Etiket: e-ihracat

  • “Türkiye e-İhracat Platformu yakında başlayacak”

    “Türkiye e-İhracat Platformu yakında başlayacak”

    Asrın İş Adamları Derneği’nin (ASRİAD) 3’üncü Olağan Genel Kurulu Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Ticaret Odası Başkanı (İTO) Şekib Avdagiç, ASRİAD’dan yöneticilerin yanı sıra iş dünyası ve STK temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Ticaret Bakanı Ömer Bolat program çerçevesinde ihracat hedefleri ile ilgili bilgi verdi. Bakan Bolat, Türkiye e-İhracat Platformu’nu da yakında başlatacaklarını duyurdu.

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat genel kurulda yaptığı konuşmasına İsrail’in Gazze’ye saldırılarını kınayarak başladı. Bakan Bolat, bu katliamın durdurulması, ateşkesin sağlanması, insani yardım koridorunun açılması ve Gazze’nin uluslararası koruma altına alınması konusunda Türkiye’nin büyük çaba sarf ettiğini söyledi.
    Türkiye yüzyılında hedeflere ulaşmak için iş dünyasının katkılarının önemli olacağını söyleyen Bakan Bolat, “ASRİAD’ın da ekonomimize yaptığı katkıları önemli buluyoruz. 3. Olağan Genel Kurulu’nda “hisse, ölçü, insaflı olma, adalet, adaletli pay” anlamına gelen Kıst Çağrısı sloganıyla gerçekleştiriliyor olması; ASRİAD’ın evrensel anlamda hakkaniyeti, paylaşmayı, hakkını vermeyi, esasında kapsayıcılığı gözetmesi bakımından önemlidir” dedi.

    Bakan Bolat, “Dünyamız son yıllarda pandemi, savaşlar, jeopolitik gerilimler, gıda ve enerji krizleri, iklim değişikliği ve kuraklık, artan emtia fiyatları ve yüksek enflasyon gibi, bazıları 100 yılda bir yaşanan gelişmelere sahne olmuştur. Ülkemiz, maalesef tüm bunlara ilave olarak tarihimizin en yıkıcı deprem felaketini yaşamıştır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, ülkemiz büyümeye devam etmiş ve ihracatta yakalanan artış eğilimini sürdürmüştür. Kuşkusuz bu, ekonomimizin krizlere ve zorluklara karşı ne denli dirayetli olduğunu da ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.

    “Eylül’de işsizlik oranı son 13-14 yılın en düşük seviyesine düştü”

    Türkiye’nin üç yıldır kesintisiz büyüme yaşadığını hatırlatan Bakan Bolat, “Türkiye bu dönemde gücünü artırmaya devam ediyor. Eylül ayında işsizlik oranı yüzde 9.1’e düştü. Bu rakam son 13-14 yılın en düşük rakamı. İhracatımız yüzde 7,4 artışla Ekim ayında 22,9 milyar dolara ulaştı. 255-256 milyar dolara sene sonunda ulaşmayı öngörüyoruz. Bu, geçen yıla göre büyük bir artış değil ama küresel ticaret yüzde 1 küçülmüş durumda. İhracatımızın yüzde 45’ini yaptığımız AB ithalatı yüzde 13 küçüldü. Bunları dikkate aldığımızda deprem felaketine rağmen Türkiye mevcudu korumayı başardı. Ülkemizde bu konuda olumlu gelişmeler devam edecek” diye konuştu.

    “Hizmet ihracatında bu yıl 100 milyar doları aşıyoruz”

    İhracat hedefleri hakkında da bilgi veren Bakan Bolat, “OVP 2026 ihracat hedefimiz 302 milyar dolar, 2028 yılı hedefimiz 375 milyar dolar. Hizmet ihracatında bu yıl 100 milyar doları aşıyoruz. 2028 hedefimiz hizmet ihracatında 200 milyar dolar. Bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için çalışmalar yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Önümüzdeki yıl Ticaret Bakanlığı bütçesinden 22 milyar lira ihracat desteği sunacağız”

    İhracatçılara desteklerin süreceğini de belirten Bolat, “Önümüzdeki yıl Ticaret Bakanlığı bütçesi içerisinde ihracat desteklerimizi yüzde 115 artırarak 22 milyar liralık bir destek sunacağız. Bu çerçevede tüm pazarları tarıyoruz ve ihracatçılarımıza yeni kanallar açacağız. Türkiye e-İhracat Platformunu yakında başlatacağız. Çalışmalarımız hızla devam ediyor. İhracatımızda e-ihracatın payını yükselteceğiz” dedi.

  • E-İhracat Platformu yakında hizmete girecek

    E-İhracat Platformu yakında hizmete girecek

    Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri ortaklığında Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen “Ankara E-Ticaret Zirvesi” başladı. Programda e-ihracatın önemi, konsorsiyumlar, geleceğin trendleri ve pazar yerleri konularında paneller düzenlenecek.
    Programın açılış konuşmasını yapan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret sektörünün ihracatı daha da arttırabilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemeleri yapacaklarını kaydetti.

    “Yeni destek modülleri hazırladık”

    Ticaret Bakanlığının e-ticaret sektöründe düzenleyici ve denetleyici etkilere sahip konumda olduğunu söyleyen Bakan Bolat, ilgi kanuni düzenlemelerini çıkaracaklarını belirterek, “Bu yıl e-ihracata yönelik desteklerimizle alakalı siz değerli sektör temsilcilerimizle yaptığımız istişarelerle yeni destek modülleri hazırladık. 2024’te bunları sizin istifadenize sunacağız” diye konuştu.
    E-ticaret ve e-ihracatta hedef pazar ürünlerinin test edildiği çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Bakan Bolat, “Müşteri temsilcileriyle yeni ürünler keşfetmek ve mevcut ürünlere yenilikçilik katmak hedefindeyiz. E-ihracatın toptan satışlara göre yüksek kar marjlı olması avantajından hep birlikte yararlanmamız lazım. Üretim ve ödeme süreçleri itibarıyla da nispeten düşük riskli işlemler yapılmakta” ifadelerini kullandı.

    “E-ticaret sektörü çok büyük fırsatlar sunuyor”

    Türkiye’de genç nüfusun bilgi teknolojilerine yatkınlığına da değinen Bakan Bolat, “Genç girişimcilerimizle yeni teknolojileri hızla adapte edebilmeleri ve uygulayabilmeleriyle bizim çok gelişmiş ülkelerle aramızdaki gelişmişlik farkını kapatmamızda çok büyük bir rol oynayacak. Küçük ve orta büyüklükte işletmeler için de çok uzun yılların tecrübesi ve birikimiyle büyük işletmeler karşısında rekabet güçlerini arttırabilmesi amacıyla e-ticaret sektörü çok büyük fırsatlar sunuyor” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye E-İhracat Platformu’nu yakında hizmete alıyoruz”

    Bakan Bolat, hiç ihracat yapmamış KOBİ’lerin ürünlerini yurt dışına ihraç etmelerini sağlamak için e-ihracat destekleri paketlerini devreye aldıklarını dile getirdi. Uzak ülkelere ihracatı arttırma hedefi çerçevesinde 18 hedef ülke içerisinde “Hedef E-ihracat Pazarları” raporu yayınladıklarını söyleyen Bakan Bolat, şöyle konuştu:
    “E-ihracat ve ticareti desteklemek için Türkiye E-İhracat Platformu’nu yakında hizmete alıyoruz. İhracatçılarımızı dijital ortama taşımış olacağız. Bu yeni nesil teknolojilerin kullanılacağı milli BTV platformunu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi, Ticaret Bakanlığımızla birlikte hayata geçireceğiz.”
    Ankara E-ticaret Zirvesi, 10 Kasım’a kadar Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde devam edecek.

  • Tescil çilesi e-ihracatı baltalıyor

    Tescil çilesi e-ihracatı baltalıyor

    Türkiye ekonomisinde artık önemli başlıklar arasına yerini alan elektronik satış, eski ticaret modelinin sınırlarını genişletti. İşletmelere dünya çapında çeşitli fırsatlar sunuluyor. Bir taraftan daha geniş müşteri kitlelerine ulaşmak, internet üzerinde kolaylaşırken, diğer taraftan uluslararası arenada rekabet gücümüz gelişiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu yeni iş modelini desteklemek ve e-ticaret sisteminin önünü açmak için, yeni fikri olanlara, müteşebbis ruhlu gençlere her dönemde farklı ekonomik destekler sunuyor. Ar-Ge’den, dünya markası (Turquality) olmaya kadar birçok teşvik kalemi oluşturulurken, bürokratik yapıdaki yavaşlık hükümetin birçok hedefine ulaşmasını ve yeni yatırımcıların işlerini zorlaştırıyor. Yeni iş yapış şekillerine destekler oluşturulurken, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun 2 yılı bulan marka tescil ve patent işlemleri, girişimci gençlerin bütün enerjisini bitiriyor.

    Markanın önemi artıyor, patent enstitüsü yavaşlıyor

    Birçok yabancı sermaye “pazar yeri” platformlarıyla ülkemizde e-ticaret faaliyeti gösterip, Türkiye’de hızla ürün ithalatını artırırken, binlerce yabancı girişimci bu pazar yerleri üzerinden açtıkları mağazalarla yüksek cirolara ulaşıyor. Bu noktada, marka patent konusu hayati bir önem taşıyor. Hem platform üzerinde rekabeti dengelemek, hem taklit ve sahteciliğin önünü geçmek için, Amazon.com gibi platformlarda, satıcılardan artık, ilk başvurularda marka tescili ve patent belgesi istemeye başlandı.

    Tescil süreleri bıktırıyor

    Tekstil başta olmak üzere birçok sektörün elektronik dünya ticaretinde, en büyük sıkıntısı ise marka ve model tescili olarak ön plana çıkıyor. En çok satanlar kategorisinde dikkat çeken bir ürün, e-ticarette hemen ertesi gün taklit edilebiliyor. Düşük imalat kalitesi ve yarı fiyat etiketiyle, dürüst satıcılar ciddi zarara uğratırken, durumun farkında olmayan müşteriler de olumsuz etkileniyor. Ancak gerçek markalar ise 2 yıla ulaşan marka tescil süreçlerinde, dükkanı kapatıp gidebiliyorlar. Konuyla ilgili şikayet sitelerinde binlerce başlık açılırken, gerçek girişimcilerin en büyük isteği ise Türk Patent ve Marka Kurumu’nun itirazları hızlıca inceleyip, itiraz edilen dosyaları bile 6 ay içerisinde bitirmesi oldu.

    Gençlerin umudu kırılıyor

    Yaşadığı tecrübeyi muhabirimize anlatan e-ticaret girişimcisi Bilal Çetin, kendi tasarladığı ürünlerin internette satışa başlamadan 3 ay önce marka tesciline başvurduğunu belirterek; “Yurtiçi ve yurtdışında müşterilere daha kaliteli bir duruş sergilemek için 2 ayı aşan bir tasarım süreciyle ve ciddi bir maddi kaynak ayırarak marka, logo ve kurumsal kimlik çalışması yaptık. Tasarım çalışmaları bitince hemen, hızlıca 2022 yılının ortalarında, marka tesciline başvurduk. Çalıştığımız patent ofisi ortalama 3-4 ay içerisinde işlemin neticeleneceğini belirtti. Fakat marka benzerliği iddiası ile, bir itirazla karşılaştık. Örnek teşkil edecek marka çalışmalarını toplayarak avukatlarımız ve patent ofisimizle itiraza karşı savunmada bulunduk. 1.5 yıldır halen daha markamızı tescil ettiremedik. Bu zaman diliminde, tüm tasarımlarımız, markamız ve logomuz 17 farklı satıcı tarafından kopyalanarak, kendi ürünümüzün benzerleri ucuz ve kalitesiz ürünlerin satışına başladı. Devamında pazar yerlerinde markamızla ilgili, taklit kötü ürünler sebebiyle olumsuz yorumlar çıkmaya başladı.” dedi.

    Taklit ürün alıp durumun farkında olmayan bazı kişilerden sosyal medya hesapları üzerinden küfürlü mesajlar aldığını belirten Bilal Çetin, devamında şunları dile getirdi; “Araştırdık, markamıza itiraz eden firmanın durumdan haberi bile yok. Markasını korumak için çalıştığı patent ofisi, benzer durumda birçok firmaya haksız yere itiraz dosyası açıp müşterilerine “Sizin markanızı koruyoruz” diye sürekli hizmet faturası gönderiyordu. Haksız kazanç elde eden uyanık patent ofisleri, süreci de kilitliyorlar. Bir çok genç yatırımcıyı da Türk Patent ve Marka Kurumu’ndaki yavaş çalışma mağdur ediyor. Patent kurumunun çalışma ve dosyalara cevap verme hızı ise ayrı bir çile. Yayın kararı çıkan dosyamız yaklaşık 5 aydır onay imzası bekliyor. Hükümetimiz e-ticaret, e-ihracat konusunda girişimcilere destek vermeye çalışırken, bazıları (bürokrasi) adeta engel olmaya çalışıyor. Bu süreler normal değil, 3 gün, bilemediniz 3 hafta incelersin, sonrasında kararını verir bitirirsiniz. En azından yeni bir marka oluşturmak için zaman kazanmış oluruz. Bir imza müdürün imzası için Türk Patent ve Marka Kurumu’nda 5 ay beklenir mi? Bugün tekstilde ihracatın ve perakendenin kalbi Merter’de atıyor. Gidin esnafına mikrofon uzatın, herkes dertli. İnternet ticaretinde işin sırrı zaman (moda) ve hızlı üretim, teslimat. Yurtdışından gelen toptan müşterilere bu durumu anlattığımızda bize inanamıyorlar. Hayatı yeni tecrübe eden gençler, dünyada farklı bir fikirle marka olmuş insanların hikayelerini inceleyerek girişimci oluyorlar. Ama bu hızlı, atak anlayış, Türkiye’deki bürokrasi de maalesef bulunmuyor.

    Yabancı isimler, internette parlıyorlar, onlar yazılımla, tasarımla, e-ticaretle hızla işlerini büyütebiliyorlar. Ama Türkiye’de bir basit marka ve model tescili için 2 yıl beklenebiliyor. Birileri gelip, tasarımcıların büyük ilgi gören fikirlerinin, tasarımlarını haksızca sahiplenebiliyorlar. Markasını tescillemeye uğraşan düzgün yatırımcıların bütün emeklerinin üstüne çöküyor. Gençler daha başlamadan, ümitlerini kaybediyor. Patente veya markaya onay verenler kime, neye onay verdiklerini bile tam araştırmıyor. Biz amazon.com’da bir mağaza açtık daha açılış sürecinde marka patenti istediler. Dosyamızı gönderdik, patent ofisimizi arayıp “Bu marka sizin aracılığınız ile tescil almış doğru mu?” diye araştırmışlar. Burada depremzede bir ablamız var, kadın girişimci desteklerinden faydalanarak e-ticarete girdi. Kumaştı, kalıptı, fotoğraf çekimleri falan tek başına uğraştı adeta savaştı. Özene bezene bebek kıyafetleri dikiyor ve internette satmaya çalışıyordu. Henüz marka tescili olmadığı fark eden dolandırıcılar, bütün ürünlerini, onun marka logosuyla birlikte kopyalamışlar, yetmemiş birde üstüne marka tescil başvurusu yapmışlar. Ablamız tüm bu yaşananlara karşı şu an hukuk savaşı veriyor ve satışları tamamen durdu. Tedarikçileri ve sektördeki toptancılar, böyle mağduriyetleri görünce onlara destek olmaya çalışıyor. Halbuki Türk Patent ve Marka Kurumu işini düzgün ve hızlı yapsa bunların hiç biri yaşanmazdı.”