Etiket: ekonomi

  • “Havaların soğumasıyla hamsi ihracatı artacak”

    “Havaların soğumasıyla hamsi ihracatı artacak”

    Türkiye’den bu yılın Ocak-Eylül aylarında somon, hamsi ve deniz salyangozu ihracatı bir önceki yıla göre 28 milyon 346 bin 471 dolar artarak 313 milyon 343 bin 154 dolara yükseldi. Bu yılın ilk 9 ayında somon balığı ihracatında 177 milyon 913 bin 657 dolar ile Rusya Federasyonu ilk sırayı alırken, hamsi ihracatında 3 milyon 672 bin 95 dolar ile Fransa, deniz salyangozunda ise 6 milyon 949 bin 27 dolar ile Güney Kore Cumhuriyeti aldı.
    Türkiye’den bu yılın 9 ayında 41 ülkeye somon balığı ihracatında 43 milyon 612 bin 377 kilogram karşılığı 289 milyon 225 bin 785 dolar döviz girdisi sağlanırken, aynı dönemde 25 ülkeye yapılan hamsi ihracatında bir milyon 589 bin 579 kilogram karşılığı 9 milyon 698 bin 356 dolar, deniz salyangozu ihracatında ise bir milyon 326 bin 983 kilogram karşılığı 14 milyon 419 bin 13 dolar döviz girdisi sağlandı. İhracatın büyük bir kısmı Trabzon başka olmak üzere Doğu Karadeniz Bölgesinden yapıldı.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, yaklaşık 5 yıl önce su ürünleri ihracatından 4-5 milyon dolar döviz girdisi sağlanırken bu yılın ilk 9 ayında elde edilen döviz girdisine dikkat çekti.
    Bu yılki Su Ürünleri ihracatında bir önceki yıla göre artış olduğuna dikkat çeken Gürdoğan, “Türkiye geneli somon ihracatımız toplamda 289 milyon dolar. Doğu Karadeniz Bölgesine bakıldığında 120 milyon dolar civarında ihracat söz konusu. Trabzon Bölgesi olarak bakıldığında ise yüzde 52 artış söz konusu. Trabzon ili Karadeniz somonu ihracatı Ocak-Eylül arasında bakıldığında 77 milyon dolarlık ihracatımız var. Deniz salyangozunda ise bir önceki sene miktar bazında 8 milyon 627 bin dolarlık ihracatımız var. Bu sene ise 14 milyon dolar civarında ihracatımız değer bazında bakıldığında ise yüzde 67’lir bir artış söz konusu. İhracatımız genellikle Uzakdoğu ülkeleri, Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika ve Rusya’ya yapılıyor” dedi.

    Paketleme ve işleme tesislerine ihtiyacımız var

    Su ürünleri ihracatını artırabilmek için paketleme ve işleme tesislerine ihtiyaç olduğunu belirten Gürdoğan, “Su ürünleri ihracatımız her geçen gün artıyor. İhracatımızı daha çok artırabilmemiz için yatırımlara, özellikle Su Ürünleri Organize Sanayi Sitesine buna bağlı olarak da paketleme ve işleme tesislerine ihtiyacımız var. Bölgemizde, Su Ürünleri Organize Sanayi Sitesinin kurulması elzem. Çünkü bugün Uzakdoğu ülkelerine yarı mamul olarak ihraç ediyoruz. Tam mamul halde ihraç edebilirsek katma değeri çok daha yüksek bir ürün olacak. Ne kadar işlenmiş olarak yaptığımız zaman üründeki kilogram maliyeti yükseldiği için ürünün toplam değerine yansıyacak ve ihracattaki rakamımızda bir o kadar da artmış olacaktır” diye konuştu.

    “Havaların soğumasıyla hamsi ihracatı artacak”

    Özellikle havaların soğumasıyla hamsi avının artacağını bunun da ihracata olumlu yansıyacağını belirten Gürdoğan, “Bugün piyasaya bakıldığında hamsi fiyatları inişli çıkışlı bir grafik çiziyor. Hamsi aynı zamanda ülkemizde geçmiş yıllarda yem sanayinde en çok kullanılan ürünlerden biriydi. Havaların soğumasıyla hamsi daha fazla avlanacağın

  • “Deniz ticaret filosu bugün dünyada 12. sırada”

    “Deniz ticaret filosu bugün dünyada 12. sırada”

    Yeni Foça Yat Limanının açılışı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun katılımıyla yapıldı. Türk bayrağının, denizcilik sektöründe dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer aldığını ifade eden Uraloğlu, “2002 yılında Türk sahipli deniz ticaret filosu 8,9 milyon detveyt ton ile dünyada 17. sıradayken, bugün 45,7 milyon detveyt ton ile 12. sırada. Türk bayrağı, artık denizcilik sektöründe dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer almaktadır” dedi.

    “Gururla belirtmek istiyorum ki ülkemiz dünya süper yat endüstrisinin parlayan bir yıldızıdır” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, “2023 yılı ilk 9 ayında Aliağa Bölge Liman Başkanlığımızdaki limanlarda 40 milyon ton yük, 1,2 milyon TEU konteyner elleçlenmiştir. Bu rakamlarla İzmir’imizin Aliağa ilçesi ülkemizde en çok yük elleçlenen 2. liman bölgemiz olmuştur. 2002 yılında 37 olan tersane sayımızı da 85’e yükselttik. Yıllık taşıma kapasitemizi 550 bin detveyt tondan 4,79 milyon detveyt tona çıkardık ve gururla belirtmek istiyorum ki ülkemiz dünya süper yat endüstrisinin parlayan bir yıldızıdır” şeklinde konuştu.

    “Ülkemiz yat turizmi açısından yeni cazibe merkezi olmuştur”

    Türkiye’nin kültürel zenginliğinin yanı sıra; coğrafi konumu, iklimi ve doğal güzellikleriyle de dünyanın sayılı turizm ülkeleri arasında yer aldığını, bu alanda markalaşma yolunda emin adımlarla ilerlediğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Türkiye hem yat hem de kruvaziyer turizmi açısından da çok büyük fırsatlara sahiptir. Yat kullanıcılarının her gün farklı koylara demirleyerek doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu sahil kasabalarımızı gezebilecekleri eşsiz bir hazinedir. Son 21 yılda inşa ettiğimiz yeni yat limanlarıyla ve sürekli artan bağlama kapasitesi ile ülkemiz yat turizmi açısından yeni cazibe merkezi olmuştur” diye konuştu.

    “İzmir’i 5 yeni yat limanı ile Türkiye yat turizminin başkentine dönüştüreceğiz”

    İzmir’e 5 yeni yat limanı için etüt projesinin sürdüğünü belirten Bakan Uraloğlu, sözlerine şöyle devam etti:
    “10 bin 45 ilave yat bağlama kapasitesi sağladık. 2002 yılında 8 bin 500 olan yat limanı kapasitemizi yatırımlarımız ile 18 bin 545’e çıkardık. Özel sektör eliyle yapılan yatırımlarla da toplam kapasitemizi 25 binin üstüne yükselttik. Bu yatırımlarla 40 bin kişiyi istihdam ettik. Yat limanı yatırımlarımız ile 200 milyon lira bağlama geliri elde ediyoruz. Şuanda; Aydıncık, Demre ve Gazipaşa Yat Limanı inşaatlarımız da devam ediyor. Kurupelit ve İzmir kıyılarındaki; Özdere, Dikili, Çeşme Şifne, Çeşmealtı, Şakran yat limanları için de etüt proje çalışmalarımız sürüyor. İzmir’i 5 yeni yat limanı ile Türkiye yat turizminin başkentine dönüştüreceğiz. Yine yüzen oteller olarak gördüğümüz kruvaziyer turizminin gelişmesi içinde önemli çalışmalar yapıyoruz. 2022 yılında limanlarımıza gelen kurvaziyer gemi sayısı 993’e ve yolcu sayısı 1 milyonun üstüne çıktı. Bu yıl kruvaziyer yolcu sayısının 1,5 milyonun üstüne çıkacağını öngörüyoruz. Şu anda 17 kruvaziyer limanımız var ve bakanlığımızca; Demre, Yenikapı ve Fethiye Kruvaziyer limanları için etüt proje çalışmalarına devam ediyoruz.”

    Açılışa ayrıca; İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, belediye başkanları ve davetliler katıldı.

  • Türkiye’nin patates ambarlarında hasat başladı

    Türkiye’nin patates ambarlarında hasat başladı

    Ahlat’ta bu yıl 45 bin dekar alandan 200 bin ton yemeklik patates, 6 bin dekar alandan ise 30 bin ton tohumluk patates hasadı bekleniyor. Tarlalarda patates hasadı yapan çiftçileri Ahlat İlçe Tarım ve Orman Müdürü Nihat Keskin ile birlikte ziyaret eden Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat’ın tarımıyla özellikle Doğu Anadolu’da ön plana çıkan bir ilçe olduğunu söyledi. Kaymakam Bingöl, “Bu güzel sonbahar ikliminde çiftçilerimizle beraber patates hasadına başlamış bulunmaktayız. İlçemiz patates, fasulye, şeker pancarında mümbit topraklara sahip.

    Dünya genelinde dekar başına 2 ton verim olmasına rağmen ilçemizde patates hasadında dekar başına 6 ton civarında verim elde edilmektedir. 45 bin dönüm arazide 200 bin ton patates elde edilmektedir. 6 bin dekar arazide ise 30 bin tonluk tohumluk patates elde edilmektedir. Cumhuriyet’in 100. yılında gerek milli savunma sanayisinde İHA ve SİHA’larımızla millileşmeye, yerlileşmeye çalışırken, aynı zamanda gerek tohumda gerek gübrede yerlileşme ve millileşme çalışmaları devam etmektedir. Bu tarlada yerli patates tohumlarının hasadını gerçekleştirmekteyiz. Bu da bizi ayrıca mutlu ediyor ve ülke olarak da gururlanmamıza sebebiyet veriyor. Bu hasadın çiftçilerimize, işçilerimize, ilçemize, ülkemize verimli, bereketli ve hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah önümüzdeki yıllarda son teknolojiyle bu verimliliğin daha da artacağını ümit ediyoruz” dedi.

    İlçedeki patates üreticilerinden Mesut Subaşı ise “Firma olarak Ahlat’ta 2 bin 500 dekar alanda patates ekmekteyiz. Bunun bin 500 dekar alanı yemeklik, bin dekarında ise sertifikalı tohum üretmekteyiz. Tohumları genelde milli çeşidimiz patates için yetiştiriyoruz. Bu vesileyle bin dekar da 6 bin ton tohum yetiştirmekteyiz. Yetiştirdiğimiz tohumları Türkiye’nin çeşitli illerine göndermekteyiz. Ahlat’ta çiftçilerimizde satışını yapmaktadır. Burası ari topraklar olduğu için çok güzel tohum yetişmektedir. Tohumlarımızda her gittiği ilde destek bulmaktadır. Verim yüksekliği nedeniyle de Ahlat’taki patates tohumları tercih edilmektedir. Yemeklik patatesleri iç piyasaya ve kurumsal firmalara vermekteyiz. Tohumlarda ise Türkiye’nin değişik illerine göndermekteyiz. Türkiye’nin bu yıl patates üretimi diğer illerde düşük olmasına rağmen Ahlat’ta verimden çok memnunuz. Dekar başına 5-6 ton patates elde ediyoruz” diye konuştu.

  • Derecik ilçesinde susam hasadı başladı

    Derecik ilçesinde susam hasadı başladı

    Irak’ın sıfır noktasında bulunan Derecik ilçesinin önemli gelir kaynağı olan susam hasadı devam ediyor. Köylüler sabahın erken saatlerinde bir araya gelerek, hasadı yapılacak tarlada yoğun mesai harcıyor.

    Susam biçme işlemi için yöresel olan orak yardımıyla yapılıyor. Bu yıl memnun olan üreticiler, bölge için ekonomik anlamda olumlu etki yaşatıyor.

    Bugün susam hasadına başladıklarını ifade eden Suat Yılmaz, “Bu bölgenin toprakları çok bereketlidir. Yılda iki kere tarlayı ekip biçiyoruz. İlkinde buğday ekiyoruz. Buğdayı biçtikten hemen sonra susam ekiyoruz.

    Buranın arazileri engebelli olduğu için, bazı tarlalara makina giremiyor. Tamamen orak ve komşularımızın yardımıyla biçme işlemini gerçekleşiyoruz” dedi.

  • Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Merkez Bankası toplam rezervleri 20 Ekim ile biten haftada 1 milyar 627 milyon dolar artarak 126 milyar 125 milyon dolar oldu.

    Brüt döviz rezervleri 740 milyon dolar azalarak 83 milyar 307 milyon dolardan 82 milyar 567 milyon dolara indi.

    Altın rezervleri ise 20 Ekim haftasında 2 milyar 367 milyon dolar artarak 41 milyar 191 milyon dolardan 43 milyar 558 milyon dolara yükseldi.

  • Güven endeksi ticaret sektöründe düştü

    Güven endeksi ticaret sektöründe düştü

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayın Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri’ni açıkladı. Buna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ekim ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 0,5 oranında artarak 113,6 değerini, perakende ticaret sektöründe yüzde 3,3 oranında azalarak 113,9 değerini ve inşaat sektöründe yüzde 0,9 oranında artarak 89,1 değerini aldı.

     

  • Nilüfer’in gider bütçesi

    Nilüfer’in gider bütçesi

    Nilüfer Belediye Meclisi 2024 Yılı Performans Programı ve 2024 Mali Yılı Bütçesi’ni görüşmek üzere toplandı. Görüşmelere geçilmeden Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve parti sözcüleri, Gazze’de yaşanan insanlık dramının biran önce son bulması çağrısında bulunarak İsrail’e tepki gösterdiler.

    Gelecek dönem bütçesi ve hedefleri hakkında görüşlerini dile getiren Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüferliler’e adil, erişilebilir, yenilikçi ve sürdürülebilir birçok hizmet sunduklarını ifade etti. Başkan Erdem, “2024 yılında da yeni nesil belediyecilik ve evrensel tasarım anlayışıyla örnek bir yerel yönetim kurumu olma hedefiyle projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz. Biz Nilüfer’de sadece yaşam kalitesini yükseltecek hizmetleri yapmayı değil tüm paydaşlarımızla birlikte kente değer katacak hizmetler sunmayı hedefledik. 2024 yılı artık bu çabalarımızın sonuçlarını alacağımız bir yıl olacak. Yolun başında tüm paydaşlarımızın katılımı ve katkılarıyla yönümüzü çizdik ve birlikte bir Nilüfer hayal ettik. Bu yolda paydaşlarımızın memnuniyetini sağlamak için çaba gösteren tüm çalışma arkadaşlarıma ve Nilüfer’imize bir demokrasi kenti olma doğrultusunda katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

    Muhalefet partilerinin grup sözcülerinin gündeme getirdiği kaçak yapılarla mücadele konusuna değinen Başkan Erdem, bu mücadele sırasında karşılaştıkları yasal sorunlara bir kez daha dikkat çekti. Başkan Erdem, “Bu yasalarla ilçe belediyelerinin kaçak yapıyla mücadele etmesi mümkün değil. Yıkıma başlamadan hukuken vatandaş önlemini alıyor. Nasıl yıkacağımızı bize anlatsın yetkililer. Yasal dayanak olmadan etkin mücadele edemeyiz. Her zaman söylüyorum hep birlikte mücadele edelim. Bu konuyu Valilik ve Büyükşehir’de de dile getiriyorum. Bize yol gösterin yıkalım. Büyükşehir yıkım yetkisine sahip, ilgili kurumlar hizmet vermeyerek engel koyabilir. Kaçak inşaatta topu, herkes ilçe belediyesine atıyor. Her zaman söylediğim gibi bu konuda topyekün mücadele gerekli” diye konuştu.

    Yıllar içinde Nilüfer Belediyesi bütçe rakamlarındaki değişime dikkat çeken Başkan Erdem, “Göreve geldiğimiz yıl bütçemiz 414 milyon 650 bin TL idi ve borcumuz bütçemizin yüzde 76’sını oluşturuyordu. Bugün ise borcumuz yüzde 25’lere gerilemiş durumda. Demek ki ekonomik krizin böylesine ağırlaştığı bir zamanda belediyeyi borçlandırmadan bütçemizi kullanmışız. Bizden sonraki döneme borç bırakmayacağız. Hizmetlerimizi de yapmışız. 5 yılda bütçe 414 milyondan 3 milyarı aşan rakama çıkmış. 5 yılda Türk parasının geldiği noktaya bakın” dedi.
    Konuşmaların ardından toplantıda ilk olarak Performans Programı oylanarak oy çokluğuyla kabul edildi. Görüşmelerde daha sonra Plan Program ve Bütçe Komisyonu’nun 2024 Mali Yılı Bütçesi ile ilgili raporu ele alındı. Raporda yer alan maddeler tek tek okunarak oylamaya sunuldu. Yapılan oylamalar sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP Grubu’nun ret oylarına karşı, Nilüfer Belediyesi’nin 2024 Mali Yılı gider bütçesi 200 milyon TL finansman cetveline ayrılan pay sonrası 3 milyar 200 milyon TL olarak oy çokluğuyla kabul edildi. Nilüfer Belediyesi’nin gelir bütçesi de 3 milyar 400 milyon TL olarak oy birliğiyle onaylandı.

  • Finansal hizmetler güven endeksi azaldı

    Finansal hizmetler güven endeksi azaldı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ekim ayı Finansal Hizmetler İstatistikleri ve Finansal Hizmetler Güven Endeksi (FHGE) verisini açıkladı. 2023 yılı Ekim ayında Finansal Hizmetler Anketi sonuçları, finansal sektörde faaliyet gösteren 143 kuruluşun yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edilerek değerlendirildi. Buna göre Ekim ayında FHGE, bir önceki aya göre 15,7 puan azalarak 152,5 seviyesinde gerçekleşti. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, son üç aydaki iş durumu, son üç aydaki hizmetlere olan talep ile gelecek üç aydaki hizmetlere olan talep beklentisi olmak üzere tüm alt endekslerin FHGE’yi azalış yönünde etkilediği görüldü.

    İş durumu ve hizmetlere olan talebe ilişkin değerlendirmelere göre, son üç ayda iş durumunda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya kıyasla zayıfladığı gözlendi. Son üç ayda hizmetlere olan talepte artış olduğu yönündeki değerlendirmeler ile gelecek üç ayda hizmetlere olan talepte artış olacağı yönündeki beklentilerin de zayıfladığı görüldü.

    İstihdama ilişkin değerlendirmelere göre, son üç ayda istihdamda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin azalış olduğunu bildirenler lehine döndüğü, gelecek üç aydaki istihdamda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin ise güçlendiği gözlendi.

    Kârlılığa ilişkin değerlendirmelere göre, son üç aydaki kârlılıkta artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç aydaki kârlılıkta artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki döneme kıyasla güçlendiği gözlendi.
    Rekabet gücüne ilişkin değerlendirmelere göre, yurt içi piyasalardaki rekabet gücünde son üç ayda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmeler ile gelecek üç ayda iyileşme olacağı yönündeki beklentilerin zayıfladığı görüldü. Yurt dışı piyasalardaki rekabet gücüne ilişkin olarak son üç ayda iyileşme olduğu yönündeki değerlendirmelerin, hem AB içindeki hem de AB dışındaki yurt dışı piyasalarda güçlendiği gözlendi. Gelecek üç ayda yurt dışı piyasalardaki rekabet gücüne ilişkin olarak iyileşme olacağı yönündeki beklentilerin ise, AB içindeki yurt dışı piyasalarda bir miktar zayıfladığı, AB dışındaki yurt dışı piyasalarda ise güçlendiği gözlendi.

    2023 yılı Ekim ayında, NACE Rev.2 sektör sınıflamasına göre, “Finans ve Sigorta Faaliyetleri” sektöründe güven endeksleri alt sektörler itibarıyla değerlendirildiğinde, bir önceki aya göre “64-Finansal Hizmet Faaliyetleri (sigorta ve emeklilik fonları hariç)” ve “66-Finansal Hizmetler ile Sigorta Faaliyetleri için Yardımcı Faaliyetler” sektörlerinde sırasıyla 17,1, ve 8 puanlık azalış olduğu, “65-Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Fonları (zorunlu sosyal güvenlik hizmetleri hariç)” sektöründe ise 11,9 puanlık artış olduğu gözlendi.

  • Kış lastiği alırken üretim tarihine dikkat

    Kış lastiği alırken üretim tarihine dikkat

    Ülke genelinde 1 Aralık itibariyle zorunlu kış lastiği dönemi başlayacak. Yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan yabancı ve yerli plakalı araçlar, bu tarihten itibaren kış lastiği takmak zorunda kalacaklar.

    Lastik taktırmak için 1 Aralık’ın beklenilmemesini tavsiye eden Düzce’de araç bakım merkezi müdürü Ümit Sel, “Ticari araçlarda zorunlu tarih 1 Aralık fakat can güvenliği için otomobiller daha erken tercih edebiliyor. Aşırı yol yapmayan insanlar daha erken taktırabiliyor. Kendi aracım için örnek vereyim. Sabah saatlerinde işe gelirken hava sıcaklığı 8-10 derece oluyor. Akşam da eve giderken hava sıcaklığı yine aynı seviyede oluyor. Bu aralar kış lastiği takılabilir. Son güne bırakmamak adına takılabilir ama resmi olarak 1 Aralık’ta lastiklerin takılması gerekiyor” dedi.

    “Lastikte tarih önemli”
    Lastiklerin üretim tarihinin önemli olduğunu belirten Sel, “Lastiklerde üretim tarihi çok önemlidir. Lastiğin raf ömrü 10 yıldır. Aracın altında bu ömür 5 yıla kadar düşüyor. Vatandaşların bunu alırken dikkat etmeleri gerekiyor. 5-6 yıllık lastik almamak gerekiyor. Yırtık lastik almamaları gerekiyor. 2022 aslında bizim için eski bir tarih değil. Fiyat olarak daha uygun olacaksa tercih edilebilir ama mümkünse çok kullanılmadığını düşünürsek kış lastiğini yeni tarihli almak faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.

  • Kullanılmış kıyafetler ekonomiye kazandırılıyor

    Kullanılmış kıyafetler ekonomiye kazandırılıyor

    Bingöl Belediyesi, kaynakların verimli kullanılması, tekstil atıklarının azaltılması ve ayrıştırılarak geri kazanılması faaliyetleri kapsamında “Atık Tekstil Kumbarası” Projesini hayata geçirdi. Proje çerçevesinde 100 adet kumbarayı şehrin farklı noktalarına yerleştiren belediye, tekstil ürünlerini evsel atıklardan ayrıştırarak ekonomiye kazandıracak.

    Belediye Başkanı Erdal Arıkan, yaptığı açıklamada özellikle nüfus yoğunluğunun daha fazla olduğu mahalleler ile çarşı merkezinde farklı noktalara kumbaraların yerleştirildiğini belirtti. Sıfır Atık Projesi kapsamında farklı projeler yürüttüklerini bu doğrultuda geri dönüşüm yelpazelerini genişlettiklerini ifade eden Başkan Arıkan, “Çöpten enerji üretimi, güneş enerjisi santrali, atık kağıt, plastik, cam, pil vb. ürünlerin toplanması gibi farklı projeler yürütüyoruz. Şimdi de önemli bir projeyi daha hayata geçiriyoruz. Şehrimiz genelinde nüfusun yoğun olduğu, vatandaşlarımızın kolaylıkla erişim sağlayabileceği noktalara atık tekstil kumbaraları kurduk. Bu projemiz ile kumbaralarımızda biriken giysi, ayakkabı, kemer, çanta, tül, perde, battaniye, nevresim vb. giyim/tekstil ürünlerini toplayarak ayrıştıracağız. Burada çok iyi durumda olan çok az kullanılmış veya farklı sebeplerle hiç kullanılmamış giysileri ayrıştırarak ihtiyaç sahibi ailelere ulaştıracağız. Kullanılmış durumda olan ürünleri de geri dönüşüm işlemleriyle ekonomimize kazandıracağız” dedi.

    ”Her türlü atık milli servet değerindedir”

    Projenin şimdiden vatandaşlar tarafından ilgi ile karşılandığını kaydeden Başkan Arıkan, şunları söyledi:
    ”Her türlü atık aslında milli servet değerindedir. Biz de bu doğrultuda katı atıkları mümkün olduğu kadar düzenli bir şekilde ayrıştırarak ekonomiye tekrar kazandırıyoruz. Atık tekstil kumbaraları projemiz de bu işin önemli bir parçası haline gelecektir. Bu noktada vatandaşlarımızdan duyarlılık bekliyorum. Vatandaşlarımız hem yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olacak hem de dolaylı yoldan ülke ekonomimize katkıda bulunacaktır. Projemizin ilimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.”