazırda kaydedilen vaka sayılarının iyi olduğunu, ancak insanların tekrar birbirine çok yaklaştığı ortamlarda bir araya gelmesiyle bu durumun hızla değişeceğini belirterek, ikinci bir dalga yaşanabileceği uyarsında bulundu. Özellikle tatil döneminin virüsün daha geniş şekilde yayılması riskini beraberinde getirdiğini vurgulayan Max Geraedts, şimdiye kadar virüsün görece az etkili olduğu yerlerde de geniş şekilde yayılmasının mümkün olduğunu belirtti.

    Leipniz Enstitüsü Epidemi ve Tedbir Araştırmaları bölümü öğretim üyesi Prof.Hajo Zeeb de şimdiye kadar yapılan araştırmaların halkın çok küçük bir kısmının virüse karşı bağışıklık geliştirdiğini ortaya koyduğunu hatırlatıp, Sars-CoV-2’nin ortamını bulduğunda yeniden hızlıca yayılmasının mümkün olacağını söyledi. Bremenli uzman, buna rağmen halihazırda hem Almanya hem de Akdeniz ülkelerinde rakamların azaldığını ifade etti.

    DSÖ de paralel salgınlar yaşanabileceği uyarısında bulundu

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Müdürlüğü de geçen hafta ikinci bir Koronavirüs dalgası yaşanabileceğine dikkat çekerek, Avrupa’nın buna hazırlık yapması gerektiğini vurguladı. Pek çok ülkede koronavirüs ile mücadele tedbirlerinin gevşetilmesi üzerine endişesini dile getiren DSÖ Avrupa Bölge Müdürlüğü Direktörü Hans Kluge, hatta çifte salgınlar yaşanabileceği yönünde uyardı. Kluge, ikinci bir COVID-19 salgınının grip veya kızamık salgınıyla paralel görülebileceğini ileri sürdü. Hans Kluge, hastanelerin Koronavirüs ile mücadele amacıyla kapasitelerini artırmaya ağırlık verdiğini, pek çok yerde çocukların düzenli aşılarının yapılamadığını belirtip, bu nedenle Sars-CoV-2’nin başka bir salgınla kesişebileme ihtimaline dikkat çekti. İngiltere, Fransa, İtalya gibi ülkelerde vaka sayıları azalsa da bunun pandeminin sonu yaklaşıyor şeklinde yorumlanamayacağını vurguladı.

  • Koronavirüs salgınının yeni merkezi açıklandı

    Koronavirüs salgınının yeni merkezi açıklandı

    Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ), dünyada yeni tip Koronavirüs salgınının merkezinin artık ABD değil, Güney Amerika olduğunu duyurdu.

    DSÖ’nün en üst düzey acil durumlar yetkilisi Dr. Mike Ryan, “Güney Amerika salgının yeni merkezi haline geldi diyebiliriz. Burada en ağır etkilenen ülkenin Brezilya olduğunu görüyoruz” dedi.

    Dr. Ryan, Brezilya’da yetkililerin sıtma ilacı hidroksiklorokinin Koronavirüs hastaları üzerinde kullanılmasına izin verdiğine dikkat çekerek, ilacın riskli yan etkileri olduğunu ve Covid-19’a karşı etkili olduğuna dair bir kanıt bulunmadığını hatırlattı. ABD Başkanı Donald Trump, hidroksiklorokinin Koronavirüs’e karşı kullanılması gerektiğini sık sık dile getirmiş ve geçen günlerde ilacı “günlük olarak kullandığını ifade etmişti.

    Johns Hopkins Üniversitesi’nin verilerine göre Brezilya’da şu ana kadar 330 binden fazla vaka tespit edildi ve 21 bin 48 Covid-19 kaynaklı ölüm yaşandı.

    Dr. Ryan, bazı Afrika ülkelerinde yeni tip Koronavirüs vakalarında artış görülse de ölüm oranlarının “görece düşük olduğunu” dile getirdi. DSÖ’nün verilerine göre geçen hafta 9 Afrika ülkesinde vaka sayısı yaklaşık yüzde 50 artış gösterirken, kıtadaki diğer ülkelerde hastalığın yayılma hızı düştü. Dr. Ryan, bölgedeki ülkelerin çoğunun sağlık sisteminin büyük bir salgını kaldıramayacağına dikkat çekerek hâlâ endişeleri olduğunu dile getirdi.

  • Dünya genelinde bir gündeki en yüksek artış

    Dünya genelinde bir gündeki en yüksek artış

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünya genelinde son 24 saatte koronavirüs (Covid-19) salgının başladığı günden bu yana en fazla vaka artışının yaşandığını, 106 bin kişide virüs tespit edildiğini söyledi.

    DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün video konferans yoluyla gerçekleştirilen basın toplantısında; dünyada son 24 saatte 106 bin koronavirüs vakası bildirildiğini duyurdu. 106 bin vakanın üçte ikisini sadece 4 ülkenin rapor ettiğini belirten Ghebreyesus, aynı zamanda düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşanan vaka artışı konusunda da endişelerini dile getirdi.

    NORMALLEŞME SÜRECİ VE VAKA ARTIŞI

    Ghebreyesus’un söz konusu açıklaması, dünyada en çok vakanın bulunduğu ABD’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkenin karantina ve kısıtlama uygulamalarını hafifletmeye başlamasının ardından geldi. Ghebreyesus, “Bu salgında daha gidecek çok yolumuz var” ifadelerini kullandı. Öte yandan, uzmanlar gerçek vaka sayısının çok daha fazla olduğunu ifade etti. Birçok ülkedeki test sayılarının az olması ve buna bağlı olarak henüz tespit edilmeyen vakaların olduğu gerçeğinin ‘asıl’ vaka sayısını gizlediğinin altı çizildi.

  • DSÖ’den koronavirüsün yarasadan çıktığını doğruladı

    DSÖ’den koronavirüsün yarasadan çıktığını doğruladı

    Dünyada yüz binlerce kişinin hayatına mal olan corona virüsün ortaya çıkışıyla ilgili DSÖ’den önemli bir açıklama geldi. Virüsün yarasa kaynaklı olduğu ve Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentindeki deniz ürünleri gıda pazarının, salgının patlak vermesinde rol oynadığı belirtildi.

    Açıklamayı Dünya Sağlık Örgütü gıda güvenliği ve zoonoz uzmanı Peter Ben Embarek yaptı.

    Gıda güvenliği ve zoonoz uzmanı Embarek, Covid-19’un hayvanlarla bağlantısı konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

    Wuhan’daki deniz ürünleri gıda pazarının Covid-19 salgınının ortaya çıkmasındaki rolüne değinen Embarek, “Açık bir şekilde pazar yeri salgında bir rol oynadı. Ama hangi rolü oynadı, bilmiyoruz” dedi.

    Embarek, virüsün çıkış noktasının Wuhan’daki pazar yeri olabileceği gibi, pazar yerinde ve çevresinde tesadüfen saptanmış olabileceğine de dikkati çekti.

    Covid-19’un kaynağının yarasalar olduğunu ama bu konunun da derinlemesine incelenmesi gerektiğine işaret eden Embarek, “Belki, öncelikle hayvanlar bu virüsü pazar yerine getirdi veya önceden virüs kapmış kişiler bu pazar yerini ziyaret etti” değerlendirmesinde bulundu.