Etiket: ekosistem

  • Muratlı’da göletlere 25 bin sazan yavrusu salındı

    Muratlı’da göletlere 25 bin sazan yavrusu salındı

    Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nce yürütülen ‘Su Kaynaklarının Balıklandırılması’ projesi çerçevesinde 25 bin pullu sazan yavrusu, Muratlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Süleyman Aslan ve Müdürlük personeli tarafından ilçenin Aydınköy, Arzulu, Kırkkepenekli ve Müsellim göletlerine salındı. Girişimin yerel balıkçılık faaliyetlerine destek olmayı ve su kaynaklarındaki ekosistemin dengelenmesine katkı sağlamayı amaçladığı bildirildi.

    Muratlı’da göletlere 25 bin pullu sazan yavrusu salınması, bölgedeki su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlama yolunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendirildi.

  • Orman yangınlarının etkisi çalıştayı

    Orman yangınlarının etkisi çalıştayı

    Muğla Orman Bölge Müdürlüğünde 2021 yılında yaşanan büyük orman yangınlarının ardından orman yangınlarının ekosistem üzerindeki etkileriyle ilgili bilimsel ve akademik çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü), DKM (Doğa Koruma Merkezi) ve Orman Genel Müdürlüğü iş birliğinde çalışmalarla ilgili geçtiğimiz günlerde yapılan bilgilendirme programını ardından çalıştay gerçekleştirildi.

    Akdeniz Orman Ekosisteminde Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Çerçevesinde Yangın Sonrası Ekosistem Onarımı Projesiyle ilgili “Yangın Sonrası Ormancılık Uygulamalarına Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Onarımı Yaklaşımının Entegre Edilmesi Çalıştayı” Marmaris’te yapıldı.

    Marmaris’te yapılan çalıştaya Orman Genel Müdürlüğü Ekosistem Hizmetleri Daire Başkanı Özgür Balcı, Muğla Orman Bölge Müdür Yardımcıları Ersen Çetin ve Adnan Güller, FAO ve DKM yetkilileri, ilgili Şube Müdürleri ve pilot bölge olarak seçilen Marmaris ve Köyceğiz Orman İşletme Müdürlüklerinden teknik elemanlar katıldı.

  • Ekosisteme zarar veren malzemeler toplandı

    Ekosisteme zarar veren malzemeler toplandı

    Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Kahta İlçe Müdürü Mehmet Selim Yıldırım ve beraberinde su ürünleri kontrol ekibi tarihi Cendere Köprüsü çevresinde avlak sahası kontrollerini yaptı. Piknik yapan vatandaşlara kullanımı ve satışı yasak olan “tırıvırı” paraşüt olarak adlandırılan yasak av aleti hakkında bilgilendirme yaparak su canlılarına verdiği zarardan bahsedildi.


    Ekipler, bilgilendirme sonrasında iç sularında kontroller yaparak hayalet ağlardan temizledi.
    Su ürünleri kontrol ekipleri suda atıl vaziyette bulunan ve ekosisteme zarar veren ağ, tırıvırı gibi av malzemelerini topladı.

  • Nesli tükenme tehlikesi altındaydı, doğum yaptı

    Nesli tükenme tehlikesi altındaydı, doğum yaptı

    Dünya üzerinde nesilleri kritik seviyede tükenme tehlikesi altında bulunan beyaz yanaklı gibon türünün Türkiye’de yalnızca bir çifti bulunuyor. Sayıları hızla azalan ve Türkiye’de Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi’nde 6 yıldır koruma altında bulunan Josita ve Kamari isimlerindeki beyaz yanaklı gibon çiftinin yaklaşık 2 ay önce yavrusu dünyaya geldi. Sağlıklı şekilde yaşamını sürdüren yavru, bir an olsun annesinin kucağından inmiyor. Gibon çifti yemeklerini bakıcılarının ellerinden yiyor. Yavru gibonun ise annesinin sütüyle beslenmesini sağlıyor. Yeni yavrularıyla birlikte birbirlerine hızlı bir şekilde uyum sağlayan gibon ailesi ziyaretçilerin de ilgi odağı oluyor.

    “Ekosistem için çok önemli bir gelişme oldu”

    Beyaz yanaklı gibon çifti Josita ve Kamari’nin yaklaşık 6 yıldır Darıca’da koruma altında bulunduğunu aktaran Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi Eğitim ve Pazarlama Müdürü Tuğçe Özgür, “Daha önce hiç yavruları olmamıştı. Annemizin ilk annelik deneyimi ve yavrularına şu anda gerçekten çift olarak çok iyi bakıyorlar. Yavru tüm gününü annesinin kucağında geçiriyor, annesini emerek besleniyor. Bakıcılarımız da çok büyük bir özveriyle çifte gerekli besinlerini veriyorlar. Gün içerisinde meyve, sebze, protein kaynağı olarak da haşlanmış yumurtayla besliyoruz. Bu canlılar çok önemliydi. Çünkü doğada nesli kritik seviyede tükenme tehlikesi altında. Bu denli önemli bir canlının yavrusunun olması aslında tüm ekosistem için, parkımız için, tüm dünya için çok önemli bir gelişme oldu. Yavrumuzu biz de çok büyük bir sevinçle karşıladık. Beyaz yanaklı gibonlar Türkiye’de sadece Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi’nde bulunuyor. Haliyle bu yavrumuz da Türkiye’de doğan ilk yavru oldu” dedi.

    “Bu canlıların nesli son 45 yılda yüzde 80 oranında azalma gösteriyor”

    Josita ve Kamari’nin yeni yavrusunun, bu türün neslinin doğadan yok olmaktan bir adım uzağa taşıdığını kaydeden Özgür, “Bu canlıların nesli son 45 yılda yüzde 80 oranında çok büyük bir yıkımla azalma gösteriyor. Bu sebeple yeni yavru doğadaki türlerinin devam edebilmesi için çok olumlu bir gelişme. Bu türün neslinin tükenmekte olmasının sebebi insan faktörüyle doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesinden kaynaklanıyor. Yaşam alanları gittikçe daralan canlılar, yiyecek bulmakta, hayatlarını devam ettirmekte çok zorlanıyorlar. Bu canlılar tüm günlerini ağaçların üzerinde geçirdikleri için ormansızlaşmayla beraber önemli ölçüde nüfusları azalma eğilimi gösteriyor” diye konuştu.

    “Bakıcılarımız yıllardır büyük bir özveriyle bu canlılara bakıyor”

    Beyaz yanaklı gibonların üreyebilmesinin, yaşam standartlarının çok iyi olmasıyla gerçekleşebildiğini dile getiren Özgür, “Kendini rahat hissederse, beslenmesi çok iyi olursa, yaşam alanı konforu yani hayvan refahı iyi sağlandığı taktirde üreme gösterebiliyorlar. Burada da bakıcılarımız yıllardır büyük bir özveriyle bu canlılara bakıyor. Hiçbir öğünleri aksatılmıyor. Bu sayede yavru aramıza katıldı. Yavrunun sağlık durumu şu an çok iyi, cinsiyetinden henüz emin olamıyoruz. Çünkü yavru tüm gün annesinin kucağında ve ona sarılı halde durduğundan dolayı çok yakın bir temasımız olmuyor. O yüzden cinsiyet tayini henüz yapılamadı. Parkımızdaki tüm canlılarda olduğu gibi beyaz yanaklı gibonlarda da mümkün oldukça hep aynı bakıcı bakımını üstleniyor. Her gün aynı kişiyi görmeleri kendilerini daha güven içerisinde hissetmelerine fayda sağladığından dolayı bakıcılarımız biraz daha canlılarımızın yanına gidip elden besleme yapabiliyor. Bu sırada bizim de gözle muayene imkanımız olmuş oluyor” şeklinde konuştu.

  • Uğur böceği istilasının sırrı çözüldü

    Uğur böceği istilasının sırrı çözüldü

    Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı 6 mahalleye dadanan uğur böcekleri ile ilgili saha incelemesi yapan uzmanlar, böceklerin zararlı tür olmadığını tespit etti. Ziraat Mühendisi Sonay Bilgili, “Bu böceği gördüğümüz zaman sevinmemiz gerekiyor. Çünkü uğur böceklerinin varlığı, doğal ortamın dengelendiğini ve ekosistemin düzene girdiğini gösterir” dedi.

    Çamlıhemşin ilçesine bağlı Sırt, Kavak, Yukarı Çamlıca Mahalleleri ile Dikkaya, Behice ve Topluca köylerine uğur böcekleri dadandı. Toplu bir şekilde uğur böceklerini ilk gördüklerinde şaşıran mahalle sakinleri, zamanla daha da çoğalmaları karşısında tedirgin olmaya başladılar. Evlerin, açık camlarından odalara kadar dağılan böcekler hakkında Rize İl Tarım Müdürlüğü yapılan şikayetler üzerine harekete geçti. Sırt Mahallesi’nde inceleme yapan uzmanlar, Asya türü uğur böceklerinin zararlı olmadığını tespit ettiler.

    ‘UĞUR BÖCEĞİ GÖRDÜĞÜNÜZ İÇİN SEVİNİN’

    Rize Tarım İl Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Mühendisi Sonay Bilgili, bölgede görülen böceklerin Asya uğur böceği olduğunu ve türün faydalı böcek grubu içerisinde yer aldığını söyledi.

    Bilgili, “Bu böceğin diğer uğur böceklerinden farkı baş kısmındaki M veya W şeklindeki işarettir. Ayrıca diğer uğur böceklerinin üzerinde 7 siyah nokta varken bu böcek de 15 ile 21 arasında siyah nokta var. Biraz sürü halinde yaşayıp istilacı bir böcek olduğundan vatandaşlar tedirgin olabiliyorlar. Aslında tedirgin olacak hiçbir şey yok. Bunlar faydalı böcek grubundandır. Kendinden küçük olan böcekleri yerler. İnsanlara hiçbir zararı yoktur, ev içinde üreyemezler, yiyeceklere dokunmazlar, ahşaba zarar vermezler. Bu böceği aslında tarlalarımız da veya evlerimizde gördüğümüz zaman mutlu olmamız gerekiyor. Çünkü bu böceklerin varlığı, doğal ortamın dengelendiğini ve ekosistemin düzene girdiğini anlatıyor. Bu böcekler Asya’da, Amerika’da, Gürcistan’da doğaya salınıyor. Bu şekilde, kullanılan kimyasalların etkisinin azaltılması ve doğal dengenin yerine oturması amaçlanıyor. Bahçelerinizde bu böcekleri gördüğünüzde tedirgin olmak yerine sevinmelisiniz” dedi.

    ‘ENDİŞEMİZ SONA ERDİ’

    Sırt Mahallesi Muhtarı Yalçın Şahin de “Mahallemizde son dönemlerde uğur böceği yoğunluğu yaşadık. Ne olduğunu bilmediğimiz için tedirgin olduk. Tarım Müdürlüğü’nden gelen yetkililer, bu böceklerin faydalı olduğunu ve doğada dengenin sağlandığının işareti olduğunu söylediler. Bu da bizi çok mutlu etti” diye konuştu.

  • Ni̇lüfer’de sağlıklı gıda ekosi̇stemi̇ hayat buluyor

    Ni̇lüfer’de sağlıklı gıda ekosi̇stemi̇ hayat buluyor

    Nilüfer Belediyesi, ortağı olduğu, FUSILLI – Fostering the Urban food System transformation through Innovative Living Labs Implementation (Kentsel Gıda Sistemlerinin Yenilikçi Living Lab Uygulamalarına Dönüşümünün Güçlendirilmesi) isimli proje kapsamında aldığı hibe ile kentsel gıda politikaları konusunda çalışmalar gerçekleştirecek.

    Avrupa Birliği HORIZON 2020 programından hibe almaya hak kazanan Nilüfer Belediyesi, proje kapsamında Nilüfer’de, sağlıklı gıda ekosisteminin geliştirilmesi adına tüketicilere, dağıtıma, yönetişime, üretime ve gıda israfına yönelik teknoloji odaklı ve yenilikçi uygulamaları hayata geçirecek.

    Kurulacak olan Food Lab ile yani ilgili paydaşların bir araya geleceği sağlıklı gıda konusunda inovatif çözümler üretecek bir merkezle, kentsel gıda politikaları konusunda çalışmalar gerçekleştirilecek. Yenilikçi tarımsal uygulamalarla Nilüfer’de sağlıklı gıda ekosistemi oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılacak.

    4 yıl sürecek olan proje kapsamında yapılacak uygulamalar arasında çatı tarımı uygulamaları, yerli üreticileri desteklemek adına Nilüfer Belediyesi tarafından satış merkezleri kurulması, Nilüfer’de bir Gıda Tüzüğü, Gıda Konseyi ve Nilüfer Belediyesi bünyesinde bir gıda komisyonu oluşturulması var.

    Ayrıca sağlıklı gıdaya erişim konusunda mobil aplikasyonlar, kompost tesisleri, Nilüfer Belediyesi’nin düzenleyeceği festival ve etkinliklerinde yerel üreticinin ürünlerinin yaygınlaştırılması, yaşlı ve engelliler için belediye bakım evlerinde yerel satın alma seçenekleri oluşturulması, vatandaşların kullanımına açık halk bahçeleri oluşturulması, yerel restoranların yiyecek israfını önlemesine yönelik faaliyetler gerçekleştirilmesi gibi çok sayıda etkinlikler de gerçekleştirilecek. Türkiye’nin yanı sıra İtalya, İspanya, Danimarka, Finlandiya, Lüksemburg, Portekiz, Hırvatistan, Norveç, Ukrayna ve Yunanistan’dan farklı kurumları bir araya getiren proje, 12 milyon Euro’luk hibesiyle Avrupa’nın birçok ülkesinde ve şehrinde geniş çaplı uygulamalar içeriyor.

    Genel amacı sağlıklı, sürdürülebilir, güvenli, kapsayıcı, adil ve düşük maliyetli gıda sistemlerine güvenli ve bütünsel bir geçiş süreci sağlamak, Avrupa Birliği FOOD 2030 politikalarının öncelikleri doğrultusunda uygulanabilir ve tekrarlanabilir kentsel politikalar geliştirmek olan projenin 2020 yılı Ekim ayında başlaması öngörülüyor.