Etiket: eğitim

  • “Eğitime destek olana teşekkür ediyoruz”

    “Eğitime destek olana teşekkür ediyoruz”

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açılış ve temaslarda bulunmak üzere Konya’ya geldi. İlk olarak Konya Valiliğini ziyaret eden Bakan Yusuf Tekin, Vali Vahdettin Özkan ile görüştü. Selçuklu Kongre Merkezi’nde İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı’na katılan Bakan Tekin, daha sonra Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür ve Sanat’ta Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı ziyaret etti. Tekin, AK Parti ve MHP il başkanlarıyla görüştükten sonra Mevlana Türbesi’ni ziyaret eden Bakan Tekin, Organize Sanayi Anaokulu’nun açılışına da katıldı.

    Bakan Tekin burada yaptığı konuşmada, Konya’da bütün illerde olduğu gibi eğitim değerlendirme toplantıları yaptıklarını söyledi. Son zamanlarda Konya’nın yerel yönetimler anlamında radikal işleriyle ön plana çıkmaya başladığını ifade eden Tekin, “Ben gittiğim her yerde parti ayrımı yapmadan, partisine bakmadan yerel yönetim mensubu olan, yerel yönetici olan kişilerin eğitim ve öğretim süreçlerine desteklerini gerçekten çok önemsiyorum ve takdir ediyorum. Bu anlamda hangi partiden olursa olsun kim eğitime destek oluyorsa biz de kendisine teşekkür ediyoruz. Burada da hem Büyükşehir Belediye Başkanımız hem de ilçe belediye başkanlarımız sürece ciddi destek olmuş. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
    Bakan Tekin, organize sanayi bölgesinde açılan anaokulunun da çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Buradaki okul öncesi eğitim kurumuyla ilgili desteğiniz kuşkusuz sizin buradaki kadın istihdamına pozitif etki oluşturacaktır. Ama bizim açımızdan da okul öncesi eğitimin teşrif edilmesi açısından önemli. Ben bu anlamda da katkılarınız ve desteğiniz için teşekkür ediyorum. Konya biraz şanslı bu konuda. Belediye başkanlarınız bu konuda istekli ve arzulu. Valiniz eğitim konusunda istekli ve arzulu. Eğitimin içinden gelen milletvekillerimiz vardı. Biz de Konya’ya bu konuda ne tür destek olabileceksek olmayı taahhüt ediyorum. Tekrar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Konya Organize Sanayi Bölgesi (KOS) ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü de, “Bölgemizin sanayi altyapısını geliştirmek için yaptığımız yatırımların başında eğitim yatırımı geliyor. Sanayi bölgesi olarak insana yapılan yatırımın en kıymetli yatırım olduğuna inanıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımızın ve sanayicilerimizin de desteğiyle eğitim altyapımızı her geçen gün geliştiriyoruz. Şu anda 4 eğitim merkezimiz ile tam bir eğitim kampüsü haline gelmiş durumdayız” şeklinde konuştu.

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Burası Konya’nın en güzide alanlarından birisi. Organize sanayimizin merkezinde. Konya denince akla gelen birçok şey gelmeye başladı. Eskiden tarım şehriydik, şimdi sanayi şehri, turizm şehri olduk. Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyoruz. Buradaki anaokulunun da çocuklara hayırlı olmasını temenni ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
    Konya Valisi Vahdettin Özkan, “Gerçekten eğitim kamu hizmetinin yaygınlaştırılması, etkinleştirilmesi yönünde hükümetimizin başlatmış olduğu seferberlikte öncü bir rolü bakanımızın bugün ilimizde olmasını büyük bir şans olarak değerlendiriyoruz. Konya denince gerçekten yüksek derecede bir tarımsal potansiyel akla geliyor. Sanayinin ivmesi çok iyi. Turizm iyi. Ama aynı zamanda Konya denince alimlerin, ariflerin yetiştiği bir yer. Günümüzde de bu tarihi misyonuna uygun olarak bu ilmi terapiyi, bu bilimsel gelişmeleri, eğitimin kalitesinin kapasitesinin artırılması, katılımının artırılması yönünde yüksek derecede bir seferberliğin olduğunu görüyoruz. Konya’nın esnafı, eşrafı, alın teri döken çiftçilerimizden en büyük sanayicilerimize kadar bu anlamda duyarlı olması bizim için çok kıymetli. Böyle bir okulun da hayra, berekete, eğitime, marifete vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Okul bahçelerindeki ağaçlar ilaçlanıyor

    Okul bahçelerindeki ağaçlar ilaçlanıyor

    Körfez Belediyesi tarafından ilçe genelinde okul bahçelerinde bulunan ve tespiti yapılan hastalıklı ağaçlar ilaçlanarak daha sağlıklı hale getiriliyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde ilçe genelindeki okul içerisinde bulunan ağaçlar tek tek değerlendirildi.

    Zararlı böceklerin bulunduğu ve sağlıksız durumdaki ağaçlar tek tek tespit edildi ve ekip oluşturuldu. Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan ekip, çalışmalarını yürütürken, öğrencilerin okul içerisinde olmadığı dilimlerde son olarak Mimar Sinan İlkokulu’nun bahçesinde ilaçlama gerçekleştirildi.

  • 2023-ALES/3 başvuruları başladı

    2023-ALES/3 başvuruları başladı

    ÖSYM’den yapılan açıklamaya göre, 2023-ALES/3 başvuruları başladı. Başvurular, 29 Eylül-9 Ekim tarihleri arasında yapılacak. Adaylar, başvurularını ÖSYM başvuru merkezleri ve ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr adresinden yapabilecek. 2023-ALES/3, 19 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek.

  • Türkiye’nin iyi devlet üniversitesi ODTÜ

    Türkiye’nin iyi devlet üniversitesi ODTÜ

    Birleşik Krallık menşeli uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education (THE), 2024 dünya üniversite sıralaması sonuçlarını açıkladı. Türkiye’den 75 üniversite sıralamaya girme başarısı gösterirken, bu sayı ile dünyada 7. en iyi temsil edilen ülke unvanını kazandı. Geçen yıl bu sıralamada 61 Türk üniversitesi yer almaktaydı.

    Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), 2024 dünya üniversiteleri sıralamasında 351-400 bandında yer alarak, Türkiye’de devlet üniversiteleri arasında birinci sıraya yerleşti, tüm üniversiteler arasında ise iki vakıf üniversitesiyle beraber ilk sırada yer aldı.

    Toplam 108 ülkeden bin 904 üniversitenin sıralandığı listede Koç, ODTÜ ve Sabancı üniversiteleri 301-400 bandında yer alarak, ilk 400’e girmeyi başardı.

    İTÜ 501-600; Bilkent, Boğaziçi, Çankaya ve Hacettepe Üniversiteleri 601-800; Bahçeşehir, Özyeğin ve Yıldız Teknik Üniversiteleri ise 801-1000 bandında kendine yer buldu.

    Böylece THE sıralamasında Türkiye’den 11 üniversite ilk bine girerek, dikkat çekici bir başarı elde etti.

    THE sıralamasında ilk bine giren 11 Türk yükseköğretim kurumu dışında 24 Türk üniversitesi de 1001-1500 diliminde yer aldı

  • BUÜ’de 2 bölüm akredite edildi

    BUÜ’de 2 bölüm akredite edildi

    BUÜ’nün farklı fakülte ve birimlerde kazandığı akreditasyon başarılarına bir yenisi daha eklendi. Ziraat Fakültesi, alt yapı hazırlıklarını tamamlayarak başvurduğu akreditasyon sürecini eksik bir şekilde tamamladı. Fakülte yönetiminin başvuru yaptığı Biyosistem Mühendisliği ve Zootekni Bölümü, Ziraat Fakülteleri Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon (ZİDEK) Derneği tarafından 2 yıl süreyle akredite edilmeye hak kazandı. BUÜ Ziraat Fakültesi, Rektörlük Binası’nda gerçekleştirilen törenle akreditasyon belgelerini teslim aldı. Törene Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Dekan Prof. Dr. İlhan Turgut, ZİDEK Derneği Komisyon Başkanı Prof. Dr. Gökhan Söylemezoğlu, fakülte yöneticileri ve akademisyenler katıldı.

    “Daha iyisi için çalışmaya devam edeceğiz”

    Elde edilen başarıda emeği bulunan herkesi tebrik eden Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, göreve geldikleri ilk andan itibaren yer aldıkları Araştırma Üniversiteleri sıralamasında yukarılara çıkmak için çalıştıklarının altını çizdi. Üniversitenin sahip olduğu en büyük misyonlardan birinin bu ligde daha güçlü hale gelmesi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ferudun Yılmaz “Türkiye’deki 23 Araştırma Üniversitesi arasında yer alıyoruz. Bu üniversiteler arasında son derece kıymetli bir yarış var. Bilimsel ve akademik gelişimi destekleyen bu tatlı yarışta Bursa Uludağ Üniversitesi’ni çok daha üst sıralarda görmek istiyoruz. Sıralamayı etkileyen bütün parametrelerde iyileştirme çalışmalarına başladık. Hedefe yönelik çalışacak olan Araştırma ve Geliştirme Koordinatörlüğünü kurduk. Koordinatörlüğümüz tüm birimlerimizin karnesini çıkardı. Eldeki veriler istikametinde da eksik olan ne varsa tamamlanması için adımlar atıyoruz. Kısa sürede çok daha iyi hale geleceğimize inanıyoruz” açıklamasında bulundu.

    Örnek teşkil edecek

    Akreditasyon faaliyetlerinin Araştırma Üniversiteleri kriterleri arasında özel bir yeri bulunduğuna işaret eden Rektör Yılmaz; “Ziraat Fakültemiz, güçlü bir akademik geleneği bulunan fakültelerimiz arasında yer alıyor. Bugün alınan akreditasyon belgeleri hepimizi gururlandırdı. Başlangıç olarak 2 bölümümüz akredite edildi. Toplam 9 bölümün olduğu fakültemizin, diğer programlar için de en kısa sürede çalışmaları tamamlayarak akreditasyon belgesi için başvuracağını biliyoruz. Bu gayretler tüm fakülte ve meslek yüksekokullarımıza örnek teşkil edecek. Üniversitemiz genelinde de hazırlıkların hızlandırılacağı, akademik ve bilimsel faaliyetlerin üst seviyelere çıkarılacağı ve nihayetinde de akreditasyon başta olmak üzere ulusal ve uluslararası geçerliliği bulunan belgelerin üniversitemize kazandırılacağına inanıyoruz” dedi.

    Öncelik kalitede

    Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut ise akreditasyon hazırlıklarını uzun süredir yürüttüklerini ancak başvuru noktasında bir sorun yaşadıklarını söyledi. Yeni kurulan ZİDEK Derneği’ne zaman kaybetmeden başvurularını yaptıklarını açıklayan Prof. Dr. İlhan Turgut; “Fakülte olarak kalite konusuna öncelik veriyoruz. YÖKAK saha ziyaretlerinde bu çalışmaların meyvelerini almıştık. Denetimlerden başarı ile çıkmamıza vesile oldu. Hedefimiz ise çok daha kaliteli bir eğitim-öğretim imkanı sunabilmek. 2 bin 300 öğrenciye sahibiz. 104 öğretim üyemiz bulunuyor. Böylesine köklü ve deneyimli bir fakültenin akreditasyon konusunda da kendisini kanıtlaması gerekiyordu. Süreci başarı ile yürüttük. 2 bölümümüzü akredite ettirdik. Bundan sonra da yeni bölümlerimiz için altyapı hazırlıklarını tamamlayacak ve en kısa sürede başvurularımızı yapacağız” diye konuştu.
    ZİDEK Derneği Komisyon Başkanı Prof. Dr. Gökhan Söylemezoğlu’da uzun ve meşakkatli bir sürecin ardından BUÜ Ziraat Fakültesi’nin iki programının akredite edilmeye hak kazandığını vurguladı. Dernek olarak 2020 Temmuz ayından itibaren yetki belgesi aldıklarını ve geniş bir eğitim programı çerçevesinde akreditasyon süreci değerlendirmesi yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. Gökhan Söylemezoğlu, başarıda emeği bulunan herkesi tebrik etti.
    Tören, bölüm yöneticilerinin akreditasyon belgelerini teslim almalarının ardından sona erdi.

  • Bursa’da mesleki eğitimin kalbi yenilendi

    Bursa’da mesleki eğitimin kalbi yenilendi

    Deprem yönetmeliğine göre sağlam olmadığına karar verilen Demirtaşpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 2017 yılında boşaltıldı. 1946 temeli atılan okul, yerine yenisinin yapılması için 2018 yılında yıkıldı. Eğitim gören öğrenciler ise mezuniyetlerini 3 ayrı okulda tamamladı. Modern sınıfları, son teknoloji laboratuvarları, konferans salonları, spor merkezleriyle, Bursa’nın en teşekküllü eğitim alanlarından biri olacak olan okulun inşaatı bitme noktasına geldi.

    Yaklaşık 75 milyona yeni okul, AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer, Demirtaşpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Celal Ulusoy ve inşaat mühendisleri tarafından inceledi. 4 ana binadan oluşan okulun Bursa’nın önemli okullarından biri olacağını ifade eden Ak Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, “Bursa’nın en eski meslek liselerinden olan Demirtaş Endüstri Meslek Lisesi’nin inşaatını yerinde inceleme imkanımız oldu. Tabi 1946 yılında kurulan bir lisemizdi. Bu çerçevede Bursa için oldukça önemli ve değerli bir eğitim mekânıdır. 2017 yılında komple yıkımını gerçekleştirmiştik. Takip eden süre içerisinde okulumuz artık bitme aşamasına geldi. 32 derslikli ve bittiği zaman 2 bin öğrencimizin içerisinde eğitim göreceği ayrıca 3 tane atölye binasının olduğu bir okul olacak. Matbaa, tesisat ve elektrik atölyelerinin içerisinde yer aldığı önemli eğitim kompleksi haline gelecek” diye konuştu.

    Bursa’nın birçok ilçesinde devam eden ciddi sayıda eğitim yatırımlarının olduğunu ifade eden Özen, “Bir kısmını depremden kaynaklı yıkıp tekrar inşa ettiğimiz, diğer kısmını güçlendirip eğitime aldığımız ciddi manada eğitim yatırımlarımız var. Bu çerçevede hem bakanlarımızla hem milletvekili arkadaşlarımızla bu hizmetleri en hızlı şekilde Bursa’ya gelmesi noktasında elimizden gelen bütün gayreti gösterdik. Bundan sonraki süreçte de devamını sağlayacağız. Evlatlarımız bizim geleceğimiz. Onların geleceğinin iyi bir şekilde yetişmesi Türkiye’nin geleceğinin parlak olması anlamına geliyor. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde de bu eğitim kompleksini öğrencilerimizin hizmetine sunmayı arzuluyoruz. Bursa bir sanayi şehridir. Ara eleman konusunda sektörlerin büyük sıkıntıları var. Bu çerçevede özellikle meslek liselerine yönelik son dönemde ciddi adımlar var. Evlatlarımızın en kısa zamanda iş sahibi olması hem de sektörlerin ara eleman sıkıntısı çözümünde meslek liselerinin ayrı bir önemi var. Bu bilinçle hareket ediyoruz. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

    Bu yılın başında yaklaşık 26 okulun inşaatını hükümetin bütçesiyle tamamlandığını ifade eden Dr. Ahmet Alireisoğlu ise, “Bu okul gibi, yaklaşık 46 inşaatımız devam ediyor. Bursa’nın genel anlamda ikili eğitim oranı yüzde 22’dir. En kısa zamanda bunu aza indireceğiz. Yeni hazırladığımız eğitim yatırımları ve planlarımız var. Bu istikamette çalışmalarımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
    İnşaatın ardından heyet, eğitime yeni açılan Ergin Ağaç Ticaret Meslek Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi.

  • “Menüler karbonhidrat yönünden zengin olmamalı”

    “Menüler karbonhidrat yönünden zengin olmamalı”

    Çocuk ve gençlere mutlaka kahvaltı alışkanlığının kazandırılması gerektiğine vurgu yapan Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin Koçan, okullarda tüketilen yemekler ve kahvaltı alışkanlığı ile ilgili konuştu. Koçan, “Mümkünse kahvaltının aile üyeleriyle birlikte yapılması ve hafta sonları da tüm aile bireylerinin katıldığı sabah kahvaltılarının organize edilmesi alışkanlığın kazandırılmasında yarar sağlıyor” ifadelerini kullandı.

    “Anne baba örnek alınıyor”

    Çocukların, anne babanın beslenme alışkanlıklarını örnek aldığını söyleyen Koçan, “Evde mutlaka düzenli olarak üç öğün yemek alışkanlığı olmasına özen gösterilmeli. Ailece masaya oturmak ve yemek saatlerinin planlanması da ilk adım olabilir. Ayrıca, fastfood beslenme tarzından kaçınmak, abur-cubur gibi sağlıksız gıda alımının kısıtlanması da önem taşıyor. Çocuklar sağlıklı besin tüketimine örnek olunarak özendirilmeli” diye konuştu.

    Sağlıklı bir kahvaltıda olması gerekenler

    Kahvaltının çocuklarda ve gençlerde hem fiziksel büyüme hem de mental gelişim açısından önem taşıdığını belirten Koçan, “Sağlıklı bir kahvaltının içeriğinde mutlaka peynir, yumurta, süt gibi protein kaynaklarına yer vermek gerekiyor. Ayrıca, lif kaynağı olarak taze sebze, meyve, kaliteli yağ kaynağı olarak zeytin ve ceviz de tercih edilecek ürünler arasında yer alıyor. Kahvaltı sevmeyen çocuklar için, tost, süt-müsli-meyve-kuruyemiş şeklinde alternatif öğünler de çözüm olabiliyor” dedi.

    “Eğitimcilere görev düşüyor”

    Çocuklarda doygunluk sağlamak ve enerji açığını gidermek için oluşturulan okul menülerinde ise eğitimcilere görev düştüğüne değinen Beykent Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin Koçan, “Menülerin tüm besin ögelerini yeterli ve dengeli bir şekilde içermesi, tek tip pilav-makarna-mantı-pizza gibi karbonhidrat yönünden zengin olmamasına özen göstermek gerekiyor. Ayrıca mutlaka yaş gurubuna yönelik ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak menülerin bir diyetisyen iş birliği ile planlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • 2 bin 650 vatandaşa emniyet kemeri similasyon eğitimi

    2 bin 650 vatandaşa emniyet kemeri similasyon eğitimi

    İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Cumhuriyet Meydanında emniyet kemeri similasyon aracını gerek kullanarak, gerekse kullanmadan emniyet kemerinin önemi ile ilgili 2 bin 650 vatandaşa eğitim verildi.

  • Öğrencilere afet eğitimi verildi

    Öğrencilere afet eğitimi verildi

    Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), kurum ve kuruluşlarda ‘afet farkındalık eğitimleri’ vermeye devam ediyor. Bu çerçevede, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı sevgi evlerindeki öğrencilere yönelik eğitim verildi. Eğitimde, deprem sırası ve sonrasında yapılması gerekenler de anlatıldı. AFAD, kurumlardaki eğitimlerin periyodik olarak devam edeceğini bildirdi.

  • Sık görülen öğrenme güçlüğüne dikkat

    Sık görülen öğrenme güçlüğüne dikkat

    Uzman Psikolog Deniz Erden, toplumda oldukça sık rastlanılan, normal zekaya rağmen okuma ve yazma gibi konularda öğrenme güçlüğü olarak bilinen “disleksi” hakkında önemli bilgiler verdi. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre disleksinin “yeterli zekâ, sosyokültürel fırsatlar ve bireye uygulanan eğitime rağmen verimli okuma becerisi kazanmada meydana gelen beklenmedik ve kalıcı başarısızlık” olarak tanımlandığını belirten Psikolog Erden nedenleri tam olarak aydınlatılmamış olmakla birlikte genelde doğum öncesi ve doğum sonrası beyin gelişimi sırasında etkili faktörlere göre ortaya çıktığını söyledi. Bu faktörleri de “Genetik yatkınlık, yetersiz ve dengesiz beslenme, gebelik sırasında geçirilen bazı hastalıklar ve bilinçsiz ilaç kullanımı, uzun ve zor doğum, plasenta anomalileri, doğumdan sonra bebeğin nefes almasındaki gecikme, geçirdiği ateşli hastalıklar” olarak ifade etti.

    Psikolog Erden, okul öncesi dönemdeki dislektik çocuklarda görülen belirtilere dair “Konuşmada gecikme görülebilir. Birbirine yakın heceli kelimelerde sesler karıştırılır (“Su” yerine “bu” gibi). Ayakkabıların bağlanmasında başarısızlık yaşanır. Sağ-sol karıştırılır. Bir iş yapılırken her iki el de kullanılır, kullanılacak el konusunda belirgin bir seçim yapılamaz. Alfabedeki harf ve seslerin öğrenilmesinde zorluk yaşanır. Zaman ve yön kavramları birbirine karıştırılır” diye konuştu.

    “Genellikle d ile b ve p ile b gibi harfler birbirine karıştırılır”

    Okul dönemine gelmiş çocuklarda ise şu belirtilerin gözlemlendiğini söyledi: “Okuma geç ve zor öğrenilir. Yavaş ve hatalı okunur. Yazı bozuklukları çok sık görülür. Matematikte güçlük çekilir. Çarpım tablosunu öğrenememe görülür. İmla ve noktalama hataları yapılır. D ile b, p ile b harfleri karıştırılır. Okuduğunu anlamada sorun yaşanır. Okurken sık sık harfler karıştırılır (“dağ” yerine “bağ”, “sal” yerine “şal” vb.). Harflerin sırası karıştırılır (“kız” yerine “zık” veya “ızk” vb.). Benzer kelimeler birbirine karıştırılır (“incir” yerine “zincir”, “en” yerine “ne” vb.). Ayna görüntüsü ile ters olarak yazmaya rastlanır. Bazı kelimeler yanlış hecelenir, hece atlanır, heceler tersten okunur – yazılır. Sesli okuma sırasında vurgulamalar inişli – çıkışlı olur ve noktalama işaretleri görülmez. Dil sorunları görülür. Sayfa yanlış ve düzensiz kullanılır, çizgiler arasında yazmada zorluk yaşanır. Kelimeler çok yer kaplayacak şekilde aralıklı veya birbirine çok bitişik yazılır. Yuvarlak ve düz çizgiden oluşan harfleri yazmada zorluk yaşanır”.

    “Yanlış bilinenler: Kızlarda disleksi daha çok görülür”

    Disleksi hakkında çok fazla yanlış bilginin yayıldığına değinen Psikolog Erden, bu yanlışları “Disleksili bireyler ‘geriye okuma’ yaparlar. Erkeklerin kızlara oranla disleksi olma durumu fazladır. Sol el kullananların disleksili olma oranı daha fazladır. Başarılı bireylerin disleksili olma ihtimali yoktur. Disleksili bireylerin hepsi özel yetenekli bireylerdir. Zekâ ile disleksi arasında doğrusal bir ilişki vardır. Disleksi toplumlarda nadir görülen bir durumdur. Bir birey okuyabiliyorsa o disleksili olamaz. Okuma eğitimi başlamadan önce bireydeki disleksi teşhis edilemez. Disleksi çocuklarda bulunur, yetişkinlerde bulunmaz. Disleksi yalnız medikal tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilir” şeklinde sıraladı.

    “Anne babalar geç konuşma durumuna dikkat etmeli”

    Okul ortamına gelmeden ve okuma deneyimi ile tanışmadan önce disleksinin teşhis edilemeyeceği konusundaki inanışların da yanlış olduğunu belirten Psikolog Erden, sözlü dil becerileri kazanımlarında sıkıntı yaşayan çocukların sonrası için disleksi riski taşıdığını söyledi. 12 aylık çocuklarda görülen zayıf kelime alımı ve 18 ayda görülen zayıf kelime üretiminin ileriki yaşlarda görülecek dil gecikmesine işaret ettiğini vurgulayan Psikolog Erden, disleksili bireylerin ailelerindeki okuma güçlükleri araştırılarak bireylerin konuşmalarındaki gecikmeye; tekerlemeleri hatırlama ve konuşurken sıklıkla kelimeleri karıştırma gibi konuşma problemlerine, zaman ve mekân kavramlarını kullanmada, sayma ve rakamsal işlemleri öğrenmede sıkıntı yaşamalarına dikkat ve yoğunlaşma problemleri çekmelerine ve düşük benlik algısının varlığına bakılarak erken teşhis yapılabileceği konusunda anne babaları uyardı.

    “Öğretmenin de velinin de farkındalığı çok önemli”

    Erken tanının bu çocukların geleceğini etkileme açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Psikolog Erden, bu durumun çocukların sadece akademik hayatlarını değil, akademik başarısızlık nedeniyle psikososyal gelişimlerini de olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Erken tanının, veli ve öğretmenlerdeki farkındalık ile mümkün olduğunun altını çizen Psikolog Erden, “Soruna yaklaşımda okul, aile, psikolog, psikiyatrist ve özel eğitim uzmanı işbirliği gereklidir. Çocuğun güçlük çektiği alana özel sözel, işitsel ve görsel eğitim metotları seçilmeli, özel geliştirilmiş bilgisayar programlarından yararlanabilir, yazarken klavye kullanımı gibi yöntemler kullanılmalı, ayrıca bilgiyi ölçmede yazılı yerine sözlü sınav, çoktan seçmeli test gibi uygulamalara yer verilmelidir” dedi.