Etiket: Dünya

  • ABD Temsilciler Meclisi’nin yeni başkanı belli oldu

    ABD Temsilciler Meclisi’nin yeni başkanı belli oldu

    Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy’nin geçtiğimiz 3 Ekim’de görevden alınmasının ardından, Temsilciler Meclisi’nin yeni başkanı belli oldu. Başkanın seçilebilmesi için adaylardan birinin 217 oya ulaşması gereken mecliste yapılan dördüncü oylamada, mecliste çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçilerin adayı Louisiana Milletvekili Mike Johnson 220 oy ile yarışı kazanan isim oldu. Demokrat Hakeem Jeffries ise 209 oy aldı. Yemin ederek görevine başlamadan önce yaptığı konuşmada, “Halkın meclisi işine geri döndü” ifadelerini kullanan Johnson, kolay olmasa da ülkede işleri yeniden yoluna koyacaklarını söyledi.

    ABD Başkanı Biden açıklama yaptı

    ABD Başkanı Joe Biden ise, seçimin ardından yaptığı yazılı açıklamada, Meclis Başkanı kim olursa olsun Amerikan halkı adına onunla iyi niyet çerçevesinde çalışmaya çaba göstereceğini söyledi. “Önemli konularda fikir ayrılıklarımız olsa da, mümkün olan her alanda ortak bir zemin bulmak için karşılıklı çaba göstermeliyiz” diyen Biden, “Zaman, hepimiz için sorumlu bir şekilde hareket etme ve Amerikan halkının iyiliğini ve Amerikalıların günlük önceliklerini her türlü partizanlığın üstünde tutma zamanıdır” ifadelerini kullandı.

    15. turda seçilebilmişti

    Temsilciler Meclisi üyesi Cumhuriyetçi Matt Gaetz Cumhuriyetçiler içindeki aşırı sağcı bir grup ile McCarthy arasındaki siyasi gerginlik nedeniyle geçtiğimiz Ocak ayında McCarthy’nin Temsilciler Meclisi Başkanı olmasına karşı çıkmıştı. McCarthy, Gaetz ve beraberindeki grubu ikna etmek için bazı tavizler vermek zorunda kalmıştı. Bu tavizler arasında, görevden almaya yönelik oylama için bir temsilcinin önergesinin yeterli olması da yer almıştı. McCarthy, yapılan oylamanın 15. turunda Temsilciler Meclisi Başkanı seçilebilmişti.

    Bir ilk yaşanmıştı

    Gaetz bu ayın başında ise McCarthy’nin görevinden alınmasına yönelik oylama için önerge sunmuş, McCarthy yapılan oylama neticesinde koltuğunu bırakmak zorunda kalmıştı. Cumhuriyetçi McCarthy’nin kendi partisinden üyelerin oylarıyla koltuğunu kaybetmesi ABD tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçmişti. Yaşanan gelişmelerin ardından Temsilciler Meclisi’nin yeni başkanının kim olacağı merak konusu olmuştu.

  • Mescid-i Aksa’da yoğun önlemler

    Mescid-i Aksa’da yoğun önlemler

  • “Bu çocukların suçu ne?”

    “Bu çocukların suçu ne?”

    İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus şehrinin doğusunda bulunan bir eve gece saatlerinde saldırı gerçekleştirdi. Saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 10 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı. Bombalanan eve ambulans ve sivil savunma ekipleri sevk edilirken, hayatını kaybedenlerin cansız bedenleri ve yaralılar Gazze Avrupa Hastanesi’ne götürüldü.

    Çocukların cenazeleri önünde yardım çığlığı

    Gazze Avrupa Hastanesi Müdürü Dr. Yusuf El Akkad saldırıda hayatını kaybeden 6 çocuğun cenazelerinin önünde yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırısını kınadı. Al-Akkad, “Şu çocuklara bakın. Bu çocukları kim öldürüyor? Nedir bu? Bu çocukların suçu ne? Ey dünya, sen bu çocukların yanında neredesin? İşgalin (İsrail’in) bu mazlum halka karşı yaptığı katliamları görmüyor musunuz” ifadelerini kullandı.

  • “Dünyanın yeni sorunu küresel parçalanma ve durgunluk”

    “Dünyanın yeni sorunu küresel parçalanma ve durgunluk”

    Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işın Çelebi, dünyanın son 30 yılına damga vuran küreselleşmenin yerini küresel parçalanmaya bıraktığını dile getirdi. Işın Çelebi’ye göre artık bölgesel savaşlar, çatışmalar ön plana çıkıyor. Her yerde meşruiyet tartışmaları, arayışları var. Ulusal açıdan bakarak meselelere çözüm getirme ihtiyacının çok net oluğunu belirten Çelebi, “Bizim enflasyon ve büyüme problemlerimiz de dünyadaki bu ayrışma ve parçalanmadan çok etkileniyor. Dünyada bir yavaşlama süreci başladı. Savaşın da etkisiyle petrol fiyatlarının 100 doları geçmesi halinde bu durgunluğun ‘Stagflasyona’ dönüşeceği beklentisi var. Türkiye’de 65-70 düzeyinde devam eden enflasyonun, 2024’ de yüzde 33- yüzde 35’e inmesi zor” değerlendirmesini yaptı.

    Dr. Mahfi Eğilmez ise dünyanın büyüme ile enflasyon arasına sıkıştığını söyleyerek, “Büyümeyi yukarıda tutmak isterseniz enflasyon yükseliyor. Çünkü büyümeyi yukarıda tutmanın yolu kamu harcamalarını artırmak, vergileri düşürmek, biraz parayı bollaştırmak. Enflasyonu düşürmenin yolu ise bunların tam tersi” açıklamasını yaptı.

    “2024 enflasyonu yüzde 40’ın altına düşmez”

    Işın Çelebi, IMF’in dünyanın büyüme oranını üç buçuktan, üçe düşürmesinin, Türkiye’nin büyümesini de olumsuz etkileyeceğini belirtti. 2024’te enflasyonun kolay kolay yüzde 40’ın altına düşmeyeceği görüşünü paylaştı. Daralmanın, Türkiye’nin ihracatını da etkileyeceğini ifade ederek, 2024’de kurun birkaç basamak daha yukarı çıkacağını vurguladı. 2024’te dövizi bastırma politikasının da uygulanamayacağını dile getiren Işın Çelebi, “Türkiye, o elbiseye sığmayacak. Cari işlemler açığı artma ihtimali, gündeme gelecek. Türkiye ihracatının yüzde ellisini Avrupa Birliği ülkeleri ile yapıyor. Ama Almanya’da 5 iş gününü 4 iş gününe indirdiler, ciddi boyutta iflaslar var. Bunu İngiltere’de yaşıyor. Çünkü dünyadaki bu daralma bizim ihraç mallarımızdaki fiyatların dolar bazında gerilemesine yol açıyor. Bu bizim cari işlemler açığımızı da yukarı çekiyor ve yeni pazarlar bulma ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Bu bakımdan 2024 yılı, özellikle Nisan ayından sonra daha daraltıcı politikaların uygulanacağını bize haber veriyor” diye konuştu.

    “Büyüme duracak. Çözüm, beklentileri iyileştirmek”

    Bir Kızılderili sözü ile “Çok hızlı yol aldık, ruhumuz geride kaldı” diyerek dünyanın şimdiki durumunu özetleyen Dr. Mahfi Eğilmez de, “Bugüne kadar 100 trilyonluk bir büyüme sağlanmış. Dünya, realiteden kopuk bir hızla büyüdü. Bunu artık daha fazla zorlayamayacağımız bir yerdeyiz. Bu dünyada da Türkiye’de biraz duracak.” yorumunu yaptı. Dr. Mahfi Eğilmez, İngilizcesi “trade off” olan ödünleştirme kavramının etkilerinden de bahsettiği konuşmasında, dünyanın büyüme ile enflasyon arasındaki tezatlık meselesini çözemediğini vurguladı. Bununla birlikte Türkiye’nin 2003-2013 arasında bunu başardığını da hatırlatarak, “Bunu, beklentileri iyileştirerek çözdü. İnsanlar, geleceğe dair umutlu beklentiler taşırlarsa enflasyon düşer. O zaman, Avrupa Birliği’ne tam üyelik müzakereleri başlamıştı. Bankacılık Reformu yapılmıştı. Kamu maliyesi sağlanmış, borçlar azalmaya başlamıştı. Böyle olunca faizler düştü, enflasyon da düştü. Ama bugün artık dünya da bambaşka bir yerde. İkincisi de o güven ortamını yeniden oluşturabilmemiz o kadar kolay değil” diye konuştu.

    Doğru faiz uygulamasının da çok önemli olduğunun altını çizen Mahfi Eğilmez, yanlış politika faizinin tek başına her şeyi alt üst edebildiğini kaydederek, “Ancak düzeltmek için sadece faizi artırmak yetmez. Hukukun üstünlüğü, sosyal adalet gibi ekonomi ile ilgili olmayan düzenlemeler de yapmak gerekir.” dedi. Borsanın son zamanlardaki yükselişine de değinen Mahfi Eğilmez, “Kurumların, firmaların değerini bulmaları desteklenecek bir şey. Fakat bu, düşük faiz nedeniyle olduğunda doğru olmuyor. Yani faizi düşük tuttuğun zaman başka gidecek yer kalmıyor. Önemli olan faizi normale çektiğinizde acaba borsa böyle devam edecek mi?” sorusunu yöneltti.

    “Savaş gibi durumlar artık daha kısa süreli etkili oluyor. İrrasyonelite, rasyonelize oluyor”

    İsrail -Filistin savaşının etkilerine de değinen Mahfi Eğilmez’e göre, eskiden bu tip olayların etkileri daha uzun sürerdi. Aslında yaşanılan durumu tuhaf bulduğunu ifade eden Mahfi Eğilmez, “Ben bunu irrasyonelliğin rasyonelize olması olarak tanımlıyorum. Bir süre insanlar bakıyorlar, insani boyutunda tepkilerini sosyal medyada dile getiriyorlar. Sonra dönüp baktığınızda herkes kendi işine dönüyor. Mesela bana gelen soruların yüzde doksanı “Hocam biz borsadayız. Nasıl etkileniriz?” Herkes bunu soruyor. Piyasa bağımlısı hale geldiğimiz için olayların etkisi çabuk unutuluyor. Bu bir yandan çok kötü bir şey. Bir yandan iyi bir şey” açıklamasını yaptı.

    “Teknolojinin ihracattaki payı yüzde 15’e çıkarılmalı” Işın Çelebi, Türkiye’nin gerçek bir stratejik plana ihtiyaç duyduğunu belirtti. Enflasyonla mücadeleyi, üretim artışı ve verimliliğin üzerine oturtmak gerektiğinden bahsetti. Yatırım tasarruf dengesini, ihracat ithalat dengesini, ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 85- 90’a çıkarmayı, sektörden gelen arz ve talep dengesini kurabilmenin önemini vurguladı. Bunları bir çatıda birleştirmek ve üçer aylık programlarla yönetmek gerektiğine dikkat çekerek, toplam ihracat içindeki teknolojinin yüzde 1 olan payının mutlaka, yüzde 15’e çıkarılması gerektiğini söyleyerek, “Durum, sadece mali politikalarla düzelmez. İklim değişiyor. Dicle ve Fırat sularının yaklaşık yüzde 40’ı kurudu ve suyun verimli kullanımını sağlayacak bir sisteminiz yok. Oysa yeraltı sularını kullanacak teknolojin olsa tarıma ve kalkınmaya katkı sağlar.” tespitlerinde bulundu. Işın Çelebi’ye göre, maliye politikaları maalesef parasal politikaların önünde cereyan ediyor. Bunu bir sıkıntı olarak nitelendiren Işın Çelebi, “Dolaylı para toplamak, ekonomiyi de sıkıntıya sokuyor. Ayrıca ciddi bir vergi reformuna ihtiyaç var. Para politikasıyla desteklenmeli” diyerek önerilerini dile getirdi.

    “Sorunlar envanteri çıkarılmalı, çözüme en ciddilerinden başlanmalı”

    Piyasadaki harcamaların aslında bir refah göstergesi olmadığına işaret eden Mahfi Eğilmez, “Mevduat faizi yüzde 40, enflasyon 60. Vatandaşın kafasındaki enflasyon ise yüzde 150” diyerek sözlerine şöyle devam etti. “Vatandaş, “Faizi de koysam, enflasyonun yarısı kadar para kalmıyor elimde. Bari arabamı değiştireyim, ya da borsaya gireyim” diye düşünüyor. Kafeler, restoranlar baktığınızda tıklım tıklım. Çünkü insanlar paradan kaçıyor, tutmuyor. Bu da bir talep yükselmesine neden oluyor.” şeklinde konuştu. Eğilmez’e göre tek sorun enflasyon da değil. Hukuk, komşularla ilişkiler, demokrasi ve en önemlisi eğitim. Sayının sürekli arttığını ancak eğitim kalitesinin giderek düştüğünü belirtti. “Bakın 1980’de Türkiye’de kişi başına gelir 2 bin 300 dolarken, Güney Kore’nin bin 800 dolar idi. Bugün Güney Kore’de 35 bin dolar, Türkiye’de 10 bin dolar. Ne yaptılar, buraya nasıl geldiler? Bunların analizinin yapılması ve ona göre bir plan hazırlanması lazım. Bir sorunlar envanteri çıkarılarak, en ciddi olanlardan çözmeye başlanmalı” diyerek sözlerini tamamladı.

  • “Yardımların kesilmesi büyük hata olur”

    “Yardımların kesilmesi büyük hata olur”

    İsrail-Filistin gündemiyle çevrimiçi olarak toplanan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından AB Dış ilişkiler Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, açıklamalarda bulundu. AB Dışişleri Bakanlarının İsrail’in Hamas saldırıları sonrası meşru müdafaa hakkına sahip olduğu görüşüne sahip olduklarını belirten Borrell, “İsrail’in savunma hakkı var. Ancak bunun uluslararası hukuka uygun şekilde yapılması gerekiyor” dedi.
    İsrail’in Gazze Şeridi’ne giden elektrik ve su hatlarını kesmesini eleştiren Borrell, uluslararası hukuka göre sivil halkın suyu, yiyeceği ve elektriğinin kesilemeyeceğini vurguladı.
    Toplantıya İsrailli ve Filistinli bakanların da katıldığını aktaran Borrell, “Filistin yönetimi ile ilişkimizi nasıl sürdüreceğimizi tartıştık. Filistin halkı ile Hamas arasında açık bir ayrım var. Hamas’ı terör örgütü olarak görüyoruz. Filistin makamları bunun dışında başka bir şey. Ortağımız. Filistin yönetimini destekliyoruz ve ilgileniyoruz. Tüm Filistin halkı terörist değil. Yani toplu bir ceza olması halinde bu bütün Filistinlilere karşı haksız olacak. Bakanlar ezici bir çoğunlukla Filistin yönetimi ile işbirliğinin ve yardımların devam etmesi gerektiğini ve ödemelerin kesintiye uğramaması gerektiğini açıkça belirttiler” dedi.

    “Yardımların kesilmesi büyük hata olur”
    AB Komisyonu tarafından dün Filistin’e yönelik yardımların incelemeye alındığına dair yapılan açıklamaya değinen Borrell, “Komisyon bir inceleme öneriyor. Bazı üye devletler de bir inceleme yapmak istemektedir. Nasıl destek uygulanıyor diye. Desteğimiz ile terör arasında bir bağlantı olmadığından emin olmak için. Ama bu inceleme işbirliğimizin uygulanmasını geciktirmek için bir bahane olmamalıdır. Hızlı bir şekilde yapılmalı” dedi.
    Filistin’e yönelik mali yardımların kesilmemesi için özel çaba harcadığını belirten Borrell, “Yardımların kesilmesi büyük hata olur” dedi.
    Çatışmalar nedeniyle sivillerin mağdur olduğunu belirten Borrell, yeniden barış için arayışların başlaması gerektiğini vurguladı.

  • “İran’ın yardım edip etmediğini doğrulamış değiliz”

    “İran’ın yardım edip etmediğini doğrulamış değiliz”

    ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalara dair açıklamalarda bulundu. Sullivan, İran’ın Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısında “suç ortağı” olduğunu yineleyerek, İran’ın bu benzeri görülmemiş saldırıya özel olarak destek sunduğunu gösteren hiçbir istihbarat bulunmadığını belirtti.
    Sullivan, “Baştan beri İran’ın geniş anlamda suç ortağı olduğunu söyledik, çünkü Hamas’ın askeri kanadının finansmanında aslan payını onlar sağladı, eğitim sağladılar, destek sağladılar. İran’ın bu saldırıyı önceden bilip bilmediği veya bu saldırıyı planlamaya veya yönlendirmeye yardım edip etmediği sorusuna gelince, burada kürsüde durduğum an itibariyle bunu doğrulamış değiliz” dedi.
    Saldırılarda haber alınamayan ABD’lilere değinen Sullivan, 20’den fazla ABD vatandaşının kaybolduğuna inandıklarını belirterek, ancak bu sayının şu anda Hamas’ın esir aldığı ABD’lilerin sayısını yansıtmadığını aktardı. Sullivan, “Durumları hakkında bilgimiz yok ve ABD vatandaşlarının kesin sayısını doğrulayamıyoruz” dedi.
    ABD Başkan Joe Biden, Hamas’ın saldırılarında en az 14 ABD vatandaşının hayatını kaybettiğini açıklamış, Hamas tarafından Gazze’de rehin tutulanlar arasında ABD vatandaşlarının da bulunduğunu söylemişti.

  • Dünyanın ikinci büyük el yazması

    Dünyanın ikinci büyük el yazması

    Keçiören Kalaba Kent Meydanı’nda Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla “Türk-İslam Sanatları Sergisi” açıldı. Tezhip, ebru, telkari, el yazması ve kaligrafi sanatlarının yer aldığı sergiye her yaştan insan katılım gösterdi. Sergide, yumurta akıyla yapılan ve 500 yıl dayanıklı olma özelliği taşıyan dünyanın ikinci büyük el yazması Kur’an-ı Kerim’i de sergilendi. Kur’an-ı Kerim’i beş yılda tamamlayan İmam Hatip ve hattat Recai Özsoy, kutsal kitap hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Bir rüyadan esinlenerek bu eseri yaptığını belirten Özsoy, çocukların hafızasında Kur’an-ı Kerim’in daha fazla yer kaplaması için bu eseri yaptığını ifade etti. Çocukların Kur’an hakkında bilinçli olmasını istediklerini dile getiren Özsoy, “Çocukların bilinç altında büyük bir yer edinmesinin büyük bir avantajı vardır. Kitabımızı büyük tanımaları. Görselde böyle ama hiç değilse çocukların hafızasında da böyle olsun. Dolayısıyla bunu düşünerek böyle bir eser yapmayı planladım. Kitabın bir sayfasının büyüklüğü bir buçuk metre ve eni de 110 santimetre” diye konuştu.

    Sergiyi ziyaret eden Kalaba İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Firdevs Bölükbaşı, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla beraber sergide olmaktan mutlu olduğunu söyledi. Bölükbaşı, herkesin Mevlid-i Nebi Haftası’nı kutladığını aktararak, “Bugün kandil haftası. Çok mutlu oldum buraya geldiğim için. Burada hem ebru sanatları ve Kur’an-ı Kerim’in büyük hali var. Hatlar çok fazla büyüktü. Bunun hakkında ben meraklandım ve eve gidince de araştırmak istiyorum. Kur’an okumasını da biliyorum” dedi.

    Serginin açılışına Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, İlçe Müftüsü Hasan Limon ve vatandaşlar katıldı. Dünyanın ikinci büyük el yazması Kur’an-ı Kerim’inin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye edilmesi planlanıyor.

  • Dünya Kalp Günü

    Dünya Kalp Günü

    Mesajında, tüm dünyada yılda 17 milyon kişinin kalp ve damar hastalıklarına bağlı nedenlerden hayatını kaybettiğine dikkat çeken Bilge, “Türkiye’deki toplam ölümlerin yüzde 86’sından Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar (BOH) sorumludur. Kalp ve damar hastalıkları (KDH), bir numaralı ölüm nedenidir. Bulaşıcı olmayan hastalıklarının yüzde 47’si KDH’dan kaynaklanmaktadır” ifadelerine yer verdi.

    Dünya Sağlık Örgütü’nün uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebileceğini belirttiğini aktaran Bilge, mesajının devamında ise şu ifadeleri kullandı:

    “Bazı araştırmalar, kalp hastalığı olanlarda yıllık grip aşısı olmanın kalp krizi, felç ve kalp kaynaklı ölüm riskini azalttığını göstermektedir. Bu nedenle kalp hastalığı ve bağışıklık sistemi rahatsızlığı olanların mevsimsel grip dönemine girdiğimiz bu zamanda aşılarını yaptırmaları, maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmeleri önem arz etmektedir. Risk faktörleri bir arada görülmesi bireyin riskini katlayarak arttırır. 40 yaş ve üstündeki bireyler aile hekimine başvurarak yılda en az bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesini yaptırabilirler. Risk değerlendirmesinde öncelikle yaş, cinsiyet, sigara kullanımı bilgileri alınmakta, kan basıncı ölçülerek ve total kolesterol değeri bakılarak 10 yıl içinde bazı kalp damar hastalıklarından ölüme ilişkin risk hesaplanmaktadır. Hesaplama sonrasında aile hekimi yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık vermekte, risk durumuna göre gerekli durumlarda sağlıklı hayat merkezlerinden destek alınmasını sağlamakta, daha ileri tetkik ve tedavi planı için ise uzman hekime yönlendirmektedir. Aile hekimleri tarafından yapılan tarama ve izlemler ile hastalık riski olan bireyler erken tespit edilmesi, sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık verilerek takip edilmesi hedefleniyor. Şekerli içeceklerin ve kutu meyve sularının tüketiminin azaltılması gerekiyor. Sağlıklı bir alternatif olarak tatlılar yerine taze meyve tüketilmesi uygun olur. Tuz, şeker ve yağ oranı yüksek olan işlenmiş ve önceden paketlenmiş gıdalardan mümkün oldukça uzak durulmalıdır. Haftada 5 kez en az 30 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapılabilir.”

  • Rıza Kayaalp dünya ikincisi oldu

    Rıza Kayaalp dünya ikincisi oldu

    Dünya Güreş Şampiyonası erkekler grekoromen 130 kiloda sporcumuz Rıza Kayaalp, finalde İranlı rakibi Mirzazadeh’e mağlup oldu ve gümüş madalya elde etti.

  • Güney Kore’de veli zorbalığı öğretmenleri sokağa döktü

    Güney Kore’de veli zorbalığı öğretmenleri sokağa döktü

    Güney Kore’de son dönemde artan veli zorbalığı öğretmenlerin intiharıyla sonuçlanırken eğitimciler başkent Seul’de sokağa döküldü. Geçtiğimiz ay başkentte bir okulda veli ve öğrencilerden psikolojik şiddet gördüğü belirlenen bir öğretmenin intihar etmesiyle gündeme gelen veli zorbalığı bugün Ulusal Meclis önünde binlerce eğitimcinin katılımıyla protesto edildi.

    “Kamusal Eğitime Ara Günü” adı altında gerçekleştirilen protesto gösterisine siyah renk kıyafetlerle katılan öğretmenler, yetkililerden öğrenci ve velilerden gördükleri psikolojik şiddete karşı önlem almalarını isteyerek, disiplin cezası uygulayan eğitimcileri çocuk istismarından sorumlu tutabilecek yasalarda değişiklik yapılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebinde bulundu. Çok sayıda öğretmenin mitinge katılmak üzere 1 günlük izin alması nedeniyle en az 30 okulda eğitime geçici olarak ara verildi.

    Tepkiler artmıştı

    Geçtiğimiz Temmuz ayında Seul’de zorbalık gördüğü öğrenilen öğretmenin hayatına son vermesi, eğitimcilerin sorunlarını kamuoyunun gündemine taşımıştı. Geçen hafta Seul ve Gunsan şehirlerinden bildirilen 2 öğretmen intiharı ise eğitimcilere yönelik kötü muameleye ilişkin tepkileri artırmıştı.