Etiket: ekonomi

  • 2024 yıl sonu beklentileri

    2024 yıl sonu beklentileri

    Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 5,9 büyüdü. Hane halkı tüketimi de Temmuz-Eylül döneminde yüzde 11,2 arttı. Bunun sonucu olarak özel tüketimin büyümeye yüzde 7,7 katkısı olduğunu söyleyen Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, bunun 2 önemli kaynağı olduğunu ifade etti. Kozanoğlu, “Birincisi Temmuz ücret artışlarının talebe getirdiği canlılık. Diğeri ise, 28 Mayıs seçimleri sonrasında Merkez Bankası faiz artışlarına başlasa da hala borçlanarak tüketmenin hissedilen enflasyonla kıyaslanınca cazip kalması. Ancak bu eğilim 2024’te belirgin biçimde yavaşlayacak” dedi.

    “Refah etkisi, harcamaları körükledi. Dünya tozpembe gözüktü”

    Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’na göre Türkiye’de canlı talebin fazla konuşulmayan iki kaynağı daha var. En önemlisi dünyanın başka coğrafyalarında da görüldüğü gibi, özellikle orta üst-gelir grubunun pandemide harcama yapmaması nedeniyle artan tasarruflarını talebe dönüştürmesi. İkincisi ise başta konut, otomobil ve borsa kazançları gelmek üzere, “refah etkisinin” harcamaları körüklemesi. İnsanların varlık fiyatlarının artışıyla kendini daha zengin hissettiğini ve alımlarını daha cesurca yaptığını söyleyen Prof. Dr. Kozanoğlu, “Bu etki en son, seçimler sonrası kısa sürede TL’nin yüzde 30 civarında değer kaybetmesiyle kendini gösterdi. Bireylerin bankalardaki 91 milyar doların üzerine, bir de yastık altlarında dövizleri var. Bunların TL karşılıkları kısa sürede artıverdi. Dünyaya daha tozpembe bakmalarını sağladı” değerlendirmelerini yaptı. Prof. Dr. Kozanoğlu, bu dönemde yatırımların da yüzde 14,7 artığına dikkat çekerek bunun da büyümeye yüzde 3,4 pozitif katkı sağladığını dile getirdi. Ayrıca inşaattaki yüzde 8,1 büyümenin de deprem bölgesindeki faaliyetler nedeniyle ivme kazandığını aktardı.

    “Yüzde 0,3 büyüme ile tarımdaki arz, talebi karşılamıyor. Sebze, meyve fiyatları yükseliyor”

    Prof. Dr. Kozanoğlu, en önemli sorunun ise yıllık sadece yüzde 0,3 büyüme ile tarım sektöründe olduğunu kaydetti. Kozanoğlu, “Uzun süredir nüfus artışının altında kalan tarım üretimi artışı yüksek sebze ve meyve fiyatlarının arz eksikliğinden kaynaklanıyor” görüşünü dile getirdi. Stok değişiminin büyümeyi aşağı çektiğini, üretim kapasitesinin talebe yetişememesinin bunun bir belirtisi olduğunu söyleyen Kozanoğlu, “Zaten bu durumun çıktı fazlası olduğu, Merkez Bankası raporlarında da görülüyor. 2024’te ise bu fazlanın çıktı açığına dönüşeceğini yine aynı raporlar gösteriyor” diye konuştu.

    “Otomotiv ve yedek parça ithalatı 26,2 milyar dolara çıktı”

    2023 üçüncü çeyreğindeki ithalat, ihracat oranlarının büyümeyi 2,6 puan olumsuz etkilediğini kaydeden Kozanoğlu, “Ekim ayında ihracatın yüzde 7,4, ithalatın ise yüzde 0,6 arttığı açıklandı. Ancak bu pozitif görünümde enerji ve hammadde fiyatlarındaki düşüş ve altın ithalatına getirilen kısıtlamalar belirleyici oldu. Çünkü enerji ürünleri ve altın hariç ithalat Ekim’de yüzde 18,8 artmış. Nitekim Ekim ayında tüketim malları ithalatı yüzde 78, yılın ilk 10 ayında yüzde 62,6 sıçrama gösterirken, ara malların ithalatı Ekim’de yüzde 13,5, yılın ilk 10 ayında yüzde 9,1 gerilemiş. Özellikle Ocak-Ekim arası otomotiv ve yedek parça ithalatının 26,2 milyar dolara çıkışı bu istatistikleri etkiledi” açıklamalarını yaptı.

    “Yoksul aileler gelirlerinin yüzde 70’ten fazlasını gıda, barınma ve ulaşıma ayırıyor”

    Kozanoğlu, manşet enflasyon rakamlarının da dar gelirli kesimlerin yaşadığı açmazı tam açıklamadığını ifade etti. Kasım ayı tüketici enflasyonunu yüzde 61.98 iken işlenmemiş fiyatlarının yıllık yüzde 81, kiraların yüzde 106, ulaştırmanın yüzde 95 arttığının dile getiren Kozanoğlu, yoksul ailelerin gelirlerinin yüzde 70’ten fazlasını gıda, barınma ve ulaşıma ayırdığını söyledi. Kozanoğlu, “Dolayısıyla onların maruz kaldığı enflasyon ortalamanın oldukça üzerinde seyrediyor” dedi.

    “2024’te kart faizleri artarsa, takibe düşen kredi oranı sıçrar”

    Talebin bireysel kredi kartı (KK) harcamaları ile ayakta tutulduğunu da anımsatan Kozanoğlu, 24 Kasım itibarıyla bireysel KK bakiyesi 1040 milyar liraya yükseldiğine dikkat çekti. Aylık yüzde 3.69 olan vade farkının yıl sonuna kadar sabitlendiğini ve özellikle dar gelirli yurttaşların yıllık bileşik faizi yüzde 60’a dayanan kredi kartlarıyla zorunlu ihtiyaçlarını borçlanarak karşıladıklarını belirterek, “2024’le birlikte KK faizleri artmaya devam ederse hem talep yavaşlar hem de takibe düşen kredi oranı sıçrar. Bu önemli bir sosyal sorun. Buna bağlı olarak da yaygın tepkiler baş gösterir” dedi.
    Kozanoğlu sözlerine şöyle son verdi: “İşgücü ödemelerinin yılın üçüncü çeyreğinde toplamın yüzde 32,2’si ile bu kadar düşük kaldığı bir ortamda talebin canlılığı iki nedene bağlanabilir. Birincisi emek kesiminin borçlanarak, özellikle 28 Mayıs seçimi öncesi uygun finansal koşullar sayesinde harcamalarını sürdürmesi. İkincisi de, 2023’ün üçüncü çeyreğinde yüzde 47 olan kar, rant vb.den oluşan net işletme artığına el koyanların aynı zamanda tüketici kimliğiyle özellikle hizmetler sektöründe talep oluşturmaları. Tüketim malları ithalatının 2023’ün ilk on ayında 38,9 milyar dolara yükselmesi de bu olgunun bir kanıtı sayılabilir.”

  • Fırtına hamsi fiyatlarını yükseltti

    Fırtına hamsi fiyatlarını yükseltti

    Marmara ve Karadeniz’in bazı bölgelerinde dünden bu yana etkili olan fırtına denizcilere paydos ettirirken, bu paydos tezgah fiyatlarına da yansıyor. Denizlerdeki fırtınadan dolayı geçen hafta kilosu 50 liraya satılan hamsi bugünkü balıkçı tezgahlarındaki yerini kilosu 70 liraya aldı.

    Balıkçılar, balığın fiyatının ve tezgaha çıkışının fırtınaya bağlı olduğunu ifade ederken fırtınalı günlerde balığın daha az geldiğini, az gelen balığın ise pahalı geldiğini ve bunun tezgaha yansımasının da farklı olduğunu dile getirdi.

  • “Turizm için ortak hareket etmeye devam edeceğiz”

    “Turizm için ortak hareket etmeye devam edeceğiz”

    Antalya Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Altyapı Hizmet Birliği’nin (ANTAB) 2023 yılı 2. dönem meclis toplantısı yapıldı. Başkan Muhittin Böcek’in başkanlığında gerçekleşen toplantıda ANTAB’ın 2024 yılı yatırım ve çalışma programı ele alındı.
    6 gündem maddesini görüşüldüğü toplantıda Muhittin Böcek, başkanlığında birliğin 2024 yılı yatırım ve çalışma programı ele alındı.
    ANTAB Müdürü Mustafa Gürbüz, birlik üyelerine 2024 yılı yatırım ve çalışma programı hakkında bilgi verdi. Programda 4 genel hedef planlandığını belirten Gürbüz şunları söyledi: “Birinci hedefimiz birliğimizin üyesi olan mahalli idareler ile sektör bileşenlerini bir araya getirerek ilimizin sorunlarına ve çözümüne yönelik ortak kararlar almak. İkinci hedefimiz ilimiz turizminin, buna bağlı olarak ülke turizminin gelişmesini ve tanıtımını sağlamak. Ulusal ve uluslararası turizm fuarlarına katılım sağlamak. Turistik değerlerin tanıtımını sağlamak. Birlikte çalışarak birlikte tanıtımını yapmak. Üçüncü hedefimiz birlik mahalli idare üyeleriyle birlikte ilçelerde değerlendirilemeyen alternatif turizm alanlarına yönelik projeler yapmak ve bu alanları turizme kazandırarak insanların kullanımına açmak ve işletmeciliğini yapmak. Dördüncü hedefimiz hayata geçirdiğimiz Turist Çağrı Merkezi, Antalya Turist Kartı ve antalya.com.tr web sitesinin geliştirilmesini, entegre edilmesini, kurumlar arası entegrasyonun sağlanmasını ve akıllı kent uygulamalarının aktive edilmesini hedefledik”.
    Gürbüz’ün, bilgilendirmesinin ardından ANTAB 2024 yılı yatırım, çalışma programı ve bütçesi oy birliğiyle kabul edildi.

    “Üzerimize düşeni yapmaya hazırız”

    Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ANTAB Başkanı Muhittin Böcek, birlik üyelerine teşekkür ederek, Antalya turizmini daha da ileriye taşımak için birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
    Antalya turizminin yalnızca şehre değil ülke ekonomisine de ciddi katkılar sağladığına değinen Başkan Böcek, “Turizmimizi geliştirerek, hem şehrimizin hem de ülkemizin kalkınmasına daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz. Turizmcilerimiz kadar biz yerel yönetimlere de bu konuda önemli görevler düşüyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerimize düşenleri yapmaya hazırız. Antalya turizminin sürdürülebilirliği için özellikle çevre ve doğanın ne kadar önemli olduğunu biliyor ve bu konuda hassasiyetle çalışıyoruz. Bundan sonra da çevre ile ilgili yatırım ve projelerimiz devam ederken tanıtım başta olmak üzere her türlü ihtiyaç duyulan konuda sektör temsilcilerimiz ve belediye başkanı arkadaşlarımızla ortak hareket etmeye devam edeceğiz” dedi.

  • 299 binaya yapı ruhsatı verildi

    299 binaya yapı ruhsatı verildi

    Verilere göre Sivas’ta bu yılın üçüncü çeyreğinde yapı ruhsatı verilen bina sayısı 299, daire sayısı ise bin 761 oldu. Sivas’ta yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü 356 bin 575 metrekare olarak açıklandı. Bunun 231 bin 130 metrekaresini konut kullanım alanı, 43 bin 687 metrekaresini konut dışı kullanım alanı, 81 bin 758 metrekaresini ise ortak kullanım alanı oluşturdu.
    TÜİK yapı kullanma izni belgesi verilen bina sayılarını da açıkladı. Verilere göre Sivas’ta bu yılın üçüncü çeyreğinde yapı kullanma izni belgesi verilen bina sayısı 143, daire sayısı da bin 89 oldu. Sivas’ta yapı kullanma izni belgesi verilen yapıların yüzölçümü 207 bin 880 metrekare olarak açıklandı. Bunun 143 bin 71 metrekaresini konut kullanım alanı, 19 bin 116 metrekaresini konut dışı kullanım alanı, 45 bin 693 metrekaresini ise ortak kullanım alanı oluşturdu.

  • “Ekonomi beklentilerin üzerinde büyüdü”

    “Ekonomi beklentilerin üzerinde büyüdü”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bugün açıklanan üçüncü çeyrek ve 9 aylık büyüme verilerine ilişkin açıklamada bulundu. Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda büyüme performansının 14. çeyreğe taşındığını belirterek, “Siyasi güven ve istikrar içinde, politikalarda öngörülebilirliğin sağlandığı bir ortamda 13 çeyrektir süren kesintisiz büyüme performansımızı 14. çeyreğe taşımış durumdayız. 2023 yılı üçüncü çeyreğinde ekonomimiz, piyasa beklentilerinin üstünde yüzde 5,9 oranında büyüdü. Üçüncü çeyrek büyüme gerçekleşmeleri Orta Vadeli Program’da öngördüğümüz çeyreklik ve yıl geneli büyüme hedeflerimizle uyumludur. Üretim yönüyle ele alındığında üçüncü çeyrekte tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinin tamamında pozitif bir büyüme gerçekleştiği görülmektedir. Üçüncü çeyrekte büyüme üretim yönünden incelendiğinde inşaat sektöründe katma değer yüzde 8,1, sanayi sektöründeki katma değer yüzde 5,7, hizmetler sektörü ise yüzde 4,3 oranında büyümüştür. Harcamalar yönüyle ele alındığında ise üçüncü çeyrekte sabit sermaye yatırımlarındaki yüzde 14,7’lik yüksek artış büyümenin daha sağlıklı bir kompozisyonla ve dezenflasyon yaklaşımımızla uyumlu bir patikada ilerlediğini göstermektedir. Üçüncü çeyrekte ekonomimiz yüzde 5,9’luk bir büyüme performansı gösterirken; OECD ekonomileri ortalama yüzde 1,7, EU27 ekonomileri ise yüzde 0,1’lik bir oranda büyümüştür. 2023’ün ilk 9 aylık döneminde ekonomimiz yüzde 4,6’lık bir büyüme performansı gösterirken; OECD ülkeleri ortalama yüzde 1,6, EU27 ülkeleri ise 0,5’lik bir oranda büyümüştür. Açıklanan küresel büyüme verilerine göre üçüncü çeyrekte OECD ve G-20 ülkeleri arasında en iyi büyüme performansı gösteren birinci ülke konumundayız. 9 aylık dönemde ise OECD ülkeleri arasında en iyi büyüme performansı gösteren ikinci ülke, G-20 ülkeleri arasında ise üçüncü ülke konumundayız. Enflasyonla mücadele konusunda kararlı adımlar atılırken, istikrar içinde büyüme hedefimiz doğrultusunda para, maliye ve yapısal reform politikalarımızı güçlü koordinasyonla hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.

  • İstihdam şampiyonu şehirler belli oldu

    İstihdam şampiyonu şehirler belli oldu

    Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından derlenen veriler, 34 milyonu aşkın işgücüyle Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük ikinci işgücü unvanını taşıdığını gösterirken, yeni iş imkanları arayanlara rehber olacak bir çalışmaya imza atıldı. Online İngilizce kursu sunan Preply, İŞKUR verilerinden hareketle Türkiye’nin 2022 istihdam karnesini ortaya çıkardı. En çok istihdam gerçekleştirilen illerin ve iş açığının en yoğun olduğu şehirlerin sıralandığı araştırma dosyasında, geleceğin mesleklerine de yer verildi. Öte yandan işverenlerin, yabancı dil ve iletişim becerisi gibi yetkinliklere daha fazla özen gösterdiğine dikkat çekildi.

    Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, “Halka açık veriler, Türkiye’deki iş imkanlarına ve şehirlerin istihdam potansiyeline dair önemli ipuçları sunuyor. Çalışanlar veya çalışan adayları, geleceğin mesleklerini, işverenlerin beklentilerini ve Türkiye’nin istihdam rakamları açısından güçlü sektörlerini keşfederek kariyerlerini bu doğrultuda planlayabiliyor. Bu incelememizin, profesyonel yaşamını Türkiye’de sürdüren herkese rehber olmasını diliyoruz” dedi.

    En fazla istihdam da, iş imkanı da İstanbul’da

    İŞKUR’un 2022 sonunda yayımladığı yıllık veriler, 2022’de Türkiye genelinde 1 milyon 395 bini aşkın işe yerleştirme gerçekleştirildiğini gösterdi. Bu rakamın yaklaşık 1,38 milyonu özel sektörde, 17 bin kadarı da kamuda kaydedildi. Öte yandan İstanbul, 2022’nin istihdam şampiyonu oldu.
    2022 yılında İstanbul’da 105 bine yakın istihdam gerçekleştirildi. Öte yandan şehrin beklentilerin üzerinde büyüyen ekonomisi, iş açığının 2022’de 2,31 milyona yükseldiğini gösterdi. İstanbul hâlâ zengin iş imkanlarıyla öne çıkan bir şehir olurken, istihdam rakamlarında İstanbul’u Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Antalya, Adana, Konya, Mersin, Gaziantep gibi şehirler izledi. Ardahan, Bayburt, Gümüşhane, Kilis gibi, TÜİK verilerine göre Türkiye’nin en az nüfuslu illeri ise istihdam ve iş açığı açısından son sıralarda konumlandı.

    Türkiye’de geleceğin mesleklerine de yer verildi

    İŞKUR’un 2022 Yılı İşgücü Piyasası Araştırma Sonuçları, Türkiye’de istihdamın en fazla olduğu sektörlerin yüzde 28,5 ile imalat, yüzde 21,4 ile toptan ve perakende ticaret olduğunu gösterdi. Bu rakamların Türkiye’nin yükselen bir üretim, sanayi ve ticaret ülkesi oluşuyla ilişkilendirilebileceğini kaydeden Mustafa Ali Sivişoğlu, “İş açığının en yoğun olduğu sektörlerde de bu kategoriler öne çıkıyor. Öte yandan işverenlerin beklentileri, Türkiye’de en çok istihdam artışının bilgi ve iletişim sektörlerinde olacağını öngörüyor. Dönüşen ekonomi ve gelişen teknoloji, Türkiye’de reel sektörün geleceğin mesleklerine yönelik bakışını da değiştiriyor. Örneğin yazılım mühendisi, bilgisayar mühendisi, çağrı merkezi müşteri temsilcisi, pazarlama profesyoneli, elektronik mühendisi gibi mesleklerde iş imkanlarının oldukça yoğun olduğu görülürken, Türkiye’de geleceğin meslekleri elektrikli otomobil ustası, büyük veri analisti, siber güvenlik personeli, güneş enerjisi montaj elemanı gibi yeni sektör ve iş alanlarında sıralanıyor” diye konuştu.

    İşverenler yabancı dil ve ifade becerisi arıyor

    Küreselleşme ve uluslararasılaşma hamlelerinin Türkiye’deki işverenlerin çalışanlarda aradıkları nitelikleri değiştirdiğini de kaydeden İngilizce konuşma platformu Preply’nin Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, değerlendirmelerini, “İşverenler genel bilgi ve becerilerin yanı sıra yabancı dili de öncelikli kriterler arasında sıralıyor. Bir çalışandan beklenen 10 yetkinlik arasında yüzde 38,6 ile ifade kabiliyeti ve yüzde 13,1 ile yabancı dil öne çıkıyor. Her ölçekten işletme, gelecek planlarını da düşünerek en az bir yabancı dili profesyonel seviyede, akıcı bir biçimde konuşabilen ve yazabilen çalışanlar arıyor. Başka bir ifade ile mesleki yabancı dil yeterliliği, özellikle yüksek okul veya lisans mezunu olan ve karar verici pozisyonlarda çalışacak personeller için tercih sebebine dönüşüyor.

    50 dilde 32 binden fazla öğretmeni bir araya getiren ve online İngilizce eğitimi sunan Preply olarak biz de tam bu noktada devreye giriyoruz. Dünyanın dört bir yanından kullanıcımıza yabancı dil öğrenmenin, veya daha spesifik olarak İngilizce günlük konuşmanın sanıldığı kadar zor olmadığını anlatmak için çalışıyoruz. İş İngilizcesine, İngilizce iş mülakatlarına, Çince, Rusça, Arapça gibi Türkiye’nin ticari ilişkilerinin güçlü olduğu ülkelerde konuşulan dilleri öğrenmeyi kolaylaştırıyor, herkesin içindeki yabancı dil konuşma potansiyelini nitelikli öğretmenler ve özel kurslar ile sağlıyoruz” diye sonlandırdı.

  • Ekonomik güven endeksi 95,3 oldu

    Ekonomik güven endeksi 95,3 oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı Ekonomik Güven Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi Ekim ayında 96,5 iken, Kasım ayında yüzde 1,3 oranında azalarak 95,3 değerini aldı. Bir önceki aya göre Kasım ayında tüketici güven endeksi yüzde 1,1 oranında artarak 75,5 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,3 oranında azalarak 103,9 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 2,4 oranında azalarak 110,9 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,9 oranında azalarak 111,7 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 2,2 oranında artarak 91,0 değerini aldı.

  • Bakan Şimşek: Halkımızın, milletimizin hizmetkarıyız

    Bakan Şimşek: Halkımızın, milletimizin hizmetkarıyız

    Hazine ve Maliye Bakamı Mehmet Şimşek, Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile birlikte memleketi Batman’da bir dizi temaslarda bulundu. Batman Valiliğinde İl Koordinasyon Toplantısına katılan Bakan Şimşek, toplantı sonrası düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

    Bakan Şimşek,

    “Baba ocağım Batman’da olmaktan mutluluk duyuyorum. Valimiz ve Milletvekilimiz çok güzel bir çalışma yapmışlar. Batman’ın bütün ulaşım sorunlarını bize sundular. Birçok projeyi değerlendirme fırsatımız oldu. Son 20 yılda her alanda olduğu gibi özellikle ulaşım altyapıda Batman büyük bir ilerleme sağladı. Birçok sorunun köklü çözümünü ürettik. Önümüzdeki dönemde yine bu yatırım seferberliği devam edecek. Bizim hükümetlerimizin en önemli özelliği hizmet siyaseti yapıyor olmamızdır. Hizmet siyaseti esastır çünkü biz halkımızın, milletimizin hizmetkarıyız. Cumhurbaşkanımızın felsefesi bu. Bu çerçevede de önümüzdeki yıllarda yoğun bir şekilde diğer illerimizde olduğu gibi Batman’a da hizmet noktasında büyük bir çaba içerisinde olacağız. Şuanda Batman’da devam eden projelerin tamamı 13 buçuk milyar liradır. Çok ciddi bir rakamdır. Sadece ulaşım konularını ağırlıklı olarak bugün konuştuk ama Batman’nın önemli bir sanayi üssü olmasında da çok ciddi bir proje ve çalışmalar var. Onu ayrı bir dönemde bu konuları paylaşacağız. Bugünkü esas konumuz ulaştırma altyapısı. Bakanımızın da burada olması şehrimiz için bir fırsattır” diye konuştu.

    Bakan Şimşek ve beraberindekiler açıklamanın ardından Hasankeyf yolunda inceleme yapmak üzere valilikten ayrıldı.

  • “Tarım sayımını 2026’da bitirmeyi hedefliyoruz”

    “Tarım sayımını 2026’da bitirmeyi hedefliyoruz”

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Tarım sayımı istatistik işletme bilgisi, hayvan sayısı, arazi bilgisi gibi bütün verilerin doğrulanması anlamına gelecek. Amacımız tarımsal politikalarımıza altlık teşkil edecek veri setlerini doğrulamak. 2026’da bitirmeyi hedefliyoruz” dedi.Bakan Yumaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının ve bağlı kuruluşların 2024 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumun ardından milletvekillerince kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
    Suyu merkeze alan 3 yıllık tarımsal üretimi planlayacaklarını söyleyen Yumaklı, 81 ilde kurdukları üretim planlama birliklerinde sektördeki paydaşların bulunmasına özen gösterdiklerini belirtti.

    Tarıma sağlanan desteklerin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 1’inden daha az olduğu yönündeki eleştirilere cevap veren Yumaklı, desteklemelerin 2003-2022 döneminde bu rakamdan daha fazla olduğunu aktardı.
    Yumaklı, Türkiye’nin tarımda kendine yeterlilik oranlarına ilişkin “Türkiye’nin 64 ürünün 45’inde kendine yeterlilik oranını yüzde 100’ün üzerinde. Bu rakam tahıllarda yüzde 80, sebzede yüzde 113,5 ve meyvede yüzde 156” ifadelerini kullandı.

    ÇKS’ye kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 245 bin 526’ya yükseldi

    Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile ilgili bilgiler de veren Yumaklı, 2019’da 2 milyon 83 bin olan kayıtlı çiftçi sayısının bu yıl 2 milyon 245 bin 526’ya yükseldiğini bildirdi.
    Yumaklı, ekili alanların bu yıl 156 milyon 264 bin 730 olduğunu kaydederek, “Çiftçilerin toplam borcu 535 milyar lira. 2018’de çiftçi borçlarının hasılaya oranının yüzde 50 iken, 2022’de bu oran yüzde 37’dir. Çiftçilerin borçlarını geri ödeme oranı da 2022 yılında yüzde 99,6, eylül sonu itibariyle yüzde 99,8’dir” dedi.

    “Van Gölü Havzası Eylem Planı ile sürdürülebilir yönetimi hedefliyoruz”

    Su verimliliği konusunu yeniden gündeme getireceklerin hatırlatan Yumaklı, “Kuraklık izleme sistemlerini kurmada son günlerdeyiz. 2022 sonunda 183 milyar metreküpe ulaşan bir su depolama hacmimiz var. Kullanılmış suların arıtılarak tarımsal sulamada tekrar kullanılması dahil edilmesi konusu önemli. Devreye girecek Van Gölü Havzası Eylem Planı ile sürdürülebilir yönetimi hedefliyoruz” diye konuştu.
    Toplulaştırma çalışması yapılan alanlarla ilgili de konuşan Yumaklı, bu yıl itibarıyla 92 milyon dekara ulaşıldığını, 2028 hedeflerinin 117 milyon dekar olduğunu ifade ederek, toplam potansiyel alanın yüzde 82’sini tamamlamayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

    TMO 15 milyon ton için 660 bin randevu verdi

    Bakan Yumaklı, Toprak Mahsulleri Ofisi’nden (TMO) ilk zamanlar randevu alınamamasını haklı bir eleştiri kabul ederek, “TMO ofislerine ciddi bir yığılma oldu. Alım noktalarını 510’dan 614’e yükselterek, lisanslı depoların kapasitelerin tamamını TMO randevu sistemine dahil ederek, ilave depolar kiralayarak çiftçimizi mağdur etmedik. 2023 hasat döneminde 15 milyon ton için yaklaşık 660 bin randevu verildi” açıklamasını yaptı.
    Pancar üretiminin 22,5 milyon tonun üzerine çıktığını aktaran Yumaklı, şeker ihtiyacının yurt içinden karşılandığını, ‘450 bin ton şeker ithal edildi’ iddialarının doğru olmadığını söyledi.

    “Balıkçı barınağının yat limanına dönüştürülmesi söz konusu değildir”

    Yumaklı, bir milletvekili tarafından Antalya’da balıkçı barınağında yaşanan duruma ilişkin yöneltilen soruna şu cevabı verdi:
    “Balıkçılardan gelen şikayet üzerine bakanlık kontrolörlerince denetim yapıldı. Kooperatiflerce kayıt dışı ücret alındığı, getirilen düzenlemelere aykırı yönettiği, yükümlü olduğu bazı sorumlulukları yerine getirmediği üzerine sözleşme iptale dilerek savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Hukuki süreç devam etmektedir. Barınakta kooperatiflere üye 350 civarında balıkçı bulunmakta olup barınaktan faydalanmaya devam ediyor. Hiçbir balıkçı çıkarılmadı. Hukuki süreç sonunda barınak bölgedeki su ürünleri kooperatif ya da birliklerinden birine kiralanacak. Balıkçı barınağı balıkçılık için yapılmıştır. Yat limanına dönüştürülmesi söz konusu değildir.”

    Kahverengi kokarca ile toptan mücadele

    Kahverengi kokarca böceği sorununa ilişkin de açıklama yapan Yumaklı, “Kahverengi kokarca böceğiyle mücadele konusu son derece önemli. Tarım alanları ve yaşam alanlarına sirayet etti. Bu konuda toptan bir mücadele gerçekleştireceğiz” dedi.
    Dünyada bal üretim noktasında Çin’in birinci, Türkiye’nin ise ikinci sırada olduğunu hatırlatan Yumaklı, arıcılığın arttığını, sektöre son 20 yıl içerisinde 1,2 milyar lira destek sağlandığını ifade ederek, kayısıda ise herhangi bir ithalatın söz konusu olmadığını anlattı.

    “Tarım sayımını 2026’da bitirmeyi hedefliyoruz”

    Yumaklı, tarım sayımına ilişkin şunları dile getirdi:
    “Tarım sayımı istatistik işletme bilgisi, hayvan sayısı, arazi bilgisi gibi bütün verilerin doğrulanması anlamına gelecek. Amacımız tarımsal politikalarımıza altlık teşkil edecek veri setlerini doğrulamak. 2026’da bitirmeyi hedefliyoruz. Üretim planlamasının tam anlamıyla oturabilmesi için kayıtlılığı çok önemsiyoruz.”
    Komisyonda Tarım ve Orman Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin yanı sıra Orman Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Su Enstitüsünün bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporu ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun Sayıştay Raporu kabul edildi.

  • DOSABSİAD yönetimi ekonomi gündemine odaklandı

    DOSABSİAD yönetimi ekonomi gündemine odaklandı

    Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Toplantısına konuşmacı olarak katılan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Yavuz, ekonomik gelişmeler ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.
    DOSAB Sosyal Tesislerinde gerçekleştirilen toplantıda Türkiye ekonomisinin gelecek 3 yıllık dönemi ile ilgili öngörülerde bulunan Prof. Dr. Arif Yavuz, önümüzdeki dönemde küresel piyasalardaki gelişmeler ve emtia fiyatlarının önemli rol alacağının altını çizdi. Prof. Dr. Arif Yavuz, “Mart 2020’den beri artan emtia fiyatları, Mart-Nisan 2022’de zirve yapmış ve sonrasında düşüş trendine döndü. Ancak, 2023’ün ikinci yarısında petrol fiyatları çok yükseldiği ve 2024’te gelişmiş ülkelerde ılımlı ekonomik yavaşlama beklendiği için sanayi metallerinin belirli bir bantta yatay hareket edeceğini öngörüyoruz. Bu süreçte Batı ülkeleri ile ilişkiler ve mevcutekonomi politikalarının çıktılarını ihracatçılarımızın dikkatle takip etmesi gerekiyor. 2023 Temmuz ayından sonra iç piyasada tüketimin azalacağını ve talebin düşeceğini tahmin ediyoruz. Firmalarımızın daha fazla aktif olmaları ve aynı zamanda yeni ürünler geliştirmeye odaklanması gerekiyor. Bu süreçte yeni pazarlar için de yol haritası oluşturmaları, orta ve uzun vadede önemli avantajlar sağlayacaktır” dedi.

    DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel ise, küresel piyasalardaki dalgalanmalar ve emtia fiyatlarındaki belirsizliklerin birçok işletmeyi etkilediğini dile getirdi. İhracat yapan işletmelerin değişimleri yakından takip etmesi ve gelir-gider dengesini doğru şekilde ayarlaması gerektiğinin altını çizen Çevikel, “İhracatçılar için en önemli konulardan biri, emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar. Özellikle enerji, metal, tekstil ve tarım ürünleri gibi ana sektörlerdeki fiyat değişimleri, ihracatçı şirketlerin karlılığını ciddi şekilde etkiliyor. Bu nedenle, işletmelerin bu dalgalanmaları dikkatlice analiz etmeleri ve gelecekteki muhtemel değişimlere karşı hazırlıklı olmaları gerekiyor. Emtia fiyatlarının ve küresel piyasa dalgalanmalarının etkilerini doğru bir şekilde değerlendirmek, aynı zamanda işletmelerin sürdürülebilir bir büyüme sağlamalarına ve markalaşmalarına yardımcı olabilir. DOSABSİAD olarak, değerli analizleri ile bize yol gösteren Prof. Dr. Arif Yavuz’a bu anlamda çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.