Etiket: ekonomi

  • Altın fiyatları 8 ayın zirvesinde

    Altın fiyatları 8 ayın zirvesinde

    Çeyrek altın fiyatları bugün ne kadar oldu? 15 Şubat 2022 güncel çeyrek altın, gram altın kuru fiyatları…

    Altın fiyatları, jeopolitik gerginlikler sonrasında yatırımcıların güvenli liman alımlarına odaklanmasıyla son 8 ayın en yüksek seviyesinde bulunuyor.

    Gram altın geçen hafta çoğunlukla 800 lira sınırında işlem görürken cuma günü küresel altın fiyatlarındaki yükselişle 810 liraya kadar yükselmişti. Dolar kurundaki yatay seyirden dolayı küresel altın fiyatlarındaki hareketleri takip eden gram altın, salı günü 821 lira seviyesinde bulunuyor.

    Çeyrek altın 1.331 lira, Cumhuriyet altını ise 5.477 liradan satılıyor.

    Küresel piyasalarda Ukrayna krizi yeni haftanın ilk işlem gününde fiyatlamalar üzerinde olumsuz etki yaratırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in diyaloğa açık olduğu yönündeki sinyali gerginliğin bir miktar azalmasına neden oldu.

    Ons altın geçen haftanın büyük bölümünü yatay bir seyirle geçirdikten sonra cuma günü 1.864 dolara kadar tırmanmıştı. Yatırımcıların Ukrayna’dan kaynaklanan jeopolitik gerginliklere ağırlık vermesiyle yükselişe geçen ons altın, salı günü 8 ayın en yüksek seviyesinde 1.878 dolar civarında işlem görüyor.

  • Yastık altı altına yeni düzenleme

    Yastık altı altına yeni düzenleme

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonla mücadele tedbirleriyle ilgili ekonomi paketini açıkladı.

    Bakan Nebati’nin İstanbul Kongre Merkezi’nde açıkladığı paketin içeriğinde yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması amacıyla hazırlanan düzenleme de var.

    Buna göre; yastık altı altının sisteme kazandırılması için Mart’ta 81 ilde birer tane, 2022’de 1500 adet fiziki altın teslim noktası belirlenecek.

    Fiziki altın kuyumcular ve bankalar aracılığı ile sisteme sokulacak.

    Fiziki teslim noktasına yıl sonuna kadar 10 bin kuyumcu katılmış olacak.

    Altın dönüşümlü mevduat hesabı ile vatandaşlar risksiz bir kazanç sağlayacak.

    Yatırılan altınlar fiziki olarak geri çekilebilecek.

  • Bakan Nebati destek ve tedbir paketlerini açıkladı

    Bakan Nebati destek ve tedbir paketlerini açıkladı

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, fiyat artışlarına karşı alınacak tedbirleri, yastık altındaki altınların finansal sisteme entegrasyon modelini ve Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli finansman paketini açıklıyor.

    Bakan Nebati’nin konuşmasından öne çıkan detaylar:

    Türkiye ekonomi modeli yeni adımlar ve enflasyon tedbirleri tanıtım toplantısındayız. Bildiğimiz üzere geçen yıl aralık ayında hayata geçirdiğimiz ekonomi modelimizin adımlarını bir bir işliyoruz. Bugün de 20 Aralık’tan sonra önemli bir eşiği geçeceğiz. Yatırım, istihdam, Üretim ihracat olmak üzere 4 sac ayağı üzerine inşa ettiğimiz Türkiye Ekonomi Modelimizin daha önce size açıkladığımız enstrümanların detaylarını ve enflasyonla ilgili adımları sizlerle paylaşacağım.

    Öncelikle biliyorsunuz, geçen 20 Aralık’tan itibaren sayın Cumhurbaşkanımız hızlı bir şekilde saat 19 itibarıyla tedbirler paketini sunmuştu. İlk maddemiz koruma mevduatı ile ilgiliydi. O günden bugüne kadar elhamdülillah en önemli sac ayaklarından bir tanesi tam işleyiş halinde ve her geçen gün ivmesini artırarak belli bir noktaya geldi. Bu TL’ye olan güven, inancın ve sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde ortaya konan performansın tescil edilmesiydi. Gün geçtikçe TL’deki mevduatın ağırlığı bozdurulan dövizler lehine döndü. O günden sonra 340 milyar liraya varmış olan mevduat koruma hesabındaki miktarda dövizin bozdurulma oranı yüzde 49’u yani 10 milyar doları geçti.

    ALTIN EKONOMİYE NASIL KAZANDIRILACAK?

    Altınla ilgili tasarruf önerimiz nedir? Neler yapmamız gerekiyor? Yastık altı birikimlerini ekonomiye kazandıran sistemi bütüncül olarak finansmana alınması ve yurt içi tasarrufların geliştirilmesine, etkin yatırımlara yönlendirilmesine ve TL tasarrufların artırılmasını amaçlayan bir model. Bu model yastık altı birikimleri finansal sisteme kazandıracak, büyümenin finansmanında dış tasarrufların yerine yerli tasarrufların merkeze alınmasını sağlayacak, yurt içi tasarrufların etkin yatırımlara yönlendirilmesi gerçekleştirilecek, TL tasarrufların cazibesini artıracaktır. Bilindiği üzere bugüne kadar yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılmasına ilişkin çalışmalar bütüncül olmadan paydaşlar vasıtasıyla yürüyordu. Yastık altındaki büyük tasarruflar ülkemizin gerçeği olmasına rağmen bunun ekonomiye kazandırılmasına yeterinde yol alınamadı.

    1500’ÜN ÜZERİNDE KUYUMCU DAHİL OLACAK

    Bu amaçla bugüne kadarki münferit çabaları toplulaştıracak 2022 Mart ayında 1 Mart’tan itibaren 81 ilde en az 1 adet olmak üzere 2022 yılında da 1500’ün üzerindeki kuyumcunun dahil olacağı çalışmaları başlatıyoruz. Yürütmeye koyacağımız yeni uygulamayla Ahmet Amca, Ahmet Dayı, Ayşe Teyze bugünlerde Kıbrıs’taki şehitlerimizi ve gazilerimizi çok üzdüğü için ona bugün Emine Teyze diyelim, bunlar çocuklarının geleceğe, kendi tasarruflarını sağlayacak adımlar atacak.

    Fiziki Altın tasarruflarını kolay ve güvenli şekilde kuyumcular ve bankalar aracılığıyla finansal sisteme teslim edecekler. Talep etmeleri halinde fiziki olarak da geri alabileceklerdir. Altın depo ve katılım hesaplarına fiziki altınlarını rahatlıkla yatırabilecekleri gibi altınlarının karşılığı TL tutarları ile altın dönüşümlü mevduat ve katılım hesabı açarak değer korumasından faydalanırken risksiz bir kazanç sağlayacaklardır. Fiziki altın teslim noktaları bankalar olacak, platformlar olacak ve kuyumcular olacak. Kuyumcuların sayısı 1500’ün üzerinde olacak. Mart ayından itibaren ve yıl sonuna en az 10000 kuyumcunun devreye alındığı bir sistemi paydaşlarımızla yerine getireceğiz.

    Altın depo hesapları, altın katılım hesapları, çeyrek hesap, altın dönüşümlü TL mevduat hesabı, altın alım-satım işlemleri ve transfer sistemleri Takasbank’la yürümüş olacak. Altın bizim bir gerçekliğimiz. Evimizde bir köşesinde tasarruf ya da korunma amacıyla mutlaka suretle bu toprakların vazgeçemediği bir maden. Bu madenin artık ülke ekonomisini de güçlendirecek, finansal sistemi rahatlatacak, TL’yi özendirecek araç haline dönüştürülmesinin tam zamanı.

    Bankalarda an itibarıyla katılım bankaları paydaşlarımız. Emlak Katılım, Vakıf, Ziraat, Türkiye Finans, Kuveyt Türk ve Albaraka bu işin önde gidenleri olacak. Vatandaş mevcut ziynet altınını teslim edecek. Katılım bankaları, kamu mevduat bankaları bu işleyişteki en önemli adım olacak.

    BANKALARIMIZIN BAZI ŞUBELERİ SÜREKLİ ARACILIK EDECEK

    Altın dönüşümlü TL hesabı ve altın transferi sistemi teminat işlemleri işlevsel hale gelecek. Fiziki ziynet altın çekimi banka tarafından müşteriye yeni üretim altın olarak müşteriye verecek. Kamu bankaları bu işin de önceliğini yapacaklar. Bankalarımız artık her ilde en az 1 şubesi mutlak suretle kuyumculuk faaliyetlerini götürecek hale dönüşecek. Altın toplama gününden ziyade her gün işleyecek tasarruf yöntemi haline gelecektir. Vatandaşlarımızın altınlarını sisteme rahatlıkla koyabilmesi için başta sisteme dahil olmak için kuyumcu sayılarının artırılması için kapsamlı çalışmaları vakit kaybetmeden hayata geçiriyoruz. Altın toplama sürecinde bugüne kadar uygulanandan farklı olarak bankalarımızın bazı şubeleri sürekli aracılık edecek. Vatandaşlarımız finansal sistemin erişimini kolaylaştıracak dijital çözümler üzerine de çalışmalar devam ediyor.

    Hali hazırda Takasbank tarafından uygulamada olan altın transfer sisteminin yaygınlaştırılması, dijitalize edilmesi gibi uygulamalar yer alıyor. Vatandaşımızın anında haberdar olması için gerekli tanıtım faaliyetleri devam edecek. Altın bir tasarruf aracı, ekonomiye kazandırılacak.

    60 MİLYAR LİRALIK 3 YENİ DESTEK PAKETİ

    Biz tasarruflarımızı bir tarafta artırırken öbür tarafta da Türkiye ekonomi modelinin gereklerini yerine getirecek dağıtım sistemini çok iyi kurmamız lazım. Bu dağıtım sistemlerinden bir tanesi tüm iş dünyamızın tecrübe ettiği ve bugüne kadar hep faydalandığı en önemli ayaklarından birisi kefalet sistemi. Yani KGF. Bununla da biz üreticilerimizin, imalatçılarımızın ve ilgili tüm kesimlerin faydalanabileceği ilk paketimiz. Onu açıklamak istiyorum. Dengeli ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlanması, yüksek katma değerli yatırımların gerçekleştirilmesi ve cari dengeyi sağlaması, kalkınma planlarındaki öncelikli sektörlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve dengeli görünüm bununla sağlanacak. Dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme. 60 milyar liralık kefalet hacmi oluşturuyoruz. Bitince başlayacak paketlerin ilk adımı. Yeter ki üretin. Yeter ki yatırım yapın. Yeter ki bu ülkeye katma değer sağlayacak adımları atın. Tüm sektörlerin ama tüm sektörlerin hepsinin önünde yol açmış olacağız.

    Tüketime değil, üretime odaklı, yüksek teknoloji odaklı, ihracat odaklı, her türlü anlamda bir anlayışla ve bu anlayışın getirdiği yol açma prensibini asla geriye koymayacak bir yöntemle yolumuza çıktık. Yatırım destek paketi, ihracat destek paketi, işletme harcamaları destek paketi olmak üzere 3 paketi uygulamaya koyuyoruz. İhracatın artırılması, yatırım ve üretimin desteklenmesi, finansmana erişim imkanlarının artırılması tüm bunlar ilk gün 20 Aralık’ta açıkladığımız en önemli cümleciğin bir özeti.

    Selektif kredi politikası. Proje bankacılığını yönelik, imalat, ihracat, Turizm, teknoloji girişim sermaye eko sistemi, toptan, perakende olmak üzere her alanda fayda sağlanabilecek bir hedef sektörlerimizi belirledik. Ülkemizde teknolojinin gelişimine önem veriyoruz. Türkiye’deki genç nüfus 13 milyon. Yani 20 OECD ülkesinin genç nüfusu kadar genç nüfusa sahibiz. Genç nüfusumuz bilişime önem veriyor, teknolojiye önem veriyor. Bu anlayışla da 1 milyon yazılımcı projesini uygulamaya koymuştuk. Bugün itibarıyla 850 bin kişi kaydolmuş, 790 bin kişi aktif eğitim alıyor. Türkiye’nin önde gelen e-ticaret, bankacılık, finans ve teknoloji şirketleri istihdam sağlamak üzere işveren portalımıza kaydolmuştur. Bu vesile ile şimdi KGF kanalı ile ileri teknoloji odaklı girişim sermayesi eko sisteminin gelişmesi için adım atmış olacağız.

    YATIRIM DESTEK PAKETİNİN ÖZELLİKLERİ

    Yatırım destek paketimiz 25 milyar liralık bir destek ve yatırım kredileri için azami 24 ay ödemesiz dönem, azami 96 ay vade, KOBİ ve KOBİ dışı alanlara dağıtıyoruz. Orta , yüksek ve yüksek teknoloji üreten 1.25 kat kefalet limiti, yatırıma bağlı işletme kredileri için 6 ay ödemesiz dönem, 30 ay vade ve kar payı oranı da 0,24 sabit TL referans için + yüzde 124 ay üzeri sabit TL referans için yüzde + 2.Bankalar için 0-24 ay değişken TL referans yüzde +1, 24 aynı üzeri TL referans üzeri + yüzde2. Orta yüksek sektör firmaları önceliklendirilerek kefalet limitleri yüzde 25 artı olarak uygulanacak.

    KOBİLERE 25, BÜYÜK FİRMALAR 100 MİLYON LİRA KREDİ

    Her bir KOBİ için maksimum kredi limiti 25 milyon lira, büyük firmalar için 100 milyon lira olacaktır. Bankalarımıza seslenmek istiyorum. Paydaşlarımızla işbirliği yaparak yürüyoruz. Katılım, kamu, özel bankalarımız var. Lütfen Türk finansal sistemine kamu ve özel bankaları size bizimle işbirliği yapan özel bankalarımız hızlı bir şekilde bu işin kolaylaştırıcı olarak adımlarını atsın.

    Bu işin takipçisi olacağız. 20 Aralık’tan sonra hakikate işbirliği ile çok güzel işler yaptık. Kamu ve özel bankalarımız her alanda işbirliğini ortaya koydular. Şimdi yatırım zamanı. Şimdi üretim zamanı. Şimdi istihdam zamanı. Biz bir şeyi başardık. Salgın döneminde 2020 yılında dünya küçülürken bu ülkeyi büyüttük. Geçen yıl dünya tek haneli büyümelerle övünürken biz çift haneli olarak büyüdük. Bu ülkenin iş dünyası girişimcisi öylesine azimli, Türkiye toprakları o kadar iştahlı ve bereketli ki yakın çevremizdeki tüm coğrafyaların adet bir üretim merkezi olduk. Bu başarımızı taçlandırmamız lazım.

    İhracat destek paketimiz azami 6 ay ödemesiz dönem, 18 ay vade, ihracat sektöründe faaliyet gösterenler, ihracat potansiyeli olan KOBİ’ler bu imkandan faydalanacaklar. Kar payı da sabit olarak TL referans +yüzde 1, faiz oranı da değişken TL referans + yüzde 1 olarak uygulanacaktır.
    İşletme harcamaları destek paketimiz 6 ay geri ödemesiz dönem, 24 ay vade, 12 ay kullandırım süresi, KOBİ ve KOBİ dışı nakit kullandırım. TL referans yüzde 1, değişken TL referans + yüzde 2 olarak uygulanacak.

    “TEDBİRLER KREDİNİN KULLANDIRILMASINDA ZORLUK ÇIKARMAK DEMEK DEĞİLDİR”

    Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. 2 yıl önce dağıttığımız KGF kredilerini galiba biraz tüketime harcadık. Yatırım önceliğimiz bir tarafa gitti, üretim önceliğimiz bir tarafa gitti. Farklı şekilde kullanım da maalesef yaşandı. Buna izin vermeyeceğiz. Üreticinin, imalatçının, ihracatçının, genç girişimcinin hakkını başkalarına kullandırtmayacağız, sıkı takipçi olacağız. Bunun için faturaların belgelendirilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Sözleşme zorunluluğu getirilmiştir. Parayı ver, işime bakma yok. İşletme sermayesi ihtiyaçları için yalnızca kartlı kullandırım şartı bulunmaktadır. Nakit kullanım oranı yüzde 10 ile sınırlıdır. Refinansman amacıyla kullanımı kesinlikle yasaklanmıştır. Amaç dışı kullanım, gerçek dışı beyanlar için hükümlerimiz de mutlak suretle uygulanacaktır. Tedbirler kredinin kullandırılmasında zorluk çıkarmak demek değildir. Bankacılarımıza, KGF yöneticilerimize söylüyorum. KGF kullandırımı tedbirlerin yanlış yerlere gitmesini engellemek için ortaya konmuştur.

    BERABER HAREKET ETTİKÇE ÖNÜMÜZDEKİ ENGELLERİ AŞAR GEÇERİZ

    Hiçbir kurumun, şahsın kredi kullanımlarında girişimcinin, ihracatçının, üreticinin, yatırımcının önünü kesici, canını sıkıcı, zorluklar çıkarıcı tedbirler ortaya koyması anlamında değildir bu tedbirler. Bu tedbirler yanlış yapanların yanlışını engellemeye yönelik tedbirler setidir. Girişimcinin önünü kapayan, gerçek ihtiyacı olanın yolunu zorlaştıran bizden değil. Açık ve net söylüyorum, piyasanın bir adamı olarak söylüyorum. Önünüze engel teşkil eden bizimle yol yürüyemez.

    Biz iş dünyasının şu muhteşem görüntüsü ile bu ülkeyi siyasal iktidar olarak taşıyoruz. Bu vatan bu milletin emekleriyle daha büyüyor, gelişiyor. Sizlerin sayesinde, Türkiye’deki 85 milyonun sayesinde Londra’da güçlü Türkiye’nin sesi olarak kendimizi ifade edebilecek kapasiteyi kullanıyoruz. Çünkü bu vatan bu bayrak devlet, birlik beraberlik ve gücü hak ediyor. Biz beraber hareket ettikçe önümüzdeki engelleri aşar geçeriz.

    Tasarruf ettik, dağıttık dağıtmaya da devam edeceğiz. Tedbirler paketinden önce ifade ettiğim dağıtım paketleri bir tane değil. Peşi sıra gelecek. Kalkınma bankamız imkanlarıyla Eximbank imkanlarını seferber edecek. Aynı şekilde Merkez Bankamızın her türlü imkanı işverenin iş görenin önünde olacak. Bunları yaparken enflasyonu da tetikleyecek adımlara da hep beraber göğüs gereceğiz.

    ENFLASYON İLE MÜCADELE

    Enflasyonla ilgili tedbirleri de hep beraber alacağız. Türkiye ekonomi modeli geçmiş ekonomi politikalarının kapsamlı ve bütüncül değerlendirilmesiyle oluşturulmuş bir ekonomi politikası olmakla beraber bugüne kadar ortaya çıkan risklerin bertaraf edilmesini amaçlayan modeldir. Kısa süreli sermaye hareketlerinin negatif etkilerini zayıflatarak Döviz kurunun enflasyon üzerindeki etkilerini azaltmayı amaçlıyoruz. Üretimi artırarak enflasyonunun düşüşü amaçlardan birisidir.
    Enflasyon Türkiye’de ve dünyada daha uzun süre konuşacağımız önemli bir problem. Dünyada enflasyon en gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere, gelişmekte olan ülkelerin ortak belası.

    Çok sert de tedbir alamıyor Batı. AMB Başkanının ifade ettiği gibi tek başına parasal önlemler de enflasyonu engelleyici özelliğinden ziyade finansal krizlere de yol açabilecek özellikleri de ortaya koydular. Evet. Yöntem ve yol. Bir tane değil. Bu yol ve yöntemleri bilmemiz lazım.

    Enflasyon talep yönlü artıyor, arz yönlü artıyor ve en önemlisi beklenti yönetimi sayesinde de bizi zorluyor. Talep enflasyonunu engelleyebilecek tüketici kredilerin aşırı artmasına karşı makro ihtiyati tedbirleri devreye alıyoruz. Selektif kredi politikalarıyla talep enflasyonu oluşturmayacak kredi büyümesi sağlıyoruz ve selektrik kredi politikalarıy olan talep enflasyonu oluşturmayacak kredi büyümesini az önce ifade ettiğimiz şekilde sağlamaya devam edeceğiz.

    Yurt dışında maliyetler emtia endeksi yükselmeye devam ediyor. Petrol 94 dolarla seviyesin geldi. Bu iki önemli başlık maalesef sadece Türkiye’yi değil, bütün dünyayı enflasyon karşısında müteyakkız hale getirmiş durumda. Türkiye ne yaptı? Kim ne söylerse söylesin. Reel elektrik fiyatlarının değişimi Norveç’ten başlayarak şu yükselişe bakın ve Türkiye’ye gelin. Reel olarak elektrik fiyatları halen negatif olarak seyrediyor. Bu ne demektir. Doğal gaz fiyatları da aynı şekilde reel olarak Türkiye’de halen negatif. Bu ne demektir? Biz Türkiye olarak kamu maliyesi olarak aslında halen sübvansiyonlara çok ciddi şekilde devam ediyoruz demektir.

  • Merkez Bankası dolar tahminini açıkladı

    Merkez Bankası dolar tahminini açıkladı

    Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi’nde; yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi şubat döneminde yüzde 34,06’ya çıktı. Cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi ise bir önceki anket döneminde 16,13 TL iken, bu anket döneminde 16,04 TL oldu.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Şubat ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını paylaştı.

    Buna göre, katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 29,75 iken, bu anket döneminde 34,06 oldu.

    12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 25,37 iken, bu anket döneminde yüzde 24,83 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 15,54 ve yüzde 15,42 olarak gerçekleşti.

    12 AY SONRASI ENFLASYON BEKLENTİLERİ

    2022 yılı Şubat ayı anket döneminde, katılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin ihtimal tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE’nin ortalama olarak yüzde 21,40 ihtimalle yüzde 22,00-24,99 aralığında, yüzde 25,36 ihtimalle ise yüzde 25,00-27,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü.

    Aynı anket döneminde nokta tahminler (2) esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre ise, katılımcıların yüzde 20,00’ının beklentilerinin yüzde 22,00-24,99 aralığında, yüzde 26,67‘sinin beklentilerinin ise yüzde 25,00-27,99 aralığında olduğu gözlendi.

    24 AY SONRASI ENFLASYON BEKLENTİLERİ

    2022 yılı Şubat ayı anket döneminde, katılımcıların 24 ay sonrasına ilişkin ihtimal tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE’nin ortalama olarak yüzde 37,06 ihtimalle yüzde 13,00-15,99 aralığında, yüzde 23,38 ihtimalle ise yüzde 16,00-18,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü.

    Aynı anket döneminde nokta tahminler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre, 24 ay sonrası TÜFE enflasyonu beklentileri değerlendirildiğinde, katılımcıların yüzde 38,10’unun beklentilerinin yüzde 13,00-15,99 aralığında, yüzde 23,81‘inin beklentilerinin ise yüzde 16,00-18,99 aralığında olduğu gözlendi.

    FAİZ BEKLENTİLERİ

    Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 14,27 iken, bu anket döneminde yüzde 14,19 oldu.

    TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde yüzde 14,00 olarak gerçekleşti.

    YIL SONU KUR BEKLENTİSİ 16,04

    Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 16,13 TL iken, bu anket döneminde 16,04 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 16,85 TL ve 16,62 TL olarak gerçekleşti.

    GSYH BÜYÜME BEKLENTİLERİ

    Katılımcıların GSYH 2022 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde yüzde 3,7 olarak gerçekleşti. GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi de bir önceki anket dönemine göre değişmeyerek yüzde 4,2 olarak gerçekleşti.

    2022 yılı Şubat ayı Piyasa Katılımcıları Anketi, reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 51 katılımcı tarafından yanıtlandı, sonuçlar katılımcıların yanıtları toplulaştırılarak değerlendirildi.

  • İşsizlik rakamları açıklandı

    İşsizlik rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2021’e ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.

    Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, geçen yılın aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 2 bin kişi artarak 3 milyon 794 bin kişiye çıktı. Aynı dönemde işsizlik oranı 0,1 puan düşerek yüzde 11,2 oldu.

    Tarım dışı işsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalışla yüzde 12,8 olarak tahmin edildi.

    Söz konusu ayda 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 1,6 puanlık azalışla yüzde 20,8, istihdam oranı 0,6 puanlık artışla yüzde 34,1 oldu.

    Bu yaş grubunda iş gücüne katılma oranı ise bir önceki aya göre 0,2 puanlık azalışla yüzde 43 seviyesinde gerçekleşti.

    Öte yandan 2021 yılının şubat ve kasım ayına ilişkin işsizlik oranlarında da revizyona gidildi.

    İSTİHDAM ORANI DA 0,3 PUANLIK ARTIŞ İLE YÜZDE 47 OLDU

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı, aralıkta bir önceki aya kıyasla 236 bin kişi artarak 30 milyon 141 bin kişiye yükseldi. İstihdam oranı da 0,3 puanlık artışla yüzde 47’ye ulaştı.

    Mevsim etkisinden arındırılmış iş gücü, söz konusu ayda bir önceki aya göre 238 bin kişi artarak 33 milyon 935 bine çıktı. İş gücüne katılma oranı da 0,3 puanlık artışla yüzde 52,9 olarak gerçekleşti.

    Bu dönemde istihdam edilenlerin sayısı, bir önceki aya göre, tarım sektöründe 10 bin kişi azalırken, sanayi sektöründe 108 bin kişi, inşaat sektöründe 5 bin kişi, hizmet sektöründe 134 bin kişi arttı.

    İstihdam edilenlerin yüzde 16,8’i tarım, yüzde 21,7’si sanayi, yüzde 6’sı inşaat, yüzde 55,4’ü ise hizmet sektöründe yer aldı.

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan atıl iş gücü oranı, Aralık 2021’de bir önceki aya göre 0,5 puan artarak yüzde 22,6 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,4 iken, potansiyel iş gücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18,7 olarak gerçekleşti.

    MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMAMIŞ İŞSİZLİK VE İSTİHDAM VERİLERİ

    Mevsim etkilerinden arındırılmamış işsizlik oranı, bu dönemde yıllık bazda 1,7 puan azalarak yüzde 11,3 oldu. İşsiz sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre 195 bin kişi azalarak 3 milyon 749 bin kişi olarak gerçekleşti. İstihdam oranı ise 4,3 puan artarak yüzde 46 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 3 milyon 223 bin kişi artarak 29 milyon 550 bin kişiye ulaştı.

    İş gücüne katılma oranı, Aralık 2021’de bir önceki yılın aynı ayına kıyasla 4 puan artarak yüzde 51,9 oldu. İş gücüne katılan sayısı 3 milyon 27 bin kişi artarak 33 milyon 298 bin kişi olarak gerçekleşti.

    Sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, aralıkta yıllık bazda 0,1 puan azalarak yüzde 27,8 oldu.

    Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı ayına göre 0,5 puan artarak yüzde 18,3’e çıktı.

  • Merkez Bankası’ndan enflasyon açıklaması

    Merkez Bankası’ndan enflasyon açıklaması

    Merkez Bankası, yüzde 49’a yaklaşan yıllık TÜFE’deki artışın alt gruplar geneline yayıldığını, bu gelişmeye en belirgin katkının enerji fiyatlarından geldiğini açıkladı.

    Merkez Bankası, ocak ayında TÜFE’nin 12.6 puan yükselişle yüzde 48.69 ile 20 yılın zirvelerine ulaşması sonrası Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu’nu yayımladı.

    Rapora göre, tüketici yıllık enflasyonundaki artış alt gruplar geneline yayılırken, bu gelişmeye en belirgin katkı enerji fiyatlarından
    geldi.

    Ocak ayında döviz kurları istikrarlı bir görünüm sergilerken, emtia fiyatları Omikron varyantına bağlı gerileme sonrasında tekrar güçlü bir artış gösterdi.

    Enerji enflasyonu, uluslararası petrol fiyatlarındaki artış ile elektrik, doğalgaz, şebeke suyu gibi yönetilen/yönlendirilen kalemlerdeki gelişmeler neticesinde önemli ölçüde yükseldi.

    Merkez’in açıklamasına göre, tüketici fiyatları üzerinde başta elektrik olmak üzere enerji maliyetlerindeki artışların ikincil etkilerinin de
    izleniyor.

    TAZE MEYVE -SEBZE YÜKSEK ARTIŞ SERGİLEDİ

    Gıda yıllık enflasyonundaki yükseliş alt gruplar genelinde devam ederken, önceki dönemlerde nispeten daha ılımlı seyreden taze meyve ve sebze enflasyonu bu dönemde yüksek artış sergiledi.

    Raporda şu ifadeler yer aldı: “Alkollü içecek ve tütün ürünleri fiyatlarındaki artışta özel tüketim vergisindeki gelişmelerin yansımaları izlendi.

    Son dönem akaryakıt fiyat gelişmeleri ve enflasyonda ulaşılan yüksek seviyeleri takiben, şehir içi ve şehirlerarası yolcu taşımacılığı ile kargo ücretlerinde belirgin artışlar gerçekleşmiştir.

    Mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler, geriye dönük fiyatlama davranışının yaygın olduğu kira alt grubunda yükseliş eğiliminin ocak ayında hızlandığına işaret etti.”

    *Yıllık enerji enflasyonu Ocak ayında 33.45 puan yükselerek
    %76.38 oldu

  • Altında yükseliş bekleyenleri uyardı

    Altında yükseliş bekleyenleri uyardı

    Altın fiyatları ve dolar kuru canlı, güncel ve anlık rakamları bugün de merakla takip ediliyor. Altın ve dolar için etkili yoğun veri gündemi olan yatırımcılar yurt içinde ve yurt dışında açıklanan verilere odaklanmış durumda. Milyonlarca kişiyi yakından ilgilendiren ocak ayı enflasyon oranları açıklandı. Veri sonrasında “Gram altın ne kadar? 3 Şubat Perşembe dolar kaç TL?” sorusuna yanıt arayan vatandaşlar için İslam Memiş’ten kritik değerlendirmeler geldi…

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ocak ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici fiyatları (TÜFE) ocak ayında yüzde 11,10 artış gösterdi. Aralık ayında yüzde 36.08 olan yıllık enflasyon yüzde 48.69’a yükseldi. Böylelikle enflasyonda Aralık ayında görülen 19 yılın zirve seviyesi yenilenmiş oldu.

    Üretici fiyatları ise aylık bazda yüzde 10,45 artarken, yıllık Yİ-ÜFE yüzde 93,53 çıktı.

    Dolar/TL son dönemde işlem gördüğü 13,50 seviyesinden geri çekilerek hafta başında 13,30 liraya kadar düşmüştü. Dün en yüksek 13,57 seviyesini gören kur günü 13,46’dan kapattı. Dolar/TL kuru enflasyon rakamları öncesinde güne yükselişle başlayarak 13,62 seviyesinden değerleniyordu. Kur şu sıralar 13,58 seviyesinden işlem görüyor.

    GRAM ALTIN

    Dünü 773 liradan kapatan gram altın ise 3 Şubat sabahında yüzde 1,34 değer kazanarak 785 liradan güne başlamıştı. Enflasyon verisi öncesinde 790 lirayı gören altının gram fiyatı da veri sonrasında 788 lira seviyelerinde hareket ediyor.

    “TÜRK LİRASINDA DAHA FAZLA DEĞER KAYBI YAŞANMASINI BEKLEMİYORUZ”

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Japon Haber ajansı Nikkei’ye verdiği röportajda, Türk lirasındaki daha fazla değer kaybı yaşanmasını beklemediklerini söyleyerek, göreve başladığı tarihteki döviz kurları ile yıl sonundaki döviz kurları arasında herhangi bir dengesizlik olmayacağını dile getirdi.

    İSLAM MEMİŞ: KARŞIMIZDA YENİDEN GERİLEYEN BİR GRAM ALTIN OLABİLİR

    Gram altında 770-800 lira aralığının takip edileceğini ifade eden Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş Youtube kanalında yaptığı değerlendirmesinde, “Ancak gram altın/TL fiyatında da yükselişlerin kalıcı olacağını tahmin etmiyorum. Gram altın fiyatında dolar kurunu takip etmeye devam ediyoruz. Dolar kuru nereye gram altın oraya. Şubat ayı için hem döviz hem de gram altın tarafında yüzde 25’lik alım fırsatı için beklemeye devam ediyoruz. Biliyorsunuz ki Merkez Bankası’nın bir faiz kararı olacak. Burada da faizlerde bir değişikliğe gitmeyeceğini şu anki koşullarda tahmin ediyorum. Dolayısıyla yeniden karşımızda gerileyen bir gram altın olabilir diye tahmin ediyorum. Bu gerileme de hem döviz hem de altın için zaten yüzde 75 yatırım yapan yatırımcının yüzde 25’lik alım fırsatı yakalayacağına işaret ediyor. O yüzde 750 lira destek seviyesini önemsiyorum” değerlendirmesinde bulundu.

    “FED MANİPÜLE ETSE DE YÜKSELECEK…”

    Ons altın fiyatlarının ise 1790-1830 dolar aralığına sıkıştığının altını çizen İslam Memiş, “Dolar endeksinde bir gerileme altın ons fiyatında toparlanmaya neden oldu. Ons altındaki bu yükselişlerin de 1808 dolar seviyesine kadar devam etti. 1808 dolar seviyesi test edildi ancak kalıcı olmadı. 1790 devamında 1785 dolar seviyesi destek seviyeleri olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanında jeopolitik koşulları takip etmeye devam edeceğiz” dedi.

    Fed’in piyasaları manipüle ettiğine dikkat çeken İslam Memiş şunları söyledi:

    “Fed tekrardan sahneye çıktı ve 3-4 yıl önceki politikalarını uygulamaya başladılar. ‘Fed 50 baz puan faiz arttırabilir’ söylemiyle yeniden piyasaları manipüle etmeye başladı. Fed üyelerinin söylemle piyasaları baskılayacağının işaretini bize vermiş oldu. Geçen yıl bu baskılama süreci 6 aydı. Bu yıl başarılı olacaklarını tahmin etmiyorum. Geçen yıl bütün yüzleri göründü. Geçici enflasyon söylemi ile piyasaları baskıladılar. Tam yılı tamamlayınca da bu söylemden vazgeçtiler. Enflasyon fiyatlamasında ons altındaki düşüşlerin kesinlikle alım fırsatı sunacağını ve bu gerilemelerin de kalıcı olmayacağını tahmin ediyorum. 2021 yılında manipüle ettikleri ons altındaki düşüşlerin 2022’de enflasyon fiyatlamasıyla birlikte 2000 dolar seviyelerinin üzerine hızlı ataklar görebileceğimizi düşünüyorum. Kısa vadede negatif görünümünü devam ettirebilir ama orta ve uzun vadede kesinlikle 2000 dolar seviyesinin üzerini beklemeye devam edeceğim. Ben söylemleri inandırıcı bulmadığımı ifade etmek istiyorum.”

  • Enflasyon sepetinde oranlar güncellendi

    Enflasyon sepetinde oranlar güncellendi

    Ağırlıkların değiştiği TÜİK’in enflasyon sepetinde elektrik harcamalarının da yer aldığı konut harcamalarının payı 15,36’dan yüzde 14,11’e çekildi. Elektriğin ağırlığı yüzde 2,7’den yüzde 2,3’e gerilerken, doğalgaz yüzde 1,69’dan 1,55’e düştü.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ocak ayı verisiyle enflasyon sepetinde değişikliğe gittiğini de açıkladı.

    Buna göre içerisinde kira bedelleri, doğalgaz ve elektrik faturalarının yer aldığı konut harcamalarının sepetteki ağırlığı oranı yüzde 15,36’dan yüzde 14,11’e çekildi. Geçen yıl hesaplamada 415 maddenin fiyat değişimine bakılırken bu sayı 2022’de 409’a indirildi.

    Enflasyon sepetinde konut harcamalarının oranı düşürülürken alkollü içecekler ve tütünün ağırlığı da yüzde 4,88’den yüzde 4,31’e indi.

    Haberleşme de azaldı

    İçerisinde cep telefonu bedeli, telefon ve internet faturalarının yer aldığı haberleşmenin payı da yüzde 4,64’ten yüzde 3,78’e düşürüldü. Buna karşılık ulaştırma harcamalarının ağırlığı yüzde 15,49’dan yüzde 16,79’a yükseldi. Lokanta ve oteller kaleminin ağırlığı da yüzde 5,91’den yüzde 7,11’e çıktı. Giyim ve ayakkabının ağırlığı yüzde 5,87’den yüzde 6,42’ye güncellendi.

    Mısır özü yağı yok

    TÜİK enflasyon hesaplamasından mısırözü yağı, kuru barbunya, kayısı, kiraz yeşil soğan ve üçlü kanepenin çıkarıldığını da duyurdu.

    TÜİK’ten yapılan açıklamaya göre, her yıl fiyat derlenen yerleşim yerleri ve işyerleri, endeks sepetinde yer alan ürünler ve ağırlıkları ile ürünlerin tanımları güncelleniyor.

    TÜFE sepeti ve ağırlıkları ile açıklanan değişim oranları tek bir birey ya da belirli bir gelir grubuna ait olmayıp ülke ortalamasını ifade ediyor.

  • TÜİK duyurdu: Ocak ayı enflasyonu yüzde 48’i aştı

    TÜİK duyurdu: Ocak ayı enflasyonu yüzde 48’i aştı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayına ilişkin enflasyon verilerini yayımladı. Buna göre Türkiye’de yıllık tüketici enflasyonu yüzde 48,69 olarak kaydedildi. Böylelikle enflasyon Nisan 2002’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Ocak ayında üretici fiyatlarında da hızlı yükseliş izlendi. Yıllık bazda üretici fiyatlarında yüzde 93,53 artış kaydedilirken, aylık artış ise yüzde 10,45 oldu.

    Ocak ayında tüketici fiyat endeksi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48,69 arttı.

    Böylelikle enflasyonda Nisan 2002’den bu yana en yüksek seviye görüldü.

    TÜİK verilerine göre Ocak’ta aylık enflasyon yüzde 11,10 oldu.

    Ocak ayında üretici fiyatları da hızlandı. Verilere göre üretici fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 93,53 arttı. Aylık bazda üretici fiyatlarındaki artış ise yüzde 10,45 olarak kaydedildi.

    TÜİK’in açıkladığı verilere göre yıllık çekirdek enflasyon yüzde 39,45 oldu.

    409 maddenin 354’ünde artış oldu

    Ocak 2022’de, endekste kapsanan 409 maddeden, 38 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 17 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 354 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    Yıllık en yüksek artış ulaştırmada

    Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla, yüzde 68,89 ile ulaştırma, yüzde 55,61 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 54,53 ile ev eşyası oldu.

    Yıllık en düşük artış yüzde 10,76 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 18,67 ile eğitim, yüzde 25,32 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 28,63 ile sağlık oldu.

    Aylık en yüksek artış alkollü içecekler ve tütünde

    Buna karşılık, 2022 yılı Ocak ayında aylık bazda artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla, yüzde 21,90 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 18,91 ile konut, yüzde 12,82 ile ev eşyası oldu.

    Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Ocak ayında aylık düşüş gösteren ana grup yüzde 0,24 ile giyim ve ayakkabı oldu. En az artış gösteren ana gruplar ise yüzde 1,19 ile eğitim, yüzde 2,16 ile haberleşme ve yüzde 8,09 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu.

    Beklenti yüzde 46,5 düzeyindeydi

    Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin 25 kurumun katılımıyla gerçekleştirdiği ankette medyan beklenti Ocak ayında tüketici fiyatlarının aylık yüzde 9,4, yıllık ise yüzde 46,5 seviyesinde artması yönünde oluşmuştu.

    Ankette Ocak ayı enflasyonu için en düşük beklenti aylık yüzde 5,8, en yüksek beklenti yüzde 13,72 olarak kaydedilmişti.

    Yabancı kurumlar yüzde 48’in üzerini öngörmüştü

    Yurtiçinde kurumlar yüzde 46,5 seviyesini dile getirirken yabancı kurumların analizinde Ocak için yüzde 48,2 beklentisi öne çıkmıştı.

    Unicredit, müşterileriyle paylaştığı bir notta Ocak ayında enflasyonun aylık bazda yüzde 10,7 artarak yıllık yüzde 48,2’ye çıkmasını beklediklerini söylemişti.

    Manşet enflasyondaki yükselişin üçte birinin artan elektrik ve doğalgaz fiyatlarından geleceğini belirten banka, alkol ve tütünün ise enflasyona 1,1 yüzde puan ekleyebileceğini belirtmişti.

    Çekirdek enflasyonda ise aylık yüzde 7 yükseliş bekleyen banka, yıllık çekirdek enflasyonun yüzde 39,5’e ulaşmasını beklediklerini ifade etmişti.

    Unicredit, belirli ürünlerden oluşturdukları sepetteki değişime göre Ocak ayında gıda fiyatlarındaki artışın yüzde 8,5 olacağını düşündüklerini vurgulamıştı.

    Öncü göstergelerde sert yükselişler izlendi

    Enflasyon açısından öncü göstergeler olarak kabul edilen Türk-İş ve İstanbul Ticaret Odası’nın ilgili endeksleri de fiyat artışlarının Ocak ayında hızlandığına işaret etmişti.

    İstanbul Ticaret Odası’nın hesapladığı, perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 13,78; bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,91 arttı.

    Böylelikle 2002 yılından bu yana en yüksek yıllık enflasyon kaydedildi.

    Türk-İş’in hesapladığı gıda enflasyonu ise konfederasyonun verileri tuttuğu dönemin en yüksek seviyesine çıkmıştı.

    Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 3,71, son 12 ay itibariyle yüzde 59,67 oranında bir artış hesaplandığı belirtilmişti.

    Bu oran araştırma tarihinin en yüksek yıllık gıda enflasyonu olarak kaydedilmişti.

    Konfederasyonun açıklamasında, “Döviz kurlarının son büyük zirvesinden sonra geçen ay yüzde 25’e yakın bir artış gören gıda fiyatlarında, yeniden değer kazanan Türk lirasının olumlu etkisi market ve pazarlara neredeyse hiç yansımadı.” ifadeleri kullanılmıştı.

    Nebati: Enflasyon Nisan’da yüzde 50’nin altında tepe yapacak

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, tüketici enflasyonunun Nisan’da yüzde 50 altında bir seviyede zirve yapacağını öngördü.

    Enflasyon verisinin hemen öncesinde yayımlanan Nikkei haber ajansı söyleşisinde Nebati enflasyonu “önümüzdeki ciddi bir problem” olarak tanımlarken, dünyanın da benzer problemler yaşadığını söyledi ve “Ocakta yüksek enflasyon bekliyoruz ve bir süre seviyesini koruyacak. Yaz aylarında toparlanma göstermeye başlayacak ve aralıkta baz etkisiyle ciddi bir oranda düşecek” dedi. Nebati “Lira geçen yıl yüzde 45 değer kaybı yaşadı. Biz lirada daha fazla negatif gelişme ve sonuç olarak daha fazla değer kaybı öngörmüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Şubat ayı kira artış oranı belli oldu

    Şubat ayı kira artış oranı belli oldu

    Enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla Şubat ayı kira artış oranı belli oldu. TÜFE’nin on iki aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı Şubat ayı için yüzde 22,58 oldu.

    Enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla Şubat ayı kira artış oranları belli oldu.

    Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) on iki aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı Şubat ayı için yüzde 22,58 oldu.

    TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, TÜFE 2022 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 11,10, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,10, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,69 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 22,58 artış gerçekleşti.