Etiket: dünyahaber

  • “Çok fazla insan ölecek”

    “Çok fazla insan ölecek”

    AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen AB Zirvesi öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. Zirvede Ukrayna, Orta Doğu, Gürcistan ve Venezuela olmak üzere dört konuyu ele alacaklarını belirten Borrell, “Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin ‘Zafer Planı’nı göreceğiz. Bizim için pratik bir bakış açısından Zafer Planı önemlidir. Zafer Planı ile barış planı arasında bağlantı kurmalıyız. Savaşı kazanmak için de, barışı kazanmak için de ikisinin bir arada olması gerekir. Bu yüzden Ukrayna’yı desteklemeliyiz. Sadece askeri açıdan değil, aynı zamanda sivil açıdan da” diye konuştu.

    Borrell, “Elektrik. Hiçbir ülke elektriksiz çalışamaz. Elektrik üretiminin yüzde 70’i yok oldu. Yeni jeneratörler sağladık, ancak yeni jeneratörler ertesi gün imha ediliyor. ‘Onlar imha ediyor, biz tamir ediyoruz’ döngüsünü durdurmalıyız. Bu daha fazla hava (savunma) desteği anlamına geliyor. Elektrik sisteminin tamamen imha olmasını önlemek için daha fazla hava desteği kapasitesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

    “Ukrayna’yı daha güçlü ve daha hızlı bir şekilde desteklemeye devam etmeliyiz” diyen Borrell, “Rusya, Avrupa için varoluşsal bir tehdittir. AB ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemeye devam etmesini umuyorum. Ukrayna’yı destekleyen AB Askeri Yardım Misyonu’na devam ediyoruz. Umarım, görev sürem bitmeden önce Avrupa Barış Fonu ödemelerinin blokesini kaldırmak ve Ukrayna’ya daha fazla askeri destek sağlanmasını öngören bir anlaşmaya varabilirim” şeklinde konuştu.

    “Orta Doğu’da gördüğümüz şey insani krizin kronikleşmesidir”

    Orta Doğu’daki duruma değinen Borrell, “Orada yaşananlar bir felakettir, insani krizin kronikleşmesidir. 18 bin çocuk yetim kaldı. Lübnan nüfusunun yüzde 20’si göç etmek zorunda kaldı. Sadece Lübnan’da 400 bin çocuk evlerini terk etmek zorunda kaldı. Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’ne (UNIFIL) bir saldırı daha oldu. Avrupa Konseyi’nin İsrail güçlerinin UNIFIL’e yönelik saldırılarını güçlü bir şekilde kınamasını umuyorum. Gördüğümüz şey insani krizin kronikleşmesidir” dedi.

    ABD’ye tepki

    Borrell ayrıca, ABD’nin Gazze’ye daha fazla insani yardım girişinin sağlanması için İsrail hükümetine 1 aylık süre vermesine tepki gösterdi. Borrell, İsrail’e 1 ay süre verilmesinin daha fazla insanın ölümüne yol açacağına işaret ederek, “ABD, İsrail’e Gazze’ye insani yardımların erişimini iyileştirmeleri gerektiğini söyledi, 1 ay verdi. Bir ay boyunca insanların öldürülmesi, bu çok fazla insan demek” ifadelerini kullandı.

    “BM, İsrail hükümeti tarafından her cepheden saldırıya uğradı”
    İsrail’in BM’yi hedef alan saldırı ve uygulamalarını da eleştiren Borrell, “Avrupa Konseyi’nin Birleşmiş Milletler’in durumunu ciddiye alacağını umuyorum. Birleşmiş Milletler, İsrail hükümeti tarafından her cepheden saldırıya uğradı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in antisemitik olduğu düşünülüyor. (BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı) UNRWA’nın bir terör örgütü olduğu düşünülüyor ve İsrail topraklarında faaliyet göstermesi yasaklanıyor. Birleşmiş Milletler birliklerine saldırılıyor ve ‘Gidin, burada yapacak hiçbir şeyiniz yok’ deniyor. Birleşmiş Milletler sisteminin tamamı saldırıya uğruyor. Bunu kabul edemeyiz. UNIFIL’in bir görevi var ve askerleri risk altında. AB ülkeleri, birliklerinin kalmasına karar verdi. Kalacaklar, çünkü yapacak işleri var. Belki de UNIFIL’in misyonunun mevcut şartlara uygun olacak şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Gürcü halkı hangi yöne gitmek istediğine karar vermek zorunda kalacak”
    Borrell, “Gürcistan’da açık bir demokratik gerileme var. Bir sonraki seçim karar anı olacak ve Gürcü halkı hangi yöne gitmek istediğine karar vermek zorunda kalacak; Avrupa’ya doğru mu yoksa Avrupa’dan uzaklaşmak mı? Bu bizim için önemli bir an ve Gürcüler için daha da önemli. Çünkü söz konusu olan ülkenin geleceği” dedi.

    “Maduro, seçim sonuçları doğrulanmadığı sürece demokratik yollarla seçilmiş bir başkan olarak tanınmayacak”
    Venezuela’da baskının devam ettiğini savunan Borrell, “Muhalefet liderleri sürgünde veya gizli olmak zorunda. 2 bin kişi hapse atıldı. Muhalefete yönelik ihlaller devam ediyor. Avrupa Birliği, Venezuela halkını demokratik mücadelelerinde desteklemek için tüm araçlarımızı, tüm diplomatik kapasitemizi, tüm önlemleri kullanmaya hazır olmalı. Avrupa Konseyi bunu tartışacak, ancak emin olun ki gereken tüm önlemleri alacağız. Venezuela’daki demokrasiyi desteklemek için gereken tüm önlemleri almaya hazırız, şu andan itibaren Maduro’nun resmi olarak devlet başkanlığını devralacağı ana kadar. Doğrulama olmadan tanınma olmayacağını ısrarla söyleyeceğiz. Seçim sonuçları doğrulanmazsa, tanınma da olmayacak. Maduro, seçim sonuçları doğrulanmadığı sürece demokratik yollarla seçilmiş bir başkan olarak tanınmayacak” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Filistin” teşekkürü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Filistin” teşekkürü

    Pink Floyd’un solisti Roger Waters, İsrail’in Gazze saldırılarının 1. yıl dönümüne özel Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yayımlanan videoyu paylaşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelen teşekküre yanıt geldi. Efsanevi müzik grubunun solisti Waters yaptığı açıklamada, “Size ve Türkiye halkına, Filistin’deki kardeşlerimizin soykırımına karşı Batı’da tek ses olarak durduğunuz için teşekkür etmeliyiz, teşekkür ederiz. Yaptığınız film mükemmel, şefkatli, güzel ve gerçek ve 2040 yılında da hatırlanacak” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan Gazze ile ilgili videoyu X hesabından paylaştığı için Roger Waters’a teşekkür etmişti.

  • Trump’ın seçim kampanyasına rekor bağış

    Trump’ın seçim kampanyasına rekor bağış

    ABD’de başkanlık seçiminde sayılı günler kala ABD’li milyarder Elon Musk’ın Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donal Trump’ın seçim kampanyasına milyonlarca dolar bağış yaptığı ortaya çıktı. Bugün açıklanan federal verilere göre, Musk’ın kendisi tarafından kurulan ve özellikle başkanlık seçimlerinde belirleyici rol oynayabilecek kilit eyaletlerdeki seçmenlere odaklanan Trump yanlısı America PAC adlı gruba, son üç ay içerisinde yaklaşık 75 milyon dolar bağış yaptı.

    America PAC, Cumhuriyetçilerin önde gelen bağışçılarından biri haline gelen Musk’tan Temmuz-Eylül döneminde aldığı bağışın 72 milyon dolarını harcadı. Eylül sonu itibariyle PAC’ın kasasında yaklaşık 4 milyon dolar kaldığı bildirildi. Aynı dönemde, başka bir Trump yanlısı grup olan Preserve America PAC, milyarder Miriam Adelson’dan 95 milyon dolar bağış aldı.
    Musk, daha önceki seçimlerde Demokrat adaylara oy verdiğini ifade etmesine rağmen, 2024 seçimlerinde sağa kayarak Trump’a destek vermeye başladı. Temmuz ayında Trump’ı açıkça desteklediğini duyuran Musk, bu ayın başında Pennsylvania’daki bir mitingde Trump’la birlikte sahne aldı.

    Musk’ın America PAC’a yaptığı yüklü bağış, onu Cumhuriyetçi bağışçıların önde gelen isimlerinden biri haline getirdi. Daha önce Timothy Mellon ve Miriam Adelson gibi büyük bağışçılarla özdeşleşen gruba Musk da katılmış oldu.

  • Trump, 7 eyalette Harris’i geçti

    Trump, 7 eyalette Harris’i geçti

    ABD’de 5 Kasım’da yapılacak 60. başkanlık seçimleri için geri sayım sürerken, Harris ile Trump arasında yakın seyreden rekabet giderek kızışıyor.

    ABD’de başkanlık seçim sürecinde yapılan anketleri yayımlayan “Real Clear Politics (RCP)” adlı haber platformunda yer alan ülke geneli anketlerin ortalamasına göre Harris, yüzde 49,2 desteğe ulaşıyor.

    Buna göre Harris, aynı anketlerde yüzde 47,5 destek toplayan Trump’ın önünde gözüküyor.

    KRİTİK EYALETLERDE TRUMP AZ FARKLA ÖNDE

    Harris, ülke geneli anketlerde az farkla önde gözüküyor olsa da en çok oyu alan değil en fazla delegeye ulaşan adayın başkan olduğu Amerikan başkanlık seçim sistemi dolayısıyla “salıncak eyaletlerdeki” sonuçlar daha fazla önem taşıyor.

    “Seçiciler Kurulu” (Electoral College) adı verilen sistem dolayısıyla kritik öneme sahip olan 7 salıncak eyaletteki anketlerin ortalamasına göre Trump’ın 0,7 puan farkıyla Harris’in önünde olduğu görülüyor.

    Buna göre Trump, ekimdeki son anketlere göre Pensilvanya’da 0,3, Georgia’da 0,7, Arizona’da 1,1, Nevada’da 0,5, Michigan’da 1, Kuzey Carolina’da ise 1,3 puan farkla Harris’in önünde yarışı sürdürüyor.

    Aynı anketlerde Harris ise Wisconsin’de 0,3 puan önde yer alırken Harris’in bugüne kadar hep önde olduğu Michigan’da son bir haftada Trump’ın gerisine düştüğü görünüyor.

    ÜLKE GENELİ ANKETLERDE HARRİS ÖNDE

    Diğer yandan ülke genelindeki durumu yansıtan ve aralarında Reuters, CBS News, Pew, Harvard ve NBC News gibi öne çıkan anketlerin de yer aldığı 11 güncel anketin ortalamasına göre Harris, yüzde 49,2, Trump ise yüzde 47,5 oy oranına sahip görünüyor.

    Bu anketlerden Reuters’ın çalışmasında Harris’e olan destek yüzde 47, Trump’a olan destek ise yüzde 44 olarak ortaya çıkarken, Harvard’ın anketinde Harris yüzde 51, Trump ise yüzde 49 oy oranına ulaşmış gözüküyor.

    Temmuz ayında yapılan anketlerde Trump’la neredeyse aynı oy oranına sahip Harris’in, bu sürede özellikle kadın ve Latin Amerika kökenli seçmenler arasındaki desteğini kısmen artırdığı belirtiliyor.

    MUHTEMEL DELEGE SAYILARI PROJEKSİYONU TRUMP DİYOR

    Toplam 535 delegenin dağıtılacağı ve 270 delegeye ulaşan adayın başkan olacağı seçim sistemi dolayısıyla esasen tüm gözler kritik eyaletler olan Pensilvanya, Georgia, Arizona, Nevada, Michigan, Kuzey Carolina ve Wisconsin’de olacak.

    Bu eyaletlerdeki güncel anketlerde ortaya çıkan tablonun delege sayılarına yansıtılması durumunda Trump’ın Pensilvanya, Georgia, Arizona, Nevada ve Kuzey Carolina’da; Harris’in ise Michigan ve Wisconsin’de az farkla avantajlı olduğu görülüyor.

    Trump’ın söz konusu 7 salıncak eyaletin 5’inde kazanması durumunda 302 delegeye ulaşabileceği, Harris’in ise 236 delegede kalabileceği öngörülüyor.

    BAHİS ŞİRKETLERİ İSE TRUMP’I BAŞKANLIK YARIŞINI KAZANMAYA DAHA YAKIN GÖRÜYOR

    Bahis şirketlerinin adayların kazanma olasılığına yönelik tahminlerine de yer veren RCP platformuna göre, bu tahminlerin ortalaması Trump’ı başkanlık yarışını kazanmaya daha yakın olduğunu gösteriyor.

    Polymarket, Smarket, Points Bet, Bwin, Bovada, Betsson ve Betfair adlı 7 ayrı şirketin verilerini paylaşan RCP, Trump’ın kazanma olasılığını yüzde 56,3, Harris’in ise yüzde 42,6 olarak tahmin ediyor.

    Bu bahis şirketlerinin tamamı, Trump’ın kazanma şansını yüzde 55 veya üzeri olarak görüyor.

    MÜSLÜMAN SEÇMENLER, ABD HÜKÜMETİNİN GAZZE POLİTİKASINA TEPKİLİ

    Ülke genelindeki tüm anketler, enflasyon ve ekonomik sorunlar, kürtaj ile ilgili tartışmalar ve sınır güvenliği konularının seçmenlerin zihnindeki ana başlıklar olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte özellikle ABD’nin Gazze politikası Amerikalılar için kayda değer bir başlık olarak görülüyor.

    ABD’li Müslümanların ve Arapların en yoğun olduğu Michigan, 15 delegesi ile bu dış politika başlığının etkili olacağı önemli bir eyalet olarak dikkati çekerken, Biden’ın Gazze politikasına yönelik sert eleştiriler nedeniyle, şubatta yapılan ön seçimlerde eyalet genelinde yüzde 13 “bağımsız” (uncommitted) oy kullanılmıştı.

    Muhalif demokratlar olarak ön plana çıkan bu seçmenler, İsrail’e koşulsuz desteğini eleştirdikleri Demokrat hükümete oy vermeyebileceklerini dile getirmiş ancak alternatif olarak Trump’ı görmediklerini de belirtmişti.

  • Scholz’den İsrail’e silah tedariki sözü

    Scholz’den İsrail’e silah tedariki sözü

    Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Federal Meclis’e (Bundestag) hitap etti. Başbakan Scholz, Avrupa’nın en büyük ekonomisinde sanayiyi kurtarmak için yeni bir politika oluşturmak üzere ülkenin önde gelen iş dünyası derneklerini ve sendikalarını ekim ayında yapılacak bir toplantıya davet edeceğini söyledi. “Almanya’da sanayi için mücadele etmeliyiz. Almanya bir sanayi ülkesidir” diyen Scholz, önemli sorulardan birinin ucuz enerjinin nasıl sağlanacağı olduğunu belirtti.

    Scholz, Avrupa Birliği’nin serbest ticaret anlaşmaları yapması gerektiğini ve bu anlaşmaların tek tek ülkelerin kararına bağlı kalmamasını sağlaması gerektiğini söyledi. AB’nin Çin yapımı elektrikli otomobillere gümrük vergisi koyma kararını eleştiren Scholz, görüştüğü tüm otomobil üreticilerinin yöneticilerinin yanı sıra 17 ülkenin daha şüpheci olduğunu dile getirdi. Scholz, “Benim talebim Çin ile Avrupa Birliği arasında bir anlaşmaya varılmasıdır” dedi. Scholz, Almanya’nın sanayi sektörünün ötesinde diğer sektörleri de nasıl destekleyebileceğini tartışması gerektiğini belirterek, “Apple, Microsoft, Amazon, Meta, OpenAI, bunların hiçbiri Avrupa veya Alman şirketleri değil” şeklinde konuştu.

    “İsrail’e silah tedariki devam edecek”

    Scholz, İsrail’in Gazze Şeridi ve Lübnan’a devam eden saldırıları için daha fazla silah sevkiyatı sözü verdi. Scholz, “Teslimatlar var ve her zaman olacak. İsrail buna güvenebilir” dedi. Almanya’nın İsrail’i kendisini savunabilecek bir konumda tutması gerektiğini vurgulayan Scholz, “İsrail dayanışmamıza güvenebilir, şimdi ve gelecekte” ifadelerini kullandı. Scholz, Gazze’deki sivillerin insani yardıma hala ihtiyaç duyduğunu belirtirken, Orta Doğu’daki çatışmalarda uluslararası hukuk kurallarının gözetilmesi gerektiğini söyledi.

    “Putin ile görüşmeye hazırım”

    Ukrayna’daki savaşa da değinen Scholz, “Ukrayna’ya açık desteğimizin yanı sıra bu savaşın sonsuza kadar sürmeyeceği bir duruma nasıl gelebileceğimizi araştırmak için elimizden gelen her şeyi yapmamızın zamanı geldi” dedi. Scholz, Ukrayna’daki durumun barışçıl çözümü için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeye “hazır” olduğunu ifade etti. Scholz, Rusya’nın katılımıyla Ukrayna için bir barış konferansı düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
    Almanya, ABD’nin ardından Ukrayna’ya en fazla askeri destek sağlayan ülke oldu.

  • Zelenskiy’den 5 maddelik Zafer Planı

    Zelenskiy’den 5 maddelik Zafer Planı

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, parlamentoya seslendi. Konuşmasında Rusya Savaşındaki gelişmelere değinen Zelenskiy, bir kez daha Kuzey Kore’nin Rusya’ya verdiği desteğe değindi. Kuzey Kore’nin Ukrayna’ya karşı savaşta fiilen Rusya tarafında yer aldığını kaydeden Zelenskiy, Kuzey Kore’nin Rusya’ya silah ve asker desteği verildiğini doğruladıklarını sözlerine ekleyerek, “İstihbarat servisimiz, Kuzey Kore’den Rusya’ya sadece silah gönderilmediğini aynı zamanda insan da gönderildiğini tespit etti. Bu insanlar, savaşta ölen Rusların yerine Rus fabrikaları için çalışan işçiler, Rus ordusu için personel. Aslında bu, ikinci bir devletin Rusya’nın yanında Ukrayna’ya karşı savaşa katılması anlamına geliyor” dedi.

    Rusya ve Kuzey Kore’den yalanlama

    Zelenskiy, benzer açıklamaları azar günü de yapmış ancak Kremlin Zelenskiy’in bu açıklamalarını yalanlamıştı.
    Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett ise dün yaptığı açıklamada, “Kuzey Kore’nin Rusya için asker göndermesi doğruysa bu uzey Kore-Rusya savunma işbirliğinin önemli derecede arttığı anlamına gelmektedir” ifadelerini kullanmıştı. Washington yönetimi, Kuzey Kore’nin Rusya’ya balistik füze ve mühimmat desteği verdiğini savunurken Moskova ve Pyongyang yönetimi bu iddiaları yalanlayarak askeri bağların arttırılacağını dile getirmişti.

    Zeelnskiy’den “Zafer Planı”

    Zelenskiy ayrıca 5 maddelik “Zafer Planı”nı da açıkladı. Zelenskiy’in parlamentoya hitabında açıkladığı “Zafer Planı” Kiev’in NATO’ya katılması için şartsız davet edilmesini, Ukrayna’da nükleer olmayan stratejik bir caydırıcılık paketi oluşturulmasını, aynı zamanda Avrupa’daki bazı ABD güçlerinin yerini Ukrayna birliklerinin almasını ve Kiev’in müttefikleri arasında ortak savunma ve kritik Ukrayna kaynaklarının kullanımı konusunda bir anlaşma yapılmasını öngörüyor. Maddeleri tek tek açıklayan Zelenskiy, “İlk madde NATO’ya davet. İkinci madde savunma. Zafer Planı’nın üçüncü maddesi caydırıcılıkla ilgili. Dördüncü madde stratejik ekonomik potansiyel. Beşinci madde savaş sonrası dönem için tasarlanmıştır” ifadelerini kullanarak beşinci maddenin içeriğine dair bilgi vermedi.

    Milletvekillerine seslenen Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, “Ortaklarımızla birlikte savaşın sona ermesi için şartları değiştirmeliyiz. Putin’in ne istediğine bakmadan tüm şartları değiştirmemiz gerekiyor ki Rus güçlerini barışa zorlansın” dedi. Zelenskiy, “Zafer Planı”nın şimdi uygulanması halinde Rusya ile savaşın en geç önümüzdeki yıl sona ermesinin mümkün olabileceğini söyledi.

    Zelenskiy, Zafer Planı’nı yarın AB’ye sunacak

    Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, “Yarın Avrupa Konseyi toplantısında Zafer Planını sunacağım. Ancak bugün bunu sizlere sunmak benim için çok önemliydi” dedi.

    Kremlin: “Kiev aklını başına almalı”

    Zelenskiy’in açıkladığı “Zafer Planı”na ilk eleştiri Kremlin’den geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov açıklamasında, plana yorum yapmak için çok erken olduğu ifade ederek “Ancak Kiev aklını başına almalı ve izlediği politikaların anlamsızlığını fark etmesi gerekiyor” dedi.

  • İsrail’den Nebatiye’ye saldırı

    İsrail’den Nebatiye’ye saldırı

    İsrail, Lübnan’a saldırılarını aralıksız sürdürüyor. İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyindeki Nebatiye’de belediye binası ve Nebatiye Belediyeleri Birliği’ni bombaladı. Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, saldırıda Belediye Başkanı Dr. Ahmed Kahil dahil en az 5 kişinin hayatını kaybettiği, enkaz kaldırma çalışmalarının ise devam ettiği bildirildi.

    Lübnan Başbakanı Necip Mikati yaptığı açıklamada, İsrail’in kasıtlı olarak belediye meclisi toplantısını hedef aldığını, saldırıyı kınadığını ifade etti. Mikati, “Dünyanın tüm ülkeleri Lübnan halkına yönelik bir saldırıyı caydıramıyorsa BM Güvenlik Konseyi’ne başvurarak ateşkes talebinde bulunmanın bir faydası olur mu? Düşmanı Lübnan’a ulaşan suçlarından ne caydırabilir? Güneydeki barışı koruma güçlerini hedef almanın amacı nedir? Peki bu gerçek ışığında ne gibi bir çözüm bekleniyor” şeklinde konuştu.

    İsrail saldırıyı doğruladı

    İsrail ordusu ise Nebatiye’de “Hizbullah’a ait onlarca altyapı hedefini vurduğunu ve yer altı altyapısını ortadan kaldırdığını” iddia etti. Yapılan açıklamada, “Bugün savaş uçakları, Kuzey Komutanlığı iş birliğiyle Hizbullah’ın Nebatiye bölgesindeki onlarca terör hedefine saldırı düzenledi. Saldırıya uğrayan hedefler arasında Hizbullah’ın sivilleri canlı kalkan olarak kullanarak sivil binaların yakınına yerleştirdiği askeri binalar, karargahlar ve mühimmat depoları yer alıyor” denildi.

    Lübnan Sağlık Bakanlığı’na bağlı Halk Sağlığı Acil Durum Operasyon Merkezinden dün yapılan açıklamada, İsrail saldırılarının başlangıcından bu yana 2 bin 350 kişinin hayatını kaybettiği, 10 bin 906 kişinin de yaralandığı belirtilmişti.

  • İsrail, Beyrut’un güneyini vurdu

    İsrail, Beyrut’un güneyini vurdu

    İsrail, Lübnan’a saldırılarını sürdürüyor. İsrail ordusu, sabah saatlerinde başkent Beyrut’un güneyindeki Dahiyeh’e bağlı Haret Hreik’te bir binayı vurdu. Bölgeden yoğun duman yükseldi. Can kaybı olup olmadığına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

    İsrail ordusu, saldırıdan önce söz konusu binanın tahliye edilmesi uyarısında bulunurken, binada Hizbullah’a ait silahların saklandığı yer altı deposu olduğunu iddia etti.

  • ABD’de oy verme işlemi başladı

    ABD’de oy verme işlemi başladı

    ABD’de 5 Kasım’daki başkanlık seçimi ilk oy verme Georgia eyaletinde başladı. Yerel saatle 09.00’da başlayan erken oy verme işlemi, 5 Kasım’a kadar devam edecek. Salıncak eyaletlerde olan Georgia’da şu ana kadar 180 binden fazla kişi oy kullanırken, gün sonunda bu sayının 200 bini aşması bekleniyor.

    2020 seçimlerinden sonra değişen eyalet yasalarının ardından sandık sayısı azalırken, 7 gün 24 saat açık olan sandıklar sadece belirli saatlerde açık kalacak. All Voting Is Local’ın Georgia Eyalet Direktörü Kristin Nabers, sandıkların kullanımı zorlaştırıldığı için daha az seçmenin bu imkandan faydalanabileceğini belirterek, buna rağmen erken oy kullanımının genişletildiğini hatırlattı.
    Georgia’da seçim sonuçlarının hızla açıklanabilmesi için değişiklikler de yapıldı. İlçelerin sonuçları, seçim günü akşamı saat 20.00’de düzenli aralıklarla bildirmesi gerekiyor. Eyalet yetkilileri, hızlı, adil ve şeffaf sonuçlar sağlamayı hedefliyor. Demokratlar ve oy hakkı savunucuları, bu yeni kuralların seçim sonuçlarına itiraz etmek isteyen yetkililer tarafından kötüye kullanılabileceğinden endişe ediyor.

    Öte yandan perşembe sabahı itibariyle North Carolina’da da oy verme işleminin başlaması bekleniyor.

  • İsrail’e insani yardım uyarısı

    İsrail’e insani yardım uyarısı

    ABD, İsrail’e Gazze Şeridi’ndeki insani koşulların iyileştirilmesi yönünde uyarıda bulundu. ABD yöntemi, 13 Ekim’de İsrail yönetimine gönderdiği mektupta, Gazze Şeridi’ndeki insani koşulların iyileştirilmemesi halinde bazı askeri yardımların kesilebileceği uyarısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’a gönderdikleri ortak mektupta, İsrail’in Gazze’deki insani koşulları iyileştirmek için 30 gün içinde adım atmasını talep etti. Blinken ve Austin, mektupta, “Eylül ayında Gazze’ye giren yardım miktarı, geçen yılın herhangi bir ayına göre en düşük seviyedeydi. İsrail, bize verdiği güvencelerle tutarlı olarak kötüleşen insani durumu tersine çevirmek için şu andan başlayarak 30 gün içinde somut tedbirler almalıdır” ifadelerini kullandı.

    Söz konusu tedbirlerin alınmaması halinde ABD yasaları uyarınca İsrail’e yönelik silah tedarikinin olumsuz etkilenebileceği aktarılan mektupta, Gazze Şeridi’ne mevcut dört sınır kapısından günde 350 yardım kamyonunun her gün girişinin sağlanması ve beşinci bir sınır kapısının açılması talep edildi.

    Gazze’nin kuzeyindeki izolasyona son verilmesi talep edildi

    İsrail’in en azından önümüzdeki dört ay boyunca yardım dağıtımına izin vermek için Gazze genelinde insani duraklamalar gerçekleştirmesi gerektiği vurgulanan mektupta, İsrail’in Gazze’nin kıyı şeridindeki Filistinlilerin kış gelmeden iç kesimlere geçmelerine izin vermesi talep edildi. İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki izolasyona son vermesi çağrısında bulunulan mektupta, İsrail’den Filistinlileri Gazze Şeridi’nin kuzeyinden güneyine zorla tahliyesine yönelik bir politika uygulamadığını resmen açıklaması talep edildi.

    UNRWA çağrısı

    İsrail’in Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nı (UNRWA), terör örgütü olarak tanınmasına yönelik yasa tasarısına değinilen mektupta, Netanyahu’dan tasarının meclisten geçmemesi için yetkilerini ve milletvekilleri üzerindeki etkisini kullanması talep edildi.

    Tutuklulara yönelik kötü muamele haberleri nedeniyle Kızıl Haç’ın İsrail’deki gözaltı tesislerinde tutulan Filistinli tutukluları ziyaret etmesine bir an önce izin verilmesi talep edilen mektupta, ABD’nin İsrail ile Filistinli sivillerin toplu olarak hayatını kaybettiği olayları görüşmek üzere yeni bir mekanizma kurmak istediği ifade edildi. Bu konudaki görüşmelerin şu ana kadar istenen sonuçları vermediği vurgulanan mektupta, bu ayın sonuna kadar konuyla ilgili sanal bir toplantı yapılmasını talep edildi.

    ABD yasalarına ve Başkan Biden tarafından geçtiğimiz şubat ayında imzalanan memoranduma göre, ABD askeri yardımı alan ve aktif bir askeri çatışma içinde olan ülkeler, ABD destekli insani yardımın kesintisiz olarak aktarılmasına izin vermesi gerekiyor. Geçtiğimiz Mart ayında İsrail hükümeti, Biden yönetimine bu şartlara uyacağına dair yazılı bir taahhüt göndermiş ancak İsrail, bu ayın başlarında Gazze’ye geçişleri kapatarak gıda ve temel malzeme sevkiyatını durdurmuştu.