Etiket: eğitim

  • YÖK’ten üniversitelerde ‘yüz yüze eğitim’ açıklaması

    YÖK’ten üniversitelerde ‘yüz yüze eğitim’ açıklaması

    YÖK, uygulamalı eğitimin gruplar halinde yüz yüze, teorik eğitimlerin ise asgari yeterlikler dikkate alınarak çevrim içi yapılmasına karar verdi. Öte yandan YÖK, salgın endişesi veya barınma nedeniyle eğitime devam etmek istemeyen öğrencilerin “kayıt dondurma” hakkından yararlandırılmasını kararlaştırdı.

    Yüksek öğretim Kurulu (YÖK) üniversitelerde yüz yüze eğitimle ilgili olarak açıklama yaptı.

    Uygulamalı eğitimin gruplar halinde yüz yüze, teorik eğitimlerin ise asgari yeterlikler dikkate alınarak çevrim içi yapılmasına karar verdiklerini açıkladı.

    YÖK, salgın endişesi veya barınma nedeniyle eğitime devam etmek istemeyen öğrencilerin, ”kayıt dondurma” hakkından yararlandırılmasının kararını da veriklerini belirti.

    Üniversitelere gönderilen resmi yazıda, Sağlık Bakanlığı’nın dönem ortasında konuya ilişkin tekrar bir değerlendirme yapacağı belirtildi.

    Dün gerçekleşen Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, üniversitelerde yüz yüze eğitime geçilip geçilmeyeceğine ilişkin, ”Uygulamalı eğitimin mümkün olduğunca yüz yüze yapılması, teorik eğitimlere ise çevrimiçi olarak devam edilmesi görüşü YÖK’e iletilmiştir” ifadelerine yer vermişti.

  • Bursa Valiliği’nden eğitime ara açıklaması

    Bursa Valiliği’nden eğitime ara açıklaması

    Bursa Valiliği eğitime verilen ara hakkında alınan yeni kararları açıkladı.

    Bursa Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “İlimizde yer yer devam eden kar yağışının tüm bölgelerimizde aynı yoğunlukta olmaması nedeniyle okullarda eğitime ara verilmesi kararı İlçe Kaymakamlıklarına ve İlçe Hıfzıssıhha Kurullarına bırakılmıştır.

    Ayrıca kamu kurumlarında çalışan hamile, engelli ve kronik rahatsızlığı bulunan personel esnek mesai uygulaması kapsamında birim amirlerince ayrı ayrı değerlendirilecektir

    Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • TÜBİTAK 2244 Programı’nda BUÜ-ÇİMTAŞ ortaklığı

    TÜBİTAK 2244 Programı’nda BUÜ-ÇİMTAŞ ortaklığı

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), ENKA İnşaat ve Sanayi A.Ş. bünyesinde Türkiye çapında önemli projelere imza atan ÇİMTAŞ Çelik İmalat Montaj ve Tesisat A.Ş. ile 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında iş birliği protokolü imzaladı.

    Dünyanın en uzun 4. asma köprüsü olan Osmangazi Köprüsü’nün kule ve tabliye bloklarının mühendislik, üretim, sevkiyat ve montaj faaliyetlerini gerçekleştiren, tamamlandığında Dünyanın en uzun asma köprüsü olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kule ve tabliye bloklarının mühendislik, üretim ve sevkiyat faaliyetlerini gerçekleştiren ve Türkiye’nin önemli firmaları arasında yer alan ÇİMTAŞ Çelik İmalat Montaj ve Tesisat A.Ş., TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında Bursa Uludağ Üniversitesi’nin proje ortağı oldu. İşbirliği protokolü BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile ÇİMTAŞGenel Müdür Yardımcısı Burak Kurtaran arasında imzalandı.

    Protokol imza töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, 2244 Sanayi Doktora Programı’nın Türkiye’yi şaha kaldıracak projelerden birisi olduğuna işaret etti. Doktora yapan kalifiye personel sayısının yetersiz olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Program sayesinde ülkemizdeki bu eksikliğin giderileceğine inanıyorum. Üniversite olarak 2244 projesinin en önemli destekçileri arasında yer alıyoruz. Önceki yıl doktora öğrencisi sayısında Türkiye birincisi olduk. Bu başarımızı devam ettirmek için aynı azimle çalışmaya ve sanayicilerimizle protokol imzalamaya devam ediyoruz. Bu yıl da 30’dan fazla protokole imza attık. Yeni çağrı dönemi açıldığında en azından bir önceki başarımızı yakalamak istiyoruz” diye konuştu.

    Üniversitede çok genç ve dinamik bir ekip ile çalıştıklarını açıklayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, proje üreten ve yeni iş birlikleri araştıran akademisyenler ile Bursa Uludağ Üniversitesi’ni hak ettiği noktaya getirebilmek amacında olduklarının altını çizdi. Teknoloji Transfer Ofisi’ni de ön plana alarak proje ağırlıklı bir çalışma sistemi oluşturduklarını söyleyen Rektör Kılavuz, “2244 Sanayi Doktora Programı’na özel bir önem veriyoruz. Program üç ayaklı bir yapı üzerinden sürdürülüyor. Devlet, üniversiteler ve sanayiciler her bir ayağı oluşturuyor. Bu işbirliğinden inovatif bir proje ortaya çıkıyor. Projeler daha sonra ürüne dönüşüyor ve ticarileştiriliyor. Ülkemize katma değer sağlıyor. İnşallah proje ile hem üniversitemiz hem sanayicilerimiz kazanacak. Karşılıklı dayanışma içerisinde yetiştireceğimiz elemanlarla ve onların üreteceği projeler ile ülkemiz de kazançlı çıkacak. Hepimize hayırlı olsun” açıklamasında bulundu.

    ÇİMTAŞ Çelik İmalat Montaj ve Tesisat A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Burak Kurtaran ise firma olarak proje içerisinde yer almaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi. 5 yıldır Ar-Ge merkezlerinin bulunduğunu açıklayan Genel Müdür Yardımcısı Burak Kurtaran, sanayi ve üniversite kesimini bir araya getirdiği için 2244 Sanayi Doktora Programı’na ayrıca önem verdiklerini kaydetti. Hayata geçirdikleri Ar-Ge projeleri ile ülkemize katkı sağlamaya gayret ettiklerini belirten Burak Kurtaran, “Bu program sayesinde şimdi üniversitemize ve öğrencilerimize de katkı sağlama şansımız olacak. Diğer taraftan bu programın şirketimize de ciddi bir değer katacağına inanıyoruz. Bu kapsamda işbirliğimizin farklı projelerle de devam etmesini ve protokolümüzün hepimize hayırlı olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.

    İmza töreninde BUÜ 2244 Sanayi Doktora Programı Koordinatörlüğü görevini yürüten Orhangazi Asil Çelik MYO Müdürü Prof. Dr. Fatih Karpat, ÇİMTAŞ Çelik İmalat Montaj ve Tesisat A.Ş. Ar-Ge Müdürü Gülçin Gökçe ile BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi yöneticileri hazır bulundu. Protokol ile 3 doktora öğrencisi firma bünyesinde yürütülecek araştırma projelerinde görev alacak. Aylık 4 bin 500 TL burs alacak öğrenciler, doktoralarının ardından şirkette en az 3 yıl daha çalışabilme imkânına sahip olacaklar.

  • KPSS tercih tarihleri belli oldu

    KPSS tercih tarihleri belli oldu

    KPSS-2021/1 merkezi yerleştirmeleri için 1-8 Temmuz, KPSS-2021/2 merkezi yerleştirmeleri için 22-29 Aralık’ta tercih yapılabilecek.

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bu yıl yapılacak olan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) merkezi yerleştirme takvimine dair açıklamalarda bulundu. Bakan Selçuk, “Adaylar, KPSS-2021/1 Merkezi Yerleştirmeleri için 1-8 Temmuz, KPSS-2021/2 Merkezi Yerleştirmeleri için 22-29 Aralık tarihleri arasında tercih yapabilecek” dedi.

    Bakan Selçuk, KPSS Merkezi Yerleştirme işlemlerinin “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde yürütüldüğünü ifade etti.

    Bu kapsamda, kamu kurumları yerleştirme taleplerini ilk yerleştirme için 5 Nisan-28 Mayıs, ikinci yerleştirme için 4 Ekim-19 Kasım tarihleri arasında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Kamu e-Uygulama sistemi üzerinden bildirebilecek. Aday tercihleri de ÖSYM tarafından 1-8 Temmuz ve 22-29 Aralık tarihleri arasında alınacak.

  • Üniversiteler için yüz yüze eğitim açıklaması

    Üniversiteler için yüz yüze eğitim açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, her üniversitenin yüz yüze eğitime kendisinin karar vermesi gerekeceğini söyledi. İlhan, “Bir grup özellikle, ‘üniversiteler açılsın, tamamen yüz yüze olsun’ derken, bir grup ise ‘tamamen çevrimiçi olsun’ diyor. Doğru olan şu; rakamların gidişatına bakıp her üniversite kendi olanakları, kendi yeterlilikleri, yürüttükleri eğitim programları dahilinde eğitimin ‘çevrimiçi+yüz yüze’ ya da sadece ‘yüz yüze’ olacağına karar vermesi gerekecek” dedi.

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 15 Şubat’tan itibaren okulların artık mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği noktasında bir kararlılıkları olduğunu açıkladı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da, üniversitelerin yüz yüze eğitime ne zaman geçeceğine ilişkin DHA’ya açıklama yaptı.

    ‘HER ÜNİVERSİTENİN KENDİSİ KARAR VERMELİ’

    Prof. Dr. İlhan, üniversitelerin eğitime çevrimiçi devam ettiğini, bazı programlarda ise yüz yüze eğitim yapıldığını belirterek, “Hem öğrencilerde hem de velilerde iki ayrı görüş mevcut. Bir grup özellikle, ‘üniversiteler açılsın, tamamen yüz yüze olsun’ derken, bir grup ise ‘tamamen çevrimiçi olsun’ diyor. Her iki grubun da kendince haklı gerekçeleri var. Ama doğru olan şu; rakamların gidişatına bakıp her üniversite kendi olanakları, kendi yeterlilikleri, yürüttükleri eğitim programları dahilinde eğitimin ‘çevrimiçi+yüz yüze’ ya da sadece ‘yüz yüze’ olacağına karar vermesi gerekecek. Üniversiteler kendi kararları ile bu süreci yönlendirecekler. Her üniversitenin kendi programını kendisi yaparak ilerlemesi doğru olacaktır” diye konuştu.

    ‘ÖĞRETMENLERİMİZ İKİNCİ GRUPTA YER ALIYOR’

    Prof. Dr. İlhan, Bakan Selçuk’un okulların 15 Şubat’ta açılacağı bilgisini verdiğini anımsatarak, “15 Şubat iyi bir hedef, tabii 15 Şubat’tan önce rakamları değerlendirmemiz gerekiyor. Ona göre yine Milli Eğitim Bakanlığı karar verecektir” dedi. Prof. Dr. İlhan, okulların peyderpey açılması gerektiğine işaret ederek, “Bu sırada öğretmenlerimiz de aşıda ikinci grupta yer alıyor. Bu grubun aşılanması ile beraber günlük rutine dönmek söz konusu olabilir. Evet okullar açılacak belli bir zaman sonra, ondan sonra üniversitelerin açılması değerlendirilebilir elbette; ama vatandaşların gezmek için, sosyalleşmek için dışarıya çıkmaktan biraz itina etmeleri söz konusu olursa bu sefer hem okuluna giden çocuklarımız hem de işine giden kişiler daha rahat ederler. Sosyal alanlarda biraz tasarrufa gitmemiz söz konusu olursa pandeminin üstesinden çok daha rahat gelebileceğimizi vurgulamamız gerekiyor” dedi.

    ‘OKULLARIN AÇILMASI ÇOK DAHA YÜKSEK İHTİMAL’

    Prof. Dr. İlhan, okulların açılabilmesi için hasta ve vaka sayısının düşmesi gerektiğini belirterek, “Net bir rakam vermek pek mümkün değil; ama hastanın ötesinde vaka sayısının da aşağıya gelmesi gerekiyor. Vaka sayısında şu sıralar biraz yükseklik söz konusu. Vaka sayısı daha aşağıya gelirse, binli rakamlara, hatta binin altına düşerse okulların açılmasının çok daha yüksek ihtimal olduğunu söylemek mümkün; ama net bir rakam ile konuşmak doğru değil. Hep söylüyoruz, azalış ya da artış eğilimi söz konusu. Şu an 5-6 bin bandında vaka sayısı sabit gidiyor. Daha aşağıya yönelme eğilimi olur, binler civarına gelirse okulların açılması, peyderpey de diğer işletmelerin açılması söz konusu olabilir” ifadesini kullandı.

  • TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programına ilaç sektöründen destek

    TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programına ilaç sektöründen destek

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), Nobel İlaç firması ile TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında önemli bir protokole imza attı.

    Yöneticiliğini, BUÜ’den Translasyonel Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şehime G. Temel ve Nobel İlaç Sanayisi A.Ş.’den Biyoteknoloji Proje ve Yeni Ürün Değerlendirme Direktörü Dr. Hasan Zeytin’in yapacağı projeyle, sağlık sektöründe ilk kez bir ilaç firmasıyla Sanayi Doktora Programı işbirliği kurulmuş oldu.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, ilaç sektöründe Türkiye’nin dünya markalarını ortaya çıkaran, % 100 yerli sermayeli, 50 ülkeye hammadde ve bitmiş ürün ihraç eden, biyoteknolojiyi ve biyoteknolojik ürünlerini stratejik önceliğine koyan Nobel İlaç firmasıyla sağlık alanında yenilikçi tedaviler üzerine TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora protokolü imzaladıklarını açıkladı.

    Türkiye’nin kritik alanlarda ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücü ihtiyacının üniversite-sanayi iş birliği ile sağlanacağını ümit ettiklerini ve gerçekleşmesi için de büyük çaba sarf ettiklerini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Şehrimizin otomotiv, tekstil, makine gibi sektörlerinden en güçlü sanayi kuruluşları ile bu program çerçevesinde protokoller imzaladık. Projeleri 50’den fazla bursiyerin katılımıyla başarıyla sürdürmekteyiz. Bu son çağrıda dikkatimizi ve özenimizi farklı sektörlere de çevirdik. Bunun en güzel ve önemli sonuçlarını son dönemde sağlık sektörüne yönelik anlaşmalar ile almaya başladık. Ülkemizin sağlık hizmeti alanındaki hizmet üstünlüğünün sürdürülmesinin önündeki en büyük tehlike sağlık ekipmanları, cihazları ve biyoteknoloji alanlarındaki teknolojilerde dışa bağımlılığımızdır. Pandemi dönemi tüm dünyaya gösterdi ki ülkelerin savunma sanayilerinin güçlü olması kadar sağlık alt yapısı ve teknolojisinin de çok güçlü olması gerekmektedir. Bugün bu protokol sayesinde disiplinler arası bir anabilim dalı olan Translasyonel Tıp Anabilim Dalı içerisinde tıp fakültesi ve mühendislik fakültesinden öğretim üyeleri ile belirlenmiş hedeflere yönelik doktora tezlerinin yürütülmesi sağlanacaktır” diye konuştu.

    Yaklaşık bir yıl önce kurdukları Sağlık-Mühendislik çalışma grubunun yürüttüğü faaliyetlerin ilk somut çıktılarını almış olmaktan memnuniyet duyduklarının altını çizen Kılavuz; “Emeği geçen herkese teşekkürü borç bilirim. Bursa Uludağ Üniversitesi, daha iyisini yapmak için inanmış, bilgili ve deneyimli öğretim üyesi kadrosuna sahiptir. Atılan ilk adımın sanayimiz ve üniversitemiz açısından hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Yürüteceğimiz 2224 Sanayi Doktora Programı kapsamındaki projelerde sadece Bursa Uludağ Üniversitesi lisans/lisansüstü mezunu doktora adaylarına değil tüm üniversitelerimizden mezun iyi doktora öğrenci adaylarına ihtiyaç duyduğumuzu da ifade etmek isterim” dedi.

    Tıp Fakültesi sanayici ile iş birliğine odaklandı

    Protokolle ilgili konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, tıp biliminin her türlü mühendislik ve kimya teknolojisini kullandığına işaret etti. Protokol ile Tıp Fakültesinin klinik araştırmalardaki yeni politikası olan ürün geliştirme ve uygulamaya sokma fikirlerini devam ettirme imkânı yakalayacaklarının altını çizen Dekan Prof. Dr. Ekrem Kaya; “Bu anlamda Nobel İlaç firmasına teşekkür ediyoruz. İnşallah bu protokol ile yenilikçi ilaçlar konusunda ses getiren buluşlar ve gelişmeler yaşanacaktır” dedi.

    Nobel İlaç Biyoteknoloji Proje ve Yeni Ürün Değerlendirme Direktörü Dr. Hasan Zeytin ise üniversitelerde yapılan çalışmaların sanayide ürüne dönüşmesinin çok önemli olduğuna işaret etti. Dr. Hasan Zeytin, doktora programlarının bitiminden sonra mezunlara 3 sene istihdam sağlayan proje ile sanayiinin ihtiyaç duyduğu kalifiye eleman ihtiyacının bir nebze de olsa giderilmiş olacağından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi aracılığıyla sağlık-sanayi kapsamında TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı’nda ortak proje yürütmek üzere üç önemli firma ile protokole imza atıldı. Yeni sürecin sağlık alanında bulunan çok sayıda firma ile devam etmesi bekleniyor. TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında 3 doktora öğrencisi burs alarak sanayinin ihtiyaçlarına göre belirlenmiş projelerde doktoralarını tamamlarken, mezuniyet sonrası 3 doktora öğrencisi için de istihdam olanağı ve desteği sunulacak.

  • Bursa Uludağ Üniversitesi’nde Geleneksel Türk Sanatları Bölümü açılıyor

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nde Geleneksel Türk Sanatları Bölümü açılıyor

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) tarafından Geleneksel Türk Sanatları Bölümünün kurulması için Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) yapılan başvurunun onaylandığı bildirildi.

    Üniversiteden yapılan yazılı açıklamaya göre, BUÜ’nün Güzel Sanatlar Fakültesinde Geleneksel Türk Sanatları Bölümü kurulması talebi YÖK tarafından kabul edildi. Üniversitenin teklifi 9 Aralık tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında ele alınarak uygun görüldü. Buna göre, Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde Geleneksel Türk Sanatları Bölümü ile tezhip-minyatür ve ebru, taşınabilir kültür varlıklarını koruma ve onarım, hat, çini ve çini onarım ve cilt anabilim dalları açılacak.

    Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Geleneksel Türk Sanatları Bölümünü hayata geçirmekten dolayı büyük bir mutluluk duyacaklarını ifade etti.

    Türklere özgü sanatsal çalışmaların binlerce yıllık mazisi olduğuna işaret eden Kılavuz, şunları kaydetti:

    “Atalarımızdan gelen örf, adet ve kültürel birikim yüzlerce yıldır sanatsal çalışmalara yansıyor. Teknoloji çağıyla birlikte bize özgü çok sayıda sanatsal birikim yok olmaya yüz tuttu. Bu birikimleri ayakta tutmak ve gelecek nesillere aktarmanın en iyi yolu da eğitimden geçiyor. Üniversitemizde bu anlamda yıllardır konuşulan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen bir eksiklik olduğunu düşünüyorduk. Üniversite Senatosunda aldığımız karar doğrultusunda YÖK’e Geleneksel Türk Sanatları Bölümü açabilmek için başvuruda bulunduk ve olumlu yanıt aldık. İnşallah bu akademik alanda da üniversitemizin kalitesini ortaya koyacak ve önemli başarılar elde edeceğiz.”

    Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde açılacak bölümde görev yapacak akademik ve idari personel konusunda gerekli adımların en kısa sürede atılacağını belirten Kılavuz, anabilim dallarının akademik kadrosu süreç içerisinde oluşturuldukça öğrenci alımına da başlanacağını aktardı.

  • Yüz yüze sınavlar ertelendi

    Yüz yüze sınavlar ertelendi

    Okullarda yüz yüze sınavlar ertelendi. Karne notu için sınavlar sömestr tatili sonrasına bırakıldı. Bakan Selçuk, “İlk-ortaokul öğrencilerinin karne notu ders etkinliği katılım puanı üzerinden olacak. Lise öğrencilerimizin birinci dönem notlarını ise ikinci dönem yapacağımız yüz yüze sınavlarla belirleyeceğiz” dedi.

    Okulda yüz yüze sınav yapılmamış öğrenciler için sadece performans ödevleri geçerli olacak ve not ortalamaları belirlenecek. Öğrencilere karne dağıtımı yapılmayacak.

    Yüz yüze sınavların yapılacağı net tarih ise Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına ve pandeminin seyrine göre belirlenecek.

    Bakan Selçuk, “İlk-ortaokul öğrencilerinin karne notu ders etkinliği katılım puanı üzerinden olacak. Lise öğrencilerimizin birinci dönem notlarını ise ikinci dönem yapacağımız yüz yüze sınavlarla belirleyeceğiz” dedi.

    BAKAN SELÇUK’TAN AÇIKLAMA

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ”Aldığımız kararla ilkokul ve ortaokul öğrencilerimiz karne notlarını bu dönem ders etkinliklerine katılım puanı üzerinden alacak. Lise öğrencilerimizin birinci dönem notlarını ise ikinci dönem yapacağımız yüz yüze sınavlarla belirleyeceğiz” dedi.

    Bakan Selçuk yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

    “Biz eğitimi, ders konularını sizlere yüklemek için değil, sizleri bilgiyle yetiştirmek ve donanımlı bir şekilde geleceğe hazırlamak için veririz. Sınavlar da bu bilgileri ne kadar aldığınızı ölçmek ve durumu değerlendirmek için yapılır. Sınavın başka bir amacı yoktur. Eğer bugün bir öğrenme kaybınız olur ve biz bunu fark etmezsek bu eksikler, hayatınız boyunca karşınıza çıkar.

    Bu yıl, olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Süreç hızlı değişiyor; kararlar, uzun değerlendirmeler doğrultusunda alınıyor. Bilim Kurulunun tavsiyeleri ve Sağlık Bakanlığımızın değerlendirmeleri doğrultusunda yüz yüze sınav konusunu yeniden ele aldık. Aldığımız kararla ilkokul ve ortaokul öğrencilerimiz karne notlarını bu dönem ders etkinliklerine katılım puanı üzerinden alacak. Lise öğrencilerimizin birinci dönem notlarını ise ikinci dönem yapacağımız yüz yüze sınavlarla belirleyeceğiz.

    Lütfen, siz şu an sadece sağlığınıza ve derslerine odaklanın. En çok ihtiyacımız olan şey sağlık ve geleceğe dair tek güvencemiz sizlersiniz”.

  • 2020-KPSS Ortaöğretim sonuçları açıklandı

    2020-KPSS Ortaöğretim sonuçları açıklandı

    ÖSYM, 22 Kasım’da gerçekleştirilen 2020-KPSS Ortaöğretim sonuçlarını https://sonuc.osym.gov.tr adresinden açıkladı.

    22 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirilen 2020-KPSS Ortaöğretim değerlendirme işlemleri tamamlanmıştır.

    2020-KPSS SONUÇ EKRANI

    Adaylar, sınav sonuçlarına 24 Aralık 2020 tarihinde saat 11.30’dan itibaren ÖSYM’nin https://sonuc.osym.gov.tr adresinden T.C. Kimlik numaraları ve aday şifreleri ile erişebilirler.

  • Eğitim harcamaları istatistikleri açıklandı

    Eğitim harcamaları istatistikleri açıklandı

    Türkiye’de eğitim harcamaları, geçen yıl 2018’e göre yüzde 18,2 artarak 259 milyar 220 milyon lirayı buldu. Eğitim harcamalarının yüzde 74’ü devlet tarafından finanse edilirken, hane halklarının payı yüzde 20.8 olarak hesaplandı.

    Türkiye İstatistik Kurumu, 2019 yılına ilişkin “eğitim harcamaları istatistikleri”ni açıkladı.

    Buna göre, geçen yıl eğitim harcamaları yüzde 18,2 artışla 259 milyar 220 milyon lira olarak gerçekleşti.

    Söz konusu dönemde harcamaların en çok arttığı eğitim düzeyleri yüzde 31,9 ile ilkokul, yüzde 26,4 ile ortaokul oldu.

    Türkiye’de eğitim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYİH) oranı 2018 yılında yüzde 5,8 iken, 2019’da yüzde 6’ya yükseldi. Devlet eğitim harcamasının GSYİH içindeki payı ise 2018’de yüzde 4,3 iken, geçen yıl yüzde 4,4 düzeyinde gerçekleşti.

    Geçen yıl yapılan eğitim harcamalarının yüzde 74’ü devlet tarafından finanse edildi. Hane halklarının eğitim harcamalarının payı yüzde 20,8 olarak hesaplandı.

    Devlet kurumlarınca gerçekleştirilen harcamaların yüzde 30,3’ünü yükseköğretim, yüzde 24,9’unu ortaöğretim oluşturdu. Özel kurumlarca yapılan harcamaların ise yüzde 38,4’ü ortaöğretime, yüzde 36,8’i yükseköğretime yönelik oldu.

    EN YÜKSEK HARCAMA YÜKSEKÖĞRETİMDE

    Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 2018’de 10 bin 5 lirayı bulurken, geçen yıl 11 bin 769 lira olarak gerçekleşti.

    Eğitim düzeylerine göre değerlendirildiğinde, geçen yıl öğrenci başına harcamanın en yüksek olduğu eğitim düzeyi 18 bin 830 lirayla yükseköğretim olarak kayıtlara geçti.

    Eğitim harcamalarının 2019’da bir önceki yıla göre en fazla artış gösterdiği eğitim düzeyi ise yüzde 30,1 ile ilkokul oldu. Bunu yüzde 25,1 ile ortaokul takip etti.