Etiket: Dünya Sağlık Örgütü

  • Çin’den Dünya Sağlık Örgütü’ne tepki

    Çin’den Dünya Sağlık Örgütü’ne tepki

    Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian Pekin’in “sıfır vaka” politikasını eleştiren Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktör Tedros Adhanom Ghebreyesus’a tepki gösterdi.

    Sözcü Lijian düzenlenen basın toplantısında, “İlgili şahsın, Çin’in Covid-19 politikasını tarafsız ve rasyonel olarak değerlendirmesini, sorumsuzca açıklamalar yapmak yerine olguları kavramasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus dün yaptığı açıklamada, Çin’in sıfır tolerans politikasının sürdürülebilir olmadığını söyleyerek, ülkenin farklı bir yaklaşım geliştirmesi gerektiğini belirtmişti.

    Covid-19 ile yoğun test ve sıkı karantina tedbirleriyle mücadele eden Çin, Covid-19’un Omicron mutasyonunun ülkede görülmesinin ardından Wuhan’da, 2020 yılının başındaki karantina sürecinden sonra Covid-19 salgınındaki en zor günlerini yaşıyor.

  • Covid-19 ölümleri 15 milyona yaklaştı

    Covid-19 ölümleri 15 milyona yaklaştı

    DSÖ, 2020-2021 yıllarında Covid-19 bağlantılı ölümlerin eksik sayıldığını ve gerçek sayıların dünya genelinde yaklaşık 15 milyona ulaştığını açıkladı. Birçok ülkenin Covid-19 ile bağlantılı ölümleri eksik bildirdiğini bildiren DSÖ, şu ana kadar resmi olarak açıklanan 5,4 milyon can kaybına ek olarak 9,5 milyon kişinin daha hayatını kaybettiğinin tahmin edildiğini belirtti. DSÖ, “aşırı ölüm” olarak adlandırdığı oranların doğrudan hastalık nedeniyle veya salgının sağlık sistemleri ve toplum üzerindeki etkisi nedeniyle dolaylı olarak Covid-19 ile bağlantılı olduğunu kaydetti. DSÖ ayrıca, bazı bölgelerde kayıt tutulmaması ve yetersiz testler gibi unsurların da aşırı ölüm oranlarının yüksek çıkmasına neden olduğunu ifade etti.

    Türkiye en fazla ölüm yaşanan ülkeler listesinde
    DSÖ’nün yayınladığı rapora göre, aşırı ölümlerin yüzde 84 oranı ile Güneydoğu Asya, Avrupa ve Amerika’da yoğunlaştığı belirtilirken, aşırı ölümlerin yaklaşık yüzde 68’inin küresel olarak 10 ülkede yoğunlaştığı açıklandı. DSÖ’den bir veri temsilcisi konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında, bu 10 ülkenin “Brezilya, Mısır, Hindistan, Endonezya, Meksika, Peru, Rusya, Güney Afrika, Türkiye ve ABD” olduğunu söyledi. DSÖ’nün raporuna göre, aşırı ölüm oranlarının düşük olduğu ülkeler arasında ise Çin, Avustralya, Japonya ve Norveç yer aldı. DSÖ, Covid-19 nedeniyle yaşanan can kayıplarındaki aşırı ölüm oranının yüzde 57 ile erkeklerde daha fazla olduğunu belirtirken, bu oranın kadınlarda yüzde 43 olduğunu açıkladı. Aşırı ölüm oranının yaşlılarda oldukça yüksek olduğu da kaydedildi.

    Hindistan’da resmi rakamlar 10 kat daha fazla
    Küresel olarak Covid-19 ile bağlantılı ölümlerin neredeyse 3’te 1’ini oluşturduğu belirtilen Hindistan’da 4,7 milyon ölümün gerçekleştiğini bildiren DSÖ, bunun Hindistan’ın belirttiği resmi rakamların yaklaşık 10 katı olduğunu da aktardı. DSÖ’nün veri bölümünden Dr. Samira Asma, “Bu bir trajedi. Kaybedilen hayatlar için politikaları ve yapıcıları sorumlu tutmalıyız. Ölümleri saymazsak, bir dahaki sefere daha iyi hazırlanma fırsatını kaçıracağız” şeklinde konuştu.

  • DSÖ toplantısına video mesajla seslendi

    DSÖ toplantısına video mesajla seslendi

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Sağlık Bakanlığı iş birliği ile Avrupa Bölgesi Göç ve Sağlık Yüksek Düzeyli Toplantısı Beşiktaş’ta bir otelde gerçekleşti. Toplantıya Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanı sıra birçok ülkeden temsilciler katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantıya video mesaj gönderdi.

    “MÜLTECİLER SALGINLA BERABER AYRIMCILIĞA MARUZ KALMIŞTIR”

    Gönderdiği mesajda koronavirüs salgının aşı ile hafiflemiş olduğunu ancak yeni varyantlarla etkisini sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlık alt yapısı ve ekonomik kapasitesi görece zayıf ülkeler salgının yol açtığı sıkıntılardan daha fazla etkileniyor. Salgının özellikle toplumun kırılgan kesimlerinde açtığı tahribatın çok ciddi boyutlara ulaştığını görüyoruz. Hiç şüphesiz bunların en başında da ülkelerini terk etmek zorunda kalan mülteciler ve düzensiz göçmenler geliyor. Göç ettikleri ülkelerde zaten meşakkatli şartlar altında hayata tutunmaya çalışan mülteciler salgınla daha fazla geri plana itilmiş, ötekileştirilmiş, hatta ayrımcılığa maruz kalmışlardır” dedi.

    “MİSAFİR ETTİĞİMİZ SIĞINMACILARI KENDİ VATANDAŞLARIMIZDAN AYRI TUTMADIK”

    Erdoğan, “Türkiye insanlığın ve insani değerlerin büyük bir imtihan verdiği bu kritik dönemde kendi vatandaşlarına birinci sınıf sağlık hizmeti sunarken elindeki tüm imkanları ihtiyaç sahipleriyle paylaşmaktan da çekinmemiştir. Salgının en sancılı günlerinde bizden talepte bulunan 160 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve kritik malzeme desteği sağladık. Ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan istisnasız herkesin sağlık hizmetlerine erişimini temin ettik” ifadelerini kullandı.

    “185 GÖÇMEN SAĞLIĞI MERKEZİ’Nİ FAALİYETE GEÇİRDİK”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birleşmiş Milletler’in ilan ettiği kimsenin geride bırakılmaması ilkesini ilk günden itibaren hassasiyetle uyguladık. Bugüne kadar geçen süreçte Suriyeli kardeşlerimize sağlık tesislerimizde 96,7 milyon poliklinik hizmetiyle 3.1 milyon yataklı tedavi hizmeti verdik. Dil ve kültür engelinin aşılmasıyla temel ve koruyucu sağlık hizmetlerine erişimlerin artırılması amacıyla ilgili uluslararası kuruluşların da desteğiyle 29 ilimizde 185 göçmen sağlığı merkezini faaliyete geçirdik” diye konuştu.

    “15 MİLYON DOZ AŞIYI AFRİKALI KARDEŞLERİMİZE PEYDERPEY ULAŞTIRIYORUZ”

    “Sınırımızın hemen ötesinde çok zor koşullarda hayatlarını idame ettiren 5 milyon Suriyeli mazluma yardım elimizi uzattık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Salgının en çok vurduğu bölgelerden başlayarak aşı hibeleri yaptık. 3. Türkiye Afrika Ortaklık Zirvesi’nde söz verdiğimiz toplam 15 milyon doz aşıyı Afrikalı kardeşlerimize peyderpey ulaştırıyoruz. Yerli aşımız Turkovac’a gelen talepleri de bu süreçte imkanlar dahilinde karşılamaya çalışıyoruz. Salgının küresel sistemdeki adaletsizlikleri ve çarpıklıkları bir kez daha ortaya koyduğunu görüyoruz.”

    TEMENNİMİZ KÜRESEL SİSTEMDEKİ EŞİTSİZLİKLERİN BİR AN ÖNCE AŞILMASIDIR

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 2 yılda birçok ülkede yaşanan dramatik sahnelerin tekrarının önüne geçmemiz elzemdir. Temennimiz sağlık ve güvenlik başta olmak üzere küresel sistemdeki eşitsizliklerin bir an önce aşılmasıdır. Daha huzurlu, daha istikrarlı ve adil bir dünya için hatalarımızdan ders çıkartarak sorunların üzerine cesaretle gitmemiz gerektiği aşikardır. Göçmen sağlığı alanında yapılacak yatırımlar dirençli, kapsayıcı, uyumlu ve eşitlikçi toplumların destekleyici gücü olacaktır. Mültecilerin sağlığının hiçe sayıldığı bir dünyada sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve evrensel sağlık kapsayıcılığının gerçekleştirilmesi imkansızdır. DSÖ Avrupa Bölgesi’nde göç ve sağlık alanlarında oluşturulmaya çalışılan yeni eylem planı çalışmalarını kıymetli buluyorum. 85 milyon mülteciye sadece 3 hafta içerisinde 3 milyon insanın eklendiği bir iklimde düzenlenen toplantınızın bu konuda yeni fikirlerin yeni çözüm tekliflerinin önünü açmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • DSÖ: Omicron’dan daha bulaşıcı olacak

    DSÖ: Omicron’dan daha bulaşıcı olacak

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yetkilileri, Omicron’un (BA.1) alt varyantı BA.2 ile ilgili açıklamalarda bulundu. Covid-19 teknik heyet lideri Maria Van Kerkhove, BA.2′nin halihazırda dünya çapında baskın olan BA.1′den daha bulaşıcı olduğunu ve muhtemelen daha yaygın hale geleceğini söyledi. Covid vakaları yöneticisi Dr. Abdi Mahamud ise, BA.2’nin daha önce BA.1 olan kişileri yeniden enfekte edip edemeyeceğinin ise belirsiz olduğunu söyledi.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yetkilileri, Omicron’un alt varyantı BA.2 ile ilgili açıklamalarda bulundu.

    Yeni varyantın (BA.2) Omicron’un orijinal halinden (BA.1) daha bulaşıcı olduğunu belirten yetkililer, BA.2’nin dünya çapında yaygınlaşacağını söyledi.

    ‘BA.2’NİN TESPİTİNDE ARTIŞ GÖRMEYİ BEKLİYORUZ’

    Covid-19 teknik heyet lideri Maria Van Kerkhove, küresel sağlık kurumunun Omicron’un dört farklı versiyonunu izlediğini belirtirken, halihazırda baskın olan BA.1 versiyonundan daha bulaşıcı olan BA.2 alt varyantının muhtemelen daha yaygın hale geleceğini aktardı.

    Van Kerkhove, DSÖ’nün sosyal medya platformlarında canlı yayınlanan bir soru-cevap oturumu sırasında “BA.2, BA.1’den daha bulaşıcıdır, bu nedenle dünya çapında BA.2’nin tespitinde artış görmeyi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Covid-19 teknik lideri, DSÖ’nün, alt varyantın Omicron vakalarında hızlı bir artış ve ardından keskin bir düşüş gören ülkelerde yeni enfeksiyonlarda artışa neden olup olmadığını görmek için BA.2’yi izlediğini söyledi.

    Van Kerkhove, araştırmaların devam ettiğini belirtmesine rağmen, her iki alt varyantın neden olduğu enfeksiyonların ciddiyetinde bir fark belirtisi olmadığını vurguladı.

    ‘AŞILAR CİDDİ VAKA VE ÖLÜMLERE KARŞI ETKİLİ’

    Danimarka’daki araştırmacılar daha önce, BA.2’nin BA.1’den yaklaşık 1,5 kat daha bulaşıcı olduğunu ve aşılanmış ve hatta güçlendirilmiş kişilere bulaştırma konusunda daha usta olduğunu açıklamıştı.

    Bununla birlikte, tam olarak aşılanmış kişilerin, aşısızlara kıyasla virüsü yayma olasılığının daha az olduğu belirtilmişti.

    Van Kerkhove, aşıların tüm enfeksiyonları önlemese de ciddi vaka ve ölümleri önlemede oldukça etkili olduğunu söylerken, kişileri kapalı alanlarda aşı yaptırmaya ve maske takmaya çağırdı.

    DSÖ’nün Covid vakaları yöneticisi Dr. Abdi Mahamud ise, BA.2’nin daha önce BA.1 olan kişileri yeniden enfekte edip edemeyeceğinin belirsiz olduğunu söylerken, bunun, virüsün ne kadar yayılabileceği üzerinde önemli bir etkisinin olabileceğini vurguladı.

    ‘OMİCRON’A YAKALANANLARIN ÜÇTE İKİSİ DAHA ÖNCE COVİD-19 OLDU’

    İngiltere’de yapılan bir araştırma, Omicron’a yakalanan kişilerin üçte ikisinin daha önce Covid-19 olduğunu belirtmişti.

    Covid varyantlarını izleyen uluslararası bir veri tabanına göre ABD’deki çoğu eyalette şimdiye kadar onaylanmış toplam 460 vaka olduğu bildirilirken, düşük bir seviyede dolaşımda olmasına rağmen BA.2’nin varlığını doğrulanmıştı.

  • Salgında tıbbi atık krizi büyüyor

    Salgında tıbbi atık krizi büyüyor

    Dünya Sağlık Örgütü Salı günü yaptığı açıklamada, Covid salgının on binlerce ton atığa sebep olduğunu belirterek bu Covid tıbbi atıklarının dünya çapında sağlık hizmetleri atık yönetimi sistemlerine muazzam bir yük getirdiğini vurguladı.

    DSÖ’nün küresel sağlık hizmeti atıkları analiz raporu Mart 2020 ile Kasım 2021 arasında ortak bir Birleşmiş Milletler acil durum girişimi aracılığıyla gönderilen yaklaşık 87.000 ton kişisel koruyucu malzemeleri baz alınarak hazırlandı. Raporun, bu malzemelerin kullanıldıktan sonra tıbbi atık olarak çöpe atılması analizine dayandığı belirtildi. DSÖ, raporunda BM girişimi dışında halkın kullanıp attığı tek kullanımlık maskeleri kapsamadığını vurguladı.

    8 MİLYAR COVİD AŞISI 144 BİN TON EK ATIK YARATTI

    Raporda göz önüne alan diğer veriler arasında; 2.600 ton bulaşıcı olmayan atık (çoğunlukla plastik) üretme potansiyeline sahip 140 milyondan fazla Covid test kiti, bir olimpik yüzme havuzunun üçte birine eşdeğer 731 bin litre kimyasal madde, dünya çapında uygulanan 8 milyar Covid aşısının ürettiği 144 bin ton ek atık yer aldı.

    30 Ocak, DSÖ’nün Covid-19’u uluslararası hukuka göre en yüksek uyarı seviyesi olan ‘uluslararası çapta endişe verici bir halk sağlığı acil durumu’ ilan etmesinin iki yıl dönümüydü. 30 Ocak 2020’de 100’den az vaka sayısı ve Çin dışında ölüm bulunmuyordu. 30 ocak 2022 yılına gelindiğinde 370 milyondan fazla vaka ve 5,6 milyondan fazla ölüm rapor edildiği belirtildi. Omicron varyantı 10 hafta önce ilk açıklanmasından itibaren 2020’nin tamamından daha fazla, yaklaşık 90 milyon vaka rapor edildi.

  • DSÖ uyardı: Omicron son olmayacak

    DSÖ uyardı: Omicron son olmayacak

    Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19’un evrim geçirmeye devam ettiğini söyledi. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Omicron, tsunami etkisi oluşturuyor, çok hızlı yayılıyor ve dünyadaki sağlık sistemleri üzerinde büyük baskı oluşturuyor.” dedi.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19’un Omicron varyantının son olmayacağını, virüsün “evrim” geçirmeye devam ettiğini bildirdi.

    DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün Cenevre’deki merkezinde küresel sağlık uzmanlarıyla gerçekleştirdiği yılın ilk basın toplantısında, geçen hafta salgının başından bu yana en yüksek Covid-19 vakasının kaydedildiğini belirtti.

    “TSUNAMİ ETKİSİ OLUŞTURUYOR”

    Omicron varyantının özellikle aşılanmış kişilerde Delta’ya kıyasla daha hafif seyrettiğini, buna rağmen “hafif” olarak sınıflandırılmayacağını dile getiren Ghebreyesus, “Tıpkı önceki varyantlarda olduğu gibi Omicron insanları hastanelik ediyor ve öldürüyor. Omicron tsunami etkisi oluşturuyor, çok hızlı yayılıyor ve dünyadaki sağlık sistemleri üzerinde büyük baskı oluşturuyor” ifadesini kullandı.

    Omicron yüzünden hastanelerin aşırı kalabalık olduğuna değinen Ghebreyesus, personel yetersizliği ve yoğunluktan dolayı diğer hastalık ve yaralanmalarda “önlenebilir” ölümler gerçekleştiğine işaret etti.

    Ghebreyesus, aşıların dağıtımında ve aşılara erişimde küresel eşitlik çağrısını yineledi, 109 ülkenin DSÖ’nün dünya nüfusunun yüzde 70’inin 2021 yarısına kadar tam olarak aşılama hedefini kaçıracağı kaydetti.

    “AŞILARINIZI YAPTIRIN” ÇAĞRISI

    DSÖ’nün Covid-19’a karşı mücadele ekibi lideri Maria Van Kerkhove de Omicron’a ilişkin sorular üzerine, mevcut tüm aşıların bu varyanta karşı etkili olduğunun altını çizdi.

    Kerkhove, genel olarak aşılar sayesinde Omicron varyantının daha şiddetli geçmediğine vurgu yaptı, bir kez daha herkesi aşılarını yaptırmaya davet etti.

    Omicron’un Covid-19’un son varyantı olmayacağı uyarısı yapan Kerkhove, “Maalesef Omicron son varyant olmayacak, virüs ‘evrim’ geçirmeyi sürdürüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Sinovac aşısı işe yarıyor mu?

    Sinovac aşısı işe yarıyor mu?

    DSÖ uzmanı Abdi Mahamud, Omicron varyantı üzerine açıklamalarda bulundu. Yapılan araştırmaların Omicron varyantının vücudun üst kısmını etkilediğini gösterdiğini ve bunun iyi haber olabileceğini söyleyen Mahamud, Türkiye’de de kullanılan Çinli şirket Sinovac’ın corona virüs aşısı ile ilgili de konuştu. Mahamud, “Öngörümüz Sinovac aşısının Omicron varyantı nedeniyle ağır hastaneye yatışlara karşı koruma sağlayacağını söylüyor” dedi.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), son dönemde artan Omicron varyantı ile ilgili açıklamada bulundu.

    DSÖ uzmanı Abdi Mahamud, yapılan araştırmaların Omicron varyantının vücudun üst kısmını etkilediğini gösterdiğini söyledi.

    Bunun iyi haber olabileceğini söyleyen Mahamud, önceki varyantlardan daha hafif semptomlara neden olduğuna dair daha fazla kanıtın ortaya çıktığını aktardı.

  • Dünyada salgınla geçen 2 yıl

    Dünyada salgınla geçen 2 yıl

    Merkezi İsviçre’de bulunan ve Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya’nın sağlığından sorumlu kuruluşu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2021’in sona ermesiyle Covid-19 salgınının bir tarihçesini hazırladı.

    DSÖ’nün Çin’deki Ülke Ofisi, 31 Aralık 2019 tarihinde Vuhan Belediye Sağlık Komisyonu’nun web sitelerinden ülkenin Vuhan kentindeki ‘virüs kaynaklı bir akciğer iltihaplanması’ vakalarıyla ilgili bir basın açıklaması aldı. DSÖ, vakalarla ilgili ilk tweet’i 4 Ocak 2020’de attı.

    ‘SALGIN’ UYARISI YAPILDI

    DSÖ, 5 Ocak 2020’de akut solunum yolu enfeksiyonları riski taşıyan ‘salgın’ konusunda uyarı yayınladı. Salgın, 9 Ocak itibariyle ‘Yeni Tip Koronavirüs’ olarak adlandırıldı.

    VİRÜS KAYNAKLI İLK ÖLÜM

    • Çin, 11 Ocak 2020 tarihinde koronavirüs kaynaklı ilk ölümü rapor etti.
    • 13 Ocak’ta Tayland, Vuhan kaynaklı ilk koronavirüs vakasını açıkladı. Bu, Çin dışındaki ilk vaka olarak kayıtlara geçti.
    • Japonya Sağlık Bakanlığı, 15 Ocak 2020’de Vuhan’dan gelen bir yolcuda koronavirüs tespit ettiklerini açıkladı. Bu da Çin dışındaki ikinci vaka olarak kayıtlara geçti.
    • ABD, 21 Ocak 2020’de yeni tip koronavirüsün ilk doğrulanmış vakasını bildirdi. Bu, DSÖ Amerika bölgesindeki ilk vaka oldu.
    • Fransa, 24 Ocak 2020’de DSÖ Avrupa bölgesindeki ilk 3 vakayı açıkladı. Hastalar, Vuhan’dan gelmişlerdi. B
    • irleşik Arap Emirlikleri (BAE), 29 Ocak 2020 tarihinde DSÖ Doğu Akdeniz bölgesindeki ilk vakayı açıkladı.
    • DSÖ ayrıca salgına karşı maske kullanımını tavsiye etti.

    ULUSLARARASI HALK SAĞLIĞI ACİL DURUMU İLAN EDİLDİ

    DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 30 Ocak 2020 tarihinde yeni koronavirüs salgınını, DSÖ’nün en yüksek alarm seviyesi olan ‘uluslararası bir halk sağlığı acil durumunu’ ilan etti.

    BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DEVREYE GİRDİ

    DSÖ Genel Direktörü, 4 Şubat tarihinde BM Genel Sekreterinden ‘BM kriz yönetimi politikasını’ aktive etmesini istedi.

    ADI ‘COVİD-19’ OLDU

    DSÖ, yeni tip koronavirüsün yol açtığı hastalığın adının 11 Şubat itibariyle Covid-19 olacağını duyurdu. Hastalığın adı; coğrafi bir konumu, bir hayvanı, bir bireyi veya bir grup insanı damgalamayı önlemek için değiştirildi. DSÖ, 29 Şubat’ta virüsün kontrol altına alınması için ‘karantina uygulanmasını’ tavsiye etti. Dünya genelinde 7 Mart’ta Covid-19 vakaları 100 bini geçti. Avrupa, 13 Mart 2020 tarihinde yükselen vakalar sebebiyle Covid-19 salgınının merkez üssü oldu. Dünya genelinde Covid-19 vaka sayısı 4 Nisan itibariyle 1 milyonu geçti.

    İLK COVİD-19 İLACI

    İngiltere hali hazırda kullanılan ‘Deksametazon’ adlı ilacın Covid-19 kritik hastaları için hayat kurtarıcı olabileceğini gösteren ilk klinik araştırma sonuçlarını 16 Haziran 2020 tarihinde açıkladı.

    İLK MUTASYON

    Danimarka, 6 Kasım 2020 tarihinde vizon kaynaklı Covid-19 mutasyonunu DSÖ’ye rapor etti. İngiltere, 2 Aralık tarihinde Pfizer & Biontech aşısına kullanım onayı veren ilk ülke oldu. Aralık ayında daha önce İngiltere’de tespit edilen ALFA ve daha önce Güney Afrika’da tespit edilen BETA mutasyonları DSÖ tarafından resmileştirildi.

    İLK YAPILAN COVİD-19 AŞISI

    Dünya’daki ilk Covid-19 aşısı, 8 Aralık 2020 tarihinde 90 yaşındaki Margaret Keenan’a, Matron May Parsons tarafından İngiltere’de uygulandı. Uygulanan ilk aşı Pfizer & Biontech tarafından üretilen Covid-19 aşısı oldu. Pfizer & Biontech Covid-19 aşısı, 5 Ocak’ta DSÖ’den acil kullanım onayı alan ilk aşı oldu.

    Brezilya’dan Japonya’ya gelen bir kişide GAMMA olarak adlandırılan mutasyon Ocak 2021’de DSÖ’ye rapor edildi. GAMMA mutasyonunun ilk verileri Kasım 2020 tarihinde açıklanmıştı. DSÖ, Ekim 2020’de ilk verileri ortaya çıkan Delta mutasyonunu Mayıs 2021 tarihinde açıkladı. DSÖ, 24 Kasım 2021 tarihinde Omicron mutasyonunu duyurdu.

  • DSÖ’den yeni varyant açıklaması

    DSÖ’den yeni varyant açıklaması

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), koronavirüsün Güney Afrika’da ortaya çıkan yeni varyantına “Omicron” adını verdi. Yüksek derecede bulaşıcı olduğu belirtilen varyant “endişe verici” olarak sınıflandırıldı.

    Dünyayı alarma geçiren koronavirüsün yeni varyantının adı belli oldu. Dünya Sağlık Örgütü B.1.1.529 kodlu varyanta Yunan alfabesinin onbeşinci harfi olan OMICRON adını verdi.

    İlk kez Güney Afrika’da ortaya çıkan varyantın risklerini görüşmek üzere Cenevre’de toplanan DSÖ Danışma Grubu OMICRON’u “endişe verici” olarak tanımladı.

    Ön bulguların yeni varyantın diğer endişe verici varyantlara kıyasla daha yüksek bulaşma riski taşıdığı yönünde olduğu bildirildi.

    Güney Afrika’nın hemen her şehrinde OMICRON varyantı vakalarının artış gösterdiğine dikkat çekildi. Güney Afrika, Hong Kong, İsrail ve Botsvana’da yaklaşık 100 doğrulanmış vaka tespit edildi. Biliminsanlarına göre yeni varyant çok sıra dışı bir mutasyon kümesine sahip.

    İngiltere Kamu Sağlığı Kurumu, varyantın aşıların dayandığı orijinal koronavirüstekinden önemli ölçüde farklı bir protein yapısının olduğunu açıkladı. Bu durumun yeni varyantın vücudun bağışıklık tepkisinden kaçmasına yardımcı olmasından endişe ediliyor.

    BioNTech firması ise yeni varyantı yakından incelediklerini, en geç iki hafta içinde laboratuvar testlerinden kesin verilere sahip olacaklarını duyurdu.

    Belçika koronavirüsün yeni varyantının Avrupa’da görüldüğü ilk ülke oldu. Enfekte kişinin, Türkiye üzerinden Mısır’a yaptığı bir geziden döndükten 11 gün sonra semptomlar geliştiren genç bir kadın olduğu açıklandı.

    Aşısız vakanın daha önce Güney Afrika’da hiçbir ülkeye gitmediği belirtildi. İlk vaka tespit edilmesinin ardından 27 AB ülkesi Güney Afrika’ya seyahat yasağı getirme konusunda anlaştı. Güney Afrika’dan uçakla Amsterdam’a varan onlarca yolcu COVID-19 testi yaptırmak için havalimanında kuyruk oluşturdu.

    AB’nin yanı sıra ABD, Birleşik Arap Emirlikleri de Güney Afrika’dan ülkeye girişleri askıya aldı.

  • “Şimdiye kadarki en kötü varyant!”

    “Şimdiye kadarki en kötü varyant!”

    Güney Afrika’da tespit edilen yeni corona virüs varyantı ile ilgili açıklamalar yapıldı. İngiltere’de uzmanlar “şimdiye kadar gördüğümüz en kötü” olarak adlandırdığı yeni bir Covid varyantı nedeniyle küresel piyasalarda riskten kaçınma dalgası oluştu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bugün, varyant için özel olarak toplanma kararı aldı. İşte B.1.1.529 adlı yeni bir corona virüs varyantı ile ilgili son bilgiler.

    Geçtiğimiz günlerde Güney Afrika’da tespit edilen B.1.1.529 adlı yeni bir corona virüs çeşidi ile ilgili ‘endişe verici’ açıklamalar gelmeye devam ediyor.

    Uzmanların “Şimdiye kadar görünen en kötü Covid-19 varyantı” olarak tanımladığı yeni türün, birçok ülkede salgını körükleyebileceği, sağlık sistemlerini zorlayabileceği, aşılardan kaçabileceği ve ülke ekonomilerini zor duruma sokabileceği belirtildi.

    Küresel piyasalarda söz konusu nedenlerden dolayı riskten kaçınma dalgası oluşturan yeni varyant ile ilgili Dünya Sağlık Örgütü’nden de açıklama geldi.

    DSÖ’nün Covid-19 teknik sorumlusu Dr. Maria Van Kerkhove, aşılar ve önceki enfeksiyonlar tarafından sağlanan bağışıklığı atlayabilecek yeni ortaya çıkan ve “ağır mutasyona uğramış” bir Covid-19 varyantını tartışmak için özel bir toplantı planladıklarını söyledi.

    Toplantıda, B.1.1.529 olarak anılan varyantın aşılar, testler, ortaya çıkan semptomlar ve tıbbi tedaviler için potansiyel olarak ne anlama gelebileceğini tartışılacağı bildirildi.

    Van Kerkhove, DSÖ’nün virüs evrimi çalışma grubu, varyantın daha yaygın hale gelebilecek ilgi alanlarından biri olduğuna karar verirse, grubun buna Yunanca bir isim atayacağını da sözlerine ekledi.

    İlk olarak Güney Afrika’da tespit edilen virüs ile ilgili İngiltere’de altı Afrika ülkesine seyahat yasağı getirdiğini duyurdu.

    “Şimdiye kadar görünen en kötü Covid-19 varyantı” olarak nitelenen yeni corona virüs türü ile ilgili temel bilgiler:

    BU VARYANTIN FARKI NE?

    Bilim insanları, B.1.1.529 olarak tanımlanan varyantın, vücuttaki hücrelere girişinde önemli bir rol oynayan spike proteininde çok sayıda mutasyon taşıdığını söylüyor.

    Spike proteini aşıların hedeflediği bölge olurken, araştırmacılar hala öncekilerden daha bulaşıcı mı yoksa daha öldürücü mü olduğunu belirlemeye çalışıyorlar.

    NEREDEN GELDİ?

    Yeni türün nereden geldiğine dair şimdiye kadar sadece birkaç spekülasyon bulunuyor. Londra’daki UCL Genetik Enstitüsü’nden bir bilim insanı, varyantın muhtemelen bağışıklığı baskılanmış bir kişinin kronik bir enfeksiyonu sırasında geliştiğini söyledi.

    Bu kişinin muhtemelen tedavi edilmemiş bir HIV/AIDS hastası olduğu vurgulandı.

    Güney Afrika, dünyada en çok HIV virüsü taşıyan ülke olarak dikkat çekiyor. Ülkede tespit edilmiş 8,2 milyon HIV hastası bulunurken, geçen yıl Güney Afrika’da tanımlanan beta varyantının da HIV bulaşmış bir kişiden gelmiş olabileceği aktarıldı.

    NE KADAR YAYGIN?

    Perşembe günü itibarıyla, yeni enfeksiyonlar arasında baskın tür haline gelen tür Güney Afrika’da yaklaşık 100 vakada tespit edildi.

    İki Güney Afrika üniversitesinde gen dizileme kurumlarını yöneten biyo-enformatik profesörü Tulio de Oliveira’ya göre erken PCR test sonuçları, Johannesburg’u içeren Güney Afrika eyaletinde Çarşamba günü bildirilen bin 100 yeni vakanın yüzde 90’ının yeni varyanttan kaynaklandığını gösterdi.

    Komşu Botsvana’da yetkililer, Pazartesi günü tam aşılı kişilerde dört vaka kaydederken Hong Kong’da ise Güney Afrika’dan bir gezginde yeni varyant tespit edildi.

    NE KADAR ENDİŞE VERİCİ?

    Yeni türün ne kadar endişe verici olduğuna dair açıklama yapmanın erken olduğunu belirten Dünya Sağlık Örgütü, mevcut yeni varyantın 100’den az tam genomik dizisinin bulunduğunu ve bu durumun yeni türü incelemek için gereken süreyi ve mevcut aşıların buna karşı ne kadar iyi çalıştığını görerek bilgilerin güncelleneceğini söyledi.

    NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

    DSÖ, B.1.1.529’u tartışmak ve resmi olarak bir ilgi veya endişe türü olup olmayacağına karar vermek için Cuma günü bir toplantı çağrısında bulundu.

    DSÖ’nün toplantısı sonrası ise hükümetlerin varyanta yanıt olarak sınır ve seyahat kontrolleri konusunda da harekete geçmeleri bekleniyor.