Etiket: ekonomi

  • Altın alacaklar dikkat!

    Altın alacaklar dikkat!

    Bu hafta altın fiyatları yönünü sert bir sekilde aşağı çevirdi. Ons altının psikolojik destek seviyesi olan 2000 doların altına doğru geri çekilmenin hızlanması yatırımcılar üzerinde endişelere neden oldu. Peki bu hafta altın yatırımcısına ne kadar kaybettirdi.

    BIST 100 endeksi, en düşük 1.039,00, en yüksek 1.125,92 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 2,19 artarak 1.083,83 puandan tamamladı.

    Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,97 kayıpla 461,70 lira, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 1,92 azalışla 3.064,00 liraya düştü. Geçen hafta 763,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı ise 748,00 liraya geriledi.

    Yatırım fonları bu hafta yüzde 0,50, bireysel emeklilik fonları yüzde 0,34 değer kazandı. Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 3,64 ile hisse senedi fonları oldu.

    Troy Kıymetli Madenler’in analizinde, gümüşün “sıçradığına” dikkat çekilerek, şöyle denildi:

    ABD’den açıklanan işsizlik başvurularında 1.0 milyon üzerindeki beklentiye karşılık, bunun altında açıklanan rakamlarla borsalara yönelen bazı yatırımcılar olsa da, altın da kendin tercih eden yatırımcılarla 1,966 dolar/onsa kadar uzandı.

    Gümüş, seansa daha agresif başlayarak hızla 26 dolar/ons üzerine çıktı. Seans sonuna doğru hızını artıran gümüş 27.70 ile günün en iyi fiyatını kaydederken, günlük bazda yatırımcısına yüzde 7.6 kazandırdı.

    Birçok bireysel yatırımcının da son zamanda dikkatini çeken gümüş, son dönemde yatırımcılarını oldukça sevindirdi.

    Ahlatcı Yatırım’ın analizinde, altının rekor düzeye ulaşmasının ardından açıklanan ekonomik veriler ve aşı gelişmelerinin yanı sıra, dikkatlerin yeni teşvik paketlerine odaklanmasının, yükselişi sınırlandıran unsurlar olduğuna işaret edilerek, şöyle denildi:

    Altının rekor seviyeye ulaşmasının ardından açıklanan ekonomik veriler ve aşı gelişmelerinin yanı sıra dikkatlerin yeni teşvik paketlerine odaklanması yükselişi sınırlandıran unsurlar olarak karşımıza çıkarken, Dolar endeksindeki zayıf seyir ve artan talep ile birlikte Ons altının yukarı yönlü hareketi gözlendi.

    Haftanın dördüncü işlem gününde ise altın vadeli işlemlerindeki uzun pozisyonların azalması ve psikolojik destek seviyesi olan 2000 doların altına doğru geri çekilmenin hızlanması yatırımcılar üzerinde endişelere neden olurken, ABD on yıllık Tahvil faizlerindeki gerileme ve dolardaki zayıflığın devam etmesi ile Ons Altın’da 1900 seviyesi üzerinde yukarı yönlü hareketini sürdürdüğü takip edildi.

    Teknik olarak incelediğimizde, Ons altının 1955 Dolar seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. Artan talep ile Ons altının yukarı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda sırası ile 1970, 1980 ve 1995 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir.

    Aşağı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda ise 1940, 1930 ve 1915 destek seviyeleri kısa vadede takip edilebilir.

  • Altında son durum

    Altında son durum

    Çeyrek altın fiyatları bugün ne kadar oldu? 13 Ağustos 2020 anlık ve güncel çeyrek altın alış fiyatı 728,33 lira, satış fiyatı ise 746,48 lira seviyesinde yer alıyor. Gram altında ise alış fiyatı 454,59 lira, satış fiyatı 455,21 liradan işlem görüyor.

  • Türkiye’de ikinci çeyrek pozitif olacak

    Türkiye’de ikinci çeyrek pozitif olacak

    Bakan Albayrak, ”Türkiye 2. çeyrek performansıyla daralma yaşayan ülkeler içinde en az etkilenen ülkelerden birisi olacak. İkinci çeyrek pozitif olacak” açıklamasında bulundu. Kur gelişmeleriyle ilgili de ”Küresel sermaye hareketi kaynaklı süreçlerden Türkiye her ülke kadar etkileniyor, eskisine göre bu etkilenme çok daha az” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin milli bağımsızlık mücadelesi yürüttüğünü belirterek, “Ekonomik anlamda bir milli bağımsızlık modeli ortaya koyduk. İki senedir kıyamet bunun için kopuyor. Türkiye ekonomi modelini değiştirdi, artık eski modelden çıkıyor” dedi.

    Albayrak, CNN Türk yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

    Ekonominin kur algısıyla ölçülmeye çalışıldığını aktaran Albayrak, kurun eski dönemlere kıyasla ekonomiyi daha az etkilediği bir sürecin yaşandığını söyledi.

    Albayrak, kurun ekonomiyi daha az etkilemesi için ülkede bir ekonomik dönüşüm yaşandığını belirterek, kurdaki hareketliliğin 2 yıl önce de bu seviyelerde olduğuna dikkati çekti.

    Kurun seviyesinin değil, rekabetçi olup olmamasının önem taşıdığına işaret eden Albayrak, “Kur indi çıktı. Son 1 hafta 15 gündür 6’lardan 7’lere çıktı. İner çıkar. Burada esas konu şu. Finansal güvenlik ve ekonomik altyapı noktasında Türkiye tüm bu dalgalanmaları kontrollü şekilde yönetiyor. Güçlü altyapıya sahip. Kur bugün çıkar, yarın iner.” dedi.

    Türkiye’nin 2 sene öncesine göre kırılganlıklara karşı çok daha güçlü olduğunu vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti:

    “Dünya da salgın nedeniyle öyle bir dönemde ki, dünya tarihinin en büyük ekonomik krizi yaşanıyor. Bu manada Türkiye, dünyadaki bütün ülkelere kıyasla en az etkilenen ülkelerden bir tanesi. Borsa performansıyla pozitif ayrışıyor. Birçok ülke düşmeler yaşamış Türkiye daha iyi noktada. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin kur performansına bakalım. Yüzde 30’lar, 20’ler, 15’ler seviyesinde para birimlerin değer kaybetmiş. Türkiye yüzde 17, yüzde 19 seviyesinde etkilenmiş. Büyümede ikinci çeyrekler açıklanıyor, pek çok ülkede büyük daralmalar yaşanıyor. Türkiye, inşallah ikinci çeyrek performansıyla daralma yaşayan ülkeler içinde en az etkilenen ülkelerden birisi olacak. Bu ay büyüme açıklanacak. Mayıs ve haziran rakamları hızlı toparlanmayı ortaya koymuştu, ikinci çeyrek bu anlamda da pozitif olacak. Dünyada en hızlı normalleşen ve en hızlı toparlayan ülkelerden birisi olacağız.”

    Albayrak, ekonomiye yönelik “batıyor” söylemlerine de tepki göstererek, “Ekonomisi batan bir ülke bütün alanlarda bu kadar güçlü performans ortaya koyabilir mi? Bakan olduğumdan beri her gün ‘battık’ deniyor. ‘Battık’ lobisi gezi döneminde de vardı. Psikolojik olarak algı yaratmaya çalışıyorlar. Anadolu’dan geri dönüşler alıyorum, dönüşler bu şekilde değil” ifadelerini kullandı.

    Ekonomiye yönelik eleştiriler yanında bir de kötü niyetli algı operasyonları bulunduğuna işaret eden Albayrak, şunları kaydetti:

    “Bunların etkileme güçleri her geçen gün azalıyor. Bu bir milli bağımsızlık mücadelesi. Ekonomik anlamda bir milli bağımsızlık modeli ortaya koyduk. İki senedir kıyamet bunun için kopuyor. Türkiye ekonomi modelini değiştirdi, artık eski modelden çıkıyor. Eski model yüksek faiz, düşük kur ve ithalata bağımlı ekonomi modeliydi ve bu artık sürdürülebilir değil. Benim derdim ekonominin kırılganlıkları noktasında daha güçlü rekabet edebilir olması, istihdamı ve üretimi önceliklemesi. Üretim ve ihracata dayalı dönüşümde, çok önemli paradigma değişikliği var. Bu değişiklik siyasi olarak da daha iddialı pozisyona taşıyacak. Ak Parti iktidarı siyasi bağımsızlık mücadelesi ve bunun bedeli olarak farklı ekonomik mücadeleler veriyor. Siz ne kadar ekonomik olarak bu bağımsızlığı ortaya koyarsanız, siyasi olarak da kendi kararlarınızı alırsınız” değerlendirmesinde bulundu.

    Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri de değerlendiren Albayrak, “Birileri Doğu Akdeniz’i parsel parsel uluslararası şirketlere paylaştırırken biz ne yapacağız, oturacak mıyız? Sonra Akdeniz’de ayağımızı suya atamayacak noktaya geleceğiz. Egemenlik ve bağımsızlık noktasında böyle birşey olabilir mi?” diye konuştu.

    Albayrak, kura ilişkin soru üzerine ise “Küresel sermaye hareketlerinden ve küresel iklimden kaynaklı süreçlerden Türkiye, her ülke kadar etkileniyor. Fazla değil ve eskisine göre çok daha az etkileniyor. Türkiye her geçen gün daha da güçleniyor ve güçlenecek. Türkiye her anlamda bağımsızlık mücadelesi veriyor. Olduğundan daha fazla değerli paranız olursa, ithalat cenneti olursunuz. Kimse üretmez, herşey dışardan gelir. Şimdi Türk lirası çok daha rekabetçi” ifadesini kullandı.

    “YILI 2008 KRİZİNDEN DAHA İYİ KAPATACAĞIZ”

    Türkiye’nin sıcak paraya ihtiyacı olmadığına işaret eden Albayrak, pandeminin Türkiye’yi hedeflerinden alıkoymadığını, sadece etkilediğini söyledi.

    Ülkenin hızlı şekilde yola koyulacağını aktaran Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Pandemi olmasaydı, yüzde 5 büyüme, enflasyon ve cari denge hedefleri başta olmak üzere hedeflerimizin bir çoğunu çok rahat tutturacaktık. Şimdi bir kısmında sapma olacak. Bu sürecin dünyada çoğu ülkeyi bu konuda etkileyeceğini gösteriyor, pandemi ülkemizde de enflasyonu 1-2 puan etkileyebilir. Tahminlere baktığımızda yüzde 8-9, 11-12 arası bir enflasyon beklentisi oluştu piyasada. Bugün bütün bunlara, küresel etkilerine rağmen, 4 ay boyunca sıfır gelir, iş yerlerinin kapalı olmasına rağmen yılı da en kötü çeyreğimizi de 2008 krizinden daha iyi kapatacağız. Görüşler, bu yaşananların büyük buhrandan da çok daha büyük kriz olduğu yönünde.”

    Albayrak, reel yatırımlar açısından sermaye hareketlerinin henüz normalleşmediğini bildirerek, “Ancak Türkiye pozitif ayrışacağı için bu yatırımcıları daha fazla çekmeye talip olduğu güçlü bir döneme giriyor.” dedi.

    Büyümedeki öngörüsünün sorulması üzerine de Albayrak, “Türkiye ikinci çeyrekte dünyadan daha az etkilenecek, üçüncü çeyrek toparlanma, dördüncü çeyrekle birlikte birçok yabancı kuruluşun yüzde 5 küçülecek tahmininin aksine, iddia ediyorum, yine yanılacaklar. Biz pozitif ayrışacağız. Tahminler eksi 2 ile 1 arası tahmine doğru gidiyor. Dünya ortalamasından çok daha iyi. Yine orada da pozitif ayrışacağımız bir yıl” ifadesini kullandı.

    Albayrak, haziran, temmuz ve ağustos aylarındaki bazı verilerin toparlanmanın başladığını gösterdiğine dikkati çekerken, “İhracat, PMI, güven endeksleri, sanayi endeksi, vergi gelirleri, kapasite kullanı toparlanmanın güçlü şekilde başladığını gösteriyor. Virüsün etkisi normalleşme sürecinde atılan her adım bize pozitif yansıyor” değerlendirmesinde bulundu.

    Para basılması taleplerine de tepki gösteren Albayrak, ” ‘Para basın’ diyorlardı ki intihar, bu oyuna girmedik. Anlı şanlı insanlar para basalım diye twitler attılar. En büyük tuzak. Para bassaydık yüzde 25-30 enflasyonu konuşurduk. Faizler kaç olurdu o zaman” dedi.

    “İHTİYAÇ OLURSA KÜÇÜK DOKUNUŞLAR YAPARIZ”

    Albayrak, ağustos ayı itibariyle piyasanın hızlı şekilde normalleşmeye doğru gittiğini belirtierek, ihtiyaç olması halinde kendilerinin de küçük dokunuşlar gerçekleştirececeğini söyledi.

    Kısa çalışma ödeneğinin de bu süreçte normalleşme desteğine dönüştüğünü aktaran Albayrak, bu dönemde hazırlanan istihdam paketinin ise Meclis’in yoğunluğundan yasalaşamadığını anımsattı.

    Albayrak, ikinci dalga beklentilerine yönelik olarak da “Dünyada hiçbir ülkede ekonominin tamamen kapanma söylemi yok.Gelecek ne gösterir bilemeyiz. Her türlü senaryoya hazır olmamız lazım” dedi.

    Türkiye’nin Gezi olaylarından beri bir mücadele verdiğine de dikkati çeken Albayrak, “Bu mücadelenin öncesi de var. O süreçten bugüne ülkenin başındaki lideri başta olmak üzere ülkeyi esir almaya yönelik operasyonlarla karşıya kaldık. Berat Albayrak çok farklı süreçlerde rol oynadı çok insanın ayağına bastı. Konu ülkenin menfaatiyse sonuna kadar hepsi bir tarafa mücadele vermek bizim boynumuzun borcu. Taşın altına elimizi değil, bedenimizi koyacağız. Bir mücadele veriyoruz ama bunun bir bedeli olacak. Dolayısıyla bağımsızlığın bir bedeli var. Bizim ecdadımız bu bedeli sayısız defa ödedi. Bu ülkenin menfaatinden başka yere Rabbim döndürmesin” değerlendirmesinde bulundu.

  • Bursa 7 ayda ihracat rekoru kırdı

    Bursa 7 ayda ihracat rekoru kırdı

    Türkiye’nin önemli sanayi kentlerinden Bursa’dan ocak-temmuz döneminde 187 ülke ve özerk bölge ile serbest bölgeye 6 milyar 662 milyon 457 bin dolarlık ihracat yapıldı.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, Bursa’nın temmuz ihracatı 1 milyar 155 milyon 93 bin dolar olarak kayıtlara geçti.

    Yılın 7 ayında gerçekleştirdiği dış satımla İstanbul’un ardından en fazla ihracat yapan ikinci il olan Bursa’nın ihracatının yarısından fazlasını otomotiv endüstrisi sırtladı.

    Ocak-temmuz dönemindeki 6 milyar 662 milyon 457 bin dolarlık ihracatın 3 milyar 428 milyon 252 bin dolarını OYAK Renault, TOFAŞ, Bosch ve Karsan gibi dev firmaların da aralarında olduğu otomotiv endüstrisi yaptı.

    Otomotiv sektörünün kentin toplam ihracatında yüzde 51,4’lük paya sahip olduğu görüldü.

    Yılın 7 ayında otomotivin ardından en fazla ihracata, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü imza attı. Bu sektörde faaliyet gösteren ihracatçılar ocak-temmuz döneminde 702 milyon 113 bin dolarlık dış satım gerçekleştirdi.

    İhracatta 3’üncü sırayı alan tekstil ve ham maddeleri sektörünün 7 ayda yaptığı ihracat ise 478 milyon 40 bin dolar olarak kaydedildi.

    Kentin 7 aylık ihracatında, 357 milyon 75 bin dolarla “makine ve aksamları”, 312 milyon 417 bin dolarla “mobilya kağıt ve orman ürünleri”, 311 milyon 315 bin dolarla “çelik” ve 248 milyon 380 bin dolarla “kimyevi maddeler ve mamulleri” sektörleri önemli rol üstlendi.

    İhracatta Avrupa ülkeleri öne çıktı

    Bursa’dan ocak-temmuz döneminde en fazla ürün, Almanya’ya gönderildi. Almanya’ya otomotiv ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörleri ağırlıklı olmak üzere 916 milyon 325 bin dolarlık dış satım yapıldı.

    Kentin ihracatında en fazla payı alan ikinci ülke Fransa’ya ise 750 milyon 175 bin dolarlık ürün satıldı.
    7 aylık ihracatta 3’üncü sıradaki İtalya’ya 494 milyon 764 bin dolarlık satış gerçekleştirildi.

    Mısır ve Danimarka’ya ihracatta yüzde 35’in üzerinde artış

    Sektörün önemli ihracat pazarlarından Mısır’a yapılan dış satım yüzde 38,40 artış gösterdi. Bu ülkeye gerçekleştirilen ihracat 106 milyon 262 bin dolardan 147 milyon 64 bin dolara yükseldi.

    Geçen yılın ocak-temmuz döneminde 30 milyon 263 bin dolarlık ürün gönderilen Danimarka’ya yapılan dış satım ise yüzde 37,61’lik artışla 41 milyon 643 bin dolar olarak kayıtlara geçti.

  • Borsa güne yükselişle başladı

    Borsa güne yükselişle başladı

    Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,44 artışla 1.114,90 puandan başladı.

    Açılışta BIST 100 endeksi, 4,85 puan ve yüzde 0,44 değer kazanarak 1.114,90 puana yükseldi.

    Bankacılık endeksi yüzde 0,51 ve holding endeksi yüzde 0,25 yükseliş kaydetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 1,85 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı, en çok gerileyen ise yüzde 1,04 ile turizm oldu.

    Dün bankacılık hisseleri öncülüğünde yükselen BIST 100 endeksi, günü bir önceki kapanışa göre yüzde 3,21 artışla 1.110,05 puandan tamamladı. Bankacılık sektörünün günlük değer kazancı ise yüzde 6,48 oldu.

    Analistler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK), Aktif Rasyosu’nda yaptığı değişikliklerin ardından banka hisselerindeki yükselişin devam ettiğine dikkati çekerek, bankacılık endeksindeki dünkü yükselişin, 9 Nisan’dan bu yana en hızlı günlük artışa işaret ettiğini söyledi.

    Bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise ABD’de enflasyon ve Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi verilerinin takip edileceğini belirten analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.070 puanın destek, 1.120 ve 1.150 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

  • Güvenli liman altında sert düşüş sürüyor

    Güvenli liman altında sert düşüş sürüyor

    Altın fiyatlarında sert hareketler sürüyor. 20 gündür süren rekor serisi terse döndü. Ons altın yeni haftayla birlikte 170 dolar birden düşerken, gram altın 433 liraya indi.

    Analistlere göre, altın fiyatlarındaki düşüşün en belirgin nedeni Rusya’nın koronavirüs aşısını tescil ettirmesi; bir diğer nedeni de yatırımcıların yeniden dolara yönelmesi.

    Putin, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, Rus bilim insanlarının gereken tüm testleri başarıyla tamamladıklarını ve aşının güvenli olduğunu kanıtladıklarını vurguladı.

    Putin, “Epidemiye karşı yeterli başarıyı gösteren ilacımız yalnızca Rusya’ya değil tüm dünyaya umut oldu” dedi.

    Putin’in ardından, ABD Başkanı Donald Trump’ın, ilaç şirketi Moderna Inc. ile 1.5 milyar dolarlık bir aşı anlaşması yaptığı haberi yayıldı; habere göre, şirket hazır duruma gelir gelmez ABD’ye 100 milyon doz teslim edecek.

    7 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİ

    Geçen haftalarda 2,075 dolar ile tarihi zirveyi gören ons altın son 7 yılın en sert düşüşünü yaşayarak dünkü en yüksek seviyesinden 170 dolar aşağı inerek 1863 dolara kadar geriledi.

    Gram altında ise 50 liraya yakın bir değer kaybı yaşayarak 478 liradan 433 lira seviyelerine geriledi.

    Hem ons hem gram altın yeni haftada yüzde 8 değer kaybetti.

    GÜMÜŞ DE SERT DEĞER KAYBI YAŞADI

    Yatırımcılar tarafından çok tercih edilmese de altın fiyatlarındaki yükselişe paralel değer kazanan gümüş de 29.86 dolarlık tarihi zirvesinden 24 dolar bandına indi.

  • Euro-Dolar kuru bugün ne kadar? 12 Ağustos Euro, Dolar kuru

    Euro-Dolar kuru bugün ne kadar? 12 Ağustos Euro, Dolar kuru

    Dövizler yeni gününün ilk işlemlerinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkılaştırma adımlarıyla Salı günü indikleri yeni zirvelerin 10-15 kuruş altındaki düzeylerde hareket ediyor. Dolar, yeni günün erken işlemlerinde 2.0 kuruş daha düşerek 7.18 lirayı görürken, Euro da 8.44 liraya kadar indi.

    TCMB Salı günü erken saatlerde, Pazartesi gününden itibaren yarıya indirdiği piyasa yapıcı bankalara Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkân limitlerini, Çarşamba gününden itibaren sıfırlandığını duyurdu. Salı günü erken saatlerde 7.35 liranın üzerini gören dolar, TCMB kararının açıklanmasından sonra 7.20 liraya kadar geriledi.

    TCMB’nin adımları öncesinde piyasa yapıcı bankalar yüzde 7.25 ile toplam 38 milyar lira borçlanabiliyorlardı. TCMB’nin Cuma günü açıkladığı karar ile bu miktar Pazartesi günü itibarıyla 19 milyar liraya düşürüldü; Çarşamba gününden itibaren ise yüzde 7.25 olanağı tamamen sıfırlanmış olacak ve bankalar likidite ihtiyacını yüzde 9.50 – 9.75 düzeyinden karşılayabilecekler.

    TCMB’den Salı günü yapılan açıklamada şöyle denildi:

    “Likidite yönetimi çerçevesinde 12 Ağustos 2020 tarihinden geçerli olmak üzere piyasa yapıcı bankalara Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkân limitleri sıfırlanmıştır.”

    Borsa İstanbul Endeksi (BIST100) 1,082.24 puan ve 1,112.44 puan arasında dalgalandığı Salı gününü yüzde 3.21 artışla 1,110.05 puanda tamamladı. Kapanışta, BIST Sanayi Endeksi yüzde 2.07, BIST Mali Endeks yüzde 4.66, BIST Hizmetler Endeksi yüzde 2.78 artıdaydı.

    Döviz piyasalarındaki işlemlerde;

    • Dolar en düşük 7.1827 lira ve en yüksek 7.2863 lirayı gördükten sonra, 7.20 – 7.21 lira aralığında,
    • Euro en düşük 8.4425 lira ve en yüksek 8.5547 lirayı gördükten sonra, 8.45 – 8.46 lira aralığında,
    • Sterlin en düşük 9.3911 lira ve en yüksek 9.5117 lirayı gördükten sonra 9.40 – 9.41 lira aralığında hareket ediyor.
    • Küresel piyasalarda 1.17111 – 1.17473 aralığına hareket eden euro/dolar paritesi 1.17271 düzeyindeydi.

    Gedik Yatırım’ın analizinde, “BIST-100 Endeksi’nin güne hafif satıcılı bir açılışla başlamasını beklerken, son dönemde yüksek seyreden volatilite yakından izlenecektir” denildi ve eklendi:

    “Dün güçlü şekilde yükselişini sürdüren BIST100 Endeksi, gün içi en yüksek seviyelerine yakın bir şekilde kritik gördüğümüz 1,110 direncinden kapandı.

    “Kısa vadede 1,070 olarak takip ettiğimiz ilk destek öncesinde 1,095 önemli bir destek haline geldi.

    “Bu seviye üzerinde kalındığı sürece geri çekilmeler sınırlı düzeltme hareketleri olarak izlenebilir.

    “Yukarıda ise son satış dalgasının düzeltmesinde yüzde 61.8 seviyesinin bulunduğu 1,122 izleyeceğimiz ilk güçlü direnç olacak.

    “Burası da geçilecek olur ise endekste daha önce test edilen tarihi zirveler yeniden gündeme gelebilir.

    “Son günlerde her iki yönde de gerçekleşen sert hareketler sonrası piyasanın henüz dengeye oturduğunu söylemek zor.

    “Bu nedenle her iki yön için de aşırılıklar oluşabileceği göz önünde bulundurulmalı.”

  • Babacan’dan hükümete 10 maddelik öneri!

    Babacan’dan hükümete 10 maddelik öneri!

    Ekonomiden sorumlu eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Genel Başkanı olduğu DEVA Partisi, Türk Lirası’nın değer kaybetmesi üzerine 10 maddelik çözüm önerisi açıkladı. Sorunların sebebinin sadece ekonomi politikaları olmadığı vurgulandı.

    Ali Babacan’ın Genel Başkanı olduğu Deva Partisi, TL’nin değer kaybetmesi üzerine 10 maddelik çözüm önerisi açıkladı.

    Türk Lirası’nın geçen yıla göre ABD Doları karşısında yüzde 23, Avro karşısında ise yüzde 29 oranında değer kaybettiği hatırlatılarak, “Türk Lirası bu dönemde gelişmekte olan ülkeler arasında en kötü performans gösteren para birimlerinden birisi olmuştur” denildi.

    TL’nin değer kaybetmesi ile satın alım gücünün azaldığı, ücretli kesimin gelirinin enflasyon karşısında eridiği kaydedildi. “Ülkemizin pek çok alanda olduğu gibi, ekonomi alanında da yaşadığı sorunların temel sebebi kötü yönetimdir. Merkez Bankası ve ekonomideki kilit kurumların bağımsız ve objektif bir anlayışla çalışmasının engellenmesi ve bu kurumların kapasitelerindeki zayıflama da bu gelişmelerde etkili olmuştur” denildi.

    DEVA Partisi, TL’nin itibarını yeniden kazanılması için çözüm olarak şunları önerdi:

    1. İçsel tutarlılığa sahip, teknik kalitesi yüksek ve güven veren orta vadeli bir program katılımcı bir anlayışla hazırlanmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır. İç ve dış finansman dengelerine ilişkin gerçekçi ve tutarlı bir çerçeve ortaya konulmalıdır. Olağanüstü mali ve parasal önlemlerin orta vadede nasıl normalleştirileceğine ilişkin yol haritasına yer verilmelidir.

    2. Merkez Bankası, elindeki tüm araçları enflasyon hedeflemesi, dalgalı kur ve serbest sermaye hareketleri anlayışına uygun, bağımsız ve etkin bir biçimde kullanmalıdır.

    3. Merkez Bankası rezervlerini güçlendirecek her türlü dış finansman imkanını değerlendirme konusunda azami çaba gösterilmelidir.

    4. Kamu bankaları vasıtasıyla şeffaflıktan uzak ve hedeflenen etkileri sağlamakta başarısız olan döviz müdahaleleri ivedilikle sonlandırılmalıdır

    5. Başta kamu bankaları olmak üzere tüm bankaları, fayda ve risk analizlerine dayanmadan ucuz ve kolay kredi vermeye zorlamaktan vazgeçilmelidir. Bu doğrultuda aktif rasyosu uygulamasına son verilmelidir.

    6. Bütçe disiplinini sağlayacak mali kural hayata geçirilmelidir. Varlık Fonu gibi şeffaflıktan uzak uygulamalara son verilmelidir. Bütçe açığının kontrolünde verimsiz kamu harcamalarının ve israfın kontrol altına alınması öncelikli olmalıdır.

    7. Merkez Bankası bilançosunda yıllardır biriktirilen ihtiyati yedek akçe kalemi bütçe açığının finansmanında şeffaflıktan uzak bir biçimde kullanılmıştır. COVID-19 gibi ortaya çıkabilecek ani risklere kalkan olabilecek bu tarz tasarruflara yönelik keyfi uygulamalara bir daha başvurulmamalıdır.

    8. Kamu yatırımları ve Kamu Özel Sektör İşbirliği uygulamaları şeffaflığı, katılımcılığı, yerindeliği ve etkinliği esas alan bir anlayışla yürütülmelidir.

    9. TÜİK’e güçlü bir bağımsızlık kazandırılmalı ve yayınladığı istatistiklerin kalite ve güvenilirliği en üst düzeye çıkartılmalıdır.

    10. Popülist politikalar bir kenara bırakılarak, kural ve kurum bazlı ekonomi yönetimine geçişi sağlayacak ve ekonomi yönetiminin kurumsal kapasitesini güçlendirecek düzenlemeler süratla hayata geçirilmelidir.

  • Varank: Göstergeler Türkiye ekonomisinin gerçeğini yansıtmıyor

    Varank: Göstergeler Türkiye ekonomisinin gerçeğini yansıtmıyor

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, makro göstergelerdeki dalgalanmaların Türkiye ekonomisinin gerçeğini yansıtmadığını belirterek, “Türkiye ekonomisinin yönü üretim, istihdam, inovasyondur” dedi.

    Bakan Varank, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “Makro göstergelerdeki dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin gerçeğini yansıtmıyor. Türkiye ekonomisinin yönü üretimdir, istihdamdır, inovasyondur. Her zaman olduğu gibi kalkınmaya dönük yatırım iştahını artıran adımlarla, Türkiye’yi hep beraber hak ettiği seviyelere taşıyacağız. Ne yazık ki ekonomi kötüye gitsin, gemi su alsın, ülke batsın da yeter ki gitsinler diyenler, ellerini ovuşturarak bekleyenler var. Derdi memleket olmayandan ne vatana ne de millete fayda gelmez. Bu zihniyet zilliyete mahkumdur” dedi.

  • Erdoğan: TL yerini bulacak, bunlar gelip geçici

    Erdoğan: TL yerini bulacak, bunlar gelip geçici

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya Camii’nde gerçekleşen Cuma namazının ardından soruları yanıtladı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlamaya ilişkin Lübnan yöneticilerinin vereceği bilgileri önemle takip ettiklerini belirterek, “Her şeyimizle Lübnan’ın yanında olacağız, Beyrut’un yanında olacağız. Lübnan halkının da yanında olacağız.” dedi.

    DÖVİZ KURUNDAKİ ARTIŞ

    Dünyada şu anda ekonomik gelişmeleri gözden geçirecek olursanız; başta ABD olmak üzere, koronavirüs seyrinden sonra çok ciddi dalgalanmaların olduğunu görürsünüz. Dışarıdaki düşmanlar yetiyor, içeride destekleyenler var.

    2002 Kasım’ında göreve geldik. 2002’de, 236 milyar dolar olan milli gelirimiz, 2019 yılında 754 milyar dolara çıktı.

    Türkiye’de 105 milyar dolar rezerv var. Türkiye bir tırmanışta ancak bunu görmek istemeyenler var. Ben size belgelerle konuşuyorum. Bazı sıkıntılarımız var yok değil.

    Yine göreve geldiğimizde IMF borcumuz 23,5 milyar dolardı. Mayıs 2013’te IMF’ye olan borcumuzu sıfırladık.

    ”ZAMANLA YERİNE OTURACAK, BUNLAR GELİP GEÇİCİ”

    Cumhurbaşkanı, Döviz/TL kurundaki artışla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:

    “Yerli yerine oturacağı inancındayım. Bu konulardan rahatsız olmayın. Türkiye’de ekonomi sistem olarak oturmuştur. Sistem bu denli oturduğu için bu bazı zamanda tırmanışlar, bazen inişler olur. Biliyorsunuz şöyle bir kaç ay yılbaşı itibariyle 10 liradan bahsediyorlardı, iş nerelere geldi, şu anda geldiğimiz nokta bu.

    “Koronavirüs meselesi önemli. Beyrut’taki gelişmeler ortada. bunları aşmak suretiyle. Özellikle TL’nin yerli yerine oturacağına inanıyorum. Dövizin de altının da yerini bulacağına inanıyorum. Bunlar geçici, bu dalgalanmalar her zaman olur onu görmemiz lazım.

    “Merkez Bankası’yla, TBB’nin yaptığı toplantılar hepsi bunlara yönelik atılan adımlardır düzelecek.”

    Kimse halkımızı yanıltmaya çalışmasın. Bugün dünden daha güçlüyüz, yarın bugünden daha da güçlü olacağız.

    Türkiye’de 17 yıl önce terörle verilen mücadeleyi bir düşünün. Bugün terörle mücadelede neredeyiz. Bu mücadele öyle ücretsiz yapılmıyor.

    Benim Hazine ve Maliye Bakanım Berat Albayrak ile ilgili yaptıkları karalamaların hepsi yetişemedikleri üzüme koruk deme şeklinde.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan koronavirüs sebebiyle dünya ekonomisinin bir süreçten geçtiğini belirterek iktidara geldiklerinden bu yana milli gelirin yükseldiğini söyledi.

    Erdoğan Türkiye ekonomisini buzdolabı örneği ile anlatırken, “Buzdolabı satışlarına bakıyoruz. 2002’de 1 milyon 88 bindi. 2017 itibariyle 3 milyon 107 bin, 2019’da ise 2 milyon 486 bin adede çıktı” diye konuştu.

    VAKA ARTIŞININ ARDINDAN KISITLAMA GELECEK Mİ?

    Bütün kısıtlamaların hepsi Bilim Kurulu’nun alacağı kararlara bağlı. Vaka sayısını düşürmeye çalışıyor ancak vatandaşın da bize yardımcı olması gerekiyor.

    BAHÇELİ’DEN AKŞENER’E ‘EVİNE DÖN’ ÇAĞRISI

    Eski bir siyasetçi olarak Muharrem İnce’nin parti kurması doğal haktır. Bahçeli’nin Akşener’e çağrısı ülke genelinde bütünleşmenin gereği, bana göre önemlidir.  Sayın Bahçeli’nin daveti ise doğrusu benim yadırgadığım bir davet değil.”