Etiket: eğitim

  • BUÜ Arkeoloji’nin akreditasyon başarısı

    BUÜ Arkeoloji’nin akreditasyon başarısı

    BUÜ’nün farklı fakülte ve birimlerde kazandığı akreditasyon başarılarına bir yenisi daha eklendi. Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü,alt yapı hazırlıklarını tamamlayarak başvurduğu akreditasyon sürecini eksiksiz bir şekilde tamamladı. Bölüm, 5 yıl süreyle akredite edilmeye hak kazandı. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, alınan akreditasyon belgesini Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin’e takdim etti.

    Kalite genele yayılacak

    Düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, göreve geldikleri ilk andan itibaren yer aldıkları Araştırma Üniversiteleri sıralamasında yukarılara çıkmak için çalıştıklarının altını çizdi. Üniversitenin sahip olduğu en büyük misyonlardan birinin bu ligde daha güçlü hale gelmek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Türkiye’deki 23 Araştırma Üniversitesi arasında yer alıyoruz. Bu üniversiteler arasında son derece kıymetli bir mücadele var. Bilimsel ve akademik gelişimi destekleyen bu tatlı yarışta Bursa Uludağ Üniversitesi’ni çok daha üst sıralarda görmek istiyoruz. Sıralamayı etkileyen bütün parametrelerde iyileştirme çalışmalarına başladık. Hedefe yönelik çalışacak olan Araştırma ve Geliştirme Koordinatörlüğünü kurduk. Koordinatörlüğümüz tüm birimlerimizin karnesini çıkardı. Eldeki veriler doğrultusunda da eksik olan ne varsa tamamlanması için adımlar atıyoruz. Kısa sürede çok daha iyi hale geleceğimize inanıyoruz. Fen-Edebiyat Fakültemiz de bu anlamda bölümler bazında ciddi girişimlerde bulunuyor. Yakın zamanda Matematik Bölümü akreditasyon almayı başarmıştı. Şimdi de Arkeoloji Bölümümüz 5 yıllığına belgeyi aldı. Bu sayının giderek artmasını ve başarı kültürünün genele yayılarak devam etmesini diliyoruz. Akreditasyon sürecinde emeği bulunan tüm hocalarımızı ve çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    Akredite bölüm sayısı artırılacak

    Devam eden çalışmalara dair bilgi aktaran Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgen Osman ise akreditasyon hazırlıklarını uzun süredir yürüttüklerini söyledi. Önceliklerinin her zaman için kalite kültürünün fakülte genelinde oturtulması olduğuna işaret eden Prof. Dr. Bilgen Osman; “Fakülte olarak kalite konusuna öncelik veriyoruz. Hedefimiz daha nitelikli bir eğitim-öğretim imkânı oluşturabilmek ve bilimsel araştırma projelerimizin sayısını artırabilmek. Böylesine köklü ve deneyimli bir fakültenin akreditasyon konusunda da kendisini kanıtlaması gerekiyordu. Süreci başarı ile sürdürüyoruz. Önce Matematik Bölümümüzü şimdi de Arkeoloji Bölümümüzü akredite ettirdik. Diğer bölümlerimiz için altyapı hazırlıklarını tamamlayacak ve en kısa sürede başvurularımızı yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
    Törende BUÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi ve Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Ar-Ge Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca ile akademik ve idari personel de hazır bulundu.

  • Anne ve kızı aynı fakülteden birlikte mezun oldu

    Anne ve kızı aynı fakülteden birlikte mezun oldu

    Alaplı Kız Meslek Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1996 yılından itibaren Ereğli Halk Eğitim Merkezi’nde öğretmen olarak görev yapan 47 yaşındaki Ayşe Naziker Karahan, Düzce Üniversitesi Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu Geleneksel El Sanatları programını tamamladı. 2020 yılında kızı Sena Karahan ile birlikte BAİBÜ Güzel Sanatlar Fakültesi özel yetenek sınavlarına girdi.

    Aynı gün girdikleri sınavda başarılı olan Ayşe Naziker Karahan, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, Sena Karahan ise Resim Bölümü’ne girmeye hak kazandı. 4 yıllık başarılı bir eğitim hayatının ardından anne ve kızı, 3 Haziran Pazartesi günü, İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen mezuniyet töreninde birlikte mezun olmanın sevincini yaşadı. Aynı zamanda Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nü birincilikle bitiren Ayşe Naziker Karahan, kepini kızıyla birlikte havaya fırlattı.

  • Milli rallicilerden güvenli sürüş eğitimi

    Milli rallicilerden güvenli sürüş eğitimi

    Farklı coğrafi özelliklere sahip görev alanlarında faaliyet gösteren jandarma personeli, kurumun envanterinde bulunan otomobil ve arazi aracı gibi devriye müdahale ve trafik araçlarını da kullanıyor.

    Görev sırasında olay yerine güvenli ve en hızlı şekilde ulaşılması, kazaların azaltılması, sürücünün, sürüşün her aşamasında aracına tam olarak hakim olması, dışarıdan gelen uyarıcılara seri şekilde yanıt verebilmesi, aracını doğru yerde ve doğru pozisyonda kullanması amacıyla Bursa’daki Jandarma Trafik Okul Komutanlığında birçok ilden gelen jandarma personeli eğitimlere katılıyor.

    Özel hazırlanan parkurlarda “Güvenli Sürüş Teknikleri Eğitimi” verilen personelle bir araya gelen milli ralliciler Becce ve İsen, kaygan zemin, engebeli arazi, çukur ve tümseklerde yapmaları gerekenlerle ilgili tavsiyelerde bulunup deneyimlerini uygulamalı anlattı.

    Eğitimler her türlü zorlu şart göz önüne alınarak veriliyor

    Jandarma Trafik Okul Komutanı Jandarma Albay Ercan Yiğit, AA muhabirine, okulun 2019 yılında kurulduğunu, başta 3 olan kurs türünün 24’e yükseldiğini söyledi.

    Eğitmenlerden Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Zafer Ersöz de eğitimlerin bir hafta sürdüğünü aktardı.

    Her türlü zorlu şartları göz önüne alarak eğitimlerin verildiğini bildiren Ersöz, “Jandarma Genel Komutanlığı personelinin icra ettiği görevlerde kullandığı arazi araçlarının kara yolunda ve yol dışı arazi şartlarında güvenli kullanımını öğreterek bu araçları kullanan personelin trafik kazalarına karışması engellenmektedir.” dedi.

    Ersöz, kara yolunda her türlü hava ve yol durumunda güvenli sürüş teknikleri, araçların aktif ve pasif güvenlik sistemleri, genel trafik kuralları, savunmaya dayalı sürüş, arazi araçlarının teknik özellikleri, sürüş sırasında dikkat dağıtıcı eylemler ile sürüş modları konularında dersler verdiklerini anlattı.

    Kara yolu kullanıma yönelik olarak asfalt yollarda kuru ve kaygan yüzeyde acil durum freni ve frenli engelden kaçma, asfalt kuru ve kaygan yüzeyli virajlarda uygun hızda doğru seyretme teknikleri, asfalt zeminde slalom, dikkat dağıtıcıların etkisi altında slalom eğitimlerinin de verildiğini dile getiren Ersöz, “Yol dışı kullanıma yönelik olarak, arazi aracıyla su, çamur, kum geçişi, yan eğimli arazide ilerleme, tümsek ve hendek geçişi, kayalık ve engebeli arazide sürüş teknikleri, patinaj zinciri sökme takma, park etme teknikleri ile arazi araçlarının sürüş modlarının yol, hava, arazi şartlarına göre seçimi ve uygun hızda güvenli kullanımı konuları öğretilmektedir.” diye konuştu.

    Ersöz, milli rallicilerin eğitimlere katılmasından mutluluk duyduklarını, tecrübe ve tavsiyelerinden faydalandıklarını ifade etti.

     “Öz güven sahibi oluyorlar”

    Mert Becce de jandarma personelinin araçları çeşitli bölge, zemin ve koşullarda kullandıklarını belirtti.

    Personelin, kullandıkları araçları iyi tanıması gerektiğine dikkati çeken Becce, “Yeri geliyor çamurlu sudan geçmeleri, toprakta, bozuk zeminde aracı kullanmaları, aynı aracı asfaltta da kullanmaları gerekiyor. Bu sebeple çeşitli eğitimlerden geçmeleri gerekiyor çünkü bu araçların farklı zeminlerde kullanımları farklı beceriler gerektiriyor.” değerlendirmesini yaptı.

    Komutanlık bünyesindeki deneyimli eğitmenlerin, gerekli eğitimleri alarak görevlerini yerine getirdiklerini anlatan Becce, şunları kaydetti:

    “Kazaları en az seviyeye indirmek ve araçların maksimum seviyede kullanılması için güzel bir eğitim hazırlamışlar. Burada yapılanların çok önemli olduğunu, dünyanın hangi gelişmiş ülkesine bakarsak bakalım bizzat görebiliyoruz. Gerçekten önemli bir iş. Bu şekilde devam edildiği sürece başarıyla ulaşacaklarına eminim. Bu araçlar aslında çok yetenekli araçlar lakin kullanan personel gerekli eğitimi almazsa bu yeteneklerin farkında olmayabiliyor. Basit bir eğitimle önce aracın yeteneklerini görüyorlar, öz güven sahibi oluyorlar. Onun dışında daha ileri sürüş eğitimleri, güvenli sürüş eğitimleriyle de bu aracı hangi zeminde neler yapabileceklerini ve neler yapmaları gerektiğini öğreniyorlar.”

    Hakan İsen de eğitimleri incelediklerini ve yapılanları önemli bulduklarını bildirdi.

    Parkurun yeterli ve keyifli olduğunu dile getiren İsen, “Burayı gördüğümüzde gurur duyduk. Personelimizin bunların hepsine hakim olarak görev yerlerine gidiyor olmaları hem gurur verici hem de bizleri mutlu edici.” ifadesini kullandı.

  • Niğde’de su verimliliği eğitimi verildi

    Niğde’de su verimliliği eğitimi verildi

    Niğde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından ‘Su Verimliliği Seferberliği’ eğitimleri çerçevesinde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi öğrencilerine yönelik bilinçlendirme eğitimi verildi. Niğde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü personeli Çevre Yüksek Mühendisi Esat Arıtürk tarafından Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bölümü öğrencilerine verilen eğitimlerde dünyadaki su miktarı, su döngüsü, suyun kullanım alanları ve suyun verimli kullanılmasına dair yöntemlerle ilgili sunum yapıldı.

    Niğde’de su verimliliği eğitimi verildi

    Yapılan eğitimlerle toplumun her kesiminde su verimliliği kültürünün hayata geçirilmesi, su kaynaklarının doğru kullanımı konusunda toplumun daha bilinçli olmasının hedeflendiği ifade edildi.

  • “Güncel gelişmelere ayak uyduracak bir müfredat hazırladık”

    “Güncel gelişmelere ayak uyduracak bir müfredat hazırladık”

    Teknopark İstanbul’da düzenlenen Eğitimde Yapay Zeka Uygulamaları Uluslararası Forumu’na katılan Bakan Tekin, dünyanın değişen koşullarına adapte olmanın önemine dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Teknopark İstanbul arasında iş birliği protokolünün de imzalandığı forumda konuşan Bakan Tekin, teknolojiyi kullanırken insani değerlerden de uzaklaşmamak gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:
    “26 Nisan itibarıyla Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla bir müfredat değişikliği paketini kamuoyuyla paylaştık. Güncel gelişmelere ayak uyduracak bir müfredat hazırladık. Bunu yaparken çocukların da kendilerini bekleyen dünyaya daha hazır olmalarını sağlamak istedik. Diğer yandan yeni modelde dijital okuryazarlık ve yapay zeka uygulamalarının eğitim öğretim süreçlerine uygulanabilmesi açısından çok önemli değişiklikler yaptık. Dünya durmayacak, bu nedenle sürecin içine adapte olmamız lazım. Bunu yaparken de bizi biz yapan insani değerlerimizden uzaklaşmamamız gerek. Dolayısıyla yeni müfredat modelinde ‘teknolojik gelişmelere ayak uyduracağız ama insani değerlerimizi de koruyacağız’ diyoruz” diye konuştu.

    “Türkiye dil modeli için çalışmalar başladı”

    Foruma katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu da dünyadaki öngörülerin birkaç yıl içinde yapay zekanın insansı yeteneklere çok daha yakın olacağını söylediğini belirterek, “Türkiye’de yapay zeka açısından bir dil modeli geliştiren teknoloji devimiz henüz yok. Ancak yapay zeka alanında başarılı ürünler ortaya koyan pek çok girişimcimiz var. Diğer yandan Türkçe üzerine inşa edilen bir dil modelinin geliştirilmesini stratejik milli bir hamle olarak görüyoruz. Bu nedenle Türkiye’de Türkçe dil modelinin geliştirilmesi üzerine çok önemli bir çalışma başladı. Yapay zeka konusunda hem dünya hem de biz bu yolculuğun başındayız. Önümüzdeki 3 ile 5 yıl içinde doğru ve hızlı adımları atabilmeliyiz. Ayrıca bu teknolojinin tüm sektörlere katma değer katacağını biliyoruz. Onların başında da eğitim geliyor. Dolayısıyla ulusal yapay zeka stratejisinde daha fazla odaklanacağımız alanlardan biri de eğitim olacak” dedi.

    “İkinci inovasyon merkezi İstanbul’da açıldı”

    Forumda yaptığı konuşmada eğitim teknolojilerinin dünyada çok hızlı bir şekilde geliştiğine dikkat çeken MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa Canlı ise, “Yeni müfredatla her eğitim düzeyindeki öğrenci için yapay zeka planı hazır. Öğretmenlerin de yapay zeka araçlarını etkin kullanması ve yapay zeka okuryazarlığını iyileştirmesi için pek çok eğitimimiz var. Hemen hemen her hafta illerimizde öğretmenlerimiz yapay zeka ile ilgili eğitimlere katılıyor. Ankara’da ilkini açtığımız ‘Eğitim Teknolojileri Kuluçka ve İnovasyon Merkezi’nin ikincisini bu toplantıyla İstanbul’da da açıyoruz. Protokolün imzalanmasıyla girişimcilerin özellikle yapay zekâ alanında çalıştığı bir alan İstanbul’da da olacak” dedi.

  • Nilüfer’de öğrencilere afet ve acil durum eğitimi

    Nilüfer’de öğrencilere afet ve acil durum eğitimi

    Eğitim çerçevesinde Nilüfer Belediyesi Afet İşleri Müdürlüğüne ait İlçe Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ni ziyaret eden öğrenciler, afet simülatörleri ile ilgili uygulamalı eğitim alarak deprem, sel ve yangın gibi farklı afet senaryolarında nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirildi.
    Yetkililerden “Bireyler ve Aileler İçin Afet Farkındalık Eğitimi” ile ilgili eğitim de alan öğrenciler, afet ve acil durumlar sırasında bireylerin ve ailelerin alabileceği önlemler hakkında detaylı bilgiler aldı.

    Nilüfer Belediyesi’nin afet ve acil durumlarda aktif rol oynadığını gösteren eğitim programında, belediyenin bu alandaki çalışmalarına da değinildi. Ziyarette envantere yeni giren özel kentsel arama kurtarma malzemeleri de öğrencilere tanıtılırken, bu ekipmanların afetlerde arama kurtarma çalışmalarında nasıl kullanıldığı anlatıldı.

  • Jeotermal sera temsilcilerine eğitim verildi

    Jeotermal sera temsilcilerine eğitim verildi

    Afyonkarahisar Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü ve Sandıklı İlçe Müdürlüğü teknik elemanları ilçede faaliyet gösteren jeotermal seraların temsilcilerine yönelik eğitim toplantısı düzenlendi.

    Toplantıda ihracat uygulamaları, entegre kontrolü ürün yönetimi, hasat öncesi kalıntı analizi konularında eğitim veridi.

  • AFAD’dan, DAK’a uygulamalı eğitim

    AFAD’dan, DAK’a uygulamalı eğitim

    AFAD tarafından yapılan akreditasyon sınavında başarılı olarak tüm elektrik dağıtım şirketleri arasında akredite edilen ikinci ekip olan 81 kişilik DAK ekibinin 18 kişilik birinci grubu, 6 gün süren ‘Depremde Arama-Kurtarma’ eğitimini tamamladı. DAK ekibinin diğer üyeleri de toplam 3 grup halinde bu eğitimi almaya devam ediyor.

    AFAD’dan, DAK'a uygulamalı eğitim

    Eğitim sonunda profesyonelleştiler

    DAKekibi, AFAD yerleşkesinde teorik ve pratik olarak gerçekleşen eğitim süresince, olası bir depremde hasta, yaralı taşıma teknikleri, kirli çalışma ve temiz çalışma, enkaz kaldırma ve destekleme çalışmaları, tahkimat ile genel malzeme bilgisi konularında uzmanlarından eğitim aldı. Toplam 6 gün süren eğitimin ilk gününde katılımcılara ekip oluşumu ve lojistik konularında da bilgiler aktarıldı. Eğitimin uygulamalı gerçekleşen 5 günlük saha sürecinde DAK personeline malzeme tanıtımı ve malzemenin doğru kullanımı, enkaz, kırım, yıkım işlemleri ve enkazın desteklenmesi çalışmaları konusunda da kapsamlı bilgiler verildi. Eğitim sonunda ise 18 kişilik DAK ekibi saha tatbikatı ve yazılı sınava tabii tutularak sertifikalarını aldı. DAK ekibi yaşanması muhtemel bir deprem durumunda arama kurtarma faaliyetlerinde profesyonel destek sağlayabilecek.

  • Yıldız Dağı Kayak Merkezi personeline “ilk müdahale” eğitimi

    Yıldız Dağı Kayak Merkezi personeline “ilk müdahale” eğitimi

    Kış sezonuna hazırlıkları kapsamında, kayak merkezlerinde muhtemel kazalara ve acil durumlara karşı personel eğitimleri devam ediyor. Bu kapsamda Yıldız Dağı Kayak merkezinde görevli personeller için “ilk müdahale ve güvenli bölgeye tahliye” eğitimleri verildi. Eğitimlerde, teleferik sistemlerinde meydana gelebilecek arızalar, kazalar ve acil durumlar ele alındı. Personeller, bu durumlarda yapılması gerekenleri ve ilk müdahale tekniklerini öğrendi.

  • “Kariyerinizi şekillendirmek geleceğinizi şekillendirmektir”

    “Kariyerinizi şekillendirmek geleceğinizi şekillendirmektir”

    İstiklal Konferans Salonu’nda Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk; programın, öğrenciler için oldukça önemli ve faydalı olduğunu belirterek “Kariyerimizi şekillendirmek, geleceğimizi şekillendirmektir” dedi.

    “Kariyerinizi şekillendirmek geleceğinizi şekillendirmektir”

    Programda, İnsan Kaynakları Uzmanı Sümeyya Yıldırım işe alım süreçleri hakkında bilgi verdi. Yıldırım, “İşe alım süreçlerinde; güvenilirlik, çalışkanlık, motive edicilik, yenilikçilik, yenilikçi düşünme tarzı gibi değerlerimiz bulunuyor, adaylarda da bu değerlerle ne kadar örtüştüğüne bakarak mülakatlar geliştiriyoruz. Bu değerlerin yanı sıra başvurularda adayların İngilizce düzeyleri de işe alım süreçlerinde önemli belirleyici bir faktördür” ifadesinde bulundu.
    Yıldırım, işe alım sürecini; cv toplayarak başvuru değerlendirme, değerler çerçevesinde ön filtreleme, ön görüşme, İngilizce sınav, teknik mülakat, üst yönetim görüşmesi, başkan onayı, iş teklifi olarak sıraladı.

    Program, Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk ve Düzce Üniversitesi Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Senem Çolak Yazıcı’nın İnsan Kaynakları Uzmanı Sümeyya Yıldırım ve İsmail Murat Gaydanoğlu’na teşekkür belgesi takdiminin ardından, iş başvurusunda bulunan öğrencilerie iş mülakatları yapmalarıyla sona erdi.