Etiket: Dünya

  • Çin’in 14. mürettebatlı uzay görevi “Shenzhou-19” resmen başladı

    Çin’in 14. mürettebatlı uzay görevi “Shenzhou-19” resmen başladı

    Çinli 3 astronotu Tiangong Uzay İstasyonu’na ulaştırmayı hedefleyen Long March-2F taşıyıcı roketi Jiuquan Uydu Fırlatma Merkezi’nden başarılı bir şekilde fırlatıldı. Astronotların, Shenzhou-19 görevi kapsamında bir dizi bilimsel çalışmaya imza atacağı açıklandı.
    Çin’in 14. mürettebatlı uzay görevi resmen başladı Çinli 3 astronotu Shenzhou-19 görevi kapsamında Tiangong Uzay İstasyonu’na ulaştırmayı hedefleyen Long March-2F taşıyıcı roketi, Türkiye saati ile 23.27’de Gobi Çölü’ndeki Jiuquan Uydu Fırlatma Merkezi’nden başarılı bir şekilde fırlatıldı.

    Çin İnsanlı Uzay Ajansı’ndan (CMSA) yapılan açıklamada Çinli astronotlar Cai Xuzhe, Song Lingdong ve Wang Haoze’nin son altı aydır Tiangong Uzay İstasyonu’nda bulunan astronotların yerini alacağı bildirildi. Ekibin, nisan ya da mayıs ayına kadar sürecek Shenzhou-19 görevi kapsamında uygulama testleri yapmak, araç dışı faaliyetlerde bulunmak, uzay enkazına karşı koruyucu cihazlar ile araç dışı faydalı yükler yerleştirmek ve faydalı yük testleri yapmak gibi bir dizi bilimsel çalışmaya imza atacağı açıklandı.

    3 kişilik mürettebat başarılarıyla dikkat çekiyor
    Görev komutanı Cai Xuzhe’nin 2022 yılında Shenzhou-14 göreviyle uzaya giden tecrübeli bir astronot olduğu bildirilirken, astronotlardan Song’un eski bir hava kuvvetleri pilotu olduğu açıklandı. Daha önce Çin Havacılık Bilimi ve Teknolojisi Şirketi’nde görevli bir kıdemli mühendis olduğu kaydedilen Wang’ın ise, aynı zamanda şu anda Çin’in tek kadın uzay uçuş mühendisi ve mürettebatlı bir uzay uçuşu görevine çıkan üçüncü Çinli kadın olduğu aktarıldı.

  • Artık Türkiye’de üretiliyor

    Artık Türkiye’de üretiliyor

    Yeni nesil savunma teknolojileriyle SAHA EXPO’da boy gösteren Bursalı Ermaksan’ın dakikada 600 mermi atan Thunderbold Çift Namlulu Deniz Topu uluslararası arenada görücüye çıktı. Türkiye, Amerika ve İtalya’nın ardından fırkateyn ve karakol gemileri için dünyada deniz topu üreten 3. ülke konumuna gelirken 740 mermi kapasiteli 5.5 tonluk dev topların Deniz Kuvvetleri envanterine alınmasıyla birlikte dost ülkelere de ihracatının yapılacağı bildirildi.
    Savunma Sanayine ürettiği yerli ve milli silahlarla WikiLeaks’in yayınladığı Amerika’nın gizli belgelerinde adından söz ettiren Bursalı Sanayi Markası Ermaksan tamamen yerli ve milli kaynaklarla ürettiği Thunderbold Deniz Topunu SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda sergiledi.
    Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından olan firma 60 yıllık üretim tecrübesiyle savunma sanayiine yönelik geliştirdiği sistemleri, deniz ve kara platformları için geliştirdiği 40/70 mm’lik toplar, hava savunma platformları için yüksek güçlü lazer kaynakları, FBG lazer sensörleri ve dijital ikiz teknolojileriyle yapısal izleme çözümleri, ayrıca 3D metal yazıcılar ve parça üretim teknolojileri bir çok ülkenin dikkatini çekti.

    Dünya’da sadece 3 ülke üretiyor
    Dünyada sadece Amerikan ve İtalya tarafından üretilen deniz topları artık tamamen yerli ve milli imkanlarla Türkiye tarafından da üretiliyor. 12 bin 600 metre menzili ve çift namlusu ile dakikada 600 mermi atma kapasitesine sahip 40 milimetre çapındaki Thunderbold Deniz Topu hücumbotlar, sahil güvenlik gemileri, karakol gemileri ve fırkateynlere monte edilmek üzere tasarlandı. Tamamen yerli imkanlarla Bursa’daki fabrikada yapılan toplar güverte altı ve güverte üstü olmak üzere iki tipte yapılıyor. 5.5 ton ağırlığındaki güverte altı modelleri 740 mermi kapasitesine sahip. 2 ton ağırlığındaki güverte üstü modeli ise tek dolumda 80 mermi alabiliyor. Tamamen elektronik donanıma sahip toplar kara testi yapıldıktan sonra gemilere montajı yapılıp deniz testleri uygulanacak. Deniz testlerini de başarıp Deniz Kuvvetlerinin envanterine girecek olan toplar yeni tip karakol gemisi ve hücumbot projelerinde kullanılabilecek.

    Dost ve müttefik ülkelerden de çok büyük taleplerin oluştuğu Thunderbold, Deniz Kuvvetleri envanterine girer girmez ihracatı da başlayacak. Sipariş alımı için atış testleri ve envanter kaydının tamamlanması bekleniyor.
    40 milimetrelik deniz topları Mavi vatanın korumasında başarıları çalışmaları icra etmesi halinde Anavatan’ında koruması maksadıyla Kara Kuvvetleri envanterine de dahil edilecek. Thunderbolt 40/70 çift namlulu ve tek namlulu deniz toplarının ayrıca araç üstü model çalışmaları da yapılıyor.

    Ermaksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Ahmet Özkayan, “Son on yılda ülkemizin savunma sanayisindeki hızlı gelişmelerini yakından izleyerek, 60 yıllık makine üretim tecrübemiz ve altyapımızla geliştirdiğimiz, özellikle ihtiyaç duyulan alanlarda daha önce yapılmamış, özgün ve ürüne dönüşmüş sistemlerimizle bu fuara katıldık. Yüksek teknolojiyi odağımızda tutarak geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz savunma sanayi ürünlerini, yurtiçi ve yurtdışından gelecek sektör temsilcileriyle buluşturduk” dedi.
    Son yıllarda Türkiye Savunma Sanayinde çok önemli gelişmeler olduğuna dikkat çeken Özkayan, “Savunma sanayi göz bebeği bir sektör oldu.

    Dolayısıyla yatırımlar üretim bununla birlikte teknolojik gelişmeler son hız ilerliyor. Biz de Ermaksan Grubu olarak savunma sanayinin hem ülkemiz için hem de gelecek için ne kadar önemli olduğunu biliyor ve yakından takip ediyoruz. Yatırımlarımızı bu yönde de yönlendiriyoruz. 60 yıllık üretim tecrübemizi de bu yöne çevirip ürüne aktarıyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu savunma sanayinde yapılmamış bir çok ürünü hem millileştirmek anlamında hem de üretim anlamında somut olarak üretip artık kullanıcının önüne serip teknolojimizi sergiliyoruz” diye konuştu.

    Ürettikleri gemi toplarının tamamen yerli olduğunu da dikkat çeken Özkayan, “Yerlilik oranına biz önem veriyoruz. Bir çok parçayı kendi bünyemizde millileştirmeye çalışıyoruz. Ermaksan Makina olarak yüzde 90 ihracat yapan bir firmayız savunma sanayi alanında da ihracat hedeflerimiz var. Makina tarafında 100 ülkeye ihracatımız var. Bu pazar geçmişten gelen çalışmayla oluşan bir pazar savunma sanayinde de hedeflerimiz bu yönde önce kendi ülkemizde güçlenip ondan sonra ürettiğimiz bütün ürünleri ihraç etmek istiyoruz. Şu anki ihracat hacmimiz 100 milyon dolar” ifadelerini kullandı

  • Dünyanın en iyi iki turtası da Samsun’dan seçildi

    Dünyanın en iyi iki turtası da Samsun’dan seçildi

    Tadı, dünyadaki lezzet otoriteleri tarafından da tescillenen Samsun’un coğrafi işaretli yiyeceklerinden ‘Bafra pidesi’, ‘dünyanın en iyi ekmeği’ seçildikten sonra bu kez de ‘dünyanın en iyi turtası’ seçildi. ‘Dünyanın En İyi Yemekleri Listesi’nde ‘En İyi Turtalar’ kategorisinde ilk 2 sırayı Samsun’a ait lezzetler paylaştı. Gastronomi dünyasının önemli kaynaklarından biri olan Taste Atlas’ın ‘Top Ten Breads’ (en yi ekmekler) listesinde ilk 2 sırayı Bafra ve Samsun pideleri yer alıyordu. Bafra pidesi ve Samsun pidesi adıyla listede ilk 2 sırada yer alan Samsun lezzetleri, Brezilya’nın pao de queijosunu, Malezya’nın roti canaisini, Kolombiya’nın pan de bonosunu, Azerbaycan’ın qutabını, İtalya’nın piadina romagnolasını ve Hindistan’ın butter garlic naan ile amritsari kulchasını bu listede geride bırakmıştı. Taste Atlas bu sefer de listesini güncelleyerek Bafra pidesini turtalar arasında zirveye yerleştirdi.

    Bafra pidesi ve Samsun pidesi son güncellemenin ardından Dünyanın En İyi Yemekleri Listesi’nde ‘Top 100 Pies in the World’ (Dünyanın en iyi 100 turtası) listesinde ilk 2 sırayı paylaştılar. Bafra pidesi ve Samsun pidesi bu listede Gürcistan’ın khachapuri, Lüblan’ın sfiha, Hollanda’nın appeltaart, Şili’nin pastel de choclo, İtalya’nın erbazzone, İrlanda’nın beef and guinness pie, Belçika’nın geraardsbergse mutten taart, Yunanistan’ın sfakianopita ve İsveç’in wasterbutten cheese pie turtalarını geride bırakarak ilk sırada yer aldı. Yine Samsun’un coğrafi işaret tescil belgeli diğer bir pidesi olan Terme pidesi de listede 12. sırada yer buldu.

    Bafra pidesinin lezzet sırrı
    Lezzeti ile dünyayı da hayran bırakan pidelerin sırrını Samsun’daki pide ustası Necati Koçak anlattı. Bafra pidesinin lezzeti ile dünyadaki tüm pidelerden ayrıldığına dikkat çeken Koçak, “Bafra pidesinin sırrı; hamurun yoğrulmasından başlıyor, açması, içinin doldurulmasına, pişirilmesine ve tabağa gelene kadar süreçten geçiyor. Hamur, sulu ve yumuşak hamur. Fırın, odun ateşi ile çalışıyor. Diğer pideler fırından ortalama 7-8 dakikada çıkıyor. Bafra pidesi ise en az 20-25 dakikada pişiyor. Bu da gevrek olmasının yanı sıra ağır pişmesine neden oluyor. Fırından çıkardıktan sonra da tereyağıyla birlikte servis ediyoruz.

    Bu da lezzetine lezzet katıyor. Bafra pidesi diğer pidelere oranla oldukça uzun oluyor. 1 metreye kadar uzayan pidemizin içindeki malzeme de dolgun oluyor. Odun ateşinde 25 dakika pişince de gevre ve çıtır çıtır oluyor. İç harcında kavrulmuş kıyma ve çiğ soğan kullanıyoruz. Çiğ soğan fırında hamurun içinde pişiyor ve lezzetini pideye geçiriyor. Bafra pidesinin namı aldı başına gidiyor. Bu lezzeti ilk kez tadanlar bizlere teşekkür ediyor. Sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar her öğünde Bafra pidesini iştahla tüketiyorlar” dedi. Namı önce Samsun sonra da ülke sınırlarını aşan Bafra pidesi, birçok uluslararası gurme tarafından dünyanın en iyi ekmeği ve turtası olarak gösterilirken, en iyi yiyecekler listesinde de ilk 100’de yer alıyor.

  • Yunanistan’da liman işçileri İsrail’e mühimmat sevkiyatını engelledi

    Yunanistan’da liman işçileri İsrail’e mühimmat sevkiyatını engelledi

    Yunanistan’da liman işçileri, mühimmat dolu olduğu öne sürülen konteynerin İsrail’e gönderilmesini engelledi.
    Yunanistan’ın Pire Limanı’nda, Filistin’e destek veren işçiler İsrail’e sevkiyat yapılmasını protesto etti. Liman işçileri, dün akşam saatlerinde mühimmat taşıdığı iddia edilen İsrail’e gönderilecek bir konteynerin kargo gemisine yüklenmesini engelledi.

    Çeşitli işçi sendikaları ve gruplardan oluşan protestocular “Halkın kanı ellerimizi kirletmeyecek” ve “Filistin’e Özgürlük” sloganları atarak, konteynerin üzerine spreyle “Katiller limandan çıkın” yazdı. Yerel kaynaklar tarafından yapılan açıklamada söz konusu konteynerin İsrail’in Hayfa limanına gitmek üzere Kuzey Makedonya üzerinden Yunanistan’a getirildiği bildirildi. Ancak eylem nedeniyle geminin konteyner yüklenmeden yola çıktığı öne sürüldü. Konuya ilişkin resmi kurumlardan ise henüz bir açıklama yapılmadı.

    “Pire Limanı’nın savaş üssü olmasına izin vermeyeceğiz”
    Pire Limanı İşçileri Sendikası (ENEDEP) ve Pire İşçi Merkezi Başkanı Markos Bekris yaptığı açıklamada, Filistin halkının soykırıma uğramasına katkıda bulunan askeri malzeme sevkiyatının durdurulması kararının bir önceki gün yapılan toplantıda alındığını söyledi. Bekris, “Pire limanından savaş malzemesi taşınmasına izin vermeyeceğiz.

    Pire Limanı’nın bir savaş üssü olmasına izin vermeyeceğimizi yüksek sesle ilan etmenin zamanı geldi. Ülkemizin savaşlara dahil olmaya derhal son vermesini talep ediyoruz. Ülkemizi ve Pire Limanı’nı misilleme hedefi haline getiren emperyalist planlardan ve rekabetlerden uzaklaşmalıyız” dedi.

  • Konak Kızılay şubesi dünyanın gündeminde

    Konak Kızılay şubesi dünyanın gündeminde

    Dünyanın en büyük insani yardım ağı olan Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu-IFRC Avrupa ve Orta Asya Ofisi IFRC Europe ait resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda Kızılay Konak Şubesi ekiplerinin Yamanlar Dağı yangınındaki faaliyetlerinin fotoğraflarına yer verilerek, Türkiye’nin bazı bölgelerinde devam eden orman yangınlarıyla mücadele eden Kızılay afet müdahale personeli ve gönüllülerinin yangından etkilenen insanlara yiyecek ve su dağıtmanın yanı sıra temel sağlık bakımı ve tahliye konusunda yardımcı olmak için yoğun bir şekilde çalıştıkları dile getirildi.
    Konuyla ilgili açıklama yapan Türk Kızılay Konak Şube Başkanı Melih Bingöl, “Değerli basın mensubu dostlarım. Konak Kızılay çalışmalarıyla artık sadece Türkiye’nin değil Dünyanın gündeminde! Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu ve 190 Kızılhaç ve Kızılay Ulusal Derneğinin çalışmaları ve yaklaşık 14 milyon gönüllüsü aracılığıyla yaklaşık 160 milyon insana hizmet veren dünyanın en büyük insani yardım ağı ve üyelik kuruluşu olan IFRC sosyal medya hesaplarında yamanlar yangını ile alakalı Konak Kızılay’ın göstermiş olduğu başarıdan Övgüyle söz etti. Bu gururu bizlere yaşatıp yaptığımız çalışmaları yayınlarıyla paylaşan sizlere sonsuz teşekkür ederim” ifadelerine yer verdi.
  • 140 gündür pedal çevirerek dünyayı geziyorlar

    140 gündür pedal çevirerek dünyayı geziyorlar

    Danimarka’dan 1 Nisan’da bisikletle dünya turuna çıkan çiftin durağı Diyarbakır oldu. Şanlıurfa’dan Diyarbakır’a gelen çift, tren ile Ankara ve Eskişehir’i gezmeyi planlarken, gezilerine Asya’dan devam edecekler.

    Jesper Vendelbo, 1 Nisan’da Danimarka’dan başladıklarını, 140 gündür bisiklet sürdüklerini söyledi.
    Diyarbakır’dan Ankara ve Eskişehir’e trenle yol alacaklarını belirten Vendelbo, daha sonra yarım yıl boyunca Asya’dan devam edeceklerini ifade etti.
    “Türkiye ve Diyarbakır, hayal edebileceğimizden çok daha güzel bir yer” diyen Vendelbo, “Şanlıurfa’dan geliyoruz. Bacaklar çalışabiliyorken farklı bir şey denemek için bir yıl boyunca bisiklet sürmeye karar verdik” dedi.

  • “Dünyanın zorluklarıyla baş etmeye hazırız”

    “Dünyanın zorluklarıyla baş etmeye hazırız”

    ABD Başkanı Joe Biden, Japonya Başbakanı Fumio Kishida ve Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol geçtiğimiz yıl ABD’nin Maryland eyaletindeki Camp David yerleşkesinde gerçekleştirilen üçlü Camp David Zirvesi’nin 1. yıl dönümü dolayısıyla ortak bir bildiri yayımladı. Zirveden bu yana üçlü iş birliğinde kaydedilen muazzam ilerlemeden memnuniyet duyulduğu belirtilen bildiride, “Camp David Zirvesi’nde belirlediğimiz ilkeler, benzersiz iş birliğimiz için bir yol haritası işlevi görüyor. Bölgede ve dünyada, güvenlik ile refahı arttırmaya yönelik ortak hedeflerimize ulaşmak üzere birlikte çalışıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
    ABD, Japonya ve Güney Kore’nin ortak çıkarlar ile bölgesel zorluklar hakkında istişareyi sürdürme konusunda kararlı olduğu vurgulanan bildiride, “ABD-Japonya ve ABD-Güney Kore ittifakları tarafından sağlam bir şekilde desteklenen güvenlik iş birliğini geliştirme, ortak ekonomik ve teknolojik önceliklerimizin uyumunu derinleştirme, küresel sağlık girişimlerinde koordinasyonu arttırma ile 3 ülke arasındaki güçlü halklar arası bağları daha da genişletme taahhüdümüzü yineliyoruz” denildi.

    “Hint-Pasifik bölgesinde barış ve istikrarı korumaya devam edeceğiz”

    Bildiride, tarafların geçtiğimiz yılda Hint-Pasifik ve ötesindeki öncelikleri konusunda yakın istişare ve koordinasyonu sürdürerek ortak hedeflerine olan sarsılmaz bağlılıklarını gösterdiği ifade edildi. Ortak bildiride, “Üçlü ve kapsamlı ‘Freedom Edge’ tatbikatının yapılması, yeni bir üçlü güvenlik iş birliği anlaşmasının imzalanması, Kuzey Kore’nin siber suçlar ile diğer yasadışı yollarla kitle imha silahı programı için gelir elde etme çabaları, mücadeleye odaklanan üçlü çalışma gruplarımızın kaydettiği ilerleme de dahil olmak üzere, üçlü iş birliğimizin başarılarını kutluyoruz” denildi.
    ABD, Japonya ve Güney Kore iş birliğinin güncel zorlukların üstesinden gelmek için “vazgeçilmez” olduğu vurgulanan bildiride, “Hint-Pasifik bölgesinde barış ve istikrarı korumaya ve ortak vizyonumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Dünyanın en büyük zorluklarıyla baş etmeye hazırız” ifadelerine yer verildi.

    Üç ülkenin liderleri ABD’de bir araya gelmişti

    ABD Başkanı Biden, Japonya Başbakanı Kishida ve Güney Kore Devlet Başkanı Yoon geçtiğimiz yıl 18 Ağustos’ta ABD’nin Maryland eyaletindeki Camp David yerleşkesinde üçlü bir zirve gerçekleştirmişti. Liderler, güvenlik dahil birçok alanda karşılıklı iş birliğini derinleştirme konusunda mutabık kalmıştı.

  • Dünyada sadece Tunceli’nin 2 köyünde var

    Dünyada sadece Tunceli’nin 2 köyünde var

    Tunceli’nin Pülümür ilçesinde 2017 yılından bu yana var olan türleri kayıt altına almak ve yeni türlerin varlığını tespit amacıyla çalışmalar yürütülüyor. Bilim insanları tarafından yapılan çalışmalarda dünyada sadece Pülümür ilçesine bağlı 2 köyde yayılış gösteren bitki tespit edildi. Pülümür Çarşağı ismi verilen bitkiye ilişkin detaylar bilim insanları Aslı Doğru Koca, Mustafa Gökmen, Gülderen Yılmaz ve Mehmet Yavuz Paksoy tarafından Turkish Journal of Botany Dergisi’nin Temmuz sayısında yayımlandı. Bitkinin tespiti çalışmalarında yer alan Munzur Üniversitesi Tunceli Meslek Yüksekokulu Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümünden Doç. Dr. Mehmet Yavuz Paksoy, çok küçük bir alanda yayılış gösteren bitkinin madencilik ve aşırı otlatma nedeniyle neslinin tehdit altında olduğunu söyledi. Paksoy, “Bu çalışmalar sonucunda Boraginaceae (Hodangiller) familyasına ait Çarşak otu olan yeni bir türü keşfettik. Bitkimizin yayılışı Pülümür’ün Karagöz ve Şampaşakaraderben köyü olmak üzere sadece iki lokalde bilinmektedir. Onun dışında bitkinin yayılışını tespit edemedik. Yani hem Türkiye hem dünya için sadece Pülümür’de iki köyde yayılışı olan bir bitkiden bahsediyoruz. Latince ismi Mattiastrum pulumurense, Türkçesi ise Pülümür Çarşağı şeklinde belirlendi” dedi.

    Bitkinin bin 800 ila 2 bin rakımda yayılış gösterdiğini ifade eden Doç. Dr. Paksoy, “Şampaşakaraderbent bölgesinde step diyebileceğimiz bölgede Karagöz köyünde ise taşlık, çalılık steplerde yayılışı var. Popülasyonu aşırı zengin değil. Küçük taş ve kaya parçalarının arasında öbek oluşturan küçük popülasyonlar mevcut. Bu yüzden bitki zarar görme tehlikesi altında. Çünkü bölgede madencilik faaliyetleri yapılmaktadır. Bitkinin yetişmiş olduğu toprak maden toprağı olarak kullanılacağından bitkimizin nesli tehdit altındadır. Bu yüzden bu faaliyetlerin durdurulması veyahut başka bölgelere kaydırılması gibi seçenekler ya da bu bitkiyi koruma altına alabilecek faaliyetler yapılmalıdır. Çok geniş alanlarda yayılış gösteren bir bitki değil. Ayrıca tohumdan üremesi de çok geç olan bir bitki. Yayılışının olduğu bölgenin toprağı tahrip edildiği anda bitkinin nesli tehlike altına giriyor. Şampaşakaraderbent tarafında da aşırı otlatma var. Karagöz’de de maden faaliyeti var. Hem otlatma hem de maden baskısı altında olduğu için bitkimizin nesli tehlike altına girebilir. Bu nedenle duyarlı davranmamız gerekiyor” diye konuştu.
    Yeni türün 4 bilim insanının ortak çalışmasıyla Turkish Journal of Botany Dergisi’nin Temmuz sayısında yayımlandığını ifade eden Paksoy, Tunceli’nin bitki çeşitliliğinin zenginliğine de vurgu yaptı.

    “Tunceli’deki bitki türleri 2 bini bulacak”

    Daha önce yapılan çalışmalarda Tunceli genelinde 922 bitkinin tespit edildiğini dile getiren Munzur Üniversitesi Tunceli Meslek Yüksekokulu Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümünden Doç. Dr. Mehmet Yavuz Paksoy, “Daha önceki çalışmalarda tüm Tunceli’de 922 bitki olduğu literatüre geçmişti. Ama bizim yaptığımız çalışmada Pülümür ilçesinde bulduğumuz tür sayısı 957 ve bunlardan 115’i endemik içlerinde 5 bitki de lokal endemik. Çalışmalarımız devam ediyor. 2023-2024 yılında topladığımız bitkiler bu listeye dahil edilmedi şu an için. Teşhisleri yapıldıktan sonra bu bitkileri de ekleyeceğiz listemize. Sırf bu çalışmadan yola çıkarak diğer ilçeleri de katarsak 2 bine yakın bitkiye ulaşacağımız rahatlıkla düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    Pülümür’ün bitkileri kitaplaştırıldı

    Tunceli’nin bitki çeşitliliği açısından en zengin ilçelerinden olan Pülümür ilçesinde yer alan bitkiler “Pülümür’ün Bin Bir Çeşit Bitkisi” ismiyle kitaplaştırıldı.
    İlçede bu anlamda yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi veren Pülümür Belediye Başkanı Müslüm Tosun, “Pülümür ilçemiz bitki çeşitliliği ve özel konumu itibarıyla öne çıkan bir ilçe. Biz de bununla ilgili 4 sene önce bir çalışma başlattık. Ankara Kırsal Çevre ve Orman Sorunları Araştırma Derneği ile ortaklaştırdığımız bu çalışmayı en son kitaplaştırdık. Bu çalışma ciddi bir emek gerektiriyor. En kuytu yerlere varıncaya kadar ulaşılmaya çalışıldı. Yeterli mi değil. Bu çalışma sonunda 2 bin civarında bitkiye ulaşılabileceği söyleniyor. Çalışma bölgede öne çıkan çiçek balı açısından da önem arz ediyor. Bitkilerin korunması, kayıt altına alınması açısından önemli olan bu çalışmalarımız devam edecek” dedi.

  • Çin’de sel ve toprak kayması: 7 ölü, 3 kayıp

    Çin’de sel ve toprak kayması: 7 ölü, 3 kayıp

    Çin’de Gaemi Tayfunu etkisini sürdürüyor. Hunan eyaletinde tayfunun ardından şiddetli yağış ve toprak kaymaları meydana geldi. Çok sayıda ev yıkılırken, yollar çöktü, birçok köyle iletişim kesildi. Chenzhou şehrinde 3, cuma gününden bu yana rekor yağış alan Zixing kentinde ise 4 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi kayboldu, 11 binden fazla kişi evlerinden tahliye edildi.

    Toprak kaymalarında can kaybı 22 oldu

    Gaemi Tayfunu, komşu Fujian eyaletinde karaya çıktıktan sonra iç kesimlere doğru hareket ederken, Hunan’da son günlerde şiddetli yağışa yol açmıştı. Eyalette Pazar sabahı meydana gelen bir heyelanda 15 kişi yaşamını yitirirken, 6 kişi de yaralanmıştı. Son 7 can kaybıyla birlikte toplam ölü sayısı 22’ye yükseldi.

    Ulusal Meteoroloji Merkezi’ne göre Çin’in başkenti Pekin ve komşu Hebei ve Tianjin ile Guangdong, Guangxi, Yunnan, Guizhou, Sichuan, Hubei ve Hunan’da de bugün yoğun yağış bekleniyor.

  • Papua’daki heyelanda 2 bin kişi toprak altında kaldı

    Papua’daki heyelanda 2 bin kişi toprak altında kaldı

    Güney Pasifik ülkesi Papua Yeni Gine’nin başkenti Port Moresby’nin 600 kilometre kuzeybatısındaki Enga eyaletine bağlı Kaokalam köyü çevresinde Cuma günü meydana gelen toprak kaymasında bilanço artıyor. Ulusal Afet Merkezi tarafından yapılan açıklamada, toprak altında kalanların sayısının 2 bine yükseldiği belirtildi. Son durumun Birleşmiş Milletler yetkililerine iletildiği belirtilen açıklamada, toprak kayması sonucu büyük bir yıkım oluştuğu ve tarım arazilerinin kullanılamaz hale geldiği kaydedildi. Açıklamada, toprağın yavaş bir şekilde kaymaya devam etmesi nedeniyle bölgedeki durumun istikrarsızlığını koruduğu ve bunun hem kurtarma ekipleri hem de hayatta kalanlar için tehlikeyi arttırdığı kaydedildi.
    Papua Yeni Gine savunma personeli öncülüğündeki acil durum ekiplerinin çalışmalarını sürdürdüğü afet bölgesine ilk iş makinesinin dün akşam saatlerinde ulaştığı kaydedildi. Arama kurtarma çalışmalarına katılan yerel halk kürek, sopa ve elleriyle toprağı kazıyarak toprak altında kalanları bulmaya çalışıyor. Ancak günlerdir devam eden çalışmalar sonucunda yalnızca 6 kişinin cansız bedenine ulaşılabildiği öğrenildi. Yerel basında bugün yayınlanan haberlere göre bölge halkı, yardım çığlıkları duyulan bir çifti heyelandan 8 saat sonra enkaz altından kurtarmayı başardı.
    Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, 24 Mayıs’ta yerel saatle 03.00 sıralarında meydana gelen toprak kayması sonucu en az bin 250 kişinin evsiz kaldığı, 150’den fazla evin 8 metre derinliğinde toprak altında kaldığı, yaklaşık 250 evin risk altında olması nedeniyle boşaltıldığı belirtilmişti. Yerel kaynaklar, heyelandan etkilenen bölgede yaklaşık 4 bin kişinin yaşadığını açıklamıştı.