Serbest piyasada 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 446,20 lira oldu.
İstanbul Kapalıçarşı’da 446 liradan alınan 24 Ayar Külçe Altın (Gr.) 446,20 liradan, 2 bin 939 liradan alınan Cumhuriyet Ata Lira 2 bin 960 liradan, 406,80 liradan alınan 22 Ayar Bilezik (Gr.) 410,80 liradan, 2 bin 872 liradan alınan Lira (Tam) Ziynet 2 bin 892 liradan, bin 436 liradan alınan Yarım Ziynet bin 446 liradan ve 718 liradan alınan Çeyrek Ziynet 723 liradan satıldı.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürütülen reform çalışmalarının iş dünyasının motivasyonunu artırdığını belirterek, “Yeni yılda en önemli beklentimiz, içinde bulunduğumuz zorlukları aşarak, sağlık ve güvenle iş ve yatırım ortamının daha cazip hale getirilmesidir” dedi.
BTSO yılın son meclis toplantısını online ortamda gerçekleştirdi. BTSO Başkanı İbrahim Burkay, yeni tip koronavirüs salgını sebebiyle sağlıkta ve toplumsal yaşamda olduğu kadar ekonomide de derin izler bırakan olağanüstü bir yılı geride bırakmaya hazırlandıklarını söyledi. Pandemi sürecinde Bursa iş dünyasının sıkıntılarına çözüm üretmek, talep ve beklentilerini karşılamak üzere harekete geçen öncü kurumlar arasında olduklarını ifade eden Başkan Burkay, “Mart ayında hazırladığımız ‘Acil Eylem Planı’ ve valiliğimiz öncülüğünde oluşturduğumuz ‘Kriz Yönetim Masası’ ile salgın döneminde de üyelerimizin her an yanında olduk. Genişletilmiş sektörel analiz toplantılarımızda belirlediğimiz sorun ve önerileri, bakanlarımızla ve bakan yardımcılarımızla düzenlediğimiz istişare toplantılarında kendilerine doğrudan aktardık. Sektörlerimize yönelik hazırladığımız raporları TOBB, ilgili bakanlıklarımız ve Sayın Cumhurbaşkanımıza sunarak karar alma süreçlerinde hızlı ve etkin rol oynadık.” diye konuştu.
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, küresel ölçekte son 100 yılın en büyük krizinin yaşandığına işaret ederek, kent olarak yeme-içme ve turizm başta olmak üzere hizmetler sektöründe yaşanan zorluklara karşın girişimcilik potansiyelini geliştirmeye ve ihracat odaklı kalkınma hamlesine katkı sağlamayı sürdürdüklerini söyledi. İbrahim Burkay, “Bu olağanüstü şartlarda kapanan firma sayımız önceki yılların altında kalırken, 4.500’e yakın yeni şirket kuruluşuna ev sahipliği yaptık. Türkiye’de birçok Oda’nın üye sayısından fazla yeni şirket kuruluşuna sadece 2020 yılı içinde ulaştık. Bu da kentimizdeki girişimci gücünün ve potansiyelin göstergesidir. Bursa iş dünyası olarak gerçekleştirdiğimiz yaklaşık 13 milyar dolarlık ihracat rakamı da küresel kriz döneminde elde edilmiş çok kıymetli bir başarıdır.” dedi.
Milli dayanışma içerisinde hareket ederek, Türkiye’nin geleceği için azim, sabır ve özveriyle çalışan tüm firmaların her türlü takdiri fazlasıyla hak ettiğini dile getiren İbrahim Burkay, “Meclis, komite ve konsey üyelerimiz kendi işlerinden feragat ederek, Oda’mızın çalışmalarına gönüllülük esasıyla katkı sağladılar. Sektörlerimizin sorunlarıyla yakından ilgilendiler. Bu vesileyle başta BTSO Meclis, komite ve konsey üyelerimiz olmak üzere yaptığımız çalışmaları destekleyen, Bursamız ve ülke ekonomimiz için değer üreten herkese yürekten teşekkür ediyorum. Karşılaşılan zorluklar ne kadar büyükse bunların üstesinden gelmek bir o kadar gurur vericidir. İnşallah yeni yıldan itibaren içinde bulunduğumuz zorlukları aşarak tüm gücümüzle ülkemizin vizyonu doğrultusunda yeniden büyük hedeflerimize odaklanacağız.” diye konuştu.
BTSO olarak 2020 yılında da kentin cazibe merkezi kimliğini güçlendiren çalışmalara imza attıklarını ifade eden Başkan Burkay, “Alanında Avrupa’nın en büyük merkezi olan GUHEM’i Bursa’mıza kazandırmanın gururunu yaşadık. BUTEKOM bünyesinde faaliyet gösteren İleri Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi’ni de yine bu yıl içinde iş dünyamızın hizmetine sunduk. Teknoloji odaklı hamlelerimiz, sürdürülebilir başarıların anahtarı olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, Bursa’mıza ve ülkemize kazandırdığımız TEKNOSAB, küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz için hazırlıklarını sürdürdüğümüz KOBİ OSB gibi projeler, rekabet gücümüze güç katacak niteliktedir. Marmara Havzası’nda gerçekleştirdiğimiz dönüşüm hamlesi ve teknoloji odaklı üretim altyapısı, ülkemizin 60 yıllık hayali olan yerli otomobil projesini de bu yıl içinde Bursa’mıza taşıdı. Kentimizin dijital dönüşümüyle birlikte orta-yüksek ve ileri teknolojili üretim hedeflerimiz doğrultusundaki projelerimiz 2020 yılında da tüm hızıyla sürdü.” dedi.
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’ye örnek projeleri hayata geçirirken öz kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde kullandıklarını belirterek, desteklerinden dolayı meclis üyelerine teşekkür etti.
Yeni yılda en önemli beklentilerinin zorlukları aşarak, sağlık ve güvenle iş ve yatırım ortamının daha cazip hale getirilmesi, olduğunu vurgulayan İbrahim Burkay, artan enflasyon, fiyat istikrarsızlığının tetiklediği faiz oranları, kurdaki agresif iniş çıkışlar ve ihraç pazarlarındaki ciddi daralmanın gelirleri düşürürken, maliyetleri artırdığına dikkat çekti. Merkez Bankası’nın tek haneli enflasyon, istikrarlı kur ve yatırımı cazip kılan faiz oranlarına ilişkin çalışmalarının kritik nitelikte olduğunu belirten Başkan Burkay, şöyle devam etti: “Diğer taraftan Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hukuk, demokrasi ve ekonomide gerçekleştirilecek seferberlik en önemli motivasyon kaynağımızdır. Toplumun her kesiminden görüş alınarak geniş kapsamlı istişarelerle hazırlanan reform paketi, ülkemizin kısa vadeli geçici çözümlerle değil, orta ve uzun vadeli adımlarla hedeflerine yürümesi açısından da stratejik önem taşımaktadır.”
Geliştirilen aşıların olumlu etkileriyle özellikle yılın ikinci çeyreğinden itibaren ötelenen taleplerin ticarete yansıyacağına dair öngörülerin artmaya başladığını dile getiren İbrahim Burkay, “Bu yeni döneme şimdiden hazırlanmak işletmelerimize ve ekonomimize önemli bir rekabet avantajı da sağlayacaktır. Çünkü en büyük gücümüz, ekonomideki virüsün de panzehiri olan nitelikli üretimdir. Bu kapsamda üreticilerimizin ve faaliyetleri kısıtlanan işletmelerimizin kamu tarafından finansal açıdan desteklenmesi, yeni dönemi taçlandıracak, yatırım ve istihdam adına hızlı bir toparlanma sağlayacaktır.” dedi.
BTSO’nun 2021 yılında gerçekleştirmeyi planladığı çalışmalara da değinen İbrahim Burkay, şunları söyledi: “Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu olarak üyelerimizin sorunlarına çözüm üretmeye, kentimizin sanayi dönüşümüne liderlik etmeye devam edeceğiz. Yeni yılda mevcut projelerimizle birlikte dijitalleşme, elektronik ticaret, sanal fuarlar ve sanal ticaret heyetleri ile nano teknoloji mükemmeliyet merkezi gibi yenilikçi çalışmalarımızla Bursa’mıza değer katmayı sürdüreceğiz. Sosyal hayatın kısa süre içerisinde normal akışına dönmesiyle dinamik ve rekabetçi özel sektörümüz, yetişmiş insan gücümüz, iç pazar kapasitemiz ve yeni ihracat hamlesiyle bu süreçten de güçlenerek çıkacağız.”
Meclis Başkanı Ali Uğur, koronavirüs salgınının hem toplumsal hem de ekonomik hayatı derinden etkilediğini ifade ederek, “Odamız koronavirüsle mücadele kapsamında proaktif ve sonuç odaklı yoğun bir çaba sergiledi. Pandemi, dayanışmanın, birlik ve beraberliğin önemini kavradığımız bir dönem oldu. 2021’in bu örnek dayanışmanın sürdürüldüğü ve yeni başarılara imza attığımız bir yıl olmasını temenni ediyorum.” dedi.
Türkiye’nin 2020 yılını salgın hastalık, kuraklık ve depremlerin gölgesinde geçirdiğini söyleyen Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, “Türkiye ekonomisi oldukça kritik bir eşikten geçerken iş dünyası olarak beklentimiz, hayata geçirilecek reform çapındaki yeni üzenlemelerle, 2021 yılının daha pozitif geçmesidir” dedi.
Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, 2020 yılını değerlendirirken yeni yıla ilişkin de önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin gerek dış gelişmeler gerekse ekonomik yapılarla çok sıkıntılı bir süreçten geçtiği 2019 yılının ardından, 2020 yılına oldukça hızlı başlangıç yaptığını hatırlatan Başkan Özer Matlı, “İlk üç ayın ekonomik göstergeleri gayet iyi olmasına rağmen mart ayından itibaren hiç beklemediğimiz bir pandemi sürecinin içerisine girdik. Sosyal, ekonomik ve psikolojik olarak tüm hayatımızı derinden etkileyen bu süreç; tüm dünyada ülkelerin bir taraftan sağlık sınavı verirken diğer taraftan ekonomilerini ayakta tutacak tedbirleri hayata geçirmek için inanılmaz gayret sarf etmesine sebep oldu” dedi.
Bu zorlu dönemde para, maliye ve direkt kontrol politikalarıyla ülke ekonomisinde topyekûn bir süreç yönetildiğine dikkat çeken Başkan Özer Matlı,“Ekonomimize ciddi olumsuz yansımaları olan salgın sürecinde, çatı kuruluşumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği öncülüğünde sorunları çözüme kavuşturma noktasında gece gündüz demeden aralıksız bir şekilde çalıştık. Üyelerimizden gelen sıkıntı ve taleplerin giderilmesi noktasında hükümetimiz ile yoğun temaslarda bulunarak, Nefes Kredisi ve Ziraat Bankası ile imzaladığımız kolay finansman protokolü gibi finansmana erişim noktasında esnafımızın ve sanayicimizin yanında olduk. Ayrıca, taleplerimiz doğrultusunda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde ekonomik hayata ilişkin alınan tedbirler, süreci nispeten kolay atlamamızı sağladı ve Türkiye, küresel pazarların tarihi daralmalar yaşadığı bir süreçte, birçok ülkeden pozitif yönde ayrışmayı başardı” diye konuştu.
Koronavirüs salgınıyla topyekûn mücadele edilen bir dönemde Bursa Ticaret Borsası’nın ihtiyaç duyulan her konuda hem maddi hem de manevi desteğini esirgemediğini söyleyen Başkan Özer Matlı, “Salgının ülkemizde görüldüğü mart ayından itibaren yardım faaliyetlerini Bursa Valiliği ve ilgili kurumlarımız ile koordineli bir şekilde yürüttük. Pandemi nedeniyle evlerinden çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlarımız ve geçim sıkıntısı çeken hemşerilerimiz için erzak ve hijyen malzemesi temin ederken, İl Sağlık Müdürlüğü’ne ‘Covid-19 Hızlı Test Kiti’ ve filyasyon aracı kiralama desteği konusunda maddi destek sağladık. Yine, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanemize yoğun bakım hastaları için solunum makinesi desteğinde bulunduk” dedi.
Yarının Türkiye’sini inşa edecek olan gençlerin eğitimine ayrı önem gösterdiklerini kaydeden Başkan Özer Matlı, “Pandemi sürecinde bütün çocuklarımızın eğitim ve öğretim programlarına erişebilmeleri için eğitime yatırım yapmayı ihmal etmedik. Eğitimlerine evden online olarak devam etmek zorunda kalan ancak maddi imkânı bulunmayan ihtiyaç sahibi öğrencilerimize tablet desteğinde bulunduk. Bunu yanı sıra üyelerimizin ve sektörün nitelikli iş gücüne ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla, Türkiye’nin ilk ve tek tarım lisesi olan proje okulumuz Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin eğitim kalitesiyle Türkiye’ye rol model olması yönünde çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Yine hayata geçirdiğimiz bir diğer proje olan ‘İstasyon Bursa’ projesiyle, genç girişimcilerimiz için ortak çalışma ve kapasite geliştirici eğitimlere erişim alanı yaratıp, yetişmiş insan gücünü, Bursa’mıza ve iş dünyasına kazandırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Başkan Özer Matlı, pandemi sürecinde önemi çok daha iyi anlaşılan tarımda, milat kabul edilen TÜRİB’in ülke genelinde yaygınlaşması için yatırımlara ara vermediklerini belirterek, bu kapsamda Bursa Ticaret Borsası Laboratuvar ve Depoculuk A.Ş.’yi kurduklarını ve kısa bir süre önce de Gaziantep şubesini hizmete açtıklarını kaydetti. Hayata geçirilen diğer çalışmalardan da bahseden Başkan Matlı, “Bursa’da tarım sektörünün dünya standartlarında faaliyet göstermesi için kentin en önemli tarım ürünlerinin başında gelen zeytin için lisanslı depo yatırımı konusunda fizibilite çalışması başlattık. Ayrıca kentimizin marka değerlerine sahip çıkarak ‘Bursa havlusu’ ve ‘Bursa pideli köftesi’ için Türk Patent ve Marka Kurumu’na coğrafi işaret tescili için başvuruda bulunduk. Borsamızın yeni hizmet binasının temeli yine bu dönemde atılırken, bu zorlu şartlara rağmen, 2020 yılı bütçe hedeflerimizin de yüzde 30`un üzerinde gerçekleştirilmesindeki çalışmalarından dolayı, yönetim kurulumuza, meclisimize ve genel sekreterliğimize teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Karşı karşıya kalınan tüm olumsuzluklara rağmen 2021 yılından ümitli olduklarını belirten Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, “Gelinen noktada üretilen ve hâl-i hazırda devam eden aşı çalışmaları tüm dünya için bir umut ışığı oldu. Beklentimiz, hayata geçirilecek reform niteliğindeki yeni düzenlemelerle iş dünyamız ve ülkemiz açısından 2021 yılının daha pozitif geçmesi ve koronavirüsü değil ülkemizin 2023 hedeflerini, kalkınma hamlelerini konuşacağımız bir yıl olmasıdır. Çünkü ekonomimiz, bu zamana kadar yaşanan ve bundan sonra yaşanabilecek olumsuzlukları atlatma noktasında önemli bir dirence ve kuvvete sahiptir. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Bursa Ticaret Borsası`nın kıymetli üyeleri ve Bursa iş dünyası temsilcileri olmak üzere tüm vatandaşlarımızın yeni yılını kutluyor, herkese sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yıl diliyorum” şeklinde konuştu.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ekonomide ağır tahribat oluşturduğunu, 2021 yılında üretimdeki güçle salgın döneminin sunduğu yeni fırsatlara odaklanılması gerektiğini belirtti.
Burkay, yaptığı yazılı açıklamada, 2020 yılında yaşanan ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerini, yeni yıldan beklentilerini aktardı.
Ülke olarak 2020 yılına iyimser başladıklarını hatırlatan Burkay, ancak Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı saran Kovid-19 salgınının ekonomideki dengeleri alt üst ettiğini vurguladı.
Türkiye ekonomisinin lokomotif kentlerinden Bursa’nın da salgından yoğun şekilde etkilendiğine değinen Burkay, “Ülke ekonomimizle benzer şekilde yıla ilk çeyrekte yüksek bir üretim ve ihracat performansıyla başladığımız Bursa’da, ikinci çeyrekten itibaren daralma yaşadık. Üçüncü çeyrekte ise yurt içi ve yurt dışında iktisadi faaliyetlere hızlı dönüşle bu kez sanayi üretimi ve ihracatta geçen yılın da üzerine çıkan bir performans gösterdik. Ancak genel olarak imalat sanayimizde ve ihracatta dalgalı bir seyir izlerken özellikle yeme-içme ve turizm başta olmak üzere hizmetler sektöründe çok sancılı bir dönem yaşadık.” ifadelerini kullandı.
Burkay, yan sanayi ve tedarik zincirinin tüm katmanlarının dönüşümüne hız kazandıracak yerli otomobilin üretimine, gerek nitelikli personel temini gerekse Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla destek sağladıklarını bildirdi.
Salgın sona erdiğinde işletmelerin yeniden hizmet verecek maddi güce ve iradeye kavuşmasının sağlanmasının önemine dikkati çeken Burkay, “2020 yılında hem sağlık hem de ekonomi cephesinde birçok uygulamayı başarılı bir şekilde yürüten devletimiz her zaman iş dünyamızın yanında oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Ekonomide yeni dönem’ söylemi de iş dünyamıza yeni yıl öncesinde umut verdi. Bursa iş dünyası temsilcileri olarak Türkiye’nin bu süreci en kısa sürede atlatması ve ekonomideki çarkların yeniden dönmesi için çalışmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bursa iş dünyasının son 100 yılın en derin ekonomik krizine neden olan salgın döneminde bile üretim ve istihdamı korumak için çetin mücadele verdiğini belirten Burkay, şunları kaydetti:
“Yeni yıla ise aşı çalışmalarının verdiği umutlarla giriyoruz. Virüsün panzehiri, nitelikli üretimdir. 2021 yılında üretimdeki gücümüzle pandemi döneminin sunduğu yeni fırsatlara odaklanmalıyız. Aşı uygulamaları, yılın ikinci çeyreğinden itibaren küresel ticarete de olumlu yansıyabilir. Küresel tedarik zincirlerinde yeniden yapılanma ve öne çıkacak yakından tedarik eğilimi Bursa gibi güçlü üretim merkezleri için önemli fırsatlar barındırıyor. Bursa’nın özellikle küresel ticaretteki büyümeden çok daha yüksek pay alabileceğine inanıyoruz. Firmalarımızın yurt dışında oluşacak talep artışını karşılamak için hazır olması gerekecek. Bu nedenle devletimizin üretim, yatırım, istihdam ve ihracat desteklerinin yeni yılda da sürdürmesi kritik önem arz ediyor. Toplumsal refahı, istihdamı, adil gelir dağılımını ve sürdürülebilir büyümeyi önceliklendiren reform çalışmaları, üretim ve yatırım iklimine de olumlu yansıyacak.”
Merkez Bankasının piyasaların beklentileri doğrultusunda gerçekleştirdiği faiz artışlarına da değinen Burkay, yeni yılda işletmelerin ve yatırımcıların beklentisinin tek haneli enflasyon ve düşük faiz koşullarının yeniden oluşturulması olduğunu sözlerine ekledi.
Koronavirüs sürecinde bulaş riski ve online alışverişe yönelim kredi kartı başvurularına da yansıdı. Hesapkurdu.com’un açıkladığı verilere göre Kasım 2020’de kredi kartı başvuruları geçen yılın kasım ayına oranla yüzde 321 oranında artış gösterdi. 2020 yılının 11 ayında ise 2019’a göre bireysel kredi kartı başvurularında yüzde 79’luk artış dikkat çekti.
Koronavirüs salgını, 2020 yılının ilk aylarından bu yana pek çok alanda radikal değişikliklere neden oldu. Bunların başında ise tüketim ve harcama alışkanlıkları geldi. Ekonomik zorluklar, bulaş riski nedeniyle vatandaşın nakit para ile temasını olabildiğince azaltmaya başlaması ve online alışverişe yönelim kredi kartı başvurularını artırdı. Kredi ve sigorta karşılaştırma sitesi Hesapkurdu.com’un açıkladığı verilere göre 2020 yılının kasım ayında kredi kartı başvuruları 2019 kasım ayına oranla yüzde 321 oranında arttı. 2020 geneline bakıldığında ise önceki yıla göre bireysel kredi kartı başvurularında yüzde 79’luk artış oldu.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) de açıkladığı Kasım 2020 kredi kartı ve banka kartı kullanım verilerinde banka kartı sayısının 2019’un aynı dönemine kıyasla yüzde 13, kredi kartı sayısının ise yüzde 8 artış gösterdiğini ortaya koymuştu. Kartlı ödeme tutarlarında yüzde 23 artış gözlenirken internetten yapılan kartlı ödeme oranının yüzde 54 artışla kartlı ödemeler içerisindeki payını yüzde 26’ya çıkarması ise dikkat çekmişti.
Açıkladıkları verilerden hareketle değerlendirmede bulunan Hesapkurdu.com Kredi Ürün Müdürü Ersin Yaşar, “Hesapkurdu.com olarak yaptığımız araştırmalarda ülkemizde kısıtlamaların başladığı Mart ayında kredi kartı aramalarının zirveye çıktığını görüyoruz. Bu aramalar neticesinde yıl geneline baktığımızda kredi kartı başvurularında yüzde 79’luk bir artış saptadık. Yıl sonuna yaklaştığımız kasım ayı itibarıyla da bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 3 kattan fazla bir artış söz konusu. 2020 Mart sonrası dönemlerde insanlar online alışverişe önceki dönemlerden daha çok yöneldiği için kredi kartı harcamaları da önceki dönemlere göre yüksek seyretti ve bu şekilde devam ediyor. Bu harcamalarda öne çıkan kalemler ise market-gıda harcamaları ile elektronik eşya alışverişleri olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
2021 yılına dair kredi kartı harcamaları ve başvurularına yönelik öngörüleri de paylaşan Ersin Yaşar, sözlerine şöyle devam etti:
“Pandeminin etkisi hala yoğun olarak devam ettiğinden hem ekonomik çalkantıların neden olduğu nakit sıkıntısının hem de bulaş riski nedeniyle kaçınılan nakit para kullanımının 2021’in ilk aylarında kart başvuruları ve harcamalarının yüksek seyretmesine neden olacağını öngörüyoruz. Ancak yıl sonlarına doğru aşı çalışmalarının olumlu sonuç vermesi halinde kısıtlamalar azalacağından kredi kartı harcamalarının normal seyrine dönmesi beklenebilir. Öte yandan online alışverişin ve kart ile harcamanın bir alışkanlığa dönüşmesi ve bu alışkanlığı yeni edinen kitlelerin artmaya devam etmesi, online harcamaların payının daha hızlı yükselebileceği yönünde değerlendirilebilir.”
TOBB, Türkiye’nin 2016-2018 yıllarında en hızlı büyüyen 100 şirketini açıkladı. Listede ilk sırayı yüzde 4 bin 357 büyüme kaydeden Gintek İnşaat aldı. İkinci sıraya yüzde 2 bin 723 büyüyen FS Dış Ticaret yerleşirken, Profen Savunma ve Güvenlik Teknolojileri yüzde 2 bin 494 büyümeyle üçüncü sırada yer aldı. En hızlı satış geliri artışı sağlayan 100 şirketin yer aldığı listedeki firmaların ortalama büyümesi yüzde 511 seviyesinde gerçekleşti.
TOBB, TEPAV ve TOBB ETÜ’nün katkılarıyla düzenlediği “TOBB Türkiye 100” listesini Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla sanal ortamda açıkladı.
Türkiye’de 2016-2018 yıllarında en hızlı satış geliri artışı sağlayan 100 şirketin yer aldığı listedeki şirketlerin bu dönemdeki ortalama büyümesi yüzde 511 seviyesinde gerçekleşti.
Listede ilk sırayı Gintek İnşaat Sanayi Turizm ve Ticaret AŞ alırken inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirket söz konusu dönemde yüzde 4 bin 357 büyüme kaydetti.
https://twitter.com/RHisarciklioglu/status/1341418423646040066
Bu dönemde yüzde 2 bin 723 büyüyen plastik ve kauçuk sektöründe faaliyette bulunan FS Dış Ticaret listede ikinci sıraya yerleşirken, telekomünikasyon uygulamaları, çevrim içi internet erişimi sağlama alanında çalışan Profen Savunma ve Güvenlik Teknolojileri yüzde 2 bin 494 büyümeyle üçüncü sırada yer aldı.
TOBB Türkiye 100 Listesi’ne giren 100 şirket şöyle:
Şirket başına ortalama 111 kişiye istihdam sağlayan bu şirketlerin söz konusu dönemde istihdamı yüzde 86 arttı.
Yaş ortalaması yaklaşık 13 yıl olan Türkiye 100 şirketlerinin yüzde 63’ü 67 ülkeye ihracat yapıyor.
Listede bilişimden telekoma, inşaattan lojistiğe, gıdadan tekstile, plastikten makineye kadar çok sayıda farklı sektörden şirketler bulunuyor.
Kovid-19 salgını başladığında artan, ortalarında ise patlama yapan ikinci el araç fiyatlarında düşüş devam ediyor. Ocak ayından sonra sektörün canlanacağını söyleyen Garaj Avrasya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Özkan, “Toplu taşımayı kullanmak istemeyenler, ekonomik araçlara yöneldi. Şu anda otomatik vites, 100-150 bin lira bandındaki araçlara talep var. Fiyatlar yüzde 15’lik bir indirim oldu, devamı gelecektir. 2021’de bu yılın açığını kapatacağımızı düşünüyorum, yeni yıldan umutluyum” dedi.
Kovid-19 salgını nedeniyle toplu taşımadan kaçınmak isteyen vatandaşlar, otomobil satın almaya yöneldi. Dünya genelinde fabrikaların sıfır araç üretimini düşürmesiyle ikinci el araçlara talep arttı. Talep artışıyla fiyatlar da yükselmişti. Fakat normalleşmeye fabrikaların yeniden üretime geçmesi, otomobil firmalarının yaptığı kampanyalarla fiyatlardaki düşüş devam ediyor.
İkinci el araç piyasasındaki son durumu anlatıp, yeni yıl beklentilerini sıralayan Garaj Avrasya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Özkan, “Kovid-19 başladığında piyasada bir durgunluk oldu. Hayat normale dönüp, ilk şok atlatılınca taleplerin artığını gördük. Çünkü insanlar virüse yakalanma endişesiyle toplu taşımaya binmekten çekindi ve araç almak için oto galericilerin kapısını çaldı. Ama üst segment değil daha ekonomik araçlar alındı. Bu dönemde ikinci el araç satışları yüzde 35 arttı” diye konuştu.
Pandemi nedeniyle fabrikalar üretim yapamayınca sıfır araçların piyasaya sürülemediğini belirten Özkan, “Böyle olunca eldeki araçlar yüzde 20 hatta yüzde 40’lara varan oranda fiyat artışıyla satıldı. Şu anda fiyatlar düşüşte, yüzde 15’lik bir indirim var. Ocak ayından sonra satışların daha da artacağını düşünüyoruz. Çünkü insanlar artık sıfır araç yerine ikinci ele yöneldi. 2,3 yaşındaki araçların satışında ikinci elde olsa yaprak kımıldamıyor, ikinci elde ise pahalıya değil 70 ile 150 bin bandındaki araçlara olan talep fazla. Hala belirsizlik olduğu için 200 bin ile daha fazla fiyatı olan araçların satışı çok düşük” dedi.
İnsanların rahat, ekonomik ve otomatik vites araç istediğini vurgulayan Özkan, “Geçen yılın aynı aylarında hem satışlar hem de araçların fiyatları daha iyiydi. Birçok esnafın 1 ay boyunca satış yapmadığını biliyoruz. Aşının gelmesiyle panik havası dağılınca şubattan sonra rahatlamayı bekliyoruz. Manuel vites araç satışımız yok” diye konuştu.
İkinci el otomobilin yatırım aracı olduğunu belirten Özkan, “Evden sonra en değerli şey arabadır. Kişiler arabayı ev almak için kaparo olarak düşünüyor. Araç fiyatları hiçbir zaman değer kaybetmiyor, 20 yaşında da olsa kıymeti var. Araç üretimleri başladı. 2021’de bu yılın açığını kapatacağımızı düşünüyorum, yeni yıldan umutluyum. Yılın ilk çeyreğinden sonra piyasanın hareketleneceğini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Faaliyetleri kısıtlanan ve işletmesini idame ettirecek geliri sağlayamayan üyelerimiz için tahakkuk vergi borçlarının kapatılması, ertelenen muhtasar, SGK prim ve KDV’lerin alınmaması gibi yeni hibe desteklerinin devreye girmesi üyelerimize büyük kolaylık sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Odadan yapılan açıklamaya göre, BTSO tarafından Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi esnafı ve perakende sektörü temsilcilerinin katılımıyla istişare toplantısı düzenlendi.
Çevrim içi gerçekleştirilen toplantıda konuşan Burkay, ülke olarak milli dayanışmaya en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemden geçildiğini söyledi.
Burkay, BTSO tarafından hazırlanan Acil Eylem Planı ve Bursa Valiliği öncülüğünde oluşturulan Kriz Masası ile Bursa’daki tüm işletmelerin ve çalışanların Kovid-19 salgınının etkilerinden korumak için aldığı tedbirleri hızla uygulamaya koyduklarını ifade etti.
Nefes Kredisi’ne bugüne kadar en fazla destek sağlayan kurumlardan olan BTSO’nun kaynaklarını, üyelerin kullanımına sunduklarını aktaran Burkay, “Üyelerimizin işleriyle ilgili sıkıntılarını çözüme kavuşturmak amacıyla 7 gün 24 saat gerek Valiliğimizle gerekse de bakanlıklarımızla görüşme sağlayarak, çözüm üretmeye çalışıyoruz. Sektörlerimiz adına ilettiğiniz her türlü talep, öneri ve beklentilerinizi dile getirdiğimiz dijital toplantılarımızı da sürdürüyoruz.” açıklaması yaptı.
Burkay, salgın ile dijital dönüşümün tüm sektörler için kaçınılmaz hale geldiğini belirterek, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi ile perakende sektörünün dijital dönüşüme hızlı adapte olması gerektiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kabine toplantısı sonrasında iş yeri kira olan esnafa, üç ay süreyle kira desteği ile iş yeri kiralamada KDV oranı ve gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranı indirimlerinin süresinin 1 Haziran 2021’e uzatılması kararını değerlendiren Burkay, şunları kaydetti:
“Devletimiz bu zor zamanda mali sıkıntılar yaşayan esnaf ve işletmelerimize yönelik önemli destekler sağladığını görmek memnuniyet verici. Bu noktada faaliyetleri kısıtlanan ve işletmesini idame ettirecek geliri sağlayamayan üyelerimiz için tahakkuk eden vergi borçlarının kapatılması, ertelenen muhtasar, SGK prim ve KDV’lerin alınmaması gibi yeni hibe desteklerinin devreye girmesi, üyelerimize büyük kolaylık sağlayacaktır. Fatura ve diğer giderleri için hibe desteği taleplerinin de çözülmesiyle sektör temsilcilerimizin bu zor süreci daha az kayıpla atlatması sağlanabilir. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve bakanlarımıza, pandemi döneminde iş dünyasına yönelik attığı adımlardan dolayı teşekkür ediyorum.”
Benzinin litre fiyatına bu gece yarısından geçerli olmak üzere 21 kuruş zam geldi. Söz konusu artış pompa fiyatlarına 17 kuruş olarak yansıyacak.
Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikasından (EPGİS) alınan bilgiye göre, motorin ve benzin fiyatlarında yaşanan artışın ardından, zammın vergi ayarlamasıyla karşılandığı Eşel Mobil Sistemi bu yıl benzin için ilk kez devreye alındı.
Motorine de 15 kuruş zam geldi ama artışın tamamı Eşel Mobil Sistemi gereği vergi ayarlaması ile ÖTV’den karşılandığından pompa satış fiyatlarına yansıtılmayacak.
Buna göre, benzinin fiyatında yaşanan 21 kuruşluk artışın 17 kuruşu pompaya yansıtılırken, kalan 4 kuruşluk artış vergiden karşılanacak.
Ankara’da ortalama 7,10 liradan satılan benzinin litre fiyatı 7,27 lira olacak. Benzinin litresi İstanbul’da 7,09 liradan 7,26 liraya, İzmir’de 7,15 liradan 7,32 liraya yükselecek.
Akaryakıt fiyatları, Türkiye’nin de dahil olduğu Akdeniz piyasasındaki işlenmiş ürün fiyatlarının ortalaması ile dolar kurundaki değişiklikler baz alınarak rafineriler tarafından hesaplanıyor.
Bu hesaplanma sonucunda dağıtım firmalarınca uygulanan fiyatlar, rekabet ve serbesti nedeniyle şirketler ve kentlere göre küçük değişiklikler gösterebiliyor.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında ikinci dalga ve ekonomide yeni kısıtlamalar nedeniyle Alman ekonomisinde bir düşüş beklendiğini duyurdu.
Bundesbank’ın ekonomiye yönelik aralık ayı raporunda, Alman ekonomisinde toparlanmanın Kovid-19 salgınının yayılmasını önlemeye yönelik kasımda uygulanmaya başlanan yeni kısıtlamalardan dolayı kesintiye uğradığı belirtildi.
Raporda, “Almanya’da 2020 sonbaharında ekonomik durum son zamanlarda önemli ölçüde artan Kovid-19 vaka oranına göre şekillenecek.” denildi.
Alman ekonomisinde son aylardaki olası gevşemenin bahar aylarına göre “nispeten hafif” kalacağı vurgulanan raporda, bunun kısıtlamaların genişletilmesi durumunda da geçerli olacağı kaydedildi.
Raporda, 2021’nin baharından itibaren Kovid-19’de karşı aşı gibi tıbbi gelişmeler ile alınan tedbirlerin gevşetileceği ve bunun da ekonomik toparlanmaya ivme kazandıracağı belirtildi.
Alman ekonomisi, ikinci çeyrekte yüzde 9,3 küçülmesinin ardından hanehalkı tüketimi, yatırımlar ve ihracattaki artışın etkisiyle bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 8,2 genişlemişti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, dün düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 salgınının kontrol altına alınamaması nedeniyle ülke çapında 10 Ocak’a kadar geçerli olacak geniş kısıtlamalar getirildiğini duyurmuştu.