Etiket: ekonomi

  • Otomobil satışları yüzde 8,2 azaldı

    Otomobil satışları yüzde 8,2 azaldı

    Türkiye otomobil ve hafif ticareti araç toplam pazarı 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7 azalarak 520 bin 530 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde geçen yıla göre yüzde 8,2 oranında azalarak 399 bin 224 adet, hafif ticari araç pazarı yüzde 1,7 azalarak 121 bin 306 adet oldu.

    Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Eylül ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı verilerini paylaştı. Buna göre, otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2022 yılı Eylül ayında yüzde yüzde 8,7, otomobil pazarı yüzde 2,9, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 26,7 oranında arttı. 2022 yılı Eylül ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 8,7 artarak 62 bin 084 adet oldu. 2022 Eylül ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,9 artarak 44 bin 681 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 26,7 artarak 17 bin 403 adet oldu.

    Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık Eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 0,2 arttı. Otomobil pazarı, 10 yıllık Eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 5,1 azalış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 16,9 arttı.

  • Yumurta fiyatları yüzde 400 zamlandı

    Yumurta fiyatları yüzde 400 zamlandı

    Gıda fiyatlarındaki artıştan yumurta da etkilendi. Yem, enerji, ambalaj ve nakliye maliyetlerindeki artış yumurta fiyatlarına da yansıdı. 1 ay önce 2 liraya satılan organik yumurtanın tanesi 4-5 liraya yükseldi. Esnaf yumurta fiyatlarının haftalık olarak arttığını ifade ediyor. Vatandaşlar ise aldığı yumurta adedini düşürmeye başladı. Marketlerde 30’lu yumurtalara alternatif olarak daha küçük paketlerde yumurta satılmaya başlandı.

    Son açıklanan veriyle birlikte İstanbul’da enflasyon 107.42 ile ikiye katlanırken yumurta fiyatları da yüzde 400 zamlandı. Geçen yıl temmuz ayında 61 kuruş olan yumurta fiyatı ekim ayı itibarıyla 2,53 kuruş oldu.

    BİR YIL ÖNCE 18 TL’YDİ

    Üst üste gelen zamlardan sonra 30’lu yumurta kolisinin fiyatı artık 76 lira. Ağustos ayında fiyatı 58 liraydı, iki ayda yüzde 30 zamlandı. Aynı yumurtanın kolisi Temmuz 2021’de 18 TL idi.

    YÜZDE 400 ZAM

    Geçen yıl temmuz ayında tanesi 60 kuruşa satılan yumurtanın fiyatı 13 Ağustos 2022 tarihinde 2 TL’ye dayanmıştı. Ekim itibarıyla 2,53 kuruş oldu.

    2 AYLIK FARK 72 TL

    Dört bir kişilik aile her gün bir yumurta yese ayda 303 lira 60 kuruş tutuyor. Bu oran 2 ay öncesinde 231 lira 60 kuruş idi. Aradaki fark 72 TL.

    SADECE ÇOCUKLARINA YEDİRMEK İÇİN ALIYORLAR

    Yumurta fiyatlarındaki artışla ilgili konuşan Süphan Paşa, “Beyaz yumurtalar 2,5 lira, organik yumurtalar 4 liradan satılıyor. 1 ay önce beyaz yumurtalar 1,5 lira organik yumurtalar 2 liraydı. Fiyatlar haftalık olarak değişiyor. Beyaz yumurtalar ise bir sene önce 30 liraydı şimdi 65 lirayı aştı. Vatandaşlar yumurtadaki fiyat artışından şikayetçi, zamları biz yapıyormuşuz gibi tepki gösteriyor” diye konuştu.

    Fiyatların yüksekliğinden yakınan Hasan Usta isimli vatandaş ise “Yumurta fiyatları her hafta değişmeye başladı. Sürekli yumurta alıyoruz. Normalde eskiden bir koli yumurta alıyorduk, 15 liraydı” dedi.

    Vatandaşlar artık kendilerine değil, çocuklarına yedirebilmek için yumurta aldıklarını ifade etti.

  • TÜİK, Eylül ayı enflasyonunu açıkladı

    TÜİK, Eylül ayı enflasyonunu açıkladı

    Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 83,45, aylık yüzde 3,08 oldu.

    TÜFE’deki değişim 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,08, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 52,40, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 83,45 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,91 olarak gerçekleşti.

    TÜFE yıllık değişim oranları

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 30,76 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 117,66 ile ulaştırma oldu.

    TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranları

    Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 0,04 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 9,99 ile konut oldu.

    2022 yılı Eylül ayında, endekste kapsanan 144 temel başlıktan, 18 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 2 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 124 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi yıllık yüzde 74,63, aylık yüzde 2,74 oldu

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,74, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 45,84, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 74,63 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 51,92 olarak gerçekleşti.

    ENAG’A GÖRE YILLIK ENFLASYON YÜZDE 186

    Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) 12 aylık enflasyonu yüzde 186,27 olarak açıkladı. ENAG’a göre enflasyon eylülde yüzde 5,30 arttı.

    Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu ENAG’ın geçen ayki verilerine göre, Tüketici Fiyat Fiyat Endeksi (E-TÜFE) aylık bazda yüzde 5,86, yıllık bazdaysa yüzde 181 artmıştı.

    Eylül verilerine göreyse enflasyon aylık bazda yüzde 5,30, yıllık olaraksa yüzde 186,27 arttı. Yıl başından bu yana gerçekleşen enflasyonsa yüzde 101 olarak hesaplandı.

    MERKEZ BANKASI’NIN YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİ

    Merkez Bankası tarafından yapılan Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ise yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 67,73 olarak güncellendi. Merkez Bankası’nın ekonomistlerle yaptığı Piyasa Katılımcıları Anketi de 6 aylık enflasyonun, dolayısıyla zam oranının ipucunu verdi. Ankette katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 70,60 iken, bu anket döneminde yüzde 67,73 oldu. Bu tahmine göre 2022’nin ikinci yarısındaki enflasyon yüzde 17,82 olarak gerçekleşecek. SSK ve Bağ-Kur emeklileri bu durumda Ocak’ta yüzde 17,82 zam alırken, memurlar ve memur emeklilerinin yüzde 8’lik artışı enflasyon farkıyla yüzde 18,92’ye ulaşacak.

    4 KURUMUN EYLÜL AYI ENFLASYON TAHMİNİ

    Tüketici fiyatları son olarak aylık yüzde 1,46 artışla yıllık yüzde 80,21 seviyesine ulaşmıştı. Yurt içi üretici fiyatlarında ise aylık yüzde 2,41, yıllık yüzde 143,75 artış yaşanmıştı.

    Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin Eylül ayı enflasyon beklenti anketi sonuçlarına göre enflasyonun aylık yüzde 3,6, yıllık yüzde 84,5 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu.

    AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, eylül ayında Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) yüzde 3,53 artmasını bekliyor. Ayrıca ekonomistlerin yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 72,35’den yüzde 73,88’e yükseldi.

    ForeksHaber’in 16 ekonomist ile düzenlediği ankete göre, TÜFE’de Eylül ayı ortalama tahmin yüzde 3,59 artış olurken, yıllık veride ise medyan tahmin yüzde 84,63, ortalama yüzde 84,42 artışa işaret etti.

    Reuters’ın 11 katılımcıyla düzenlediği ankette, eylül için yıllık enflasyon tahminleri yüzde 83,5 ile 85,35 arasında yer alıyor. Ankette, aylık enflasyonunsa yüzde 3,75 seviyesinde olması bekleniyor.

    EN DÜŞÜK MEMUR VE EMEKLİ MAAŞI NE KADAR OLACAK?

    AA Finans’ın Enflasyon Beklenti Anketi’ne göre, SSK, Bağ-Kur emeklisi Ocak zammı yüzde 22,14, memur ve memur emeklisi için Ocak 2023 zam oranı ise yüzde 23,14 olarak hesaplandı.

    Bu oranlara göre yeni maaşlar da belli oldu. Tahmin edilen zam oranına göre en düşük memur maaşının 9 bin 109 liradan 11 bin 217 liraya çıkması bekleniyor. 6 bin 77 lira alan memur emeklisinin ise maaşının 7 bin 483 lira olacağı hesaplandı.

    En düşük aylık 2000’den önce emekli olan SSK’lılarda 4 bin 687 liradan 5 bin 725 liraya çıkacak. 2000’den sonra emekli olan SSK’lılarda maaşlar 2 bin 906 liradan 3 bin 550 liraya yükselecek. En düşük aylık Bağ-Kur tarım emeklilerinde 3 bin 335 liradan 4 bin 74 liraya, Bağ-Kur esnaf emeklilerinde ise 4 bin 197 liradan 5 bin 126 liraya çıkacak.

    EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 4 BİN 500 LİRAYA YÜKSELEBİLİR

    Kesin zam oranı Ocak ayında belli olacak. Ayrıca ek iyileştirme de yapılabilecek. Bu artışlardan biri emeklilerin taban aylığında bekleniyor. Temmuz’da 3 bin 500 liraya çıkarılan taban aylık ödemesinin Ocak’ta bir kez daha artırılması gündemde. Bu konudaki karar da Aralık ayında ya da en geç Ocak ayı başında verilecek. Ayrıca memurların ve emeklilerin zam oranının ek iyileştirmeyle yükseltilmesi beklentileri de bulunuyor. Ocak zammı ile en düşük emekli maaşı için 4 bin ila 4 bin 500 lira arasındaki rakamlar konuşuluyor.

  • 4 ayın en hızlı düşüşü

    4 ayın en hızlı düşüşü

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinde geçen hafta hızlı düşüş kaydedildi.

    TCMB verilerine göre brüt rezervler 23 Eylül haftasında 114,8 milyar dolardan 110,8 milyar dolara geriledi. Böylelikle rezervlerde Mayıs ayının ortasından bu yana en sert düşüş izlendi. 13 Mayıs haftasında brüt rezervler 5,7 milyar dolar gerilemişti.

    23 Eylül haftasında net rezervler yeniden tek haneye indi. TCMB verilerine göre net rezervler 9,67 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta net rezervler 12,1 milyar dolar düzeyindeydi.

    Rezervler açısından takip edilen kur korumalı mevduatlarda 23 Eylül haftası itibariyle 1,37 trilyon TL birikti. Bir önceki hafta bu üründe 1,35 trilyon TL toplanmıştı.

    TCMB verilerine göre 23 Eylül’de parite etkisinden arındırılmış veri setine bakıldığında yurt içi yerleşiklerin Döviz mevduatlarının 1,05 milyar dolar azaldığı izlendi. Gerçek kişilerin döviz mevduatları 161 milyon dolar azalırken, tüzel kişilerin 890 milyon dolar geriledi.

    23 Eylül haftası itibariyle yabancı yatırımcı ise 204 milyon dolarla hisse tarafında net satıcıydı. Tahvil tarafında ise yabancı yatırımcı aynı dönemde 18 milyon dolarlık net alım gerçekleştirdi.

  • Borsa günü düşüşle tamamladı

    Borsa günü düşüşle tamamladı

    Borsa İstanbul 100 (BIST) endeksi günü yüzde 2,07’lik düşüşle tamamladı. Endeks, 67,48 puanlık azalışla 3.198,16 puandan kapanırken, toplam işlem hacmi 50,8 milyar lira oldu. Gün sonunda bankacılık endeksi yüzde 3,30, holding endeksi 2,53 değer kaybetti.

  • Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

    Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

    Türk-İş açlık sınırını 7 bin 245 lira 18 kuruş (önceki 7.245,76 TL), yoksulluk sınırını ise 23 bin 599 lira 93 kuruş (önceki 22.442,20 TL) açıkladı. Verilere göre açlık sınırı asgari ücretin bin 745 TL üzerinde gerçekleşti. Gıda kalemleri geçen aya göre yüzde 5,75 artış kaydederken, yıllık artış yüzde 130’a dayandı. İşte Türkiye’deki açlık ve yoksulluk sınırı ile ilgili son dakika yapılan açıklamanın detayları…

    Asgari ücretin 5 bin 500 liraya yükselmesinden kısa bir süre sonra açıklanan açlık sınırı rakamları dikkat çekti. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Ankara’da dört kişilik bir ailenin yapması gereken gıda harcamasının eylülde bir önceki aya göre yüzde 5,75 arttığını; açlık sınırının ise 7 bin 245 TL’ye yükseldiğini açıkladı.

    Böylece açlık sınırı, mevcut asgari ücretin 1.745 TL üzerinde gerçekleşti. Açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki fark geçen ay 1.390 TL civarındaydı.

    Türk-İş verilerine göre Ekim 2021’de ilk kez 10.000 TL’yi aşan dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı eylülde 23 bin 600 TL’ye yükseldi. Geçen ay yoksulluk sınırı 22 bin 442 TL olmuştu. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 9 bin 469 TL’ye yükseldi.

    Verilere göre gıda kalemindeki artış bir önceki aya göre yüzde 5,75, yılbaşına göre yüzde 76,80 ve son 12 ayda yüzde 130 oldu.

    KALICI YOKSULLUK VURGUSU

    Türk-İş’ten yapılan açıklamada, “TL değer kaybediyor, fiyatlar doludizgin artıyor, alım gücü hızla düşüyor. Sabit gelirliler dengeli, yeterli ve sağlıklı beslenebilmekten bile yoksunluk duyuyorlar. Talepten maliyete ve beklentilere kadar enflasyonun her türlüsü tüm varlık, mal ve hizmet fiyatlarını bozarken, bu geçici yoksunluk ön görülebilir gelecekte kalıcı yoksulluk haline dönüşme tehlikesi barındırıyor.

    YAŞAMAK İÇİN 3.970 TL’YE DAHA İHTİYAÇ VAR

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın beklentileri çıpalayamadığı bir ortamda enflasyon beklentisi gerçekleşen enflasyonla şekilleniyor. Bu da kendi kendini besleyen bir enflasyonist atmosfer yaratıyor. Ankara’da asgari ücret alan bekâr bir çalışanın, aylık yaşama maliyetini karşılayabilmesi için 3970 TL daha bulması gerekiyor.” ifadeleri kullanıldı.

    TÜİK’in aylık enflasyon verilerini duyurma tarihinden önce açıklanan Türk-İş raporu, TÜİK enflasyon tahminlerine dair göstergelerden biri olarak değerlendiriliyor.

  • Borsa günü yükselişle kapattı

    Borsa günü yükselişle kapattı

    Borsa İstanbul 100 (BIST) endeksi günü yüzde 0,17’lik yükselişle tamamladı. Endeks, 5,49 puanlık artışla 3.265,64 puanla kapanırken, toplam işlem hacmi 63,1 milyar lira oldu. Gün sonunda bankacılık endeksi yüzde 2,12 değer kazanırken, holding endeksi yüzde 0,29 azaldı.

  • Borsa günü düşüşle tamamladı

    Borsa günü düşüşle tamamladı

    Borsa İstanbul 100 (BIST) endeksi günü yüzde 0,65’lik düşüşle tamamladı. Endeks, 21,46 puanlık azalışla 3.260,15 puandan kapanırken, toplam işlem hacmi 56 milyar lira oldu. Gün sonunda bankacılık endeksi yüzde 0,14, holding endeksi 1,79 değer kaybetti.

  • Bakan Yardımcısı Gürcan’dan enflasyon açıklaması

    Bakan Yardımcısı Gürcan’dan enflasyon açıklaması

    AK Parti İstanbul İl Ekonomi İşleri Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen “Ekonomi Buluşmaları”nda konuşma yapan Bakan Yardımcısı Gürcan, Covid-19’un ilk çeyreğinde 25 milyon 300 bine düşen çalışan kişi sayısının bugün itibariyle 30 milyon 600 bine ulaştığını söyleyerek Türkiye istihdamdaki artışlar da diğer ülkeler arasında ciddi bir ayrışma gösterdiğini ifade etti. Bakan Gürcan, geçtiğimiz Ağustos ayında enflasyon oranının aylık 1.46 gerçekleştiğini belirterek önümüzdeki süreçlerde de çok ciddi artışlar beklemediklerini dile getirdi.

    “Küresel finansal koşullar sıkılaşmaya devam ediyor”

    Küresel finansal koşullardan bahseden Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, ” Küresel finansal koşullar sıkılaşmaya devam ediyor. Özellikle ABD ve Avrupa başta olmak üzere merkez bankaları tırmanan enflasyonla mücadele için politika faizleri oranlarını agresif şekilde artışta da gitmeyi sürdürmekte bu nedenle finansal piyasalar sıkılaşmaktadır. ABD’nin 10 yıllık devlet tahvili faizi 23 Eylül itibariyle 3.7’ye kadar yükselmiştir. Bu da baktığımızda 2015’ten bu yana en yüksek rakamı göstermektedir. Yine aynı şekilde ABD özellikle 2022’nin 1. ve 2. çeyreğine göre küçülme göstermiştir. İlk çeyrekte 1.6 ikinci çeyrekte 0.6’lık küçülme göstererek teknik olarak resesyona girmiştir” dedi.

    “Çalışan kişi sayısı 30 milyon 600 bine ulaştı”

    İstihdamda güçlü bir toparlanma görüldüğünü anlatan Bakan Gürcan, “3.6 milyon KOBİ ile de çok yakın olarak çalışmaya devam ediyoruz ve orada da onların gelişmesiyle de istihdamda da güçlü bir toparlanmayı görüyoruz. Özellikle Covidin ilk çeyreğinde 2020’nin ilk çeyreğinde 25 milyon 300 bine düşen çalışan kişi sayısı bugün itibariyle 30 milyon 600 bine ulaştı. Son iki yılda 5.3 milyon kişi daha iş yerlerinde çalışmaya başladı. Bu da 14.2’ye kadar çıkan işsizlik oranını 10.1’e kadar düşürdü. Türkiye istihdamdaki artışlar diğer ülkeler arasında ciddi bir ayrışma gösteriyor. Yüzde 8,5 salgın öncesine göre istihdamdaki değişim oranı yüzde 8,5 ile çok ciddi bir seviyeye geldi. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de enflasyonda bir artış eğilimi vardır. Geçtiğimiz yılın aralık ve ocak ayında almış olduğumuz yük ve yükseliş trendi en yüksek nisan ayında gerçekleşti. Nisandan sonra da düşüşleri sağlamaya başladık. Geçtiğimiz Ağustos ayında enflasyon oranımız aylık 1.46 gerçekleşti. Önümüzdeki süreçlerde de çok ciddi artışlar beklemiyoruz. Enflasyonda yatay bir seyre geçtik. Yıl başından sonra bu artışların düşüşe geçtiğini de hep beraber göreceğiz. Gelişmiş ülkelerde de özellikle bu grafik çok önemli Amerika Birleşik Devletleri’nde bu grafik manşet enflasyon yani yüzde 8.3’ü açıklanıyor. Burada da enflasyon rakamlarının aslında çok gerçeği göstermediğini özellikle ABD’de ve Almanya’da raftaki fiyat artışlarının bahsedilenden çok daha fazla olduğunu görebiliyoruz. Tedarik zincirinin kırılmasıyla beraber bu baskıyı tüm dünyada gördüğümüzde şahit oluyoruz” şeklinde konuştu.

  • Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası politika faizini bir puan düşürerek yüzde 12’ye çekti. Merkez Bankası geçen ay gerçekleştirilen toplantıda yılın ilk faiz değişikliğini yapmıştı. Banka politika faizini 100 baz puanlık indirimle yüzde 14’ten yüzde 13’e çekmişti.

    Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 13’den yüzde 12’ye indirilmesine karar vermiştir” ifadelerine yer verildi.

    Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

    Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.

    2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gözlemlenmiştir. Temmuz başından bu yana öncü göstergeler zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümede bir yavaşlamaya işaret etmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını güçlendirmeye devam edecektir.

    Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler azalan dış talebin etkisiyle iktisadi faaliyette ivme kaybının devam ettiğine işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.

    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

    Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.