Etiket: Dünya

  • Türkiye’nin ilk tüp tayı dünyaya gelecek

    Türkiye’nin ilk tüp tayı dünyaya gelecek

    İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi’nden görevlendirme ile Balıkesir Üniversitesi’ne gelen Mehmet Can Gündüz başkanlığındaki bir ekip tarafından gerçekleştirilen çalışmada Friesian ırkı atlardan elde edilen embriyolar farklı ırklardaki kısraklara transfer edildi. Yapılan çalışma ile yüksek verimli kısraklardan alınan embriyolar sağlıklı kısraklara nakledilerek bir çiftleşme sezonunda birden fazla yavru alınabilecek ve alınan embriyolar doldurularak uzun süre saklanabilecek. BAÜN Hayvan Hastanesi’nde yapılan embriyo transferi sonrasında sağlıklı bir kısrağa nakledilen ilk tüp tay ultrasonla görüntülendi.

    Fatih Satıl: “Türkiye’de bir ilki başarmak istiyoruz”

    Düzenlenen programda Balıkesir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Satıl Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan proje hakkında kısa bir bilgilendirmede bulundu. Satıl, Prof. Dr. Mehmet Can Gündüz başkanlığındaki ekibe teşekkür ederek bu tür uygulamaların hayvan ırkını koruma ve çoğaltma anlamında başta tür hayvanlarda da geliştirilebileceğini dile getirdi. Prof. Dr. Fatih Satıl, “Türkiye’de ilk defa yapılacak olan çalışmanın duyurusunu yapmak üzere toplandık. Balıkesir Türkiye’yi doyuran bir şehir olarak biliniyor. Hem tarım hem de hayvancılık sektörlerinde Türkiye’de öncü olan bir şehir. Bununla beraber üniversitemizin de güçlü bir veterinerlik kadrosu var ve bu kadromuzu daha da güçlendirmek istiyoruz. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesinden transfer ettiğimiz ve araştırmalarına burada devam edecek olan Prof. Dr. Mehmet Can Gündüz hocamızı kadromuza kattık. Hocamızla birlikte önemli bir çalışmaya imza atacağımızı düşünüyoruz. Balıkesir Üniversitesi olarak şehrimize tarım ve hayvancılık konusunda bizim de üzerimize düşen vazifeler var. Hayvancılık konusunda özellikle destek vermek istiyoruz. Önümüzdeki günlerde 600 damızlık koç projesiyle şehrimize hizmet edeceğiz. Üniversitelerin bilimsel çalışmalarının yanında şehre ve ülkeye vereceği bazı destekler de var. İşte biz bu ayaklardan bir tanesinde önemli bir bilimsel çalışmaya ev sahipliği yapmak istiyoruz. Hayvancılık Araştırma ve Uygulama Merkezimiz ve Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezimizin iş birliğinde buradaki laboratuvarlarımızda tüp taylar yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu noktada kısraklardan alacağımız embriyoyu daha sağlıklı ve verimi yüksek kısraklara transfer ederek Türkiye’de bir ilki başarmak istiyoruz” diye konuştu.

    Prof. Dr. Mehmet Can Gündüz: “Çocukluk hayalimi gerçekleştiriyorum”

    Projenin yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Can Gündüz ise Türkiye’de ilk defa uygulanan tüp taylar projesinin çocukluk hayali olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Gündüz, “Embriyo transferi bir kısrağın rahminden embriyonun alınması ve bir başka kısrağın rahmine transfer edilmesi olarak tanımlanabilir. Embriyo transferi temel olarak donör ve alıcı kısrakların seçimi ve senkronizasyonu, embriyoların toplanması ve değerlendirilmesi, alıcı kısraklara nakledilmesini içeren farklı aşamalardan oluşmaktadır. Yapılan çalışma ile yüksek verimli kısraklardan alınan embriyolar sağlıklı kısraklara nakledilerek bir çiftleşme sezonunda birden fazla yavru alınabilmektedir ve alınan embriyolar doldurularak uzun yıllar saklanabilmektedir. Gebeliği sorunlu geçen ya da gebeliğini devam ettiremeyen –kısraklarda embriyoları alınıp sağlıklı kısraklara transfer edilerek bu kısrakların da fertiliteleri devam ettirilebilmektedir. Ayrıca bu aşamada, kısraklarda vücut dışı döllenme ve yumurta içine sperm enjeksiyonu çalışmaları için basamak niteliği taşımaktadır” dedi.

  • Yangın faciasında ölü sayısı yükseldi

    Yangın faciasında ölü sayısı yükseldi

    Güney Afrika’nın en büyük şehri Johannesburg’da evsizlerin kaldığı beş katlı bir binada çıkan yangının bilançosu ağırlaşıyor. Johannesburg Acil Durum Yönetimi Sözcüsü Robert Mulaudzi yaptığı açıklamada, hayatını kaybedenlerin sayısının 73’e, yaralı sayısının 52’ye ulaştığını duyurdu. Mulaudzi, binadaki arama çalışmalarının sürdüğünü aktardı. Ekiplerin yoğun çabalarının ardından söndürülen yangının çıkış nedeni ise henüz bilinmiyor.

  • Göçmen botunun battığı anlar görüntülendi: 4 ölü

    Göçmen botunun battığı anlar görüntülendi: 4 ölü

    Yunanistan Sahil Güvenliği tarafından yapılan açıklamaya göre dün Ege Denizi’ndeki Midilli Adası açıklarında 22 göçmenin bulunduğu bot battı. Faciada 4 çocuk hayatını kaybetti, 18 kişi ise kurtarıldı.

    Kurtarılanlar Midilli Adasına götürülürken, uyruklarına dair bilgi verilmedi. Hükümet Sözcüsü Pavlos Marinakis ise ölen kız çocuklarının 11 aylık, 8 ve 14 yaşında, erkek çocuğunun ise 8 yaşında olduğunu aktardı.
    Botun battığı anlar ise Yunan Sahil Güvenliği tarafından görüntülendi.

    Yunanistan Orta Doğu, Afrika, Asya’daki hayat şartları ve çatışmalardan kaçan göçmenler için Avrupa Birliği’nin ana giriş noktalarından biri. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre bu yıl Yunanistan’a 12 bini deniz yoluyla olmak üzere 15 bin 600’den fazla kişi göçmen geldi.

  • Suudi Arabistan’la sektörel ortaklıklar alanında işbirliği

    Suudi Arabistan’la sektörel ortaklıklar alanında işbirliği

    Bakanlıkta yapılan görüşmeye ilişkin açıklama yapan Bolat, Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki karşılıklı ticareti ve özellikle imalat sektöründe karşılıklı yatırımlarımızı arttırmak üzere güçlü bir plan hayata geçireceklerini dile getirdi.

    Bakan Bolat, açıklamasına şöyle devam etti:

    “Bu kapsamda özellikle ihracat stratejilerimiz ve sektörel ortaklıklar alanında işbirliğine yönelik bir Mutabakat Zabtını da önümüzdeki günlerde imzalayacağız. Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği Cidde ziyaretinin üzerinde inşa edilecek bu işbirliği ile Suudi Arabistan Ulusal Sanayi ve Madencilik Stratejisi ve Suudi 2030 Vizyonu çerçevesinde firmalarımızın Suudi Arabistan’daki projelerden daha fazla pay alması hususunda ortak çalışmaya devam edeceğiz.”

  • ABD Başkanı Biden, Hawaii’yi ziyaret etti

    ABD Başkanı Biden, Hawaii’yi ziyaret etti

    Hawaii Adaları’nda geçtiğimiz 8 Ağustos günü başlayan ve 114 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan orman yangınları sonrası bölgede hala yaralar sarılmaya çalışılırken, bu Pazartesi günü ABD Başkanı Joe Biden, eşi First Lady Jill Biden ile birlikte felaketin en çok etkilediği Maui adasını ziyaret etti. Ziyareti sırasında bölgeyi helikopterle dolaşan ve sokaklarda gezen Başkan Biden yaşanan yıkımı yakından görme fırsatı yakaladı ve yürütülen çalışmaları yerinde değerlendirdi.

    Biden çiftine bölgeyi gezdikleri süre boyunca Hawaii Valisi Josh Green ve eşi Jaime Green eşlik etti. Bölgedeki ekiplerden çalışmaların gidişatı hakkında bilgi alan Biden çifti ayrıca adalı bir grup yaşlı tarafından ziyaretleri dolayısıyla kutsandı.

    Ardından Başkan Biden basının karşısına geçerek bazı açıklamalarda bulundu. Konuşmasında tüm Amerikan ulusunun Hawaii’deki afetzedelerle birlikte yas tuttuğunu belirten Biden, ABD tarihinde yüzyıldan uzun bir süredir ilk defa yaşanan böylesi ölümcül orman yangınlarında yaraların sarılabilmesi için federal hükümetin gerektiğince yardım edeceği sözünü verdi. Başkan Biden ayrıca bölgede yapılacak yeniden inşa sürecinin “Maui halkının istediği şekilde” yapılacağını belirterek hükümetinin, bölge halkının kültürüne, geleneklerine ve kutsal alanlarına saygı göstereceğine dikkat çekti.
    Başkan Biden ve eşi daha sonra da afetzedeler, toplum kuruluşları ve liderlerin katıldıkları bir etkinliğe dahil oldu.

    Bir grup vatandaş Biden’ı protesto etti

    Öte yandan Joe Biden’ın araç konvoyu adada yol aldığı sırada bir grup vatandaşın protestosuna maruz kaldı. Pankartlar hazırlayarak adaya daha fazla yardım talep eden gruptaki bazı vatandaşların, kendisine bağırarak “Hiçbir şey yapmadığın için teşekkürler” dedikleri görüldü.

    ABD’nin Hawaii Adaları’nda 8 Ağustos günü çıkan orman yangınlarında 114 kişi hayatını kaybetti, en az 850 kişinin ise kaybolduğu açıklandı. Bölgede büyük tahribata yol açan felaket nedeniyle çoğunluğu ev olan 2 bin 200 yapı ve bazı tarihi alanlar yok oldu. Yangınların neden olduğu maddi hasarın yaklaşık 6 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

  • Kaza yapan otobüs yandı: 20 ölü, 15 yaralı

    Kaza yapan otobüs yandı: 20 ölü, 15 yaralı

    Pakistan’ın Pencap eyaletindeki Hafizabad eyaletinde dün Karaçi-İslamabad seferini yapan bir yolcu otobüsü akaryakıt varilleri taşıyan bir pikaba çarptı.

    Çarpışmanın ardından otobüsü alevlerin sarması sonucu 20 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi ise yaralandı. Yaralıların sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldığı, 3 kişinin durumunun ise ağır olduğu öğrenildi.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.

  • Kanseri yenip dünya turuna çıkacak

    Kanseri yenip dünya turuna çıkacak

    Kansere yakalanmadan önce hemşirelik mesleğini icra eden Gök’ü yaşadığı ağrılar ve kemoterapinin verdiği yorgunluk yıldırmadı. Tedavi sürecinden arta kalan zamanlarda bateri çalan, yoga eğitmenliği yapan, bisiklet turu düzenleyen ve Erzincan’da gerçekleştirilen çeşitli sportif aktivitelere katılan Gök, sağlığına kavuştuktan sonra çocukluk hayali olan motosikletle dünya turuna çıkmayı planlıyor.
    Birkaç yıl önce eşinin de desteğiyle motosiklet sürmeyi öğrendiğini söyleyen Gök, hastalığa yakalanmadan önce çevre illerde motosiklet turu gerçekleştirdiğini ifade ederek, en büyük hayalinin sağlığına kavuşmak ve daha sonra da motosikletle dünya turuna çıkmak olduğunu belirtti.

    “Kendimi ya imha edecektim ya da inşa edecektim”
    Yeğenini ziyaret etmek için gittiği hastanede kanser tanısı konulan Gök, benim bir hikâyem var diyerek hastalık sürecini anlattı. “43 yaşında eski bir hemşireyim” diyen Gök, “11 Kasım 2020 tarihinde bir takım şikâyetlerim üzerine ön tanım konuldu. Ardından kemoterapiler başladı. Bu süreçte insan kendini çok iyi hissetmiyor. Bir kere korkuyorsunuz daha önce prova etmediğiniz bir şey. Bunun size ne getireceğini bilmiyorsunuz. Her ne kadar sağlık personeli olsam da bunu yaşıyor olmak çok ayrı bir şey. Tabii ki bunları kaldırmak ve tolere etmek çok zordu benim için. Ama ameliyat olmadan önce havalar güzelleşirken evimin bahçesi, yeşil ve doğa bana çok iyi geldi. Bununla yaşamayı öğrenmem gerekiyordu. Bundan önce evet farklı bir hayatım vardı. Farklı hayallerim vardı. İşte motosikletle dünyayı gezmek, karavan almak gibi hep gezmekle ilgili idi hayallerim. Güzel hayallerim vardı ama hayat bu yöne çevirdi beni. Benim de artık bununla yaşamayı öğrenmem gerekiyordu ve zihnim bir savaş veriyordu. Ya kendimi imha edecektim ya da kendimi inşa edecektim. İmha etmek belki daha kolaya kaçmaktı. Çünkü bir yerde oturacaktım ve öylece bekleyecektim. Kaderime razı olacaktım. Ama bana verilen hayat neyse ben onunla her günüme başlamaya gayret gösterdim” ifadelerini kullandı.

    Motosiklete binmek için hızla iyileşmeye çabalayan Gök, “Ben bana iyi gelen aktiviteleri yapmaya çalışıyorum. Motosikletime binemedim tabii bu süreçte. Motosikletime binmeyi dört gözle bekliyorum ve bunun için büyük bir hızla iyileşmeye gayret gösteriyorum. Düzenli olarak yoga yapıyorum. Yoga eğitmeniyim ayrıca. Bahçemde yaptığım küçük seanslarla kendimi toparlamaya başladım. Süslü kadınlar bisiklet turunu organize ediyorum 3 yıldır. Hep birlikte bir şeyler yapabiliyor olmak bana çok iyi geliyor. Yürüyüş yapıyorum. Köpeğimle ilgileniyorum. Kedilerime bakıyorum. Aslında bu süreçte insana en iyi gelen şey, yakınlarının o büyük destekleri. Hem doğuştan gelen ailenizin hem de sonradan ailem dediğiniz insanların size oluşturduğu ortam ve destek çok önemli çok kıymetli. Benim bu hastalığa yakalanmadan önce bu sene için motosikletle dünya turu yapmak gibi bir planım vardı. Bu sene için olmadı ama bundan sonra ki süreçte umarım çok hızlı bir şekilde iyileşir ve o hayallerimi gerçekleştiririm” şeklinde konuştu.

    Sosyal medya aracılığıyla kendisiyle aynı hastalığı yaşayan insanlarla iletişime geçen ve onlara moral olan Gök, “Beni gören bazı insanlar bana yazmaya başladı. Kiminin annesine, kiminin çocuklarına ya da kendilerine iyi geldim. Çok güzel bir etkileşim yakaladık. Bu pozitif enerji herkese çok iyi geldi” diyerek şu tavsiyelerde bulundu:

    “Başımıza gelen şeyleri önce kabul edelim. Bununla birlikte yaşamayı öğrenelim. Hayata dört elle sarılalım ve hayatımızı sevelim. Bizim bir tane hayatımız var ve bunun kıymetini bilelim. Bu zor süreçler insanın hayatına girdiği zaman hayatınız alt üst olmuş gibi hissediyorsunuz. Her şey tepe taklak olmuş gibi. Hayatınızın ortasına bir bomba atılmış gibi hissediyorsunuz. Şu cümle benim motivasyon kaynağım, hayatım alt üst oldu, düzenim bozuldu diye sakın üzülme, nerden biliyorsun altının üstünden daha iyi olmayacağını.”

  • Hayranlıkla gezilen müze 2 milyonuncu ziyaretçisini ağırladı

    Hayranlıkla gezilen müze 2 milyonuncu ziyaretçisini ağırladı

    Osmangazi Belediyesi tarafından Bursa’ya kazandırılan ve 2019 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından resmi açılışı yapılan Bursa’nın 1326 yılındaki fetih ruhunu yansıtan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, bugüne kadar 145 ülkeden ziyaretçiyi ağırladı. Panoramik müze 360 derece dairesel döngü içerisinde Bursa’nın Beylikten Cihan Devletine uzanan yolculuğunu anlatıyor. Yerli ve yabancı turistler tarafın hayranlıkla gezilen müze 2 milyonuncu ziyaretçisini ağırladı.


    Denizli’den gelerek müzeyi ziyaret eden Şermin Yantur, müzeye girişinde konfeti ve alkışlarla karşılanınca büyük şaşırma yaşadı. Bu coşkulu karşılamanın sebebini sorunca müzeyi ziyaret eden 2 milyonuncu kişi olduğunu öğrenerek büyük mutluluk yaşadı. Şermin Yantur’a müze yönetimi tarafından çeşitli hediyeler verildi. Müzenin 2 milyonuncu ziyaretçisi olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Şermin Yantur, “Bursa’ya turla gezmek için geldim, gezi rotamızda Panorama 1326 Fetih Bursa Müzesi de vardı. Müzeye girdiğimde büyük bir sürprizle karşılaştım. Beni konfeti ve alkışlarla karşıladılar. Sebebini sorduğumda 2 milyonuncu ziyaretçi olduğumu öğrendim. Bu durum beni çok mutlu etti. Müzeye hayran kaldım. Böyle güzel bir eseri Bursa’ya ve ülkemize kazandıran Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ı tebrik ediyorum” dedi.


    Panoramik müze olmasının yanında bir sanat ve kültür merkezi olarak da hizmet veren Panorama 1326 Bursa’da yıl boyunca ayrıca yüzlerce etkinlik yapılırken, açılan çeşitli atölyelerde öğrenciler sanat kursu görüyor. Müzede bulunan sanat salonlarında sanatseverler en güzel eserlerini sergilerken, içerisinde bulunan konferans salonlarında ise yüzlerce akademik ve bilimsel konferans veriliyor.

  • Dünyada 3 tane, biri de burada

    Dünyada 3 tane, biri de burada

    Hicri takvime göre 650 yılında ilk mezarla birlikte defin işlemlerinin yapılmaya başlandığı Aksaray’daki Ervah Kabristanlığı, köklü tarihiyle Selçuklulardan günümüze kadar ebediyete irtihal edenlerin kabirlerine ev sahipliği yapıyor. Başta Somuncu Baba Hazretleri olmak üzere Cemaleddin-i Aksaray-i Hazretleri gibi 7 bin evliya Aksaray Ervah Kabristanlığı’nda metfun bulunuyor. Evliya Çelebi de Seyahatnamesinde Aksaray’ı “Evliyalar şehri” olarak tanıtıyor. Sıklıkla ziyaret edilen kabristan, kentin tarihi ve doğal güzelliklerini gezen yerli ve yabancı turistlerin de uğrak noktası oluyor.

    Selçuklu döneminde Aksaraylıların “Bir yerin şerefi orada ikamet edenlerden gelir” denilerek “Şerefü’l mekan bi’l-mekin” sözleriyle övüldüğü biliniyor. Kabristanlığa gelen ziyaretçiler Somuncu Baba başta olmak üzere evliyaların mezarlarını da ziyaret ederek dualar ediyor.

    “650 yıllarında kabristanlığımıza defin işlemleri başlamış”

    Tarihi kayıtlarda “Dar-ül İlim”, “Dar-üz Süleha”, “Dar-üz Zafer” olarak ifade edilen Aksaray’da Ervah Kabristanlığı’nın önemli ziyaret merkezlerinden biri olduğunu belirten Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer, “Aksaray Ervah Kabristanlığımız Aksaray’ımızın önemli ziyaret merkezlerinde bir tanesi. Tarihi kitap ve dokümanlardan da bilindiği üzere dünyada 3 tane Ervah Kabristanlığı’ndan bahsedilir. Biri Medine-i Münevvere’de, diğeri Şam’da, bir diğeri de şehrimiz Aksaray’da bulunmaktadır. Miladi olarak 1272, hicri olarak 650 yıllarından itibaren kabristanlığımıza defin işlemleri başlamış.

    Selçuklu Devleti Hükümeti döneminde önemli zatların, önemli alimlerin bu mezar yerine defnedildiğine ilişkin bilgiler kayıtlarımızda mevcut. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde belirttiği üzere Aksaray’ımızda 7 binden fazla evliyanın meftun bulunduğu ifade ediliyor. Yine Somuncu Baba Hazretleri, Cemalettin-i Aksaray-i Hazretleri bu kabristanlığımızda meftun bulunmaktalar. Bu kabristanlığımız tabii ki yerli ve yabancı birçok ziyaretçimizin ilgi odağı, ziyaret noktası. Aksaray’a gelen ziyaretçilerimizin bir uğrak noktasıdır ve burayı ziyaret ederler, dua ederler” dedi.
    Ziyarete gelen vatandaşlar Erol Kılıç (69) ise Aksaray’daki Ervah Kabristanlığı’nda 7 kat mezar bulunduğunu belirterek, 7 bin evliyanın meftun olduğunu kaydetti.

  • Elazığ domatesi dünya sofralarını renklendiriyor

    Elazığ domatesi dünya sofralarını renklendiriyor

    Şanlıurfa’dan Elazığ’ın Alatarla köyüne akrabalarını ziyaret gelen Mehmet Salih Kıran, burada ekim alanının boş olduğunu fark etti. Geçen sene tarlaları kiralayarak ilk defa ekim yapan Kıran, bu sene alanı artırarak 3 bine çıkardı. 600 kişiye istihdam sağlayan tarlada hasat başladı. İşçiler tarafından toplanan domatesler, ilk olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine gönderiliyor. İç piyasa bittikten sonra ardından toplanan domatesler ikiye bölünerek güneş altında kurutulmaya bırakılacak.

    Kurutulan domatesler ise ABD, Almanya, İspanya ve İngiltere başta olmak birçok ülkeye ihraç edilecek. Tarlaların ucu bucağı gözükmezken, işçi sayısının önümüzdeki hafta bin 200’e çıkacağı öğrenildi. Geçen seneye göre verimin iyi olduğu öğrenilirken bu sene ortalama 25 bin ton rekolte beklendiği bildirildi.


    Ortalama 3 bin dönüm alana domates ektiklerini belirten Mehmet Salih Kıran, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine dağıtıyoruz. Ardından kurutmaya geçeceğiz. Kuruttuktan sonra yurtdışına ihracat ediyoruz. Amerika, Almanya, İspanya ve İngiltere olmak üzere her yere gidiyor. Geçen sene yeniydik, iklimi bilmiyorduk az ekmiştik. Verim az aldık. Bu sene iklime alıştık. Bayağı bir verim bekliyoruz. Şu anda yoğun bir tempodayız. 12. aya kadar devam edeceğiz. Yağışlar etkili oldu ürünümüz biraz geç çıktı. Ama verim bu sene gayet iyi. Elazığ domatesi şu anda dünyanın sofrasını renklendiriyor. Bu yıl 20 bin ton rekolte bekliyoruz. Ortalama buradan 25 bin ton rekolte bekliyoruz. İnşallah 30 bin tona varırsa daha güzel olur. Barajdan su içiyoruz. Suyumu ve yolumuz yok. Çoğu büyük kamyonlar geri dönüyor. Valimiz bir görse şu anda burada 600 kişi çalışıyor. Bir hafta sonra bin 200 kişiye çıkacak” dedi.