Etiket: ekonomi

  • Özel sektörün yurtdışı kredi borcu 158 milyar dolar oldu

    Özel sektörün yurtdışı kredi borcu 158 milyar dolar oldu

    Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre, şubat sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2022 yıl sonuna göre 1,4 milyar dolar azalarak 158 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2022 yıl sonuna göre uzun vadeli kredi borcu 1,7 milyar dolar azalarak 149,3 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) ise 271 milyon dolar artarak 8,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

    Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 719 milyon dolar azaldığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 586 milyon dolar azalışla 13,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.

  • Yerli yatırımcıların finansal varlıkları

    Yerli yatırımcıların finansal varlıkları

    Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kaynaklarından derleyerek hazırladığı Finansal Piyasa Özet Verileri’ni açıkladı.

    Buna göre, yılın ilk çeyreğinde yerli yatırımcıların finansal varlıkları, 1 trilyon 297 milyar lira (yüzde 9) arttı. 2022 sonunda 14 trilyon 428 milyar lira olan yerli yatırımcıların finansal varlıkları, mart sonu itibarıyla 15 trilyon 725 milyar liraya çıktı.

    Yerli yatırımcıların finansal varlıkları son bir yılda yüzde 71 büyüdü. Yabancı yatırımcıların (yurt dışı yerleşikler) finansal varlıkları ilk çeyrekte 39 milyar lira (yüzde 2,9 oranında) düşüşle 1 trilyon 289 milyar liraya geriledi.

    TSPB verilerine göre, yerli ve yabancı yatırımcılara ait toplam finansal varlıklar, üç ayda yüzde 8 büyüyerek 17 trilyon lirayı aştı.

    Yerli yatırımcıların TL mevduatları arttı, döviz tevdiat hesapları düştü

    TSPB verilerine göre, ilk çeyrekte yerli yatırımcıların finansal varlıkları içerisinde en yüksek artış Kur Korumalı Mevduat ve TL mevduatlarda yaşandı. Geçen yıl sonu itibarıyla 4 trilyon 631 milyar lira olan yerli yatırımcıların TL mevduatları, ilk çeyrek sonu itibarıyla yüzde 23,2 artarak 5 trilyon 704 milyar liraya çıktı. Döviz tevdiat hesabı (DTH) varlıkları ise yüzde 2 düşüşle 3 trilyon 517 milyar liraya geriledi.

    Söz konusu dönemde yerli yatırımcıların pay senedi varlıkları, yatırımcı sayısındaki rekor artışa rağmen 11 ilde yaşanan deprem felaketi, küresel ekonomideki resesyon ve bankacılık krizi endişeleriyle Borsa İstanbul’daki düşüşün etkisiyle geriledi. 2022 sonunda 1 trilyon 836 milyar lira olan yerli yatırımcıların pay senedi varlıkları, ilk çeyrekte yüzde 10,4 düşüşle 1 trilyon 645 milyar liraya geriledi.

    Yerli yatırımcıların pay senedi varlıklarının 858 milyar lirası bireysel yatırımcılara, 787 milyar lirası ise kurumsal yatırımcılar ve tüzel kişilere ait. Pay senedi varlıkları ilk çeyrekteki düşüşe rağmen yıllık bazda yüzde 153,2 arttı.

    Yatırımcı sayısında rekor artış

    TSPB verileri, yatırımcıların sermaye piyasalarına olan ilgisinin ilk çeyrekte katlanarak arttığını ortaya koydu. Pay senedi bakiyeli yatırımcı sayısı üç ayda 451 bin artarak 4 milyon 234 binle rekor düzeye ulaştı. Bu yatırımcıların 4,2 milyonu yerli bireysel yatırımcılardan oluşuyor.

    Yerli yatırımcıların devlet iç borçlanma senetlerindeki varlıkları yüzde 13,2 artarak 3,5 trilyon liraya yaklaştı. Yerli yatırımcıların kamu eurobond varlıkları (Türk lirası cinsinden) yüzde 5,6 artarak 907,1 milyar liraya, özel sektör eurobond varlıkları (Türk lirası cinsinden) ise yüzde 8,8 yükselişle 243,7 milyar liraya çıktı.

    Yerli yatırımcılara ait, pay senedi, varlığa dayalı menkul kıymet, varlık teminatlı menkul kıymet, özel ve kamu eurobond, devlet iç borçlanma senetleri, varant ve sertifikadan oluşan sermaye piyasası varlıklarının toplam finansal varlıklar içerisindeki payı son bir yılda yüzde 39,2’den yüzde 41,3’e ulaştı.

    Yabancı yatırımcıların finansal varlıklarında gerileme

    TSPB’nin Finansal Piyasa Özet Verileri, yabancı yatırımcıların (yurt dışı yerleşikler) finansal varlıklarının bu yılın ilk çeyreğinde 39 milyar lira (yüzde 2,9 oranında) gerilediğini gösterdi. 2022 sonunda 1 trilyon 328 milyar lira olan yabancı yatırımcıların finansal varlıkları mart sonu itibarıyla 1 trilyon 289 milyar liraya geriledi.

    Yabancı yatırımcıların finansal varlıkları son bir yılda yüzde 73,9 büyüdü. Bu yılın ilk çeyreğinde yabancı yatırımcıların TL mevduat hesapları, döviz tevdiat hesapları, kıymetli maden depo hesapları ve devlet iç borçlanma senedi varlıkları artarken, pay senedi varlıkları geriledi.

    Yıl sonu itibarıyla 111,7 milyar lira olan yabancı yatırımcıların TL mevduatları ilk çeyrek sonu itibarıyla yüzde 30,1 artarak 145,4 milyar liraya çıktı. Aynı dönemde döviz tevdiat hesapları yüzde 8,3, kıymetli maden depo hesapları varlıkları yüzde 16,5, devlet iç borçlanma senedi varlıkları yüzde 2,1 arttı.

    Yabancı yatırımcıların pay senedi varlıkları ilk çeyrekte yüzde 14,4 düşerek 650,6 milyar liraya geriledi.

    Yerli yatırımcıların pay senedi piyasası başta olmak üzere sermaye piyasalarına olan ilgisindeki artışa paralel olarak şirketlerin halka arzlara ilgisi bu yılın ilk çeyreğinde de devam etti. Bu dönemde 8 şirketin halka arzı gerçekleşti. Bu halka arzlar dolayısıyla şirketlere 9,4 milyar lira kaynak sağlandı.

  • “Tutarsız, zeminsiz ve tozpembe hayaller”

    “Tutarsız, zeminsiz ve tozpembe hayaller”

    Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, bir dizi program ve ziyaretler için Denizli’ye geldi. Çardak Havaalanı’nda il protokolü tarafından karşılanan Bakan Nebati, Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde iş dünyası temsilcileri toplantısına katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Bakan Nebati, “Deprem ve sel felaketlerinin yaşandığı ilk günden bu yana tüm kabine olarak bizzat sahadayız ve milletimizle birlik içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şimdiye kadar AFAD’a yaklaşık 40 milyar lira nakit aktarımı gerçekleştirdik. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza ve hayatını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına nakdi yardımlarda bulunuyoruz. Hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptık. Ayrıca, hane başı 15 bin lira Afetzede Taşınma Destek Ödemesi gerçekleştirdik. DASK neticesinde bugüne kadar başvuruların büyük kısmını tamamlayarak toplamda 14,4 milyar lira hasar ödemesinde bulunduk. Bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evinin yapımını tamamlayacağız. Toplamda da 650 bin konut inşa edeceğiz. Yani adeta orta büyüklükteki bir ülkeyi sıfırdan inşa edecek boyutta bir süreç işletiyoruz. Ülkemiz genelinde yapımına başlanan konut, iş yeri, köy evi ve hastane sayısı 56 bini geçmiştir” dedi.

    “250 milyar liralık KGF limitini tam 400 milyar liraya yükselttik”

    İlave destekleyici düzenlemeyi açıklayan Bakan Nebati, “Deprem felaketinin ardından Bakanlık olarak vatandaşlarımızı ve reel sektörümüzü destekleyici diğer ek tedbirleri de hızla hayata geçirdik. Depremden etkilenen illeri mücbir sebep neticesine aldık. Bölgedeki vergi yükümlülüklerini erteledik ve vergi dairelerine olan borçlara 24 ay taksit imkânı getirdik. Esnafımızı desteklemek üzere KGF paketlerinin hacminde artışa giderek 250 milyar liralık KGF limitini tam 400 milyar liraya yükselttik. Bölgedeki esnaf ve sanatkârlarımızın kredi ödemelerini erteledik. Depremden zarar gören KOBİ’lerimize finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 1,5 milyon liraya kadar faizsiz kredi sağladık. Depremden en çok etkilenen kesimlerden biri olan çiftçilerimizin kredilerini 1 yıl süreyle faizsiz erteledik. Büyükbaş için 500 lira, küçükbaş için 50 lira yem desteği sağladık. Mazot ve gübre desteğimizi de nakdi olarak vermeye başladık” ifadelerini kullandı.

    “İlimizdeki OSB sayısı 5’e ulaşacaktır”

    Denizli ekonomisi ve sanayisinden bahseden Bakan Nebati, “Bugün bir sanayi, ticaret, tarım ve lojistik merkezi olan Denizli, girişimci ve dinamik insan kaynağı sayesinde ülkemizde özellikle 2002 sonrasında gerçekleştirdiğimiz büyük kalkınma hamlesini en iyi değerlendiren şehirlerimizden biri olmuştur. Şubat ayı itibarıyla yıllıklandırılmış olarak 1,7 milyar dolar dış ticaret fazlası vermeyi başarmış olan Denizli’miz en çok ihracat gerçekleştiren 9’uncu ilimiz konumundadır. 2022 yılında Denizli’de sağladığımız 301 yatırım teşvik belgesiyle, 6 milyar lirayı aşan miktarda sabit yatırım yapılmasının ve 3 bin 174 kişiye istihdam oluşturulmasının önünü açtık. Teşvik belgeleri ile yeni yatırımlara kapı aralarken, sanayi ve teknoloji bölgeleri ile de geleceğimizi inşa etmek için güçlü adımlar atıyoruz. Planlama aşamasındaki Denizli Makine İhtisas OSB’nin de tamamlanmasıyla ilimizdeki OSB sayısı 5’e ulaşacaktır. Ayrıca, ilimizde 6 sanayi sitesi faaliyetlerini sürdürmektedir. Hükümet olarak esnafımızın, çiftçimizin, KOBİ’lerimizin, başta gençlerimiz ve kadın girişimcilerimiz olmak üzere tüm iş insanlarımızın düşük maliyetlerle finansmana erişimini son derece önemsiyoruz. Denizli’de 2023 yılı Ocak-Mart döneminde toplam 3 bin 820 esnaf ve sanatkârımıza 1,3 milyar liralık yeni kredi sunduk. Bu dönemde, yine Denizli’mizde faaliyet gösteren 6 bin 507 tarımsal üreticimize de 1,4 milyar liralık Hazine faiz destekli kredi imkânı sağladık” diye konuştu.

    “İnsanı merkeze alan Türkiye Ekonomi Modeli’ni hayata geçirdik”

    “2022 yılında kaydettiğimiz yüzde 5,6’lık büyümeyle G-20 ülkeleri arasında da en hızlı büyüyen ülkelerden biri olduk” diyen Bakan Nebati, “Küresel ekonomi son birkaç yılda geçmişle kıyaslanamayacak büyüklük ve sıklıkta şokları peş peşe yaşamaya devam ediyor. Salgından savaşa, sellerden kuraklığa, enerjiden gıdaya kadar birçok krizler ve afetlerle eş zamanlı şekilde mücadele ederken konvansiyonel yöntemler artık yetersiz kalıyor. Nitekim enflasyon ile mücadelede gelişmiş ekonomilerin uyguladığı sıkı para politikalarının, dünyayı hızla resesyona ve finansal krizlere doğru sürüklediği, işsizliği körüklediği apaçık ortadadır. İşte bu zorlu süreçte bizler, küresel düzenin işaret ettiği yöne değil, ülkemizin ihtiyaç ve hedeflerine odaklanarak, detaylı büyümeyi ve en önemlisi de insanı merkeze alan Türkiye Ekonomi Modeli’ni hayata geçirdik. Model sayesinde uluslararası kuruluşlar, küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncellerken, ülkemize yönelik büyüme tahminlerini artırmaya devam ediyorlar. Buna en güncel örnek; asrın felaketi olarak nitelendirilen depremleri yaşamamıza rağmen, daha iki gün evvel Dünya Bankası’nın ülkemize yönelik büyüme beklentisini yukarı yönde güncellemiş olmasıdır. 2022 yılında kaydettiğimiz yüzde 5,6’lık büyümeyle G-20 ülkeleri arasında da en hızlı büyüyen ülkelerden biri olduk. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki büyüme 13 çeyrekten bu yana kesintisiz sürüyor” dedi.

    “EYT’nin, maaş artışlarının ve depremin kamu maliyesi üzerindeki oluşturacağı yükü de göğüsleyecek güce çok şükür sahibiz”

    51,4 milyon ziyaretçi ve 46,3 milyar dolarla rekor bir turizm geliriyle dünyada en çok tercih edilen dördüncü turizm ülkesi konumunu elde ettiklerini aktaran Bakan Nebati, “Ekonomideki sağlıklı ve güçlü büyüme, istihdamda da yeni zirveleri test etmemizin önünü açıyor. Bu yılın Ocak ayında 31,8 milyon kişiyle istihdamda tarihi yüksek seviyeyi yakalamış bulunuyoruz. İhracatımız da Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyelerine ulaşmış durumdadır. Bugün 228 ülke ve bölgeye ihracat yaparken, Mart 2023 itibarıyla yıllık 255 milyar dolar ihracat seviyesini geride bırakmayı başardık. Rekorlar kırdığımız bir diğer alan da turizm sektörüdür. 2022 yılında 51,4 milyon ziyaretçi ve 46,3 milyar dolar rekor turizm gelirimizle dünyada en çok tercih edilen dördüncü turizm ülkesi konumunu elde ettik. Bu süre zarfında, asgari ücret başta olmak üzere ücretli çalışanlarımızın gelirlerinde yaptığımız iyileştirmelere ve birçok kalemde uyguladığımız vergi indirimlerine rağmen mali disiplinden de asla taviz vermedik. EYT’nin, maaş artışlarının ve depremin kamu maliyesi üzerindeki oluşturacağı yükü de göğüsleyecek güce çok şükür sahibiz” şeklinde konuştu.

    “Çıkmış pembe çiçekler eşliğinde hayalinde bol kepçeden piyasaya para dağıtıyor”

    7’li masanın pembe hayal kurduğunu söyleyen ve masaya 2 soru yönelten Bakan Nebati, “Bugün 7’li masa ekonomi alanında her biri 7 ayrı telden çalıp oynamaya devam ediyor. Biri sıkı para politikasından bahsediyor, öteki de çıkmış pembe çiçekler eşliğinde hayalinde bol kepçeden piyasaya para dağıtıyor. Sizin ekonomi politikanız hangisi? Sadece tutarsız, zeminsiz ve tozpembe hayallerden mi ibaret? Adeta bir ipe 7 kişi çıkmış hepsi birden ipin üstünde oynamaya çalışıyor. Daha önce birkaç defa bu 7’li masaya sordum henüz bir cevap alamadım. Tabi cevabı aralarından kim verecek bu da şüpheli. Şimdi buradan bir kez daha soruyorum. Lafı hiç dolandırmadan şu iki soruma net bir cevap verin: 1. Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz? 2. Faizleri yükselterek üretim ekonomisini baskılayacak ve işsizliği artıracak mısınız? Altı boş ancak çok süslü vaatlerinizi bir kenara bırakın. Açık, net cevaplar verin. Bu 2 konuda bizim politikamız budur ya da şudur diye söyleyin milletimiz de öğrensin. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde savunma sanayimizi yüzde 20’den yüzde 80 yerlilik oranına kadar yükseltmişiz. Bu süreci ve daha nice devasa projeleri finanse edecek kaynakları üretmişiz. Onlar da bugün tüm dünyanın gıptayla takip ettiği savunma sanayimize dahi çıkıp yan gözle bakabiliyorlar. Bu durum, elbette asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir” dedi.

    “Ülkemizin her alanda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alması için durmadan ve yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz”

    Bakan Nebati, “Türkiye’nin yeşil dönüşümünde mihenk taşı olan elektrikli aracımız Togg’u planlığımız şekilde yollara çıkardık. Çok şükür milletimizin 60 yıllık hayalini gerçekleştirmek de yine bizlere nasip oldu. Yeşil dönüşümü sadece sanayi alanında değil, finans alanında da gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz hafta uluslararası sermaye piyasalarında Hazinemizin ilk yeşil tahvil ihracına çıktık ve 2,5 milyar dolarlık satış gerçekleştirdik. Bu işlemden elde edeceğimiz finansmanı da ağaçlandırma, temiz ulaşım, yenilenebilir enerji gibi projelerde kullanılacağız. Şu anda en temel meselemiz enflasyon. Enflasyonda da 2022 yılı Kasım ayından bu yana düşüş trendine girdik ve 2023 yılı Mart ayı itibarıyla yıllık yüzde 50,5 seviyesine gerilemiş bulunuyor. Mevcut muhalefetin bize yapamazsınız dediği hangi iş, hangi eser, hangi hizmet varsa çok şükür hepsini tek tek yapmayı başardık. Daha nicelerini de yapacağız. Şimdi enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak adımları da hızla atıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gazı inşallah 20 Nisan’da devreye alacağız. Bizler, Türkiye Yüzyılı’nda, ülkemizin her alanda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alması için durmadan ve yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

  • Prim gün şartına düzenleme

    Prim gün şartına düzenleme

    Bağ-Kur’luların emekliliği için gereken 9 bin prim günü şartı esnetiliyor.

    Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran’la görüşen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, konuya ilişkin çalışma yaptıklarını söyledi.

    ATO Başkanı Baran, Bakan Bilgin’den emeklilik için gerekli olan 9 bin prim gün sayısının düşürülmesini istedi.

    Ankara Ticaret Odası’ndan yapılan açıklamaya göre, Bakan Bilgin, Baran’ın talebini olumlu karşıladı.

    Bilgin, işverenlerin sağladıkları istihdama göre emeklilik prim gün sayısında düzenlemeyi içeren bir çalışma içinde olduklarını söyledi.

    Bakan Bilgin, Bağ-Kur’luların tamamının aynı şekilde değerlendirilmeyeceğini belirterek, istihdam sayısına göre bir kriter uygulanacağını anlattı.

    SSK’da 7 bin 200 prim günü ile kadınlar 58, erkekler ise 60 yaşını doldurduğunda emekli olabilirken bu durum Bağ-Kur’lularda farklı.

    Bağ-Kur’lular kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş ve 9 bin prim günü koşullarını sağlanması durumunda emeklilik hakkı kazanabiliyor.
  • Mart ayı en çok altın kazandırdı

    Mart ayı en çok altın kazandırdı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları’nı açıkladı. Buna göre, aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 3,32, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 1,45 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti.

    Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından BIST 100 endeksi yüzde 3,27, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,04, dolar yüzde 0,38 ve euro yüzde 0,30 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 2,62 oranında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde BIST 100 endeksi yüzde 1,40 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 0,79, dolar yüzde 1,44, euro yüzde 1,52 ve DİBS yüzde 4,38 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

    Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,49 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 3,22 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir. Aynı dönemde BIST 100 endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7,38, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 12,54 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

    Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 34,45, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 27,64 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde dolar Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 9,90, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,47 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

    Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri BIST 100 endeksinde gerçekleşti
    Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 50,48, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 62,41 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

    Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından DİBS yüzde 5,60, dolar yüzde 19,97, külçe altın yüzde 20,54, euro yüzde 22,23 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 28,47 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise DİBS yüzde 1,89 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; dolar yüzde 13,62, külçe altın yüzde 14,23, euro yüzde 16,07 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 22,80 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

  • Evlenme yaşı yükseldi

    Evlenme yaşı yükseldi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 Mart ayı Samsun il sunumu ile bazı istatistiklerin verilerini paylaştı. Veriler ışığında Samsun’da 2020 yılında damatlarda ilk evlenme yaşı 27,6 iken, 2022’de 28’e çıktı. Gelinlerde ise 2020 yılında 25,1 olan ilk evlenme yaşı 2022’de 25,7’ye yükseldi. Türkiye genelinde ise bu rakam damatlarda 28,2 olurken, gelinlerde ise 25,6 olarak belirtildi.

    2023’te işgücü ve istihdam oranı arttı

    Mevsim etkisinden arındırılmış temel işgücü göstergeleri (15+ yaş) verilerine göre Ocak 2022’de Samsun’da işsizlik oranı yüzde (11,2), istihdam oranı yüzde (46,7) ve işgücüne katılım oranı yüzde (52,6) oranında iken Ocak 2023’te işsizlik oranı yüzde 9,7’ye düştü. İstihdam oranı 2023’te yüzde 48,9’a yükselirken, işgücüne katılım oranı da 2023’te yüzde 54,1’e yükseldi.

    Enflasyon geçen yılın aynı ayına göre düştü

    Bir önceki yılın aynı ayına göre enflasyon oranları verilerine göre Mart 2022’de yüzde 115 olan Yİ-ÜFE Mart 2023’te yüzde 62,5’e düştü. Mart 2022’de yüzde 61,1 olan TÜFE ise 2023 Mart ayında yüzde 50,5’e düştü. Mart ayında Samsun’da fiyatı en çok artan ürün yüzde 19,9 ile dana eti olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 6,25 düşen karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı fiyatları oldu.

    2023’ün ilk 2 ayında Samsun’da 3329 konut satıldı

    2021 yılında 25 bin 268 konutun satıldığı Samsun’da 2022 yılında 25 bin 349 konut satılmıştı. 2023 yılının ilk 2 ayında ise 3 bin 329 konutun satışı gerçekleşti.
    Ayrıca ulaştırma verileri ışığında Samsun’daki motorlu kara taşıtı sayısının 2023 ilk 2 ayı itibariyle 423 bin olduğu belirtildi.

  • Konya ilk çeyrekte ihracat rekoru kırdı

    Konya ilk çeyrekte ihracat rekoru kırdı

    Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından, Mart ayına ilişkin ihracat rakamları açıklandı. Konya’nın ihracat rakamlarını değerlendiren KSO Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya’nın ilk çeyrekte ihracatını yüzde 3,9 artırdığını ve 799 milyon 38 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyledi. Konyalı sanayicilerin tüm zamanların en yüksek Ocak-Mart dönemi ihracatını gerçekleştirdiğini kaydeden Başkan Büyükeğen, “Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin olumsuz etkisine rağmen, Konyalı sanayicilerimiz üretmeye, ihracat yapmaya devam ediyor. Şehir olarak, bu yılın Mart ayında ihracatımızı yüzde 8,1 artırdık ve 309 milyon 763 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Türkiye ihracatının yüzde 2,5 arttığı ilk çeyrekte de, ihracatımızı yüzde 3,9 artırmayı başardık ve 799 milyon 38 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Böylece tüm zamanların en yüksek Ocak-Mart dönemi ihracatını yapmış olduk. Bu başarıya imza atan tüm sanayicilerimizi ve çalışanlarını yürekten kutluyorum” dedi.

    En fazla ihracat makine ve aksamları sektöründe

    Konya’nın ilk çeyrekte en fazla ihracat gerçekleştirdiği sektörler hakkında da bilgi veren Başkan Büyükeğen, ilk sırada makine ve aksamları sektörünün, ikinci sırada otomotiv endüstrisinin yer aldığını söyledi. Büyükeğen, “İhracatımızın ilk sırasında 212 milyon 897 bin dolar ile makine ve aksamları sektörü yer aldı. İkinci sırada 181 milyon 176 bin dolar ile otomotiv endüstrisi bulunurken, üçüncü sırada da 82 milyon 923 bin dolar ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü yer aldı. İhracatımızın ilk üç sırasını paylaşan bu sektörlerimizin tamamının ihracatında artış kaydedildi” diye konuştu.
    İlk çeyrekte Konya ihracatında, 76 milyon 728 bin dolar ile Rusya Federasyonu’nun ilk sırada yer aldığını bildiren Büyükeğen, Ocak-Mart döneminde en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülkeyi ise şöyle sıraladı: “Rusya Federasyonu, Almanya, Irak, ABD, İtalya, Polonya, Suudi Arabistan, İsrail, Özbekistan ve İran Konya’nın bu dönem en fazla ihracat yaptığı ülkeler olmuş durumda.”

  • “Enflasyonu kalıcı bir şekilde indireceğiz”

    “Enflasyonu kalıcı bir şekilde indireceğiz”

    Nebati, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 2022 yılını, üst üste gelen ve çok boyutlu küresel krizlerin gölgesinde, maalesef yüksek enflasyon baskısıyla geçirdiklerini vurguladı.

    Yüksek enflasyonun yol açtığı negatif etkilerin farkında olduklarının altını çizen Nebati, bu sebeple enflasyonla mücadeleden hiçbir şekilde taviz vermediklerini ifade etti.

    Nebati, bir sorunu çözerken farklı sorunlara yol açmadan ilerlemeye özen gösterdiklerini bildirerek, şunları kaydetti:

    “Enflasyon düşsün de işsizlik artarsa artsın, yatırım ve üretim gücümüz zayıflasa da olur gibi bir kolaycılığa düşmeden, bütüncül ve vatandaşımızın menfaatine odaklı bir süreç yönetiyoruz. Nitekim, küresel ekonomide birçok olumsuzluğun yaşandığı 2022 yılı ekim ayında yüzde 85’lere kadar yükselen enflasyon, attığımız isabetli adımların etkisiyle düşüşe geçmiş, Mart 2023 itibarıyla yüzde 50,5 seviyesine kadar gerilemiştir. Ancak asıl önemlisi, Türkiye, enflasyonda bu düşüşü kaydederken, yatırımda, istihdamda ve üretimde kayıplar yaşamamış, tam aksine, bu süreçte Cumhuriyet tarihimizin istihdam ve ihracat rekorları eş zamanlı olarak kırılmıştır. Ekonomimiz, dinamik yapısını, üretim artışlarını ve büyüme trendini enflasyonla mücadeleye kurban etmemiştir. Bizler, asla kolaycılığa kaçmadan yüzeysel çözüm önerilerine kulak asmıyor, ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini bütüncül bir anlayışla gözeterek ilerliyoruz. Üretim ve istihdam kaybına yol açmaksızın kararlılıkla adımlarımızı atmaya devam edecek, enflasyonu tedrici ve kalıcı bir şekilde indireceğiz.”

  • Türkiye’nin kredi notunu teyit etti

    Türkiye’nin kredi notunu teyit etti

    S&P’den yapılan açıklamada, Türkiye’nin kredi notunun teyit edildiği bildirildi.

    Açıklamada, Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunun “B” olarak teyit edildiği, kredi notu görünümünün ise “durağan”dan “negatif”e revize edildiği kaydedildi.

    Kredi derecelendirme kuruluşunun açıklamasında, şubat ayında meydana gelen depremlerin ardından yeniden inşanın Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde 12’si kadar iç ve dış finansman gerektireceği aktarıldı.

    Açıklamada, para ve finans sektörü politikalarının öngörülebilirliğinin ve etkinliğinin artması, başta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz rezervleri olmak üzere, ülkenin ödemeler dengesi pozisyonun güçlenmesi halinde kredi notlarının yükselebileceğine işaret edildi.

    Büyüme tahminlerine de yer verilen açıklamada, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,1 ve gelecek yıl yüzde 2,8 büyümesinin beklendiği kaydedildi.

  • Depremin merkezi ovaya inince yıkıldı

    Depremin merkezi ovaya inince yıkıldı

    1950’li yıllara kadar ilk yapılaşmanın başladığı Pazarcık, daha sonrasında “Aşağı Pazarcık” olarak nitelendirilen bölgeye doğru ilerledi. Depremden en çok etkilenen yer ise “Aşağı Pazarcık” oldu. Yeni konutların yapılacağı “Yukarı Pazarcık” bölgesinde binaların sağlam olduğu, bir kısmının da afeti hafif hasarla atlattığı görüldü. Yukarı bölgede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 2018 yılında sahiplerine teslim edilen konutların hiçbiri ise depremden etkilenmedi. 7.7 büyüklüğündeki depremin merkezi olan ilçe, yerleşimin başladığı ilk noktasına dönüyor. Halk arasında “Yukarı Pazarcık” olarak adlandırılan bölgede daha önce başlayan etaplara ek olarak depremden sonra temelleri TOKİ tarafından atılan 3. etapta ise 321 konutun inşaat çalışmaları sürüyor.

    “Deprem zamanında buradaki konutlar hasar almadı”

    Şantiye şefi Serhat Sarıgül, muhabirlere yaptığı açıklamada, 3. etap 321 konutun inşaat çalışmalarının sürdüğünü belirterek, yeni konutların yapılacağı bölgede binaların hasar almadığını söyledi.
    İki temelin tamamlanmasında son aşamaya geldiklerini ifade eden Sarıgül, “Temelin biri gro beton aşamasında diğer temelde de kırımlar devam ediyor. Zeminin kaya olmasından dolayı temel açma süreci biraz daha uzuyor. Daha önceden de 210 adetlik bir projemiz vardı. Deprem zamanında buradaki konutlar hasar almadı. Buradaki konutlarda herhangi bir deprem endişemiz yok” dedi.

    Yeni konutların zemin etüdünün yapıldığını anlatan Sarıgül, “Depremin merkez ana üstü dediğimiz yer, Büyüknacar Köyü. Buraya da 3 kilometre uzaklıkta. Merkez üssü olmasına rağmen de biz herhangi bir problem yaşamadık. Bunun da nedeni birincisi zeminin çok iyi olması. İkincisi de yönetmenliğe uygun yapmış olduğumuz binalar. Bizim yaptığımız konutlar, bu felaketten etkilenmedi” diye konuştu.