Etiket: ekonomi

  • Bafra’da çiftçilere 625 bin adet brokoli fidesi dağıtıldı

    Bafra’da çiftçilere 625 bin adet brokoli fidesi dağıtıldı

    Samsun’un Bafra ilçesinde çeltik sonrası ikinci ürün olarak yetiştirilmek üzere çiftçilere 625 bin adet brokoli fidesi dağıtıldı.
    Brokoli fidesi dağıtım töreni Bafra İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde gerçekleşti. 2022 yılında uygulanmaya başlanan “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” çerçevesinde yüzde 65’i devlet, yüzde 25’i çiftçi katkısı ile Bafra ilçesinde 11 mahallede 18 çiftçiye 250 dekarlık alan için 625 bin brokoli fidesi dağıtıldı. Fideler, çeltik ekili arazilerde ikinci ürün olarak yetiştirilmek üzere kullanılacak.

    Programda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Tarım ve Orman Bakanlığımız Bütün Üretim Genel Müdürlüğümüzce Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi kapsamında çiftçilerimize çeltiğin yerine ikinci ürün olarak kışlık sebze ekiminde kullanılması üzerine 625 bin adet brokoli fidesinin dağıtımını yaptık. Burada amacımız biliyorsunuz Bafra ilçemizde, Samsun’da yılda 2-2,5 ürün alınan topraklarımız var. Burada çeltik alanlarımızda daha önceki yerlerde bir sonraki yıla kadar bir ekim yapılamıyordu. Ama damla sulamayla ve yavan arazilerden ayrı alanlarda sebze üretiminin arttırılmasını hedefliyoruz.

    Daha doğrusu tarlanın o dönemde boş kalmaması için çalışmalar yapıyoruz. Bölgemize baktığımızda özellikle Samsun’daki bu sebze alanlarımızın yüzde 90-95’i Bafra ilçemizde yapılmaktadır. Yıllık yaklaşık 1 milyon tonu aşkın, 1 milyon 50 bin ton gibi bir sebze üretimimiz var. 150 bin dekar alanda kışlık ve yazlık sebze olmak üzere üretim var. Daha önce ihracata giden sebzelerimiz analiz için Mersin’e gidiyordu. Bugün Samsun’daki analiz laboratuvarımızda da analizleri yapılmaktadır. Çiftçilerimizin gerek sera olsun, gerek Bafra’ya yapılan OSB’de 30 parselinin hizmete geçmesi ile istediğimiz zamanda istediğimiz sebzeyi üreterek ihracatta lazım olan ürünleri de bulacağız” dedi.
    Törene Bafra İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Güreş, Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü personeli ve üreticiler katıldı.

  • Yıldırım, “Kayıt dışı çalışanlar birçok haktan yoksun kalmaktadırlar”

    Yıldırım, “Kayıt dışı çalışanlar birçok haktan yoksun kalmaktadırlar”

    Sosyal Güvenlik Kurumu Karabük İl Müdürü İsmail Yıldırım, kayıt dışı çalışanların, emeklilik hakkı, malullük aylığı, ölüm aylığı, işsizlik sigortası hakkı, her türlü sağlık ve izin hakları, ücret ve kıdem tazminatı hakkı gibi haklardan yoksun kaldığını belirtti.
    Yıldırım, beraberinde, SGK Müdür Yardımcısı Fevzi Altunkaya ile birlikte İhlas Haber Ajansı (İHA) Karabük Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti.
    Bölge Müdürü Yasin Erdem’e misafirperverliğinden dolayı teşekkür eden Yıldırım, yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
    “Çalışanların sosyal güvenlik sistemine dahil olmaları hak ve aynı zamanda bir yükümlülüktür” diyen Yıldrım, “Çalışmaya başlayan herkes kanunen mutlaka sosyal güvenlik sistemine dahil olmak zorundadır. Çalışanlar kanunen bu hakkın yerine getirilip getirilmediğini işverenden isteme ve yerine getirilmediği takdirde yasal yollara başvurma haklarına sahiptir. İşverenler açısından da, gerek kendisini gerekse yanında çalıştırdığı kişileri sosyal güvenlik kurumuna bildirmek zorundadır” ifadelerine yer verdi.

    Kayıt dışı çalışma ya da çalışanların ücretlerindeki kayıt dışılığın verdiği zararların oldukça önemsenmesi gereken bir konu olduğunu belirten Yıldırım, “Kayıt dışı istihdam, kayıt dışı ekonominin istihdam piyasasındaki yansıması olarak öne çıkmaktadır. Karabük Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü olarak her yıl kayıt dışı istihdam konusunda farkındalık oluşturmak adına çalışmalar yürütülmektedir. 2024 yılı rehberlik ve bilgilendirme programı çerçevesinde kurum olarak kayıt dışı istihdamla mücadeleye yönelik uygulanan temel politikalardan biri de, denetimin yanında sosyal güvenlik konularında yapılan rehberlik ve bilgilendirme çalışmalarıyla kayıt dışı istihdama geçit verilmemesi hedeflenmektedir.

    İl Müdürlüğümüzde bu çerçevede iş yerleriyle ilgili STK’lar, basın-yayın kuruluşları ile toplantılar ve yüz yüze görüşmeler yapılmakta olup, bu görüşmelerde işverenlere ve çalışanlara sosyal güvenliğin önemi, kayıt dışı istihdamın olumsuz sonuçları, sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri, yabancı çalışanların sosyal güvenlik hakları ve çalışma izinleri, uygulanmakta olan sigorta prim teşvikleri, yapılandırma gibi konulara ilişkin bilgiler verilmektedir” dedi.

    Yıldırım, “Çalışanlar açısından kayıt dışılık emeklilik hakkı, malullük aylığı, ölüm aylığı, işsizlik sigortası hakkı, her türlü sağlık ve izin hakları, ücret ve kıdem tazminatı hakkı gibi haklardan kayıt dışı çalışanlar yoksun kalmaktadırlar. İşverenler açısından kayıt dışı istihdam; işverenlerin olası idari para cezalarına maruz kalmasına, yararlanılan teşviklerin durdurulmasına, iş kazası durumunda ağır idari ve mali yükümlülükler ile karşılaşmalarına neden olmaktadır. Diğer taraftan kamuda vergi, prim kaybı, emekli, çalışan dengesinin bozulması, primsiz ödemelerin artması, gelir dağılımının bozulması gibi zararlara yol açmaktadır” diye konuştu.

  • Gevaş fasulyesi ve Sıhke kavunu denetimlerden başarıyla geçti

    Gevaş fasulyesi ve Sıhke kavunu denetimlerden başarıyla geçti

    Van Ticaret Borsası (VANTB) tarafından coğrafi işaret tescil belgesi alınan Gevaş fasulyesi ve Sıhke kavunu, yapılan denetimlerden başarıyla geçti.
    Van Ticaret Borsası (VANTB), Van’a katma değer sağlayan yöresel ürünleri tescillemeye devam ediyor. VANTB tarafından 2023 yılında tescillenen Gevaş fasulyesi ve Sıhke kavunu, yapılan denetimlerden başarıyla geçti. Kent ekonomisi için büyük önem taşıyan Gevaş fasulyesi ve Sıhke kavunu, Van’ın olmazsa olmaz ürünleri arasında yer alıyor. Yapılan denetimler ve coğrafi işaret tescilleriyle ilgili konuşan VANTB Başkanı Nayif Süer, “2023 yılında tescillediğimiz ve denetimlerden geçen Gevaş fasulyesi ile Sıhke kavunu şehrimize değer katıyor. İlimizin değerlerini sahiplenmeye devam edeceğiz” dedi.

    Tescilli ürünlerin denetimden başarıyla geçtiğini vurgulayan Başkan Süer, “Van Ticaret Borsası, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Sebze Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı, Van İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Gevaş İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Gevaş Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Organik Tarım Programı ve Başkale Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Organik Tarım Programı hocalarından oluşan heyetimiz, Gevaş’ta denetim yaptı. Kırsal mahallelerdeki tarlalarda yapılan ve tüm teknik detayların incelendiği Gevaş fasulyesi denetimden geçti. VANTB olarak, Van YYÜ ile Van İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden oluşan heyetimizin yaptığı incelemelerde Sıhke kavunu da denetimlerden geçmiştir” ifadelerini kullandı.

    Gevaş ilçesinde yılda yaklaşık 12 bin ton üretilen Gevaş fasulyesinin bölge ticaretinde yerini alması gerektiğini belirten Süer, “Damak tadına hitap eden Gevaş fasulyesi, vazgeçilmez bir değerdir. Zamanı beklenen ve yetiştiğinde sofralarımızı süsleyen Gevaş fasulyesini korumaya devam edeceğiz. Taze tüketime uygun, kılçıksız, etli, sulu ve gevrek olmasıyla damakta eşsiz bir tat bırakan Gevaş fasulyesi, ilçe ve Van ekonomisine katkı sunmaya devam ediyor. Üretim yapan ve emek veren çiftçilerimizin yanındayız. Gevaş fasulyesinin daha fazla piyasa bulması ve tanıtılması için sahipleneceğiz. Geniş bir pazar ağına ihtiyaç vardır. Gevaş fasulyesi bir marka olmalıdır Böylece çiftçilerimiz emeğinin karşılığını alır ve daha fazla ekim gerçekleşebilir. Bu konuda ilgili kurumlarımızdan destek talep ediyoruz” diye konuştu.

    “İlimizin değerlerini sahiplenmeye devam edeceğiz” diyen Başkan Süer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Van Ticaret Borsası olarak Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ile birlikte, tohum ıslah çalışmaları yürütüyoruz. Bu kapsamda çiftçilerimize tohum dağıttık ve ekim alanını genişletiyoruz. Sıhke kavunu, dünyada eşi benzeri olmayan bir ürünümüzdür ve piyasasını canlandırmak adına çiftçilerimiz ile birlikte hareket ediyoruz. Çiftçilerimizin desteğiyle Sıhke kavununun üretimini artıracağız. Sıhke kavunu, bölgeye adapte olmuş, yüksek rakımda yetişebilen, güçlü kök ve bitki yapısına sahip bir kavun çeşidimizdir. Van’ın önemli lezzetleri arasında yer alan ve özellikle diyabet-şeker hastalarının rahatlıkla tüketebileceği Sıhke kavununu koruma altına aldık.”

  • Türkiye’nin marul ihtiyacının 5’te 1’i ‘Marmara’nın küçük Antalya’sından karşılanıyor

    Türkiye’nin marul ihtiyacının 5’te 1’i ‘Marmara’nın küçük Antalya’sından karşılanıyor

    Bilecik’in Söğüt ve İnhisar ilçelerine bağlı Sakarya Havzası’ndaki seralarda 60 milyon kök marul toprakla buluştu. Bu sayı Türkiye’nin marul ihtiyacının 5’te 1’ine tekabül ediyor.
    Marmara Bölgesi’nin örtü altı tarımda önemli merkezlerinden Bilecik’in Söğüt ilçesinde Sakarya Vadisi’ndeki Çaltı, Geçitli, Hamitabat, Yakacık ve Tuzaklı köylerindeki seralarda işçilerin marul mesaisi başladı. ‘Marmara’nın Küçük Antalya’sı olarak bilinen vadide üreticiler domates ve salatalık hasadını bitirince marul fidelerini toprakla buluşturdu. Çaltı, Geçitli, Hamitabat, Yakacık ve Tuzaklı köylerindeki seralarda yaklaşık 60 milyon kök marul toprakla buluşurken, üreticiler bu sene umutlu.

    “Geçen sene 10-12 liradan satılıyordu toptan, sonra kış gelince fiyatlar arttı”
    Yakacık Köyü Muhtarı Hüseyin Yıldırım, seralarda yaklaşık 11 ay üretim yapıldığını anlatarak, “Şu anda Marmara’nın ‘Küçük Antalya’sı diye tabir edilen Sakarya Vadisi’nde kışlık marul ekimindeyiz. Mart ayının 15’inden itibaren seralarımıza salatalık, domates ekiminden sonra ise kıvırcık marul ekeriz. Burası Çaltı, Geçitli, Hamitabat, Yakacık ve Tuzaklı köylerini içinde barındırıyor. Sadece bizim köyde 45 milyon ekim yapılıyor, diğer köylerle birlikte 60 milyon Kök var. Bu sene daha iyi olacak, geçen sene güzeldi. Geçen sene 10-12 liradan satılıyordu toptan, sonra kış gelince fiyatlar arttı. Kışın güzel para ediyor marul. Burada ki marullar Ankara, İstanbul, Bursa, İzmit gibi bütün büyükşehirlere gönderiyoruz” dedi.

  • Yurt dışında 70 bin TL’ye satılan engelli klozetini Türkiye’de 20 bin TL’ye maletti

    Sivaslı girişimci, engelli vatandaşlar için yurt dışında 70 bin TL’ye satılan ayarlanabilir klozeti 20 bin TL’ye mal etti.
    Sivas’ta bir engelli vatandaş, ihtiyaç duyduğu ayarlanabilir klozet almak istedi. Klozetin fiyatının 70 bin TL olduğunu öğrenen vatandaş, yüksek maliyeti nedeniyle almaktan vazgeçti. Ürünün farklı ülkelerde fiyatının 70 bin TL’yi aştığını gören girişimci Orhan Aktaş, bahse konu klozeti kendisi yapmaya karar verdi. Satılan ürünleri inceleyerek kendi tasarımını yapan Aktaş, klozeti 20 bin TL’ye mal etti. 3 gün içerisinde yükseklik ve eğim ayarlı klozet sandalyesi yapan Aktaş, daha az maliyetle engelli vatandaşın ihtiyacını karşıladı.

    “70 bin liralık ürünü 20 bin liraya mal ettik”
    Ürünün çeşitli ülkelerde 70 bin TL’ye satıldığını ifade eden Orhan Aktaş, “Bu ürünümüzü engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak adına kişiye özel olarak tasarladık. Bunu yaparken kar amacı gütmedik. Gündelik yaşamda bizim için basit ve sıradan olan işleri engelli vatandaşlar için de basitleştirmek amacıyla yaptık. Biz bu ürünü geliştirmeyi de düşünüyoruz. Akıllı bir sistem projemiz de var. Aile üyelerinde engelli bir birey olan arkadaşımız bize geldi. Bu ürünün yurt dışında üretildiğini fakat Türkiye’de bu ürünü bulamadıklarını söyledi. Biz de yapabilir miyiz diye düşündük, araştırmalarda bulunduk. Afaki fiyatlar olduğunu gördük. Başka bir ülkede 70 bin liralık olan bir ürünü biz şu anda 20 bin liraya mal ettik. Biz bu ürünü 3 günde ortaya çıkardık” şeklinde konuştu.

    “Yeni projeler gerçekleştirmek istiyoruz”
    İmkânlar dâhilinde birçok projeyi hayata geçirmek istediğini ifade eden Aktaş, “Yeni çalışmalar, projeler gerçekleştirmek istiyoruz ama yatırımcıya ihtiyacımız var. Tamamen felçli olan bir hastanın mutfak işleri, lavabo, banyo ve gündelik ihtiyaçlarını karşılayabileceği projeler geliştireceğiz. Bu ürünümüz kısmi felçli bir hasta için yapıldı. Kendisinin bu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için aile bireylerinin desteğinin olması gerektiğini ve bu desteğin de zorladığını söylediler. Hasta, ellerinin desteği ile ayağa kalkıyor, koltuk değnekleriyle belli bir yere kadar gidiyor, fakat oturmakta çok zorlanıyormuş. Biz bu ürünü tekerlekli yaptık. Hastayı kendi yatağından kaldırıp, oturtup klozete götürüyoruz. Kendi kalkması ve yürümesi gereken mesafeyi de kolaylaştırdık. Kişiye özel olması sebebiyle belli kiloyu kaldıracak ürünler kullandık. En düşük 90, en yüksek 140 kiloya kadar taşıyabiliyor” dedi.

  • Hatay’da ayakkabıcılar ortak kullanım, üretim tesisinin temeli atıldı

    Hatay’da ayakkabıcılar ortak kullanım, üretim tesisinin temeli atıldı

    Hatay’da Romanya devleti tarafından inşa edilecek ‘ayakkabıcılar ortak kullanım, üretim tesisi’nin temel atma töreni gerçekleştirildi.
    Depremin ağır yıkım yaptığı Hatay’da asrın felaketinin yaraları sarılmaya devam ediyor. Depremden etkilenen illerde tekstil, deri ve ayakkabı sektörlerinin desteklenmesi projesi kapsamında Antakya ilçesi Kisecik Mahallesi’nde inşa edilen Ayakkabıcılar İhtisas Küçük Sanayi Sitesi’nin inşaatı hızla devam ediyor.

    Sanayi sitesi içerisine Romanya devleti tarafından Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı iş birliğinde Ayakkabı İmalat ve Eğitim Ortak Kullanım Merkezi’nin temel atma töreni gerçekleştirdi.
    Temel atma törenine; Romanya’nın Türkiye Büyükelçisi Stefan Alexandru Tınca, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vınton, Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar, SGK İl Müdürü Hamit Bal, Hatay Ticaret İl Müdürü Halit İmrek, ayakkabı üreticileri ve çeşitli STK temsilcileri katıldı.

    Programda konuşan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Oğuz Alibekiroğlu, bölgede yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vererek, “Ekonomik ve sosyal altyapıyı bütünüyle ele alan topyekûn yeniden yapılanma süreci içerisindeyiz. Bir ülkenin, bir ekonominin yürüttüğü en büyük inşa ve ihya süreçlerinden biri olan yapılanmada DOĞAKA olarak deprem öncesinde başlattığımız kalkınma odaklı projelerin yanı sıra depremden sonra da ekonomik ve sosyal altyapının öncekinden daha iyi tesis edilmesi amacıyla çeşitli projeler yürütmekteyiz. Bölgemizdeki ekonomik olgulardan bir tanesi de ayakkabıcılıktır.

    600’den fazla işletmenin yer aldığı ayakkabıcılık sektörü iç ve dış ticarete yönelik üretim hacmi oluşturduğu istihdam kapasitesiyle Hatay ekonomisinin en önemli sektörleri arasındadır. Önceki yıllarda makine ve ekipman desteği fuar organizasyonları, istihdama yönelik mesleki gibi alanlarda gerçekleşen bu iş birlikleri ayakkabı imalatçılarının yer aldığı Reyhanlı Küçük Sanayi Sitesi’nin altyapısının iyileştirilmesi ve ortak üretim tesislerinin kurulması ve istihdam odaklı mesleki eğitimlerin düzenlenmesi şeklinde depremden sonraki süreçte de devam etmektedir.

    İçerisinde bulunduğumuz alan özel olarak ayakkabı imalatçılarımız için inşa edilmekte olan Antakya Ayakkabıcılar İhtisas Küçük Sanayi Sitesidir. Deprem öncesi ve sonrası süreçte Antakya içinde ve farklı il ve ilçelerde dağınık biçimde bulunan ayakkabıcıları bir araya getirerek kümelenme modeli içerisinde çok daha güçlü ayakkabıcılık sektörünü amaçlayan bir yatırımdır. Bu yatırım Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından desteklenmektedir. Ayakkabıcılar İhtisas Küçük Sanayi Sitemiz içerisinde siz değerli paydaşlarımız ile geliştirilen ortak üretim tesisi tasarım odaklı üretim altyapısının geliştirilmesine ve nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine önemli katkılar sağlayacaktır” dedi.

  • Mersin, ‘Ekonomi Zirvesi’ne hazırlanıyor

    Mersin’in ekonomi paydaşları Ticaret Bakanlığı himayesinde kentin sorunlarının çözümüne yönelik organize edilecek ‘Ekonomi Zirvesi ve Sektörel Arama Konferansları’na odaklandı. Konunun paydaşları bir araya gelerek kasım ayında düzenlenmesi planlanan basın lansmanı öncesi son hazırlıklarını yaptı.
    Ticaret Bakanlığı himayesi Mersin Valiliği koordinasyonunda Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Ekonomi Platformu (MEP) ve Mersin Ticaret Borsası (MTB) organizasyonunda düzenlenmesi planlanan Mersin Ekonomi Zirvesi ve Sektörel Arama Konferansları hazırlıkları devam ediyor. Konunun taraflarının son durum hakkında bilgilendirilmesi ve görüşlerinin alınması adına Vali Yardımcısı İrfan Demiröz yönetiminde bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya MTSO adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Bucuge’nin yanı sıra Meclis Başkan Yardımcısı Ahmet Aktaş’la ilgili MTSO Meslek Komitesi başkanları katıldı.

    “Arama konferanslarında daha verimli fikirler üretilebilecek”
    MTSO adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bucuge, görüş ve beklentilerin dile getirildiği toplantının açılışında söz alarak, organizasyon hakkında bilgi verdi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın Mersin için daha somut adımlar atma niyetiyle çalışma başlattığını, Mersin Valiliğinin de organizasyona etkin şekilde sahip çıkmasıyla hızlı yol alındığını belirten Bucuge, kurum ve kuruluşların desteğiyle de bu çalışmanın olgunlaştığını söyledi.
    Zirvenin tarım, lojistik, sanayi ve turizm olmak üzere dört ana sektörü kapsayan arama konferanslarını içerdiğini ifade eden Bucuge, “Bu konferanslar öncesi kasım ayında yapılması planlanan basın lansmanında ilgili kamu kurum temsilcilerinin sanayi-tarım-lojistik ve turizm anlamında Mersin’deki kamu yatırımlarının son durumuna dair detaylı sunumları olacak” dedi. Yatırımların son durumları hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmalarını çok önemsediklerini vurgulayan Bucuge, bu sayede arama konferanslarında daha verimli fikirler üretilebileceğine inandığını kaydetti.

    “Bu, Mersin iş dünyası için bir fırsattır”
    Ticaret Bakanlığının Mersin’in sorunlarının çözümü noktasında diğer ilgili bakanlıklarla da köprü olmak isteğini aktaran Bucuge, bu noktadan hareketle arama konferanslarına sanayi, turizm ve ulaştırma bakanlıklarının da ilgili genel müdür ve daire başkanlarının katılacağını aktardı. Üst düzey yetkililerin konferansta sektör temsilcileriyle aynı masalarda oturacağını belirten Bucuge, “Bu nedenle bu buluşmalar gerçekten sıra dışı çözüm üretme toplantıları olacaktır. Bu, Mersin iş dünyası için bir fırsattır. Ticaret Bakanımızın tüm ekibiyle bu toplantıların sonuçlarının takipçisi olacağını söylemesi de ayrıca değerlidir” diye konuştu.

    “Etkin raporlar hazırlamalıyız”
    Bundan sonrasında arama konferanslarına etkin şekilde katılıp kent ekonomisinin sorunlarını tespit etmeyle kalmayıp çözüm önerileriyle birlikte etkin raporlar hazırlayıp bakanlığa sunmak gerektiğini vurgulayan Bucuge, bu konularda işe sıfırdan başlamadıklarını ifade etti. “MTSO ve diğer birçok kurumun elinde zaten değerli çalışmalar mevcut” diyen Bucuge, “Sizlerin de katılımıyla geçmişte birçok ortak akıl buluşmalarını rapor haline getirmiştik. Ama bu arama konferansları son bir dokunuş, son bir güncelleme olacaktır” şeklinde konuştu.

  • İki yılda iki trilyon

    İki yılda iki trilyon

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat, deprem bölgesinin yeniden imarı için çok büyük kaynaklar aktarıldığını belirterek, “Deprem bölgesine iki yılda iki trilyon liranın epey üzerinde kaynak aktarıldı. Gümrüklerde kaçakçılık ve uyuşturucu ticareti gibi çabalara karşı alarm durumundayız ve yoğun yakalamalar yapıyoruz. Bu senenin 9 ayında uyuşturucu yakalamalarımızda yüzde 400 artış sağlandı” dedi.

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Önder Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (ÖNSİAD) 5’inci Olağan toplantısında konuştu. Bolat, ekonomide sürekli olarak büyüdüklerini ve küresel aktörler ile aynı mecrada yer aldıklarını belirterek, “Türkiye’nin ekonomik görünümüyle ilgili yakın döneme ait rakamlar bariz bir şekilde Türkiye’nin gücünü ve dayanıklılığını ortaya koyuyor. Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın tarih boyunca kültürlerin ve ticaret rotalarının buluştuğu bir coğrafya. AB ile Gümrük Birliği Anlaşması sayesinde çok iyi tesis edilmiş ekonomik ilişkiler oldu” dedi.

    “Daha 2 yılı dolmadan deprem bölgeleri hızla ayağa kalkıyor”
    Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilerine değinen Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Depremlerin yol açtığı maddi hasar tahmini ilk olarak 105 milyar dolar oldu. Asrın felaketi olarak görülen bu depremlerin gerek enkaz kaldırma gerek arama kurtarma gerekse 13 milyon insanın barınma, gıda, eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılama noktasında hükümetimiz çok başarılı bir kriz yönetimi gösterdi.

    Türkiye ekonomisinin enflasyonla mücadele, depremin etkileri, bölgedeki savaşlar ve tüm olumsuzluklara rağmen geçen yıl önemli bir büyüme kaydetti. Bu yılın da ilk çeyreğinde yüzde 5,3, ikinci çeyrekte ise yüzde 2,5 büyüdük. Ortalaması yüzde 3,8’lik büyüme rakamına ulaştık. Bu büyük sıkıntılar ve doğal afetlerden sonra bu büyüme performansını göstermek çok büyük bir başarıydı. Biz bunu sizlerle, halkımızla, özel sektörle, dinamik ekonomimizle, müteşebbislerimizle yaptık.

    İhracatımızı artırarak yaptık. Bu süreçte deprem bölgesine çok büyük kaynak aktarılması gerekiyordu. Deprem bölgesine iki yılda iki trilyon liranın epey üzerinde kaynak aktarıldı. Şubat 2023’te deprem olduğunda bizim gider bütçemiz 4,5 trilyon lira olarak belirlenmişti. Sonra temmuz ayındaki ek bütçeyle 6 trilyon liraya çıkarılmıştı. O zamanki hesaplara göre depremin yükü 2,2 trilyon liraydı. Yani devletin bütçesinin yüzde 40’ı kadar bir harcama gerekiyordu. Bu da ancak dayanışmayla başarılabilir. Bakın daha 2 yılı dolmadan deprem bölgeleri hızla ayağa kalkıyor” şeklinde konuştu.

     

    “Türkiye son 22 yılda baştan aşağı yenilendi”
    Türkiye‘nin milli gelirinin geçen yıl sonu itibarıyla 1 trilyon 130 milyar dolara, bu yılın ilk yarısı itibarıyla da 1 trilyon 202 milyar dolara ulaşıldığını belirten Bolat, “Kişi başına düşen milli gelir ise 14 bin 500 – 15 bin dolar aralığına yükselecek. Son 20 yılda Türkiye yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüdü. Bu büyüme oranına sadece Çin ve Hindistan rakip olabildi.

    Türkiye baştan aşağı yenilendi. Okulları, üniversiteleri, kamu hastaneleri, yolları, köprüleri, havalimanları, deniz limanları, hızlı tren projeleri, duble yollar olmak üzere Türkiye baştan aşağı yenilendi. Bunları niye söylüyorum biliyor musunuz. Muhalefet son zamanlarda sürekli olarak bir kriz edebiyatı yapıyor ve sosyal medyadaki yalan ve iftira furyalarıyla toplumsal alanda ülkeyi bir kaos ortamına sürüklemeye çalışıyor.

    Bununla kendine iktidar yolu aramaya çalışıyor. İnşallah bizim aziz ve necip milletimiz çalışan, dürüst, vatansever, terörü yok etmiş, ateş çemberi içinde olduğu coğrafyada 22 sene istikrar içinde, sağlam ve güçlü bir şekilde ordusunu, savunma sanayisini güçlendirmiş, üretimini artırmış Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki bu iktidara 22 sene nasıl destek olduysa inşallah yine muhalefetin hedefini ve kriz tellallığını kursaklarında bırakacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Ekonomimizi her geçen yıl büyütüyor ve dünyadaki yerimizi sağlamlaştırıyoruz”
    Türkiye’nin savunma sanayisinde son zamanlarda yakaladığı başarılardan bahseden Bakan Bolat, “Yabancı yatırımcılar için cazip bir pazar haline gelen Türkiye’nin son 22 yılda 270 milyar dolar uluslararası yatırım çekti. Ancak hamdolsun vatandaşımız, özel sektörümüz ve dışarıdan gelen yatırımcılarla ekonomimizi her geçen yıl büyüte büyüte dünyadaki yerimizi sağlamlaştırıyoruz ve basamak basamak yükseliyoruz.

    Turizmde bu yıl 60 milyar dolar hedefliyoruz. Fuarcılıkta ise Türkiye Avrupa’nın parlayan yıldızı oldu. Bölgenin en önemli fuarları artık Türkiye’de yapılıyor. Türkiye otomotivde, seramikte, beyaz eşyada, tekstilde, inşaat malzemesinde ve sanayinin birçok alanında büyük başarılara imza attı. Dış ticaret açığımızı hızla azaltıyoruz.

    122 milyar dolara kadar çıkan açık şu anda 78,5 milyar dolara düştü. Cari açığımız 55,6 milyar dolardı ağustosta 11,3 milyar dolara düşürdük. Ağustosta işsizlik yüzde 8,5’e gerilerken, son bir yılda yüzde 10’un altında seyretti. İstihdam toplamı 33 milyona yakın. Covid-19’a, Rusya-Ukrayna Savaşı’na, enerji krizine, deprem felaketine ve özellikle enflasyonla mücadeledeki bir dengeleme ve parasal sıkılaşmaya rağmen istihdam düzeyini korumayı başardık” diye konuştu.

    “Enflasyonda hızlı bir iniş sürecine gireceğiz”
    Orta Vadeli Program’a ilişkin bilgiler veren Bolat, “Temel amacımız deprem bölgelerini toplam 3 yılda ayağa kaldırmak, 1,5 yıl tamamlandı. İkinci yılını birkaç aya tamamlayacağız. Üçüncü yılda inşallah enflasyonda hızlı bir iniş sürecine gireceğiz. 2023 yılı geçiş süreciydi. 2024 Haziran’dan başlayarak dezenflasyon süreci başladı.

    2025 ve 2026 yılları istikrar dönemi olacak. 20’li rakamların altına ve sonrasında tek haneli rakama indireceğiz enflasyonu. Uluslararası kurallara aykırı ithalatlara karşı aldığımız tedbirlerle ithalatta önemli gerileme sağladık.

    Yıllık ithalatımız son 12 ay itibarıyla pik noktası olan 372 milyar dolardan 340 milyar dolara geriledi. Gümrüklerde kaçakçılık ve uyuşturucu ticareti gibi çabalara karşı alarm durumundayız ve yoğun yakalamalar yapıyoruz. Bu senenin 9 ayında uyuşturucu yakalamalarımızda yüzde 400 artış sağlandı” diyerek sözlerini tamamladı.

    Konuşmaların ardından ÖNSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hayri Yorulmaz ile ÖNSİAD Yönetim Kurulu Başkan Adayı Ekrem Kap tarafından Bakan Bolat’a günün anısına hediye takdim edildi.

  • Eylül ayında kartlı ödemeler 1,45 trilyon TL’ye ulaştı

    Eylül ayında kartlı ödemeler 1,45 trilyon TL’ye ulaştı

    Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Eylül ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 79 artarak 1.449,4 milyar TL oldu. Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Eylül ayına ilişkin kartlı ödeme verilerini açıkladı. Buna göre, Eylül ayı itibarıyla Türkiye’de kredi kartı sayısı 127,2 milyon, banka kartı sayısı 192,8 milyon ve ön ödemeli kart sayısı 103,1 milyon adet oldu.

    2023 yılının Eylül ayı ile kıyaslandığında kredi kartı adedinde yüzde 13’lük, banka kartı adedinde yüzde 5’lik, ön ödemeli kart adedinde ise yüzde 22’lik artış yaşandı. Toplam kart sayısı ise 423,1 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11 artış gösterdi.
    Kartlı ödeme tutarı gelişimi
    Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Eylül ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 79 artarak 1.449,4 milyar TL oldu. Kartlı ödemelerin 1.220,3 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken 200,3 milyar TL’sinde banka kartları, 28,8 milyar TL’sinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.

    Kredi kartı ile yapılan ödemelerde önceki yılın aynı ayına göre büyüme oranı yüzde 86, banka kartı ile yapılan ödemelerde yüzde 48 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 104 oldu.
    Kartlı ödeme işlem adedi gelişimi
    Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Eylül ayında yapılan toplam ödeme adedi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13 artarak 1,58 milyar adet oldu. Kartlı ödemelerin 913,2 milyon adedi kredi kartları ile yapılırken 550,3 milyon adedinde banka kartları, 117,2 milyon adedinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.

    Kredi kartları ile yapılan ödeme adetlerinde büyüme oranı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16, banka kartları ile yapılan ödeme adetlerinde yüzde 4 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödeme adetlerinde ise bu oran yüzde 35 oldu.
    İnternetten kartlı ödeme tutarı gelişimi
    İnternetten kartlı ödemeler, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 88 artarak 428,5 milyar TL’ye yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı ise yüzde 29 oldu.

    İnternetten kartlı ödeme adedi gelişimi
    İnternetten kartlı ödeme adedi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11 artarak 225,1 milyon adede yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı ise yüzde 15.

    Temassız ödeme tutarı gelişimi
    Kartlarla yapılan temassız ödeme adedi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21 artarak 1.048,4 milyon adet oldu. Temassız ödeme tutarı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 93 artarak 458,8 milyar TL oldu.
    Eylül ayında mağaza içi yapılan her 5 kartlı ödemeden yaklaşık 4’ü temassız gerçekleşti.

  • Reklam Kurulu’ndan aldatıcı reklamlara ceza

    Reklam Kurulu’ndan aldatıcı reklamlara ceza

    Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Reklam Kurulu’nun 10 Eylül tarihinde gerçekleştirilen 349 sayılı toplantısında Tüketicileri aldatıcı ve yanıltıcı nitelikte birçok reklam ve ticari uygulamaya yönelik kararların alındığı toplantının ana gündemini dünyada ‘karanlık ticari tasarımlar’ olarak bilinen aldatıcı ticari tasarımlar oluşturdu. 144 adet dosyadan 118’i mevzuata aykırı bulunurken söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 22 milyon 414 bin 861 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Ticaret Bakanlığı’nın da aralarında bulunduğu, dünya çapında 27 tüketiciyi koruyucu otoritenin katılımıyla abonelik hizmetlerinde karanlık ticari tasarımlara yönelik Uluslararası Tüketiciyi Koruma ve Uygulama Ağı (ICPEN) tarafından 29 Ocak-2 Şubat 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen taramada yapılan tespitler doğrultusunda, Ticaret Bakanlığı bünyesinde resen incelemeler başlatılmış ve bu ayki Reklam Kurulu toplantısında yapılan değerlendirmeler neticesinde abonelik hizmetlerine ilişkin uygulamalar hakkında kararlar alındı.

    Abonelik hizmetlerine yönelik yanıltıcı uygulamalar irdelendi

    Tüketicilere önceden seçili olarak sunulan bazı abonelik paketleri ya da bunlara bağlı ek hizmetler, güncellenen üyelik sözleşmelerinde kabul etme seçeneğinin reddetme seçeneğine göre daha çok vurgulanması gibi manipülatif unsurlar değerlendirildi. Ayrıca, tüketicilerin istedikleri abonelik paketini yükseltmeden satın alma işlemini tamamlamalarını zorlaştıran arayüz tasarımlarının kullanılması gibi uygulamalar ele alındı. Toplantıda, şeffaf kriterler ve sayısal veriler belirtilmeden belirli abonelik paketlerinin popüler olduğu yönünde yapılan vurgular ve ücretsiz deneme fırsatlarının sunulması için tüketicilerden ödeme yöntemi bilgilerinin zorunlu olarak istenmesi gibi uygulamaların da tüketici iradesini olumsuz yönde etkileyen yanıltıcı ticari yöntemler olduğu belirtildi. Bu tür uygulamalarda bulunan firmalara idari yaptırım uygulanmasına karar verildi.

    Reklam Kurulu yılın ilk dokuz ayında toplam bin 340 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen bin 173 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra toplam 187 milyon 456 bin 473 lira idari para cezası uygulandı.