Etiket: dünyahaber

  • İkinci el piyasada fiyatlar düştü

    İkinci el piyasada fiyatlar düştü

    İkinci el otomobil fiyatları, pandemi nedeniyle üretimi duran sıfır araçların da piyasaya girmesiyle düşmeye başladı. Galericiler, araç fiyatlarının yaz aylarında tekrar yükselmesinin beklendiğini, bu nedenle otomobil almak için bu zamanın en uygun dönem olduğunu söyledi.

    Koronavirüs salgını nedeniyle dünya genelinde birçok otomotiv üreticisinin üretime ara vermesi, Türkiye’de sıfır araç pazarının yanı sıra ikinci el otomobil piyasasını da etkiledi. Artan taleple bazı ikinci el otomobillerin sıfır değerinden bile pahalıya satıldığı durumlar oldu. Ancak sıfır araçların piyasaya girmesiyle ivme tersine döndü. İkinci el piyasasında fiyatlar düşerken, galericiler araç almanın tam zamanı olduğunu söyledi.

    ‘İKİNCİ EL PİYASASINDA ŞU AN EN UYGUN ZAMAN’

    İkinci el otomobil alım satımı yapan firma sahibi Egemen Kurtçu (37), “İkinci el piyasası şu an araç almak isteyenler için en doğru zaman. Sıfır araçlar ülkeye girmeye başladı. Geçen ay 90 TL’ye sattığımız bir araç bu ay 82 bin TL’ye düştü. Yüzde onluk bir düşüş söz konusu. Ancak daha fazla düşeceğini de düşünmüyorum” dedi.

    ‘MEVCUT PİYASA FİİYATI YERİNE OTURUYOR’

    İkinci el otomobil satış sorumlusu Muharrem Varol (32), “Pandemi falan derken sıfır araç piyasası oldukça daralmıştı. Taleplerden dolayı fiyatlar sürekli ikinci elde yukarıya çıkmıştı. Sıfır araçlar ülkeye giriş yapmaya başladı. Bu dönemde sıfır araç satışlarımız oldukça arttı. Piyasa suni bir şekilde yükselmişti. Mevcut piyasa fiyatı yerine oturuyor” diye konuştu.

    FİYATLAR TEKRAR YÜKSELMEDEN ALMAK İSTEDİLER

    İkinci el otomobil almaya gelen emekli öğretmen Nizamettin Gören, “Şu an fiyatlar daha uygun. Pandemi bitince fiyatların artacağını düşünüyorum. Onun için fiyatlar atmadan otomobil almaya geldim” dedi.

    Cep telefonu satışı yapılan dükkan sahibi, evli ve 1 çocuk babası İsmail Koç (37), “Fiyatlara baktık. Sıfır aracın gelmesiyle piyasada fiyatlar düşmüş. Fakat istediğim aracı bulamadım. Daha önce araç satmıştım. Birkaç ay önce fiyatlar nedeniyle alamamıştım. Bakınıyorum” diye konuştu.

    Ayakkabı firmasında çalışan evli ve 1 çocuk babası Erkan Yılmaz (44) ise, “Fiyatlar düşünce otomobil bakmaya geldim. 170 bine kadar bütçem var. İkinci aracım olacak. Bunu eşime almak istiyorum. Pandemi nedeniyle toplu taşıma araçları kullanmasını istemiyorum” dedi.

  • “Bursa İpeği” ellerinde hayat buluyor

    “Bursa İpeği” ellerinde hayat buluyor

    “Bursa İpeği Hayat Buluyor Projesi” için aldığı teklifi değerlendirerek, doğup büyüdüğü şehirden Bursa’ya taşınan ödüllü tasarımcı, kentin değerlerini ipek halıya aktarabilmek için koleksiyonlar hazırlıyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesince başlatılan proje kapsamında, İstanbul’dan Bursa’ya gelip yerleşen Nesrin Türedi, Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’nde çalışmalarını sürdürüyor.

    Muradiye Külliyesi, Ulu Cami, Yeşil Türbe, Tophane gibi tarihi mekanlardan yola çıkarak, kurguladığı desenleri 40 yıllık tecrübesiyle tasarımlarına aktaran sanatçının çizimleri, atölyelerdeki ustalar tarafından dokunan ipek halılarda hayat buluyor.

    Nesrin Türedi, 1978 yılında İstanbul’da kız enstitüsü resim bölümünden mezun olduğunu, Güzel Sanatlar Akademisine devam etmek istediğini fakat o dönem yaşanan siyasi olaylardan dolayı ailesinin buna müsaade etmediğini anlattı.

    Desen çizebilen eleman arayan bir firmaya görüşmeye gittiğini, böylece 1980’de mesleğe başladığını belirten Türedi, “Halının H’sini bilmiyorken ipek halı dünyasına giriş yaptım. İlk çalıştığım firma Beyazıt’taydı. Önce eskiz, sonra kareleme, sonra renklendirme, çizim yaparak burada 8 yılımı geçirdim.” dedi.

    Daha sonra Cağaloğlu’nda, uzun yıllarını verdiği ikinci iş yerine geçtiğini aktaran Türedi, o dönem çizimlerin elle yapıldığını, zamanının desenlerle geçtiğini söyledi. Nesrin Türedi, şöyle devam etti:

    “1980’li yıllarda İran’dan etkileniliyordu. Çoğunlukla Tebriz, İsfahan, Keşan yörelerinin halıları olurdu. Büyük, göbekli halılar… Onların fotoğrafları önümüze geliyor, onlara baka baka deseni luplarla büyütüyorduk. Kağıtları yere seriyordum. Kalemin ucuna ip bağlıyordum. Arkadaşım ipin ucunu tutuyordu, ben daire çiziyordum, göbekli halı için. İmkanlar böyleydi. Böyle böyle gelişti. Halının nasıl ilerlediğini gördükçe yeteneğimle, hayal gücümle birleştirdim. 2002’de artık teknolojiye ayak uydurmak için bilgisayara geçmeye karar verdik ve bir halı tasarım programı alındı. O tarihe kadar hiç bilgisayar başına oturmuş bir insan değilim. Sürekli elde çizim yapıyoruz, metre metre kağıtlara. Bir bilgisayarın karşısına oturmak değişik geldi. Programı öğrendim.”

    “Çok desen çıkacak, bitirmeye ömrüm yeter mi bilmiyorum”

    Çalıştığı firma adına, 2013’te “America’s Magnificent Carpet Awards” adlı yarışmaya çizimiyle katılıp “Altın Tarım” isimli deseniyle ödül kazandıklarını dile getiren Türedi, “Çok keyifliydi, çok mutlu oldum. Onca yıllık meslek hayatım taçlandı. Hepimizin gururu oldu. İpek halıda çok renk kullanılır. Bu yarışmaya katıldığım halıda 5 renk kullandım. Zorlu bir süreçti ama bize başarıyla geri döndü.” ifadelerini kullandı.

    Türedi, 2017’de Bursa Büyükşehir Belediyesinden aldığı teklifle hayatının değiştiğini vurguladı. Doğup büyüdüğü İstanbul’dan ayrılıp Bursa’ya taşınmasının çok zor geldiğini belirten Türedi, “Her şeyim orada, anılar, aile… Alıp başınızı geleceksiniz. Geldim, ekip olarak bana çok sıcak davrandılar. İlk yıl çok zorlandım ama şu an mutluyum. Buradaki ekiple çok iyi anlaşıyoruz. Güzel şeyler yapacağız, güzel desenler çıkıyor, halılar çıktıkça ben mutlu oluyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

    Bursa ipeğini canlandırmak amacıyla geldiği kentte bütün hayallerini Bursa üzerine kurduğunu, şehrin değerlerini ipek halıya aktarabilmek için Muradiye Külliyesi, Ulu Cami, Yeşil Türbe, Tophane gibi tarihi mekanları fotoğrafçı eşliğinde gezdiğini anlatan Türedi, bu mekanların bütün bölümlerini fotoğrafladıklarını, böylece çok geniş bir albüm oluşturduklarını ifade etti.

    Bir deseni tasarlarken yerdeki yapraktan, duvardaki çatlaktan, gökyüzünden etkilenebildiği, hayal gücünü kullandığı bilgisini veren Türedi, “Bursa için önceliğimiz Yeşil Türbe ve Muradiye Külliyesi. Buralardan çok desen çıkacak, bitirmeye ömrüm yeter mi bilmiyorum.” diye konuştu.

    Yer aldığı projenin önemine değinen Türedi, şunları kaydetti:

    “Bursa, dünyaca tanınan bir şehir, Osmanlı Devleti’nin başkenti. Dolayısıyla Bursa ipeği burada çok önem kazanıyor. Tarih boyunca ipek böceği imalatı yapılmış. Ben de ipek böceğini canlandırmak için tasarımlarımla destek olmaya geldim. Benim tasarımlarım ipek halıya dönüşecek. Şimdilerde ‘Şehzade Mustafa Koleksiyonu’ oluşturuyoruz. Bir desen şu anda dokunuyor. Heyecanla bitmesini bekliyoruz. Mükrime Hatun deseni yaptık. Yeşil Türbe Koleksiyonu hazırlıyoruz. Farklı çalışmalarımız da var. Tüm hayatım çizmek üzerine kurulu. Bu meslekte ‘Masasının başında öldü’ derler ya öyle biri olacağımı düşünüyorum. Çünkü her yeni desene başladığımda ilk yaptığım desen gibi heyecanlanıyorum. Bir şeyin üzerine ne kadar emek verirsen o iş güzelleşir. Desen de böyledir, kurcaladıkça değişir.”

  • Covid-19’un kökenini araştırılacak

    Covid-19’un kökenini araştırılacak

    Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde uzmanlardan oluşan uluslararası 10 kişilik bir heyet, Covid-19’a neden olan virüsün kaynağını araştırmak Ocak ayının ilk haftasında salgının çıkış noktası olan Çin’e gidecek.

    Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı 10 uluslararası uzmandan oluşan bir ekip, Çinli araştırmacılar tarafından toplanan insan ve hayvan örnekleri de dahil olmak üzere kanıtları incelemek ve ilk çalışmalarını devam ettirmek için nihayet Vuhan’a gidecek. Ocak ayının ilk haftasında Vuhan’da olacak olan uzmanların hazırlıklarını tamamladığı ifade edildi. DSÖ ekibi üyesi Almanya Robert Koch Enstitüsü’nden biyolog Fabian Leendertz, amaçlarının suçlu ülkeyi bulmak olmadığını ifade ederek “Ne olduğunu anlamaya çalışmak ve sonra bu verilere dayanarak gelecekte riski azaltmaya çalışıp çalışamayacağımızı görmekle ilgili” dedi.

    ARAŞTIRMA 4-5 HAFTA SÜRECEK

    Leendertz, ekibin amacının virüsün ne zaman dolaşmaya başladığını ve Vuhan’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığını öğrenmek olduğunu söyledi. 10 kişilik DSÖ ekibinin araştırmasının 4 veya 5 hafta sürmesi bekleniyor.

    KORONAVİRÜS İLK NEREDE VE NE ZAMAN TESPİT EDİLDİ?

    Aralık 2019’da Çin’in Hubey eyaletinde Vuhan kenti Merkez Hastanesinde Çinli doktor Li Wenliang sağlık görevlilerini yeni bir hastalığın olası salgını konusunda uyarmaya çalıştı, ancak polis tarafından “dedikodular yaymaktan” soruşturuldu. Dr Li, şehirdeki hastaları tedavi ederken virüse yakalandıktan sonra Şubat ayında vefat etmişti.

    Koronavirüs, Hubei eyaletinin Wuhan kentinde “ıslak pazar” olarak adlandırılan bir hayvan eti satılan pazara kadar izlendi ve bunun hayvanlardan insanlara sıçradığı öne sürüldü. Diğer yandan araştırmacılar, inşalara bulaşan koronavirüsün yarasalarda onlarca yıldır fark edilmeden yaşadığı tespit edilmişti.

    ŞÜPHELER NEREDEN KAYNAKLANDI?

    ABD’li yetkililer, virüsün insan yapımı olduğu konusunda endişeli olduklarını belirten açıklamalar yaptı. ABD ulusal istihbarat direktörünün ofisi, yetkililerin salgının hayvanlarla temas yoluyla mı yoksa bir laboratuvar kazası yoluyla mı başladığını araştırdığını açıkladı. Çin medyasında yer alan haberlerde is Covid-19’un Çin dışında başlamış olabileceğini öne sürüldü.

  • Salgını duyuran Çinli gazeteciye hapis

    Salgını duyuran Çinli gazeteciye hapis

    Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 salgınıyla ilgili haberler yapan Çinli gazeteci, 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    South China Morning Post’taki habere göre, Şanghay’da mahkeme 37 yaşındaki gazeteci Cang Can’ı, “ortalığı karıştırmak ve halkı kışkırtmak”tan suçlu buldu.

    Cang’ın avukatı Cang Keke yaptığı açıklamada, müvekkilinin, Vuhan’daki yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınıyla ilgili yaptığı haberler nedeniyle 4 yıl hapse çarptırıldığını söyledi.

    Avukat Cang, mayıs ayında gözaltına alınan müvekkilinin birkaç aydır açlık grevinde olduğunu belirterek, sağlık durumu iyi olmayan Cang’ın, duruşmaya tekerlekli sandelyeyle katıldığını ifade etti.

    Şubat başında gittiği Vuhan’da, Covid-19 salgını hakkında canlı yayın yapan ve yetkililerin virüse karşı izlediği yöntemi eleştiren bir makale yazan 37 yaşındaki Cang mayısta gözaltına alınmıştı.

    Şanghay’da ikamet eden Cang, gittiği Vuhan’da tanık olduklarına dair Twitter, YouTube ve diğer sosyal medya platformlarında canlı yayın yapmıştı.

    Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan ve kısa sürede 200’den fazla ülke ve bölgeye yayılan yeni tip corona virüs salgınıyla ilgili internet ve sosyal medyada uygulanan sıkı takip, ülkede bu konuda karartma yapıldığı iddialarını gündeme getirmişti.

  • Midye sevenlere kötü haber!

    Midye sevenlere kötü haber!

    Denizlerdeki kirlilik seviyesinin artması, deniz ürünlerinde de ağır metal riskini çoğalttı. Özellikle dipte yaşayan kılıç, ton ve köpek balığı yüksek miktarda cıva içerdiği için tehlike saçıyor. Birçok nörolojik hastalığı beraberinde getiren cıva için uzmanlar uyarılarda bulunurken, 2007 yılında cıva zehirlenmesi geçiren yemek eleştirmeni Vedat Milor da yaşadıklarını anlattı.

    Omega-3 ve proteinden zengin, sofraları süsleyen deniz ürünlerinden bazıları vücuda verdiği yararın yanında zarar da veriyor. Denizlerdeki kirliliğin artması, ürünlerinde de ağır metal oluşumunu tetikliyor. Parkinson, Alzheimer, beyin ve omurilik tümörleri gibi birçok nörolojik hastalığı beraberinde getiren ağır metal cıvanın en fazla dip balıkları ve midye, istiridye gibi kabuklu ürünlerde görüldüğünü söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, “İstavrit, hamsi gibi daha küçük balıklarda problem çok az. Bizim günlük olarak 0, 05 miligram civarından fazla cıva aldığımız takdirde vücudumuzda karaciğerimizde, böbreklerimizde, beynimizde birikmeye neden oluyor” dedi. 2007 yılında cıva zehirlenmesi geçiren Vedat Milor ise yaşadıklarını anlatarak, “Midye yemek, pil yemek gibidir. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora görünüp ağır metal testi yaptırın” ifadelerini kullandı.

    “DENİZDEKİ 1 BİRİM CIVA, BALIKTA 100 BİRİM OLARAK BİRİKİYOR”

    Cıvanın inorganik bir madde olup deniz içindeki bakteriler ve mikroorganizmalar tarafından metil hale geldiğine dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, “Asıl zehirli olan metil cıva. Balıklarda, diğer kabuklu canlılarda olan metil cıvadır. Denizde 1 birim cıva varsa 100 birime yakın cıva balıkta birikebiliyor” dedi.

    “BÜYÜK BALIKLAR VE MİDYEYE DİKKAT”

    Cıvadan uzun yaşayan büyük balıkların daha fazla etkilendiğini dile getiren Doğan, “Kılıç balığı 20 yıl, ton balığı da 5 yıla kadar yaşayabiliyor. Bunlarda biyokonsantrasyon dediğimiz bir sistem var. Balığın vücudunda bu cıva birikiyor. Dip balıklarında tehlike daha fazla ama yüzey balıkları ve hamsi, istavrit gibi küçük balıklarda tehlike daha az. Haftada 1 kere büyük balık tükettiğinizde problem yaşamayabilirsiniz. Yapmamız gereken haftada en fazla 1-2 kez balık tüketmektir. Biz kabuklu canlıları sindirim sistemiyle birlikte tükettiğimiz için onların iç organlarında cıva birikmesi daha fazla olabiliyor. İstiridye ve midye buna örnek verilebilir ama yengeçte çok fazla yok” diye konuştu.

    “NÖROLOJİK HASTALIKLARI TETİKLİYOR”

    Günlük olarak 0,05 miligramdan fazla cıva alındığında hastalıkların belirti vereceğini ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, sözlerine şöyle devam etti:

    “Fazla tüketildiğinde, karaciğerimizde, böbreklerimizde, beynimizde birikmeye neden oluyor. Daha sonrasında bunun toksik etkilerini görmeye başlıyoruz. Sinir sisteminde problemler çıkmaya başlıyor. Böbrek ve karaciğerde hasarlara neden oluyor. Bunu engellemek adına yapılması gereken daha küçük balıklara yönelmektir. Hamile ve emziren kadınların da çok dikkat etmesi lazım. 3-6 yaş arasındaki çocuklarda da nörolojik problemlere neden olabiliyor”

    VEDAT MİLOR: ‘MİDYE YİYECEĞİNİZE PİL KEMİRİN’

    Tenis oynarken kendinde yavaşlama, ayaklarında karıncalanma ve dengesizlik hissettiğini belirten yemek eleştirmeni Vedat Milor, 2007 yılında cıva zehirlenmesi yaşadı.

    Ellerinin titremesinin cıva zehirlenmesinden kaynaklandığını tahmin ettiğini dile getiren Milor, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:

    “Zamanında iyi tenis oynardım ama birden koşarken yalpalamaya başladım. Bir yavaşlık ve dengesizlik söz konusuydu. Ayak parmaklarımda garip hisler belirmeye başladı. Durup dururken acıyordu, katılaşıyordu, kaşınıyordu ve karıncalanıyordu. Kendi doktorum önce şeker hastalığından şüphelendi, onun testi yapıldı ama bir şey çıkmadı. Nörologa göründüm ve ağır metal testi yaptırdım. Cıva ve arsenik çıktı. Cıva denizden, arsenik ise pestisitlerden, meyve ve sebzelerden gelir. Cıva özellikle bağışıklık sistemini etkiliyor ve belli bir eşiği geçince beyni de etkiliyor. Napolyon’un cıva zehirlenmesinden öldüğü söylenir. Özellikle midyede çok oluyor. Bir Türk doktoru ‘midye yiyeceğine, pil kemir daha iyi’ demişti. Bunu bilmiyordum. Vücuttan tamamen çıkmıyor, kalıcı hasarları olabiliyor. Bir süre deniz ürünü hiç yemedim. Hastalığım tam normale inmedi ama kabul edilebilir seviyelerde kaldı. Yurt dışında tarım bakanlıkları hangi deniz ürünlerinde ne kadar cıva olduğunu açıklıyor. Küçük balıklarda yok. Balıklar cıvadan zehirlenince kaskatı kesiliyor, onları avlamak daha kolay oluyor. Biz de onları yiyoruz. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora görünüp ağır metal testi yaptırmakta fayda var”

    VATANDAŞ CIVA RİSKİNDEN HABERDAR; KÜÇÜK BALIK TERCİH EDİYOR

    İçinde ağır metal riski olduğunu bildiği halde haftada 1-2 kez balık tükettiğini söyleyen Muhtesar Sander, “Balıkları seçerek tüketiyoruz. Balık alırken üst deniz balığı olmasına dikkat ediyorum. Balığı da mevsimine göre tüketiyoruz” dedi. Balığı bazen 2 defa bazen de hiç tüketmediğini belirten Aydın Cinbat ise, “Bazı balıklarda cıva olduğunu biliyorum ama balık tüketiyorum. Denizdeki balıkta bunun az olacağını hatta olmayacağını düşünüyorum. Hamsi, istavrit ve çinekop tüketiyorum. Küçük balıklar genelde daha lezzetli ve sağlıklı oluyor” ifadelerini kullandı. En çok hamsi sevdiğini söyleyen Sebile Özgün ise, “Haftada 2 kere balık tüketiyorum. En çok hamsiyi seviyorum. Balığı alırken taze olmasına dikkat ediyoruz ve yeşilliklerle tüketmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

  • Çuvalda bulundu, bakan yardımcısı oldu

    Çuvalda bulundu, bakan yardımcısı oldu

    Rusya’nın Ulyanovsk kentinde atık arıtma tesisinde bir çuvalın içinde bulunan kedi, Ulyanovsk bölgesi Çevre Bakanlığı tarafından sahiplenildi. Mucize kediye gayri resmi olarak Çevre Bakanı Yardımcılığı görevi verildi.

    Rusya’nın Ulyanovsk atık arıtma tesisi çalışanları, cam parçaları çöplerin arasından ayırdıkları sırada ağzı sıkıca kapatılmış bir çuval, çalışanlardan birinin dikkatini çekti. Çuvalı çöplerin arasından alan çalışan, bıçakla çuvalın ağzını kesti ve içinde bir kedinin olduğunu gördü. Kaçınılmaz ölümden kurtarılan kedi, Ulyanovsk’ta yerel bir ünlü haline geldi. Muayenesi yapılan kedi, Ulyanovsk bölgesi Çevre Bakanlığı tarafından sahiplenildi ve kediye gayri resmi olarak Çevre Bakanı Yardımcılığı görevi verildi.

    BAKANIN OFİSİNDE GÖRÜNTÜLENDİ

    Ulyanovsk Çevre Bakanı Gulnara Rakhmatulina, kedinin adının belirlenmesi için kampanya başlattı. Evcil hayvan sahiplerine seslenen Rakhmatulina, “Evcil hayvan sahiplerine sesleniyorum; evcilleştirdiklerinizden sorumlu olduğunuzu unutmayın. Evcil hayvanınızı bakamıyorsanız, her zaman emin ellere veya bir barınağa bırakabilirsiniz” dedi. Öte yandan kedinin Bakan Rakhmatulina’nın ofisindeki anlarına ilişkin görüntüler de paylaşıldı.

  • 2 günde 166 fidan dikildi

    2 günde 166 fidan dikildi

    İnegöl Belediyesi, sokağa çıkma kısıtlamalarını fırsata çevirerek çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta sonu 2 günde 4 farklı yeşil alanda 166 adet fidan toprakla buluştu.

    İnegöl içinde yeşiller değil, yeşiller içinde bir İnegöl hayaliyle çalışmalarını sürdüren İnegöl Belediyesi, hayata geçirdiği düzenleme ve projelerde fidan dikimine büyük önem veriyor. yapılan otopark ve çocuk oyun alanlarının yanı sıra uygun görülen her alanda fidan dikimi yapılarak koruluk alanlar oluşturuluyor.

    2 GÜNDE 166 FİDAN DİKİLDİ

    İnegöl’e oksijen deposu, gelecek nesillere nefes olacak koruluk çalışmaları kapsamında İnegöl Belediyesi geçtiğimiz hafta ciddi bir çalışma ortaya koydu. Sokağa çıkma kısıtlamaları da fırsata çevrilerek 2 günlük sürede 4 farklı noktada 166 adet fidan dikimi yapıldı.

    Yapılan fidan dikimleri hakkında açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Alper Taban, “Hayalimiz olan yeşiller içerisinde bir İnegöl hedefine emin adımlarla ilerliyoruz. Park Bahçeler Müdürlüğümüz titizlikle yürüttüğü çalışmalarla şehir merkezimizdeki yeşil alan miktarını arttırmak adına büyük gayret sarf ediyor. Çalışma arkadaşlarımıza bu özverileri için teşekkür ediyorum. Sokağa çıkma kısıtlamalarında da ekiplerimiz sirkülasyonun az olması nedeniyle daha hızlı bir işleyiş ortaya koyabiliyorlar. Geçtiğimiz hafta sonu 2 günlük sürede Alanyurt bölgesinde Yunus Emre Mahallesi Mevlana Caddesindeki üç farklı yeşil alanda; sedir, akçaağaç, servi ve at kestanesi türlerinde toplamda 124 adet yetişkin ağaç dikimi yapıldı. Yine Yeniceköy Mahallemizde 881. Sokakta bulunan yeşil alanda da sedir, akçaağaç ve mavi servi türlerinde 42 adet yetişkin ağaç dikimi yapıldı. 2 günde toplamda 166 yetişkin ağacı toprakla buluşturmanın mutluluğunu yaşadık. Gelecek nesillere nefes olacak bu çalışmalarımız aynı azim ve gayretle devam edecek” dedi.

  • Hollanda’ya uçuş kısıtlaması kaldırıldı

    Hollanda’ya uçuş kısıtlaması kaldırıldı

    Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, 20 Aralık itibariyle Hollanda’ya uygulanan uçuş kısıtlamasının kaldırıldığını açıkladı. Tedbirler kapsamında İngiltere, Danimarka ve Güney Afrika’ya yönelik uçuş kısıtlaması ise ikinci bir duyuruya kadar devam edecek.

    Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), koronavirüsün bazı Avrupa ülkelerinde mutasyona uğrayarak daha hızlı yayıldığının tespit edilmesi üzerine Türkiye ile uçuşu durdurulan ülkelere ilişkin NOTAM yayınlandı. Buna göre uçuşların durdurulduğu ülkelerden Hollanda yasak listesinden çıkarıldı. Karar sonrası Türkiye ile Hollanda arasında uçuşlar bugün yeniden başlarken, THY’nin İstanbul-Amsterdam seferini yapan uçağı 08.45’te hareket etti.

    Koronavirüsün mutasyona uğrayarak daha hızlı yayıldığı haberleri üzerine SHGM, İngiltere, Hollanda, Danimarka ve Güney Afrika uçuşlarını ikinci bir karara kadar durdurmuştu.

    SHGM’nin sosyal medya hesaplarından dün gece konuya ilişkin yayınlanan NOTAM paylaşıldı. SHGM’nin yayınladığı NOTAM’da, İngiltere, Danimarka ve Güney Afrika arasında yapılan uçuşların kısıtlanmalar yer alırken, uçuş yasağı getirilen ülkelerden Hollanda’nın listeden çıkarıldığı görüldü.

    İŞTE O “NOTAM”

    “Birleşik Krallık, Danimarka ve Güney Afrika Uçuşlarına Yönelik” başlığıyla yayınlanan NOTAM’da şu maddeler yer aldı:

    1- Türk vatandaşlarının ve Türkiye’de ikamet eden kişilerin taşınmasına ilişkin özel izin verilmedikçe kısıtlama uygulanan ülke operatörleri, yalnızca Türkiye’den kendi vatandaşlarını taşıyan nakil uçuşlarını gerçekleştirebilir.

    2- Türk operatörler, Türkiye’ye yalnızca Türk vatandaşlarını, ikamet izni bulunan yabancılar,

    3- Tahliye uçuşları bu kısıtlamadan muaf tutulacak olup gelen tüm yolculara varış sonrasında PCR testi yapılacaktır.

    4- Bahsi geçen üç ülkede bulunmuş olan yolculara varış sonrasında PCR testi yapılacaktır. Bu yolcular, bu ülkelerden ayrılma tarihlerinden başlayarak yedi gün boyunca karantina altında tutulacaktır. Yedinci günde ikinci PCR testi yapılacak ve test sonucunun negatif olması halinde karantina sona erecektir.

    5- T.C. Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon yapılması şartıyla genel havacılık ve iş amaçlı uçuşlara izin verilebilir.

    6- Ambulans, insani yardım ve tüm kargo uçuşları, bu kısıtlamalardan muaftır.

    7- Mürettebat için PCR testi ve karantina zorunluluğu bulunmamaktadır.

    Kararın ardından Hollanda ile Türkiye arasında seferler bugün yeniden başladı. THY’nin İstanbul-Amsterdan seferini yapan tarifeli uçağı saat 08.45’de hareket etti.

    NOTAM NEDİR?

    NOTAM (Notice to airman), uçuş harekatı ile ilgili görevlilere herhangi bir çalışma, hizmet, yöntem ya da tehlikenin varlığı ile her türlü değişikliklere ait bilgileri zamanında duyurmak için yapılan bir ikaz yayınıdır.

  • 7 terörist etkisiz hale getirildi

    7 terörist etkisiz hale getirildi

    Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Barış Pınarı bölgesine sızma girişiminde bulunan 7 PKK/YPG’li teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

    Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Barış Pınarı bölgesine sızma girişiminde bulunan bölücü terör örgütü mensubu 7 PKK/YPG’li terörist, kahraman komandolarımızın başarılı operasyonuyla etkisiz hale getirildi. Operasyonlarımız kesintisiz devam edecek.” ifadeleri kullanıldı.

    https://twitter.com/tcsavunma/status/1341305078817370115

  • Bill Gates’ten Covid-19 aşısı açıklaması

    Bill Gates’ten Covid-19 aşısı açıklaması

    Singapur’da sanal olarak katıldığı Singapur FinTech Festivali’nde Microsoft’un kurucusu Bill Gates, 2021’in ilk çeyreğinde 6 koronavirüs (Covid-19) aşısının onaylanmış ve hazır olabileceğini ifade etti.

    Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Kovid-19) tüm hızıyla etkisini göstermeye devam ediyor. Microsoft şirketinin kurucularından Bill Gates koronavirüs için geliştirilen aşılara Singapur’da sanal olarak katıldığı Singapur FinTech Festivali’nde konuştu.

    Bill Gates yaptığı açıklamada, “İlk çeyrekte onaylanmış yaklaşık altı aşı olmasını bekliyorum” dedi.

    Gates, seçici olarak onaylanmış Pfizer-BioNTech aşısına ek olarak, Moderna, AstraZeneca, Johnson & Johnson ve Novavax adaylarına da büyük olasılıkla önümüzdeki aylarda onay verileceğini söyledi. Gates, altıncı aşının ismini paylaşmadı.