Etiket: ekonomi

  • Temmuz ayı işsizlik rakamları açıklandı

    Temmuz ayı işsizlik rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayı işsizlik rakamlarını açıkladı. İşsizlik temmuz döneminde yüzde 12 olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %12,0 seviyesinde gerçekleşti

    Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2021 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 506 bin kişi artarak 3 milyon 902 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1,4 puanlık artış ile %12,0 seviyesinde gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %45,1 oldu

    İstihdam edilenlerin sayısı 2021 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 125 bin kişi artarak 28 milyon 730 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puanlık artış ile %45,1 oldu.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı %51,2 olarak gerçekleşti

    İşgücü 2021 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 631 bin kişi artarak 32 milyon 632 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,9 puanlık artış ile %51,2 olarak gerçekleşti.

    Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %23,1, istihdam oranı %31,3 oldu

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre değişim göstermeyerek %23,1, istihdam oranı 0,3 puanlık azalışla %31,3 oldu. Bu yaş grubunda işgücüne katılma oranı ise bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak %40,7 seviyesinde gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdamın %56,2’si hizmet sektöründe yer aldı

    Temmuz ayında istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre tarım sektöründe 17 bin kişi, hizmet sektöründe 454 bin kişi, artarken sanayi sektöründe 287 bin kişi, inşaat sektöründe 60 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin %17,2’si tarım, %20,7’si sanayi, %6,0’ı inşaat, %56,2’si ise hizmet sektöründe yer aldı.

    Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı %23,6 oldu

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2021 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 1,2 puan artarak %23,6 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %16,3 iken, potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı %19,6 olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne ilişkin tamamlayıcı göstergeler, Temmuz 2019-Temmuz 2021

    İşsizlik oranı %12,1, istihdam oranı %45,8 oldu

    İşsizlik oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 2,5 puan azalarak %12,1 oldu. İşsiz sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre 585 bin kişi azalarak 4 milyon 3 bin kişi olarak gerçekleşti.

    İstihdam oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 2,8 puan artarak %45,8 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 2 milyon 266 bin kişi artarak 29 milyon 206 bin kişi oldu.

    İşgücüne katılma oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,8 puan artarak %52,1 oldu. İşgücüne katılan sayısı 1 milyon 681 bin kişi artarak 33 milyon 209 bin kişi olarak gerçekleşti.

    Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı %17,4 oldu

    Temmuz ayında sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı ayına göre 4,5 puan azalarak %29,7 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 3,9 puan azalarak %17,4 oldu.

     

  • Çekirdek enflasyon nedir?

    Çekirdek enflasyon nedir?

    Enflasyon nedir soruları, vatandaşların ekonomik olarak en çok merak ettiği sorulardan biridir. Özellikle ülkemizde çok sık bir şekilde gündem olan ve sosyal hayatı da oldukça yakından ilgilendiren enflasyon kelimesi, enflasyon nedir, enflasyon ne demek ve enflasyon ne kadar gibi sorularla sık sık gündeme gelmektedir. 

    Enflasyon, malların ve hizmetlerin fiyatlarının artması olarak tanımlanabilir. Ancak malların ve hizmetlerin fiyatları zaman içinde artabilir ya da azalabilir. Enflasyon sadece belirli bir malın ya da hizmetin fiyatının tek başına artması değildir, fiyatların genel düzeyinde sürekli bir artış göstermesidir. Diğer bir deyişle yalnızca bazı malların fiyatlarının sürekli artması veya tüm malların fiyatlarının bir sefer artması enflasyon değildir.

    Enflasyon Nedir?

    Enflasyon, fiyatların genel düzeyinin sürekli ve hissedilir şekilde artışına enflasyon denir. Enflasyon kavramı sadece belirli bir malın ya da hizmetin fiyatının yalnız başına artması değildir. Fiyatların genel düzeyinin sürekli olarak bir artış göstermesidir.

    Enflasyonun düşmesi; fiyatların genel olarak düşmesi, insanların alım gücünün artış göstermesi, gelirlerinin yükselmesi anlamına gelmez. Enflasyonun düşmesi, fiyatların daha az artarak, insanların alım güçlerinin daha az şekilde azalması ve bunun sonucunda da istikrar ve refah anlamına gelir.

    Enflasyon oranları, merkez bankasının para politikasında atacağı adımları doğrudan etkileyebileceği için, kurlar üzerinde de çok fazla etkilidir. Çünkü enflasyon oranları, merkez bankasının faiz oranları üzerinde yapacak olduğu değişiklikler için öncü göstergedir. Örnek verilecek olursa eğer, enflasyon oranlarının, merkez bankasının hedeflerinden daha yukarı yönde sapması durumunda faizlerde artış olması beklentisi ön plana çıkar ve enflasyon oranının merkez bankalarının hedeflerinin altında kalma durumunda ise faizlerde düşüşlerin olma beklentisi ön plana çıkar.

    Enflasyon Nasıl Hesaplanır?

    Enflasyon hesaplaması yapmak için resmi olarak istatistik kurumları tarafından belirlenen ve temsili bazı mallarını içeren bir sepet oluşturulmaktadır. Türkiye’de TÜİK tarafından belirlenmiş olan sepet değerinin zaman içinde değişimleri gözlemlenir. Resmi istatistik kurumları, fiyatların değişimi saptamalarını yapmak için her ay, muayenehane benzin istasyonu, hizmet sağlayıcılar gibi birden çok yeri inceler. Oluşturulan bu endeksler kullanılarak hesaplamalar yapılmaktadır.

    Çekirdek Enflasyon Nedir?

    Çekirdek enflasyon kavramı, fiyatlarda görülmüş olan tüm geçici etkilerin çıkarılmasının sonucunda fiyatların genel düzeyindeki artışlar anlamına gelir. Başka bir deyiş ile çekirdek enflasyon, enflasyonun geçici bir şekilde ya da bir defaya mahsus olarak etkilerden arındırılmış olan kalıcı kısmıdır.
    Türkiye özelinde, fiyatlarda gözlemlenmiş olan tüm geçici etkilerin arındırılması hali ile oluşturulmuş bulunan özel kapsamlı TÜFE göstergelerini kullanılarak ölçülmüş olan enflasyona çekirdek enflasyon denir.

    Çekirdek enflasyon göstergeleri genel olarak dışlama yöntemiyle elde edilir. Bu kapsamda bakıldığında, dışsal olan etkilere daha açık olan ve geçici nitelikleri taşıyabilen, enerji, temel gıda maddesi fiyatları ve dolaylı olarak vergiler bu gibi enflasyon hesaplamalarında dışlanmış olan başlıca unsurdur.

  • Yeni Orta Vadeli Program Resmi Gazete’de yayımlandı

    Yeni Orta Vadeli Program Resmi Gazete’de yayımlandı

    Türkiye ekonomisine ilişkin hedef ve politikaların yer aldığı 2022-2024 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımladı.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ve 2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program, Resmi Gazete’nin bugünkü mükerrer sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlandı. Karara göre, ekonomik büyüme için bu yıl gerçekleşme tahmini yüzde 9 olarak ifade edilirken, 2022’de yüzde 5, 2023 ve 2024 yıllarında ise yüzde 5,5 büyüyeceği öngörüldü.

    Yayımlanan Orta Vadeli Programda; enflasyonun bu yıl yüzde 16,2, 2022 için yüzde 9,8, 2023 için yüzde 8, 2024 için yüzde 7,6 olarak tahmin edildiği belirtildi. Bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2022’de yüzde 3,5, program dönemi sonunda ise yüzde 2,9 olarak gerçekleşeceği öngörüldü.

    İŞSİZLİĞİN 2024’TE YÜZDE 10.9’A DÜŞMESİ TAHMİN EDİLİYOR

    Programda, işsizlik oranının bu yıl sonunda yüzde 12,6 olacağı öngörülürken, gelecek yıl hedefi yüzde 12, 2023 yılı için yüzde 11,4 ve 2024 için ise yüzde 10,9 olarak tahmin edildi.

    İhracatın, 2021 sonunda 211 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilirken, 2022’de 230,9 milyar dolar, 2023’te 242 milyar dolar, program sonunda 255 milyar dolar olması hedeflendi. İthalatın, 2021 sonunda 258 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 2022’de 282,7 milyar dolar, 2023’te 294 milyar dolar, 2024’te de 309 milyar dolar olması öngörüldü.

    ‘MAKROEKONOMİK İSTİKRARI DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ’

    Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Resmi Gazete’de yayımlanan Orta Vadeli Programa ilişkin açıklama yaptı. Bakan Elvan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Ekonomide 2022-2024 döneminin temel politikalarına, ilkelerine, hedef ve gösterge niteliğindeki ekonomik büyüklüklerine yer verdiğimiz Orta Vadeli Program bugün yayımlandı. Özel sektör öncülüğünde dayanıklı bir büyüme için makroekonomik istikrarı daha da güçlendireceğiz” dedi.

  • TÜİK Ağustos ayı enflasyonunu açıkladı

    TÜİK Ağustos ayı enflasyonunu açıkladı

    Türkiye İstatistik Kurumu, Ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici fiyatları (TÜFE), Ağustos ayında aylık bazda yüzde 1,12 arttı. Yıllık bazda enflasyon ise yüzde 19,25 oldu. Yurtiçi üretici fiyatları (ÜFE) Ağustos’ta aylık yüzde 2,77 atarken, yıllık bazda %45.52 artış kaydetti.

    TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %1,12, bir önceki yılın Aralık ayına göre %11,65, bir önceki yılın aynı ayına göre %19,25 ve on iki aylık ortalamalara göre %15,78 artış gerçekleşti.

    Yurtiçi ÜFE Ağustos’ta aylık yüzde 2,77 atarken, yıllık bazda %45.52 artış kaydetti.

    Yıllık TÜFE’ye göre 7 ana grup daha düşük, 5 ana grup daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık en düşük artış %1,79 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, %4,79 ile haberleşme, %7,47 ile giyim ve ayakkabı ve %10,75 ile eğitim oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %29,00 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %22,91 ile ev eşyası ve %21,76 ile ulaştırma oldu.

    Aylık TÜFE’ye göre 7 ana grup daha düşük, 5 ana grup daha yüksek değişim gösterdi

    Aylık düşüş gösteren ana gruplar %3,08 ile giyim ve ayakkabı ve %0,77 ile ulaştırma oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Ağustos ayında en az artış gösteren diğer ana gruplar %0,18 ile alkollü içecekler ve tütün, %0,31 ile sağlık ve %0,58 ile eğitim oldu. Buna karşılık, 2021 yılı Ağustos ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, %3,18 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %2,27 ile lokanta ve oteller ve %1,38 ile ev eşyası oldu.

    Ağustos 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 59 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 49 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 307 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %18,46, aylık %0,74 arttı

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %0,74, bir önceki yılın Aralık ayına göre %10,98, bir önceki yılın aynı ayına göre %18,46 ve on iki aylık ortalamalara göre %16,14 artış gerçekleşti.

  • 3600 ek gösterge için yeni açıklama

    3600 ek gösterge için yeni açıklama

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 1,5 milyon memurun beklediği 3600 ek gösterge sorununu sözleşmeyle kayıt altına aldıklarını belirterek, “Bütün memurlar için fiili bir sorun olan ek gösterge meselesini çözüme kavuşturacağız. Şimdi onun çalışma programını hazırlıyoruz” dedi.

    Türk Telekom ve Türkiye Haber-İş Sendikası arasındaki 14’üncü Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi müzakere süreci anlaşmayla sonuçlandı. Yaklaşık 10 bin çalışanı kapsayan Toplu İş Sözleşmesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Solak ile diğer sendika ve kurum temsilcilerinin katılımıyla imzalandı.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, konuşmasında, “Daha güçlü bir Türkiye hayaliyle çalışmalarımızı yoğun bir şekilde gerçekleştirirken, Haber-İş Sendikası ile Türk Telekom A.Ş. arasındaki 14’üncü dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlanmasından duyduğum memnuniyetimi ifade ediyor, katkılarından dolayı tüm taraflara teşekkür ediyorum” dedi.

    “ÜRETİMİMİZ TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR”

    Karaismailoğlu, Türkiye’nin pandemi sürecini çok iyi yönettiği, Türkiye ekonomisinin yüzde 21,7 büyüdüğünü hatırlatarak şöyle konuştu;

    “Bu büyüme trendindeki başarıda işçilerimizle işverenlerimizin, kamu ve özel sektör temsilcilerimizin emek ve katkıları büyüktür. Bu büyüme Cumhurbaşkanımızın da sıklıkla ifade ettiği gibi ekonomide yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelli ilerlememiz ve gelişmemiz açısından önemli bir göstergedir. Allah’a şükürler olsun, geldiğimiz noktada üretimimiz tüm hızıyla sürüyor. Otoyollarımız, havalimanlarımız, limanlarımız dünyayı Türkiye’ye bağlıyor, ihracatımızın tıkır tıkır işlemesine yardımcı oluyor. Dünyanın lojistik gücü olmak için adımlarımızı büyük projelerle atıyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, devam eden yatırımlarımızda, Sağlık Bakanlığı’nın öngördüğü tedbirleri uygulayarak tüm şantiyelerimizi açık tuttuk.”

    “3600 EK GÖSTERGE SORUNUNU KAYIT ALTINA ALDIK”

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de geçen günlerde farklı kurumlarda çalışan 700 bin işçiyi kapsayan önemli bir sözleşme imzaladıklarını anımsattı. Sözleşmeyle piyasada düşük ücret alan yaklaşık 320 bin işçinin ücret seviyelerini belli noktaya getirdiklerini belirten Bilgin, “Özel sektör için de yol gösterdik. Onlar için de belli bir taban, zemin oluşturduk. Bunun için ben kamuda yapılan sözleşmeyi çok önemli buluyorum. Aynı şeyi memurlar için yaptık. Memurlarla yaptığımız sözleşmede kümülatif olarak yaklaşık yüzde 32 civarında bir artış gerçekleştirdik, tabi bu 2022-2023 için. Genel başkan burada vurguladı. Çok önemli bir kararı da o sözleşmeyle belirledik. 3600 ek gösterge sorununu sözleşmeyle kayıt altına aldık. Bütün memurlar için fiili bir sorun olan ek gösterge meselesini çözüme kavuşturacağız. Bu sözleşmeyle kayıt altına alındı. Şimdi onun çalışma programını hazırlıyoruz” diye konuştu.

  • Kartlı harcamalar yüzde 41 arttı

    Kartlı harcamalar yüzde 41 arttı

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Visa’nın ikincisini gerçekleştirdiği Harcamalar Araştırması’na göre, Türkiye’de 2021’in ilk ayları itibari ile (Ocak-Nisan) kartlı harcamalar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41 arttı.

    TOBB ve Visa, Türkiye’de yapılan kartlı harcamalarda Covid-19 etkisini inceleyen araştırmanın ikincisini kamuoyuyla paylaştı. İlki Mart-Ağustos 2020 dönemine bakılarak gerçekleştirilen Harcamalar Araştırması’nın ikincisinde pandeminin kış aylarına denk gelen ikinci dalgası ve 2021’in ilk dört ayı analiz edildi. Araştırmada öne çıkan sonuçlara göre, Türkiye’de 2020 yaz aylarındaki normalleşme ile başlayan toparlanma süreci, ikinci dalganın başladığı Aralık ayında yavaşlamakla birlikte, eski ivmesini kısa sürede tekrar kazandı. 2021’in ilk ayları itibari ile (Ocak-Nisan) kartlı harcamalar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41 arttı.

    Türkiye’de diğer ülkelere göre daha çok kartlı harcama yapıldı

    Araştırmada Covid-19 döneminde erken ve kısıtlayıcı tedbirler alan İtalya, diğer ülkelere oranla daha az kısıtlama getiren İsveç ve Türkiye’ye benzer kısıtlama yaklaşımları gösteren ABD ile kıyaslamalar yer alıyor. Buna göre Türkiye’nin diğer ülkelerine göre daha iyi performans sergilediği ortaya çıkıyor. İkinci dalganın başlangıcında kartlı harcamalar bakımından İsveç keskin düşüşler yaşarken, benzer kısıtlamalar uygulayan ABD ve Türkiye’nin kartlı harcamalar grafiğinin birbirine yakın dalgalanmalar yaşadığı gözleniyor. Temmuz 2020-Mart 2021 arasındaki tüm aylarda Türkiye’nin diğer üç ülkeye kıyasla daha iyi bir sınav verdiği de dikkat çekiyor. Mart 2021 bir önceki yılın Mart’ı ile karşılaştırıldığında, kartlı harcamaların Türkiye’de yüzde 50, İtalya ve ABD’de yüzde 40 oranında büyüdüğü, İsveç’te ise yüzde 15 küçüldüğü görülüyor.

    Kartlı harcamaların 3 yıldızı e-ticaret, banka kartları ve temassız ödeme oldu

    Türkiye’de, Nisan 2019-Mart 2020 ve Nisan 2020-Mart 2021 dönemindeki harcamalar karşılaştırıldığında, ödemeler dünyasında 3 önemli sıçrama öne çıkıyor. Sokağa çıkma kısıtlamaları ve tüketici alışkanlıklarının değişmesiyle Türkiye’de rekor seviyelere ulaşan e-ticaretin yüzde 55, banka kartı harcamalarının yüzde 40 büyümesi ve temassız ödemelerin 6 katına çıkmış olması kartlı ödemelerdeki büyümenin yapı taşlarına işaret ediyor. Kartlı ödemelerin yüzde 17’sini oluşturan banka kartı harcamalarının, kredi kartı yıllık büyümesinin 2.5 katı üzerinde artması da ayrıca dikkat çekiyor.

    Pandeminin yükselen sektörleri: Elektrik-elektronik ve yapı-dekorasyon

    Araştırma kapsamında, farklı sektörlerde Covid-19 sürecine bağlı olarak gerçekleşen değişimler de analiz edildi. Buna göre, evde kalmanın zorunlu olduğu ve uzaktan eğitimin devam ettiği pandeminin ikinci dalgasında, tüketicilerin artık e-ticareti benimsemiş olmasının da etkisiyle market-AVM-gıda, yapı-dekorasyon ve elektrik-elektronik sektörlerinde hızlı ve kalıcı bir büyüme gerçekleşti. Market-AVM-gıda sektörleri kategorisinde 2021’in Nisan ayında geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 41 artış gözlemlenirken, bu oran elektrik-elektronik sektöründe yüzde 82, yapı-dekorasyon sektöründe ise yüzde 118 olarak gerçekleşti.

    Yeme-içme sektörü pandemi koşullarına uyum sağladı

    Pandeminin ikinci dalgasıyla birlikte gelen ek kısıtlamaların etkisi, özellikle yemek (restoran) sektöründe gözlemlendi. Restoran sektöründe dikkat çekici gelişme ise bu alandaki harcamaların Nisan 2021’e bakıldığında Nisan 2020’ye kıyasla üç kat artması. Bu artış, paket servise geçen ve internet üzerinden sipariş almaya başlayan işletmelerin dijital dönüşüme uyum sağladığını gösteriyor.

    Araştırma sonuçlarını değerlendiren TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu; Türk iş dünyasının dinamik yapısının, Türkiye’yi diğer ülkelerden pozitif olarak ayrıştırdığını ifade ederek, “Her kriz, kendi fırsatını da beraberinde getirir. İçinden geçtiğimiz pandemi döneminde Türk iş dünyası; dinamik yapısı sayesinde, hızlı bir dönüşüm sürecinden geçerek e-ticaret, paket servis, vb. uygulamaları hayata geçirerek, tüketici ihtiyaçlarına daha kolay cevap verir hale geldi. Bu dönüşüm hem firmaların pandemiden daha sınırlı etkilenmesine hem de tüketicilerin tüketim alışkanlarını devam ettirebilmesine imkan sağladı” dedi.

    İş dünyasının içinden geçtiği dönüşümde sürecinde TOBB olarak firmalara rehberlik ettiklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu pandemi sürecinin, e-ticaretin asla ihmal edilmemesi gerektiğini bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Bu dönemde kredi kartı harcamalarının 3’te 1’inin e-ticaret üzerinden yapıldığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Biz de üyelerimizi e-ticarete hazırlamak için birçok online bilgilendirme toplantısı düzenledik. Bunun yanında sertifikalı e-ticaret ve e-ihracat eğitim programları yaptık. Üyelerimizin e-ticarette yer alması için pek çok e-ticaret platformu ile özel kampanyalar hazırlayarak, üyelerimizin kullanımına sunduk” açıklamasında bulundu.

    Araştırmadan çıkan sonuçları değerlendiren Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel ise şunları kaydetti:

    “Visa ve TOBB Harcamalar Araştırması, Türkiye’nin pandeminin ikinci dalgasında da kartlı harcamalar bakımından büyüme trendinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu performansın itici güçleri, pandemi öncesine göre eşik atladığı görülen online harcamalar, ödeme tercihlerinde artık bir norm haline gelen temassızın devam eden yükselişi ve banka kartı ile yapılan harcamalardaki artış oldu. Ülkemizdeki kartlı ödemeler altyapısının tüketici davranışındaki değişime cevap verebilecek şekilde gelişmiş olmasının bu büyüme trendine etkisi büyük. Yine araştırmadan çıkan sonuçlara göre başta yemek sektörü olmak üzere, pek çok sektörde faaliyet gösteren KOBİ’lerin pandeminin ikinci dalgasında işlerini, değişen tüketici beklentilerine göre uyumlandırdığını görüyoruz. Visa olarak bu çıktıların ışığında KOBİ’lerin dijitalleşmesine verdiğimiz desteği İşimi Yönetebiliyorum projesi ve TOBB ile hayata geçirdiğimiz Akıllı KOBİ platformu ile sürdürmeye devam edeceğiz.”

  • TÜRK-İŞ açlık sınırını açıkladı

    TÜRK-İŞ açlık sınırını açıkladı

    TÜRK-İŞ Araştırmasının Ağustos 2021 ayı sonucuna göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.926,72 TL oldu.

    Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 9.533,28 TL, Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.572,79 TL olmuştur.

    Türk-İş tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

    Başta gıda maddeleri olmak üzere, zorunlu harcamalara yönelik mal ve hizmetlerdeki fiyat artışları dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartlarını doğrudan etkilemektedir. Enflasyondaki gelişmeler özellikle ücret/maaş gelirlerindeki artışların da temel gerekçesi olmaktadır. Uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların önceliği “insana yakışır yaşam şartları” sağlamak, bu yolla adaletsizliği ortadan kaldırarak refahı daha geniş kesimlere yaygınlaştırmaktır. TÜRK-İŞ tarafından 34 yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan, bu alanda öncü ve diğer çalışmalara örnek olan “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırması, ücretli çalışanların “geçim şartlarını” ortaya koyan önemli bir çalışma olmaya devam etmektedir. Çoğu zaman ücret geliri seviyesi ile yapılması zorunlu harcama tutarı arasındaki fark, çalışanların içinde bulunduğu geçim şartlarını açıkça ortaya koymaktadır.

    DÖRT KİŞİLİK BİR AİLENİN AÇLIK SINIRI: 2.926,72 TL

    TÜRK-İŞ Araştırmasının Ağustos 2021 ayı sonucuna göre; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.926,72 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 9.533,28 TL, Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.572,79 TL olmuştur. Halen yürürlükte olan aylık net 2.825,90 TL asgari ücret yine açlık sınırının altındadır. Asgari ücret ile bir kişinin yaşam maliyeti olan 3.573 TL arasındaki fark bu ay itibariyle 747 TL olarak hesaplanmaktadır. (2020 yılının Ağustos ayı itibariyle net asgari ücret 2.324,70 TL ve aynı ay itibariyle bir kişinin aylık yaşama maliyeti ise 2.892 TL’dir).

    Dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması (mutfak masrafı) geçen aya göre 23 TL, yılbaşına göre 337 TL ve geçen yıla göre 543 TL artmıştır. Yapılması gereken toplam harcama tutarı (aile bütçesi) ise aylık 76 TL, sekiz aylık 1.097 TL ve yıllık 1.769 TL tutarında artmıştır. TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim Ağustos 2021 itibariyle şu şekilde gelişti: Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,80 oranında artış gösterdi. Yılın ilk sekiz ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 13,0 oranında gerçekleşti.

    Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 22,78 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 19,06 olarak hesaplandı.

  • 1 litre sütün fiyatı 9 liraya dayandı

    1 litre sütün fiyatı 9 liraya dayandı

    Market raflarında yaygın markalı 1 litre sütün fiyatı 8 lira 45 kuruşa çıktı. Sanayiciler çiğ süt fiyat artışına dikkat çekerken, üreticiler ise mevcut girdi maliyetleriyle zor günler geçirdiklerini belirtiyor.

    Market raflarında 1 litre tam yağlı süt fiyatı yaygın markalarda 8 lira 20 kuruş ile 8 lira 45 kuruş arasında değişiyor. Marketlerin kendi markalı sütleri ise 5.25-7.95 arasında değişen fiyatlara satılıyor. 2021 süresince sanayiciler yüzde 20’nin üzerinde fiyat artışı yaptıklarını ifade ederken, bu oranın, artan girdi maliyetlerine kıyasla oldukça düşük kaldığını belirtiyor. Diğer taraftan ise üreticiye verilen çiğ süt fiyatının yükseltilmesinin de fiyat artışında payı olduğu kaydediliyor. Üreticiler daha önce litre başına 2 lira 80 kuruş çiğ süt ödemesi alırken, Temmuz ayında çiğ süt fiyatı Aralık ayı sonuna kadar geçerli olmak üzere 3 lira 20 kuruşa çıkarılmıştı. Üreticinin beklentisi ise 3 lira 50 kuruş idi.

    Üreticiler, özellikle yem fiyatları ve biriken borçlarına dikkat çekerken; sütten para kazanamayan çiftçilerin hayvanlarını kestirmeye başladığını dile getiriyor.

    Milliyet gazetesinden Duygu Erdoğan’ın haberinde görüşlerine yer verilen Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin, 1 litre süte karşılık 1.3 kilo yem alarak ‘süt/yem paritesinin’ korunabileceğini anlatarak bu durumda paritenin bile sağlanamadığı söyledi.

    “FİYATI KORUMAK İSTİYORUZ”

    Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Başkanı Tarık Tezel, dünyada artan emtia fiyatları, ambalaj, akaryakıt, enerji gibi girdi maliyetlerinin çok yükseldiğini vurgularken, “Çiğ süt fiyatına yılbaşında yüzde 26, ardından yüzde 14 artış verildi. Yanı sıra maliyetlerimiz oldukça ciddi oranda artıyor. Yine de sanayicinin sütte fiyat artışı yüzde 20’lerde sınırlı kaldı. Bunu koruyarak yılı kapatmak istiyoruz. Yeni bir fiyat artışı öngörülmüyor” dedi.

    “ANLAŞILIR GİBİ DEĞİL”

    ‘Üretici de tüketici de kendi fiyatını belirleyemiyor’ diyen Tevfik Keskin, “Çiğ süte kuruşlarla gelen fiyat artışının satış fiyatlarına bu kadar yüksek etki ettirilmesi anlaşılır değil. Her koşulda üretmeye devam eden üreticilerimiz çok zor zamanlardan geçiyor. Girdi maliyetleri, bakım maliyetleri çok yükseldi. Çiftçi borcunu ödeyemezse önce ineğini kestiriyor. Yılın her günü gece gündüz çalışıyoruz. Fiyat artışı için sanayi ve marketlere bakmak lazım. Üreticinin tek derdi, geçimini sağlamaktır” diye konuştu.

    YEME YERİNDE MÜDAHALE

    Genel olarak hayvancılık sektöründe artan yem fiyatlarını regüle etmek için devreye giren Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile fiyatlarda bir miktar gevşeme oldu. Arpa üzerinden bu müdahaleyi yürüten TMD yakında mısır için de fiyatlarda denge ve istikrar oluşturmak adına mısır satışlarına başlayacak. TMO’nun arpa satışları haziran ve temmuzda 6+6 olmak üzere fiyatlarda 12 lira düşüş getirdiğini anlatan üreticiler, ancak yakın zamanda kepek fiyatlarındaki artış nedeniyle yeme 5 lira zam yapıldığını belirtiyor. Tevfik Keskin, “TMO’nun hamlesi çok önemli, faydasını görüyoruz. Şu anda yem fiyatı 147 lira seviyesinde bulunuyor” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan rezerv açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan rezerv açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 1’in altında olduğunu belirterek bunu yüzde 5,1’e getirdiklerini söyledi. Erdoğan, Merkez Bankası rezervlerinin 109 milyar dolar seviyesinde olduğunu ve süreci tamamlanan işlemlerle önümüzdeki günlerde 115 milyar doların üzerine çıkacağını açıkladı.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşuyor.

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Türkiye bölgesinde egemenlik haklarını gerçek anlamda kullanabilen az sayıdaki ülkelerden biri. Bazen birileri ’19 yılda ne yaptınız?’ diyecek cüreti gösterebiliyorlar. Bu tür ithamlara vereceğimiz en güzel cevap 19 yılda yaptıklarımızı anlatmaktır. Cari açığı 2019’da fazlaya dönüştürmeyi başarmıştık, yakında yeniden aynı tabloyu göreceğiz.

    ”MERKEZ BANKASI REZERVLERİMİZ 109 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDEDİR”

    Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme oranını yüzde 1’in altında aldık yüzde 5,1 seviyesine getirdik. Merkez Bankası rezervlerimiz şu an 109 milyar dolar seviyesindedir. Süreci tamamlanan işlemlerle önümüzdeki günlerde 115 milyar doların üzerine çıkacak.

    ”MİLLİ GELİRİMİZİ EN KISA SÜREDE TRİLYON DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARACAĞIZ”

    Dövizdeki dalgalanma başta olmak üzere yaşadığımız hadiseler sebebiyle bir miktar düşen milli gelirimizi en kısa sürede trilyon doların üzerine çıkaracağız.

    ”HAVALİMANI SAYIMIZI 26’DAN 56’YA ÇIKARDIK”

    Eğitimde derslik sayımızı 343 binden aldık 620 binin üzerine çıkardık. 22 bin yatak kapasiteli 17 şehir hastanemizle sağlıkta hizmet kalitesini artırdık. Düzensiz göçle daha etkin mücadele için 25 Geri Gönderme Merkezi oluşturduk. 26’dan aldığımız havalimanı sayımızı 19 yılda 56’ya çıkardık. 19 yılda çiftçilerimize 165 milyar lira tutarında destek verdik.

    ”2023’TE KENDİ OTOMOBİLİMİZİ YOLLARDA GÖRECEĞİZ”

    Yerli otomobilimizin üretim süreci plana göre gidiyor. İnşallah 2023 yılında kendi otomobilimizi yollarda göreceğiz.”

    ”EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI 5700 LİRAYA YÜKSELMİŞTİR”

    Kamu çalışanlarına yönelik toplu sözleşmenin hayırlı olmasını diliyorum. En düşük memur maaşı 4348 liradan 5700 liraya yükselmiştir. Okul öncesi ve sınıf öğretmenlerine haftada 2 saat ilave ek ders imkanı sağlanmıştır. 2022-2023 yılları için memur maaşlarındaki artış oranı ortalama yüzde 31,2 ve miktar olarak 1352 lira olarak gerçekleşmiştir. Kamu işçilerimizden sonra memurlarımızı da enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirdik.

    ”KÜLLERİNDEN ORMANLARIMIZIN DOĞDUĞUNU GÖRECEĞİZ”

    Genel bir küresel felaketle karşı karşıya olduğumuz bir gerçektir. Eşi benzeri görülmemiş yangınların izlerini silmekte kararlıyız. Allah’ın izniyle bu devlet güçlü, bu millet güçlü ve biz bunu başaracağız. Adeta küllerinden ormanlarımızın doğduğunu göreceğiz. Geniş ölçekli bir heyetle arkadaşlarımızı Doğu, Batı Karadeniz ve güneyde çalışma yapmak üzere görevlendirmeleri dün gerçekleştirdik. Afetlerin başından itibaren devlet olarak halkın yanında olduk.”

    ”HER SAHADA OLMALIYIZ”

    Haziran 2023’e kadar gece gündüz çalışmamız gerekiyor. Her sahada olmalıyız. Ahlat’a yarın gidiyoruz. Malazgirt oralardayız. Ahlat’ta büyükçe bir yeri devlet olarak aldık orayı devletimize kazandırıyoruz. Devlet Bey ile beraber orada törenlerimizi yapacağız. Oradan döndükten sonra Doğu Karadeniz’de programlarımızı devam ettireceğiz. Artvin’de durum nedir bunların yerinde görelim istiyoruz. Bartın Sinop Kastamonu heyetlerimizle dolaşacağız. Antalya Muğla’yı da dolaşacağız. Sembolik olarak bitirilen evler var belki bu evlerin açılışlarını yapacağız.”

  • 2022’de hangi memur ne kadar maaş alacak?

    2022’de hangi memur ne kadar maaş alacak?

    Memur ve memur emeklisi için yapılacak zam oranları belli oldu. Hakem Kurulu, memur ve memur emeklisi için 2022 ve 2023 yıllarında yapılacak zam oranına ilişkin son kararı verdi. Peki, memur ve memur emeklisi için kadar zam yapıldı? 2022’de hangi memur ne kadar maaş alacak? İşte 2022 memur zam oranları ile ilgili tüm ayrıntılar!

    Memur ve memur emeklisi için 2022’de yapılacak zam oranı için görüşmeler 23 Ağustos’ta sona erdi. Hükümet ile memur sendikaları arasında 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sağlanan anlaşmaya göre, memur ve memur emeklisi maaşları için 2022’nin ilk altı ayı yüzde 5, ikinci altı ayı yüzde 7, 2023’ün ilk altı ayı yüzde 8, ikinci altı ayı yüzde 6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı.

    MAAŞ ARTIŞINA İLİŞKİN TABLO

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, sosyal medya hesabından 6. Dönem Toplu Sözleşmesi’ne ilişkin paylaşımda bulundu. Maaş artışlarına ilişkin tabloyu da paylaşan Bilgin, “6. Dönem Toplu Sözleşmemizi az önce gece saatlerinde imzaladık. Kamu çalışanlarımız için son yıllardaki en yüksek kazanımlar, istikrarla büyümeye devam eden güçlü Türkiye’nin en önemli göstergesidir” ifadelerine yer verdi.

    3600 EK GÖSTERGE

    Bakan Bilgin, 3600 Ek Gösterge ve sözleşmeli kamu çalışanlarının durumuyla ilgili, şunları söyledi:

    “3600 Ek Gösterge meselesi Memur-Sen’in katıldığı bir çalışma grubuyla bu sözleşme döneminde tamamlanacaktır. Kanun gerektiren bir şeydir. Biz çalışmamızı yaptıktan sonra kanun çıkartmak Meclisin inisiyatifinde. Diğer bir mevzu, sözleşmeli çalışanlar konusu. Orada da 3+1 ilkesini benimsedik. Onun da teknik ayrıntısını arkadaşlarımız hazırladı. Bu konuda yerel yönetimlerin çalışanlarına karşı yürütülebilecek bir haksızlığı gidermek için de ilgili düzenlemelerin yapıldığını ifade etmek isterim.”