Etiket: dünya çiftçiler günü

  • Çiftçiler günü Bursa İnegöl’de kutlandı

    Çiftçiler günü Bursa İnegöl’de kutlandı

    Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun (IFAP) kuruluş tarihi olan 14 Mayıs tarihi, 1984 yılından beri her yıl Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanıyor. Bugün tüm dünyada olduğu gibi şehrimizde de Çiftçilerin Günü düzenlenen programla kutlandı. Sanayi şehri olduğu kadar aynı zamanda iyi bir tarım şehri de olan İnegöl’de, Çiftçiler Günü İnegöl Belediyesi ve İnegöl Ziraat Odası iş birliğinde Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törenle kutlandı.

    “BİZ ÇİFTÇİ BİR MİLLETİZ”

    Bugün 11.00’da saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, ardından Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yaptı. Çelik, “Dünya Çiftçiler Günü 1984 yılından bu yana kutlanmakta. Tarihi anlamda 14 Mayıs 1946 Uluslararası Tarım Üreticileri kuruluş yılıdır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği de 1957. Bizler çiftçi bir milletiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Bu milletin bir eli kılıçta bir eli sabanda olmasaydı bu coğrafyada olmazdık’ demişti. Çok doğru bir söz. İnegöl tarlasından sofraya kadar giden bu yolda elinin değdiği her şeye değer katan çiftçilerimizin 14 Mayıs Çiftçiler gününü kutluyorum” dedi.

    İNSANLIK VAR OLDUKÇA ÜRETİM VE TÜKETİM DEVAM EDECEK

    İnegöl İlçe Tarım Müdürü İbrahim Ekren ise insanlığın var olduğu sürece üretimin ve tüketimin devam edeceğini kaydederek; “Toprağımızı işleyerek bütün vatandaşlarımızı besleyen çiftçilerimiz Çiftçiler Günü kutlu olsun. İnsan var olduğu müddetçe üretecek ve tüketecek. Belki toplumumuzda birçok kişinin görmediği, bilmediği, sadece sofrasında gördüğü gıda ürünlerini ne şekilde üretildiğini maalesef çoğu insanımız bilmiyor. Biz sektörün paydaşı olarak bu çiftçilerimiz her zaman yanında durmaya çalışıyoruz. Bakanlığımızın, devletimizin programları, destekleri çerçevesinde çiftçilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Onlara destek olmaya çalışıyoruz. Tekrardan çiftçilerimiz Çiftçiler Günü kutlu olsun” diye konuştu.

    “EL BİRLİĞİ İLE ÇABALAMAK ZORUNDAYIZ”

    Törende son konuşmayı Belediye Başkanı Alper Taban yaptı. İnegöl’ün hem sanayi hem tarımı aynı anda yapabilen ende şehirlerden olduğuna dikkat çeken Başkan Taban, “Şehrimiz bir tarafta sanayisi, bir tarafta tarım arazileri, orman arazileri ve bereketli topraklarıyla üretiyor. Bu alanda iyi noktaya gelmek istiyorsak, tüm paydaşların bu alanda kendi yetiştirmeye, geliştirmeye devam etmesi lazım. Bizde çiftçilerimizin gelişimine katkı sağlamak istiyoruz. Gerek Milli Eğitim ve Halk Eğitim Müdürlüğümüzün desteğiyle, el birliğiyle kafa kafaya vererek Allah’ın izniyle iyi bir noktaya gelmesi için çabalamak zorundayız” dedi.

    “YENİLİK ARAYIŞLARINI SÜRDÜRMELİYİZ”

    Göreve gelmelerinin ardından İnegöl’de depolama alanı eksikliği olduğunu gördüklerini kaydeden Başkan Taban, “El birliği ile kooperatifimiz bünyesinde soğuk hava tesisi kurduk. Beraberinde çiftçimizin gelişmesini istiyoruz. Yeni ürün konusunda mutlaka denemek zorundayız. Toprak tahlilleri yapmaya çalışıyoruz. İsteyen, dileyen çiftçilerimize o toprakta en iyi ne yetişirse onu deneyimletelim istiyoruz. Tekke köyümüzde önder çiftçilerimize ekinezya fide desteği vermiştik. Ekimini de gerçekleştirdik hasadını da yaptık. Kendi ifadesiyle 1’e 6 oranında kazanç sağladığını ifade ediyor. Evet cebimizdekiler zaten bizde. Onlar heybemizde. Ama bugüne dair daha yeni şeyler söylememiz gerekiyor. Bundan sonrası için de yeni bir açılım yakalamamız gerekiyor. Bunun için gayret edeceğiz el birliği ile. İnegöl Belediyesi olarak taş toplama aracı aldık. Taşlı arazilerin temizlenerek daha fazla verim elde edilmesine katkı sağladı. Bir koyun yıkama havuzu aldık, orada çiftçimize bir katkı sağlandı. Salça makinesi, ceviz soyma makinesi başkaca desteklerle çiftçimizin yanında olmaya çalıştık. Bugün de 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle bir aradayız. Ben tüm çiftçilerimize sağlıklı, huzurlu ve bereketli bir hayat temenni ediyorum. Burada bulunan tüm paydaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. İnşallah birlik ve beraberlikle bunu daha güzel noktaya getirmiş olacağız” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından davetlilere ikramlarda bulunuldu.

  • Sarıbal’dan dünya çiftçiler günü mesajı

    Sarıbal’dan dünya çiftçiler günü mesajı

    Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tarım Politikalarından Sorumlu Başdanışmanı Orhan Sarıbal’ın Çiftçiler Günü mesajı şöyle:

    “Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında ülke ekonomisinin lokomotifi görevini gören, devletin bütün aşamalarında destek verdiği ziraat, 1950 yıllardan itibaren ‘sanayileşme hamlesi’ne kurban edildi. Devlet desteğini çekti. Özellikle 1980 Darbesi sonrası yürürlüğe konulan 24 Şubat Kararları sonrası iyice kaderine terk edildi. Tarımda Devlet desteğini sağlayan kurumların büyük bölümü ya satıldı, ya işlevsizleştirildi. Son 20 yıllık AKP ve Saray Rejimi ile de kalan bütün kurumlar bitirildi. Devletin tarıma olan desteği tamamen bitti ve ülke tarımı kaderine terk edildi.

    Yaşadığımız pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı bize tarımın stratejik bir alan olduğunu ve tarımın sahipsiz bırakılmasının ne kadar yanlış bir politika olduğunu kez daha gösterdi. Pandemi sürecinde gelişmiş ülkeler başta olmak üzere bütün dünya ülkeleri çiftçisinin daha fazla üretim yapması için yeni kaynaklar aktarırken, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası dünyada kıtlık riskinin oluştuğu konuşulmaya başlandı.

    Ancak bu iki olumsuz gelişme bile mevcut siyasal iktidarın gereken adımları atmasını, çiftçinin yaşadığı sorunları hafifletmesini sağlamadı.

    Her yıl tarımdan kopan çiftçi sayısı artıyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı 2 milyon 567 bin çiftçimiz vardı. Bugün bu sayı 2 milyon 100 seviyesine geriledi.

    Aynı dönemde 35 milyon dönüm tarım arazisi üretimden çıktı.

    Üretimde kalan çiftçi ise her yıl biraz daha fakirleşti. Tarımsal girdi maliyetleri altında ezildi. Aldığı borcu ödeyemediği için icralık oldu. Bugün ülkemiz çiftçisi belki de dünyanın en borçlu çiftçisi. 2 milyon 100 bin civarındaki çiftçimizin sadece bankalara olan borcu 185 milyar lirayı geçmiş durumda.

    Mazot, gübre, ilaç, tohum, su, elektrik, yem gibi tarım girdilerinde sadece bu yıl 3-4 kat artış oldu. Çiftçi tarlasına gübre, ilaç atamadı. Kaliteli tohum kullanamadı. Yeterli miktarda sulayamadı. Beslediği hayvanına yem almadı. Alan da her gün zarar etti.

    Girdiler bu kadar artarken çiftçinin ürünü para etmedi.

    Oysa çiftçimiz bugün 84 milyon insanımız ile birlikte 5 milyonu aşkın sığınmacı, mülteci ve yabancı ile 35-40 milyon turisti besliyor.

    Bugüne kadar “Paramız var ki ithalat yapıyoruz” anlayışı ile yol alan AKP, artık hem parası yok hem de parası olsa bile dışarıdan ithalat yapamayacak duruma düştü.

    Eğer çiftçinin sorunlarını çözemezsek bugün artan enflasyon ile birlikte baş gösteren gıda krizi daha da derinleşir.

    Çiftçiyi küstürür ve üretimden uzaklaştırmaya devam edersek, Hindistan’dan bile buğday alamaz hale geliriz.

    Çiftçimizi üretimde tutamazsak gıda egemenliğimizi ve gıda güvenliğimizi kaybederiz. Çiftçimiz tarlasını terk ederse ucuz gıdaya ulaşmamız hayal olur.

    Ucuz gıdaya ulaşamazsak toplum yeterli ve dengeli beslenemez.

    Özetle, çiftçimizi mutlu edemezsek toplum olarak mutlu olamayız.

    O nedenle CHP iktidarında, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milli ekonominin temeli tarımdır” diyerek önemine işaret ettiği gibi stratejik bir sektör olan tarım sektörünün hak ettiği değeri vereceğiz.

    Bütün olumsuz koşullara rağmen gecesini gündüzüne katarak çalışan, üretimde kalmaya devam eden bütün çiftçilerimizi saygıyla selamlıyor, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyorum!”